TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ankara

İLKHABER-Gazetesi - Ankara haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ankara haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gazi Üniversitesi DEMAR Müdürü: Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda beklenen büyük deprem hala gerçekleşmedi Haber

Gazi Üniversitesi DEMAR Müdürü: Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda beklenen büyük deprem hala gerçekleşmedi

Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arslan,Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti. Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti. "Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır" Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.” “Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Maden denetimleri artırıldı, çalışanların güvenliği öncelikli Haber

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Maden denetimleri artırıldı, çalışanların güvenliği öncelikli

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ankara’da bir otelde Türkiye Kömür Üreticileri Derneği’nin (KÖMÜRDER) tarafından düzenlenen ‘Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Vizyon Organizasyonu’ programına katıldı. Programda konuşan Bakan Bayraktar; pandemi, deprem, tedarik zinciri problemleri ve devam eden savaşlara rağmen Türkiye ekonomisinin son 3,5 yıldır kesintisiz olarak büyüdüğünü söyledi. Gelişen ekonomi, üretim ve ihracatın büyümesiyle Türkiye’nin maden ihracatının her geçen gün arttığını ifade eden Bakan Bayraktar, sürdürülebilir kalkınma ve net sıfır emisyon hedeflerini gerçekleştirilebilmesi için gelecekte madenlere daha fazla ihtiyaç duyulacağını kaydetti. “Ülkemizi enerjide ve madende bağımsız kılmamız gerekiyor” Kullanılan enerjinin 3’te 2’sinin ithal edildiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Doğal gazın neredeyse tamamını dışarıdan alıyoruz. Petrolün yüzde 92’si, kömürün yüzde 40’ını ithal kaynaklardan karşılıyoruz. Bu da ciddi bir cari açık problemini ortaya çıkarıyor. Bu nedenle ülkemizi enerjide ve madende mutlak suretle bağımsız kılmamız gerekiyor. Bunu yapabilmek için de elbette yerli kaynaklarımızı yeraltı zenginliklerimizi ve yenilenebilir kaynaklarımızı maksimum düzeyde ekonomimize kazandırmamız gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda 2017 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Milli Enerji ve Maden Politikamızı’ kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz. Bu politika çerçevesinde ülkemizin kaynaklarını, yüksek teknoloji ve uluslararası standartlarda geliştirerek gelecek nesiller için kullanmakta kararlıyız. Yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerinden bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı sürekli artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin, elektrik üretiminin yüzde 36’sını, birincil enerji arzının ise yüzde 26’sını kömürden sağlandığını sözlerine ekleyen Bakan Alparslan Bayraktar, 2022 yılında 39 milyon ton, 2023 yılında ise 41 milyon ton kömür ithalatı yapıldığını ifade etti. Dünyanın birçok gelişmiş ekonomisinin yoğun olarak kömür kullanmaya devam ettiğini kaydeden Bakan Bayraktar, ‘Kömürden çıkıyoruz’ diyen Avrupa’daki birçok ülkenin kömür tüketimlerinin arttığına şahit olduklarını söyledi. “2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yaparak madencilik sektörümüz Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı” Türkiye’nin yıllık 150 milyon ton kömür üretim hedefine ulaşmasının sektörü daha ileri bir noktaya taşıyacağı değerlendirmesini yapan Bakan Bayraktar, “2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yaparak madencilik sektörümüz Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Geçtiğimiz yıl bir miktar düşüş olsa da bu yıl maden ihracatımız yeniden artış trendine girdiğini gösteriyor. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 civarında bir büyüme sağladık. Nihai hedefimiz, madende de ülkemizi net ihracatçı konuma getirmek” ifadelerini kullandı. “3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi” Bakan Bayraktar, madenlere yönelik yapılan denetimleri arttırdıklarına vurgu yaparak sözlerini şu şekilde devam etti: “MAPEG, 2023'te maden ruhsat sahalarına ilişkin 8 bin 828 denetim yaptı. İncelemeler sonucunda 1 milyar 260 milyon liralık idari para cezası uygulandı. Tespit edilen uygunsuzluklar nedeniyle toplam 2 bin 421 faaliyet durdurma işlemi kararı verdi. Bu yıl ise 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi.”

