#Anayasa Mahkemesi

İLKHABER-Gazetesi - Anayasa Mahkemesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Anayasa Mahkemesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP 'para sayma' davasında ara karar: Gözler AYM raporunda Haber

CHP 'para sayma' davasında ara karar: Gözler AYM raporunda

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na bilgi talepli yazı yazılarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2019 yılına ilişkin mali denetimi yönünden yapılan incelemenin akıbetinin sorulmasına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi. Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma' görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada sanıklar eski Şişli Belediye Meclis Üyesi Seval Adalı, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz ile taraf avukatları katıldı. "GÖRÜNÜR OLMAK İÇİN BANKADAN GÖNDERMEDİK" Duruşmada savunma yapan sanık Seval Adalı, "Ben Şişli Belediyesi meclis üyesiydim. ‘Bir tuğla da sen koy' kampanyası başlattık. Bağışta bulundum. Miktarını hatırlamıyorum. Görünür olmak için siyasi saikle banka yoluyla göndermedik. Makbuz almamanın suç olduğunu bilmiyordum" dedi. Diğer sanıklar ise bu aşamada bir diyecekleri olmadığını söyledi. MAHKEME AYM'DEN BİLGİ İSTEDİ Ara kararını açıklayan mahkeme, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na bilgi istemli yazı yazılarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2019 yılına ilişkin mali denetimi yönünden yapılan incelemenin akıbetinin sorulmasına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 15 Nisan tarihine ertelendi. İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, CHP tarafından 2019'da başlatılan 'Bir Tuğla da Sen Koy' isimli bağış kampanyasına kanunda belirtilen usule aykırı bir şekilde bağışta bulunulduğu, yine kanuna aykırı şekilde bağışların toplandığı veya kabul edildiği ve satıcıya teslim edildiği veya edilmesinin sağlandığı aktarıldı. İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok'taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019'da CHP'ye satıldığı, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu anlatıldı. 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına tescil edildiği kaydedildi. Taşınmazların hangi tarihte kim tarafından, ne kadar bedelle satın alındığı ve taşınmazın satın alınmasında kullanılan paranın nereden ve nasıl temin edilerek satıcıya hangi yolla ödendiği bilgilerinin CHP İl Başkanlığı'na sorulduğunun aktarıldığı iddianamede, verilen cevap yazısında satış bedeli 39 milyon 870 bin lira olarak belirtildi. Ayrıca 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılanarak satıcıya elden verildiği de bildirildi. 'Bir Tuğla da Sen Koy' adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu'nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin de aktarıldığı iddianamede, kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerektiği vurgulandı. Hazırlanan iddianamede, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın da bulunduğu 22 şüphelinin Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet olmak üzere 'kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi' suçlarından 6'şar aydan 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Tayfun Kahraman’ın tahliye talebi bir kez daha reddedildi Haber

Tayfun Kahraman’ın tahliye talebi bir kez daha reddedildi

Gezi Parkı davası sanığı Tayfun Kahraman hakkında verilen Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen tahliye başvurusu, itiraz merci tarafından da kabul edilmedi. Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilk ret kararına karşı yaptıkları 32 sayfalık itirazın, üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da reddedildiğini duyurdu. MERİÇ KAHRAMAN: "İLETİŞİMİMİ SONLANDIRIYORUM" Meriç Demir Kahraman, X hesabından yaptığı açıklamada, 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazlarını "gündem yoğunluğu içinde 2 satırda reddettiğini" belirtti. Bugün 186. kez kızı Vera ile birlikte eşini görmek için Silivri’ye gittiğini ifade eden Kahraman, AYM'nin Tayfun Kahraman’ın masumiyetini hukuken doğruladığını ve esastan aldığı kararların "teknik ya da siyasi bir tartışmaya açık olmadığını" vurguladı. Gelinen aşamanın ailelerinin çok ötesinde, ülkedeki her bireyin anayasal güvenceleriyle ilgili olduğunu belirten Kahraman, "Dolayısıyla bugün itibariyle 44 aydır sürdürdüğüm haftalık iletişimimizi sonlandırıyorum... Bugünden sonraki ihtimallere dair söz hukukçuların, siyasilerindir" ifadelerini kullandı. SÜREÇ NASIL İŞLEMİŞTİ? İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılama kararına rağmen Gezi Parkı davası sanığı Tayfun Kahraman’ın tahliye ve yeniden yargılama talebini daha önce reddetmişti. Son kararla birlikte bu ret kararı, itiraz merciince de onanmış oldu.

