TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Afet

İLKHABER-Gazetesi - Afet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AOSB'ye Afet Koordinasyon Merkezi kazandırılıyor Haber

AOSB'ye Afet Koordinasyon Merkezi kazandırılıyor

Birden fazla fabrikanın ve işletmenin bir araya gelerek faaliyet gösterdiği, üretim ve ticaretin yoğunlaştığı organizse sanayi bölgelerinde, doğal afetler ve diğer acil durumlar önemli bir risk oluşturuyor. Afetler, tüm yerleşim alanlarında olduğu gibi organize sanayi bölgelerinde de can ve mal kayıplarına, üretimde ve ticarette aksaklıklara yol açıyor. Bu durum, hem OSB'lerdeki firmalara hem de ülke ekonomisine zarar verebiliyor. Afetlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmek için OSB'lerde afet koordinasyon merkezlerinin kurulması büyük önem taşıyor. Bu merkezler, afet öncesi, sırası ve sonrasında acil durum yönetimi için gerekli koordinasyonu sağlayarak can ve mal güvenliğinin korunmasına, üretim ve ticaretin kesintisiz devam etmesine katkıda bulunuyor. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde (AOSB) de bu amaçla Afet Koordinasyon Merkezi kurulması konusunda çalışmalar yapılıyor. AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar, afetlerin oluşumunu engellemenin mümkün olamadığını ancak, can ve mal kayıplarının önlenmesinin alınacak tedbirlerle sağlanabileceğini, bu düşünceden hareketle bölgede Afet Koordinasyon Merkezi kurulması konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi. Akpınar, geride bıraktığı acıları halen dinmeyen ve 11 ili etkileyen depremde kaybedilen canlara rahmet, yaralılara şifa ve yakınlarına sabır dileyerek, “Büyüklüğü ve etkilediği alan bakımından yer bilimi tarihinde bugüne kadar görülmemiş bir deprem yaşadık. Kaybettiklerimizi getiremeyiz ama bu deprem bir kez daha göstermiştir ki afetlere her zaman hazırlıklı olmalıyız” dedi. Merkezin yaklaşık 70 milyon TL'ye malolacağı bildirildi.

