#Antalya

İLKHABER-Gazetesi - Antalya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmada 3 şüpheli tahliye edildi Haber

Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmada 3 şüpheli tahliye edildi

Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik "rüşvet" ve "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklanan aralarında görevinden uzaklaştırılan Muhittin Böcek'in gelininin de olduğu 3 şüpheli hakkında tahliye kararı verildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan şüphelilerden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Muhittin Böcek'in gelini Zuhal Böcek ile galerici H.T.A ve S.E, Antalya Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda ek ifade verdi. Başsavcılık, ek ifadelerin ardından tüm delillerin toplanması nedeniyle delil karartma şüphesinin ve tutukluluğun devamını gerektirecek bir hal kalmaması gerekçeleriyle 3 şüphelinin de adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasını talep etti. Nöbetçi 6. Sulh Ceza Hakimliği de Zuhal Böcek ile 2 iş insanının yurt dışı çıkış yasağı konularak adli kontrol kararıyla serbest bırakılmalarına karar verdi. Halen tutuklu bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Muhittin Böcek, verdiği ek ifadesinde de suçlamaları kabul etmemişti. - SORUŞTURMA Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde yürütülen "rüşvet" ve "yolsuzluk" soruşturmasında Muhittin Böcek ve eski gelini Z.K. 5 Temmuz'da gözaltına alınmıştı. Böcek'in oğlu şüpheli Mustafa Gökhan Böcek'in ise yurt dışında olduğu belirlenmişti. Aynı gün adliyeye sevk edilen Muhittin Böcek tutuklanmış, eski gelini Z.K. ise yurt dışına çıkış yasağı kararı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Kararın ardından İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılan Muhittin Böcek'in yurt dışından dönen gelini Zuhal Böcek de 27 Temmuz'da "suçtan kaynaklanan mal varlığının değerinin aklanması" iddiasıyla havalimanında yakalanarak tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında 12 Ağustos'ta belirlenen adreslere eş zamanlı düzenlenen operasyonla gözaltına alınan 17 şüpheliden 8'i tutuklanmıştı. Mustafa Gökhan Böcek ise 19 Ağustos'ta Viyana'dan Antalya Havalimanı'na geldiğinde gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Soruşturmanın devamında Antalya Emniyet Müdürlüğü görevinden uzaklaştırılan ve hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından teslim olan İlker Arslan ile iş insanı F.A. da 7 Eylül'de tutuklanmıştı. Polis ekiplerince 10 Eylül'de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 21 şüpheliden iş insanı M.E.H, Kanal V televizyonunun sahibi M.O.K, eski Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı T.S, Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi ANT Tepe'nin müdürü İ.E. ve satış elemanı L.Ş. tutuklanmış, Böcek'in eski gelini Z.K'nin de aralarında bulunduğu 3 kişi adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan M.E.H, T.S. ile İ.E, 27 Eylül'de serbest kalmıştı. Devam eden operasyonlarda, 14 Ekim'de gözaltına alınan 6 kişiden E.T.Ç, S.Ç. ve Ö.Y.K. ile 5 Kasım'da yapılan operasyonda gözaltına alınan 8 kişiden S.E, B.G. ve H.T.A. tutuklanmıştı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ek ifade verdi Haber