Ulaştırma Bakanı: Başkentray, 6 yılda 89 milyon yolcuya hizmet verdi Haber

Ulaştırma Bakanı: Başkentray, 6 yılda 89 milyon yolcuya hizmet verdi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara şehir içi ulaşımında trafiği büyük ölçüde rahatlatan, ulaşımın omurgası olarak nitelendirilen Başkentray’ın yıldönümünde açıklamalarda bulundu. Bakanlık olarak Başkent Ankara’ya yakışır eserler yaptıklarının altını çizen Uraloğlu, “Başkentray’ın hizmete alınışının yıl dönümünde, hizmete açıldığı 12 Nisan 2018 tarihinden bu yana başkentliler yoğun bir ilgiyle kullanmaya devam ediyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Türkiye’nin dört bir yanında ulaşımın her modunda büyük atılımlar gerçekleştirdik. Son 22 yılda Ankara için durmadan, duraksamadan çalışmaya devam ettik. Ulaşım ve iletişim altyapısına 601 milyar 510 milyon lira yatırım gerçekleştirdik” dedi. “Ankara’nın raylı sistem hattını 103,6 kilometreye çıkardık” Ankara için Türkiye Yüzyılı vizyonu ile dünya başkentlerine yakışır bir şekilde eserler üretme gayretinde çalıştıklarını ifade eden Uraloğlu, 2018 yılında modernize ederek hizmete alınan Başkentray’ ile Eskişehir ve İstanbul Yolu’ndaki trafiğin büyük oranda azaldığının altını çizdi. Uraloğlu, Ankaralıların ulaşımında büyük kolaylıklar sağlayan birçok metro hattını hayata geçirdiklerini belirterek, “Ankaralıların yıllarıdır beklediği Kızılay -Çayyolu, Batıkent- Sincan-Törekent ve Tandoğan- Keçiören metro hatlarını hizmete açtık. Geçen yıl da Keçiören’den Kızılay’a aktarmasız metro ulaşımı sağlayan Atatürk Kültür Merkezi-Gar-Kızılay Metrosu’nu açtık. Ankara’nın 23,1 kilometrelik raylı sistem hattını 80,5 kilometre uzatarak Ankara’daki raylı sistem hat uzunluğu 103,6 kilometreye çıkardık” diye konuştu. 2024 yılının başından bu yana bakanlık olarak, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattının son halkası olan Kağıthane-Gayrettepe kesimini, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı sistem hattını ve Bakırköy Sahil- Bahçelievler-Güngören-Bağcılar Kirazlı Metro Hatlarını hizmete açtıklarını hatırlatarak, “Sadece İstanbul’da çalışmıyoruz, Ankara’da; Batıkent-Sincan, Kızılay-Çayyolu, Keçiören-Atatürk Kültür Merkezi Metrolarını ve BAŞKENTRAY’ı Kayseri’de; Anafartalar-YHT Gar Tramvayı’nı, Antalya’da; Expo Havalimanı Tramvay Hattını, İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışma yaparak İZBAN’ı hayata geçirdik. Gaziantep’te de yine Büyükşehir ile birlikte çalışarak GAZİRAY’ı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak biz hayata geçirdik. Türkiye genelinde 416 kilometre kent içi raylı sistem projesini tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunduk” şeklinde konuştu. “Mevcut tüm demiryolu hatları tamamen yenilendi” Son 22 yılda Türkiye’de demiryollarında ciddi yatırımlar yapıldığını, iyileştirme, yenileme ve kalkınma hamleleriyle de Türkiye’nin adeta çehresini değiştirdiklerinin altını çizen Uraloğlu, mevcut tüm demiryolu hatlarının tamamen yenilendiğini ve 10 bin 948 kilometre olan hat uzunluğunun 13 bin 919 kilometreye yükseldiğini söyledi. 2 bin 251 kilometre hızlı tren hattı inşa edildiğinin altını çizen Uraloğlu, 2 bin 505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğumuzu 8 bin 46 kilometreye 2 bin 122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğumuzu ise 7 bin 142 kilometreye çıkardıklarını vurguladı. “Başkentray’ı günde 60 bin yolcu kullanıyor” Başkentray’ın açıldığı 12 Nisan 2018 tarihinden bu yana 89 milyon kişiye hizmet verdiğini, açıklayan Bakan Uraloğlu, Başkentray Projesi ile mevcut hattın tamamen yenilenip standardının da yükseltilerek metro standardında ulaşım yapmaya başladığını söyledi. Başkentray Projesi kapsamında mevcut demiryolu hatlarının tamamen yenilendiğini belirten Uraloğlu, söz konusu hattın yüksek hızlı tren, banliyö ve konvansiyonel tren işletmeciliğine uygun olarak inşa edildiğini vurguladı. Başkentray ile Kayaş-Sincan arasında metro standardında banliyö hizmeti yapılmaya başlandığının altını çizen Uraloğlu Proje kapsamında, Ankara-Marşandiz arası 4 hattan 6 hatta, Marşandiz-Sincan arasının 3 hattın 5 hatta, Ankara-Kayaş arasının ise 2 hattan 4 hatta çıkarıldığını söyledi. 24 adet banliyö istasyonunun metro standardında yeniden inşa edildiğini vurgulayan Uraloğlu, “Eryaman YHT Gar’ı da bu proje kapsamında tamamlayarak Eryaman’da YHT ve banliyö hizmeti vermeye başladık. 6 yıl gibi kısa bir sürede Başkentray’da bugüne kadar 89 Milyon yolcu taşıdık. Ankaralı vatandaşlarımız Başkentray'ın konforunu çok sevdi. Başkentray'ı her gün tam tamına 60 bin yolcu kullanıyor" diye konuştu.

