#adana

İLKHABER-Gazetesi - adana haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, adana haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Vali Köşger: Gelecek nesillere yeşil ve sağlıklı bir adana bırakmalıyız Haber

Vali Köşger: Gelecek nesillere yeşil ve sağlıklı bir adana bırakmalıyız

Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, TEMA Vakfı Adana İl Temsilcisi Özlem Tümenbatur, Seyhan İlçe Sorumlusu Pınar Yüksel, Yüreğir İlçe Sorumlusu Melike Eser, Sarıçam İlçe Sorumlusu Ercan Şakir ve Çukurova İlçe Sorumlusu Esin Doğru’yu kabul etti. Vali Köşger, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, TEMA Vakfı’nın Adana’da yürüttüğü çevrenin korunması, doğal varlıkların sürdürülebilirliği, erozyonla mücadele ve çevre bilincinin topluma yayılması konularındaki faaliyetler hakkında bilgi aldı. “ÇEVRENİN KORUNMASINA YÖNELİK HER ÇALIŞMAYI DESTEKLİYORUZ” Doğal kaynakları korumanın ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu dile getiren Vali Köşger, “Bu noktada TEMA Vakfı gibi çevre bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının emeğini ve gayretini çok kıymetli buluyorum. Bizler de çevrenin korunmasına yönelik her türlü çalışmanın destekçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. "Çevre Eğitimi Geleceğimiz İçin Öncelikli" Vali Köşger, “Çevreye duyarlı bir toplum inşa etmek; uzun soluklu, sürekli ve kararlı bir çaba gerektirir. Bu sorumluluk bilinciyle, gelecek nesillerimize sağlıklı ve yeşil bir Adana bırakmak için çevre eğitiminin en temel önceliklerimizden biri olması gerektiğine inanıyorum. Çevreye saygıyı bir yaşam biçimi haline getiren, doğayı seven ve koruyan bireyler yetiştirmek, aslında en büyük yatırımımızdır. Bu bilinci ilkokul sıralarından başlayarak hayatın her aşamasına yaymalıyız. Ancak bu sayede, kirliliğe ve tahribata karşı toplumsal bir direnç oluşturabiliriz” şeklinde konuştu. Bu gayre doğrultusunda hareket eden her sivil toplum kuruluşunu, her projeyi gönülden desteklediklerini belirten Vali Köşger, TEMA Vakfı’nın kıymetli gönüllülerine de çevreye sunduğu katkılar için teşekkür etti.

Adana'da terör örgütü DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan sanık için 15 yıl hapis istemi Haber

Adana'da terör örgütü DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan sanık için 15 yıl hapis istemi

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen terör soruşturması kapsamında, DEAŞ ile bağlantılı olduğu iddiasıyla 11 Mart 2024 tarihinde tutuklanan A.S. hakkındaki iddianame hazırlandı. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılması istendi. UZUN NAMLULU SİLAHLARLA FOTOĞRAF Hazırlanan dosyada terör şüphelisi A.S.'nin örgüt içindeki faaliyetlerine dair çarpıcı detaylar yer aldı. Sanığın, DEAŞ'ın Suriye'deki yapılanması içerisinde aktif rol aldığı ve çatışma bölgelerinde bulunduğu belirtildi. Dosyaya giren deliller arasında, şüphelinin uzun namlulu silahlarla çekilmiş fotoğrafları da yer aldı. PARA TRAFİĞİ VE ELEMAN TEMİNİ İddianamede, sanığın sadece silahlı faaliyetle kalmayıp örgüte finansal ve lojistik destek sağladığı da vurgulandı. A.S.'nin, DEAŞ'ın sözde sorumlularından M.M.'nin banka hesabına para transferi yaptığı tespit edildi. Ayrıca sanığın örgüte katılımı artırmak amacıyla çeşitli toplantılar organize ettiği ve dijital materyallerinde çok sayıda örgütsel video ve fotoğraf arşivlediği kaydedildi. GİZLENMEK İÇİN KOD İSİM KULLANMIŞ Savcılık, A.S.'nin güvenlik güçlerine yakalanmamak ve deşifre olmamak adına kod isim kullandığını belirledi. Sanığın, hakkında benzer suçtan DEAŞ operasyonu ile soruşturma yürütülen M.A. isimli şahısla cep telefonu üzerinden örgütsel yazışmalar yaptığı da teknik takibe takıldı. Hakkındaki suçlamaları reddeden sanık, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak. Savcılık, A.S. hakkında 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.

