#Afrika

İLKHABER-Gazetesi - Afrika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afrika haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milyarderlerin serveti 15,8 trilyon dolara ulaştı Haber

Milyarderlerin serveti 15,8 trilyon dolara ulaştı

UBS, Milyarder Hedefleri Raporu'nu yayımladı. Rapora göre, yaşanan dalgalanmalara rağmen teknoloji hisseleri ve finansal varlık fiyatlarının genel olarak yükselmesiyle milyarderlerin toplam serveti yeni zirvesine ulaştı. Milyarderlerin sayısı bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 8,8 artarak 2 bin 919'a çıkarken, toplam servetleri yüzde 13 yükselişle 15,8 trilyon dolara ulaştı. Servetteki artış, 2021'den sonraki en yüksek ikinci yıllık yükseliş oldu. Coğrafi olarak bakıldığında, Amerika kıtası milyarder servetinde yüzde 15,5'lik artışla 7,5 trilyon dolar seviyesine ulaşarak başı çekti. Asya-Pasifik bölgesindeki milyarderlerin serveti yüzde 11,1 artarak 4,2 trilyon dolara çıkarken, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki servet yüzde 10,4 artışla 4,1 trilyon dolara yükseldi. Teknoloji milyarderlerinin serveti yüzde 23,8 artışla 3 trilyon dolara çıktı. Milyarder servetinin en yoğunlaştığı diğer alanlar tüketici ve perakende, sanayi ve finansal hizmetler sektörleri oldu. Bu yıl 91 kişi, toplam 297,8 milyar dolar miras alarak milyarderler arasına katıldı. Miras kalan servet tutarı geçen yıla kıyasla yüzde 36 arttı. Bankanın hesaplamaları doğrultusunda, gelecek 15 yılda milyarder çocuklarına en az 5,9 trilyon dolar miras geçeceği öngörüldü. Aynı dönemde, 196 girişimci kendi çabalarıyla milyarder olurken, toplam servetleri 386,5 milyar dolar olarak hesaplandı. Dünya genelinde erkek milyarderlerin sayısı 2 bin 545, kadın milyarderlerin sayısı ise 374 oldu. Milyarderlerin gelecek yıla ilişkin en büyük endişeleri arasında tarifeler, büyük jeopolitik çatışmalar ve politika belirsizliği yer aldı.

Göçmen kuşlar için umut hattı: 40 kilometrelik güvenli rota tamamlandı Haber

Göçmen kuşlar için umut hattı: 40 kilometrelik güvenli rota tamamlandı

Her yıl milyonlarca göçmen kuş, dünyanın dört bir yanını kapsayan zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Afrika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Anadolu’ya uzanan bu büyük göçte kuşların en temel ihtiyaçları, yeterli besin kaynaklarına ulaşabilmek, güvenli konaklama alanları bulmak ve kesintisiz bir göç rotasında ilerleyebilmek. Ancak günümüzde bu kadim göç yolları her zamankinden daha tehlikeli. Özellikle izole edilmemiş elektrik iletim hatları, kuşlar için ölümcül bir tehdit oluşturuyor. Türkiye’de her yıl binlerce kuş, elektrik tellerine çarparak ya da direklerde akıma kapılarak yaşamını yitiriyor. Oysa bu ölümlerin büyük bölümü basit mühendislik önlemleriyle engellenebilir durumda olduğu belirtiliyor. Doğa Derneği, kuşların göç rotalarını daha güvenli hale getirmek amacıyla çeşitli bölgelerde izolasyon çalışmaları yürütüyor. Şu ana kadar 348 elektrik direği ve 40 kilometrelik bir hat kuş dostu hale getirildi. Dernek, farklı illerde yürütülen çalışmalarla bu hattın genişletilmesi için çabalarını sürdürüyor. Yetkililer, vatandaşların da bu konuda duyarlı olmasını istiyor. Bir kuşun elektrik hatlarına çarptığını ya da bir direğin çevresinde ölü kuş bulunduğunu görenlerin, bu durumu ilgili kurumlara ve Doğa Derneği’ne bildirmesi hayati önem taşıyor. Bu sayede izolasyon eksikliği olan bölgelerin tespiti ve iyileştirilmesi mümkün oluyor. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Göçmen kuşlar milyonlarca yıldır gökyüzünde süregelen bu büyük yolculuğu sürdürüyor. Onların yolu aynı zamanda bizim yaşam yolumuz. Elektrik hatlarının izole edilmesi, sadece kuşların değil, doğanın bütünlüğünün korunması anlamına geliyor. Her bir direğin güvenli hale gelmesi, binlerce canın kurtulması demek. Doğayı korumak hepimizin ortak sorumluluğu.”

