#Antakya

İLKHABER-Gazetesi - Antakya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antakya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatay’da down sendromlu kuaför Şükrü’nün ilk müşterisi vali oldu Haber

Hatay’da down sendromlu kuaför Şükrü’nün ilk müşterisi vali oldu

Hatay'ın Antakya ilçesinde yaşayan ve azmiyle çevresine örnek olan 16 yaşındaki Down sendromlu Şükrü Dağlı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde unutulmaz bir sürpriz yaşadı. Ekinci Mahallesi'nde, Cuma Karaahmetli'ye ait kuaför salonunda mesleğe adım atan Şükrü'nün koltuğuna oturan isim Hatay Valisi Mustafa Masatlı oldu. SOSYALLEŞMEK İÇİN GİRDİ, USTA ADAYI OLDU Şükrü Dağlı'nın hikayesi, 2025 yılının Nisan ayında başladı. Sosyalleşmek ve yeni arkadaşlıklar kurmak amacıyla girdiği kuaför salonunda kısa sürede yeteneğini kanıtlayan Dağlı, çıraklık pozisyonuna yükseldi. Kendisine ait bir berber koltuğu bulunan ve müşterilerin sevgilisi haline gelen Şükrü, profesyonel kuaför olma hayaliyle makasını eline aldı. VALİ MASATLI KOLTUĞA OTURDU Dünya Engelliler Günü kapsamında genç yeteneği iş yerinde ziyaret eden Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Şükrü'nün o günkü ilk müşterisi oldu. Vali Masatlı'nın saçlarına küçük dokunuşlar yapan Şükrü'nün heyecanı ve sempatik tavırları dikkat çekti. Tıraş sonrası ikili arasında geçen ücret diyaloğu ise ortamı neşelendirdi. "ŞÜKRÜ'NÜN AZMİ TOPLUMA BİR MESAJDIR" Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Vali Masatlı, Şükrü'nün başarısının tüm engelli bireyler için bir ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Vali Masatlı, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Öncelikle engellilerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutluyorum. Şükrü'nün burada bir meslek sahibi olması, burada çalışması, çalışkanlığı ve azmi gerçekten bizim toplumumuzda bir mesaj oldu. Diğer taraftan da tüm engellilere aslında neyin başarıldığını da göstermesi bakımından önemli bir göstergedir. Bizler de Şükrü'yü takip ettik. Burada hem işi öğrenmesi, ondan sonra buradaki gelen misafirler ile olan teması, daha sonra da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kendisine bir sürpriz yapmak istedik. Bugün de geldik ve kendisi hafif de olsa bizim saçımızda da bir düzeltme yaptı. Ben kendisini kutluyorum. Şükrü'yü azminden, cesaretinden ve çalışkanlığından dolayı kutluyorum. İnşallah Şükrü kardeşimiz ileride çok güzel bir kuaför olacak"