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ek ifade verdi

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda geniş yer bulan rüşvet soruşturması kapsamında adli süreç devam ediyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve tutuklu bulunan Muhittin Böcek, soruşturmanın seyrine ilişkin ek ifade verdi. Savcılık makamı, Muhittin Böcek'in yanı sıra oğlu Mustafa Gökhan Böcek, gelini Zuhal Böcek ile soruşturmada adı geçen F.A., H.T.A., S.E. ve M.O.K.'nin de ek ifadelerine başvurdu. CEZAEVİNDE İFADE VERDİ Antalya Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Böcek, ifadesinde tutuklandığı dönemdeki suç isnatlarına değindi. Eski gelini Z.K.'ye daire devri yapıldığı ve seçim çalışmaları için bir şirkete ödeme yapıldığı iddialarını hatırlatan Böcek, 5 aylık tutukluluk sürecinde kendisine yöneltilen benzer suçlamalara yanıt verdi. Böcek, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Yargılama aşamasında beyan veren şahıslarla da yüzleşerek gerekli savunmamı sözlü ve avukatlarım aracılığıyla yazılı bir şekilde yapacağım. Bu hususlarla ilgili üzerime atılı suçlamalarda doğrudan ve kasıtlı bir eylemim kesinlikle söz konusu değildir. Büyükşehir Belediyesinin insan ve ekonomik gücü düşünüldüğünde alt personellerin yapmış olduğu eylemlerden haberdar olmam beklenemez. Şahsımla ilişkilendirilecek eylemlerle ilgili beyan ettiğim üzere yargılama aşamasında detaylı savunmamı yapacağım. Şahsımla ilişkilendirilen hususlar hakkında bilgi sahibi oldum ancak belirttiğim üzere alt seviyede görevli bürokratların benim adımı kullanarak maddi menfaat ya da suça bulaşmışlarsa da diyecek bir hususum bu konuda yoktur. Bu konuda bir denetim ihmali yaptığımı da düşünmüyorum. Yine mülkiye başmüfettişliğince düzenlenen ve düzenlenmeye devam eden tevdi raporlarıyla ilgili her zaman ifade vermeye hazırım. Bu aşamaya kadar mülkiye başmüfettişliğinden istenilen yazılı savunmalarımı verdim. Burada yapılacak tespitler ya da ihmalim olduğu değerlendirilirse yine mahkeme huzurunda savunmamı yapmaya hazırım ancak iştirak şirketleri üzerinden bürokratların yüksek ihmallerinin de benimle ilişkilendirilmemesi gerektiğini düşünmekteyim. Her ne kadar belediyeyle de ilişkili olsa bu şirketlerin çoğunun ayrı ve bağımsız yönetim kadroları vardır. Süreç ilerledikçe bu hususlarla ilgili tespitlerde tarafımıza ulaşacaktır." MADDİ DURUM VURGUSU Antalya siyasetinde uzun yıllardır yer aldığını belirten Muhittin Böcek, ifadesinin devamında mal varlığına ve geçmişine dikkat çekti. İş insanlarından para talep ettiği yönündeki iddiaları reddeden Böcek, ifadesinde şunları kaydetti: "İçeriklerini tam olarak bilmemekle birlikte 6 mazbata sahibi bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çeşitli iş insanlarıyla doğrudan iletişim kurup bunlardan belirtilen miktarda para talep ettiğim ya da oğlumu yönlendirdiğime ilişkin beyanların hiçbirisini kabul etmiyorum. Çünkü 1994 yılından beridir üst düzey kamu hizmeti yürütmekteyim. Bu hizmetlerimde ailemden de gelen ve nesil olarak Antalya'nın yerlisi bir kişi konumundayım. Ailemin ve benim maddi mal varlığı durumum ortadadır. Bir şekil belediyeyle iş ilişkisi içerisinde olan bu şahısların kişisel mal varlığım karşısında iddia ettiği rakamlara tenezzül edecek bir kişi değilim. Yine oğlum da doğduğu andan itibaren beni belediye başkanı olarak bilmektedir. Soruşturmanın nihayete gelindiğinin bildirilmesi, toplanan deliller ve delil karartma şüphem olmadığını düşünerek kullandığım ilaç sayısı ve sağlık durumumda göz önüne alınarak bu aşamada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ediyorum."

