#Akdeniz Üniversitesi

İLKHABER-Gazetesi - Akdeniz Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Akdeniz Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Girmeler Höyük Yerleşimi kazısında 'erken Anadolu geni'ne rastlandı Haber

Girmeler Höyük Yerleşimi kazısında 'erken Anadolu geni'ne rastlandı

Muğla'nın Seydikemer ilçesi Girmeler Mahallesi'ndeki alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesinin desteğiyle, Prof. Dr. Taner Korkut'un başkanlığında ve Prof. Dr. Burçin Erdoğu'nun alan sorumluluğunda kazı çalışması yürütülüyor. Kazı alanı sorumlusu Prof. Dr. Erdoğu, Girmeler'deki mağaraların ağzında ve dışında yok edilmiş höyüğün tabanında kazı çalışması yapıldığını söyledi. Girmeler'de ilk yerleşimin 14 bin yıl öncesine kadar gittiğini belirten Erdoğu, amaçlarının en erken yerleşim tabakalarını tespit ederek kültürel katmanları anlamak olduğunu kaydetti. "İlk defa tarımı deniyorlar" Girmeler yerleşiminde yer alan bulguların, Batı Anadolu'da ilk defa tarımın başlangıcı denebilecek süreci yansıttığını dile getiren Erdoğu, şöyle konuştu: "Girmeler'de milattan önce 9'uncu bin yıldaki insanların yuvarlak planlı kulübelerde yaşadıkları ve ilk defa tarımı denedikleri anlaşılıyor. Avcı toplayıcı bir toplum olmalarına rağmen tarımın da denendiği anlaşılmakta. Bu süreç çok önemli çünkü Batı Anadolu'da buna ilk kez rastlanıyor. Her zaman doğudan batıya bir göç dalgasının olduğu ve ilk yerleşimlerin bu bölgede göç veya kolonizasyon sonucu milattan önce 7 bin yıllarında ortaya çıktığı farz ediliyordu. Girmeler kazısı tamamıyla bu fikri değiştirdi." Erdoğu, Girmeler'deki insanların Batı Anadolu'daki hemen hemen tüm yerleşik tarımcı toplulukların atası olduğunun ortaya çıktığını vurguladı. "Batı Anadolu genine rastlandı" Girmeler'de yaşayan insanlara ait mezarları bulduklarını belirten EAkdenisrdoğu, "Batı Anadolu'da bugüne kadar bilinen en eski iskeletlere sahip Girmeler yerleşimindeki iskeletler üzerinde antik DNA çalışması yapıldı. Bu dönem iskeletleri üzerinde yapılan antik DNA çalışmaları sonucunda erken Anadolu genine rastlandı." diye konuştu. Genlerin Orta Anadolu'da "Anadolu geni" olarak bilinen, milattan önce 17 bin yıllarına ait Pınarbaşı iskeletlerindekilerle benzer olduğunun ortaya çıktığını anlatan Erdoğu, Girmeler'in, Batı Anadolu'daki tüm ilk tarımcı toplulukların atası olduğunu ifade etti. Girmeler'in ilk defa seramik, çanak çömlek yapımına geçilmesi açısından da önem taşıdığını vurgulayan Erdoğu, bunun da Batı Anadolu için ilklerden biri olduğunu dile getirdi. Girmeler yerleşiminin kenarında, nihai amaçları toplantılar, törenler, ritüel aktiviteler oldukları anlaşılan 3 özel binanın ortaya çıktığını bildiren Erdoğu, bunların, sönmüş kirece küçük taş parçaları karıştırılarak yapılmış terrazzo tabanlı, üzerleri geometrik ya da çizgisel desenlerle bezenmiş yapılar olduğunu söyledi. Bu özel yapılardan birinin altında gömüler bulunduğunu belirten Erdoğu, bunun da Batı Anadolu arkeolojisi için bir ilk olduğunu kaydetti.

