TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Aktar

İLKHABER-Gazetesi - Aktar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aktar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kayseri'de aktar, baharın getirdiği polen rahatsızlıklarına bitkisel çözümler öneriyor Haber

Kayseri'de aktar, baharın getirdiği polen rahatsızlıklarına bitkisel çözümler öneriyor

Polenden kaynaklı rahatsızlıklarda papatya ve zencefilin biraz daha yoğun tüketilmesi gerektiğini söyleyen Muhammed Hanzala Altun, “Öncelikle baharın gelmesi ile ağaçlarda oluşan polenlerden dolayı insanlarda geniz akıntısı gibi rahatsızlıklar olmaya başladı. Bundan dolayı bizim insanlara tavsiyemiz papatya, zencefil gibi bitkilerin daha yoğun tüketilmesidir. Sadece baharı geçirecek kadar veya evde üzerlik tütsüsü yapılmasını tavsiye ediyoruz. Vatandaşlarımız papatya çayını kaynatarak kullanıyorlar. Kaynatılarak kullanılanlar bunu tütsü olarak da kullanabilirler. Buharını çekebilirler ama demleyip kullanıldığında da daha etkili oluyor. Burada da bitkinin ana özellikleri ölmemiş olur. Yine havaların ısınmasıyla beraber vücuttaki tüketim arttığı için, insanların vücutlarında bir yorgunluk oluyor. Bununla beraber de kabızlık, şişkinlik tarzı şeyler de oluyor. Eklem ağrıları bile oluşmaya başlar. Bunun için biz bol miktarda sıvı tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Kayısı hoşafını yazın da içilmesini tavsiye ediyoruz. Buradaki ana amaç bol miktarda sıvı tüketilmesidir. Şişkinlik için de yine bitkisel çaylar mevcut ama bol miktarda erik ve yine kayısı hoşafı soğuk olarak da tüketildiğinde faydası olan şeylerdir” Altun, göz yaşarması için kaynatılan bitkinin buharının da çekilmesinin faydalı olacağını söyleyerek, “Göz yaşarması da yine polen alerjisinden kaynaklı oluyor. Gözde polenlerden kaynaklı olan bir sıkıntıdır. Bunun için de yine üzerlik ve papatya kaynatılıp daha önceden eskilerin bizlere yapmış olduğu şeyler gibi üzerimizi bir havlu ile kapatıp onun buharını yüzümüze çekmemizin hem genzimize hem de gözümüze faydası olacaktır” ifadelerini kullandı.

Gediz’de kış aylarında ıhlamura rağbet arttı Haber

Gediz’de kış aylarında ıhlamura rağbet arttı

Aktarlarda en çok tercih edilen ürünlerin başında ise ıhlamur ve kış çayları geliyor. Havaların soğumasıyla ve vatandaşların yoğun bir şekilde kış hastalıklarına yakalanması ile birlikte bağışıklığını güçlendirmek isteyenler bitkisel ürünlere başvuruyorlar.Aktarlara akın eden vatandaşların en çok talep ettiği ürünler ise ıhlamur, kekik ve kış çayı. Gediz’de aktarlık yapan Yusuf Şengöz, ıhlamur C vitamini açısından çok olması ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendiren bir içecek. Bu yüzden hasta olan vatandaşlarımızın ilgisi bir hayli fazla dedi.Şengöz, “Ihlamurun sinir sistemine etkisi bulunuyor. Bu nedenle stresten uzaklaştırıyor. Toksinlerin vücuttan atılmasında, öksürük, nezle, grip gibi bu mevsimde yaşanan hastalıkların etkisinin azaltılmasında kullanılıyor. Ihlamurun demletilerek tüketilmesinin daha uygun olacağını ifade eden Şengöz, “Yapraklı bir bitkidir. Demletilerek hazırlanır. Vatandaşlarımız hastalanmadan bu şifalı bitkilerden kullanmalarını tavsıyor ediyorum. Talep bu aylarda her zaman yoğun oluyor. Ihlamur dışında kış çayına, kekik gibi ürünler de rağbet görüyor. Ihlamurun kilosu 500 lira. Ama kilo ile alan çok kişi yok. Biz de vatandaşımızın istediği ölçüde paketleyip veriyoruz” dedi. Ihlamuru demletirken çok bekletilmemesi gerektiğini vurgulayan Aktar Şengöz, “Ihlamur kaynayan suyun içine atarak uzun süre demlenmesini beklemek doğru bir davranış değil. Kaynayan suyu ocaktan alıp en fazla 10 dakika kadar demlemeye bırakmak daha doğru olur. Kaynatma uzun süre olduğunda ıhlamurdaki bazı maddeler suya geçiyor rengi koyulaşıyor ve acılaşıyor” şeklinde konuştu.

