#AK Parti

İLKHABER-Gazetesi - AK Parti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, AK Parti haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erdoğan’dan Özel’e: “Kendi geçmişine baksın, celladı orada bulur” Haber

Erdoğan’dan Özel’e: “Kendi geçmişine baksın, celladı orada bulur”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında muhalefetin sert eleştirilerine yanıt verdi. CHP’nin geçmişi üzerinden eleştirilerde bulunan Erdoğan, Özgür Özel’in kendisine yönelttiği “cellat” ithamına karşılık “aynaya bak” diyerek sert çıktı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik saygısız açıklamalara da tepki gösteren Erdoğan, bu tür ifadelerin kabul edilemez olduğunu belirtti ve gerekli diplomatik girişimlerin yapıldığını ifade etti. Erdoğan’dan Özgür Özel’e sert yanıt: “Cellat görmek istiyorsa aynaya baksın” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kürt kardeşim cellat kim biliyor” diyerek CHP’nin geçmişteki siyasi uygulamalarını hatırlattı. “Ulus Meydanı’nda, İstiklal Mahkemeleri’nde dar ağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir” diyen Erdoğan, CHP’yi geçmişte yaşanan hukuksuzluklarla ve terörle mücadeledeki tavrıyla eleştirdi. Özel’in iddialarını “hedef saptırma” olarak nitelendirerek, “Kendi tarihine baksın, celladı orada görecektir” ifadelerini kullandı. Bahçeli’ye yönelik hakaretlere sert tepki Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik dünkü saygısız açıklamaları kesin bir dille kınadı. “Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir” diyen Erdoğan, parti sözcüsü ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla rahatsızlığın iletildiğini söyledi. Cumhur İttifakı’nın birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğini vurguladı. Ekonomi ve dış politika mesajları Konuşmasında Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelere de dikkat çeken Erdoğan, “Ekonomimiz 21 çeyrektir büyüyor” dedi. Turizm gelirlerinde rekorlar kırıldığını, büyümenin sürdüğünü ve enflasyon oranlarının düştüğünü aktardı. Ayrıca Türkiye’nin uluslararası platformlardaki dik duruşuna işaret ederek, Afrika ülkeleriyle işbirliğinin güçlendiğini söyledi. 2026 yılında Antalya’da yapılacak COP31 Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirilecek NATO zirvesi gibi önemli uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacaklarını belirtti. Savunma sanayinde büyük başarı Erdoğan, savunma sanayisinde yeni bir dönemin başladığını duyurdu. “KIZILELMA” isimli insansız savaş uçağının test başarılarından bahsederek, Türkiye’nin hava savunmasında önemli bir avantaj kazandığını vurguladı. CHP’nin bu gelişmelere yönelik eleştirilerine de “Gölge etme, başka ihsan istemez” sözleriyle karşılık verdi. Siyasi atmosfer ve seçim mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin yolsuzluk iddiaları ve karamsarlık yayma çabalarına dikkat çekerek, “Biz Türk’üyle, Kürt’üyle tüm Türkiye’yi kucaklamaya devam edeceğiz” dedi. Terörsüz Türkiye hedefinde kararlı olduklarını belirtti ve Cumhur İttifakı’nın güçlü birlikteliğini vurguladı. İktidarın seçim sürecinde engelleme çabalarına rağmen hedeflerine ulaşacaklarını söyledi.

