İncefikir: Orman yangınları büyük tahriplere neden oluyor
Ülkemizde yaz dönemiyle birlikte çıkan orman yangınlarına dikkat çeken Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir, “Ormanlar ekosistemdeki ve iklimdeki belirleyici etkisinin yanında, birçok alanda ülke ekonomisine fayda sağlayan en önemli yenilenebilir doğal kaynaklardandır. Ancak ne yazık ki orman yangınlarının sıklıkla görüldüğü ülkemizde yanan ormanlar bölgede ekonomik ve ekolojik büyük tahriplere yol açmaktadır. Bu bağlamda tarım merkezi olan bölgemizde, çiftçilerimiz bu yangınları dikkate alarak anız yakmamalıdır.” dedi.
İlkhaber Gazetesi'nden Serhat ŞANLI'nın haberine göre; Ülkemizde meydana gelen orman yangınlarına değinen Cahit İncefikir, “Türkiye'de orman yangınlarının nedenlerini kundaklama (bilerek yangın çıkarma), dikkatsizlik ve ihmal, doğal ve faili meçhul olmak üzere dört ana grup altında toplamak mümkündür. Özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerimiz bu yangınlardan en çok etkilenen bölgelerdir.
Orman Genel Müdürlüğü’nden (OGM) alınan verilere göre 1988 – 2019 yılları arasında sadece Hatay'da yangın başına 4.91 hektar ormanlık alan yanmıştır. Ormanlar ekosistemdeki ve iklimdeki belirleyici etkisinin yanında, sanayi, ekonomi, sağlık, turizm gibi birçok alanda ülke ekonomisine fayda sağlayan en önemli yenilenebilir doğal kaynaklardan biridir.” Dedi.
Tarımın en yaygın olduğu Akdeniz ve Ege bölgelerinin yangınlar nedeniyle yaşadığı olumsuzluklara dikkat çeken İncefikir, “Orman yangınlarının sıklıkla görüldüğü ülkemizde, özellikle Akdeniz ve Ege bölgeleri, iklimin de etkisiyle yangınlardan çok fazla etkilenmektedir.
Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemizde ormanlarımızın büyük bir bölümü yangın tehdidi altında bulunmakta olup, toplam ormanlık alanın yüzde 60’ını birinci ve ikinci derece yangına hassas alanlar oluşturmaktadır. Bu sebeple orman yangınları ülkemiz ormancılığının öncelikli konuları arasında yer almaktadır.” Diye konuştu.
Yaz sıcaklıkların daha da artacağını ve oluşacak risk hakkında uyarılar yapıldığına da değinen Adana Tarım Platformu Sözcüsü Cahit İncefikir şu açıklamalarda bulundu;
“Yaz mevsiminin ortalarındayız ve sıcaklıklar da her geçen artıyor. Bu hafta için yüksek sıcaklıkların olacağı ve orman yangını açısından yüksek risk olacağı konusunda geride kalan hafta uyarı geldi. 19-25 Temmuz tarihleri arasında meteorolojik verilere göre sıcaklıkların 6-12°C artması bekleniyor.
Yani artan sıcaklık, düşük nem ve rüzgarla birleşince, orman yangınları çok hızlı ve yüksek enerjiyle yayılıyor. Hatta erken müdahalelere rağmen kontrol altına almak da güçleşiyor. O bakımdan bu süreçte anız yakılmaması, sigara izmaritinin yere atılmaması, açık alanda ateş yakılmaması ve cam şişelerinin doğaya bırakılmaması gerektiği konusunda uyarılar yapıldı. Sonuçta orman yangınlarının yüzde 86’sı insan kaynaklı. Bir anlık dikkatsizliğiniz, büyük bir yangına sebep olabilir.
Anız; buğday, mısır, soya vb. bitkilerin hasadı sonrası kalan bitki artıkları olarak karşımıza çıkar. Biz çiftçiler açısından hasat sonrası meydan çıkan anızların durumu önemli. Lütfen anızları yakmayalım. Sonuçta anız yakmak hem çevre hem de toprak için çok zararlı.