Vatandaşlar şifayı aktarda arıyor Haber

Vatandaşlar şifayı aktarda arıyor

Gaziantep’te aktarcılık yapan Bülent Bilici, kış çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, soğuk algınlığı, grip, öksürük, boğaz ağrısı gibi rahatsızlıklara iyi geldiğini, ayrıca stresi azalttığını ve rahatlatıcı etkisi olduğunu söyledi. Bilici, kış çaylarının paket fiyatının 40 TL’ye satıldığını ve vatandaşların damak zevkine göre değişiklik yapabildiklerini belirtti. Gaziantep’te kış çayı almak için aktara gelen vatandaşlar ise doğal çayların hem lezzetli hem de sağlıklı olduğunu, hastaneye gitmemek için bu çayları içtiklerini, ayrıca evde kendilerinin de bitkilerden çay yapabildiklerini ifade etti. “Karışımlarımız ile şifa oluyoruz” Gaziantep’te 30 yıldır aktarcılık yapan Bülent Bilici, kış aylarında doğal içeceklerin şifa deposu olduğunu belirterek, “Havaların soğumasıyla tabi biraz öksürük olsun, grip vakaları olsun haliyle arttı. Bu taleple alakalı bize müşterilerimiz çok sık gelmeye başladı. Biz de burada yaptığımız karışımlarımız ile onların derdine şifa oluyoruz. Kış çaylarını ayarlıyoruz, karıştırıp müşterimize veriyoruz. Müşterilerimiz ise cezveye veya daha büyük bir kazan tarzında kapta demleyip içiyorlar. Bu da vatandaşlarımıza soğuk algınlığıyla alakalı, griple alakalı sıkıntılarda yardımcı oluyor. Hastalığı daha çabuk atlatmış oluyorlar” dedi. “Talep şu an çok yoğun” Kış çaylarına talebin çok fazla olduğunu belirten Bilici, “Talep şu an çok yoğun. Haliyle bir haftaya sonra biraz daha havaların soğumasıyla birlikte işletmemizde kış çaylarına olan ilgi daha da hızlanır. Vatandaşlarımız hasta olmasın diye burada bekliyoruz. Tabi hasta olmalarını istemiyoruz ama şükür ki çare var. Bunlarla ilgili taleplerini karşılayıp onları inşallah bir nevi de sağlığına kavuşulmaya çalıştırıyoruz” ifadelerini kullandı. “İltihap kurutma özelliği var” Kış çaylarının faydalarına değinen Bilici, “Kış çayları, soğuk algınlığına, öksürükle alakalı sıkıntılara, ciğerle ilgili sıkıntılara çok iyi geliyor. İçtiği zaman vücudu terletip bir an önce rahatsızlığı üzerinden atıp sağlığına kavuşmasını sağlıyor. Bizim kattığımız ürünlerde iltihap kurutma özelliği de var. Bir de karabiber katıyoruz. Karabiber üst solunum yollarını biraz yakarak oradaki iltihabı yok ediyor. Burada dutumuz var, vücudun genelinde olan iltihapla alakalı sıkıntılara çok iyi geliyor. Diğer kattığımız ıhlamur, tarçın onları da kattığımız zaman bunların birleşimi vücuda bir serum etkisi yapıp kişiyi daha hızlı şekilde normal hayatına kavuşturmasına yardımcı oluyor” şeklinde konuştu. “İlaç kullanmak istemeyenler bizi tercih ediyor” Kimyasal ilaç kullanmak istemeyen vatandaşların aktarcılara yoğun ilgi gösterdiğini aktaran Bilici, “Genelde müşterimiz ilk geldiği zaman ilk talebi vücuduma kimyasal almak istemiyorum oluyor. Biraz geç iyileşeyim ama kimyasal almayayım tarzıyla çok karşılaşıyoruz. Daha eski, geleneksel müşterilerimiz var, ilaç kullanmayı çok sevmeyen müşterimiz var. Artık gençlerimiz de geliyor. Z kuşağı dediğimiz onlar da tabii anne, babadan, dededen gördüğü şehirlerle onlar da yine bir talepte bulunuyorlar. Bizde elimizden geldiğince kendi engin bilgilerimizle kendileri yardımcı olmaya çalışıyoruz. Fiyatlar haliyle biliyorsunuz piyasanda bir yükselme olayı var” ifadelerini kullandı. Fiyatları hakkında da bilgi veren Bilici, “Elimizden geldiğince böyle sürüm şeklinde satıyoruz ve kış çayı karışımının paketi ortalama 40 TL civarında” şeklinde konuştu. “Hemen hemen her gün tüketiyorum” Doğal yöntemlerle sağlığını korumaya çalışan müşteri Asena Tatar, “Kış çayı çok güzel, rengi de çok güzel. Sağlığımız için çok güzel. Öksürüğe çok iyi geliyor. Kışımızın vazgeçilmez geçilmez çaylarından biri. Biz çok seviyoruz. Hemen hemen her gün tüketiyorum. Nefes darlığına iyi geliyor. Dinamik olmamızı sağlıyor ve Soğuk algınlığı sürecinde daha rahat oluyoruz. Kış çayını içtiğim zaman gece daha rahat yatıyorum” dedi. Bir diğer müşteri Lütfiye Kökçü ise “Genellikle Ihlamur, tarçın, papatya çayı ve zahter tüketiyoruz. İnsanlara bitkisel çaylar içmelerini tavsiye ederim” diye konuştu.