Mesut Özil: Rehberimdeki en ünlü isim Cumhurbaşkanım Haber

Mesut Özil: Rehberimdeki en ünlü isim Cumhurbaşkanım

AK Parti Kültür ve Sanat Politikaları Başkanlığı tarafından düzenlenen "Kütüphane Sohbetleri" programının üçüncü konuğu, dünya futbolunun önemli isimlerinden Mesut Özil oldu. AK Parti Kongre Merkezi'nde gerçekleşen etkinlikte, eski futbolcu kariyerinden özel hayatına, gelecek planlarından toplumsal olaylara kadar samimi açıklamalarda bulundu. "REHBERİMDEKİ EN ÜNLÜ İSİM CUMHURBAŞKANIM" Sohbet sırasında kendisine yöneltilen "Telefon rehberindeki en ünlü isim kim?" sorusuna Özil, net bir yanıt verdi. Mesut Özil, "Benim telefonumda en ünlüsü Sayın Cumhurbaşkanım (Recep Tayyip Erdoğan). Gerisi yalan" diyerek Cumhurbaşkanı ile olan yakınlığına dikkat çekti. "FUTBOL KARİYERİM BİTMİŞ, KAVGA EDESİM YOK" Profesyonel kariyerinde Türkiye A Milli Takımı yerine Almanya'yı seçmesiyle ilgili yıllardır süren tartışmalara da değinen Özil, bu konuyu kapattığını belirtti. Özil, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Maalesef benimle alakalı çok kişi Türkiye'de bu konuyla alakalı konuşmalarını yaptı. Ben şöyle diyeyim, olan oldu. Allah nasip etti, Almanya ile Dünya Kupası'nı kazandım. Ama böyle geriye baktığımda da Türkiye Milli Takımı'nda da oynasaydım nerelere gelirdim? Ne hissiyatlar yaşardım? Bunu açıkçası kendim de çok düşündüm. Ama zamanı geri çeviremediğim için olan oldu, biten bitti. Ama her şeyde konuşulduğu gibi de olmadı o dönemde. Ben başka konulara da konuşmak istemiyorum. Çünkü dediğim gibi futbol kariyerim bitmiş, kavga edesim yok" TEKNİK DİREKTÖRLÜK YOK, HEDEF AKADEMİ Futbola teknik direktör olarak dönüp dönmeyeceği sorusunu yanıtlayan Özil, böyle bir planının olmadığını ancak gençlere yatırım yaptığını açıkladı. İstanbul'da bir proje başlattığını duyuran Özil, "Benim gayem daha çok genç nesillerin elinden tutmak. Futbol akademisi kuruyorum. Orada 11-18 yaşta çocuklar katılacak. Güzel bir sistem kurarak daha çok Türkiye'deki gençlerin elinden tutup dünyanın en büyük sahnelerine çıkarmak istiyorum" dedi. GAZZE VE TOPLUMSAL HASSASİYET Almanya'da oynadığı dönemde toplumsal olaylara verdiği tepkiler nedeniyle dışlandığını belirten Özil, inancı gereği sessiz kalamadığını vurguladı. Özil, şunları kaydetti: "Benim inancım çok farklı olduğu için, ben Allah'a inandığım için yani her şeyi veren de o olduğu için, kariyerimde hiçbir zaman susmadım. Ben bu Gazze'den dolayı değil de Uygur Türkleri ya da dünyanın her yerinde zulüm oluyordu. Her zaman sesimi duyurmaya çalıştım Mesut olarak. Bazen hedeflerime ulaşabildim, sesimi duyurabildim. Bazen olmadı, gücüm yetmedi. Önemli olan burada insanlık görevimizi yapmamız." Çocukluk yıllarında Almanya'daki Türk kahvehanelerinde Süper Lig maçlarını izlediğini anlatan Özil, idolünün Zinedine Zidane olduğunu belirtti. Özil, "Futbol seyrettiğimde Zinedine Zidane’ı çok beğeniyordum. Çünkü çok rahat oynuyordu. Hiç baskı yoktu, top kaybetmiyordu. Ben dedim ki inşallah bir gün ben de böyle güzel oynarım dedim" ifadelerini kullandı.

11. Yargı Paketi Meclis'e sunuluyor: 50 bin mahkumu etkileyecek düzenlemede neler var? Haber

11. Yargı Paketi Meclis'e sunuluyor: 50 bin mahkumu etkileyecek düzenlemede neler var?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), milyonlarca vatandaşı ve hukuk camiasını ilgilendiren 11. Yargı Paketi'ni görüşmeye hazırlanıyor. AK Parti Grubu'nun bugün Meclis Başkanlığı'na sunacağı teklifte, infaz sisteminden kamu düzenini bozan suçlara kadar geniş kapsamlı değişiklikler yer alıyor. SUÇ TARİHİ ESAS ALINACAK Paketin en dikkat çeken maddesi, cezaevlerindeki doluluk oranını ve infaz rejimindeki dengesizlikleri gidermeyi amaçlayan düzenleme oldu. Koronavirüs salgını döneminde açık cezaevindeki hükümlüler için uygulanan denetimli serbestlik hakkının kapsamı genişletiliyor. Mevcut uygulamada "hükmü kesinleşmiş" olanlar bu haktan yararlanabiliyordu. Ancak yargılama sürelerinin uzunluğu nedeniyle, aynı tarihte suç işlemesine rağmen dosyası karara bağlanmayanlar mağduriyet yaşıyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte "hükmün kesinleşme tarihi" yerine "suçun işlenme tarihi" esas alınacak. Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen hükümlüler, denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından faydalanabilecek. Yapılan etki analizlerine göre, bu değişiklikten yaklaşık 50 bin mahkumun yararlanması öngörülüyor. TRAFİKTE YOL KESMEK ARTIK "MÜSTAKİL SUÇ" Paket, kamu güvenliğini tehdit eden eylemlere karşı cezaların artırılmasını da içeriyor. Özellikle trafikte sıkça karşılaşılan "yol kesme" eylemi, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) artık müstakil bir suç olarak tanımlanacak. Hukuka aykırı şekilde bir aracı durduran veya hareketini engelleyen kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Aracı gitmekte olduğu yerden başka bir yere zorla götürenler ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle yargılanacak. SİLAHLA ATEŞ ETMENİN CEZASI ARTIYOR "Meskun mahalde silahla ateş etme" suçunun cezalarında da artışa gidiliyor. Hapis cezasının 6 ay olan alt sınırı 1 yıla, 3 yıl olan üst sınırı ise 5 yıla çıkarılacak. Halk arasında "kurusıkı" olarak bilinen silahlarla ateş edenlere 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Bu eylemlerin düğün, nişan veya asker uğurlaması gibi toplu etkinliklerde işlenmesi durumunda ise cezalar yarı oranında artırılacak. Öte yandan, suç örgütlerinin çocukları "araç" olarak kullanmasının önüne geçmek amacıyla da caydırıcı bir madde pakete eklendi. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların kullanılması halinde, örgüt yöneticilerine verilecek ceza bir kat artırılacak.

