#Akkuyu Nükleer Santrali

İLKHABER-Gazetesi - Akkuyu Nükleer Santrali haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Akkuyu Nükleer Santrali haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erdoğan’dan enerji açıklaması: Akkuyu’da ilk elektrik çok yakında Haber

Erdoğan’dan enerji açıklaması: Akkuyu’da ilk elektrik çok yakında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 11. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’nda yaptığı açıklamada, Türkiye’nin enerji alanında attığı kritik adımlara değindi. Erdoğan, Akkuyu Nükleer Santrali’nden çok kısa süre içinde elektrik üretileceğini ve ABD ile yapılan anlaşmanın barışçıl nükleer enerji iş birliğini temel aldığını duyurdu. Akkuyu’da İlk Elektrik Geliyor Erdoğan, Akkuyu Nükleer Santrali’nde kısa süre içinde elektrik üretileceğini vurgulayarak, Türkiye’nin nükleer enerji alanındaki hedeflerini açıkladı. Cumhurbaşkanı, Akkuyu haricinde farklı nükleer santral projelerinin de olduğunu ve bu projelerle ilgili görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Enerji Talebinde Artış ve Elektrikli Araçlar Cumhurbaşkanı, enerji talebinin sadece nüfus artışıyla değil, aynı zamanda refah seviyesinin yükselmesiyle de bağlantılı olduğunu ifade etti. Özellikle elektrikli ve hibrit araç sayısının hızlı bir şekilde arttığını belirten Erdoğan, bu yılın ocak-eylül döneminde Türkiye’de 134 bin civarında elektrikli otomobil satıldığını açıkladı. Fosil Yakıtlara Bağımlılık ve Güvenlik Türkiye’nin fosil yakıtları yurt dışından temin etmek zorunda olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Uluslararası piyasalardan doğalgaz almak, bakkaldan gazoz almak gibi değildir” ifadelerini kullandı. Enerji arz güvenliğini artırmak için çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini ve Türk Akımı gibi stratejik yatırımlarla bu sürecin güvence altına alındığını belirtti. Yenilenebilir Enerji ve Tasarruf Politikaları Cumhurbaşkanı, rüzgar, güneş ve jeotermal enerji yatırımlarını desteklediklerini ve yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60’ın üzerine çıkardıklarını açıkladı. Erdoğan, çevreyi ve insan sağlığını korumayı önceliklendirdiklerini ve enerji verimliliğini artırmaya yönelik politikaların kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. ABD ile Nükleer İş Birliği Erdoğan, ABD ile imzalanan anlaşmanın barışçıl nükleer enerji iş birliğini esas aldığını söyledi. Nükleer enerjinin sadece elektrik üretimi için değil, tıp, tarım, araştırma ve endüstriyel ısı gibi farklı alanlarda da kullanılacağını belirten Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin enerji güvenliğini uzun vadede tahkim etmeye devam edeceklerini ifade etti.