Sütle hazırlanan ilginç bitki çayı: Hatmi Haber

Sütle hazırlanan ilginç bitki çayı: Hatmi

Kış mevsimine girdiğimiz bu günlerde bağışıklık sistemimizi sağlam tutmak için yaptığımız şeylerden biri de bitki çayı tüketmektir. Her bitkinin sağladığı yarar farklıdır. Melisa çayı sakinleştirici özelliğe sahipken, papatya çayı rahat bir uyku sağlar ve alerjiye iti gelir. Kuşburnu vücudun C vitamini ihtiyacını karşılarken, karanfil ise diş çürümelerinin önüne geçer. Özellikle kış aylarında tüketilen bu çayların her birinin faydası saymakla bitmez. Birçok faydası olan bitkilerden biri olan hatmi de kurutulup çay olarak tüketilir. Fakat bu çayın ıhlamur, melisa, kuşburnu ya da karanfilden büyük bir farkı vardır. Bu bitki suyla değil sütle hazırlanır. Hatmi çiçeği, yararları, zararları, hazırlanışıyla ilgili bilgiler veren Aktar Halil Değişmez, bu çayı herkesin bilmediğini vurguladı. “GÖRENLERİN İLGİSİNİ ÇEKEN BİR ÇAYDIR” Diğer bitki çaylarına kıyasla daha az popüler olan ve daha az kişi tarafından bilinen bir bitki olduğunun altını çizen Değişmez, “O yüzden insanlar çoğunlukla özel olarak hatmi çayı almak için gelmez. Fakat görenlerin de ilgisini çeken bir çaydır” dedi. Hatminin hemen hemen her yerde yetişen bir çiçek olduğundan söz eden Değişmez, “Sağlık açısından ciddi faydaları vardır. Bu yüzden çay olarak kurutulup tüketilir. Ülkemizde neredeyse her bölgede görülür ve yetişir. Özellikle sulak alanları ve dere kenarlarını seven bir bitkidir. Bu bitki temmuz ve ağustos aylarında çiçek verir ve sonbahar ayında da toplanarak kurutulur. Böylelikle kışın tüketilmeye hazır hale gelir” şeklinde konuştu. DEĞİŞMEZ, “SAĞLIĞA ÇOK FAYDALI BİR BİTKİDİR” Değişmez, hatmi çiçeğinin ıhlamur, adaçayı ailesinden olduğu bilgisini verdi ve sağlığa çok faydalı bir bitki olduğunu belirtti. En büyük faydasının boğaza ve solunuma olduğunu kaydeden Değişmez, astım, bronşit, balgam, öksürük sökmede çok iyi bir bitki olduğunu ve karışık olarak hazırlanan kış çaylarının içinde de genellikle hatmi çiçeğinin kullanıldığını söyledi. HAZIRLANIRKEN SU YERİNE SÜT KULLANILIR Değişmez, konuşmasının devamında şunları aktardı: “Bu çayı diğer çaylardan ayıran bir fark vardır. O da çayı hazırlarken sıcak su yerine sıcak sütle yapılmasıdır. Sütle yapılmasının nedeni; bu bitki sütle etkileşime girdiğinde çok daha güzel bir antibiyotik olur. Kilosu 300 TL’dir. Ama kimse kiloyla almaz tabi, bitki çayları esen miktarda alınır.” HAZIRLANIŞI: Halil Değişmez, bu bitki çayının hazırlanışını da şu şekilde açıkladı: Kurutulmuş hatmi bitkimizi alıyoruz. Bir bardak sütü kaynatıyoruz. Sütümüz kaynadıktan sonra içerisine 7-8 tane kurutulmuş hatmi çiçeğimizi atıyoruz. Çiçeğimizi sütün içerisine attıktan sonra ağzını kapatıp 5 dakika dinlendiriyoruz. Dinlendikten sonra çayımızı süzüyoruz. Düzenli tüketildiği takdirde 3-4 günde etkisini gösteren hatmi çayının günde en fazla 2 bardan içilmesi önerilir. Hamileler bu çayı tüketmemeli ve önemli bir sağlık sorunu olanlar çayı tüketmeden önce mutlaka doktora danışmalıdır.