Antakya’nın nostalji ruhu Hatay Mobilya Fuarı’nda canlandı Haber

Antakya’nın nostalji ruhu Hatay Mobilya Fuarı’nda canlandı

Antakya’nın nostaljik aksesuarlarla özdeşleşen isimlerinden Serkan Sincan, Hatay Mobilya Fuarı’nda hazırladığı özel “nostalji köşesi” ile ziyaretçilerin ilgisini topladı. Fuar alanının girişine kurulan ve “zaman tüneli” konseptiyle tasarlanan bölüm, misafirlere adeta geçmişe doğru büyülü bir yolculuk sundu. Taş plakların cızırtıları eşliğinde sergilenen nostaljik eserler arasında Osmanlı’dan günümüze uzanan mobilyalar, siyah-beyaz televizyonlar, gramofonlar, cam sanatının nadide örnekleri, duvar halıları, eski mecmualar, gazeteler, teyp kasetleri ve VHS videolar yer aldı. Ziyaretçiler, geçmişin sıcak atmosferini yansıtan bu koleksiyona büyük ilgi gösterdi. Nostaljik Dükkân’da Antakya hatıraları Kurtuluş Caddesi’nin ilk konağında hizmet veren Nostaljik Dükkan, deprem sonrası yaşanan büyük yıkıma rağmen faaliyetlerine kesintisiz devam eden Antakya işletmelerinden biri oldu. İşletmeci Serkan Sincan, Antakya’ya olan bağlılığını “Bu şehri terk etmedik, bir Anka Kuşu gibi yeniden küllerimizden doğacağız” sözleriyle dile getirdi. Uzun yıllara dayanan antika tutkusunun kendisine geniş bir koleksiyon kazandırdığını belirten Sincan, şunları söyledi: “Burada Antakya’yı bulabiliyorsunuz. Antakya koltuklarından, ceviz ağacından duvar aynalarına, eski mobilyalardan taş plaklara, gramofonlardan cam sanatına kadar her parça Antakya’yı temsil ediyor. Bu eserleri daha çok kişiyle buluşturmayı hedefliyoruz.” “Tarihi Antakya Müzesi kurulmasını istiyorum” Elindeki koleksiyonun bir dükkânla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Sincan, en büyük hayalini şöyle paylaştı: “Bu eserlerin değerinin daha iyi anlaşılması ve herkesin görmesi için tarihi bir Antakya Müzesi kurulmasını yürekten istiyorum. Yetkililerimizin bu konuda hassasiyet göstermelerini ve benimle iletişime geçmelerini bekliyorum.” Sincan ayrıca, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen Elka Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Yamaç ile Mobilyacılar, Hızarcılar ve Marangozlar Odası Başkanı Mehmet Ali Yapar’a da teşekkür etti. Fuar ziyaretçilerinden tam not alan nostalji köşesi, geçmişin sıcak dokusunu günümüze taşımasıyla Hatay 4. Mobilya Fuarı’nın en çok konuşulan bölümlerinden biri oldu.

Hatay’da enkaz altından tarihi su kanalı ortaya çıktı Haber

Hatay’da enkaz altından tarihi su kanalı ortaya çıktı

Hatay'da depremde yıkılan binanın 1 metre altından geçen tarihi su kanalı enkazın kaldırılması ve arazide yaşanan göçükle ortaya çıktı. Kent merkezinde bulunan ve yüzeye yakın giden tarihi su kanalı vatandaşlarda merak uyandırdı. BİNANIN 1 METRE ALTINDAN AKIYOR Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay'ın Antakya ilçesinde yıkım yaşanan bölgelerde enkazın kaldırılmasıyla birlikte tarihi yapılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Depremden önce bina bulunan Kışlasaray Mahallesi, Saray Caddesi üzerindeki arazide enkazın kaldırılması ve arazide yaşanan göçükle ortaya su kanalı çıktı. Yüzeye yaklaşık 1 metre derinlikte bulunan ve depremden önce binanın hemen altından geçen dere vatandaşların ilgisini çekti. Derenin yüzeye yakınlığıysa bölgede bulunan binaların su kanalının üzerine inşa edilmiş olduğunu ortaya çıkardı. Habibi Neccar Dağı eteklerinden doğduğu ve Asi Nehri'ne döküldüğü düşünülen derenin aktığı su kanalı depremin ardından farklı noktalarda da ortaya çıkmıştı. "ZEMİNLE SU ARASI SADECE 20 SANTİM" Depremden önce arazi üzerinde yer alan iş yeriyle dere arasında 20 santimetrelik mesafe olduğunu dile getiren Muhtar Celal Sarı, "Burada yoldan geçerken kapalı bir alan olduğunu gördüm. Merak edip baktığımda dere akıntısı gibi su menfezi gördük ve çok da hoşumuza gitti. Burada daha önce de bir yapı vardı. Yapının altında dükkanlar ve üstünde konak daireleri vardı. Bu yapının altından Asi Nehri'ne uzanan bir dere var. Suyun akışı hala devam ediyor. Bu yapının altında dükkanlar ve kahvehaneler vardı. Aşırı yağmurlardan sonra burada yaşayanlar alttaki su sesini duymadılar mı diye düşündüm. Büyük ihtimalle su sesini duymuşlardır ama çok eski yapılar olduğundan altından su kemeri geçeceği akıllarına gelmemiştir. Bulunduğumuz noktadan aşağıya doğru 40 ila 50 cm var. Aşağıda gördüğümüz ve büyük ihtimalle dükkana ait fayans ile su arası da 20 cm var. Deprem olmasaydı biz bunları göremeyecektik. Bizden önceki nesiller bunların farkına varmışlardır. Depremden sonra da bunların hepsi gün yüzüne çıktı. Bu yapıların geçiş noktalarına bakılmalı ve gün yüzüne çıkartılması gerekiyor. Bunlar bizim geçmişimiz ve geçmişimizde gün yüzüne çıkmalı" ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.