Antalya’daki cinayet davasında KGYS kayıtları yeniden incelenecek Haber

Antalya’daki cinayet davasında KGYS kayıtları yeniden incelenecek

Antalya'da 26 yaşındaki Seyit Muhammet Talay'ın, eski kız arkadaşının evinin önünde çıkan tartışmada bıçaklanarak hayatını kaybetmesine ilişkin biri tutuklu 4 sanığın yargılandığı davada mahkeme, olay yeri çevresindeki KGYS (Kent Güvenlik Yönetimi Sistemi) kayıtlarının yeniden incelenmesine ve iki tanığın dinlenmesine karar verdi. Tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Olay, 25 Aralık 2024'te Antalya'nın Aksu ilçesi Pınarlı Mahallesi Cumhuriyet Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Seyit Muhammet Talay (26), bir süre önce ayrıldığı kız arkadaşı A.S.'nin (23) evinin yakınında aracında bekledi. Durumu fark eden A.S.'nin babası Ömer S. ve yakınları, Talay'ın yanına gelerek tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine Talay, karnından bıçaklandı. Ağır yaralanan Talay, kaldırıldığı Kepez Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. BABA TUTUKLANDI, DİĞER SANIKLAR SERBEST BIRAKILDI Olayın ardından baba Ömer S. ile kızları A.S. ve D.S. gözaltına alındı. Şüphelilerden Ömer S. tutuklanırken, A.S. ve D.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklar hakkında ‘kasten öldürme' suçlamasıyla iddianame düzenlendi. İddianamede, sanıkların birlikte hareket ettikleri, maktul yaralı haldeyken de saldırının devam ettiği belirtildi. CEP TELEFONU GÖRÜNTÜLERİ DURUŞMADA İZLENDİ Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın altıncı celsesinde, tutuksuz sanık A.S. tarafından bir önceki celsede polis merkezine sunulan CD mahkeme heyetince izlendi.Görüntülerde, olayın başlangıcında taraflar arasında geçen tartışma yer aldı. Sanık tarafın, maktule "Evin önünden geçme" şeklinde uyarılarda bulunduğu, tartışmanın karşılıklı sözlü atışmaya dönüştüğü, maktulün ise "Kimseyi rahatsız etmiyorum, caddeden geçiyorum" dediği anlar kayıtlara yansıdı.Bir önceki celsede talep edilen bazı kamera görüntülerinin ise bulunamadığı, HTS kayıtlarında sanık ile bir tanık arasında telefon görüşmeleri tespit edildiği mahkeme heyetince bildirildi. AİLEDEN "TASARLANMIŞ" İDDİASI Mahkemede dinlenen baba Ramazan Talay, olayın planlı olduğunu öne sürerek, 112 kayıtlarının ve HTS dökümlerinin ayrıntılı şekilde incelenmesini istedi. Anne Sevim Talay ise duruşmayı gözyaşları içinde izledi. Oğlunun öldürüldüğünü ve saldırının bilinçli şekilde gerçekleştirildiğini savunan Talay, "S.G. bıçağın getirilip babasına verilmesini kahvelerde anlatmış, çocuğu gözümün önünde parçaladılar demiş, benim çocuğum öldürüldü, parçalandı" dedi.Maktulün kardeşi Arif T. de olay yerinde çok sayıda kamera bulunduğunu belirterek, KGYS kayıtlarının neden dosyaya girmediğini sordu. KATILAN VEKİLLERİ YENİ TANIK TALEP ETTİ Katılan avukatları, olay sırasında Fatma G. isimli kişinin korktuğu için yeterli ifade veremediğini belirterek, bu kişinin olay anında görüntülü konuştuğu Tuğba isimli şahsın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ayrıca Kubilay isimli kişiyle yapılan bazı konuşmaların da araştırılması istendi. TUTUKLU SANIK: "TAHLİYEMİ İSTİYORUM" Savunması alınan tutuklu sanık Ömer S., olay yerindeki sıralamanın HTS kayıtlarıyla sabit olduğunu savunarak, sağlık sorunlarını gerekçe gösterip tahliye talebinde bulundu. Tutuksuz sanıklar A.S., D.S. ve S.T. ise suçlamaları kabul etmedi. MAHKEMEDEN ARA KARAR Mahkeme heyeti, katılan vekilleri tarafından sunulan çevrede KGYS bulunduğuna ilişkin fotoğraflar doğrultusunda olay yeri çevresindeki kamera kayıtlarının yeniden araştırılmasına, talep edilen iki tanığın dinlenmesine ve tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Satırla katledilen hemşirenin eşine ağırlaştırılmış müebbet talebi Haber