Hasat sonrasında üreticilerimiz yeni ürün ekimi için yoğun bir toprak hazırlığı yapma sürecine giriyor. Üreticilerimiz hasat sonrası yeni ürün ekimi için toprağı kolay işlemek, kalan bitki atıklarını bertaraf etmek ve yabancı ot tohumlarının ortadan kaldırmak için sürer. Ancak bazı üreticiler bitki saplarını sürülerek temizlenmesi masraflı olduğu için yakma yoluna gider.
Ancak maalesef bazı üreticilerimiz tarlada kalan ürün parçalarını ve saplarını yakarak yok etmeyi tercih ediyor. Bu durumun hem çevre hem de toprak sağlığı için zararlıdır. Anız yakımı ile birlikte tarımsal ekosistem ve doğal ekosistem tahrip ediliyor. Özellikle topraktaki karbon (C) ve azot (N) dengesi yok oluyor ve tarlalarınız verimsizleşiyor.
Topraktaki faydalı mikroorganizmalar yok oluyor. Ayrıca toprağın su tutma kapasitesi de azalarak zamanla toprak verimliliği düşüyor. Tarlasının verimsizleşmesini kim ister? Hiç kimse. O bakımdan anız yakmak toprağı yakmaktır. Geleceğimizi yakmaktır. Anız yakımı toprağın verimliliğinin kötüleşmesine, ileriki dönemlerde üretimin düşmesine ve aynı zamanda çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar.
Zaten bir yandan küresel iklim krizi, verimli tarım arazilerinin erozyon, bilinçsiz sulama, yapılaşma vb. nedenlerle azalırken, anız yakımı ile yok olan doğamız, ormanlarımız daha kötü bir geleceğe götürüyor. Unutmayın! Bilinçsizce yapılan anız yakmaları verimi düşürmesinin yanında, binlerce yılda oluşan toprak için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Artık tarımın önemini hepimiz iyi biliyoruz. Değerli tarım topraklarına sahibiz ve bu toprakları korumak da hepimizin görevidir. Anız yakmayla birlikte toprağın besleyiciliği elementer ve toprağın besleyebilme parametrelerinde de birtakım değişiklikler meydana gelmektedir. Temel parametrelerden biri olan toprak pH’ı da yanmayla birlikte değişmektedir. Ayrıca topraklara uygulanan gübrelerin kaybolması da olmaktadır.
Hasat sonrası ortaya çıkan anızların toprağa daha yararlı olması için sap parçalama makineleri ile öğütüp tarlada organik madde haline getirmek gerekiyor. O zaman sonraki ürünlerimizde daha iyi verim almamızın yanında gübre maliyetimiz de azalmış olur.
Anız yangınları sırasında 0-5 cm üst toprakta 330 derecelere ulaşan sıcaklıkta en önemli verimlilik parametrelerinden biri olan organik madde miktarı azalmakta, mikrobiyolojik aktivite gerilemekte, toprak canlıları yok olmakta, su tutma kapasitesi azalmakta, biyolojik denge bozulmakta, erozyon riski artmakta ve aynı zamanda zararlı bazı gazlar atmosfere salınmaktadır. Mikrobiyal humus oluşumu için toprağa verilen organik madde miktarı da azalmaktadır.
Anız yangınları sonucu havada partikül miktarı artmakta, karbon monoksit ve uçucu organik bileşikler atmosfere karışmaktadır. Ağırlaşan hava astım, amfizem, zatürre, bronşit, kalp ve akciğer rahatsızlıkları ile alerjik reaksiyonları tetiklemekte ve burun boğaz ve göz tahrişlerine neden olmaktadır.
Sürekli, yenilenebilir ve çevreye zararsız enerji üretiminde bitkisel atıklar; kıyılmış sap, saman, anız ve mısır artıkları, şeker pancarı yaprakları ve çimen artıkları kullanılabilir. Bu tarımsal atıkların devlet desteği ile ekonomiye kazandırılması önemli bir adım olur. O bakımdan lütfen anız yakmayalım, yakanları uyaralım. Doğamıza sahip çıkalım.”