#altın koza film festivali

İLKHABER-Gazetesi - altın koza film festivali haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, altın koza film festivali haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TRT ortak yapımı 7 film Adana ve Antalya’da yarışacak Haber

TRT ortak yapımı 7 film Adana ve Antalya’da yarışacak

TRT’den yapılan açıklamaya göre, bu yıl Adana ve Antalya’da düzenlenecek iki büyük film festivalinde TRT ortak yapımı toplam 7 film yarışacak. Adana Altın Koza Film Festivali 22-28 Eylül tarihleri arasında, Antalya Altın Portakal Film Festivali ise 24 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. TRT ortak yapımları Adana’da Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması bölümünde “İdea” ve “Prosedür” adlı filmler yarışacak. İdea: Yönetmenliğini Tayfun Pirselimoğlu’nun, yapımcılığını Vildan Erşen’in üstlendiği film, 12 Punto 2020’de TRT Ortak Yapım Ödülü kazanmış ve Cannes Film Festivali’nin Cinefondation L’Atelier programına seçilmişti. Prosedür: Yönetmen Rabia Özmen’in, yapımcı Cemil Nazlı ile hayata geçirdiği film, Saraybosna Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptıktan sonra Türkiye prömiyerini Adana’da gerçekleştirecek. Yapım, 12 Punto 2023’te TRT Kısa Film Yapım Ödülü kazanmıştı. Antalya Altın Portakal’da yarışacak yapımlar Antalya’da düzenlenecek festivalde ise TRT ortak yapımı 5 film ulusal uzun metraj yarışmasında sahne alacak: Aldığımız Nefes: Yönetmen Şeyhmus Altun’un imzasını taşıyan film, dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde gerçekleştirdi. Kanto: Yönetmen Ensar Altay’ın ilk uzun metrajlı kurmaca filmi olan yapım, dünya prömiyerini Şangay Film Festivali’nde yaptı. Kesilmiş Bir Ağaç: Tunç Davut’un yönettiği film, 12 Punto 2019’da TRT Ortak Yapım Ödülü kazanmıştı. Sahibinden Rahmet: Yönetmenliğini Gözde Yetişkin ve Emre Sert’in üstlendiği film, dünya prömiyerini Şangay’da yaptı ve 12 Punto 2021’de ödül aldı. Tavşan İmparatorluğu: Seyfettin Tokmak’ın yönettiği film, Tallinn Black Nights Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödüllerine layık görülmüştü. TRT’nin sinemaya katkısı TRT’nin 12 Punto adıyla yürüttüğü sinema destek programı sayesinde Türk sineması son yıllarda uluslararası festivallerde daha görünür hale geldi. TRT yetkilileri, yapımcı ve yönetmenlere sağlanan desteklerin Türk sinemasının küresel ölçekteki etkisini artırdığını vurguladı.

“Çocuk Yıldızlar” belgeseli Altın Koza’da özel gösterimde Haber

“Çocuk Yıldızlar” belgeseli Altın Koza’da özel gösterimde

Bu yıl 32'ncisi düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında, Türk sinemasının çocuk yıldızlarının yaşamlarını konu alan "Çocuk Yıldızlar" belgeseli için özel bir gösterim gerçekleştirilecek. YEŞİLÇAM'IN UNUTULMAZ YÜZLERİ KENDİ HİKAYELERİNİ ANLATIYOR Belgeselde, çocuk yaşta rol aldıkları filmlerle ünlenen ve Yeşilçam tarihine damga vuran Parla Şenol, Nilgün Kasapbaşoğlu, Kahraman Kıral, Gülşah Alkoçlar ve Mine Çayıroğlu gibi isimler, kendi hayat hikayelerini anlatıyor. YÖNETMEN KOLTUĞUNDA DA ESKİ BİR ÇOCUK YILDIZ VAR Belgeselin yönetmenliğini, 80'li yılların çocuk yıldızlarından biri olan Burak Gülgen üstleniyor. Yapımcılığını ise oyuncu ve yönetmen Gökhan Mumcu'nun yaptığı belgesel, konuyu içeriden bir bakış açısıyla ele almasıyla dikkat çekiyor. AMAÇ, ÇOCUK OYUNCULARIN YAŞADIĞI ZORLUKLARA IŞIK TUTMAK "Çocuk Yıldızlar" belgeseli, çocuk oyuncuların ergenliğe geçiş süreçlerini, şöhretin getirdiği travmaların yetişkinlikteki etkilerini ve mesleki zorluklarını derinlemesine inceliyor. Uzman psikolog görüşleriyle de desteklenen yapım, minik yıldızların aile dinamikleri ve toplum içindeki algıları gibi konulara da tarafsız bir bakış açısıyla yaklaşıyor. ÖZEL GÖSTERİM YARIN ADANA SİNEMA PINK'TE Festivalin özel seçkisinde yer alan belgesel, yarın , Adana Sinema Pink'te sinemaseverlerle buluşacak.

