#Alp Ata Karabaş

İLKHABER-Gazetesi - Alp Ata Karabaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Alp Ata Karabaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eskişehir’de baba dehşeti: Kızı ve 7 yaşındaki torununu öldüren sanığın tutukluluğu devam etti Haber

Eskişehir’de baba dehşeti: Kızı ve 7 yaşındaki torununu öldüren sanığın tutukluluğu devam etti

Eskişehir'de kızı Merve Karabaş'ı ve 7 yaşındaki torunu Alp Ata Karabaş'ı sokak ortasında tabancayla vurarak öldüren Osman Nuri K.'nın yargılandığı davada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek dava ileri bir tarihe ertelendi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan maktulün annesi Hatice K., "Çöp atmaya gitmiştim, geldiğimde torunum kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Çocuk kaçarken arkasından ateş etmiş" dedi. Olay, 13 Haziran 2024 tarihinde Emek Mahallesi Yanartaş Sokak'ta gerçekleşmişti. Adana'dan Eskişehir'e gelen Osman Nuri K. (60), kızı Merve Karabaş'ı (31) ve torunu Alp Ata Karabaş'ı (7) sokak ortasında tabancayla vurarak öldürmüştü. Osman Nuri K.'nın eşiyle boşandığı dönemde kızıyla yaşadığı sorundan dolayı cinayeti işlediği öğrenilmişti. İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekiplerince yakalanarak adliyeye sevk edilen cinayet zanlısı, tutuklanarak Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gönderilmiş ve 16 Temmuz 2025 tarihinde ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Mahkemece, zanlının tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 22 Ekim 2025'e ertelenmesine karar verilmişti. Davanın 2'nci duruşması görüldü Eskişehir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Osman Nuri K.'nin yargılamasına devam edildi. Saat 14.00'da başlayan duruşmada müşteki Ahmet Karabaş, sanık Osman Nuri K. ve avukatları hazır bulundu. Adana'da bulunan tanık Hatice K. ve sanığın bacanağı Alaattin Yaman ise, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. "Sanığın kızımın adresini nereden, nasıl bulduğunu hala bilmiyorum" Osman Nuri K.'nın 32 yıllık eşi olduğunu ve 2 çocuklarının bulunduğunu söyleyen Hatice K., "2024 mayıs ayında Adana'da yaşayan kız kardeşimin yanına gittim. Hem kızım hem de oğlum beni görmeye geldi, yanlarına götürmek istediler. Kızım Merve, 'Anne benimle gel. Ahmet benimle ayrılmak istiyor. Bana yoldaş olursun, çocuğuma bakarsın' dedi. Merve ile Eskişehir'e geldim. Bir hafta sonra sanık, müşteki Ahmet ve kızıma benimle görüşmek istediğini söylemiş. Ahmet yanıma geldi, sanığın benimle görüşmek istediğini söyledi ama ben görüşmek istemediğini ifade ettim. Ahmet de aynısını sanığa söylemiş. Olaydan 1 gün önce kızım ile beraber adliyeye geldik, sanık hakkında şikayetçi olduk. Sanığın kızımın adresini nereden, nasıl bulduğunu hala bilmiyorum" dedi. "Çocuk kaçarken arkasından ateş etmiş" Olay gününü anlatan Hatice K., "Ben çöp atmak için dışarıya çıkmıştım. Geldiğimde, torunum kanlar içerisinde yerde yatıyordu. İleride de kızım kanlar içerisinde araç içerisinde bulunuyordu. Sanık yanıma geldi, elimdeki telefonu aldı. Polisi arayacaktım, bu sebeple elimden telefonu aldı. Dışarıya çıktığımda sanığı hiç görmedim çünkü saklanmış. Ben silah sesi duymadım ama çocuğa sıktığını duydum. Çocuk kaçarken arkasına ateş etmiş. Eski kullandığım GSM hattından herhangi birisine konum atmadım. Ben telefon kullanmasını bilmem, sadece konuşmayı bilirim. Sanığın, 'Merve'yi öldüreceğim, çocuğu kaçıracağım' şeklinde sözleri olduğunu duydum. Bu söylediklerini, Adana'daki komşumuzdan öğrendim. 