İkinci el otoda 2025 raporu: Reel fiyatlar düştü, Adana piyasanın zirvesinde yer aldı Haber

İkinci el otoda 2025 raporu: Reel fiyatlar düştü, Adana piyasanın zirvesinde yer aldı

Otomotiv dünyasında hareketli geçen bir yılın sonuna yaklaşırken, arabam.com sektöre ışık tutan kapsamlı analizini yayınladı. 2025 yılına ait "İkinci El İlan Verileri" raporuna göre, piyasada kartlar yeniden dağıtıldı. 2025 ikinci el piyasası, özellikle enflasyondan arındırılmış reel fiyatlardaki düşüşle tüketiciler için fırsat yılına dönüştü. Ağustos ayı hariç yılın tamamında reel fiyatların gerilediği belirtilen raporda, bu durumun otomobilleri daha ulaşılabilir kıldığı vurgulandı. ADANA, OTOMOBİL PİYASASININ LOKOMOTİFİ OLDU Raporun en dikkat çeken bölümlerinden biri şehir bazlı ilan dağılımı oldu. Türkiye genelinde ikinci el araç ticaretinin nabzının attığı iller sıralanırken, Adana performansı ile öne çıktı. İlanların en yoğun verildiği iller sıralamasında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerin ardından Adana; Antalya, Bursa, Gaziantep, Konya, Kocaeli ve Kayseri ile birlikte listenin zirvesinde yer aldı. FİYATLAR NE DURUMDA? Kasım ayı verilerine göre ortalama ilan fiyatları 871 bin 758 TL seviyesine yükselse de, reel bazda yüzde 0,56'lık bir düşüş kaydedildi. Yılın son ayı olan aralıkta da benzer bir tablonun sürmesi bekleniyor. TERCİHLER DEĞİŞİYOR: 5 YAŞ ALTI VE BENZİNLİ ARAÇLAR YÜKSELİŞTE 2025 verileri, sürücülerin tercihlerinde de belirgin değişimler olduğunu gösterdi: Yaş Aralığı: 5 yaşa kadar olan araçların ilandaki payı geçen yıla göre 7,7 puan artarak yüzde 29,3'e çıktı. Yakıt Tipi: Dizel araçlar yüzde 46,98 ile hala lider olsa da pazar payı kaybetti. Buna karşılık benzinli, hibrit ve elektrikli araçların ilan oranlarında artış gözlendi. Kilometre: Piyasada en çok 200 bin ile 300 bin kilometre aralığındaki araçlar (yüzde 25,94) el değiştirdi. Marka bazında ise Fiat, Renault, Volkswagen, Ford ve Opel listenin başını çekerken; model olarak Clio, Megane, Egea ve Passat en çok ilan verilen araçlar oldu. 2026 BEKLENTİLERİ: DİJİTAL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK Raporu değerlendiren arabam.com CEO'su Önder Oğuzhan, 2025'in regülasyonların etkisiyle şekillenen dinamik bir yıl olduğunu belirtti. "6 ay-6 bin kilometre" kuralı ve E-İlan Doğrulama Sistemi'nin piyasayı şeffaflaştırdığını söyleyen Oğuzhan, 2026 beklentileri hakkında da ipuçları verdi. Oğuzhan, "Yazılım tanımlı araçlar, batarya teknolojileri ve yapay zeka destekli sürüş sistemleri ile 2026, rekabetin arttığı daha dijital bir yıl olacak. Kur hareketleri, enflasyon ve faiz politikaları sektörün yönünü belirlemeye devam edecek" ifadelerini kullandı.

SMA Tip 1 hastası İkranur bebek tedavi için hayırseverlerin desteğini bekliyor Haber