Uluslararası standartlarda müdahaleciler "Afet Okulu"nda yetişecek Haber

Uluslararası standartlarda müdahaleciler "Afet Okulu"nda yetişecek

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz, Dünya Sağlık Örgütü tarafından akredite edilmiş afet müdahalecileri yetiştirmek için "Afet Okulu"nu hazırladıklarını, olası İstanbul depremine yönelik de özel çalışma yaptıklarını bildirdi.Yılmaz, "9. Avrasya Acil Tıp Kongresi" için geldiği Antalya'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneklerinin özellikle 1999 depreminden sonra afetle ilgilendiğini, İzmir ve Van depremlerinde de bunları deneyimlediklerini söyledi.Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra belli ihtiyaçların olduğunu fark ettiklerini vurgulayan Yılmaz, özellikle acil tıp uzmanlarının afet eğitimleriyle ilgili çalışma yaparak, Afet Okulu Projesini hazırladıklarını söyledi.Türkiye'de 3 bin 700 acil tıp uzmanı olduğunu ve afetlerde görev aldığını aktaran Yılmaz, "Bu nedenle hazırladığımız Afet Okulu ile temel hedefimiz, özellikle acil tıp uzmanlarının, hemşirelerin, paramediklerin tüm sağlık personelinin afetle ilgili bilgisini geliştirmektir." dedi.Derneklerinin merkezi olan Ankara'da ilk eğitimlere başlanacağını, İstanbul'da simülasyon merkezi kurarak orada da devam edeceklerini aktaran Yılmaz, "Alanında uzmanlar tarafından, acil tıp uzmanlarına eğitim verilecek. İlk eğitimler yüz yüze olacak. Teorik eğitimlerin ardından uygulama eğitimleri olacak. İleri aşamada bazı eğitimler de çevrim içi düzenlenecek." ifadesini kullandı.Yılmaz, acil tıp uzmanların büyük afetlerde hem kendilerini korumaları hem de gittikleri bölgelerde gereken desteği sağlamaları için verilecek eğitimlerin önemli olduğunu ifade etti.- "Olası İstanbul depremine yönelik özel çalışmamız var"Olası İstanbul depremine yönelik çalışmalarının olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:"Olası İstanbul depremine yönelik özel çalışmamız var. Öncelikle İstanbul ve çevre illerdeki acil tıp uzmanlarına teorik ve uygulamalı eğitimler vereceğiz. Sonrası Türkiye genelindeki tüm acil tıp uzmanlarına eğitim vereceğiz. Büyük doğal afetlerde öncelikle eğitim alan ekipler görev alacak. Dünyanın herhangi bir yerinde afet olduğunda akredite eğitim almış insanlar görevlendirilecek. Afet Okulu ile temel amacımız, Dünya Sağlık Örgütü tarafından akredite edilmiş afet müdahalecileri yetiştirmek. Bu sadece Türkiye'de de değil, bölgemizde, etrafımızda bir sürü savaş, afet vesaire oluyor. Bunların tamamına yetişmiş eleman, acil tıp uzmanı yetiştirmek istiyoruz. Eğitimlerin sonunda acil tıp uzmanlarının, Sağlık Bakanlığı ya da uluslararası kuruluş aracılığıyla Dünya Sağlık Örgütü'nden bunların kalifikasyonunu isteyeceğiz."Yılmaz, İstanbul'daki liselerde eğitim alan öğrencilerin afet bilincini artırmak için verecekleri eğitimle ilgili Milli Eğitim Bakanlığına başvurduklarını aktardı.Arama kurtarma ve sağlık alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına da eğitim vereceklerini aktaran Yılmaz, projenin üç aşamalı halkalar şeklinde yayılacağını bildirdi.Tüm afetleri AFAD'ın yöneteceğine işaret eden Yılmaz, AFAD'ın bu konuyla ilgili temel sorumlu olacağını ancak kendilerinin de afetlerde çalışan tüm birimlerin buna uyumlu bir şekilde çalışmalarıyla ilgili altyapı oluşturacaklarını bildirdi.

Emine Nine, “Her afette devletim yanımızdaydı” Haber

Emine Nine, “Her afette devletim yanımızdaydı”

ADANA(İLKHABER)- Seğmenoğlu iki büyük yangın ve iki büyük deprem yaşadıklarını 25 Temmuz’da merkez üssü Minnetli olan 5.5 büyüklüğündeki depremde evi ağır hasar aldığı için konteynere yerleştiğini belirterek, "Ailemle yaşıyorum bu yaşıma kadar bu kadar çok afeti bir arada görmedim. Ama büyük afetlere rağmen devletim her afette yanımda oldu. Şimdi konteynerde yaşıyorum" diye konuştu. Emine Nine ve ailesini ziyaret eden Türk Kızılay’ı Kozan Şube temsilcisi Oğuz Cengiz, ilçede her afette yaraların devlet millet el ele sarıldığını kaydederek, “2 yıl önce yangın felaketini yaşadık ve kaymakamlığımız Kızılay olarak destek olmuştuk. Depremde de büyük hasar alan teyzemizin evini ziyaret ettik. Teyzemiz birçok afete maruz kalmış. Bizde her zaman elimizden geldikçe destek olmak istedik” dedi. Emine ninenin oğlu Mahmut Seğmenoğlu ise "Kozan Karahamzalı köyünde yaşıyoruz. Yangında 8 köy etkilendi. 16 ev yandı. 25 Temmuz’da bu sene yaşadığımız depremde 118 ev ağır hasar aldı. Hafif hasarlı evlerimizde var. Devletimizden Allah razı olsun. Ölümüz, yaralımız yok. Buna şükür. Annem çok acılar yaşadı. 2 evladını genç yaşında kaybetti. Babam üzüntüden Alzheimer hastası oldu ve 7 sene ben ona baktım rahmetli oldu. Babamın acısının ardından yangın oldu ve ardından deprem oldu. Sağlık olsun. Devlet hem ana hem baba oldu” dedi.