Akdeniz Üniversitesi'nde hasta yakınları otel konforunda ağırlanacak Haber

Akdeniz Üniversitesi'nde hasta yakınları otel konforunda ağırlanacak

Akdeniz Üniversitesi yerleşkesine yapılan 47 odada 115 yatak kapasiteli tesis için açılış töreni düzenlendi. Kilit Grup'un desteği ile tamamlanan ve Nurten-Turan Kilit Konukevi adı verilen tesisin açılışında konuşan Antalya Vali Hulusi Şahin, emeği geçenlere teşekkür etti. Hayırsever ailenin ahirete intikal eden büyüklerini rahmetle andığını dile getiren Vali Şahin, "Güzel bir aile böyle güzel evlatlar bırakmışlar. Para kazanılır, iktisadın dediğine göre kazanılan paranın bir nominal değeri bir de reel değeri var. Ama iktisatçıların söylemediği bir de bereket değeri var. Sizler yaptığınız bu hayır faaliyetiyle bereket değerini yükseltiyorsunuz." dedi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ise Akdeniz Üniversitesi Hastanesinin kentin bir marka değeri olduğunu ve Türkiye'nin dör bir yanından, hatta yurt dışından talep gördüğünü belirtti. Özkan, "Geçtiğimiz sene 1 milyon 400 bin hastamızı şifasına kavuşturduk, 70 bine yakın ameliyat yapıldı. Bu bağlamda uzun süreli kalışlar oluyor. Ve bu kalışlarda maalesef hasta yakınları çok ciddi sıkıntı yaşıyor. Görüyorsunuz bazıları çimenler arasında yatıyorlar ve bu anlamda açılışını yaptığımız tesis çok ciddi bir gereksinimdi. Bize destek veren Kilit Grup'a çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Hayırsever Taner Kilit de anne ve babasının iyilikleri ile anıldığına dikkati çekerek, "Onlar, hayatımıza değer katarak yön verdiler. O kadar ince noktalara dokunuyorlarmış ki yıllar sonra fark ediyorsunuz bu dokundukları noktayı. Bize hep pozitif enerji vermişler. Şu anda bizim yanımızda 11 bin kişi çalışıyor. Turizmde ciddi yatırımımız var. Ben bugün buranın açılışıyla beraber onların anılarını yad etmek istedim." diye konuştu. Konuşmaların ardından Vali Şahin, Rektör Özkan ve beraberindeki protokol heyeti açılış kurdelesini kesti.

Akdeniz Üniversitesi depremde hayatını kaybeden öğrencilerini anıyor Haber

Akdeniz Üniversitesi depremde hayatını kaybeden öğrencilerini anıyor

Akdeniz Üniversitesi Senatosu tarafından alınan karar doğrultusunda depremde hayatını kaybeden öğrenciler için kendi fakültelerde anma köşesi oluşturuyor. Depremde yaşamını yitiren 20 öğrencinin hatırası fakültelerinde yaşatılacak. "Evlatlarımızı unutmayacağız" 6 Şubat tarihinin tüm Türkiye için acı bir gün olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “6 Şubat sabahı büyük bir acıya uyandık. Depremin üzerinden bir yıl geçti ancak acılarımız hala çok taze. Tüm Türkiye'yi yaralayan depremde Akdeniz Üniversitesi olarak 20 evladımızı yitirdik. Onları hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız da. Onların hatıralarını hem kalbimizde hem de okudukları fakültelerde yaşatacağız” dedi. Depremin ardından tüm Türkiye'nin tek yürek olduğunu hatırlatan Rektör Özkan, “Her zaman olduğu gibi zor zamanlarda kenetlenen Türk milletinin dayanışma gücüne bir kez daha şahit oldum. Deprem sonrası Hatay’a giderek yaşanan felaketi bizzat yerinde gördüm. 6 bin öğrencimiz vardı deprem bölgesinde. Hem onlara hem vatandaşlarımıza elimizden geldiğince destek olmak istedik. Yine o dönem depremzedelerimizi üniversitemizde ağırladık. En zor zamanlarında yaralarını bir nebze de olsa sarmaya çalıştık. Halen de depremzede vatandaşlara elimizden geldiğince destek olmaya devam ediyoruz” diye konuştu. Akdeniz Üniversitesi olarak gerek bilimsel çalışmalar gerek topluma katkı çalışmalarıyla deprem çalışmalarına katkı sunmaya devam ettiklerini söyleyen Rektör Özkan, “Dilerim bir daha böyle büyük acılar yaşamayız. Depremde yaşamını yitirenlere tekrar Allah’tan rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.

18 yaşındaki üniversiteli Merve’nin 9’uncu günündeki arama çalışmaları da sonuçsuz kaldı Video Galeri

18 yaşındaki üniversiteli Merve’nin 9’uncu günündeki arama çalışmaları da sonuçsuz kaldı