Satırla katledilen hemşirenin eşine ağırlaştırılmış müebbet talebi

Antalya'da iki aylık eşi hemşire Sevcan Demir Sakman'ı satırla öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Halit Can Sakman'ın, "canavarca hisle eşe karşı kasten öldürme" suçlamasıyla yargılandığı davada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, sanığın eylemini Türk Ceza Kanunu'nun 82/1. maddesinde düzenlenen nitelikli kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ederken, maktülün annesinin "Gün yüzü görmesin" sözleri dikkat çekti. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına; maktul Sevcan Demir Sakman'ın annesi Havva Ünay, babası Güney Demir, tutuklu sanık Halit Can Sakman ve taraf avukatları katıldı. Bir önceki duruşmada istenen adli raporun dosyaya girdiği, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğunun tespit edildiği bildirildi. HTS KAYITLARINDA ADI GEÇEN TANIK DİNLENDİ Duruşmada HTS kayıtlarında adı geçen tanık Merve B. dinlenildi. Tanık beyanında, sanıkla geçmişte sınırlı bir tanışıklıkları olduğunu belirterek, olay gecesi sanığa ulaşılamaması üzerine kendisine ait telefondan arama yapıldığını, daha sonra aynı numaradan sanığın teyzesi tarafından yapılan aramayı polis ekiplerinin açtığını ifade etti. EN AĞIR CEZA VERİLSİN Mahkemede söz alan maktulün annesi Havva Ünay, "Ağırlaştırılmış müebbet alsın, gün yüzü görmesin, başka kimseye zarar vermesin" ifadelerini kullanırken, babası Güney Demir de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI Tarafların beyanlarının ardından Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı, sanığın eyleminin; canavarca hisle işlendiği, mağdurun sanığın eşi olduğu ve olay sırasında maktulün kendini savunamayacak durumda bulunduğu gerekçesiyle, Türk Ceza Kanunu'nun 82/1. maddesinde düzenlenen nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturduğunu belirtti. Savcı, bu kapsamda sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. SANIKTAN SAVUNMA Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Halit Can Sakman, evlilik öncesinde birlikte yaşadıklarını, evlilik sonrası maddi nedenlerle tartışmalar yaşandığını öne sürerek, kendisini baskı altında hissettiğini ve pişman olduğunu söyledi. DURUŞMA ERTELENDİ Sanık avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlamak üzere süre talep etmesi üzerine mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. OLAYIN GEÇMİŞİ Olay, 9 Mart 2025 tarihinde Kepez ilçesi Gazi Mahallesi'nde bulunan bir sitenin giriş katında meydana geldi. Özel bir hastanede hemşire olarak çalışan Sevcan Demir Sakman ile Acil Tıp Teknisyeni eşi Halit Can Sakman arasında çıkan tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüştüğü, Sevcan Demir Sakman'ın sırt, karın ve vücudunun çeşitli bölgelerinden satırla yaralandığı, sağlık ekiplerinin genç kadının olay yerinde hayatını kaybettiğini belirlediği bildirildi. Yaralı olduğunu söyleyen sanık ise polis ekiplerine teslim edilerek hastaneye sevk edildi. GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ DOSYADA Dosyaya giren güvenlik kamerası görüntülerinde, Sevcan Demir Sakman'ın yaşadığı şiddetten kaçmak amacıyla defalarca evden çıkmaya çalıştığı, sanık tarafından engellendiği ve olayın ardından Halit Can Sakman'ın üzeri kanlı şekilde apartmandan tek başına çıktığı anların yer aldığı öğrenildi.