Çukurova Deltası, kuşların sessiz dünyasına ev sahipliği yapıyor Haber

Çukurova Deltası, kuşların sessiz dünyasına ev sahipliği yapıyor

Tuzla, Akyatan, Ağyatan ve Yumurtalık lagünlerinden oluşan Çukurova Deltası, Türkiye’nin güneyinde, Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında önemli kuş göç yollarından ikisinin kesiştiği stratejik bir noktada bulunuyor. Bu coğrafi konum, Çukurova Deltası’nı hem yerli hem de göçmen kuşlar için kritik bir durak haline getiriyor. Yılın her döneminde yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan, yerli ve göçmen kuşlar için hayati bir yaşam alanı olan delta, insan kaynaklı olumsuz etkiler nedeniyle güvenli liman olma özelliğini her geçen gün kaybediyor. Uzmanlar, delta ekosistemindeki bozulmanın turna, pelikan, yaban kazı, yılan boyunlu kuş, orman horozu, yakalı toy, küçük sakarca kazı, Sibirya kazı, yaz ördeği, dikkuyruk, kara akbaba, şah kartal, küçük kerkenez, bıldırcın, ince gagalı kervan çulluğu, ada martısı ve sarı kamışçı gibi nadir kuş türlerini tehdit ettiğini belirtiyor. Bilim insanları ve çevreciler, “Yiyecek bulmak için içgüdüsel olarak deltaya gelen yerli ve göçmen kuşlar, sulak yaşam alanlarının yok edilmesiyle ciddi risk altında. Çukurova Deltası’nı korumak için acil tedbirler alınmazsa, gelecek kuşaklara miras bırakabileceğimiz bu doğa harikası alan ve barındırdığı canlılar yok olabilir” uyarısında bulunuyor. Adana'daki Çukurova Deltası, sadece Türkiye’nin değil, dünya kuş çeşitliliği açısından da kritik öneme sahip bir ekosistem olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, koruma önlemlerinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kuşlar göç ediyor, tehditler peşlerini bırakmıyor Haber

Kuşlar göç ediyor, tehditler peşlerini bırakmıyor

Afrika’dan Avrupa’ya uzanan en önemli kuş göç yollarından biri olan İstanbul, bu yıl da binlerce göçmen kuşa ev sahipliği yaptı. İstanbul’un kuzeyinde yer alan Sarıyer Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi’nde gerçekleştirilen ilkbahar göçü sayımında, 17’si yırtıcı olmak üzere toplam 21 türden 7 bin 469 süzülen göçmen kuş kayıt altına alındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Yaban İstanbul ekibi, uzman kuş gözlemciler ve çok sayıda gönüllünün katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, gökyüzü adeta bir doğa şölenine sahne oldu. Leylekler, şahinler ve atmacalar başta olmak üzere, kartallar, deliceler, doğanlar ve çaylaklar göç rotalarında İstanbul semalarını yeniden kullandı. WWF Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, Türkiye'nin kuş göç yolları üzerindeki stratejik konumuna dikkat çekerek, “Eşsiz coğrafyamız ve özellikle İstanbul Boğazı gibi doğal geçitlerle, Türkiye kuş göçleri açısından dünya ölçeğinde benzersiz bir öneme sahip. Bu göçleri izlemek sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda doğanın dengesinin bir göstergesi. Bu zenginliği korumak, ancak birlikte hareket edersek mümkün” dedi. Doğa tutkunlarının ilgisini çeken göçmen kuşlar, göç yolları üzerindeki enerji hatları, yüksek yapılar, bilinçsiz avcılık ve habitat kaybı gibi büyük risklerle karşılaşıyor.  Uzmanlar, kuşların güvenli göç edebilmesi için koruma çalışmalarının artırılması ve kamuoyunun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. İstanbul'da olduğu gibi ülke genelindeki farklı noktalarda gerçekleşen bu tür etkinlikler ise sadece doğayı gözlemleme fırsatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik toplumsal farkındalığa katkı sağlıyor.

