#Adana Adliyesi

İLKHABER-Gazetesi - Adana Adliyesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adana Adliyesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana Adliyesi, DMD hastası Miraç Ali için tek yürek oldu Haber

Adana Adliyesi, DMD hastası Miraç Ali için tek yürek oldu

Adana Adliyesi, Duchenne Musküler Distrofi (DMD) hastası Miraç Ali’nin tedavisine destek olmak amacıyla yardım kermesi düzenledi. Kermese Adana Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Adana Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ferhat Karakuş, Adana İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan, Adana Barosu Başkanı Av. Volkan Böke, avukatlar, savcılar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, “Adliyede çalışan herkes Miraç evladımızın hastalığını duyduğu andan itibaren teyakkuza geçti. Kermese canla başla hazırlanarak büyük bir dayanışma örneği sergiledi” dedi. “Milletimiz, nerede bir çocuğun canı yansa yanında olur” Adana Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin adliyede çalışanların Miraç Ali için tek yürek olduğunu belirterek, “Adliyede çalışan herkes Miraç evladımızın hastalığını duyduğu andan itibaren teyakkuza geçti. Düzenlenen kermese canla başla çalışarak hazırlandı. Bizim milletimizin farkındalığı burada oluşuyor. Edirne’den Kars’a, nerede bir çocuğun parmağına kıymık batsa biz üzülürüz. Bunun en güzel örneğini 6 Şubat depreminde gördük. O büyük felakette milletimiz tek yürek oldu. DMD hastası evladımızın şifa bulması için elimizden geleni yapıyoruz. Burada desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ederim” şeklinde konuştu. Etkinlik kapsamında ev hanımlarının el emeğiyle hazırladığı yiyecekler, el işçiliği ürünler, hediyelik eşyalar ve çeşitli giysiler satışa sunuldu. Vatandaşların gönüllü olarak hazırladığı ürünlerden elde edilen tüm gelir, doğrudan Miraç Ali’nin tedavi masraflarına aktarılacak. Kermes, hem farkındalık oluşturması hem de minik Miraç’ın tedavisine katkı sağlaması açısından yoğun ilgi gördü.

Tutar Yapı Sitesi davası duruşmasında sanıkların ‘olası kast’ ile yargılanması talep edildi Haber

Tutar Yapı Sitesi davası duruşmasında sanıkların ‘olası kast’ ile yargılanması talep edildi

Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde yıkılan ve 64 kişinin hayatını kaybettiği Tutar Yapı Sitesi’nin C bloğu yıkılmıştı. Binaya ilişkin üç sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması Adana Adliyesinde 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Binanın yıkılmasından sorumlu sanıklar cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılırken, avukatlar ve hayatını kaybeden 64 kişinin yakını müştekiler duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de takip etti. Müşteki avukatları suçluların ‘olası kast’ ile yargılanmasını istedi Duruşmada ilk olarak müştekilere söz verildi. Müştekiler, sanıkların ‘olası kast’ ile yargılanmaları gerektiğini belirterek bu yönde ek savunmalarının alınmasını talep etti. Müşteki avukatları Ümit Büyükdağ ve Baran Taygun Metin de aynı yönde taleplerini yineleyerek, sanıkların mevcut tutukluluk halinin devamını istedi. Cumhuriyet savcısı, eksikliklerin giderilmesi ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde mütalaa sundu. Duruşma 27 Hazirana ertelendi Sanık avukatları, ek bilirkişi raporu alınmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 27 Haziran tarihinde yapılacak. “Sanıklar birbirlerine suç attı” Duruşma hakkında bilgi veren Avukat Baran Taygun Metin, “ Mahkemeye bakan heyet yenilendiği için son kez dosyayı özetlemek zorunda kaldık. Akabinde katılan tüm müştekileri ‘olası kast’ ile ek savunma alınması yönünde taleplerini yenilediler. Sanıklar kendi arasında birbirlerine suç atmakla savunma yaptılar. Sanık müdafileri ise raporlar yetersiz olduklarını iddia ederek yeni rapor alınmasını talep ettiler. Dosyada bazı eksiklikler vardı, o eksikliklerin tamamlanması bekleniyor. Duruşma 27 Haziran Cuma günü saat 10:00’a ertelendi. 3 Sanık halinde de tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 27 Haziran’da ailelerle birlikte burada olacağız. Beklentimiz dosyada var olan eksikliklerin giderilerek sonuca erdirilmesi olacak. Bu dosyada olası kasttan ceza alınması gerektiğini düşünüyoruz" diye ifade etti.