Evi yıkılan depremzedeler itiraz sürecini bekliyor Haber

Evi yıkılan depremzedeler itiraz sürecini bekliyor

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER)-Adana’da aynı ilçede iki evi bulunan ve bir evi depremden yıkılan depremzedeler yapılacak afet konutlarından ve verilecek konut kredilerinden yararlanmaya hak kazanamadı. Aynı durumla karşı karşıya kalan kişilerin sayısı artarken, yıkılan Ekim Apartmanı’nda da 3 kişinin hak kaybı yaşandığı öğrenildi. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından evi yıkılan onlarca vatandaş afet konutlarını almaya hak kazanamadı. Deprem bölgesinde bulunan büyükşehirlerde aynı ilçede hasarsız başka konutu olanlar afet konutlarından faydalandırılmadı. Daha önceden çıkartılan bir yönetmelikte ki bir maddeden ötürü, depremde aynı ilçede evi olan ve bir evi yıkılan yurttaşlar kendilerinin yaşadıkları mağduriyet karşısında yok sayılmalarına tepki göstererek, haklarını aramaya devam ediyor. DEPREMİN ŞOKUNU ATLATAMADILAR Adana’da 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde bir bölümü yıkılan ve bir bölümü de hasar gören Ekin Apartmanında 70 kişi hayatını kaybetmişti. 42 dairelik apartmanda yurttaşlar henüz depremin şokunu atlatamamışken, bir darbede bu kişilere deprem yönetmeliğinden geldi. Afet Sebebi ile Hak Sahibi Olanların Tespiti Yönetmeliği’nin 9 maddesinde, “Afetten doğrudan doğruya veya dolaylı olarak zarar gördükleri tespit edilen veya zarar görmeleri muhtemel bulunan kimselerden, kendisine veya eşine ait müstakil başka konutu veya dairesi bulunanlar hak sahibi sayılmazlar ve bu gibilere yeniden konut yapılmaz ve konut kredisi verilmez” ifadeleri yer aldı. Bu maddeye göre aynı ilçede iki evi olan depremzedelerin afet konutlarında hak sahibi olmamalarına bu durum neden oldu. KEMRİK: İTİRAZ SÜRECİNİ BEKLİYORUZ Ekim Apartmanı sakinlerinden ve mağdurlardan olan Ali Kemrik’de itiraz sürecini beklediklerini anlattı. İtiraz sürecinin başlamasıyla başvurularını yapacaklarını belirten Kemrik, çocuk okuttuğunu ve ikinci evinin kirasıyla çocuk okuttuğunu söyledi. Kendisinin ve ailesinin hala Mersin’in Tarsus İlçesi’nde bulunan akrabalarının yanında kaldığını vurgulayan Kemrik, “Evi yıkılan depremzedeler için afet konutları yapacaklarını öğrendik. Sevindik ve hemen gidip başvurumuzu yaptık. Fakat internetten yaptığımız başvuruda başvurumuz kabul edilmedi. Bundan yaklaşık kırk elli sene önce yayınlanmış bir AFAD Genelgesinde aynı ilçede iki evi olanların hak sahibi olamayacağı yönünde bir madde yayınlamışlar. Farklı ilçede iki evi olanlar için bir sorun yok. Sadece aynı ilçede evi olanlar için böyle bir ayrım yapılıyor. Ben zaten depremde evimi eşyalarımla birlikte kaybetmişim. Yani bu maddeyle başka ilçelerde olan Adana merkez ilçedeki dört beş tane ilçede evi olan başka komşuları hak sahibi olabiliyor. Benim Çukurova ilçesinde iki evim olmasından dolayı hak sahibi olamıyorum. Benim gibi sadece Ekim Apartmanında 3 kişi var.  Adana geneline ve diğer illerdeki sayı yaklaşık 2-3 bini buluyor” dedi. DİĞER İLÇELERDE İKİ EVİ OLAN HAK SAHİBİ OLUYOR Diğer ilçelerde evleri olanların hak sahibi olabildiğini vurgulayan Kemrik, “Devlet sekiz yüz bin konut yapıyor. Ve bunları yapıp vereceğim diyor. Üç bin tane konut fazla mı geliyor bu devlete. Bizlerde Türk vatandaşıyız. Devlet vatandaşının malını, canını korumak yükümlüdür. Yıkılan bir eve bir verme ev verme vaadi var. Bizim hakkımız elimizden alıyor. Yani bununla  sonuna kadar uğraşacağız.  