#Adli Tıp Raporu

İLKHABER-Gazetesi - Adli Tıp Raporu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adli Tıp Raporu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Böcek ailesinin ölümünde ön rapor açıklandı: Gıda örnekleri temiz çıktı, şüpheler kimyasal zehirlenmeye yöneldi Haber

Böcek ailesinin ölümünde ön rapor açıklandı: Gıda örnekleri temiz çıktı, şüpheler kimyasal zehirlenmeye yöneldi

Almanya'dan gelen gurbetçi aile İstanbul tatili sırasında yaşamını yitirdi. Böcek ailesinin ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu ön raporu ortaya çıktı. Aileye servis edilen gıdalardan alınan örneklerde zehirlenmeye yol açabilecek herhangi bir kimyasal, mikrobiyolojik ya da uygunsuz maddeye rastlanmadığı bildirildi. İncelemenin ardından öncelikli ihtimalin otel ortamındaki kimyasal madde zehirlenmesi olduğu ifade edildi. Böcek ailesinin ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında İbrahim Haskoloğlu tarafından paylaşılan bilgilere göre, olay günü tüketildiği belirtilen lokum, kumpir ve midyeden alınan numuneler laboratuvarda detaylı biçimde incelendi. Yapılan analizlerde gıdalarda zehir, mikrop, bozulmaya bağlı toksin veya sağlıksız maddeye rastlanmadı. Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı ön raporda, “gıda zehirlenmesi nedeniyle ölümün düşük ihtimal” olduğu vurgulandı. Rapora göre, aile fertlerinde tespit edilen bulguların, gıda kaynaklı bir zehirlenmeyle uyumlu olmadığı, bunun yerine otelde kullanılan kimyasal maddelere bağlı zehirlenme ihtimalinin daha güçlü olduğu kaydedildi. Soruşturmanın seyri açısından kritik kabul edilen ön rapor, olayın meydana geldiği oteldeki temizlik malzemeleri, havalandırma sistemi ve kullanılan kimyasal maddelere yönelik incelemenin yoğunlaşmasına neden oldu. Güvenlik kameraları, depo kayıtları ve çalışan ifadelerinin de kimyasal kullanım süreçleriyle ilgili mercek altına alındığı belirtildi. Böcek ailesinin başına ne geldi? Olayın tüm süreci Almanya’da yaşayan Böcek ailesi, 9 Kasım 2025’te turistik amaçla İstanbul’a geldi. Anne Çiğdem Böcek (27), baba Servet Böcek (38) ve çocukları Kadir Muhammet (6) ile Masal Böcek (3), Fatih’te bulunan Harbour Suites Old City Hotel isimli tesiste konaklamaya başladı. Ailenin İstanbul tatili, birkaç gün içinde trajik bir ölüm zincirine dönüştü. Ailenin yaşadıkları adım adım şöyle gelişti: 10–11 Kasım: Aile dışarıdan farklı yiyecekler tüketti Adli Tıp raporuna göre aile, bu iki gün içinde midye, pide, tantuni, kokoreç ve lokum gibi çeşitli yiyecekler tüketti. Gıda zehirlenmesi ihtimali ilk etapta değerlendirilse de son raporda bunun daha düşük olasılık olduğu belirtildi. 11 Kasım’da otelde ilaçlama yapıldı Olayın seyrini değiştiren en kritik detay bu oldu. Otel, 11 Kasım’da haşere ve böcek ilaçlaması yaptı. Ailenin kaldığı 201 numaralı oda, ilaçlama yapılan 101 numaralı odanın tam üstünde bulunuyordu. 201 numaralı odada havalandırma sisteminin olmadığı tespit edildi. Bu durum, kimyasal maddenin odaya sızma ihtimalini güçlendirdi. 12 Kasım sabaha karşı: İlk belirtiler ortaya çıktı Aile 12 Kasım sabahına karşı şiddetli mide bulantısı ve kusma şikâyetleriyle uyandı. Hastaneye başvurdular, tedavi sonrası tekrar otele döndüler. 13 Kasım: Durum ağırlaştı, çocuklar hayatını kaybetti 13 Kasım Perşembe günü sabaha karşı saat 03.00’te ailedeki dört kişi de tekrar fenalaştı. Otele ambulans çağrıldı. Çocuklar hastanede yapılan müdahalelere rağmen aynı gün hayatını kaybetti. Anne Çiğdem Böcek de kısa süre sonra yaşamını yitirdi. Baba Servet Böcek ise ağır yaralı olarak tedavi gördü. Aynı otelden 2 kişi daha zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı 15 Kasım’da otelde kalan yabancı uyruklu iki kişinin daha benzer belirtilerle hastaneye başvurması, kimyasal zehirlenme ihtimalini daha da güçlendirdi. Adli Tıp ön raporu ne dedi? Yapılan inceleme sonucunda: Gıda örnekleri temiz çıktı. Midye, kokoreç, lokum gibi yiyeceklerden alınan numunelerde zehir, bakteri, toksin veya sağlıksız madde bulunmadı. Mide ve organ bulguları kimyasal madde zehirlenmesiyle uyumlu. Çocukların mide duvarında kanama ve kızarıklık görüldü; travma izi yoktu. En güçlü ihtimal kimyasal zehirlenme. Ön raporun ifadesi şöyle: “Anne ve çocukların öncelikli olarak oteldeki ortamdan kaynaklı kimyasal madde zehirlenmesi sonucu, daha düşük olasılıkla tükettikleri besinlere bağlı gıda zehirlenmesi nedeniyle vefat ettikleri değerlendirilmektedir.” Otele yapılan ilaçlamanın etkisi inceleniyor. İlaçlamada kullanılan kimyasal maddeler, kutuları, aile bireylerinin kan örnekleri ve diğer bulgular Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi’nde analiz ediliyor. Kesin sonuç ve toksikoloji raporu 28 Kasım 2025 tarihinde açıklanacak. Kısacası: Böcek ailesine ne oldu? Elde edilen bulgulara göre ölüm nedeni büyük ihtimalle otelde yapılan böcek ilaçlamasından sızan kimyasal madde. Odanın havalandırmasız olması ve ilaçlanan odanın tam üstünde bulunmaları riski artırdı. Gıda zehirlenmesi ihtimali ise düşük görülüyor.