Trump, en yüksek gümrük tarifesini Afrika'daki Lesotho Krallığı'na uyguladı Haber

Trump, en yüksek gümrük tarifesini Afrika'daki Lesotho Krallığı'na uyguladı

Trump'ın kararıyla Lesotho, ABD'ye yapılacak tüm ihracatlarında yüzde 50'lik gümrük tarifesine tabi tutuldu. Böylece Lesotho, ABD'nin karşılıklı tarife uyguladığı 185 ülke arasında en yüksek tarife oranının uygulandığı ülke oldu. Yaklaşık 2,5 milyon nüfusa sahip Lesotho, 2,1 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasılasıyla (GSYİH), kıtanın ve dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alıyor. Ekonomik veri platformu OEC verilerine göre, 2023 yılında Lesotho, ABD'ye 228 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, bu ülkeden ithalatı 8 milyon doların altında kaldı. Dış ticaretinin yüzde 80'inden fazlasını tek komşusu Güney Afrika Cumhuriyeti ile gerçekleştiren Lesotho için ABD'ye yapılan ihracat, ülke GSYİH'sinin yüzde 10'dan fazlasına denk geliyor. Lesotho, hali hazırda ABD'ye yüzde 99'luk gümrük tarifesi uyguluyor. ABD'nin yüzde 50'lik yeni gümrük tarifesinin, Lesotho ekonomisi üzerinde yıkıcı etkileri olabileceği öngörülüyor. Trump, geçen ay ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen dış yardımların ifşasına ilişkin açıklamasında, 8 milyon dolarlık yardım alan Lesotho'yu "hiç kimsenin adını bile duymadığı bir ülke" olarak nitelendirmişti. Madagaskar'a yüzde 47 Afrika'nın en yoksul ülkelerinden Madagaskar ise yüzde 47'lik tarife oranıyla ABD'nin kıtada en yüksek tarife uyguladığı 2. ülke oldu. Madagaskar'ı sırasıyla yüzde 40'lık ve yüzde 37'lik gümrük tarifesi uygulanan Morityus ve Botsvana takip etti. Son aylarda tartışmalı toprak kamulaştırma yasası ve "beyazlara zulüm" iddialarıyla Trump yönetiminin yaptırım ve baskılarına maruz kalan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne ise yüzde 30'luk gümrük tarifesi uygulandı.