Erdoğan: “Karadeniz ve Gabar’daki keşiflerle makus talihimizi değiştirdik” Haber

Erdoğan: “Karadeniz ve Gabar’daki keşiflerle makus talihimizi değiştirdik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2024 Yılı Yenilenebilir Enerji Yatırımları Toplu Açılış Töreni”nde konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin enerji sektöründe tarihi bir dönüşüm yaşadığını vurgulayarak, Karadeniz ve Gabar’daki enerji keşiflerinin Türkiye'nin makus talihini değiştirdiğini ifade etti. Yenilenebilir enerji ve stratejik yatırımlarda büyük hamle Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji sektöründe gelinen noktayı “başarı hikâyesi” olarak niteledi. Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarında Avrupa’da 5., dünyada ise 11. sırada yer aldığını belirten Erdoğan, ülkenin enerji politikasında çevre duyarlılığı ve yerli üretimi merkezine alan bir yaklaşımı benimsediğini söyledi. Cumhurbaşkanı, “Karadeniz ve Gabar’daki keşifler ile makus tarihimizi değiştirdik. Türkiye’yi enerji koridorlarının kesiştiği bir merkez haline getirdik. Elini vicdanına koyan herkes, enerji alanında büyük bir sıçrama yaşadığımızı kabul eder” dedi. Akkuyu ve yenilenebilir enerji Türkiye’yi yeni lige taşıyor Erdoğan, nükleer enerji projelerinin de Türkiye’yi küresel enerji liginde farklı bir konuma taşıyacağını vurguladı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin bu alandaki en somut adım olduğuna değinen Cumhurbaşkanı, “Akkuyu ile birlikte Türkiye’yi farklı bir lige taşıdık. Bu yatırım sadece enerji üretimi değil, aynı zamanda teknoloji transferi ve istihdam anlamına da geliyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı’nın verdiği bilgilere göre 2024 yılı içerisinde Türkiye genelinde toplam 6 bin 182 elektrik üretim santrali devreye alındı. Bu santrallerin toplam yatırım değeri 5 milyar doları bulurken, yıllık 23.8 teravat saat üretim kapasitesine sahip oldukları belirtildi. Sağlanan tasarruf ise 1.3 milyar doları buldu. 2035 hedefi: 120 bin megavat yenilenebilir enerji kapasitesi Erdoğan, güneş enerjisi kapasitesinin 2005’te sıfırdan 2024 itibarıyla 21 bin 803 megavata ulaştığını vurgularken, rüzgar ve güneş enerjisinde toplam 120 bin megavatlık hedefi dile getirdi. Ayrıca 2035 yılına kadar 5 bin megavatlık deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi oluşturulacağını açıkladı. Yenilenebilir enerji sektöründe 500 yerli imalatçı ve tedarikçi bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı, bu alanda yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlandığını belirtti. Yatırımcıların karşı karşıya kaldığı bürokratik süreçleri de gündeme getiren Erdoğan, “İzin süreçlerini 48 aydan 18 aya düşürerek bu alanda hızlı yatırım sürecini mümkün kılacağız” dedi. Erdoğan: Enerji bir beka meselesidir Enerji güvenliğinin yalnızca ekonomik değil aynı zamanda milli güvenlik boyutuna da sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, “Bugün enerji, bütün devletlerin en önemli meseleleri arasındadır. Avrupa’daki enerji kesintileri enerjinin vazgeçilmezliğini bir kez daha göstermiştir” diye konuştu. Erdoğan, enerjiye yönelik küresel rekabetin arttığını ve Türkiye’nin bu yarışta iddialı bir aktör olmayı sürdüreceğini kaydetti. “Türkiye'nin enerjisini boş tartışmalarla değil yatırımlarla harcıyoruz” Konuşmasının sonunda muhalefeti de eleştiren Erdoğan, enerji alanında kaydedilen gelişmelerin bazı kesimlerce görmezden gelindiğini söyledi. “Bütün bu rekorların ve vizyonların muhalefetin gündeminde yeri yok” diyen Cumhurbaşkanı, “Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Türkiye’nin enerjisini boş tartışmalara değil kalkınmaya harcıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Mersin'de fırtına felaketi: Akkuyu nükleer santrali inşaatında 1 ölü, 5 yaralı Haber