Antalya’da üniversite 1. sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Merve Şevval Elmas’ı karadan ve denizden arama çalışmaları 9’uncu gününde de sonuçsuz kaldı. Kızının son görüldüğü şelale yakınından hiç ayrılmayan baba Osman Elmas ise manzara fotoğrafı çeken yerli-yabancı turistler arasında nöbet tutarak denizden ya da karadan gelecek umutlu bir haber bekliyor. Üniversite eğitimi alabilmek için İstanbul’dan Antalya’ya gelen Akdeniz Üniversitesi Gastronomi Bölümü 1. sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Merve Şevval Elmas’tan 9 gündür haber alınamıyor. En son Muratpaşa ilçesindeki Düden Park’ta bir işletmenin kameralarına takılan Merve’yi bulmak için arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi ekipleri Merve’nin en son görüldüğü Düden Park açıklarında arama gerçekleştiriyor. Aramalara Sahil Güvenlik Komutanlığına ve Deniz Polisine bağlı çok sayıda bot ve balık adamla devam ediliyor. Bir yanda manzara keyfi, bir yanda evlat nöbeti Bugün sabahın erken saatlerinde yine arama çalışmalarına kalındığı yerden devam edilse de saat 14.00’e kadar bir sonuç elde edilemedi. Kızının son görüldüğü nokta olan Düden Şelalesi'ne her sabah gelip akşama kadar adeta nöbet tutan baba Osman Elmas, şelaleye gelen yerli-yabancı turistlerin manzara fotoğrafı çektiği alanlarda kızından gelecek bir umut haberi bekliyor. "Devletime ve Antalya halkına daha fazla yük olmak istemiyorum" Arama çalışmalarının devam ettiğini belirten baba Osman Elmas, henüz somut bir gelişme alamadıklarını söyledi. “Kızımı canlı ya da cansız alıp gitmek nasip olur inşallah” diyen baba Elmas, “Benim duam olmasa da çok sevenleri var. Bizi tanımayan insanlar da dua ediyor. Rabbim onların duasının hürmetine kızımı bize bağışlasın. Rabbim emanetine sahip çıkamadığım için beni affetsin, yavrumu gençliğine, cahilliğine bağışlasın. Yavrumu bir şekilde bana geri versin. Rabbime söz veriyorum sahip çıkacağım. Dilim varmıyordu; ölü ya da diri bir şekilde kızımı alıp gitmek istiyorum. Ne devletime ne de Antalya halkına fazla yük olmak istemiyorum” dedi. “Keşke denizi boşaltıp bakmak mümkün olsa” Acılı baba, kızının son görüldüğü noktadan ayrılmadığını, “İki kez rüyama girdi. Bana kızarak gülüyordu. Keşke gerçek hayatıma da tekrar girmiş olsa. Sanki her sabah beni buraya çağırıyor. Denize sesleniyorum. Keşke denizi boşaltmak mümkün olsa ve orada mı değil mi görebilsek. Allah’tan asla umudumu kesmiyorum” sözleriyle dile getirdi. “'Yaşıyorum' de, sana kurban olmaya hazırım” Kızına seslenen Elmas, “Canım kızım daha gençsin. Duygularının esiri olmuş olabilirsin. Hiçbir baba evladına bunu reva görmez bunu bil. Her ne haldeysen, her ne durumdaysan başımın gözümün üstünde yerin var. Hayattaysan bir haber bir söz, ‘yaşıyorum’ de, vallahi billahi yeter. Her şeyin ile başımın tacısın, sana kurban olmaya hazırım” diyerek gözyaşı döktü. “Yavrumu alıp gideyim ya Rabbi” Ebeveynlere de seslenen Elmas, “Yavrularıyla sadece maddi yönden değil, her yönden ilgilensinler. Asla arayı bırakmasınlar. Mesele her söylediğini yapmak değil, anlamak. Biz anlayamadık diye düşünüyoruz. Çünkü asosyal bir kızdı. Daha fazla çektirmesin Allah’ım bizlere. Zayıfız, zayıflığımdan dolayı sana sığınıyorum. İnsanlara fazla yük olmayayım, yavrumu alıp gideyim ya Rabbi” ifadelerini kullandı.