Antalya’da dehşet: 45 yaşındaki kadın banyoda bıçaklanarak öldürüldü Haber

Antalya’da dehşet: 45 yaşındaki kadın banyoda bıçaklanarak öldürüldü

Antalya'da 45 yaşındaki Nida Nazlıer'in banyoda boğazından ve yüzünden bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık hakkında "canavarca hisle kasten öldürme" ve "konutta silahla yağma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Muratpaşa ilçesi Zerdalilik Mahallesi Cebesoy Caddesi üzerinde bulunan dört katlı apartmanın birinci katında 31 Temmuz 2025 akşamı meydana gelen olayda, 45 yaşındaki Nida Nazlıer yatak odasında defalarca bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Cinayetin ardından bölgedeki çok sayıda güvenlik kamerasını inceleyen Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olay saatinde apartmandan çıkan bir kişiyi tespit etti. Yapılan çalışma sonucunda yabancı uyruklu olduğu belirlenen, üzerinden kimlik çıkmayan şahıs başı ve eli kanlı halde bir berber dükkanına girdi, ardından kaçmaya çalıştığı sırada yakalandı. Kimliği belirlenemeyen şahsın parmak izi alınarak Aref Elhussein (28) olduğu tespit edildi. Emniyette ifadesi alınan Aref Elhussein'in, Nida Nazlıer'le ücret karşılığı ilişkiye girdiklerini, ilişki sırasında taraflar arasında anlaşmazlık çıktığını ve Nazlıer'in kendisini aynaya ittiğini iddia ettiği öğrenildi. Aref Elhussein'in, camın kırılmasıyla yaşanan boğuşma sırasında ölümün meydana geldiğini öne sürdüğü öğrenildi. Cinayetin ardından, 31 Temmuz 2025 tarihinde evinde banyoda boğazı ve yüzünden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunan 45 yaşındaki Nida Nazlıer'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. İddianamede, tutuklu sanık Aref Elhussein'in "canavarca hisle kasten öldürme" ve "konutta silahla yağma" suçlarından cezalandırılması talep edildi. Otopsi raporunda çok sayıda kesici alet yarası Maktule yapılan ölü muayene ve otopsi işlemlerinde, çene altından boyun bölgesine uzanan, damar yaralanmalarını içeren kesik vasıflı yaralar tespit edildi. Boyun, yüz, göğüs, sırt, kulak, el ve ayak bölgelerinde farklı boyutlarda çok sayıda kesici alet yarası bulunduğu, sırt bölgesinde 9,5 ila 12 santimetre arasında değişen 14 ayrı kesik olduğu kaydedildi. Otopsi bulgularında, boyun bölgesinde hayati damarları etkileyen kesici alet yaralanmaları ve yoğun kan kaybına işaret eden bulgulara yer verildi. Evde kan izleri, kırık cam parçaları bulundu Olay yeri inceleme ekiplerince yapılan çalışmalarda, apartman girişi ile maktulün evine çıkan merdivenlerde kan izlerine rastlandığı, daire kapısında herhangi bir zorlama izinin bulunmadığı ifade edildi. Maktulün cansız bedeninin yatak odasında bulunduğu, odanın farklı noktalarında kan lekeleri olduğu, gardırop üzerinde kırılmış cam parçaları bulunduğu, yatak yanında ayak izi tespit edildiği belirtildi. Komodin üzerinde ise içerisinde meni bulunan kullanılmış bir prezervatif kabının bulunduğu iddianameye yansıdı. Kamera kayıtları sanığın kaçışını ortaya koydu İddianamede yer alan güvenlik kamerası incelemelerine göre, olay sonrası başını giysiyle kapatan bir kişinin elinde poşetle binadan ayrıldığı, bir süre apartman kapısı önünde beklediği, ardından taksiye binerek Kepez ilçesi Ömer Buyrukçu Caddesi'ne gittiği belirlendi. Ziynet eşyaları başka bir adreste ele geçirildi Kolluk kuvvetlerinin çalışmaları sırasında, A.L. isimli kişinin, şüphelinin kendisine bir çanta bıraktığını beyan ettiği aktarıldı. Çanta içerisinde bulunan ziynet eşyalarının maktule ait olduğunun, maktulün yakınları tarafından teşhis edildiği belirtildi. Çanta içinde ayrıca şüpheliye ait pasaport, kimlik, cep telefonu ve çeşitli ziynet eşyalarının bulunduğu kaydedildi. Savunmadaki cinsel saldırı iddiası raporlarla örtüşmedi Aref Elhussein'in savunmasında, maktulle Telegram üzerinden tanıştığını, 100 Dolar karşılığı cinsel ilişki için eve gittiğini, olay sırasında zorla cinsel saldırıya uğradığını öne sürdüğü aktarıldı. Ancak Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği kararı doğrultusunda yapılan iç beden muayenesinde, cinsel saldırı iddiasını doğrulayacak herhangi bir bulguya rastlanmadığı, anal muayenede travmatik iz tespit edilmediği belirtildi. İddianamede, şüphelinin bu yöndeki beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı ifade edildi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Kimlik Tespit Büro Amirliği tarafından hazırlanan raporda, olay yerinde tespit edilen ayak izinin şüphelinin sağ ayağıyla uyumlu olduğuna işaret edildi. "Canavarca hisle" işlendiği değerlendirmesi Tüm soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde, iddianamede şüphelinin maktulü yağma amacıyla darp etmeye başladığı, saldırının oda içerisinde kırılan cam parçalarıyla da maktulü baş ve boyun başta olmak üzere vücudunun muhtelif yerlerinden çok sayıda kesici alet darbesiyle gerçekleştirildiği, yaraların sayısı ve niteliği dikkate alındığında eylemin "canavarca hisle" işlendiği kanaatine varıldığı kaydedildi. Ayrıca, sanığın; maktulün ölmesinin ardından da üzerinde bulunan ziynet eşyalarını ve cep telefonunu alarak olay yerinden ayrılması nedeniyle konutta silahla yağma suçlarını işlediği kaydedildi. Cumhuriyet savcısı, sanık Aref Elhussein'in "canavarca hisle kasten öldürme" ve "konutta silahla yağma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti. İddianamede ayrıca, sanığın gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürenin cezadan mahsup edilmesi, bazı delillerin dosyada saklanması, bazı eşyaların ise sahiplerine iade edilmesi istendi.Hazırlanan iddianame, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilecek.