'Ahmet'i de, Merve'yi de öldüreceğim' diye bir söz duymadım. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum" şeklinde konuştu. "Hatice, Merve'nin kartlarını isteyerek, 'Maaşı benim olacak' dedi" Merve Karabaş'ın annesi Hatice K.'nin duruşmada öne sürdüğü bazı iddialara cevap veren Müşteki Ahmet Karabaş, şunları söyledi: "Olay olduktan sonra 15-20 gün evime giremedim. Eve girdiğimde, her yer talan edilmişti. Damatlığıma kadar, her yer karıştırılmıştı. Müşteki Hatice'nin oğlunun ricası üzerine, pazar günü onunla helalleşecektik ancak cumartesi akşamından evden kaçmıştı. Komşulardan öğrendiğim kadarıyla, 15-20 günlük süre içerisinde benim evimden 2-3 valiz eşya kargolanmış. Müşteki Hatice'nin bunu yapmaya ne hakkı vardır? Olaydan sonra evi değiştirmek istediğini söyledim. Hatice, evden pay istedi. Merve'nin kartlarını da isteyerek, 'Maaşı benim olacak' dedi. Merve muhasebecilik yaptığından, Hatice başkalarına ait olabilecek parayı alabileceğinden kartları ben aldım." "Hatice, kızı gelmeden 3-5 gün önce sanık ile baş başa görüştü" Sanık Osman Nuri K.'nin bacanağı Alaattin Yaman, "Kendi çocuğuyla hiç konuşmadığını, torunu olup görüşmediğini bilirim. Torunu olduğunu biliyordu. Hatice ile arasında ailevi sıkıntıları vardı. Adana'da Hatice bir süre bizim yanımızda kaldı. Merve, Eskişehir'den gelerek annesi ile görüştü. Sonra da annesini aldı, Eskişehir'e gitti. Ben sanığa adresi söylemedim. Hatice, kızı gelmeden 3-5 gün önce sanık ile burada baş başa görüştü. Bu esnada yanlarında değildik, ne konuştuklarını bilmiyorum. Eskişehir'de açık adresi nasıl öğrendiğini kesinlikle bilmiyorum. Hatice ve sanık telefondan görüşüyorlardı. Merve'nin açık ev adresini bilmiyordum. Sanığın, 'Ahmet'i de, Merve'yi de öldüreceğim' şeklinde sözlerini duymadım. Sanığın silah taşıdığını bilmiyordum, üzerinde silah görmedim. Eskişehir'de Hatice ile görüşmeye çalıştığında uzaklaştırma aldığını, maktulün cenazesinde duydum. Hatice'nin boşanma davası açtığını ve avukata gittiğini benim evimde kaldığı zamanlarda biliyordum. Bu dava Adana'da açılmıştı. Osman da biliyordu, avukat kendisine haber göndermiş. Ben bir daha tanıklık yapmak istemiyorum" ifadelerini kullandı. "Adresi kim gönderdi hatırlamıyorum, sanırım internetten buldum" Mahkeme heyeti, telefon incelemesi neticesinde ele geçirilen bir ekran görüntüsünü sanık Osman Nuri K.'ye sordu. Elle yazılmış yazının fotoğrafı olan ekran görüntüsüyle ilgili cevap veren Osman Nuri K., "Bana göstermiş olduğunuz adresi kimin gönderdiğini hatırlamıyorum. Sanırım bu adresi internetten buldum. Gösterdiğiniz ekran görüntüsündeki yazı bana ait değildir" dedi. Hatice K.'nın olay hakkında sanık ile irtibatı olup olmadığı araştırılacak Taraflara söz hakkı verilmesinin esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Mahkeme heyetince sanığın tutukluluk halinin devamına, Hatice K.'nin soruşturma ve mahkeme beyanlarında ismi geçen