Türkiye "canlı vericili" nakillerde dünya lideri Haber

Türkiye "canlı vericili" nakillerde dünya lideri

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı Nilgün Bilal, canlı vericili nakillerde Türkiye'nin dünya rekoru kırdığını belirterek bunun altyapı, büyük bir tecrübe ve yetenekli ekiplerin başarısı olduğunu bildirdi. Aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü olan Bilal, AA muhabirine, merkezlerinin her çeşit organ ve doku naklinin yapıldığı Türkiye'deki tek, dünyada da sayılı merkezlerden olduğunu söyledi. Salgın ve depremlerin organ bağışlarının düşmesine neden olduğunu dile getiren Bilal şunları kaydetti: "Pandemi, deprem oldu ama bizim organ nakli bekleyen hastalarımız azalmadılar sayıları arttı. Bu süreçte bağışlanan organ sayıları azaldı. Her yıl dünya istatistikleri açıklanır. Canlı vericili nakillerde dünya rekorunu kırıyoruz. Üç yıldır dünyada canlı vericiden yapılan böbrek ve karaciğer nakillerinde dünya birincisiyiz. Bu çok büyük bir tecrübe, altyapı ve yetenekli ekiplerin başarısı. Tüm ülkenin başarısı. Tıbbi olarak bunu başarabiliyoruz. Bunca hastanın ameliyatını yapıyoruz hem sağlıklı bireyin böbreğini ya da karaciğerinin parçasını alıp hem hastayı sağlığına kavuşturuyoruz. Bu bizim temenni ettiğimiz bir durum değil, ne olursa olsun sağlıklı bireyi ameliyat masasına yatırmak istemiyoruz. Onun için farkındalık yaratarak, kadavradan bağışların artmasını istiyoruz." Bir bebeğin annesinin ameliyat masasına yatıp bebeğine böbreğini vermesi yerine beyin ölümü gerçekleşen kişinin organlarını nakletmek istediklerini belirten Bilal, toplumda organ bağışı farkındalığına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bilal, organ bağışının hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini, beyin ölümü tanısı konulan insanların gerçek ölüm olduğunu hatırlattı. Böbrek ve karaciğer hastalarına kısmen yakınlarından nakil yapabildiklerine değinen Bilal, "Akciğer, yüz, kol, uterus (rahim), kalp bekleyen binlerce insan var. Bu nakilleri yapabilmemiz için beyin ölümü gerçekleşmiş bedenlerin bağışına ihtiyacımız var." dedi. - "Organ bağışı yapmak en büyük iyiliktir" Türkiye'de 150'nin üzerinde organ nakli merkezi olduğuna dikkati çeken Bilal, "Organ nakli merkezlerinde bine yakın yetişmiş doktor, cerrah, nörolog bu işi yapacak organ nakli koordinatörleri her şey var. Bir organ, ülkenin herhangi bir köşesinde bağışlandığında o organın en uygun hastaya en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayacak Sağlık Bakanlığına bağlı dünyanın en güçlü ulusal koordinasyon sistemlerinden birine sahibiz." diye konuştu. Dernek olarak "İzin Ver Yaşasın" isimli toplumsal iyilik hareketini başlattıklarını anlatan Bilal, organ bağışının dinen, vicdanen ve insani anlamda yapılabilecek en büyük iyilik olduğunu dile getirdi. Bir gün organ bağışçısı değil, organ alıcısı konumunda olunabileceğini işaret eden Bilal, "Hep birlikte 'İzin Ver Yaşasın' diyelim. Organ bağışı vasiyetinde bulunalım ki vefat eden insanlarımız dünyadan göçerken başka insanlara hayat verebilsin." ifadesini kullandı.