Tayfun Kahraman için yeniden yargılama talebi reddedildi Haber

Tayfun Kahraman için yeniden yargılama talebi reddedildi

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilen şehir plancısı Tayfun Kahraman hakkında Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği 'hak ihlali' kararı sonrası önemli bir gelişme yaşandı. AYM kararının ardından Kahraman'ın avukatları, yargılamanın yenilenmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Yerel mahkeme, AYM'nin "ihlal" tespitine rağmen "yeniden yargılama yapılması" talebini reddetti. Tayfun Kahraman'ın avukatları, bu ret kararına karşı itiraz edeceklerini bildirdi. AYM: "ŞİDDETLE İLLİYET BAĞI KURULAMADI" Yüksek Mahkeme (AYM), 31 Temmuz 2025 tarihli kararında, Tayfun Kahraman’ın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM'nin açıkladığı gerekçeli kararda, yerel mahkemenin Kahraman'ın mahkumiyetine gerekçe gösterdiği sosyal medya paylaşımları ile basın açıklamalarından hangilerinin şiddete teşvik içerdiğinin veya hükümeti devirmeye yönelik olduğunun tespit edilmediğine dikkat çekildi. Kararda, Kahraman'ın eylemleriyle şiddet olayları arasında "illiyet bağı" kurulmadığı vurgulandı. Yüksek Mahkeme, "Başlamış bir toplantı ve gösteri eylemi sürecinde ortaya çıkan şiddet olaylarının salt varlığı, kendi eylemleriyle bu şiddet olayları arasında illiyet bağı kurulmadığı müddetçe kişileri doğrudan sorumlu tutabilmek için yeterli değildir" ifadelerini kullandı. AYM KARARINDAKİ "TAKDİR MAHKEMENİN" VURGUSU Anayasa Mahkemesi, ihlalin giderilmesi için dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermişti. Ancak Yüksek Mahkeme'nin aynı kararda, "takdir mahkemenin" vurgusu yapması da dikkat çekmişti. Kararda, "Verilen bu hak ihlali kararı, uyuşmazlığın sonuçlarından bağımsız olup ihlal kararı üzerine yeniden yapılacak yargılamada beraate veya mahkûmiyete karar verilmesi gerektiği anlamına gelmemektedir" denilmişti.

Anayasa Mahkemesi’nden CHP’nin “Cumhuriyetçi Milletin Partisi” başvurusuna ret kararı Haber

Anayasa Mahkemesi’nden CHP’nin “Cumhuriyetçi Milletin Partisi” başvurusuna ret kararı

Siyasi partiler arasındaki isim ve kimlik çatışmaları, bir kez daha Anayasa Mahkemesi'nin gündemine taşındı. CHP, yeni kurulan bir partinin isminin ve ambleminin kendi kimliğiyle karışıklığa yol açacağı iddiasıyla yargının en üst merciine başvurmuştu. Ancak Yüksek Mahkeme, bu hukuki ihtilafı esasa girmeden çözüme kavuşturdu. TÜZEL KİŞİLİK KAZANILMADIĞI İÇİN ESASA GİRİLMEDİ CHP, başvuruyu Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesi uyarınca yapmıştı. Söz konusu madde, mevcut bir siyasi partinin adını, amblemini veya bunlara benzerlik gösterecek biçimde iltibas yaratacak kullanımları yasaklıyor. CHP, Cumhuriyetçi Milletin Partisi (CMP)’nin ad ve logosunun seçmen nezdinde karışıklık yaratacağını ileri sürerken, Anayasa Mahkemesi farklı bir tespitte bulundu. Yüksek Mahkeme, CMP’nin henüz yasal olarak tüzel kişiliğini kazanmamış olması nedeniyle, başvurunun konusuz kaldığına hükmetti. Bu hukuki durum nedeniyle, başvurunun esasının incelenmesine gerek görülmedi. OY BİRLİĞİYLE “KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞI” KARARI Habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre, Anayasa Mahkemesi bu teknik gerekçeyle dosyada oybirliğiyle “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti. Cumhuriyetçi Milletin Partisi’nin kuruluş dilekçesi, daha önce kapanan Memleket Partisi’nin eski İstanbul İl Başkanı Reşat Şahin Öztürk ve beraberindeki heyet tarafından İçişleri Bakanlığı’na sunulmuştu.

AYM’den tarihi faiz kararı: Mülkiyet hakkı ihlal edildi, Meclis düzenleme yapmalı Haber

AYM’den tarihi faiz kararı: Mülkiyet hakkı ihlal edildi, Meclis düzenleme yapmalı

