#Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

İLKHABER-Gazetesi - Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 8 yılda 132 organ nakli yapıldı Haber

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 8 yılda 132 organ nakli yapıldı

Hastane bünyesinde 2015'te faaliyete başlayan Organ Nakli Merkezi, karaciğer ve böbrek nakli bekleyen hastalara umut oldu. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerden ve canlı vericilerden başarılı nakiller gerçekleştiren organ nakli ekibi, operasyonlarda son teknolojik imkanları kullanıyor. Merkezde kurulduğu günden buyana 39 karaciğer ve 93 böbrek nakli yapan ekip, hastaların bir an önce sağlığına kavuşması için büyük çaba sarf ediyor. - "Hastalara şifa olmaya devam ediyoruz" Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner, AA muhabirine, karaciğer ve böbrek nakillerinde salgın döneminde düşüş olduğunu belirterek, bağışların önemine işaret etti. Bazı hastaların uyumlu donörünün olmadığını ifade eden Aslaner, "Hastalara şifa olmaya devam ediyoruz. Bağışın ne zaman çıkacağı belli olmuyor onun için organ nakli ekibi olarak nakil yapmak için 24 saat hazırız." dedi. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniğinden Prof. Dr. Nilgün Kavrut Öztürk ise hastanın beyin ölümünün tespitinden nakillerin öncesi ve sonrası ile yoğun bakım sürecinin takiplerini yaptıklarını anlattı. Doç. Dr. Kemal Eyvaz da nakilleri laparoskopi veya açık cerrahiyle yaptıklarını belirterek, her hastanın ameliyattan sonra takibinin önemli olduğunu vurguladı. - Son 10 günde 3 böbrek nakli yapıldı Merkezde son 10 günde 3 hastaya böbrek nakli gerçekleştirildi. Beyin ölümü gerçekleşen hastanın bağışlanan organları 9 yıllık böbrek hastası 63 yaşındaki Celalettin Boyraz ile 21 yıldır kronik böbrek yetmezliği çeken Mustafa Turan'a nakledildi. Diyarbakır'dan gelen ve 4 yıldır diyalize giren 50 yaşındaki Mahmut Pamukçu da 30 yıllık hayat arkadaşı Emine Pamukçu'dan yapılan nakille hayata tutundu. Hastanede tedavisi süren Mahmut Pamukçu, 7 çocuğunun donör olmak için gönüllü olduğunu ancak buna gönlünün razı olmadığını söyledi. Rahatsızlıkları ilerleyince eşinin tetkik yaptırdığını anlatan Pamukçu, "10 aydır diyalize giriyorum. Eşim böbreğini verdi. Evden diyalize gidip gelmek 7 saat sürüyordu. Sıkıntılı bir süreçti. Eşim önce hayatını sonra böbreğini verdi. Yaşadığım çileyi görünce üzülüyordu." diye konuştu.

Antalya'da 65 yaş üstü hastaların sıra beklememesi için acil serviste geriatri polikliniği açıldı Haber

Antalya'da 65 yaş üstü hastaların sıra beklememesi için acil serviste geriatri polikliniği açıldı