SMA Tip 1 hastası İkranur bebek tedavi için hayırseverlerin desteğini bekliyor

Adana’nın Ceyhan ilçesinde yaşayan Ertaş ailesi, SMA Tip 1 hastalığıyla mücadele eden 17 aylık kızları İkranur için zamanla yarışıyor. Şehriban ve Mehmet Ertaş çifti, 22 Temmuz 2024’te dünyaya gelen ilk çocukları İkranur’u kucakladıklarında tarifsiz bir mutluluk yaşadı. Henüz 10 gün sonra gelen ağır bir teşhisle yerini endişeye bıraktı. Minik İkranur’a Spinal Müsküler Atrofi (SMA) Tip 1 tanısı konuldu. SMA Tip 1, bebeklerde kas kaybına, hareket kabiliyetinin kaybolmasına ve solunum yetmezliğine yol açan ölümcül ve ilerleyici bir hastalık. Tedavi edilmediği takdirde çocukların yaşam süresini ciddi şekilde kısaltıyor. İkranur’un tek umudu ise yurt dışında uygulanan ve gen tedavisi sağlayan Zolgensma ilacı. Tedavinin maliyeti 1 milyon 880 bin dolar. İkranur için başlatılan yardım kampanyası, Türkiye Cumhuriyeti Adana Valiliği izniyle resmi hesaplar üzerinden yürütülüyor. Ancak kampanyanın başlamasının üzerinden 17 ay geçmesine rağmen hedeflenen tutarın yalnızca yüzde 7’sine ulaşılabilmiş olması, aileyi çaresizliğe sürüklüyor. “KIZIMIZIN GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE SOLMASINA İZİN VERMEYİN” Anne Şehriban Ertaş, “Evladım için bir umut ışığı olun” sözleriyle hayırseverlere seslenirken, baba Mehmet Ertaş ise, “Kızımızın gözlerimizin önünde solmasına izin vermeyin. Bu yükü tek başımıza taşıyamıyoruz. İkranur’un hayatı sizin ellerinizde” ifadelerini kullandı. Faaliyet Sorgu No: 01.2025.2751 Alıcı: İKRANUR ERTAŞ – Ziraat Bankası TL: TR250001002456980208245001 Euro: TR680001002456980208245003 USD: TR950001002456980208245002 AED: TR410001002456980208245004 “HER BAĞIŞ BİR NEFES, HER DESTEK BİR UMUT” Ertaş ailesi vatandaşlara çağrıda bulunarak “Her bağış bir nefes, her destek bir umut” diyerek tüm hayırseverleri kampanyaya katılmaya davet ediyor. Küçük miktarlardaki yardımlar bile İkranur’un yaşama tutunması için büyük bir adım olabilir.

Adana'da 'bakkal' görünümlü zehir tezgahı: Sigara paketinden uyuşturucu çıktı Haber

Adana'da 'bakkal' görünümlü zehir tezgahı: Sigara paketinden uyuşturucu çıktı

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, kentin merkez Yüreğir ilçesine bağlı Ulubatlı Hasan Mahallesi'nde yaşanan olayla ilgili soruşturmasını tamamladı. Mahallede bakkal işleten ve 24 Ağustos tarihinde tutuklanan U.K. hakkında hazırlanan iddianame, Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. SİGARA PAKETİNE GİZLEMİŞ Dava dosyasında yer alan detaylara göre, polis ekipleri şüphelinin iş yerine operasyon düzenledi. Operasyon sırasında U.K.'nin, dükkana gelen bir kişiye sigara paketi içerisine gizlediği 18,91 gram sentetik uyuşturucu ile 22 adet uyuşturucu hapı satarken suçüstü yakalandığı belirtildi. KOD ADI KULLANIYORMUŞ Yapılan aramalarda U.K.'nin üzerinde suçtan elde edildiği değerlendirilen 1800 TL nakit para, bakkal dükkanında ise hassas terazi ve uyuşturucu paketlemede kullanılan malzemeler ele geçirildi. İddianamede, sanığın deşifre olmamak için kendi ismi yerine bir kod adı kullandığı ve ele geçirilen maddelerin kişisel kullanım sınırlarını aşarak uyuşturucu ticareti maksatlı olduğu vurgulandı. 22 BUÇUK YIL HAPSİ İSTENİYOR Savcılık, sanık U.K. hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçundan alt sınırı 7 yıl 6 aydan başlamak üzere, 22 yıl 6 aya kadar hapis istemi ile cezalandırılmasını talep etti. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Adana'ya uzanan dolandırıcılık operasyonu: 5 ilde eş zamanlı baskın, 9 tutuklama Haber