Böcek ailesinin ölümüne ilişkin soruşturmada Adli tıp’tan kimyasal zehirlenme değerlendirmesi Haber

Böcek ailesinin ölümüne ilişkin soruşturmada Adli tıp’tan kimyasal zehirlenme değerlendirmesi

Fatih’te H.Suites Old City Hotel’de konaklayan Böcek ailesinin zehirlenme şüphesiyle hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı değerlendirme raporu gün yüzüne çıktı. Raporda, anne Çiğdem Böcek (27), çocukları Masal (3) ve Kadir Muhammet (6) ile baba Servet Böcek’in (38) ölümünde kimyasal madde kaynaklı zehirlenmenin ön planda olduğu belirtildi. Almanya’dan 9 Kasım 2025’te turistik amaçla İstanbul’a gelen Böcek ailesinin 13 Kasım’da zehirlenme iddiasıyla yaşamlarını yitirmesi üzerine başlatılan soruşturma sürüyor. Adli Tıp Kurumu, olayla ilgili ayrıntılı bir değerlendirme hazırladı. Buna göre aile, 10 ve 11 Kasım tarihlerinde dışarıdan midye, pide, tantuni, kokoreç ve lokum gibi çeşitli gıdalar tüketti. Zehirlenme belirtileri 12 Kasım sabaha karşı başladı. Mide bulantısı ve kusma şikayetleriyle hastaneye başvuran aile, ilk tedavilerinin ardından otele döndü. 13 Kasım gecesi saat 03.00 sıralarında durumları kötüleşen aile bireyleri ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Çocuklar aynı gün, anne Çiğdem Böcek ise daha sonra hayatını kaybetti. Baba Servet Böcek’in de aynı olayda yaşamını yitirdiği kaydedildi. Raporda, aile tarafından konaklanan 201 numaralı odanın, 11 Kasım’da haşere ve böcek ilaçlaması yapılan 101 numaralı odanın tam üstünde bulunduğu ve 201 numaralı odada havalandırma sisteminin olmadığı bilgisi yer aldı. Ayrıca 15 Kasım’da aynı otelde konaklayan yabancı uyruklu iki kişinin de benzer şikayetlerle hastanede tedavi gördüğü aktarıldı. Otelde kullanılan kimyasal maddeler ve kutuları ile anne, baba ve iki çocuğun hastanede alınan kan örnekleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yapılan ölü muayene ve otopsi işlemlerinde çocuklarda ölümcül travmatik bir bulguya rastlanmazken, mide duvarında yer yer kanama ve kızarıklık görüldü. Anne Çiğdem Böcek’in mide duvarında noktasal ülsere alanlar ve yaygın kanama olduğu belirtildi. Adli Tıp Kurumu raporunda, olayın gelişim şekli, tıbbi öyküler ve aynı otelden başka kişilerin de benzer şikayetlerle hastaneye başvurmuş olması dikkate alınarak, anne ve çocukların öncelikle oteldeki ortamdan kaynaklanan kimyasal madde zehirlenmesi, daha düşük olasılıkla ise tükettikleri besinlerden kaynaklı gıda zehirlenmesi nedeniyle vefat ettiklerinin değerlendirildiği kaydedildi. Aile bireylerinden alınan örneklerin patolojik, mikrobiyolojik ve toksikolojik analizleri tamamlandıktan sonra kesin ölüm nedeninin belirleneceği, otelde kullanılan kimyasal maddelere ilişkin incelemelerin sürdüğü ve laboratuvar raporlarının 28 Kasım 2025’te tamamlanmasının planlandığı açıklandı.