Kış aylarında her evde bulunması gereken kış çayı karışımı Haber

Kış aylarında her evde bulunması gereken kış çayı karışımı

Kış mevsimini yaşayan Türkiye’de soğuklar yavaş yavaş bastırmaya başladı. Adana’da da bir anda bastıran soğuklar, insanları hazırlıksız yakaladı. Hem hasta olmamak, hem de hastalıkları rahat atlatmak için ek takviyelere ihtiyaç duyulan bu aylarda takviye denilince akla gelenlerden biri de bitki çaylarıdır. Uzun yıllardır aktar işiyle uğraşan ve bitkilerden çok iyi anlayan Halil Değişmez, kendilerinin sattığı özel karışım olan kış çayıyla ilgili bilgiler verdi. Değişmez, “Kış çayları bizim özellikle ekim ayından sonra sattığımız çaylardandır. Kış çaylarında mesela bizim özel olarak hazırladığımız karışımımız var. Bu karışım; ıhlamur, papatya, tarçın, karanfil, zencefil, kuşburnu, yenibahar, dağ çayı, yayla çayı, okaliptus yaprağı, hatmi çiçeği gibi ürünlerden oluşur” dedi. “KIŞI RAHAT GEÇİRMENİZİ SAĞLAR” Bu çayın kışın öksürüğü kestiğini, balgamı azalttığını vurgulayan Değişmez, “Yani daha doğrusu bu çay doğal antibiyotik gibi diyebiliriz. Kışı rahat geçirmenizi sağlar. Bunlar tabii tek başına ilaç değildir. Bunlar gıda takviyeleridir. Boğazı, burnu, vücudu rahatlatan şeylerdir. Karışım dışında özellikle bu aylarda ıhlamur ve adaçayı satışımız çok fazlalaşır, fazlasıyla satarız. Çünkü insanlar yazın sıcakta sıcak çay içmezler. Kışın ise hem hasta olmamak hem de hastalığı rahat atlatmak için sıcak çay içerler. Kışın her evde olması gereken bir karışımdır. Doğal antibiyotiktir ve birçok şeye faydası bulunur. Çok iyi bir gıda takviyesidir. Tabi yine de hekime gidilmeli, gerekli ilaçlar alınmalı, onlara ek olarak bu kullanılmalı” şeklinde konuştu. Bu karışımın dışında ıhlamur ve adaçayıyla beraber; yeşil çay, zencefil, tarçın, zerdeçal gibi çayların da bol bol satıldığından bahseden Değişmez, “En çok sattığımız çaylar bunlar” diye aktardı. PEKİ KIŞ ÇAYININ ZARARLARI VAR MI? Değişmez, çayların fazla tüketilmesi halinde zararları olup olmadığını da şu şekilde açıkladı: “Tabii ki her şeyin fazlası zarardır. Ama hani günde 2 bardak bazen de 3 bardaktan bir zarar gelmez. Tabii ki bu çayları bazen doktorlar da tavsiye ediyorlar. Mesela hamile kadınlar bize çok gelir. Doktor ilaç vermek istemez ‘Aktardan ada çayı, Ihlamur, kuşburnu al’ gibi tavsiyelerde bulunur. Gelip söylerler derler ‘Bize doktor tavsiye etti’ diye. Tabii ki çok abartmamak lazım. KIŞ ÇAYININ FİYATI VE DİĞER ÇAYLARIN FİYATLARI NE KADAR? Bu kış çayının bir paket fiyatının 60 TL olduğunu söyleyen Değişmez, ıhlamurun kilosunun 800 TL, adaçayının kilosunun 250 TL, zencefilin kilosunun 200 TL, tarçının kilosunun ise 400 TL olduğunu kaydetti ve kendilerinin tüm bunları harmanlayıp daha sonra 60 TL’ye sattıkları bu kış çayının fiyatını elde ettiklerini bildirdi. KIŞ ÇAYININ YAPIM AŞAMASI “Bu çaylara ilgi çok fazla. Özellikle kışın çok satarız. İnsanlar bu civarda ofislerini en çok alırlar bu çayı. Gelen insanlara çay, kahve yerine bunu ikram ederler” diyen Değişmez, bu çayın yapımını şöyle açıkladı: Yapımı şöyle: "Açıkta gördüğünüz bitki çayından bir tutam bir bardağa ya da cezveye konulur. Üzerine kettle da kaynattığınız kaynamış suyu dökülür. 5-6 dakika çay dinlenir ve ardından süzülüp afiyetle içilir. Bu kış çayının sallama haline getirdiğimiz şekli de var o da zaten klasik sallama çay şeklinde yapılır.”