Mersin'de fırtına felaketi: Akkuyu nükleer santrali inşaatında 1 ölü, 5 yaralı

Mersin'in Aydıncık ilçesinde, kuvvetli rüzgar ve fırtınanın etkisiyle Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında çalışan işçilerin kaldığı konteyner evlerin çatılarından bazıları uçtu. Olayda, 24 yaşındaki işçi Ahmet Çifci hayatını kaybederken, 5 kişi ise yaralandı. Fırtınanın etkisiyle, konteynerlerin devrilmesi sonucu meydana gelen kazada da 2 işçi yaralandı. Yaralılar, çevre hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Fırtınanın etkisinin devam etmesi nedeniyle bölgedeki güvenlik önlemleri artırıldı. Fırtına işçi kampını vurdu Mersin’in Aydıncık ilçesinde etkili olan kuvvetli fırtına, Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında çalışan işçilerin kaldığı konteyner evlerin çatılarının uçmasına neden oldu. Fırtına sonucu, 24 yaşındaki Ahmet Çifci hayatını kaybetti, 5 kişi ise yaralandı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Çatı uçmaları ve konteyner devrilmesi Fırtınanın şiddetiyle konteynerlerin çatıları uçarken, devrilen 2 konteynerde de 2 işçi yaralandı. Olay, işçi kampındaki büyük zarara yol açarken, hastanelere sevk edilen yaralıların durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Fırtına etkisini sürdürüyor Mersin'de, Meteoroloji'nin uyardığı kuvvetli rüzgar ve fırtınanın devam etmesi bekleniyor. Çevre ilçelerde de güvenlik önlemleri artırıldı.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Akkuyu NGS türbinlerinin Alman gümrüğünde bekletilmesine tepki Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Akkuyu NGS türbinlerinin Alman gümrüğünde bekletilmesine tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere ziyaret ettiği ABD'nin başkenti Washington'dan dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. NATO'nun 75. kuruluş yıl dönümü törenlerine katıldıklarını, zirvenin, ittifakın birlik ve insicamının sergilenmesi noktasında faydalı olduğunu aktaran Erdoğan, zirve kapsamında görüşülen konuları, alınan kararları basın toplantısında etraflıca paylaştığını hatırlattı. Bunlara ek olarak birkaç hususa ayrıca değinmek istediğini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Terör konusunda ödediğimiz bedelleri tüm dünya biliyor. Müttefiklerimizden teröre karşı verdiğimiz mücadelede samimi dayanışma beklediğimizi burada bir kez daha vurguladım. Ayrıca savunma sanayi ticaretinin önündeki kısıtlamaların süratle kaldırılması gerektiğini ifade ettim. Bildiğiniz gibi NATO'nun Vilnius Zirvesi'nde bütün müttefikler bu yönde taahhüt vermişlerdi. Aradan geçen sürede taahhütleri doğrultusunda gerekli adımları atan müttefiklerimiz de çoğunluktaydı. Ancak bazı NATO üyeleri verdikleri sözlere rağmen, menfi tutumlarını değiştirmedi. Bu duruma hem ilk oturumda hem de zirve esnasında gerçekleştirdiğim ikili görüşmelerde özellikle temas ederek, görüştüğüm liderlere bunları anlattım. 'NATO müttefikleri arasında artık kısıtlamaları konuşmak istemiyoruz' dedim." "Her iki ülkeyle de çok boyutlu ilişkilerimiz mevcut" Ukrayna-Rusya savaşında ilk günden bu yana Türkiye'nin sürdürdüğü dengeli tavrın bütün liderlerce bilindiğini ifade eden Erdoğan, "Ukrayna gibi Rusya Federasyonu da bizim komşumuzdur. Güçlü bağlarımızın olduğu bir ülkedir. Her iki ülkeyle de çok boyutlu ilişkilerimiz mevcuttur. Savaşa rağmen bunların korunmasına da önem veriyoruz." diye konuştu. Zirvede, daha fazla kan dökülmeden diplomasiye dönülmesi ve müzakere zemini hazırlanması gerektiğine dikkati çektiğini aktaran Erdoğan, "Bu doğrultuda İstanbul sürecini devam ettirmeye hazır olduğumuzu vurguladım." ifadesini kullandı. Eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin, NATO'nun yeni Genel Sekreteri olarak ilan edildiğini anımsatan Erdoğan, "Adaylık sürecinde ülkemizi ziyaret eden Rutte'ye hassasiyetlerimizi ve beklentimizi ifade etmiştim. Kendisinin bu istikamette hareket edeceğine inanıyorum. 