Ünlü Arabesk Sanatçısı Güllü’nün ölüm nedeni netleşti Haber

Ünlü Arabesk Sanatçısı Güllü’nün ölüm nedeni netleşti

Güllü lakaplı ünlü arabesk müziği sanatçısı Gül Tut'un Adli Tıp Raporu çıktı. Ünlü şarkıcının ölüm nedeni yüksekten düşme olarak belirlendi.Yalova’da 26 Eylül 2025 tarihinde yüksekten düşerek hayatını kaybeden Gül Tut’un (kamuoyunda bilinen adıyla Güllü) adli tıp raporu tamamlandı. Yalova Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından yapılan ölü muayenesi ve otopsi işlemleri sonucunda ölüm nedenine dair detaylar netleşti. Travmatik izler tespit edildi Rapora göre Gül Tut’un vücudunun çeşitli bölgelerinde yüksekten düşmeye bağlı çok sayıda travmatik emareye rastlandı. Cinsel muayenede ise akut (yeni) travmatik bir ize rastlanmadığı belirtildi. İç kanama ve çoklu kırıklar Çınarcık'taki evinin 5, katındaki penceresinden aşağıya düşen Güllü'nün yapılan otopsisinde beyninde kanama, boyun travması, çok sayıda kemik kırığı, iç organ yaralanması ve iç kanama tespit edildi. Ayrıca toksikolojik, histopatolojik ve biyolojik örnekler alındı. Alkol seviyesi yüksek çıktı Laboratuvar incelemelerinde Gül Tut’un kanında 3,53 promil etanol (alkol) bulunduğu açıklandı. Histopatolojik izlerin travmalarla uyumlu olduğu, biyolojik örneklerde ise Gül Tut dışında herhangi bir DNA profiline rastlanmadığı bildirildi. Zehirlenme bulgusu yok Birinci İhtisas Kurulu’nun mütalaasında, zehirlenmeye dair herhangi bir tıbbi bulguya rastlanmadığı, ölümün yüksekten düşmeye bağlı genel beden travması sonucu gelişen kafa içi kanama, beyin hasarı ve iç organ yaralanmaları nedeniyle gerçekleştiği belirtildi. Adli tıp raporu, 13 Ekim 2025 tarihinde Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi.