Adana'ya uzanan dolandırıcılık operasyonu: 5 ilde eş zamanlı baskın, 9 tutuklama

Emniyet güçleri, nitelikli dolandırıcılık suçlarına karşı yürüttüğü mücadelede kapsamlı bir soruşturmayı daha tamamladı. Niğde merkezli başlatılan ancak soruşturma genişledikçe Adana, İstanbul, İzmir ve Burdur illerine sıçrayan operasyon için düğmeye basıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin 7 ay süren titiz teknik ve fiziki takibi sonucunda, şüphelilerin kimlikleri ve adresleri tek tek tespit edildi. ADANA DAHİL 5 İLDE BASKIN Hazırlıkların tamamlanmasının ardından belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonun Adana ayağında ve diğer illerde toplam 27 şüpheliye yönelik işlem yapılırken, 22 kişi kıskıvrak yakalanarak gözaltına alındı. 9 KİŞİ CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ Emniyetteki sorgularının ardından adli makamlara sevk edilen şüpheliler hakkında mahkeme kararını verdi. Hakim karşısına çıkan zanlılardan 9'u tutuklama kararı ile cezaevine gönderilirken, 7 şüpheli hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. 6 kişi ise ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Dosya kapsamında aranan diğer şüphelilerden birinin yurt dışında olduğu belirlenirken, firari durumdaki 4 kişinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. ARAMALARDA ELE GEÇİRİLENLER Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ise çok sayıda dijital materyal ve suç unsuru ele geçirildi. Polis ekipleri; 28 adet sentetik ecza maddesi, 15 adet cep telefonu, 15 adet sim kart, 2 banka kartı ve bilgisayarlara el koydu.