Mücahit Arınç: Bu bir seçim çalışması değil, asli vazifemiz milletle iç içe olmak Haber

Mücahit Arınç: Bu bir seçim çalışması değil, asli vazifemiz milletle iç içe olmak

AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç, Manisa'nın Şehzadeler ilçesine bağlı Sancaklı Kayadibi Mahallesi’nde düzenlenen bir hayır programına katıldı. Vatandaşlarla bir araya gelen Arınç, kamuoyunda ve sahada sıkça dillendirilen erken seçim iddialarına değindi. "SEÇİM BİTTİ DİYE MİLLETİ BIRAKMAYIZ" Vatandaşların yoğun saha çalışmaları nedeniyle kendisine, "Sürekli sahadasınız, seçim mi geliyor?" sorusunu yönelttiğini belirten Arınç, bu duruma net bir cevap verdi. Çalışmaların bir erken seçim hazırlığı olmadığını vurgulayan Arınç, "Bugün sahadaysak, bu geçen seçimde bize verdiğiniz görevin gereğini yerine getirdiğimiz içindir. Bizim asli vazifemiz milletle iç içe olmaktır. Seçim bitti diye milleti bırakmayız" şeklinde konuştu. SİYASETİ "OMUZ OMUZA OLMAK" DİYE TANIMLADI Siyasetin sadece sandık dönemlerine sıkıştırılmaması gerektiğini savunan Arınç, parti olarak hayatın her alanında var olmayı hedeflediklerini belirtti. Arınç, "Siyaset; spor müsabakalarında gençlere destek vermek, pazar yerlerinde esnafla sohbet etmek, taziye evlerinde acıları paylaşmak ve düğünlerde sevinçleri büyütmektir" dedi. Program sonunda mahalle sakinlerinin taleplerini dinleyen Arınç, teşkilatların Manisa genelinde güçlü bir gönül bağı kurduğunu ifade ederek vatandaşlara teşekkür etti.

Erdoğan’dan “Terörsüz Türkiye” mesajı: Adımları büyük titizlikle planlıyoruz Haber