Kiraz saplarını çöpe atmayın, faydaları saymakla bitmez Haber

Kiraz saplarını çöpe atmayın, faydaları saymakla bitmez

Odunpazarı ilçesi Taşbaşı Caddesi'nde uzun yıllardır aktarlık yapan Koray Özkılıç, kiraz sapının faydalarını anlattı. "Herkes bunu çöpe atıyor. Ancak faydasını duyanlar şaşkına dönüyor" diyen Özkılıç, “Kiraz sapı ne işe yarar diye düşünüldüğünde kirazın faydaları ile ilgili bilgiler akla gelir. Düzenli tüketim sonrası vücutta bulunan ödemi atmaya yardımcı olan, idrar yolları üzerinde gelişebilecek olan enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan kiraz sapı, aynı zamanda böbrek taşlarının önlenmesinde ve vücuttan atılmasında da son derece etkilidir” dedi.  Özkılıç, kiraz sapının düzenli tüketimle böbrekte kum ve taş oluşmasını engellediğini, doğru tüketildiğinde stres ve depresyon gibi konularda fayda göstererek uykuya dalmayı kolaylaştırdığını ifade ederek şunları söyledi: “Böbrek ve idrar yollarının temizlenmesine iltihap oluşumunu engelleyerek yardımcı olur. İdrar yollarında oluşabilecek enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.  Vücudun ödemden arınmasını destekler. Toksinlerin uzaklaşmasını sağlayarak detoks görevi görür. İçeriğinde bulunan potasyum sayesinde doğal idrar söktürücüdür. Leke, sivilce, siyah nokta gibi cilt sorunlarını ortadan kaldırmaya yardımcıdır. Düzenli tüketim sonrasında böbrekte kum ve taş oluşmasını engeller. Doğru tüketildiğinde stres ve depresyon gibi konularda fayda göstererek uykuya dalmayı kolaylaştırır. Yağ ve vücuda direnç metabolizması sağlar. Regl döneminde hormon değişiklikleriyle birlikte meydana gelen şişkinliklerin ve ağrıların azalmasında etkili rol oynar.” Kiraz sapı nasıl tüketilmeli Özkılıç, kiraz sapının nasıl tüketilmesi gerektiği hakkında da bilgi verdi. Aktar Özkılıç, “Kiraz sapı çayı tüketimi için belirli bir zamandan bahsetmek doğru olmaz. Çünkü kiraz sapı çayı gün içinde istenildiği zaman tüketilebilir. Ancak ödem atıcı ve idrar söktürücü içeriği nedeniyle bu çayın aç karnına içilmesinin genel bir tavsiye olduğu bilinir” dedi. Kiraz sapı nasıl demlenmeli Özkılıç, "Aktarlarda bulunabilen kiraz sapını kendiniz de aldığınız kirazın saplarını iyice yıkayıp kuruttuktan sonra elde edebilirsiniz. Kiraz sapı tarifi şöyledir: Suyu kaynatın, bir tutam kiraz sapını kaynatılan suyun içine ekleyerek 5-10 dakika demlemeye bırakın. Demleme işlemini kaynatmadan yapın. Ilıdıktan sonra kiraz sapı çayı tüketilebilir” şeklinde konuştu.