Cem Garipoğlu'nun mezarında bulunan kan örneklerinin insan kanı olmadığı tespit edildi Haber

Cem Garipoğlu'nun mezarında bulunan kan örneklerinin insan kanı olmadığı tespit edildi

Cem Garipoğlu'nun mezarında yapılan incelemeler sonucunda, mezardan alınan kan örneklerinin insan kanı olmadığı belirlendi. 2009 yılında Münevver Karabulut’u vahşice katleden Garipoğlu’nun mezarının açılmasıyla ilgili gerçekleştirilen fethi kabir işlemi sırasında bulunan ve şüpheli bir poşet içinde yer alan kan örnekleri, İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından incelendi. Adli tıp raporunda, poşetin içindeki kanın genetik analizlere yanıt vermediği belirtildi. Bu gelişme, Garipoğlu’nun ölümüne dair süregelen soru işaretlerini daha da artırdı. Karabulut ailesi, poşet üzerindeki incelemelerin derinleştirilmesi için adli tıp kurumlarına başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Mezardan Bulunan Poşet Cem Garipoğlu, 2014 yılında cezaevinde intihar etti. Karabulut ailesi, Garipoğlu’nun vefatına dair şüpheler nedeniyle fethi kabir işlemi yapılmasını talep etti. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, bu talep doğrultusunda mezarın açılmasına karar verdi. Açılan mezarda bulunan düğümlenmiş poşet, kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı. Adli Tıp İncelemesi İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından yapılan incelemede, poşetin üzerinde herhangi bir vücut sıvısına rastlanmadığı, ancak iç kısmından alınan kan örneğinin insan kanı olmadığı belirtildi. Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Mezar içindeki poşetle ilgili yapılan çalışmalarda sağlıklı bir sonuç elde edilememiştir," dedi. Poşetin üzerinde yapılan UV ışık taraması, renk reaktif testi ve DNA izolasyon yöntemleri gibi çeşitli analizler, şüpheli kan örneğinin genetik analizlere de cevap vermediğini ortaya koydu. Aile Yeni İnceleme Talep Etti Karabulut ailesinin avukatı, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü’nden poşetin daha kapsamlı bir incelemesini talep edeceklerini açıkladı. Epözdemir, "Umarım en kısa sürede bu süreç nihayete erer, maddi gerçek ortaya çıkar, kamu vicdanı rahatlar ve adalet tecelli eder," ifadelerini kullandı.

Cem Garipoğlu'nun mezarından alınan örnekler incelendi: Karabulut ailesi itiraz edecek Haber

Cem Garipoğlu'nun mezarından alınan örnekler incelendi: Karabulut ailesi itiraz edecek

2009 yılında İstanbul'da Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu, 2024 yılında yeniden tartışma konusu oldu. Garipoğlu'nun mezarından alınan örneklerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemesinde, elde edilen DNA örneklerinin Garipoğlu'nun annesi ve babasıyla uyumlu olduğu belirlendi. Ancak Karabulut ailesi, bu rapora itiraz edeceğini açıkladı ve cinayetle ilgili sürecin henüz kapanmadığını vurguladı. Adli Tıp Raporu: DNA Uyumlu Çıktı İstanbul Adalet Sarayı'nda basın mensuplarının açıklamalarında bulunan avukat Rezan Epözdemir, Adli Tıp Kurumu'nun Cem Garipoğlu'nun mezarından alınan örneklerle ilgili hazırlanan raporları kamuoyuna sundu. Rapora göre, mezardan ayrılan örneklerin Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu ile yüzde 99 oranında uyumlu olduğu belirtildi. Bu durum, Garipoğlu'nun mezarındaki kişinin ailesiyle biyolojik bağını doğrular niteliğindeydi. "Poşetle İlgili İnceleme Talep Ettik" Ancak Karabulut ailesi, söz konusu rapora itiraz etmeye hazırlanıyor. Epözdemir, yaptığı açıklamada mezarlıkta bulunan bir potansiyelle ilgili olarak Emniyet Kriminal Dairesi'nden inceleme talebinde bulunulacağını belirtti. Epözdemir, “Mezarlıkta bulunan poşetlerin hangi şartlarda, kim tarafından bırakıldığının bilindiğini. Bu potansiyel üzerinde yapılacak parmak izi ve DNA incelemesinin ortaya çıkmasını bekliyoruz” diyerek, konunun daha da çözülebileceğini vurguladı. Karabulut Ailesi Raporu Kabul Etmiyor Avukat Rezan Epözdemir, Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un rapora olan itirazını dile getirerek, “Müvekkillerimiz ‘biz inanmıyoruz, bu aile bir manipülasyon yapmış olabilir’ diyorlar. İtirazımızı da o yüzden yapacağız’’ dedi. Bu nedenle ''Adli Tıp Kurulları nezdinde itiraz hakkımızı kullanacağız” ifadesini kullandı.  İnceleme Sonuçlanınca Yeniden Defnedilecek Cem Garipoğlu'nun mezarından alınan örneklerin incelenmesinin ardından, yapılan işlemlerin ardından aile avukatına teslim edileceği ve yeniden defnedileceği belirtildi.