MİT'in Afrika'da yakaladığı el kaide üyesi ve ağabeyi hakim karşısında Haber

MİT'in Afrika'da yakaladığı el kaide üyesi ve ağabeyi hakim karşısında

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye'deki üsleri ile konvoyuna yönelik terör saldırısı yaptığı belirlenen ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Afrika'da operasyonla yakalanan terör örgütü El Kaide üyesi Ahmet Baykara ile Suriye'de eylemleri birlikte gerçekleştirdiklerini itiraf ettiği Adana'daki ağabeyi Yusuf Baykara'nın yargılanmasına başlandı. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, haklarında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen tutuklu sanıklar Ahmet ve ağabeyi Yusuf Baykara cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı. Tanık A.Ö. ile avukatlar da duruşma salonunda hazır bulundu.Beyanı alınan A.Ö, sanıklardan Yusuf Baykara ile Suriye'de tanıştığını iddia ederek, şunları anlattı: "Örgüt içinde kendisine kod adı verildiğini biliyorum. 2016'da El Kaide'ye katıldığımda Yusuf Baykara bana silah eğitimi veren kişidir. Bu 45 günlük eğitim kapsamında hafiften ağır silahlara kadar 6-7 çeşit silah eğitimi aldım. Her eğitimin hocası farklıydı. Yusuf Baykara bana AK-47 kullanımı eğitimi verdi." Sanıklar mahkemeye SEGBİS ile katıldı Yusuf Baykara ise iddiaların doğru olmadığını ve tanığı tanımadığını öne sürerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Daha önce verdiğim beyanlarım geçerli değildir. Suriye'ye insani yardım amaçlı gitmiştim. Herhangi bir terör örgütüne katılmadım. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadesini kullandı. Ahmet Baykara da terör örgütü El Kaide yapılanmasında yer almadığını savunarak, "Eylem ve saldırı planı yapmadım. Suriye'ye yardım faaliyetlerinde bulunmak için gitmiştim. Daha önceki ifadelerim geçerli değildir. Yusuf Baykara'nın da örgütsel faaliyetlere katılmadığını biliyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum." beyanında bulundu. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar verip dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. MİT'in Afrika ve Adana operasyonu MİT Başkanlığınca yapılan istihbarat çalışmaları sonucunda, terör örgütü El Kaide üyesi Ahmet Baykara'nın Suriye İdlib'te bulunan TSK üs bölgeleri ve konvoyuna düzenlenen eylemlerde yer aldığı tespit edilmişti. TSK'ya yönelik birçok eylemin planlayıcısı ve uygulayıcısı olan terörist Ahmet Baykara'nın takip edildiğini anlaması üzerine Afrika'ya kaçtığını belirleyen MİT, istihbarat ve risk analizleri neticesinde 15 Ekim 2024'te Baykara'yı bir Afrika ülkesinde yakalamıştı. Hakkındaki soruşturmanın yürütüldüğü Adana'ya getirilen ve İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince sorgulanan Baykara'nın, Suriye'de eylemleri birlikte gerçekleştirdiklerini itiraf ettiği ağabeyi Yusuf Baykara da kentte saklandığı adrese düzenlenen operasyonda yakalanmıştı. İşlemleri tamamlanan Ahmet ve Yusuf Baykara, 17 Ekim 2024'te tutuklanmış, sanıklar hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı.