"Kalp Kardeşleri" organ bağışının artması için çaba gösteriyor Haber

"Kalp Kardeşleri" organ bağışının artması için çaba gösteriyor

ANTALYA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN - Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde çeşitli yıllarda kalp nakli olan ve bir araya gelerek "Kalp Kardeşleri" adını verdikleri grubu kuran hastalar, nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Bayezid ile buluşarak organ bağışı çağrısında bulundu.Türkiye'de Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1442 hasta hayata tutunmak için kalp nakli bekliyor. Kovid-19 salgının başladığı 2019 yılında Türkiye'de 84 kalp nakli yapılırken bu yıl ise organ bağışındaki düşüş nedeniyle sadece 34 nakil gerçekleştirildi.Organ bağışındaki bu düşüş üzerine Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde çeşitli yıllarda kalp nakli olduktan sonra memleketlerine dönen nakil olmuş hastalar da harekete geçti ve "Kalp Kardeşleri" adını verdikleri bir grup kurarak organ bağışı çağrısında bulunmaya başladı.Antalya'ya gelen grup üyeleri, nakillerini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Ömer Bayezid ile buluştu.Kalp Kardeşleri, hastanedeki organ bağışı yapan hastaların isimlerinin yazılı olduğu "Can Ağacı" anıtı önünde organ bağışının önemine dikkati çekti.- 25 yıldır nakledilen kalp ile yaşıyorGrup üyelerinden Hamide Akman, AA muhabirine, annelik sevinci yaşadığı gün kalp yetmezliği çektiğini öğrendiğini söyledi.Çevresindekilerin "Senden önce kalp nakli olmadı. Ölüme gidiyorsun" sözlerine aldırmadan, "Ben yaşamayı seçiyorum. Nakil olacağım" diyerek Akdeniz Üniversitesinde gerçekleştirilen ilk kalp nakli ameliyatının kahramanı olduğunu ifade eden Akman, nakilden sonra adeta ikinci hayatına başladığını anlattı. Nakilden sonra çalıştığını ve emekli olduğunu aktaran Akman, "Kalp yetmezliğini öğrendiğimde kızım dünyaya gelmişti. Kızımı okuttum, üniversiteyi bitirdi ve evlendi. Şimdi 3 yaşında torunum var. Bağış olmasaydı kızımın büyüdüğünü ve torunumu göremeyecektim. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Organlarımız toprak oluncaya kadar hayat olsun, çocuklara anne baba olsun, anne babalara ise evlat olsun." dedi.Akdeniz Üniversitesindeki nakil olan her hastayı ziyaret ettiğini anlatan Akman, "Nakilden sonra onlara moral veriyorum. Beni görünce hayata daha da umutla bakıyorlar. Organ bekleyen hastalarla da buluşuyorum. Çevremde gördüğüm herkese organ bağışının önemini anlatıyorum." diye konuştu.- İki defa kalp nakli olduBursa'da yaşayan 49 yaşındaki ev hanımı Ayla Kıray da doğumun ardından kalp yetmezliği çekmeye başladığını dile getirdi.İlk naklini 2008'de olduğunu ifade eden Kıray, "5 yıl sonra yeniden kalp yetmezliği çekmeye başladım. Yine nasip oldu 2013'te ikinci defa kalp nakli oldum. 10 yıldır da sağlıklı bir şekilde yaşıyorum." ifadelerini kullandı.Nakil bekleyen hastalarla sürekli görüşerek onları motive etmeye çalıştığını vurgulayan Kıray, şöyle devam etti:"Toprak olan organ hiç kimsenin işine yaramıyor. Bağışlanan her organ benim gibi birçok kişi için yeni bir hayat anlamı taşıyor. Evlatlar annesiz, babasız kalmıyor. Biz kalp nakli olan kişiler olarak bir aile olduk. Kalp kardeşiyiz. Aynı kaderi yaşayan insanlar olarak sürekli etkinlikler yapıp organ bağışı çağrısında bulunuyoruz. Bir kişiye bile faydamız olur diye organ bağışına dikkati çekmeye çalışıyoruz. "- "Kahvaltıya gel' diye çağrılıp nakil oldum"Konya'da yaşayan 4 çocuk babası Mehmet Ali Aytekin ise 2007'de kalp yetmezliği yaşadığını, 2 kere bypass ameliyatı olduktan sonra yaşaması için kalp nakli olması gerektiğini belirtti.Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde 24 ay yatarak tedavi gördüğünü anlatan Aytekin, "Hastanede bağışlanacak bir kalp bekledim. 14 tane kalp bağışlandı ancak hiçbirisi bana uyumlu olmadı. En son hastaneden taburcu olunca doktorlar beni arayıp 'Kahvaltıya gel' dediler. Hastaneye kahvaltıya gittim ancak kalp nakli oldum. Hayatımın en güzel kahvaltı daveti oldu. 13 yıl oldu kalp nakli olalı ve çok sağlıklıyım. Organ bağışı bir hayattır. Biz yaşadığımız için organ bağışının önemini çok iyi biliyoruz. Eşim ve çocuklarım organlarını bağışladı." dedi.- 5,5 yıl kalp nakli olmayı beklediBurdur'da yaşayan 33 yaşındaki 2 çocuk annesi Ganimet Akhan, yaşama tutunmak için 5,5 yıl kalp nakli beklediğini belirtti.Nakilden önce konuşmakta bile güçlük çekmeye başladığını söyleyen Akhan, "Çocuklarım yeni doğmuştu. Organlarını bağışlayan aileye teşekkür ediyorum. Çocuklarımı annesiz bırakmadılar. Normal bir insan gibi hayatımı sağlıklı bir şekilde sürdürüyorum. Nakil olduktan sonra kalp kardeşlerimizle, toplantılara, derneklere gidip organ bağışı için çalışmalarda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.- "Sağlıklı bir hayat sürdüklerini göstermeleri çok önemli"Prof. Dr. Ömer Bayezid, kalp nakli için kadavra gerektiğine, özellikle Kovid-19 salgını sonrasında bağışların çok azaldığına dikkati çekti.Türkiye'de yapılan kalp nakillerinin büyük oranda düştüğünü belirten Bayezid, "Organ bağışının artması için özellikle kalp nakli olan hastaların sağlıklı bir hayat sürdüklerini göstermeleri çok önemli. Bu anlamda kalp nakillilerin buluşup topluma mesajlar vermesi çok güzel. İnşallah bağış sayısı eskiye döner ve nakiller artar." değerlendirmesinde bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.