Av. Volkan Böke: Baroların bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız Haber

Av. Volkan Böke: Baroların bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız

Adana Barosu son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin kaygılarını ve çözüm önerilerinizi paylaşmak üzere “Hukuk Devleti İçin Çağrı” konulu basın açıklamasını Adana Adliyesinde gerçekleştirdi. Açıklamayı katılanlar adına Adana Barosu Başkanı Av. Volkan Böke okudu. Açıklamada Baro Başkanı Av. Volkan Böke, İstanbul Barosu’na açılan davanın hukuk devleti ilkesine zarar verdiğini vurgulayarak, adaletin korunması için mücadele edeceklerini ifade etti. “Hukukun üstünlüğü ve savunma özgürlüğü tehlikede” Adana Barosu Başkanı Av. Volkan Böke, “Ülkemizde kısa sürede yaşanan gelişmelerle hukuk devleti ilkesine, demokrasiye ve yargıya olan güvene zarar verdiğini düşündüğümüz günlerden geçmekteyiz. İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında İstanbul 2 Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davaname ile görevden alınmalarına karar verilmiş olması; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile bazı ilçe belediye başkanları ve belediye çalışanları hakkında başlatılan soruşturma kapsamında yapılan açıklama, sonrasında yaşanan bir kısım hak ihlalleri ve sokak olayları nedeniyle, avukatlık kanununun verdiği görev ve sorumluluklar çerçevesinde açıklamada ve çağrıda bulunma ihtiyacı doğmuştur. Hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkı ve savunma özgürlüğü, demokratik bir toplumuri vazgeçilmez unsurlarıdır. Söz konusu ilkeler yüzlerce yıllık hukuk uygulamaları sonunda doğmuş, gelişmiş ve hemen hemen, çağdaş tüm hukuk devletlerince de kabul görmüş ilkelerdir. Andığımız ilkeler kişilerin hakkını koruma amacına yönelik olduğu kadar toplumsal barışın sağlanmasına da hizmet etmektedir. Dolayısıyla bu ilkelerle çatışan, bu ilkeleri ihlal eden her uygulama "çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkma" iddiası ile kurulan Cumhuriyet idealine de aykırı olduğu gibi, bu haklara sahibi olan yurttaşlar açısından da bir hak ihlali oluşturacak, toplumsal barışa da zarar verecektir” şeklinde konuştu. "İstanbul Barosu'na açılan dava, adalet mekanizmasına zarar veriyor" Av. Böke, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Avukatlık Kanunu'nun 77. maddesinin uygulanarak İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulunun görevden alındığını vurgulayarak, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa Avukatlık Kanunu'nun 77. maddesinin uygulandığı bir davaname düzenlenerek İstanbul Barosu başkanı ve yönetim kurulu hakkında, amacı dışında faaliyet göstermeleri sebebiyle görevlerine son verilmiştir. Oysa yine Avukatlık Kanunu'nun 76. Ve 95. Maddeleri ile barolara hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak görevleri vermektedir. Dünyanın sayı itibariyle en büyük barosu olan ve 147 yıllık geçmişe sahip olan İstanbul Barosu'nun bir basın açıklaması nedeniyle böylesi bir davaya maruz bırakılması adaletin tesisi için görevli olan barolar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Davanamenin tek dayanağı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davalılar hakkında re'sen bir ceza soruşturması başlatılmasıdır. Ancak Avukatlık Kanunu uyarınca avukatların görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma yapılabilmesi Adalet Bakanlığının iznine tabi kılınmıştır. Böylece yasa koyucu tarafından savunmanın bağımsızlığı ölçüsünde mesleğin icrası kolaylaştırılmak istenmiş ve avukatlar özel bir soruşturma usulüne tabi kılınmıştır. Bu bağlamda, İstanbul Barosu ve yönetim kurulu adına Adalet Bakanlığınca verilen izninin iptali için idare mahkemesinde açılmış bir dava bulunmaktadır. Dolayısıyla idari yargının vereceği karar ile, davanamenin dayanağını oluşturan cezai soruşturmanın temelsiz kalabilme durumu bulunmaktadır ki, bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde telafisi imkânsız sonuçlar doğacağı aşikardır” dedi. "Barolar susarsa, hukuk ve adalet de susar" Av. Böke, Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 77. maddelerinde "amaç dışı faaliyet" kavramının açıkça tanımlanmadığını belirterek şunları söyledi: “Yine, Avukatlık Kanunu 76 ve 77. maddelerinde "amaç dışı faaliyet “in ne olduğu açıkça tanımlanmamıştır. Bu belirsizlik öncelikle Anayasa'nın 2. maddesinde yazılı Hukuk Devleti ilkesine ve 13. maddesinde yazılı "Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması" hükmüne uygun bir düzenleme değildir. Hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesi bağlamında, cumhuriyet tarihinde ilk kez uygulanacak Avukatlık Kanunu 77. Maddesi'ne dair bu karar emsal ve ilk olma özelliği taşımaktadır. Nitekim kamu kuruluşu niteliğinde olan baroların asliye hukuk mahkemesinde yargılanması da ayrıca hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Buna göre sayın mahkemeden beklenen, idari davanın ve cezai soruşturmanın sonucunu beklemek, ilk defa uygulanacak Avukatlık Kanunu 77. Maddesi'ndeki bu belirsizliklerin nihai çözümü için, ciddi ve somutlaştırılmış bu anayasaya aykırılık iddialarının değerlendirmesi idi. Ancak bu hukuka aykırılıklar değerlendirilmeden verilen karar ile adalete olan güven sarsılmış, baroların ve 200 bin avukatın Anayasanın 2. Maddesinde güvence altına alman hukuk devleti ilkesinin yaşatılması için verdiği mücadele de zarar görmüştür. Barolar susarsa hukuk susar, adalet susar. Savunma herkes için adalet ararken, avukat için de adalet istiyor.” “Hukuksuzluğa karşı mücadele edeceğiz” Av. Volkan Böke, “Ülkemizde bir büyükşehir belediye başkanının diplomasının iptal edilmesi, akabinde başkaca belediye başkanları ve belediye çalışanları ile birlikte açılan soruşturmada tutuklanması, toplumsal olaylara sebebiyet vermiştir.  Tüm bu sorunların çözümü, demokrasiye, yargı bağımsızlığına, etkin savunma, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlılıkla mümkün olduğu kanaatindeyiz. Adana Barosu olarak, İstanbul Barosu'nun ve binlerce meslektaşlarımızın baroların bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü mücadelesinde her zaman olduğu gibi yanlarında olacağımızı ve her türlü hukuksuzluğa karşı hukuk çerçevesinde mücadele edeceğimizi; her ne amaçla olursa olsun hukukun araç sallaştırılmasına, baroların susturulmaya çalışılmasına, adil yargılanma ilkesinin ihlal edilmesine ve yurttaşların özgürlüklerinin keyfi şekilde ortadan kaldırılmasına karşı duracağımızı, bu çerçevede tüm hukuk camiasını, yetkilileri ve vatandaşlarımızı hukuk devleti sınırları içinde kalmaya çağrıda bulunduğumuzu bütün kamuoyuna saygıyla duyururuz” şeklinde konuştu.