Erdoğan’dan “Terörsüz Türkiye” mesajı: Adımları büyük titizlikle planlıyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında "Terörsüz Türkiye" süreci, ekonomi ve dış politika konularında önemli mesajlar verdi. Erdoğan, sürecin titizlikle planlandığını ve Türkiye'yi terör belasından kalıcı olarak kurtarmayı hedeflediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörsüz Türkiye için atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağında şehit olan 20 asker ve Hırvatistan’da meydana gelen uçak kazasında yaşamını yitiren pilot için başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, "Konuşmamın hemen başında geçen hafta dualar ve gözyaşlarıyla Hakk'a uğurladığımız 20 kahraman askerimizi ve yangın söndürme uçağı pilotumuzu bir kere daha rahmetle yad ediyor, Rabbimden şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Kabine sonrası hitabımızda da belirttiğim gibi uçağımızın düşüş sebebinin tespitine yönelik incelemeler titizlikle ve çok yönlü bir şekilde yapılıyor. Ekiplerimiz, değerlendirmeleri neticesinde ulaşacağı bilgileri Milli Savunma Bakanlığımız kamuoyuyla paylaşacaktır. Yine 8 Kasım'da Kocaeli Dilovası'nda meydana gelen yangın felaketinde vefat eden 7 emekçi kardeşime de Allah'tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyorum. İstanbul'da ikisi çocuk dört gurbetçimizin vefatıyla ilgili soruşturma da büyük bir hassasiyetle yürütülmektedir. İki hafta içinde 11 canımızı yitirdiğimiz her iki olayda ihmali, hatası, kusuru veya kastı olan kim varsa bunlar tek tek tespit edilecek ve kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır" ifadelerini kullandı. "29 AYDIR İŞSİZLİK ORANIMIZ TEK HANEDE SEYREDİYOR" Türkiye İstatistik Kurumu’nun ekonomiye dair açıkladığı verilere ilişkin konuşan Erdoğan, "2025 yılı üçüncü çeyrek istatistiklerine göre mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız yüzde 8.5 seviyesinde gerçekleşti. Aynı çeyrekte iş gücümüz 35 milyon 568 bine, istihdamımız da 32 milyon 558 bine yükseldi. 29 aydır işsizlik oranımız tek hanede seyrediyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve sürdürülebilir büyüme üzerine bina ettiğimiz ekonomi programımızın neticelerini alıyoruz. Turizmde bu sene hem ziyaretçi sayısı hem de gelirde rekor kıracağımız anlaşılıyor. İhracat tarafında da hamdolsun oldukça güçlü gidiyoruz. Geride bıraktığımız son 30 ayın 22’sinde mal ihracatımızı arttırdık. Temmuz ayında 24 milyar 911 milyon dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 2025 yılı Ekim ayında ihracatımız yüzde 2,3 artışla 24 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekim 2025 itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 270,2 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Yılın ilk 9 ayında hizmet ihracatımız 91,9 milyar doları, hizmet ticareti fazlamız ise 48,8 milyar doları bulduk" dedi. "İKTİDAR VE İTTİFAK OLARAK ÜLKEYE HİZMET İÇİN KOŞTURURKEN ANA MUHALEFET KENDİ ŞAHSİ HESAPLARININ PEŞİNDE KOŞUYOR" Adıyaman'da 350 bininci afet konutunun anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Böylece konutlarımızın yüzde 78’ini tamamlamış oluyoruz. Depremzedelerimizi yeni yuvalarına kavuşturmak için 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz 7 gün 24 saat esasıyla gece gündüz demeden çalışıyor. Bu rakamların ne manaya geldiğini işin ehli olanlar gayet iyi biliyor. Değerli kardeşlerim, CHP Genel Başkanı ve yol arkadaşları siyaset namına sadece yalan üretirken, sadece polemik üretirken 23 bin 550 yeni konut üretiyoruz. Bizler iktidar ve ittifak olarak ülkeye hizmet için millete hizmet için sorunları çözmek için koştururken, ana muhalefet cenahı kendi ikballerinin, kendi hırslarının, kendi şahsi hesaplarının peşinde koşuyor. Bizimle yarışacak hizmet desen yok. Bizimle aşık atacak eser desen yok. Bizim ufkumuzu açacak öneri desen yok. Milletin sorunlarına çözüm üretecek vizyon desen o da yok. Peki bunların yerinde ne var? Bolca hakaret var, küfür var, siyasi nezaketsizlik var. Tehdit ve zorbalıkla aykırı her sesi susturma çabası var. Dün baktım yine bizi taklit etmişler. Grup toplantısında bir video izletmişler. Tabii ortada millete gösterilecek tek bir eser ve hizmetleri olmayınca ellerinde sadece yolsuzluk dosyaları kalıyor" şeklinde konuştu. "KARŞIMIZDA STATÜKONUN TEMSİLCİSİ CHP'Yİ BULDUK" Darbe ve vesayet heveslerini boşa çıkarttıklarını ifade eden Erdoğan, "Yargıyı siyasi bir kondisyon alanı olmaktan yine biz kurtardık. Ama 23 yıllık bu çabalarımızda karşımızda statüko bulduk. Karşımızda statükonun temsilcisi CHP'yi bulduk. İmtiyazlarını kaybetmek istemediler. Milletle yargı önünde eşitlenmek istemediler. Tarafsız ve bağımsız yargıyı bir türlü kabullenemediler. Daha düne kadar yargıyı yedek kuvvet gibi kullananlar bugün İstanbul'a ve şehrin kaynaklarına karabasan gibi çöken bir suç şebekesinin hukuki akıbetini hiç