Bu düzeltilirse hepimizin mağduriyeti kalkar. Yoksa itirazlar, mahkemeler bununla sürer gider. Şimdi itiraz başvurusu başlayacak. Muhtarlığa atılan listelerden sonra on beş gün itiraz süresinden sonra onlar tekrar cevaplayacaklar. Bu da bir ay alır. Yaklaşık bu iki aylık bir sürek var. Sonunda ikinci başvurumuz reddedilirse ardından mahkemeye başvuracağız. Ama biz mahkeme olmadan bu yanlışın çözülmesini istiyoruz. Hiç olmazsa çocuklarımıza oturacak bir ev olur veya bizim için oturacağımız bir evimiz olur. Yani biz durduk yere, deprem nedeniyle fakirleşmemiş oluruz. Kısaca onu söyleyeyim. Çünkü ilçeyi ayırmanın bir mantığı yok.  Adana'da Seyhan’da, Yüreğir'de evi iki tane evi olana ev veriyorlar. Çukurova'da bir tane varsa vermiyor.   düzeltilmesi gereken, gözden kaçan bir konu diye düşünüyoruz” diye konuştu. İYİELMA: MAĞDURİYETİNİ ANLATTI Evi yıkılan yakınlarını kaybeden Ekin Apartmanı sakinlerinden Sedat İyielma ise afet konutlarından hak sahibi olamadığını söyledi. Mağduriyetini anlatan İyi Elma, “Aynı apartmanda kardeşimi, yengemi ve yiğenimi kaybettim. Aile dostumuz eşi ve çocuğunu kaybettim. 6 deprem şehidimiz var. Ben onların açısını yaşıyorum. Altı can. Bunun ne demek olduğunu kimse anlıyor mu? Yaşamayan anlayamaz. Bunlara mı yanalım? Giden mala mı yanalım? Neyi yanalım? Suçumuz nedir bilmiyorum. Sağ kurtulan bir tek yeğenim var. On dört yaşında. Onu da enkaz altından kurtardılar. Ailesinin evi olmasına rağmen onunda hiçbir hak edişi yok.   On dört yaşında gene söylüyorum. Üzerine basa basa söylüyorum. On dört yaşında bir yeğenim var. Sağ kurtardık. Anne yok. Baba yok. Abla yok. Hiç kimsesi yok.  Devletin bununa el atması lazım. Bu çocuğun başka evi bile yok” şeklinde konuştu. BENDE ÇOCUK OKUTUYORUM İyielma ikinci evin kira parasıyla çocuk okuttuğunu işaret etti. Kendisinin aynı ilçede yıkılan evinin yanı sıra bir evinin daha olduğunu dile getiren İyielma, “Benim de diğerleri gibi bir evim daha var Çukurova'da. Biz bunları alırken kendimiz için değil çocuklara yatırım için aldık. Ben emekliyim. Benim dört tane çocuğum var. Dört ile üniversite okuyor şu an. Üniversiteye gidiyorlar. Bunların masrafları, bunların mağduriyetleri. Evin birini kiraya vermiştim. Onların okulları için bu kirayı kullanıyordum. Yoksa aldığım emekli maaşı ile nasıl çocuk okutayım.ayni ilçede evim var diye beni afet konutlarından yararlandırmadılar. Ailesini tamamen kaybeden yiğenimin afet konutlarından hak edişinin olmamasının nedeni AFAD yetkilileri dosyayı ve dilekçeyi unutmuşlar vermemişler. Bu nedenle yiğenim mağduriyet yaşıyor. İtiraz süreci var diyor. O zaman itiraz edin diyorlar. Bizlerde bu mağduriyeti yaşayan kişiler olarak itiraz sürecini bekliyoruz. Yoksa hukuki yollara başvuracağız. Ancak biz hukuki yola başvurmadan bizlerin mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. SORAR: GENELGEDEN KAYNAKLI SORUN YAŞIYORUZ Ekim Apartmanında evi olan ve yıkılan Duran Ali Sorar’da deprem konutlarından yararlanamadı. Sorar, yönetmelikten kaynaklı ayı ilçede iki evi olan kişilere yeni yapılacak deprem konutlarında hak sahibi yapılmadığını vurgulayarak, “Genelgeden kaynaklı sorunun düzeltilmesini istiyoruz.  Genelgeden dolayı bir bizi afet konutlarında hak sahipliği vermiyorlar. Çukurova ilçesinde ikinci bir evimiz olduğu için ev vermiyorlar. Bu genelgenin düzelmesini istiyoruz. Mağduruz burada. Sadece hakkımızı istiyoruz. Kırk iki dairenin otuz dokuzuna deprem konutlarından hak verildi. Üç kişiye verilmiyor burada. Bizim mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Kiracılarım beş kişi ailecek hepsi de vefat etti.  Çok üzgünüz. Sıkıntılarımız büyük. Yedi bin beş yüz lira maaş alıyorum ben. Emekliyim. Yedi bin beş yüz lira maaşla geçinmeme imkan yok şu anda. Dava açmadan önce devlet büyüklerimiz bize bir an önce el atsalar da bunu dava açmadan çözsek. Yoksa hakkımızı hukuki yoldan arayacağız” dedi.