Türkiye-Afrika Ticaret hacmi 20 yılda 37 milyar dolara yükseldi Haber

Türkiye-Afrika Ticaret hacmi 20 yılda 37 milyar dolara yükseldi

Bakan Bolat, 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan Türkiye ile Afrika kıtası arasındaki ticaret hacminin 2023'te 37 milyar dolara yükseldiğini belirterek, "Bu yılın ilk 9 ayında da Afrika-Türkiye ticaret hacmi 27 milyar dolara yaklaşmıştır." dedi. Afrika'nın farklı ülkelerinden gelen 1500 iş insanının üretici ve ihracatçı Türk KOBİ'ler ile bir araya geldiği 11. Dünya Sektörler Arası İşbirliği Forumu (WCI Forum - World Cooperation Industries Forum) İstanbul Wow Convention Center'da başladı. Etkinliğin açılışında konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ilk düzenlendiği tarihten itibaren Afrika ve Türkiye'den geniş bir katılıma sahne olan forumun, hem Afrika ülkelerine açılmak ve orada iş yapmak isteyen iş insanları hem de Türkiye pazarında iş yapmak isteyen Afrikalı iş insanları için yeni iş birliği olanakları sunduğunu söyledi. Türkiye'nin 2003 yılında Afrika Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi'ni benimsediğini anımsatan Bolat, o tarihten bu yana Afrika kıtasına yönelik hayata geçirilen projeler ve yapılan işbirliklerinden bahsetti. Afrika'nın Türkiye'ye uzak gibi yansıtıldığını ancak gerçeğin böyle olmadığını vurgulayan Bolat, Türkiye'nin güney illerinden bir saatlik uçuşla kıtaya ulaşılabildiğini, ayrıca derin bir tarihi ilişkilerinin bulunduğunu bildirdi. Bolat, Türkiye'nin 2013 yılından itibaren Afrika ile ilişkilerini "Afrika Ortaklık Politikası" çerçevesinde ele aldığını kaydederek, "Bu politikanın diplomatik ilişkilere yansıması olarak, Afrika ülkelerindeki büyükelçiliklerimizin sayısı 2003 yılında 12 iken 2024 yılında neredeyse 4 katına çıkarak 44'e ulaşmıştır. Yakın gelecekte de bu sayı 50'yi aşacak." diye konuştu. Halihazırda 31 Afrika ülkesinde ticaret müşavirliklerinin bulunduğunu dile getiren Bolat, "2003 yılında sadece 4 Afrika ülkesinde ticaret müşavirlerimiz vardı." ifadesini kullandı. "Afrika'nın 1500 iş insanı İstanbul'da Türk KOBİ'lerle buluştu" Bakan Bolat, Afrika'nın sahip olduğu yüksek ekonomik potansiyelle uluslararası sistem içerisinde giderek daha etkin bir rol oynayan ve küresel sahnede ağırlığı giderek artan bir aktör haline geldiğini belirterek, kıtanın 2024'te yüzde 3,7'lik büyümeyle 3 trilyon dolarlık GSYH'ye ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi. Bu yıl dünyada en hızlı büyümesi beklenen 20 ülkenin 11'inin Afrika kıtasında olduğunu dile getiren Bolat, kıtanın genç nüfusundan, şehirleşme oranının ve yatırımlarının artmasından, gelecekteki yüksek büyüme potansiyelinden, yeni yatırım yapılacak sektörlerden bahsetti. Gelişme ve beklentilerin orta ve uzun vadede Afrika'nın önemli bir cazibe merkezi olacağına işaret ettiğini anlatan Bolat, Türkiye'nin bu kıtaya yönelik bütün stratejilerinin "kazan-kazan" ilkesi çerçevesinde olduğunu bildirdi. "Afrika kıtasını asla pazar olarak görmüyoruz." diyen Bolat, karşılıklı kazanç sağlanılacak yatırım ve ekonomik ilişkileri esas aldıklarını anlattı. Ticaret Bakanı Bolat, Türkiye'nin benimsediği Afrika Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi'nin ekonomik ilişkilere etkisine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: " 2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 20 yıl sonra 2023'te 7 kat artışla 37 milyar dolara ulaşmış bulunmaktadır. Bu dönemde ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yılın ilk 9 ayında da Afrika-Türkiye ticaret hacmi 27 milyar dolara yaklaşmıştır. Bunun 15,8 milyar dolarını Türkiye'nin ihracatı, 11,1 milyar dolarını ise Afrika'nın bize ihracatı şeklinde gerçekleşmiştir." Bolat, Afrika kıtasında hızla gelişen ticari faaliyetlere ek olarak, müteahhitlik ve yatırımlar konusunda giderek derinleşen bir ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: "Yatırımlar bakımından muazzam bir ilerleme sağlanmıştır. 2003'te Türkiye'nin Afrika ülkelerindeki yatırımları 67 milyon dolardı. 