utanmadan siyasi kumpas olarak yaftalıyorlar. Fakat CHP genel başkanının niçin bizi ısrarla ve inatla bu davaya taraf yapmak istediğini anlayamıyoruz. Bu davanın avukatlığı Sayın Özel'e hayırlı uğurlu olsun. Şebekenin başıyla aralarındaki vekalet ilişkisi zaten biliniyor. Ancak Sayın Özel şunu unutmasın, biz ne partilerinin içindeki mikro iktidar savaşlarının ne de yüz kızartıcı ithamlarla dolu bu davanın tarafıyız. Talep ve beklentimiz adil ve tarafsız bir yargılamayla, gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılması suçu sabit bulananlardan hukuk önünde hesap sorulmasıdır. Bu hesap siyasi hokkabazlıkla kapatılamaz. Bu hesap inkarla pişkin hırs misali suç bastırmakla kapatılamaz" dedi. "BİZİM HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOKTUR" Türkiye Cumhuriyeti’nin Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük cihan devletinin mirasını ve tecrübesini taşıdığını belirten Erdoğan, "1918 yılında 30 Ekim'de Osmanlı Cihan Devleti bir ateşkes anlaşması imzalamış, böylece 1. Dünya Savaşı’ndan mağlubiyetle ayrılmıştı. Bir istiklal savaşı verdik, Cumhuriyetimizi kurduk. Bin yıldır üzerinde yaşadığımız toprakların vatan hüviyetini kanımızla canımızla bir kez daha cehit etmiş olduk. Biz burada Anadolu ve Trakya üzerinde müstakil devletimizi kurarken Osmanlı bakiyesi topraklar üzerinde de çok sayıda yeni devlet inşa ediyoruz. Bin yılı aşkın süredir bir arada yaşadığımız, yüzyıllar boyunca kader birliği yaptığımız dost, kardeş milletlerle aramıza fiziki sınırlar çözüldü. Bakınız şunu milletimin her bir ferdinin, özellikle genç kardeşlerimizin bilmesini, idrak etmesini gönülden arzu ediyorum. Devletlerden bir devlet değiliz. Milletlerden bir millet değiliz. Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük cihan devletinin mirasını ve tecrübesini kanında, canında, ruhunda, zihninde hala diri tutan bir milletin fertleriyiz. Bizim millet olarak kökleri milattan önceki asırlara giden bir ordu tecrübemiz var. Bizim devlet kurma, devlet idare etme tecrübemiz var. Bizim medeniyetler inşa etme tecrübemiz var. Hiç kimse bu sözlerimi farklı yerlere çekmeye yeltenmesin. Her zaman ifade ediyorum, bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yoktur" şeklinde konuştu. "ŞAM'IN, HALEP'İN, HAMA'NIN, HUMUS'UN, LAZKİYE'NİN SOKAKLARINDA TÜRKÇE İKİNCİ DİL OLARAK KONUŞULUYOR" Türk milletinin katliamdan kaçan milyonlarca Suriyeliyle kucaklaşarak sabırla misafirlerine sahip çıktığını söyleyen Erdoğan, "'Biz gelir gelmez Suriyelileri tekrar memleketlerine göndereceğiz' diyenler ne oldu? Böyle bir şey yapabildiler mi? Yine Suriyeli kardeşlerimiz şu anda bizim misafirimiz olarak topraklarımızda kalıyor. Bir yıl önce Suriye'de o mazlumlar devrim yaptılar. Devrimi Suriyeliler yaptı. Ama bu aziz millet o devrim sayesinde bir kez daha şerefine şeref kattı. Esas ruhuyla o muhacirlere sahip çıktığımız için biz şereflendik. Suriye devriminin gerçekleşmesini sağladığımız için şereflendik. Şimdi misafirlerimiz kendi vatanlarına dönüyorlar. Dönerken bize ve milletimize dua ediyorlar. Şam'ın, Halep'in, Hama'nın, Humus'un, Lazkiye'nin sokaklarında Türkçe ikinci dil olarak konuşuluyor. Suriye'nin kalıcı huzura, refaha, emniyete kavuşması için girişimlerimiz sürüyor. Suriye'nin yeniden inşasında da inşallah yine kardeşlerimizin yanında olacak hem Suriye'yi hem Türkiye'yi birlikte büyüteceğiz. Suriye'nin güvenliği unutmayın bizim güvenliğimizdir. Filistin'in, Azerbaycan'ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, Irak'ın, İran'ın, Ukrayna'nın güvenliği bizim güvenliğimizle doğrudan bağlantılıdır" dedi. "TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN ATACAĞIMIZ ADIMLARI ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE PLANLIYORUZ" 23 yıl gibi kısa süre içinde Türkiye'yi bölgesinin parlayan yıldızı haline getirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Şimdi daha büyük bir atılımın, daha büyük bir şahlanışın eşiğindeyiz. Terörsüz Türkiye süreciyle inşallah ülkemizi yarım asırlık bir prangadan, kanını, canını, kaynaklarını, enerjisini emen büyük bir beladan kalıcı ve kati olarak kurtaracağız. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz. Omuzlarımızda 86 milyonun mesuliyetini ve kutsal emanetini taşıdığımızın bilinciyle davranıyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak işte bu samimi çabanın, işte bu samimi gayretin içindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecinde hamdolsun bugüne kadar gayet olumlu umut ve cesaret verici ilerlemeler kaydettik. Bilhassa Gazi Meclisimizin çatısı altında oldukça geniş bir katılımla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulmasıyla toplumsal bir boyut kazandı hem de çok farklı bir ivme yakaladı. Bugüne kadar iş dünyasından insan hakları kuruluşlarına, akademi mensuplarından sendikalara, emekli askerlerimizden şehit ve gazi derneklerimize milletimizi temsil eden tüm katılımcılar komisyon tarafından dinlendi. Görüş ve önerileri dikkatle not ediyoruz" ifadelerini kullandı. "MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ YAPTIĞI CESUR VE YOL GÖSTERİCİ AÇIKLAMALARIYLA SÜRECİN BUGÜNLERE GELMESİNE EŞSİZ KATKILAR SAĞLADI" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un 'Terörsüz Türkiye Komisyonu'na başarıyla başkanlık ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Meclis Başkanımız maruz kaldığı hadsizliklere ve edepsizliklere rağmen komisyonun bütün bu kıymetli çalışmalarına başarıyla riyaset etti. DEM Parti heyeti ve Grubu aynı şekilde gayet sağduyulu bir tavır içinde oldu. Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı. Bizde gerek hükümet gerekse parti olarak son derece hassas bir çizgide yürüyerek sürece mihmandarlık yaptık. Elbette bu dönemde bilinen, bilinmeyen pek çok badireyi atlattık, pek çok sabotajı savuşturduk. Pek çok düğümü çözdük. Değerli kardeşlerim bütün bunlarla beraber dün biliyorsunuz komisyonumuz 17. toplantısını gerçekleştirdi. Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız ile MİT Başkanımız komisyonu ve milletvekillerimizi gelinen son aşamayla ilgili detaylıca bilgilendirdi. Sürecin selameti açısından yapılmasında fayda görülen hususlar komisyon üyeleriyle açık yüreklilikle paylaşıldı. Komisyonun fikir ve hedef birliği içinde çalışmasını son derece kıymetli buluyorum. Komisyonun terörsüz Türkiye süreciyle birlikte ülkemiz demokrasisine, birlik ve beraberliğimize, toplumumuzun farklı kesimleri arasında diyalog ve empatinin güçlendirmesine yaptığı katkıları takdirle karşılıyor, Meclis başkanımızı ve komisyon üyelerimizi canı gönülden tebrik ediyorum" dedi. "KOMİSYONUN TÜRKİYE İÇİN EN DOĞRU VE İSABETLİ KARARI VERECEĞİNE YÜREKTEN İNANIYORUM" Türkiye'nin sırtında adeta büyük bir belaya dönüşen terör musibetinden tamamen kurtulmasının vaktinin artık çoktan geldiğini belirten Erdoğan, "Verilen mücadeleyi, ödenen bedelleri, çekilen çileleri terörsüz Türkiye'yle taçlandırmamız gerekiyor. Bunun sorumluluğu herkesten ve her şeyden önce 86 milyonu temsilen bu yüce çatı altında görev yapan siz milletvekillerimin omuzlarındadır. Terörün açtığı yaraları kardeşlik merhemiyle sarmış güçlü bir Türkiye'nin inşasında yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin de geleceğini şekillendirecek huzur, refah ve barış ikliminin kökleşmesine hepimize, Meclis’teki her bir milletvekiline, millete karşı mesuliyet duygusu taşıyan tüm siyasi partilere çok önemli görevler düşüyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak en başından beri hep siyaset üstü bir zeminde ele aldığımız bu süreci suhuletle menziline ulaştırmak istiyoruz. Milletimizin bizden beklentilerinin idrakiyle önümüze gelen konularda çözüm odaklı bir yaklaşım içinde olacağız. Samimi temennim odur ki komisyondaki tüm partiler ve üyeler de bizimle aynı sorumlu ve duyarlı davranışı sergiler, daha yapıcı bir tutum takınırlar. Biz bu noktada ümitvarız. Komisyonun Türkiye için Türkiye'nin güvenli geleceği için milletimizin birlik ve beraberliği için en doğru, en isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum. 86 milyon el ele vererek birlik ve dayanışma bayrağımızı hep birlikte yücelterek önce terörsüz Türkiye ve ardından terörsüz bölge hedeflerimize er ya da geç ulaşacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum" diye konuştu. "ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN MENFAATİNİ HER TÜRLÜ ÇIKARIN ÜZERİNDE GÖREN BİR KADROYUZ" Parti ve ittifak olarak tek gayelerinin milletin bağrına saplanan terör hançerini ebediyen çıkarmak olduğunun altını çizen Erdoğan, "Ülkemizin ve milletimizin menfaatini her türlü çıkarın üzerinde gören bir kadroyuz. Çeyrek asır boyunca hep önce milletim, önce memleketim dedik. Bu ülke için yeri geldi elimizi, yeri geldi tüm gövdemizi taşın altına koyduk. Terörsüz Türkiye sürecinde de aynı özgüvenle millet ve memleket aşkıyla hareket ediyoruz. Buna daha önce hiç olmadığımız kadar yakınız. Şunu herkes bilsin, anlasın; sonuçta kazanan Türkiye olacak, milletimiz olacak. Kazanan mutlaka kardeşlik olacaktır. Sizlere veda etmeden önce AK Parti grubumuzun Genel Kurul ve komisyon faaliyetlerine eksiksiz katılımının önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Unutmayınız hepimiz bu çatı altında milletimize hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu görevimizi en güzel şekilde yerine getirmekle mükellefiz. Şayet görevin ifası noktasında bir aksama, tavsama veya özensizlik olursa bunun vebalini hiçbirimiz kaldıramayız" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın ardından AK Parti'ye katılan CHP'li Antalya Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım'a ve Yeniden Refah Partisi'nden seçilen Konya Sarayönü Belediye Başkanı Necati Koç'a rozet taktı.