Depremzede aile, afet konutlarındaki örnek daireyi gezdi Haber

Depremzede aile, afet konutlarındaki örnek daireyi gezdi

ADANA (İLKHABER)- Adana’da depremzedeler için yapılan TOKİ konutlarında sona yaklaşılırken depremzede aile, örnek daireyi gezdi. Aile, örnek daireye hayran kalırken biran önce evlerine kavuşmak istediklerini söyledi. Kahramanmaraş merkezli depremlerinin can kayıpları ve yıkımlara yol açtığı Adana’da, TOKİ kalıcı konutlar için çalışmalarını hızla sürdürüyor. Kent genelinde 2 bin 500 konut, 701 de köy evi yapılması planlanıyor. Mart ayında başlayan merkez Sarıçam ilçesine bağlı Buruk Cumhuriyet Mahallesi’nde 24 blok ve 590 daireden oluşan projede, inşaat çalışmaları 7 gün 24 saat devam ediyor. Proje çerçevesinde 7 blok tamamlanırken, diğer blokların da inşası hızla sürüyor. Depremzede aile örnek daireyi gezdi Projede örnek dairede tamamlandı ve içerisine eşyalarda yerleştirildi. Birçok depremzede aile sosyal medyadan ve haberlerden gördüğü evleri yakından görmek istiyor. Depremde 4 katlı müstakil evleri ağır hasar alan ve daha sonra yıkılan 7 çocuk 9 torun sahibi Hasan (66) ve Nazime (61) çifti de o ailelerden bir tanesi. Şuanda Mersin’de kalan aile örnek daireyi görmek için Sarıçam ilçesine bağlı Buruk Cumhuriyet Mahallesi’nde ki inşaat alanına geldi. Projeyi üstlenen firma yetkilileri de aileye daireyi gezdirerek tanıttı. Örnek daireyi gezen aile adeta hayran kaldı. “Onlarca akrabamızı kaybettik” İhlas Haber Ajansı’da depremzede ailenin daireyi gezmesini görüntüledi. Daha sonra İHA’ya konuşan Hasan Doğan, “Depremde 4 katlı evimiz ağır hasar aldı ve yıkıldı. Depremde can kaybımız çok fazla. Adıyaman’da onlarca yakın akrabalarımızı kaybettik. Evimiz depremde yıkıldığı için şuanda Mersin’de kalıyoruz. Devletimizin yaptığı konutları bekliyoruz. Bu gün örnek daireye geldik, çok beğendik ve çok mutlu olduk. Ailemle ve torunlarımla birlikte burada oturacağız inşallah” ifadelerini kullandı. “Depremde çok acılar yaşadık” Nazime Doğan ise yapılan deprem konutlarının kendi evlerinden çok daha güzel olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ev çok güzel olmuş. Bizde görüp çok mutlu olduk. Allah devletimize zeval vermesin. İnternette, haberlerde örnek daireleri görüyorduk ama bu kadar güzel olacağını beklemiyordum. Bizim önceki evimiz 40 yıllık bir evdi. Bu ev, bizim evden çok çok daha güzel. Bu ev sayesinde deprem korkusu da yaşamayacağız. Depremde çok acılar yaşadık. Allah bir daha böyle büyük bir acı göstermesin. Eski evimiz depreme dayanıksızdı ama şimdi ki evimiz depreme çok dayanıklı. Allah devletimizi korusun.”