Akran zorbalığı faciası: 12 yaşındaki öğrenci mermer zemine çarptı Haber

Akran zorbalığı faciası: 12 yaşındaki öğrenci mermer zemine çarptı

Antalya'nın Kepez ilçesindeki bir ortaokulda 7. sınıf öğrencisi akran zorbalığı sonucu yere düşerek boynunu mermere çarpıp yaralandı. Polise şikayetçi olan anne, oğlunun yaşadığı olayın kendisine okul yönetimi tarafından geç haber verildiğini ileri sürerek, "Benim oğluma bir zarar geliyorsa önce bana haber verilmeli. Okul idaresinin sorumsuzluğu ve ihmalkarlığı yüzünden benim oğlum bir ders boyunca okulda tutuluyor. Bu mağduriyetin duyulmasını istiyorum" dedi. Olay, geçtiğimiz gün öğle saatlerinde Kepez ilçesi Yükseliş Mahallesi'nde bulunan bir ortaokulda meydana geldi. İddiaya göre, 7. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Y. E. K, teneffüs sonrası sınıfa girmek üzereyken farklı bir sınıfta öğrenim gören kız öğrenci tarafından itilerek yere düştü. Y. E. K, boyun bölgesini mermer zemine çarparak yaralandı. Anne ve oğlu, yaşanan olayın ardından darp raporu aldı ve polis merkezine giderek karşı taraftan şikâyetçi oldu. Güvenlik kameralarının incelendiğini aktaran Filiz, görüntülerin oğlunun anlattıklarını doğruladığını ifade etti. Anne Çiğdem Filiz, oğlunun yaralandığını okul yönetiminden eve gönderildiğinde öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Filiz, olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Son teneffüste oğlum bir kız öğrenci tarafından okulda önce saçı çekilmiş sonra tokat atarak sataşmış. Oğlum oturduğu yerde hiçbir lafı, sözü, sataşması olmadığı, suçu olmadığı halde mağdur kalıyor. Ve sonrasında öğrenci okula giriş esnasında ittirilerek oğlumun düşmesine ve mermerin köşesine boynu gelerek yara almasına ve bir kırık oluşmasına neden olunuyor. Ve bu konu hakkında okul idaresinin sorumsuzluğundan mağduruz. Kesinlikle ihmal olduğunu düşünüyorum. Benim oğluma bir zarar geliyorsa önce bana haber verilmeli. Okul idaresinin sorumsuzluğu ve ihmalkarlığı yüzünden benim oğlum bir ders boyunca okulda tutuluyor. Okul dağıldıktan sonrasında benim oğlum ağlayarak o acıyı çekerken eve gönderildikten sonra aranıyorum" dedi. Anne Filiz, oğlunun daha önce de okulda akran zorbalığına maruz kaldığını ve bu durumun yargıya taşındığını ileri sürerek, "Daha önce de darp raporlarımız ve delillerimizle şikâyetçi olduk ancak herhangi bir sonuç alamadık" diye konuştu. Filiz, benzer olayların tekrar yaşanmaması için okul idaresi ve eğitimcilerin akran zorbalığı konusunda daha etkin önlem ve eğitim alması gerektiğini belirtti.

Alanya’da kan donduran olay: Yeğenini vurdu, ofiste de dehşet saçtı! Haber

Alanya’da kan donduran olay: Yeğenini vurdu, ofiste de dehşet saçtı!