2023 itibarıyla Türkiye'nin Afrika'daki özel sektör yatırımları stok olarak 2,3 milyar dolara yükseldi ama piyasa değeri itibarıyla tam 10 milyar dolarlık Türk yatırımları Afrika ülkelerinde yapılmıştır. Bu, Afrika ülkelerinde tam 100 bin Afrikalının istihdam edilmesini sağlamıştır. Türk yatırımları Afrika'da gıda, tekstil, demir çelik, inşaat, madencilik, ulaştırma, enerji, liman işletmeciliği ve tarımsal üretim alanında yapılmıştır ve devam etmektedir." Afrika'da üstlenilen müteahhitlik projelerindeki artışa işaret eden Bolat, halihazırda 91,5 milyar dolarlık 1977 projeye ulaşıldığını bildirdi Türkiye-Afrika ekonomi ve iş forumu Bakan Bolat, kıtaya sadece ticari ve ekonomik alanlarda değil, her alanda katkıda bulunmaya çalıştıklarını, Afrika ve kıtadaki ülkeler ile ilişkilerinin günden güne gelişmesi için çaba harcadıklarını belirterek, Türk Hava Yolları'nın Afrika'da uçtuğu nokta sayısının her geçen gün arttığını söyledi. THY'nin Afrika'da 62 destinasyona uçtuğunu ve Afrika kıtasını transit rotalarla tüm dünyaya bağladığını dile getiren Bolat, Afrika ülkeleri ile ticaretten yatırıma, sağlıktan turizme birçok alanda işbirliği olanaklarının ele alınmasına fırsat tanıyan Karma Ekonomik Komisyon Mekanizmasını tesis eden Ticaret ve Ekonomik İşbirliği (TEİ) Anlaşması'nı 50 Afrika ülkesi ile imzaladıklarını anımsattı. Bolat, kıtadaki 31 ülke ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, 17 ülke ile ise Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması imzaladıklarını kaydederek, Fas, Tunus, Mısır, Morityus ve Sudan ile serbest ticaret anlaşmalarının bulunduğunu, Sudan ile imzalanan anlaşmanın henüz yürürlüğe girmediğini anlattı. Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı ile Afrika Birliği ortaklığında 2 yılda bir olmak üzere 4 kez Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu düzenlediğini belirterek, "Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahibi olduğu bu forumda bütün Afrika ülkelerinin ticaret bakanları katılıyor. Geçen yıl yapılan 4. zirvemizde 31 ülkeden bakan ve bakan yardımcıları, 4 bine yakın iş insanı katılmıştı. Bu çerçevede, 2025 Ekim'de beşincisini düzenleyeceğiz ve tüm Afrika ülkelerinden bakanlarımızı, misafirlerimizi ağırlamaktan onu duyacağız." diye konuştu. 11. WCI Forum'un ekonomik ilişkilerin artırılması noktasında başarılı olacağına inandıklarını anlatan Bolat, Türkiye'nin Afrika ile ekonomik ve ticari ilişkilerini daha fazla artırmak için hazır olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından forumun açılış kurdelesini kesen Bakan Bolat, beraberindeki heyetle alanda kurulan stantları gezerek yetkililerden bilgi aldı ve katılımcılarla sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sao Tome ve Principe ile üç anlaşma imzaladı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sao Tome ve Principe ile üç anlaşma imzaladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Patrice Emery Trovoada ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye'nin Afrika Kıtası ülkeleriyle işbirliğinin kazan-kazan ilkesine dayanarak geliştirildiğini belirten Erdoğan, bu anlayışla çalışmaların devam edeceğini ifade etti. ÜÇ ANLAŞMA İMZALADI Görüşme sonrasında iki ülke arasında güvenlik ve kolluk eğitimi ile enerji işbirliği alanlarında anlaşmalar imzalandı. BAKAN BAYRAKTAR'DAN AÇIKLAMA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya platformu X'te yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sao Tome ve Principe Başbakanı Sayın Patrice Emery Trovoada'nın huzurunda Sao Tome ve Principe Altyapı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Jose Do Nascimento Carvalho De Rio ile ülkelerimiz arasında enerji işbirliklerinin geliştirilmesi amacıyla bir mutabakat zaptı imzaladık," dedi. Bayraktar, mutabakat zaptı kapsamında offshore petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinin yanı sıra yenilenebilir enerji ve elektrik sektörü alanlarında iş birliğini geliştirmeyi amaçladıklarını açıkladı. SAO TOME VE PRİNCİPE HAKKINDA Yaklaşık bin kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti, 210 bin civarında bir nüfusa sahiptir. Ülke nüfusunun tamamına yakını, 15. yüzyıldan itibaren ülkeye göç etmiş grupların soyundan gelmektedir. Gine Körfezi’ndeki bu ada ülkesinin komşusu bulunmamaktadır. Başkenti São Tomé olan Sao Tome ve Principe, Afrika’nın en küçük ikinci ülkesi konumundadır. Ekonomisi tarıma dayalı olan ülkede özellikle kakao üretimi yapılmaktadır. 2021 yılı itibarıyla ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) 428 milyon ABD doları olduğu belirtilmektedir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.