Doğuştan görme engelli Av. Oğuzhan Osral, karşılaştığı engelleri aşarak gençlere ilham oluyor Haber

Doğuştan görme engelli Av. Oğuzhan Osral, karşılaştığı engelleri aşarak gençlere ilham oluyor

Adana’da yaşayan doğuştan görme engelli Avukat Oğuzhan Osral, karşılaştığı tüm engellere rağmen hukuk mesleğini icra etmek için büyük bir azimle çalışmalarını sürdürüyor. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Oğuzhan Osral, 8 aydır serbest avukatlık yapıyor. Görme engelli olmasına rağmen hukuk alanında başarılı olma hayalini gerçekleştiren Osral, mesleki yolculuğunda karşılaştığı zorlukları ve engelleri aşmaya devam ediyor. Av. Osral, ulaşım konusunda yaşadığı sıkıntılara da değinerek, "Görme engelli birisi olarak ulaşımda sıkıntılar yaşıyorum. Toplu taşıma araçları bazen iş kaybına yol açabiliyor" dedi. “Ulaşım sorunları mesleki hayatımı etkiliyor” Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Osral, 8 aydır serbest avukatlık mesleğini icra ediyor. Görme engelli olarak başarılı bir hukuk kariyeri inşa eden Av. Osral, mesleki yolculuğunda yaşadığı zorluklara ve ulaşımda yaşadığı sıkıntılara değinen Av. Oğuzhan Osral, “Doğuştan görme engelliyim. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. 8 Aydır serbest avukatlık yapıyorum. İlkokuldan beri hayalimdi avukat olmak. 8 Ay boyunca en büyük problemlerimizden bir tanesi görme engelli birisi olarak ulaşım konusunda sıkıntı yaşıyorum. Çünkü geri döndürme merkezi var mesela şehir dışında olduğu için ulaşım yok. Ben görme engelliyim ve benim ulaşımımı aksatan toplu taşıma araçlarıdır. Bazen karakollara yetişemiyorum bu yüzden iş kaybettiğim oldu” diye ifade etti. “Engelli bireyler için adliye daha erişilebilir olmalı” Av. Oğuzhan Osral Adana Adliyesi'nin engelliler için uygun olmadığını da vurgulayarak, “Adliyenin şartları maalesef engeller için çok uygun değil. Asansörlerin sesli sistemi yok. Ondan sonra adliye yapılırken daha çok engelli bireylere göre değil de genel geçer bir yapım söz konusu olmuş ister istemez. O konuda da muhtemelen bizlere sorulmamış. Bizlerden belki de bazıları talepte bulunmuştur ama anladığım kadarıyla çok dikkat edilmemiş yapılırken. O yüzden bir yerden bir yer bulurken biraz zorlanıyorum adliye içerisinde. Yani evden örnek veriyorum 3 kilometre, 2 kilometre yol tek başıma giderken, adliyede biraz zorlanıyorum o konuda. Meslektaşlarım sağ olsun yoldan gelip geçerken destek veriyor. Ben daha çok geliştirebilir bir yönde bağımsız hareketim olduğu için belli bir noktaya kadar gidebiliyorum. Oradan soruyorum. Buradan nereye? Şu mahkemeye nasıl geçebilirim diye. Üç aşağı beş yukarı kendime yer edindim adliyede” dedi. Gençlere de önemli tavsiyelerde bulunan Av. Osral şunları söyledi: “Genç arkadaşlarıma öncelikle yılmamak gerekiyor. Engelli arkadaşlarımız okumaktan vazgeçmesinler. Girişken olsunlar.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.