Mersin'de olası afetlere karşı yol haritası belirleniyor Haber

Mersin'de olası afetlere karşı yol haritası belirleniyor

(Haber Merkezi) - Mersin Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından ‘Afetlere Karşı Yol Haritamızı Birlikte Belirlemeye Devam Ediyoruz’ sloganıyla ‘Mersin Afet Yönetimi Çalıştayı’ düzenlendi. Mersin Büyükşehir belediye Başkanı Vahap Seçer de gerçekleştirilen çalıştayda; akademisyenler, TMMOB'a bağlı odalar, STK'lar, dernekler, kurum ve kuruluş temsilcileri ile bir araya geldi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkan Vekili Dr. Kemal Zorlu, çalıştayda gerçekleştirdiği sunumunda; ‘Mersin Afet Eylem Planı Yol Haritası’ başlığı kapsamında, literatür ve yöntem, önceki çalışmalar, modeller, jeolojik veriler, yapı stoku ve nüfus verileri gibi ilk tespitler, detaylı jeolojik ve jeoteknik etüdler, detaylı yapı analizleri, temel kabuller, öngörüler, senaryolar, stratejiler, eylem planı gibi konularda bilgiler verdi. Zorlu, ‘Afet Sakınım Planlaması’ hakkında da; afet riskli alanlar ve bölgeler analizi, envanteri, veri tabanı ve haritalarının güncellenmesi ve yeniden düzenlenmesi, tüm risk kategorileri için makro ve mikro bölge çalışmasının tamamlanması, afet riski olmayan riski düşük alanlara yönelik kentsel gelişme stratejileri oluşturulması, kırsal alanlarda düzensiz gelişmenin denetlenmesi ve planlı gelişimin sağlanması gibi konular hakkında detaylı bilgiler verdi. ‘Yer Bilimleri’ hakkında da konuşan Zorlu; depremin ikincil etkileri olan sıvılaşma, tsunami gibi olaylar için karadan ve denizden çalışmaların yapılması, kütle hareketleri ile ilgili haritaların güncellenmesi ve detaylı çalışmaların yapılması ile bütünleşik bir veri tabanı sisteminin oluşturulması gerektiğini söyledi. ‘Yapı Tasarım, Üretim ve Denetimi’ konusunda da Zorlu, inşaatta yapı denetim işlemlerinin düzenlenmesi, zemin sıvılaşması olan yerlerde yapı izinlerine dair sorunlar, müteahhitlerin sertifikalandırılması ve cezai sorumluluklarının artırılması ile imar düzenlemeleri ile ilgili sorunlar hakkında bilgi verdi. Zorlu, ‘Deprem Sonrası İkincil Afetler’ konusunda ise; kimyasallardan kaynaklı yangın, patlama ve kimyasal madde sızıntısı, toprağın, suyun ve havanın kirlenerek çevresel zarar oluşturması, tsunami, heyelan, kaya düşmesi, çığ gibi ikincil afetler, sağlık sisteminin çökmesi sonucu müdahale edilememesi, enerji ve altyapı hatlarının zarar görmesi konularına değindi. Zorlu son olarak ise ‘Afet Müdahale ve Lojistiği’ konu başlığı kapsamında da; afet müdahale planlarının yeniden yapılandırılması ve arama kurtarma alt yapısının güçlendirilmesi, sağlık hizmetleri müdahale planlarının yeniden yapılandırılması, barınma, temizlik, beslenme ve su tedariki konularında özel planlama yapılması, afet sonrası salgın hastalıklar konusunda hazırlıkların