İşi zor, yükü ağır
Atık toplayıcıları, işlerinin doğası gereği birçok sağlık riskiyle karşı karşıya kalıyor. Ağırlıklı olarak çöp konteynırlarından atık toplayan bu kişiler, enfeksiyonlara açık hale geliyor. Ayrıca, çöplerin içindeki kimyasal maddelere ve mikroplara maruz kalmak, solunum yolu hastalıklarından cilt rahatsızlıklarına kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açabiliyor. Hijyen koşullarının yetersizliği ve düzenli sağlık kontrolünden geçememeleri ise bu riskleri daha da artırıyor.
Dört mevsim çetin mücadele
Atık toplayıcılarının karşılaştığı zorluklar sadece sağlıkla sınırlı kalmıyor. Hava koşullarını, en büyük sıkıntıları olarak gören atık toplayıcıları, kış aylarında dondurucu soğuk ve yağmur, yazın ise kavurucu Adana sıcaklarında topladıkları tonlarca atığı taşıyor. Kimi elektrikli araçlarla kimisi de iki tekerlekli el arabasıyla çalışan atık toplayıcıları, yaşam mücadelesi veriyor. Bu aşırı sıcak ve soğuk değişimleri, atık toplayıcılarının vücutlarında ciddi yıpranmalara ve kronik rahatsızlıklara neden oluyor. Uzun çalışma saatleri ve ağır fiziksel efor, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarını da beraberinde getiriyor.
Sıcakta zorlu mücadele
Adana'nın Seyhan ilçesinde atık toplayan gençlerden biri de omuzladığı kilolarca atıkla ilerlerken yaşadığı zorlukları şu sözlerle özetliyor: "Sabahın erken saatlerinde başlıyoruz, akşama kadar sokaklardayız. Hava nasıl olursa olsun durmak yok. Kazandığımız para ancak karnımızı doyurmaya yetiyor, başka hiçbir şeye yetmiyor. Hastalanmaya lüksümüz yok, çünkü durursak aç kalırız."
Bu sözler, atık toplayıcılarının sadece maddi değil, aynı zamanda psikolojik olarak da ne denli yıprandıklarının bir gösteriyor. Atık toplayıcıları, toplumun atık yönetimi zincirinin önemli bir halkasını oluştururken, ne yazık ki en kırılgan ve görünmez kesimlerinden biri olmaya devam ediyor.