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM/TAHSİN KÜÇÜKKARACA- Antalya'da hayata geçirilen "Güvenli ve Yaşlı Dostu Acil Servis" projesi kapsamında 65 yaş üstü hastalar acil serviste sıra beklemeden ayrı bir alanda tedavi imkanına kavuştu.Yaşlıların acil servislerdeki tedavilerine yönelik Avrupa Birliği'nce (AB) kabul edilen Safe and Friendly Emergency Medicine for Elderly (SAFE-ME) (Güvenli ve Yaşlı Dostu Acil Servis) Projesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde (AEAH) uygulamaya konuldu.Uygulama sayesinde hastaneye gelen 65 yaş üstü hastalar, acil serviste sıra beklemeden geriatri bölümünde görevli sağlık çalışanları tarafından şifa bulacak.AEAH Acil Tıp Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Keşaplı, AA muhabirine, projeyle ilgili 3 yıl önce yaptıkları başvurunun kabul edildiğini söyledi.- Türkiye'de ilk defa uygulanan bir modelGüvenli ve Yaşlı Dostu Acil Servis Projesi'nin koordinatörü olduğunu ifade eden Keşaplı, "Bu yeni bir model, Türkiye'de olmayan, ilk defa gerçekleştirilen bir model. 65 yaş üstü bireyler ayrı bir fiziki alana alınarak bu konuda eğitim almış personel tarafından tedavileri yapılacak. Böylelikle hem acil servisimizin yoğunluğunu almış hem de acil servisimizde zaman zaman oluşan kaotik durumundan 65 yaş üstü hastalarımızı ayırmış olacağız." dedi.Bu uygulamayı ilk kez Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayata geçirdiklerini anlatan Keşaplı, 65 yaş üstü hastalar için 16 yatağın ayrıldığını kaydetti.Hastaneye başvuran 65 yaş üstü vatandaşların direkt ayrı bir fiziki alana alınacağını ve sadece bu alanda eğitim gören personelin bu hastalarla ilgileneceğini aktaran Keşaplı, şöyle devam etti:"65 yaş üstü hastalarımıza kısa süreli takip gerekiyorsa 4 saatlik 3 yataklı ilave bir alanımız var, onun dışında tamamen onların fizyolojik ve psikolojik özellik ve ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş ayrı bir alan oluşturduk. Yaşlılar hastanemize geldiği zaman yönlendirme tabelalarıyla sıra beklemeden, kuyruğa girmeden, ilave bir şey yapmadan, bir nevi öncelikli hizmet almış olacak. Bu aslında bir nevi bizi yetiştiren insanlarımıza vefa borcumuz ve Türkiye'de bir örneği yok. Yaşlılarımızın ihtiyaçları, fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları farklı. Çok fazla ilaç kullanıyorlar. Amacımız, bu hastaların acil servislerimizin yoğunluğu içerisinde birtakım işlemlerinin gözden kaçmasının önüne geçmek."Keşaplı, İl Sağlık Müdürlüğü ve hastanenin başhekimliğinin de destekleriyle acil serviste hizmet vermeye başladıklarını ifade etti.- "Yaşlılar için büyük ihtiyaç"77 yaşındaki hasta Ayla Caner de hastanede hizmete sunulan uygulamayı çok beğendiğini dile getirdi.Geriatri polikliniğinin açılmasının çok iyi olduğunu belirten Caner, şöyle konuştu:"Bu büyük bir eksikti, bunun Türkiye genelinde yayılmasını arzu ediyoruz. Geriatri polikliniği olması biz yaşlılar için büyük ihtiyaç. Bizim için o kalabalığın ve curcunanın içinden bölümün ayrılması çok isabetli olmuş çünkü yaşlılığın verdiği bir zorluk oluyor. Bir de derdini anlatamayacak arkadaşlarımız oluyor, onun için de hem hoş karşılanması ve hem de bilinçli personel tarafından karşılanması açısından isabetli olduğunu düşünüyorum. Büyük bir avantaj Türkiye ve Antalya için, arzumuz Türkiye'ye yayılması."

Enkazdan çıkarılan hamile kadın ameliyatla dünyaya getirdiği bebeğiyle buluştu Haber

Enkazdan çıkarılan hamile kadın ameliyatla dünyaya getirdiği bebeğiyle buluştu

ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Hatay'da depremde evlerinin çökmesi sonucu altında kaldığı enkazdan güçlükle çıkarılan ve riskli gebeliği bulunan kadın, Antalya'da yapılan başarılı operasyonla bebeğine kavuştu.Antakya'da dört katlı binanın birinci katında yaşayan Nurcan ve Hakan Bekmez çifti, 2 yaşındaki oğulları Cihangir'le depreme yakalandı. Kısa sürede evleri yıkılınca enkazın altında kalan ve 36 haftalık hamile olan Nurcan Bekmez, eşinin mücadelesiyle 2 yaşındaki çocuğuyla birlikte enkazdan çıkarıldı.Omzu çıkan ve yaralanan 37 yaşındaki kadın, Hatay'da dört gün kaldıktan sonra hastaneler de yıkılınca riskli gebeliği olduğu için kendi imkanlarıyla Antalya'ya geldi.Başvurdukları merkezde riskli görüldüğü için ameliyatı yapılmayan kadın, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik) Kliniğine sevk edildi.Tetkiklerde plasentanın rahim duvarına yapışması ve rahim ağzını kapatması nedeniyle anne ve bebeğin doğum sırasında hayati tehlikesi bulunduğu tespit edildi.Deprem travması bulunan ve akciğerlerinde enfeksiyon oluşan kadın, Perinatoloji Kliniğinde görevli Opr. Dr. Hasan Berkan Sayal başkanlığındaki ekip tarafından ameliyat edildi.Sağlıklı dünyaya gelen erkek bebek ile annesi, erişkin ve yenidoğan yoğun bakım servislerine alındı. Servise alınan anne, baba ve 2 yaşındaki oğullarının yoğun bakımdaki bebekle ilk kez buluşmalarını Anadolu Ajansı (AA) ekibi görüntüledi.- "Omzuma, karnıma enkaz düşmüştü"Duygulu anlar yaşayan Nurcan Bekmez, AA muhabirine, üzerlerine göçen duvarların altından zor şartlarda çıktıklarını söyledi.Evlerinin bir anda çöktüğünü anlatan Bekmez, şöyle devam etti:"Enkazın altında umudumu kaybettiğim oldu ama 2 yaşındaki oğlum beni hayatta tuttu. Çıkabileceğimizi düşünmedim, omzuma, karnıma enkaz düşmüştü. Omzum çıktı. Elektrik kesildi, sular patladı. Çocuğuma da darbe geldi. Oradan çıkmak mucizeydi, enkazdan nasıl çıktık hala anlamadım. Eşimin mücadelesiyle kurtulduk. Çıktıktan sonra depremler oldu. Binaların arasında koştuk durduk. Sürekli bir yerler yıkılıyordu, çok üşüdük."Antalya'ya geldiklerinde hiçbir şeylerinin olmadığını ifade eden Bekmez, bebeğin ve kendilerinin giysiden ilaçlara, mamaya kadar tüm ihtiyaçlarının karşılandığını dile getirdi.Ameliyattan sonra bebeğiyle farklı yoğun bakımlarda kaldıklarını aktaran Bekmez, şöyle konuştu:"Enkazdan çıkıp mucizeyi yaşadık. Bebeğimi ilk kez kucağıma aldım, farklı bir his. Çok heyecanlıyım ama mutluyum. Sizin mi değil mi inanamıyorsunuz. Diğer oğlum da tuhaf hissetti. Kavuşmamız duygulu oldu, bırakasım gelmedi. Güzel bir duygu. Doğumdan sonra görmemiştim ama iyi olduğunu bilmek huzur vericiydi. Allah'ım herkesin evladını korusun. Deprem bölgesinde anneler var, çocukları için yaşasınlar."- "Bu tür vakalara müdahale edilmezse ölüme gidebiliyor"Operasyonu gerçekleştiren Opr. Dr. Sayal da plasentanın rahim duvarına yapışık olmasından dolayı anne ve bebeğin hayati riskinin bulunduğunu vurguladı.Zor bir vaka olduğunu belirten Sayal, "Bu tür vakalara müdahale edilmezse ölüme gidebiliyor. Şiddetli kanamalara neden olabiliyor. Anne enkazdan çıkarılmış, büyük travması, akciğerinde enfeksiyon vardı. Riskli gebeliği bulunuyordu. Bu şartlarda durumu iyice riskliydi. Süreç zorluydu ama şu an anne de bebek de iyiler. Bu operasyonlar sadece belirli merkezlerde yapılabiliyor. Yoğun bakımda akciğeriyle ilgili de tedavi aldı. 36 haftalıkken bebeği aldık." ifadelerini kullandı.Doç. Dr. And Yavuz ise merkeze başvuran her 10 hastadan ikisinin depremzede olduğuna işaret ederek, hastaları sağlıklı şekilde taburcu etmekten mutluluk duyduklarını kaydetti.