Antalya'nın Alanya ilçesinde evde yeğenini vurduktan sonra emlak ofisine giden şüpheli, ofisteki yeğeni Deniz Ş.'ye ateş açtıktan sonra kapıda oturan eniştesini bacağından vurdu. Olay yerinden uzaklaşan şüpheli, cami avlusunda hayatına son vermek istedi. Olayda 3 kişi yaralanırken, emlak ofisinde vurulan yeğen Deniz Ş. hastanede hayatını kaybetti. Olay, saat 10.30 sıralarında Alanya ilçesi Saray Mahallesi Yunus Emre Caddesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgilere İlhan S. (58) isimli şahıs henüz belirlenemeyen nedenle M.Ş. (36) isimli yeğeninin oturduğu eve gitti. Evde yeğenini tabancayla vurduktan sonra Yunus Emre Caddesi'nde bulunan yine yeğenine ait emlak ofisine gitti. Yanında getirdiği tabancayla ofisin içinde bulunan yeğeni Deniz Ş.'ye (39) ateş eden İlhan S. olay yerinden ayrılırken, kapıda duran eniştesi Ş.Ş.'yi (65) ise bacağından vurdu. 20 metre ilerde Çelikler Süleymaniye Cami avlusuna giden İlhan S. banka oturduktan sonra aynı silahla hayatına son vermek istedi. Göğsünden ağır yaralanan şüpheli hastaneye kaldırıldı. Ayrıca evde ve ofiste vurulan kişiler çevre hastanelere kaldırılırken, yaralıların durumlarının ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Öte yandan emlak ofisinin içinde vurulan Deniz Ş. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve ambulans ekipleri sevk edildi. Olay yeri inceleme ekipleri cami ve emlak ofisine güvenlik şeridi ile çevirirken, geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Olay öncesi İlhan S.'nin sosyal medya hesabından yaptığı, "İhanet, ahlaksızlık, hırsızlık ve namussuzlukları için, Narkoman sapık yaşamları için, yanlarında çalışan gencecik insanları kokaine alıştırıp kullandıkları için, aşağılık kişiliklerini gizleyerek hak yiyerek şeytani roller yaptıkları için, şeytani algılar yaptıkları için, hayatta hiçbir insanı ve manevi değere sahip olmadıkları için, insanlığa, akrabalığa, iyiliğe, yardım etmeye, güvenmeye olan inancımızı yok ettikleri için çoktan bedel ödemeleri gerekiyordu. Rabbim affetsin artık dayanmak mümkün olmadı. Kötülük ve kalleşlik yeryüzünden silinmeli ve ihanet asla cezasız kalmamalı. Tüm sevdiklerim dostlarım hakkınızı helal edin. Cezaevi ölüm olurdu" paylaşım dikkat çekti.

 Müge Anlı canlı yayında duyurdu: Sami Kırkuşu olayında şok karar Haber

 Müge Anlı canlı yayında duyurdu: Sami Kırkuşu olayında şok karar

Antalya Muratpaşa’da 30 metrelik falezlerin alt kısmında yürüyüş yapan vatandaşlar, kayalık alanda hareketsiz bir kişiyi fark ederek durumu polise bildirdi. Olay yerine sevk edilen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri, dik yamaçta güçlükle yapılan çalışmaların ardından 44 yaşındaki dört çocuk babası Sami Kırkuşu’nun cansız bedenine ulaştı. Ölüm “şüpheli” olarak kayıtlara geçti. Soruşturma kapsamında, Kırkuşu’nun yıllar önce ilişki yaşadığı ve yeniden görüşmeye başladığı şüpheli sevgilisi Sibel Yılmaz ile yakınları gözaltına alındı. Müge Anlı’nın canlı yayınına bağlanan taksi şoförü, olay gecesi Yılmaz’ın panik halinde taksisine bindiğini ve “Sevgilim falezlerden atladı” dediğini anlattı. Olayla ilgili yapılan incelemelerde Yılmaz’ın ifadelerindeki çelişkiler dikkat çekerken, operasyon sabahın erken saatlerinde gerçekleştirildi. Polis, Sibel Yılmaz, kızı Seyhan, kız kardeşi ve eniştesini gözaltına aldı. Müge Anlı yayını sırasında Yılmaz’ın son evlendiği eşinin de ani bir kalp krizinden ölmüş olduğu, ancak bunun da şüpheli bulunduğu bilgisi aktarıldı. Bugün mahkemeden çıkan karara göre, Sibel Yılmaz’a adli kontrol uygulanırken, diğer şüpheliler serbest bırakıldı. Müge Anlı, yayınında mahkeme kararını canlı olarak aktararak, olayın soruşturma sürecindeki son durumu izleyicilerle paylaştı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor ve Kırkuşu’nun ölümüyle ilgili tüm detaylar titizlikle incelenmeye devam ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.