Zeydan Karalar’ın avukatları tutukluluğun devamı kararına itiraz etti Haber

Zeydan Karalar’ın avukatları tutukluluğun devamı kararına itiraz etti

Yaklaşık 5 buçuk aydır tutuklu bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın avukatları, ilgili mahkemenin 9 Aralık 2025 tarihinde aldığı; tutukluluk halinin devamı kararına itiraz ettiler. “HTS, TAPE VE MASAK KAYITLARI YOK, TUTUKLULUK KARARI DAYANIKSIZ” İtiraz dilekçesinde; kararda, “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu (tape kayıtları, bilirkişi raporu, Masak raporu, HTS kayıtları) ifade edilmiş ise de Zeydan Karalar’la ilgili iddiada delil olarak ileri sürülen; tape kaydı, bilirkişi raporu ya da Masak raporu bulunmamaktadır. Yine bu dosyada müvekkilin isminin geçtiği ve/veya doğrudan müvekkili ilgilendiren hiçbir HTS kaydı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerekçeden ve delilden yoksun tutukluluğun devamı kararı hukuka aykırıdır” şeklinde somut tespit yapıldı. Avukatların ilgili mahkemeye yaptığı itiraz dilekçesi ektedir: "İSTANBUL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE DOSYA NO: 2025/364 E. SANIK: Zeydan KARALAR MÜDAFİLERİ: Av. Battal ÖZER – Av. Sertaç KÖSE KONU: 09.12.2025 tarihli tutukluluk halinin devamı kararına itiraz dilekçesidir. AÇIKLAMALAR: Sayın mahkemece 09.12.2025 tarihinde duruşmasız ve dosya üzerinden gerçekleştirilen tutukluluk incelemesi neticesinde, 08.07.2025 tarihinde irtikap iddiası üzerine tutuklanan ancak rüşvet suçu iddiasıyla hakkında dava açılan müvekkil Zeydan KARALAR’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Dosya kapsamı ile uyuşmayan, gerekçesi hukuka aykırı bu karar aleyhine itiraz yasa yoluna başvurmaktayız. Dosyada yer alan 34 tutuklu sanığın her birinin farklı olaya bağlı suç isnadı altında olmasına ve her bir sanığın hukuki ve kişisel durumunun farklı olmasına rağmen, gerekçe bireyselleştirilmemiş, müvekkilin hukuki ve kişisel durumundaki farklılık gözetilmemiştir. Kararda “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu (tape kayıtları, bilirkişi raporu, MASAK raporu, HTS kayıtları)” ifade edilmiş ise de müvekkille ilgili iddiada delil olarak ileri sürülen (iddianame 61. olay) tape kaydı, bilirkişi raporu ya da MASAK raporu bulunmamaktadır. Yine bu dosyada müvekkilin isminin geçtiği ve/veya doğrudan müvekkili ilgilendiren hiçbir HTS kaydı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerekçeden ve delilden yoksun tutukluluğun devamı kararı hukuka aykırıdır. 05.12.2025 tarihli dilekçemizde detaylıca ifade ettiğimiz üzere; mahkemenin fiziki dosyasının içinde tespit edilen; “2-) SEYHAN BELEDİYESİ” başlıklı imzasız metinler kurgulanmış iftiranın delilidir. İçeriği sanık Baki Nugay’ın söylemi olan bu yazılı metinlerden kısa olanında “Özcan Zenger’in Baki Nugay ile görüştüğü ve para talep ettiği” öne sürülmüşken, uzun olanında bu kez “Baki Nugay’ın çeşitli defalar Zeydan Karalar ile görüştüğü” iddia edilmiştir. Bu metinler sanık Baki Nugay’ın sözde etkin pişmanlık ifadesi öncesinde iftira antrenmanı yaptığını, farklı kurgular üzerinde çalıştığını kanıtlamaktadır. Sanık Baki Nugay’ın 16.06.2025 tarihli sözde etkin pişmanlık ifadesi bu iki metnin birleştirilmesinden oluşmuş olmakla birlikte, kısa olanda yer alan “Özcan Zenger’le ilgili kısım” çıkarılmış, uzun olandaki “çeşitli defalar görüşme” iddiası değiştirilip “tekile” indirilmiş, “belirli bir meblağ” ibaresi de “her ay belli bir miktarın ödenmesi” şeklinde değiştirilmiştir. Bu imzasız metinler sanık Baki Nugay tarafından hazırlanmamış ise kimin hazırladığı sorusunun cevabı da kurgusal iftirayı göz önüne sermekte ve bu halde; söz konusu beyanların Baki Nugay’ın iradesini yansıtmadığını ve kendisine dayatılan bir iftira metni olduğunu kanıtlamak için yeterli olmaktadır. “2-) SEYHAN BELEDİYESİ” başlıklı iki metnin içeriklerinin birbirinden ve savcılık ifadesinden tamamen farklı olması kurgulanmış iftirayı kanıtlamasına rağmen dilekçemizde yer verdiğimiz diğer deliller gibi bu delil de tutukluluk incelemesinde dikkate alınmamıştır. Kurgulanmış iftira yukarıda yer verdiğimiz taslakların yanı sıra dosyada yer alan birçok delille açığa çıkmıştır; Dosya kapsamındaki HTS kayıtlarının Yargıtayca delil olarak kabul edilmediğini ve ilgili kayıtların hiçbirinin müvekkil ile ilgili olmadığını, bu kayıtlarda müvekkilin isminin dahi geçmediğini vurgulamakla birlikte; tarafımızca yapılan incelemelerde ilgili HTS kayıtları ile isnat edilen fiiller arasında dahi izahı mümkün olmayan çelişkiler bulunduğu tespit edilmiştir. Baki Nugay, Tekin Sönmez ve Adnan Tan Dehnioğlu’nun her üçü de savcılık ifadelerinde tüm ödemelerin Tekin Sönmez tarafından belediye personeli Özcan Zenger’e elden yapıldığını iddia etmiş olmalarına karşın, ödeme