komşusunun duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan (BTK) ise, Hatice K.'nın kullandığı cep telefonunun görüşme kayıtlarının çıkartılarak mahkemeye sunulması istendi. Hatice K.'nin olay öncesinde veya sırasında sanık ile irtibatının olup olmadığının araştırılacağı belirtilerek, duruşmanın 17 Aralık 2025 tarihinde saat 14.00'a ertelendiği açıklandı. "Birisinin sanığa yardım ettiğini düşünüyoruz, anneden şüpheleniyoruz" Duruşmanın ardından Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği pankartı açılarak bir basın açıklaması yapıldı. Öncü Çocuklar ve Kadınlar Derneği gönüllü Avukatı Hediye Gökçe Baykal, "Bugün öz babası tarafından katledilen anne ve 7 yaşındaki oğlunun duruşması için Eskişehir 7. Ağır Ceza Mahkemesindeydik. Bugün aslında sanıktan daha çok katılanın beyanları bizim için önem taşıyordu. Çünkü biz soruşturma aşamasından beri sanığın tek başına hareket etmediğini, adresi tek başına bulamayacağını iddia ettik. Adresi bulma yönünde beyanları da çok tutarlı değil. İnternetten bulduğunu söylüyor ama ona yazılarak verilmiş bir adresten bahsediyoruz. Müvekkilimin de söylediği kadarıyla, kesinlikle adresi bilmiyordu ve bulabilmesi mümkün değildi. Birisinin ona yardım ettiğini düşünüyoruz. Bu anlamda da şüphelerimiz annede. Bunun araştırılması için HTS kayıtlarının getirilmesini talep ettik. Annenin beyanları tutarsız. Çok yakında olmasına rağmen, 'Görmedim. Silah sesini duymadım' diyor. Silah sesini duymaması mümkün değil. Bir şeyleri gizlediğinden şüphe ediyoruz. Sanık her ne kadar, 'Torunumu görmedim' dediyse de yine katılan annenin beyanları ortada. Arkasından ateş ettiğini, korkutma amaçlı değil, öldürme amaçlı olduğunu bu ifadelerden anlamış durumdayız" şeklinde konuştu.

Kızı ve 7 yaşındaki torununu sokak artasında öldüren baba ilk kez hakim karşısında Haber

Kızı ve 7 yaşındaki torununu sokak artasında öldüren baba ilk kez hakim karşısında

Eskişehir'de geçen yıl haziran ayında kızı Merve Karabaş'ı ve 7 yaşındaki torunu Alp Ata Karabaş'ı sokak ortasında tabancayla vurarak öldüren Osman Nuri K. davası görülmeye başlandı. Osman Nuri K. mahkemedeki savunmasında, "Yanımda silah yoktu. Kızıma kaç kez ateş ettiğimi bilmiyorum, yanındaki torunumu görmedim, kesinlikle ona ateş etmedim, kaçarken çocuğa ateş etmedim, onu görmedim" dedi. Eskişehir'de 13 Haziran 2024 tarihinde sabah saatlerinde Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi Yanartaş Sokak'ta meydana gelen olayda, Adana'dan Eskişehir'e gelen Osman Nuri K. 31 yaşındaki kızı Merve Karabaş'ı ve 7 yaşındaki torunu Alp Ata Karabaş'ı sokak ortasında tabancayla vurarak öldürmüş, Olayın, Osman Nuri K.'nın (60) eşiyle boşandığı dönemde kızıyla yaşadığı sorundan dolayı meydana geldiği öğrenilmişti. Dava, Eskişehir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan sanık Osman Nuri K. Mahkeme salonunda cezaevi görevlilerince hazır edildi. Duruşmaya müştekiler, Gülhan Karabaş, Ahmet Karabaş, suçtan zarar gören Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü vekili Av. Şule Uçar katılırken, tanıklar Rafet Karabaş ve Derya Karaarslan'ın hazır olduğu görüldü. Sanık Osman Nuri K.'nin avukatı vekillikten çekildi Sanık Osman Nuri K.'nin müdafii Av. Pınar