32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali başladı Haber

32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali başladı

Türkiye'nin en köklü sinema etkinliklerinden biri olan 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bu akşam (22 Eylül Pazartesi) düzenlenen bir törenle başladı. Festivalin geleneksel "Orhan Kemal Emek Ödülleri" de bu gecede sahiplerini buldu. FESTİVALİN AÇILIŞI MERKEZ PARK AMFİ TİYATRO'DA YAPILDI Sunuculuğunu Jülide Ateş'in üstlendiği açılış töreni, Adana Merkez Park Amfi Tiyatro'da, jüri üyeleri, sinema dünyasından davetliler ve Adanalı sanatseverlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Gecede, hafta boyunca izleyiciyle buluşacak olan festival filmlerinin tanıtımı yapıldı. BAŞKAN VEKİLİ GEÇER: "SİNEMA BARIŞIN, ÖZGÜRLÜĞÜN VE UMUDUN SESİDİR" Törende bir konuşma yapan Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer, sanatın birleştirici gücüne vurgu yaptı. Festivalin bu yılki "barış, özgürlük ve umut" temalarına dikkat çeken Geçer, "Çünkü sinema savaşların, adaletsizliklerin, yasakların karşısında barışın, özgürlüğün ve umudun sesidir" dedi. ORHAN KEMAL EMEK ÖDÜLLERİ ÜÇ USTA İSME VERİLDİ Konuşmaların ardından, Türk sinemasına verdikleri katkılardan dolayı "Orhan Kemal Emek Ödülleri"nin bu yılki sahipleri açıklandı. Ödüller; Yönetmen ve yapımcı Biket İlhan, Yönetmen Yaşar Seriner ve Oyuncu Mahmut Cevher'e takdim edildi. Rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Yaşar Seriner'in ödülünü, kendisi adına Festival Yürütme Kurulu Başkanı Menderes Samancılar aldı. AÇILIŞ GECESİ CEYLAN ERTEM KONSERİYLE SONA ERDİ Ödül töreninin ardından, sevilen sanatçı Ceylan Ertem sahne alarak katılımcılara bir konser verdi. Festival, bir hafta boyunca film gösterimleri, söyleşiler ve çeşitli etkinliklerle devam edecek.

Altın Koza'da dünya sineması rüzgarı: Cannes ve Berlin'den ödüllü filmler Adana'da Haber

Altın Koza'da dünya sineması rüzgarı: Cannes ve Berlin'den ödüllü filmler Adana'da