1 Ekim'de görevi devredecek olan değerli dostum Genel Sekreter Jens Stoltenberg'le de tabiatıyla bir araya geldik. Son 10 yılda yaptığı özverili çalışmalar ve ülkemizle geliştirdiği yakın işbirliği nedeniyle teşekkürlerimizi ilettim." diye konuştu. Erdoğan, zirve vesilesiyle birçok devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini de belirtti. "Güçlü olanların cirit attığı bir dünya düzeni ile karşı karşıyayız" "Dünyanın mevcut durumunda NATO'nun, iddialarına nispetle işlevini nasıl değerlendiriyorsunuz? NATO Genel Sekreteri Stoltenberg 'savunma sanayi dahilinde yeni imkan ve yeteneklerin değerlendirilmesi' yönünde ikazlarda bulundu, siz de İstanbul'dan hareket ederken aynı şeyi söylediniz. Stoltenberg'in bahsettiği bu savunma kime karşı, neye karşı?" sorusu üzerine Erdoğan, dünyanın süratle bir değişim yaşadığını, bu hızlı değişim içerisinde güçlerin özellikle büyük rol oynadığını söyledi. "Güçlü olanların cirit attığı bir dünya düzeni ile karşı karşıyayız" diyen Erdoğan, örneğin Rusya'nın, Çin ile dayanışma içinde olduğunu, bu durumun Batı’yı ciddi manada rahatsız ettiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Batı, Ukrayna'ya gerek parasal, gerekse ayni noktada bütün imkanlarıyla, silah, mühimmat dahil her türlü desteği veriyor. Bütün bu desteklere rağmen şu anda Ukrayna'da bekledikleri neticeyi henüz alabilmiş değiller. Bu noktada en büyük güvenceleri NATO'nun varlığı. NATO büyük bir güç ve onları biraz rahatlatıyor. Bu Batılı ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri geliyor. Amerika'nın yanında Almanya, Fransa, İngiltere gibi Batı ülkeleri yer alıyor. Böylece bu güç takviye oluyor. Bu takviyeye rağmen büyük güç rekabetinde arzu ettikleri neticeyi elde edemeyişleri bu ülkeleri ister istemez belli bir noktaya taşıyor. Burada Türkiye olarak bizim konumumuz ise farklı. Biz, hem Rusya hem Ukrayna ile iletişim halindeyiz. Bunu yaparken de mümkün olduğunca adilane yaklaşmanın gayreti içerisindeyiz. Bu durum zaman zaman Rusya'yı da Ukrayna'yı da rahatsız edebiliyor. Ama biz diyoruz ki, 'Her ikiniz hem bize komşusunuz, geçmişten bu yana aramızda ciddi münasebetlerimiz var.' Örneğin Karadeniz Tahıl Koridoru'nda adil bir adım attık. Rusya'nın da Ukrayna'nın da taleplerini karşıladık. 'Batı'ya bu Tahıl Koridorundan aldıklarınızdan verin ama bunun yanında Afrika'ya da verin, Türkiye olarak siz de alın' dediler. Biz de bunu elimizden geldiğince yapmaya çalıştık. Şimdi diyoruz ki; tahıl koridorunu biz yeniden açalım. Şimdi bunun görüşmelerini hem Rusya hem Ukrayna'yla yapıyoruz. Henüz bu konuda bir netice alamadık. Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'le son görüşmem bunun üzerindeydi. NATO Zirvesi'nde Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenskiy ile yine bu konuları görüştük. Ukrayna tarafıyla da Tahıl Koridorunu çalıştırmak istiyoruz. Temenni ederim ki bu koridoru yeniden işletmeye başlarız." "Batı'ya bu rahatsızlığımızı hep anlattık" Cumhurbaşkanı Erdoğan "NATO içerisinde nevi şahsına münhasır bir yerimiz var. Peki NATO ile kurduğumuz münasebet ne kadar adil ve dengeli sizce? Fayda-maliyet analizi yaptığınızda, NATO'ya verdiklerimiz ve aldıklarımızı mukayese ettiğinizde bir mütekabiliyet mevzubahis mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bir fayda-maliyet analizinde Türkiye olarak biz mütekabiliyet ilkesine aykırı bir konuma düşmedik. Sadece terörle mücadelede NATO'yu duruma müdahale etme noktasında henüz netice alabilmiş değiliz. Bundan rahatsız olduğumuzu da Sayın Stoltenberg'e de defalarca