Sislituna'nın vekillikten çekilme dilekçesi sunduğu, vekillikten çekilme dilekçesinin sanığa tebliğ edilmesi için Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna müzekkere yazıldığı, vekillikten çekilme dilekçesinin ceza evi kanalı ile sanığa tebliğ edildi. Eskişehir Barosu Başkanlığınca sanık müdafii olarak Av. Furkan Akdemir'in atandı. "Ben yaklaşık 10 yıldır kızım ile görüşmem" Sanık Osman Nuri K. Savunmasında, "Ben bu konuda soruşturma aşamasında savunma yaptım, o savunmalarımı aynen tekrar ediyorum, olaydan dolayı pişmanım, söyleyecek bir şeyim yoktur, Merve Karabaş'a yönelik herhangi bir tehditte bulunmadım, 16 Mayısta Eskişehir'e gelmiştim, müşteki Ahmet'e "Eğer beni Hatice ile görüştürmezseniz seni ve Merve'yi öldürürüm" demedim. Ben yaklaşık 10 yıldır kızım ile görüşmem, aramızda bir kırgınlık dargınlık oldu, devamlı yurtdışında çalıştığım için böyle bir dargınlık oldu, karım Hatice'yi evlatlarımla neden görüştürmüyorum bilmiyorum" dedi. "Kızıma kaç kez ateş ettiğimi bilmiyorum" Sanık Osman Nuri K. karakolda alınan ifadesine istinaden ise, "Doğrudur, aynen tekrar ederim. 16 Mayıs'ta hanımla görüşmek için Eskişehir'e geldim, yanımda silah yoktu, 12 Haziran'da konuşmak için yine Eskişehir'e geldim, yanımda neden silah getirdiğimi hatırlamıyorum. Kızıma kaç kez ateş ettiğimi bilmiyorum, yanındaki torunumu görmedim, kesinlikle ona ateş etmedim, kaçarken çocuğa ateş etmedim, onu görmedim" dedi. "Karım Hatice ile ufak tefek tartışmalarımız oldu, 1-2 kez eşimi darp ettim" Müşteki Ahmet Karabaş vekili talebi üzerine sanıktan sorulması üzerine Osman Nuri K. "Ben kızıma şiddet uygulamadım. Karım Hatice ile ufak tefek tartışmalarımız oldu, 1-2 kez eşimi darp ettim. Merve ile görüşmeme sebebimiz şiddete dayanmamaktadır, kızımın aracı ufak bir arabaydı, sanırım rengi beyazdı, modelini hatırlamıyorum, Merve'nin açık adresini zaten biliyordum, etrafta konuşuluyordu" ifadelerini kullandı. "Gelinim Merve ile anne ve babası görüşmezdi" Ataalp'in babaannesi Gülhan Karabaş, "Bu konuda soruşturma aşamasında beyanda bulundum, aynen tekrar ediyorum, mütenevvi Ataalp benim torunum olur, ben olayı görmedim, sonradan duydum. Gelinim Merve ile anne ve babası görüşmezdi, annesi arada bir telefon ederse görüşüyorlardı. Bildiğim kadarıyla babası annesiyle görüştürmüyordu. Sanığın 16 Mayıs tarih itibariyle Eskişehir'e geldiğini oğlum Ahmet'ten duydum, kendisiyle görüşmedim, şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi. "Eşim sanığı görünce "Eyvah şerefsiz geldi" dedi" Eşini ve çocuğunu kaybeden Ahmet Karabaş , "Bu konuda soruşturma aşamasında beyanda bulundum, aynen tekrar ediyorum. Ataalp benim oğlum, Merve ise benim resmi nikâhlı eşim olur, 16 Mayıs tarihi itibariyle sabah saatlerinde araca binmek için aşağı indik, birlikte araca bindik, eşim sanığı görünce "Eyvah şerefsiz geldi" dedi, ben zaten sanığı tanımıyordum, kim o diye sorduğumda "Babam" dedi, ben araçtan indim, Merve'ye "Sen aracı al yürü git" dedim, eşim Atalap'i de alıp araçla ayrıldı, ben sanığın yanına gittim, "Buraya niye geldin" dedim, sanığın derdi Hatice Hanım'dı, onunla görüşmek istiyordu, ben evimizin duvarını göstererek "Buradan içeri giremezsin, girersen işin rengi değişir" dedim, Hatice