Bu yıl 32'ncisi düzenlenecek olan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, zengin "Dünya Sineması / Festivallerden" bölümüyle adından söz ettiriyor. Seçkide yer alan filmlerin birçoğu, Türkiye'de ilk kez Adana'da seyirci karşısına çıkacak. CANNES'DAN ADANA'YA ÖDÜLLÜ FİLMLER Bu yılki programın en dikkat çeken bölümlerinden birini, Cannes Film Festivali'nde öne çıkan yapımlar oluşturuyor. Türkiye prömiyerini Adana'da yapacak olan yedi film şunlar: Gizli Ajan (The Secret Agent): Kleber Mendonça Filho'nun yönettiği ve Cannes’da En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazanan, 1970'ler Brezilya’sında geçen bir siyasi gerilim. Genç Anneler (Young Mothers): Dardenne Kardeşler'in imzasını taşıyan, bir sığınma evindeki beş genç annenin dayanışma hikâyesi. Romería: Carla Simón'un yönettiği, genç bir kadının kimlik arayışını konu alan kişisel bir film. Macellan (Magellan): Filipinler’in Oscar adayı olan, sömürgecilik tarihini sorgulayan bir yapım. Aynalar No:3, Okyanusta Bir Tekne: Christian Petzold'un yönettiği, yas ve suçlulukla mücadele eden bir müzisyenin içsel yolculuğu. Ceza (Woman and Child): Saeed Roustayi'nin bir annenin trajediden sonra değişen hayatını anlattığı filmi. Vadedilmiş Gökyüzü (Promised Sky): Erige Sehiri'nin Tunus’taki göçmen kadınların mücadelesini işlediği yapımı. AVRUPA FESTİVALLERİNDEN DİKKAT ÇEKEN YAPIMLAR Seçkide, Cannes dışındaki büyük Avrupa festivallerinden ödüllü filmler de yer alıyor: Mavi Ay (Blue Moon): Richard Linklater'ın Berlin'de ödül kazanan ve 1940'ların New York'unda geçen müzik dolu filmi. Yeniden Yaratım (Re-Creation): Jim Sheridan & David Merriman'ın yönettiği, çözülememiş bir cinayetin mahkeme salonunda kurgusal canlandırması. Temmuz Hayaletleri (Phantoms of July): Julian Radlmaier'in Doğu Almanya'da geçen sürrealist öyküsü. Yakushima İllüzyonu (Yakushima’s Illusion): Naomi Kawase'nin organ bağışı ve yas üzerine şiirsel anlatısı. Kırık Sesler (Broken Voices): Ondřej Provazník'in bir kız korosundaki istismar olayını anlatan filmi. DÜNYADAN GERÇEK HİKAYELER: BELGESEL SEÇKİSİ Festivalin belgesel bölümünde ise üç çarpıcı yapım öne çıkıyor: Yaralı Yurdun Hikâyeleri: Abbas Fahdel'in Lübnan’daki çatışmaların sivil halk üzerindeki etkisini anlattığı belgeseli. Devrimi Ekip Biçmek: Nishtha Jain & Akash Basumatari'nin Hindistan’daki büyük çiftçi direnişini kadınların gözünden aktardığı belgeseli. Oyun Değiştiriciler: Aysun Bademsoy'un Berlin’deki Türkiyeli kadın futbolcuların 30 yıl sonraki buluşmasını konu alan belgeseli.

32. Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nde 190 film perdeye taşınacak Haber

32. Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nde 190 film perdeye taşınacak