Bülent Arınç’tan Demirtaş ve Kavala açıklaması: “11 Kasım’da cezaevinde ziyaret edeceğim” Haber

Bülent Arınç’tan Demirtaş ve Kavala açıklaması: “11 Kasım’da cezaevinde ziyaret edeceğim”

AK Parti'nin kurucularından ve 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi hedef aldı. Arınç, 11 Kasım'da eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Gezi Parkı davası hükümlüsü iş insanı Osman Kavala'yı cezaevinde ziyaret edeceğini bildirdi. 11 KASIM'DA KAVALA VE DEMİRTAŞ'A ZİYARET Arınç, Kasım 2020'de Habertürk yayınında Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın yargı süreçlerine ilişkin düşüncelerini ifade ettiğini hatırlattı. O dönem "Tutukluluk cezaya dönüşmemelidir. Her iki isim de tahliye edilmelidir" dediğini belirten Arınç, bu sözleri hukukun üstünlüğüne inanan bir siyasetçi sorumluluğuyla söylediğini kaydetti. "O GÜN BANA 'HAİN' DİYENLER OLDU" Açıklamasının ardından başta Devlet Bahçeli olmak üzere pek çok kesimden ağır ifadeler ve iftiralar aldığını belirten Arınç, o gün kendisine "terörist" ve "hain" diyenler olduğunu ifade etti. Bu saldırıların sadece şahsına değil, adalet duygusuna sahip herkese yöneldiğini savunan Arınç, yaşananlardan dolayı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini de hatırlattı. Arınç'ın paylaşımı şöyle: "Kasım 2020’de Habertürk ekranlarında yaptığım bir konuşmada, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın yargı süreçlerine ilişkin düşüncelerimi açık yüreklilikle ifade etmiştim. 'Tutukluluk cezaya dönüşmemelidir. Her iki isim de tahliye edilmelidir' dedim. Bu sözleri, o dönemde hukukun üstünlüğüne ve adaletin evrensel ilkelerine inanan bir siyasetçinin sorumluluğu içinde söyledim. Ancak o açıklamanın ardından, başta Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere pek çok kesimden hak etmediğim ağır ifadeler, yakıştırmalar, hatta iftiralar geldi. O gün bana 'terörist' diyenler, 'hain' diyenler oldu. Bu saldırılar sadece şahsıma değil, vicdanına ve adalet duygusuna sahip herkese yönelmişti. O günlerde yaşananlardan dolayı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa ettim. Çünkü ben, inandığım doğruları savunmakla görevliydim. Bugün, aradan beş yıl geçtikten sonra aynı sözleri, aynı çağrıyı, bizzat o dönemde en sert eleştirileri yönelten Sayın Bahçeli’nin ağzından duymak, beni şaşırtmadı ama düşündürdü. Sayın Bahçeli’nin 'yargı kararlarına uyulmalıdır' şeklindeki bugünkü beyanı elbette kıymetlidir. Geldiği nokta, beş yıl önce benim durduğum noktadır. Ben yıllardır Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının mutlaka uygulanması gerektiğini söylüyorum. Bu bizim anayasal mükellefiyetimizdir. Sayın Bahçeli’nin bugün bu noktaya gelmiş olmasını da önemli bir gelişme olarak görüyorum. Ancak bu değişim, o günlerde bana yöneltilen ağır sözlerin üzerini örtmez. O günlerde bizzat en tepeden başlayıp en aşağıya kadar organize bir şekilde hakaret dolu cümlelerle beni hedefe koyarak itibarsızlaştırdılar, kişilik haklarımı zedelediler ve bazı kesimlerde nefret objesi haline getirdiler. Ben, kul hakkına büyük önem veren bir insanım. O günlerde yapılan haksızlıkların, organize bir şekilde söylenen ağır ve kırıcı sözlerin bir kul hakkı oluşturduğuna inanıyorum. Bu hak, ancak samimi bir özürle temizlenir. Eğer bir özür dilenirse, hakkımı helal ederim. Aksi halde bu hakkı öbür dünyaya da götürürüm. 11 Kasım Salı günü, daha önce Adalet Bakanlığımızdan izin alarak planladığım bir ziyaret kapsamında Selahattin Demirtaş’ı ve Osman Kavala’yı cezaevinde ziyaret edeceğim. Bu ziyaret, bir siyasi gösteri değil; insani ve vicdani bir duruşun ifadesidir. Dilerim ki o güne kadar adalet tecelli eder ve her iki ismi de cezaevinde değil, evlerinde, aileleriyle birlikte 'geçmiş olsun' diyerek ziyaret ederim. Bu süreçte bana yöneltilen ağır sözlerin, sadece bir kişiye değil, bir vicdana bedel ödettiğini hatırlatmak isterim. O gün bana karşı yürütülen kampanya, sadece bir siyasi hesaplaşma değil; bir insanı, düşüncelerinden dolayı itibarsızlaştırma çabasıydı. Bugün yaşanan gelişmeler, hakikatin er geç ortaya çıkacağını bir kez daha göstermiştir. Sözlerimi şu inançla bitiriyorum: Adaletin terazisi şaşmaz, yeter ki elimizle eğip bükmeyelim. Ve hiçbir siyasi hesap, bir kul hakkının üzerini örtemez."