ASO Başkanı Seyit Ardıç: Ankara’ya Türkiye’nin en büyük teknoloji üssünü kurma hedefindeyiz Haber

ASO Başkanı Seyit Ardıç: Ankara’ya Türkiye’nin en büyük teknoloji üssünü kurma hedefindeyiz

Ankara Sanayi Odası Ankara’da Türkiye’nin en büyük teknoloji üssünü kurmak için çalışmalara başladı. Ankara’da 1,2 milyon metrekare alanda kurulması planlanan teknoloji üssü projesiyle birlikte Türkiye’nin ihracat katma değerinin artırılması ve sanayi ile teknoloji tabanlı girişimciliğin bir araya getirilmesi hedeflenecek. Çalışmaları ASO Teknopark A.Ş. bünyesinde yürütülen Ankara Teknoloji Üssü kentin hızla geliştiği Eskişehir Yolu üzerinde yer alacak. Temelli Sanayi Havzası olarak da bilinen, ASO 2. OSB, Anadolu OSB ve Başkent OSB’nin yakınında kurulacak ASO Ankara Teknoloji Üssü, sanayi ile üniversite ve teknolojiyi yakınlaştıracak. Ar-Ge ve üretime yönelik imkanların bir arada bulunacağı teknoloji üssünde ürünlerin ticarileşme süreçleri daha hızlı olacak. ASO Başkanı Seyit Ardıç, Ankara Teknoloji Üssü kurma çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Ankara’nın bölgesel sanayi sıralamasında yüksek ve orta-yüksek teknolojide en çok yatırım yapılan bölge olduğuna dikkat çekti. Başkent’in, 13 organize sanayi bölgesi, 150 Ar-Ge, 36 Tasarım Merkezi, 13 teknoloji geliştirme bölgesi, nitelikli insan kaynağı ve girişimcilik potansiyeliyle Türkiye’nin birçok iline göre daha avantajı konumda olduğunu belirten Ardıç, “Bu avantajın üretime daha iyi yansıtılabilmesi için bilim ve teknoloji ile sanayi arasındaki ekosistemin çok iyi oluşturulması gerekiyor. Biz Ankara Sanayi Odası olarak, Başkentimizin sahip olduğu bu potansiyeli yüksek katma değere dönüştürmek amacıyla Türkiye’nin en büyük teknoloji üssünü kurmak için yola koyulduk” açıklamasında bulundu. “Sanayi ile teknoloji tabanlı girişimcilik bir araya gelecek” Türkiye’nin 11 bin 200 dolar olan çalışan başına ihracatının Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde 15 bin 300 dolara çıktığını, Güney Kore’nin ise çalışan başına ihracatının 28 bin 600 dolar olduğunu belirten Ardıç, şunları söyledi: “Bu rakamlar bize teknoloji geliştirme bölgelerinin sanayiyle, yani üretimle iç içe olmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. ASO Ankara Teknoloji Üssü, sanayi ile üniversite iş birliğinin güçleneceği, start-up’ların sanayi işletmeleriyle daha yakın ilişki içinde olacağı bir ekosistem oluşturacak. Piyasa odaklı, ihracat