Kış geldi bağışıklık sistemi dostu ıhlamura talep arttı Haber

Kış geldi bağışıklık sistemi dostu ıhlamura talep arttı

Kış ayının gelmesi ve aniden başlayan yağışlı havalarla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen vatandaşlar, bitkisel ürünler satan aktarlara yöneldi. En çok rağbet gören ürünler arasında ise kış çayı ve ıhlamur yer alırken, özel karışımlı ürünler de vatandaşların tercihi oldu. Kış aylarının vazgeçilmez içeceği olan ıhlamurun kilogram fiyatı ise 300 ila 600 lira arasında değişiyor.  Şu anda geçiş mevsiminde olduklarını belirten aktar Selçuk Aktaş, “Hava biraz sert geçmeye başladı. Bundan dolayı da bocalama devresi dediğimiz bir devreye geçtik. Grip ve nezle olayı da çok. Bu hastalığa yakalanan insanlar gelip burada ıhlamur ve kış çaylarını almaya başladılar. Bizde iki cins ıhlamur var. Yaprak ve sade çiçek ıhlamur. Bunlar genelde sade olarak da olur içerisini zenginleştirerek de içilebilir. İçerisinin zenginleşmesi için tarçın ve karanfil katılarak kaynatıldıktan sonra suyunu içebilirler bu da üşütme ve nezleye karşı faydalıdır. Ihlamurun suyla birlikte 3 ile 4 dakika suda kaynaması lazım.  Sıcak suda demleme usulü ile yapan vatandaşlarımız da var fakat demlendiği zaman kaynamış gibi özü çıkmıyor. Mutlaka su ile birlikte 3 ile 4 dakika kaynaması lazım. Fiyatlar Kapalı Çarşı’da 300 liradan başlıyor 600 liraya kadar çıkıyor. Yapraklı olan ıhlamurlar 300 ile 350 lira civarında, çiçek ıhlamur ise 500 ile 600 lira arasındadır” dedi.

Yüksek tansiyonu olanlara zencefil uyarısı Haber

Yüksek tansiyonu olanlara zencefil uyarısı

35 yıldır aktarlık yapan Remzi Yağmurcu, kış aylarında öksürük ve soğuk algınlığına karşı kullanılan şifalı bitkilerin formüle uygun yapılması gerektiğini söyledi. Tarçın, zencefil ve ıhlamur üçlüsünün beraber tüketilmesinin sağlık için yararlı olduğunu belirten Yağmurcu, ancak yüksek tansiyonu olan kişiler için zencefili tavsiye etmediğini ifade etti. Kullanılması durumunda çok az ve onun da gündüz kullanmasını tavsiye ettiğini dile getiren Yağmurcu, şöyle konuştu: "Bunun sebebi devamlı hareket halinde oldukları için yüksek tansiyonunu yaptığı hareketlerle bertaraf etme şansı yüksektir. Öksürük ve soğuk algınlığı için gül hatmi, yarpuz, iğde ve rezene sütle veya kaynar suda 5 dakika kaynattıktan sonra bunu sabah akşam birer çay bardağı kullanılmasını öneriyorum. Ölçü çok önemlidir. Ölçüyü kaçırdığı zaman kişi fayda yerine zarar görmeye başlar. Bunu ölçülü bir şekilde kullanmak en idealdir. Kış aylarında ıhlamur, ada çayı sık kullanılmalıdır. Ada çayı özellikle kaynatılması demleme usulü olmalı. 2 çubuk alınıp kaynar suda ve ağzı kapalı olmak şartıyla demlendikten sonra birer çay bardağı tüketilmesini tavsiye ediyoruz." Rahatlatan otların başında melisa ve karabaş otu geldiğini aktaran Yağmurcu, "Melisa ve karabaş otu tüketildiği zaman 12 habbe alınır ve kaynar suda bir çay bardağı ağzı kapalı şekilde demlenmesi gerekiyor. Bütün bitkilerde uçucu gazlar olduğu için tükettiğimiz zaman bardağın ağzı 15 dakika kapatılması lazım. Kapatılmadığı takdirde içindeki mevcut olan faydalar havaya uçar. Normal bir su içmiş gibi olur" dedi.