Anayasa Mahkemesi (AYM), uzun süren davalar sonucunda alacakların yüksek enflasyon karşısında değer kaybetmesinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğine hükmetti. Resmi Gazete'de yayımlanan ve "pilot karar" niteliği taşıyan bu kararla AYM, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) yasal faiz oranlarının güncellenmesi için bir düzenleme yapması önerisinde bulundu. AYM: "ALACAĞIN ENFLASYON KARŞISINDA ERİMESİ HAK İHLALİDİR" Karar, Caner Şafak isimli bir vatandaşın yaptığı bireysel başvuru üzerine alındı. Şafak, 2010 yılında bir bankadan olan 48 bin 854 TL'lik alacağını, 10 yıllık bir hukuk mücadelesinin ardından 2020'de 119 bin 114 TL olarak tahsil edebilmişti. Ancak geçen süredeki yüksek enflasyon nedeniyle, yasal faizle birlikte ödenen paranın dahi alacağının gerçek değerini karşılamadığını belirterek AYM'ye başvurdu. Yüksek Mahkeme, Şafak'ın başvurusunu haklı bularak, alacağın enflasyon karşısında uğradığı değer kaybının tazmin edilmemesinin mülkiyet hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlali olduğuna oy birliğiyle karar verdi. MEVCUT YASAL YOLLAR "ETKİLİ BİR ÇÖZÜM SUNMUYOR" AYM, kararında mevcut yasal düzenlemelerin yetersizliğine dikkat çekti. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da belirtilen faiz oranlarının, yıllık enflasyonun çok altında kaldığı ve bu nedenle "değer kaybını telafi etme kapasitesine sahip olmadığı" ifade edildi. Mahkeme ayrıca, bu tür durumlar için açılan "munzam zarar" davalarının da, içtihatlardaki belirsizlikler nedeniyle etkin bir çözüm sunmadığını vurguladı. TBMM'YE YENİ KANUNİ DÜZENLEME YAPMA ÖNERİSİ Bu yapısal sorunun çözümü için "pilot karar" usulüne başvuran Anayasa Mahkemesi, yasama organına bir çağrıda bulundu. Mahkeme, alacakların enflasyon karşısındaki gerçek değerini koruyacak yeni ve etkili bir mekanizma oluşturulması amacıyla TBMM'ye bu konuda yasal bir düzenleme yapması önerisinde bulundu. İşte Anayasa Mahkemesi'nin kararında yer verilen enflasyon oranları:

AYM’den CHP kurultayında “para karşılığı oy” iddialarına ret kararı Haber

AYM’den CHP kurultayında “para karşılığı oy” iddialarına ret kararı

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda "oylamaya hile karıştırıldığı" iddiasıyla 12 şüpheli hakkında açılan ceza davasında, aylardır süren hukuki belirsizlik Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararıyla sona erdi. AYM, davaya bakacak mahkeme konusundaki uyuşmazlığa ilişkin başvuruyu reddetti. MAHKEMELER ARASINDAKİ "GÖREV UYUŞMAZLIĞI" SONA ERDİ Süreç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ettiği iddianamenin, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle başlamıştı. Ancak bu mahkeme, "rüşvet" iddialarının da araştırılması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı bir üst mahkeme olan Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise davanın Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğine hükmederek dosyayı geri göndermiş, bu kararı da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) onamıştı. Bu kararların ardından davaya bakmak istemeyen 26. Asliye Ceza Mahkemesi, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. AYM, alt mahkemenin itirazını reddederek, görev tartışmasını nihai olarak sonlandırdı. 12 ŞÜPHELİ 3 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANACAK AYM'nin bu son kararıyla birlikte, CHP Kurultayı'ndaki usulsüzlük iddialarına ilişkin davanın Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kesinleşmiş oldu. Davada yargılanacak olan 12 şüpheli, "Oylamaya hile karıştırma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıkacak.

AYM’ye 12 yılda 686 bin başvuru yapıldı: En çok "makul sürede yargılanma hakkı" ihlal edildi Haber

AYM’ye 12 yılda 686 bin başvuru yapıldı: En çok "makul sürede yargılanma hakkı" ihlal edildi

Anayasa Mahkemesi (AYM), bireysel başvuru hakkının getirildiği 23 Eylül 2012 tarihinden 30 Haziran 2025'e kadar yapılan 686 bin 484 bireysel başvurudan 573 bin 180'ini sonuçlandırdı. Anayasa Mahkemesi, internet sitesinde bireysel başvuru ve norm denetimi istatistikleri yayımladı. Buna göre 23 Eylül 2012'den 30 Haziran 2025'e kadar Anayasa Mahkemesine 686 bin 484 bireysel başvuru yapıldı. Yüksek Mahkeme, bu başvurulardan 573 bin 180'ini sonuçlandırdı. Yüksek Mahkemenin başvuruları karşılama oranı yüzde 83,5 oldu. Derdest dosya sayısı ise 113 bin 304 olarak kayıtlara geçti. 2012’DEN BERİ EN ÇOK BAŞVURU "MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI"’NA YAPILDI İhlal kararlarının hak ve özgürlüklere göre dağılımına ilişkin 80 bin 884 başvuru yapıldı. Bunlardan makul sürede yargılanma hakkına ilişkin 56 bin 443 başvuru, sendika hakkına ilişkin 218 başvuru, adil yargılamaya ilişkin 7 bin 587 başvuru, maddi ve manevi varlığın korunması hakkına ilişkin 167 başvuru, mülkiyet hakkına ilişkin 5 bin 813 başvuru, örgütlenme özgürlüğüne ilişkin 90 başvuru, ifade özgürlüğüne ilişkin 4 bin 552 başvuru, suç ve ceza kanuniliğin ilkesine ilişkin 60 başvuru, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı çerçevesinde bin 976 başvuru, eğitim hakkına ilişkin 50 başvuru, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı çerçevesinde bin 548 başvuru, seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkına ilişkin 18 başvuru, kötü muamele yasağına ilişkin bin 114 başvuru, din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 13 başvuru, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ilişkin 897 başvuru, bireysel başvuru hakkı çerçevesinde 5 başvuru, yaşam hakkına ilişkin 300 başvuru, hükmün denetlenmesini talep etme hakkına ilişkin 1 başvuru gerçekleştirildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.