iddialarının bulunduğu 13.4.2018 ve 7.3.2019 tarihlerinde Tekin Sönmez’in, Özcan Zenger ile aynı şehirde dahi olmadığı tespit edilmiştir. Yine Baki Nugay, Tekin Sönmez ve Adnan Tan Dehnioğlu’nun ifadeleri kapsamında; dosyada yer alan 11 hesap hareketinin her biri için ayrı ayrı “Adnan veya Hamit tarafından para çekilmesi -> Tekin’in parayı çektiği iddia edilen kişi (Hamit veya Adnan) ile buluşması -> Tekin’in, parayı teslim aldığı iddia edilen Özcan Zenger ile buluşması” şeklindeki kronolojik sürecin gerçekleşmesi beklenmeli iken, olayların birçoğunda bu kurgunun gerçekleşmesinin dahi fiziken mümkün olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Sanık Baki Nugay’ın 16.01.2025 tarihli “kimseye rüşvet vermedim, rüşvete aracılık yapmadım” ve “Aziz İhsan Aktaş ile aramızda resmi ya da gayriresmi ortaklık yoktur” ifadesinden 5 ay sonra tutukluluktan kurtulmak için verdiği ve önceki ifadesinin tam zıttı olan “hak ediş ödemelerini alamadığı için para vermek zorunda kaldığı” ve “belediye personeline yapılan tüm ödemelerin sanık Tekin Sönmez tarafından ilgili personele teslim edildiği ve HTS kayıtlarının uyuşacağı” iddiasına, soruşturma savcısı tarafından itibar edilmemiş, bu kişinin beyanlarının samimi ve güvenilir olmadığı tescillenmiştir. Tarafımızca, ilgili şirketin hak ediş ödemelerini her zaman eksiksiz ve düzenli aldığının, HTS kayıtlarının bu kişinin beyanları ile tezat olduğunun delilleri ile birlikte ortaya konulması sonrası bu kişinin sözde etkin pişmanlık ifadesinin esasen iftiradan ibaret olduğu açığa kavuşmuştur. Baki Nugay’ı kurtarma çabasında olan Hamit Ünal’ın savcılık ifadesi dahi kurgunun ve iftiranın kanıtıdır. Ancak ne yazık ki, hemen hiçbir beyanına itibar edilmeyen ve 05.01.2025 tarihli kolluk ifadesinde ikamet ettiği konutun adresini dahi hatırlamadığını beyan eden bu şahsın ifadesine itibar edilmediği C. Savcılığınca da tescillenmiş olmasına rağmen, iddia değişik bir varsayımla dava haline dönüştürülmüştür. Baki Nugay’ın neredeyse her beyanı bir öncekini çürütür ölçüde çelişkili olmasına karşın bu kişi ile ilgili itibar edilen tek husus, müvekkile yönelik suç atma iradesi olmuş; bu kişinin beyanındaki çelişkiler ve boşluklar, dosyada bunlarla uyumlu delil bulunmamasına karşın yeni varsayım ve terditli isnat ile giderilmeye çalışılmıştır. Nitekim sözde etkin pişmanlık beyanı verenlerin dahi bu konuda hiçbir iddiası olmamasına rağmen, “hak edişlerle ilgili irtikap iddiası”; “ilerde ihale alma amacına yönelik rüşvet” suçlamasına döndürülmüş; sanık Tekin’in, ödeme yaptığı iddia edilen tarihlerde aynı şehirde olmadığının tespiti ile iftira ve yalanının ortaya çıkması üzerine; tamamının ifadesinin aksine olarak bu ödemeleri sanık Adnan’ın yaptığı varsayımı ile iddia bir kez daha değiştirilerek ileri sürülmüştür. Ancak bu kez de 23.5.2016 tarihinde imzalanan 36 ay süreli sözleşme kapsamında işlerini yürüten ve tüm hak edişlerini eksiksiz ve zamanında alan bir şirketin, sözleşmeden 18 ay sonra, 17.11.2017 tarihinde “durup dururken neden rüşvet ödemesi yapmaya başladığı”; sözde düzenli rüşvet ödemesinin “2018 yılının son 6 ayında neden yapılmadığı” ve müvekkilin Aralık 2018 itibariyle Seyhan Belediyesi’nden ayrılacağı kesinleşmiş iken, en erken 2019 yılı Mayıs ayından sonra yapılabilecek yeni ihale için “2019 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarında neden sözde rüşvet ödemesi yapıldığı” iddialarının kabul edilemezliğinin farkında olunmamıştır. C. Savcılığının irtikap suçu için yeterli şüphe bulamayıp iddiasını -savunma dahi almaksızın- rüşvet suçlamasına çevirdiği müvekkil hakkında, yargılanmadığı irtikap suçuna ilişkin “kuvvetli suç şüphesi” gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verilmiştir. İddia edilen suç tarihinin 7.3.2019 tarihi öncesi olması nedeniyle Ceza İnfaz Yasası’na 14.4.2020 tarihli 7242 sayılı kanunun 52. maddesi ile eklenen geçici 6 vd. maddelerin müvekkil lehinde olduğu gerekçede gözetilmemiş, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına dair somut bir olguda gösterilmemiştir. İsmi Adana ile özdeşleşen müvekkil hakkında somut bir neden olmaksızın kaçma şüphesinden bahsetmek her haldeki hukuki bir gerekçe olarak kabul edilemez. İddiaddaki sevk maddesi ve infaz rejimine ilişkin mevzuat dikkate alındığında tutukluluk tedbirinin ölçülü olduğundan söz edebilmek imkanı da bulunmamaktadır. NETİCE VE TALEP: 09.12.2025 tarihli tutukluluk halinin devamı kararına itirazımızın kabulü ile müvekkilin bihakkın ya da adli kontrolle tahliyesine karar verilmesini; aksi halde dilekçemizin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 15.12.2025 Zeydan KARALAR Müdafiileri Av. Battal ÖZER Av. Sertaç KÖSE"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.