ifade ettim. Bir NATO ülkesi olarak Batı'ya bu rahatsızlığımızı hep anlattık. Birinci derecede Almanya, Fransa, İngiltere, malum terörün belli ölçüde destek alanı buldukları yerler. Özellikle Almanya'ya bunları etraflıca anlattık. Mesela terörle mücadelede ülkemizin, dolayısıyla NATO'nun sınırlarının korunması ve tehditlerin bertaraf edilmesi noktasında çoğu zaman yalnız bırakıldık. Bununla da kalınmadı, NATO'nun sınırlarını tehdit eden teröristlere bu tehditlerini güçlendirici yardımlar yapıldı, destekler verildi. Bunlar çok olumlu bir tablo olarak karşımıza çıkmıyor. Diğer taraftan Almanya'yla bizim şu anda Akkuyu Nükleer Santrali için gelmesi gereken türbinlerin Alman gümrüğünde bekliyor olması gibi bir sıkıntımız var. Bu, bizi ciddi manada rahatsız etmiştir. Bunu Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a ikili görüşmemde tekrar hatırlattım. Gerek Eurofighter Typhoon uçak alım talebimizin karşılanmaması, gerek türbin konusu, gerekse bizim fırkateynlerimizde kullanılan bazı makinelerin alınması hususunda ortaya çıkan sıkıntıları aşmamız gerekiyor. Gelişmeleri takip edeceğiz." "Türkiye'nin de böylesi bir makamda temsil edilmesi olağandır" NATO Genel Sekreter Yardımcılığı konusunun da gündemde olduğu, 2010-2013 yılları arasında Hüseyin Diriöz'ün, 2016-2020 arasında da Tacan İldem'in Genel Sekreter Yardımcılığı yaptığı hatırlatılarak, "Yeni NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmede Türkiye'ye bir Genel Sekreter Yardımcılığı verilmesi talebiniz oldu diye biliyoruz. Bakışı nasıl, bu gerçekleşecek mi, gerçekleşirse belirlenmiş bir isim var mı?" sorularına karşılık Erdoğan, şu yanıtı verdi: "NATO Zirvesi sonrası düzenlediğim basın toplantısında da açık bir şekilde ifade ettim. Bunun kararını ne ben veriyorum ne Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan veriyor. Bu konudaki talebimizi kendilerine ilettik. Sayın Rutte devir teslimden önce Türkiye’ye geleceğini söylemişti. Bu ziyaret gerçekleşirse orada tekrar bu konuları kendisiyle görüşeceğiz. Biz NATO'nun en önemli ülkelerinden biriyiz. İttifakın bir arada olması ve etkinliğini muhafaza etmesi için çok değerli katkılar sunuyoruz. Genel Sekreterlik yapılanmasında Türkiye'nin de böylesi bir makamda temsil edilmesi olağandır. Nitekim Sayın Rutte de böylesi bir makamın Türkiye'ye yakışacağını ifade etmişti. Biz ülkemizden bir ismin Genel Sekreter Yardımcısı olarak görevlendirilmesini sadece ülkemizin o makamda temsil edilmesi için değil, bu nazik dönemlerde NATO'ya büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz için de istiyoruz." "Bizim için bu noktada önemli olan F-16 konusudur" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Basın toplantısında da değindiniz ama biz F-35 meselesinin nasıl çözüleceğini merak ediyoruz. Programa geri dönüş mü söz konusu ya da F-16'yla ilgili bir mahsuplaşma mı olacak?" sorusu üzerine de şunları kaydetti: "Bizim burada önceliğimiz F-16 talebimizin karşılanması. Alt kümelerde farklı durumlar olabiliyor ama biz oradaki parasal ilişkileri pek gündeme almak istemiyoruz. Çünkü biz F-35 üzerinden zaten ödememizi yaptık. Hatta 5 tane F-35 hangara da alınmıştı ama ne yazık ki olay farklı gelişti ve daha sonra ABD, bizim F-16'larımızı da vermeme noktasına dahi gelmişti. Son görüşmede ABD Başkanı Biden '3-4 hafta içerisinde F-16 sorununu çözeceğim' dedi. Bizim için bu noktada önemli olan F-16 konusudur. Bu uçakların ve parçalarının bize gelmesi halinde zaten bizim şu anda teknik kadrolarımız yeterlidir. Bu alanda bütün atölyelerimiz F-16 modernizasyonu konusunda çok çok başarılı. Bu süreci gerek biz, gerek ilgili bakanlarımız ve kurumlarımız yakından takip ediyor ve kısa sürede netice alabilmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.