potansiyeli yüksek girişimlere yer verilecek. Ankara Teknoloji Üssü, sanayi ile teknoloji tabanlı girişimciliği bir araya getirecek. Ar-Ge, inovasyon süreçleri direkt olarak üretime yönelik yapılacak. Organize Sanayi Bölgeleri ile en üst noktada iş birliği sağlanacak ve ürünlerin ticarileşme süreci hızlanacak. Böylece çalışan başına teknoloji ihracatımızın 15 bin dolar seviyelerinden 30 bin dolarlara ulaşması için zemin oluşturulacak.” Binlerce mühendis ve bilim insanına istihdam Başta savunma sanayii olmak üzere ileri teknolojili yüksek katma değer üreten Ankara’nın, ekonomik cazibesinin her geçen gün artırdığını söyleyen ASO Başkanı Ardıç, doğal afet riskinin de düşük olması nedeniyle Başkent’in yoğun göç aldığını da vurguladı. Ardıç, “Son 10 yılda Ankara nüfusu yaklaşık 1 milyon arttı. Bunun yaklaşık 500 bini göçle gerçekleşti ve yapılan araştırmalara göre Ankara’ya göç edenlerin yüzde 35’ini üniversite mezunları oluşturuyor. Yani Ankara’mız en eğitimli göçü alan illerin başında geliyor. Nitelikli insan kaynağımız katlanarak büyüyor. ASO Ankara Teknoloji Üssü’nün oluşturacağı ekosistem, binlerce mühendis ve bilim insanının istihdamına da imkan oluşturacak” ifadelerini kullandı. “Hem insana hem teknolojiye yatırım” Öte yandan Ankara Teknoloji Üssü kapsamında ASO Teknopark A.Ş. yönetimi de yeniden yapılandırıldı. Yapılan Genel Kurul’da ASO Başkanı Seyit Ardıç, ASO Teknopark A.Ş. Başkanlığına yeniden seçildi. 7 olan Yönetim Kurulu Üyesi sayısı 9’a yükseltildi. ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu’nda Ankara Sanayi Odası’nın yanı sıra ASO 1. OSB, ASO 2. OSB, ODTÜ Teknokent ve TOBB ETÜ’den çok değerli isimlerle hem insana hem de teknolojiye yatırım yapacak çok güçlü bir kadro oluşturulduğunu belirten ASO Başkanı Ardıç, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın hamiliğinde yürüttüğümüz Ankara Teknoloji Üssü çalışmamızı TÜBİTAK da projeleriyle destekleyecek” dedi. “Yüksek katma değerli ekonomiye geçiş hızlanacak” Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine dikkat çeken ASO Başkanı Ardıç, “Ankara Sanayi Odası olarak, ‘Başkentin sanayiinden, sanayi ve teknolojinin başkentine’ vizyonu doğrultusunda ülkemizin bu hedefine ulaşması için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. ASO Ankara Teknoloji Üssü, ülkemizin yüksek katma değerli bir ekonomiye kavuşması için gerekli dönüşümü hızlandıracak” değerlendirmesinde bulundu.