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e sert tepki: “Siyasi cehaletin en açık örneği” Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e sert tepki: “Siyasi cehaletin en açık örneği”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı, AK Parti ve hükümetle ilgili sözlerini eleştirerek, konuşmaların “siyasi tutarsızlık ve uydurma faaliyeti” haline geldiğini söyledi. Çelik, Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin istikrarı ve Yüzyıl hedefleri için yoluna kararlı şekilde devam ettiğini vurguladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Çelik, Özel’in Cumhurbaşkanı, AK Parti, ittifak ve hükümetle ilgili sözlerini “siyasi cehaletin en açık örnekleri” olarak nitelendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mizah tarihimizdeki 'Zihni Sinir Proceleri'nin siyasi türevi olan konuşmalarla karşı karşıyayız. Özgür Özel’in konuşmaları artık tümüyle siyasi tutarsızlık ve uydurma faaliyeti haline geldi. Bu konuşmalarda tarih bilinci, siyasi değerlendirme ve mantık adına hiçbir şey kalmadı. Sadece 'kes, kopyala, yapıştır' tarzıyla yapılan konuşmalar." Çelik, Özel’in sözlerinde siyasetin ve devletin ne anlama geldiğine dair en ufak bir bilincin olmadığını belirtti. Öte yandan Çelik, Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin Yüzyıl hedeflerine ulaşmak için bir ve bütün olarak yoluna devam ettiğini vurguladı. Sözcü açıklamasında, “Ülkemizin etrafındaki kaos senaryolarına karşı en güçlü ve stratejik cevabımız Cumhur İttifakı'nın siyasi iradesidir” ifadelerini kullandı. Çelik sözlerini şöyle tamamladı: "Cumhuriyetimizi koruyarak, demokrasimizi güçlendirerek ve iç bünyemizi sağlam tutarak geleceğe ilerliyoruz. 'Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' ilkemizi en yüksekte tutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli'nin kararlı ve dirayetli duruşuyla hedeflerimize ilerliyoruz. Aziz milletimizin duası ve desteği en büyük gücümüzdür."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.