Şifanın en doğru adresi "eczane mi yoksa aktar mı" polemiği Haber

Şifanın en doğru adresi "eczane mi yoksa aktar mı" polemiği

Kurutulmuş çeşitli bitkiler, çiçekler, baharatlar ve çeşitli ürünlerin satışını yapan aktarlar, bazı vatandaşlar için şifanın bir numaralı adresi. Özellikle yaşlı vatandaşların bir bölümünün hastalıkları için çözümü hastane ve eczane yerine aktarlarda aradığı biliniyor. Bu konuyla ilgili bazı uyarılarda bulunan eczacı Özlem Özmutlu, vatandaşların aktarlardaki ürünleri bilinçsiz şekilde kullandığını ifade etti. Özmutlu, aktar ürünlerinin daha dikkatli kullanılması gerektiğinden bahsederken, aktar Koray Özkılıç ise sattıkları bitkilerin bazı ilaçların ana maddesi olduğuna vurgu yaptı. Birkaç kuşaktır bu işi yapan aktarların kulaktan dolma bilgilerle hareket etmediğini belirten Özkılıç, iki tarafın da sağlıklı bir vücut meydana getirmeyi amaçladığını söyledi. “Hastalarımızı ve vatandaşlarımızı eczanelere yönlendiriyoruz” Eskişehir’de eczacılık yapan Özlem Özmutlu, yeni neslin her şeyi aktardan almamak konusunda dikkatli olduğunu söyledi. Vatandaşların en doğru ürüne sadece eczane kanalı ile ulaşabileceğini ifade eden Özmutlu, “Eskisi gibi dikkatsizce alışveriş yapılmıyor ama bu algıyı değiştirmek yüzyıllar sürer. Çünkü insanlar yüzyıllardır bitkilerden şifa bulmuş ve onlarla tedavi olmuş. Eczanelerde bu ürünler yaygın olarak satılmadığı için aradıkları ürünleri hep aktarlardan bulabilmişler. Doğru ürünü bulup bulamadıklarını bilmeden, içeriğini sorgulamadan, yabancı madde var mıdır, doğru zamanda toplanmış mıdır gibi gereken soruları bilmeden bir şekilde bu maddelere ulaşmışlar ve almışlar. Bunu doğru bulmuyoruz. Doğru ürüne sadece 5 yıl boyunca fakültede bunun eğitimini alan eczacılardan ulaşabilirler. Vatandaşlar bunların en detaylı bilgisine, üretim tarihine, üretim zamanına ve saklanma koşullarına kadar olan en ince bilgileri bile eczacılardan öğrenebilirler. Hastalarımızı ve vatandaşlarımızı eczanelere yönlendiriyoruz. Tabii ki işin uzmanına gitmelerini tavsiye ediyoruz" dedi. “Dört kuşaktır bu işi yapmış olan insanlardan edindiğimiz kulaktan dolma bilgiler değil” Uzun yıllardır aktarlık yapan Koray Özkılıç ise, eczacıların kontrolsüz kullanım konusunda haklı olduğunu belirterek, herkesin farklı iyileştirme yöntemleri kullandığını dile getirdi. İlaçların da ana maddesinin bitki olduğuna vurgu yapan Özkılıç, “İlaçlar, otların içerisindeki saf materyallerin alınarak işlenmesi ile yapılıyor. Herkes bildiği işi yapacak. Eczacının eğitim aldığı, üstüne ihtisas yaptığı şeyler hastalıklarda kullanılan yegâne ilaçlar. Ama bizim de toplum içerisinde büyüklerimizden üç kuşaktır, dört kuşaktır bu işi yapmış olan insanlardan edindiğimiz kulaktan dolma bilgiler değil, koca karı ilacı dedikleri şey değil. Gerçekten denenmiş, bilinen şeylerle iyileştirme şeklimiz farklı. Zaten amaç aynı, sağlıklı bir vücut meydana getirmek ve hastalıklardan uzaklaşmak. Bir Çin atasözünün dediği gibi, insan hasta olduğu için rahatsızlanmaz, rahatsız olduğu için hastalanır. İkimizin de amacı aynı ama işletim sistemi farklı. Bu şekilde baktığımız zaman sıkıntı olacağını veya bir problem yaşanacağını zannetmiyorum" şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.