Hanım'la görüşmek istediğini yineleyince ben "Hatice Hanımla görüşüp sana döneceğim dedim", eve gittim, Hatice Hanımla görüştüm, sanıkla görüşmek istemediğini söyledi. Aşağı indim, sanık evin önünden ayrılmamıştı, sanığa Hatice Hanım'ın görüşmek istemediğini söyledim, bu esnada sanık canına kıyacağını, Hatice Hanım'ı öldüreceğine dair sözler söylüyordu. Eğer Hatice'yle beni görüştürmezseniz seni ve Merve'yi öldürürüm şeklinde yüzüme bir söz söylemedi. Ancak bunu şu şekilde duyduk. Adana'dan sürekli haber geliyordu, olaydan 2-3 gün kadar önce Alaattin denen kişi Hatice Hanımla görüşmüş, sanığın Merve ve Ahmet'i öldüreceğini söylediğini bize söyledi, ben bunu bu şekilde duydum. Adana'daki haberleri Hatice K. bize söylüyordu, Eskişehir'e gelince biz kendisine yeni hat almıştık, eski hattı da açıktı, kimlerle görüştüğünü bilmiyorum. Evimin bu kadar kolay bulunması benim kafamda şüphe uyandırdı, şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum" diye konuştu. "Babasının devamlı onlara eziyet ettiklerini biliyorum" "'Ahmet'i ve Merve'yi öldürüp Ataalp'i yurt dışına kaçıracağım' şeklinde sözler söylediğini beyan etmişler." Olayın tanığı Derya Karaarslan, "Ben bu konuda soruşturma aşamasında beyanda bulundum, aynen tekrar ediyorum. Ben Merve'nin 11 yıllık arkadaşıyım, komşum olur, olay günü seslere uyandım. Bağırış çağrış vardı, evimizin etrafında çok fazla roman bulunduğundan ilk etapta pencereyi açamadım. Daha sonra baktığımda müteveffaların yerde yattıklarını gördüm. Merve ile yakın arkadaştık, bildiğim kadarıyla Merve babasıyla uzun süredir görüşmüyordu. Babasının devamlı onlara eziyet ettiklerini, okuduktan sonra meslek sahibi olmalarına karşı çıktıklarını, yine vefatından bir hafta kadar önce babasının Merve'yi tehdit ettiğini de biliyorum. Sanırım annesinin komşuları aramış, bu komşular sanığın etrafta "Ahmet'i ve Merve'yi öldürüp Ataalp'i yurt dışına kaçıracağım" şeklinde sözler söylediğini beyan etmişler, benim olaya ilişkim bundan ibarettir. Hatice Teyze Merve'nin evine geldikten sonra bildiğim kadarıyla Merve ile iyi geçiniyorlardı. Hatice Teyze arada bir benimle pazara gidip, evde Merve'nin yemeğini yapıyorlardı, bildiğim kadarıyla iyi geçiniyorlardı. Merve'ye sanığın evlerini nasıl bulduğunu sordum, Merve de bu durumu annesine sorduğunda sanığın Merve'nin annesi Hatice Hanım'a "ben senin gibi cahil miyim? İnternete yazdığımda her şeyi buluyorum" şeklinde anlatmıştı" dedi. "Merve ile babası geçinemiyordu" Ataalap Karabaş'ın dedesi tanık Rafet Karabaş, "Ben bu konuda soruşturma aşamasında beyanda bulundum, aynen tekrar ediyorum. Ben olayı görmedim, müteveffa Ataalp benim torunum olun, olay anını görmedim. Eşim olay günü beni aradı. Bir kaza olduğunu, oğlum Ahmet'in evine gelmem gerektiğini söyledi. Ahmet'in evine gittim, gittiğimde gelinimle torunumun vefat ettiğini öğrendim, bildiğim kadarıyla gelinim Merve ile babası geçinemiyordu. Annesi ile bir sıkıntısı olduğunu bilmiyorum, annesi ile iyi anlaşıyorlardı" dedi. Mahkemece sanık Osman Nuri K.'in tutukluluk halinin devamına, 3 kez ertelendikten sonra duruşmanın 22 Ekim 2025 tarihi saat 13:30'da görülmesine karar verildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.