Adana'da bu yıl "Sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur" mottosuyla düzenlenecek 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde finale kalan 190 film, 400 gösterimle izleyiciyle buluşacak. Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mahmut Göğebakan, 22-28 Eylül'de düzenlenecek Altın Koza Film Festivali'nin Türkiye'nin marka festivallerinden biri olduğunu söyledi. Türkiye'den ve yurt dışından yaklaşık 600 konuğun Adana'da ağırlanacağı festivale yoğun bir katılım olmasını beklediklerini anlatan Göğebakan, şöyle devam etti: "Altın Koza Film Festivali, Türkiye'nin katılım ve izleyici sayısı olarak en yoğun festivali. Geçen yıl açık hava sinemalarına yaklaşık 120 bin, sinema salonlarına ise 40 bin seyirci katılım sağladı. Geçen yıla oranla film gösterim sayılarını artırdık. Bu yıl hedefimiz açık hava sinemada 150 bin seyirciye ulaşmak. Kapalı gişe oynayan sinema salonlarımızda da 40 bin kişiyi filmlerle buluşturacağız." Festivalde bu yıl otellerde yaptıkları yemek ve kokteyl programlarının olmayacağını vurgulayan Göğebakan, "Oraya ayırdığımız bütçenin tamamını filmlere ve sinemaya ayırmış olduk. Bu da Adana halkının daha çok filmle buluşmasını sağladı." ifadesini kullandı. "BU YIL FİLMLERİMİZ ÇOK ETKİLİ" Altın Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Timuçin de festivalin bu yıl 32'ncisini gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını belirtti. Herkesi filmleri izlemeye davet eden Timuçin, şöyle konuştu: "Bu yıl filmlerimiz çok etkili. Sinemaseverlerimizi Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda finale kalan filmleri izlemeye davet ediyoruz. Seçici kurul da bizler de filmlerden çok etkilendik. Ulusal Belgesel Film Yarışması'nda da 10 belgesel film yarışacak. Bunların 7'si dünya prömiyerini festivalde yapacak. Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması ise bizim çok önemli bir başlığımız oldu. Bu yıl 27 eser başvurdu ve 5 senaryo finale kaldı. Altın Koza olarak kısa filmlerimizi de çok önemsiyoruz. Burada da çok ciddi başvurular var." Timuçin, festivalin dünya sineması bölümünde de Filistin'den Brezilya'ya kadar çok önemli seçkilerin yer alacağını ifade etti. TOPLAM ÖDÜL 5,2 MİLYON LİRAYA YÜKSELTİLDİ Altın Koza Genel Müdürü ve Festival Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Orhan da festival hazırlıklarının tamamlandığını belirtti. Festival kapsamında geçen yıl Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerden etkilenen şehirlerde film gösterimleri yaptıklarını anımsatan Orhan, yoğun ilgi gören etkinliği bu yıl da devam ettirme kararı aldıklarını vurguladı. Orhan, festivalin para ödülünü arttırdıklarını belirterek, "Uluslararası Altın Koza Film Festivali bu yıl 190 film, 400 gösterimle sinemanın büyülü dünyasını sanatseverlerle buluşturacak. Bu yıl dağıtılacak toplam ödül 5 milyon 200 bin lira. 2,5 milyonu en iyi film ödülüne verilecek, kalanı da diğer ödüllere paylaştırılacak." diye konuştu. Sürdürülebilirlik ve iklim krizini 4 yıldır festivalin temasından çıkarıp ana parçası haline getirdiklerini vurgulayan Orhan, bu kapsamda dezavantajlı bölgelerde eğitim gören ve sinemayla buluşturulacak 5 bin öğrencinin her biri için fidan dikileceğini dile getirdi. Orhan, sürdürülebilirlik kapsamında festivalde kullanılan materyallerin tamamının da geri dönüştürülebilir olmasına dikkat ettiklerini belirtti. "GAZZE'DEKİ İNSANLIK DRAMININ SON BULMASINI İSTİYORUZ" Orhan, son dönemde Filistin'de, Ukrayna'da ve Suriye'de gerçekleşen insanlık dışı görüntülerin herkesi derinden sarstığının altını çizerek, şunları kaydetti: "Bildiğiniz gibi her sanatçı, kendi yaşadığı dönemin bu tür gelişmelerine sessiz kalmamıştır ve dünyaya en iyi şekilde aktarmıştır. Biz de sinemanın bu gücünü kullanmak istiyoruz. Barışın ve özgürlüğün değerini, kültürler arasındaki diyaloğun kapılarını aralayabilmek için Altın Koza Film Festivali'nde barış ve özgürlük temalı filmleri seçip tüm dünyaya ulaştırmak istiyoruz. Adana'nın bereketli topraklarından çıkan bu çığlığı bütün dünyanın duymasını istiyoruz. Ne yazık ki Gazze'de kara harekatı başladı. Çocuk, yaşlı demeden tüm Gazze yerle bir ediliyor. Bütün dünya bunu sadece izliyor. Dünya sineması bölümünde 'Gazze, Şimdi!' seçkisi sunulacak. Altın Koza Film Festivali'nden sanatın tüm gücüyle haykırmak istiyoruz. Gazze'deki insanlık dramının son bulmasını istiyoruz."