yapılması, denizyolu, demiryolu, karayolu ve havayolu ulaşım detay planlarının yapılması gibi konulara dikkat çekti. Çalıştay’ın Yuvarlak Masa Çalışmaları bölümünde ise; Yer Bilimleri, Afet Sakınım Planlaması, Yapı Tasarım, Üretim ve Denetimi, Deprem Sonrası İkincil Afetler, Afet Müdahale ve Lojistiği, Afet Yönetiminde Uluslararası İlişkiler ve Finansman Kaynakları ile Afetlerde Sosyal Dayanışma ve Destekler başlıklı konular görüşüldü. “Bütün afetleri içine alacak şekilde bir yol haritası hazırlamayı düşünüyoruz” Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde Öğretim Üyesi Profesör Dr. Kıvaç Zorlu Aras, Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi’nin kurulması noktasında fikir alışverişi yapıldığını söyledi. Deprem ana başlık olmak üzere pek çok konu üzerinde çalışmalar yapılacağını kaydeden Aras, “Sadece deprem değil, deprem sonrası meydana gelen ikincil afetler de var. Tümünü kapsayacak olursanız, orta ölçekten büyük ölçeğe kadar pek çok afet yaşanıyor. Bunların içerisinde heyelanlar, sıvılaşma, biz yaşamadık ama tusunamiler var. Bütün bu başlıklar içerisinde bütün afetleri de içine alacak ve kapsayacak şekilde bir yol haritası hazırlamayı düşünüyoruz. Bu çalıştayın önemi de bu. Bunun yapılması gerekiyor. Kurumlar, STK’lar, akademi camiası yani üniversitelerle birlikte hep beraber bir yol haritası hazırlayacağız” ifadelerini kullandı. “Çalıştay, yaşanabilecek olası üzücü olayları ortadan kaldırmak açısından bir ön tedbir” AKUT Mersin ekibini temsilen çalıştaya katılan Doç Dr. Evren Değirmenci, çalıştayı değerlendirerek, “Kesinlikle çok faydalı bir çalıştay. Kentin bütün dinamiklerinin burada olması, hatta şehir dışından katılımcıların olması açısından çok faydalı bir çalışma” dedi. Mersin’in olası afetlere hazırlanması açısından çalıştayın önemine vurgu yapan Değirmenci, “Öncelikle toplumu en çok etkileyen afetlerden olan deprem açısından düşünecek olursak, deprem dirençli kent meydana getirme noktasında yapılması gereken öncelikli çalışmalardan bir tanesi yapılıyor. Bundan sonrası için bu kentin kentsel olarak dönüşümü noktasında ve planlaması açısından faydalı olacaktır. Sadece deprem açısından değil; sel, heyelan gibi afetler açısından bakıldığında bütün bu afetlerin tamamının ele alınıyor olması ilerleyen süreçte yaşanacak üzücü olayları ortadan kaldırması açısından bir ön girişim. Yapılması gereken ön tedbirlerden bir tanesi” diye konuştu. “Afet Çalıştayı, yol gösterici olması bakımından çok önemli” Gazi Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama derslerini yürüten ve Büyükşehir Belediyesinin planlama çalışmalarına danışmanlık sağlayan Uzman Remzi Sönmez, “Mersin için önemli bir adım oldu. Bu tür toplantılar her şeyden önce kamuoyunu bu konular üzerine düşünmeye ve bilinçlenmeye davet eden toplantılardır. O nedenle çok önemsiyorum” dedi.