İYİ Parti, Ordu seçimleri için YSK'ye olağanüstü itirazda bulundu Haber

İYİ Parti, Ordu seçimleri için YSK'ye olağanüstü itirazda bulundu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Enver Yılmaz ve parti yetkilileriyle, YSK'ye geldi. YSK önünde açıklama yapan 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri'nde İYİ Parti'nin Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Enver Yılmaz, Ordu seçim sonuçlarına ilişkin, "tam kanunsuzluk" tespit ettiklerini ve bunun üzerine olağanüstü itiraz dilekçesini YSK'ye sunduklarını belirtti. Sandık başkanlarının Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci ve 7'nci maddesi gereği siyasi partilere üye olamayacağını, buna rağmen 95 sandık başkanının parti üyesi olması sebebiyle sandık kurullarının sağlıklı oluşmadığını belirlediklerini savunan Yılmaz, "Henüz geride yaklaşık 3 bine yakın daha incelenecek memur başkan ve başkan yardımcısı arkadaşımız var. Biz 1200 kişinin içinde 95 bulduk. Bu 95'in hepsi resmi kayıtlı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı verilerine göre 'siyasi parti üyeliği bulunmaktadır' şerhi üzerinde olmak kaydıyla dilekçemizi ekiyle birlikte bugün YSK'ye başvurduk." dedi. Yılmaz, Ordu'da, 32 bini Ordu Büyükşehir Belediyesine ilişkin 98 bin geçersiz oy bulunduğunu ifade ederek, "Bu geçersiz oyların tamamı çift mühürlü. İYİ Parti ve Enver Yılmaz'ı görmüşler, sandıkları açmışlar, yanında mührü vurmak suretiyle bizim oy pusulalarımızı geçersiz hale getirmişler." şeklinde konuştu. Ordu'daki 4 ilçenin oy sayımlarına doğrudan katıldığını da aktaran ve sayım sonrasında da bazı usulsüzlükler tespit ettiklerini söyleyen Enver Yılmaz, "Araştırmamızın nihayetinde gördüğümüz tablo da tam manasıyla bir kanunsuzluk. Bu kanunsuzluğu giderecek olan sonuna kadar itibar ettiğimiz ve güvendiğimiz Yüksek Seçim Kuruludur." ifadelerini kullandı.  "Seçimlerinin yenilenmesi talebinde bulunduk" İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun da Türkiye ortalamasının çok üzerinde geçersiz oy pusulasının Ordu ilinde tespit edildiğini, sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim türünde 30 bin 660 geçersiz oy pusulasının kayıtlara geçtiğini aktardı. Olgun, "Tarafımızca yapılan başvurular neticesinde tekrar açılan sandıklarda geçersiz sayılan oy pusulalarından, geçersizlik nedeni çift mühür olan oy pusulalarının neredeyse tamamının İYİ Parti ve başka bir partiye basılı olduğu, geçersizlik sebebi boş olan oy pusulalarında ise zarfa konulduğunda oluşacak katlama izinin olmadığı, bu haliyle zarfa giren oyun sandığa sığma ihtimalinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Tüm bu sebeplerle Yüksek Seçim Kurulu'na tam kanunsuzluk hallerinin oluştuğundan bahisle bilgi ve belgelerimizi eklemek suretiyle Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi talebinde bulunulmuştur." diye konuştu. Basın açıklamasına katılan Meral Akşener, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakarak açıklama sonrasında YSK'den ayrıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.