Cumhuriyetin 10. Yılında doğdu, Büyük Taarruz’un Yıl Dönümünde sonsuzluğa uğurlandı Haber

Cumhuriyetin 10. Yılında doğdu, Büyük Taarruz’un Yıl Dönümünde sonsuzluğa uğurlandı

Cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933’te Adana’da dünyaya gelen, Türkiye’nin en üretken mizah ve çocuk edebiyatı yazarlarından Muzaffer İzgü, 8 yıl önce Büyük Taarruz’un başladığı 26 Ağustos’ta hayata veda etti. Türk edebiyatının “gülmece ustası” olarak anılan İzgü, öğretmenlikten yazarlığa uzanan yolculuğunda 150'den fazla kitap, 200’e yakın radyo oyunu ve sayısız öyküye imza attı. Çocuk edebiyatına kazandırdığı eserlerle milyonlarca çocuğu kitaplarla tanıştırdı; mizahi roman ve öyküleriyle de toplumsal yapıyı hicvederek eleştirel bir gözle aktardı. Cumhuriyet aşığı bir ailenin çocuğu Muzaffer İzgü’nün dünyaya gelişi de hayatı gibi sıra dışıydı. Annesi, doğum sancıları başladığında Adana Büyük Saat’te başlayan Cumhuriyetin 10. Yıl kutlamalarına katılmıştı. Kalabalıktan çıkamayınca, hastaneye bando takımının arkasına takılarak yürüdü. Önlerinde 10. Yıl Marşı çalınırken, arkasında İzgü dünyaya geldi. Yazar, bu anıyı yıllar sonra “Ben bando mızıka ile doğdum” sözleriyle aktardı. Adı ise Kurtuluş Savaşı zaferine atıfla “Muzaffer” kondu. İzgü’nün ölüm tarihi de tesadüfi değildi. 26 Ağustos 2017’de, Büyük Taarruz’un 95. yıl dönümünde, İzmir’de 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. Öğretmenlikten yazarlığa uzanan yol Diyarbakır İlköğretmen Okulu’nu bitiren İzgü, uzun yıllar Türkçe öğretmenliği yaptı. Çocukların hayal dünyasını ve dilini sınıfta tanıma fırsatı buldu; bu gözlemler yazarlık serüveninin temelini oluşturdu. 1959’da Aydın’da Hüraydın Gazetesi’nde yazmaya başlayan İzgü, 1964’te Demokrat İzmir’de devam etti. Öyküleri Akbaba dergisinde yayımlandı, Milliyet ve Akşam gazeteleri için röportajlar yaptı. Yıllar içinde Türkiye’nin en çok okunan mizah ve çocuk kitapları yazarlarından biri oldu. Eserleriyle nesiller yetiştirdi İzgü, çocuklar için kaleme aldığı “Uçtu Uçtu Ali Uçtu”, “Anneannem”, “Bülbül Düdük” ve “Lüplüp” gibi eserlerle çocukların edebiyat sevgisi kazanmasına öncülük etti. Yetişkinler için yazdığı “Gecekondu”, “İlyas Efendi” ve “Halo Dayı” romanlarında ise Türkiye’nin toplumsal yapısını, kentleşme sorunlarını ve sıradan insanların yaşamını mizahi bir dille aktardı. En çok bilinen eseri “Zıkkımın Kökü”, 1992’de Memduh Ün tarafından sinemaya uyarlandı. 1978’de “Donumdaki Para” ile Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü, ayrıca Nasrettin Hoca Gülmece Yarışması Birincilik Ödülü’nü kazandı. Adana aşkı Memleketi Adana’da Altın Koza Film Festivali başta olmak üzere birçok etkinliğe davet edilen İzgü için Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği üyeleri de “Adana’ya Güç Verenler” projesi kapsamında özel çalışmalar yaptı. Derneğin Onursal Başkanı Dr. Haluk Uygur, “Muzaffer İzgü, Adana aşığı bir isimdi” sözleriyle İzgü’yü andı. Ancak İzgü’nün memleketinde, bugüne kadar ne bir caddeye ne de bir kültür merkezine adı verildi. Dr. Uygur, bu duruma dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı: “Adana’ya çok amaçlı, geniş sahneli bir opera salonu yapılmalı ve bu esere Muzaffer İzgü’nün adı verilmeli. Çünkü hayal etmediğiniz hiçbir şey gerçekleşmez; o da hep bunu söylerdi.” Dr. Uygur, Muzaffer İzgü’nün yaşamı ve görüşlerine dair ayrıntılı bilgilere, Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği’nin hazırladığı www.adanayagucverenler.com adresinden ulaşılabileceğini kaydetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.