Narin Güran ölüm sebebi nedir? Boğularak mı öldürüldü? Narin Güran hakkında son gelişmeler Haber

Narin Güran ölüm sebebi nedir? Boğularak mı öldürüldü? Narin Güran hakkında son gelişmeler

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında çuval içerisinde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili soruşturma derinleşiyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, Narin'in ölüm nedeni tespit edildi. Narin’in kaybolmasının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, amcası Salim Güran’ın arabasında Narin'e ait DNA izleri bulundu. Bu bulgular ve Salim Güran’ın cesedi taşıdığını itiraf etmesiyle birlikte, aralarında Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın da bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Amca ve Diğer Şüpheliler Tutuklandı Olayla ilgili yapılan araştırmalar, cinayetin planlanmış olabileceği iddialarını gündeme getirdi. CNN Türk’ün aktardığı bilgilere göre, boğulma sırasında Narin'in ağzından çıkan sıvının amcası Salim Güran’ın eline, oradan da aracın direksiyonuna ve koltuğuna bulaştığı tespit edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun, Narin’in cansız bedeni üzerinde yaptığı detaylı incelemeler sonucunda 91 farklı bulgu elde edildi. Bu bulgular, olayın aydınlatılmasında büyük önem taşıyor. Ön otopsi raporu Diyarbakır’da yapılmış ve boğulma bulguları belirlenmişti. Şimdi ise esas net tespitler İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek olan raporla ortaya çıkacak. Cinayetle ilgili amcası Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar dahil 11 kişi tutuklandı. Narin Güran boğularak mı öldürüldü? Narin Güran ölüm sebebi nedir? İşte detaylar... NARİN GÜRAN ÖLÜM NEDENİ Narin’in boğularak öldürüldüğü Adli Tıp raporuyla kesinleşti. Otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunan amca Salim Güran’ın cesedi taşımayı itiraf etmesiyle birlikte, soruşturma kapsamında 11 kişi tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun incelemesiyle Narin’in ölüm nedeni boğulma olarak belirlendi. Boğulma sırasında ağzından çıkan sıvının amcasının eline ve aracın direksiyonuna bulaştığı da tespit edildi. İlerleyen günlerde, detaylı Adli Tıp raporunun soruşturmanın seyrini değiştireceği düşünülüyor. Kritik Adli Tıp Raporu Bekleniyor 23 Eylül’de açıklanması beklenen raporun, cinayetin detaylarını daha da netleştireceği düşünülüyor. Adli Tıp’tan gelen ilk bulgular Narin’in boğazı sıkılarak öldürüldüğünü doğruladı. Amcası Salim Güran'ın cesedi taşıdığını itiraf etmesi ise şüpheleri üzerine çekmişti, ancak amcanın cinayeti işleyip işlemediği henüz netleşmiş değil. Soruşturma kapsamında elde edilen yeni bilgiler ışığında, Narin’in kaybolmadan önce bazı şeyler görmüş olabileceği ve bu nedenle hedef alınmış olabileceği düşünülüyor. Bu çerçevede, diğer aile üyeleri de sorgulanmaya devam ediyor. Soruşturma titizlikle yürütülürken, Diyarbakır ve İstanbul Adli Tıp’tan gelecek olan son raporlar olayın çözümüne ışık tutacak. Cinayet Planı mı? Narin Güran cinayetiyle ilgili ortaya atılan bir diğer iddia ise, cinayetin bir plan dahilinde işlenmiş olabileceği yönünde. Soruşturma süresince amca Salim Güran’ın verdiği ifadeler, kuzenlerin ve diğer şüphelilerin durumları, olayın çok boyutlu olarak incelenmesini sağlıyor. Aile içi ilişkilerin de masaya yatırıldığı soruşturmada, yeni gelişmelerin an meselesi olduğu belirtiliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.