DAİMFED depremzedelere derman olmaya çalışıyor Haber

DAİMFED depremzedelere derman olmaya çalışıyor

EMRE EKİCİ ADANA (İLKHABER)- Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED), Kahramanmaraş merkezli yaşanan afette oluşan yaralara derman olmak için Kahramanmaraş'a gitti. Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Kahramanmaraş Kamu Müteahhitleri Derneği (KAMÜDER) Başkan Vekili Adem Karaköse, Yönetim Kurulu üyeleri Tayfur Gök, İnşat Mühendisi Selçuk Selami Sarıcı incelemelerde bulundu. DAİMFED Başkanı Karslıoğlu, Yaşanan deprem felaketinin merkezi olan Kahramanmaraş ve ilçelerinde 3 bin 752 bina yıkıldığını ve 19 bin civarında ağır hasarlı ve acil yıkım olması gerektiğini söyledi. Karslıoğlu, "Elbette bu yaraları sarmak gerekiyor. Bu konuda federasyonumuz sektör olarak enkaz kaldırma, hasarlı binaların yıkım işlerinin acilen kaldırılması şart. Bu konuda devletimizin TOKİ kanalıyla yapımına başladığı konutlara alt yapı ve zemin hazırlıyoruz. TOKİ’nin başladığı inşaatlar ise; Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesi 3 bin 928 adet konut, Kahramanmaraş Onikişubat ilçesi Fatih Mahallesi 697 adet konut, Kahramanmaraş Onikişubat ilçesi Önsen Mahallesi 922 adet konut, Kahramanmaraş Göksun ilçesi Yantepe Mahallesi bin 709 adet konut, Kahramanmaraş Elbistan ilçesi Karaelbistan Mahallesi 3 bin 72 adet konut, Kahramanmaraş Elbistan ilçesi Taşburun mevkii 2 bin 775 adet konut, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi Ferhuş Mahallesi 258 adet konut, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi bin 52 adet konut, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi Ağyar Mahallesi 2 bin 851 adet konut, Kahramanmaraş Afşin ilçesi Hüyüklü Mahallesi 501 adet konut, Kahramanmaraş Afşin ilçesi Gerger Mahallesi 2 bin 684 adet konut, Kahramanmaraş Pazarcık İncirli mevkii bin 522 adet konut, Kahramanmaraş Pazarcık ilçesi Yukarı Pazarcık Mah. bin 692 adet toplamda 24 bin civarı konut depremzedelere verilecektir. Ayrıca belirtmek gerekiyor ki hükümetimiz bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığı gibi biran evvel sonuca ulaşmak için bürokratik ve mali hiçbir engele mahal vermemektedir. Depremin oluşturduğu olumsuzluklar hafriyat, molozlar ve enkazları kaldırmak akabinde yeni yaşam alanlarının oluşması için alan açılması gerekiyor. Bu anlamda yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarımız başta olmak üzere federasyon olarak katkılarımızı vermeye devam ediyoruz” dedi. Kahramanmaraş Kamu Müteahhitleri Derneği (KAMÜDER) Başkan Vekili Adem Karaköse ise bölgedeki çalışmalar ve son durumla ilgili olarak, merkezi maalesef Kahramanmaraş olan Depremin yol açtığı zararlar tahminleri aşan büyüklükte olduğunu söyledi. Bölge insanı olduğunu söyleyen Karaköse, bu sürecin ne kadar kısa zamanda aşalırsa o kadar kar olacağını vurguladı. KAMÜDER Başkanı Karaköse, "Bu nedenle gerek DAİMFED ve KAMÜDER olarak sorumluluktan kaçamazdık. Ayrıca hem DAİMFED Genel Başkanı hem de hemşerimiz olarak Mustafa Karslıoğlu’na şükran borçluyuz. Depremin ilk günlerinde olmak üzere tüm imkanlarını seferber etmiştir. Bölgede devletimiz yaralarımızı sarmak için gayret sarf etmekte olup önemli yol katledilmiştir. Bu doğrultuda DAİMFED olarak Genel Başkanımız Mustafa Karslıoğlu öncülüğünde çalışmalar yürütmekteyiz. Kahramanmaraş’ta üyelerimizin önemli katkılarıyla yıkım, enkaz kaldırma ve hafriyat kaldırma çalışmalarını yürütmekteyiz. Yeni inşaat alanları sağlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla DAİMFED asrın afeti olan deprem felaketinin yaralarını Kahramanmaraş’ta sarmaya devam ediyor” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.