Antalya'da 410 gram doğan Asya bebek inadına "yaşam" dedi Haber

Antalya'da 410 gram doğan Asya bebek inadına "yaşam" dedi

ANTALYA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN - Antalya'da 23 haftalıkken 410 gram ağırlığında hayata gözlerini açtıktan sonra hastanede 120 günlük yaşam mücadelesini kazanan Selbi Asya bebek, 1,5 yaşına ulaştı. Manavgat ilçesinde yaşayan İbrahim (27) ve Canan Bulut (26) çifti, gittikleri doktor kontrolünde bir bebeklerinin dünyaya geleceğini öğrenince büyük sevinç yaşadı.Bulut çiftinin mutluluğu, bebeklerinin 23 haftalıkken 410 gram ağırlığında, 27 santimetre boyunda dünyaya gelmesiyle endişeli bir bekleyişe dönüştü.Hayatta kalma ihtimali düşük görülen ve Selbi Asya adı verilen bebek, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedaviye alındı.Uzm. Dr. İsmail Çetiner'in koordinesinde tedavisi yapılan, organ gelişimleri takip edilen Selbi Asya bebek, 120 gün sonra ağırlığı 1 kilo 800 grama boyu da 45 santimetreye ulaşınca, taburcu edildi.Asya bebeği sağlıklı bir şekilde kucaklarına alan Bulut çifti, yaşamak için direnen bebekleriyle evlerine dönmenin mutluğunu yaşadı.Evde de özenle bakılan Asya bebeğin 1,5 yaşında ağırlığı 6 kilo 700 grama, boyu da 72 santimetreye ulaştı.Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi'ni Asya bebek ile ziyaret eden Bulut çifti, doktorlara teşekkür etti.- "Kızım bir avuç büyüklüğündeydi"Baba İbrahim Bulut, AA muhabirine, kızının 4 ay süren yaşam mücadelesinin kendileri için de çok zor geçtiğini söyledi.Doktorlara minnettar olduklarını ifade eden Bulut, "Kızım bir avuç büyüklüğündeydi. 'Yaşayacak mı?' diye hep endişe içerisindeyken Allah bize kızımızı bağışladı. Bu süreçte anne ve babanın da moralli olması çok önemli. Doktorlarımız o anlamda da bize hep destek verdi." dedi.Anne Canan Bulut da zorlu bir sürecin ardından kızını kucağına almanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.Kızını uzun süre kuvözde izlemek zorunda kaldığını anlatan Bulut, "Hepsini atlattık. Manavgat'tan haftada bir kent merkezindeki hastaneye gelerek dondurulmuş anne sütü bıraktık. Artık çok mutluyuz. Kızımız da çok sağlıklı." ifadelerini kullandı.- "400 gramlık bir bebeğe göre hiçbir nörolojik sorunu yok"Uzm. Dr. İsmail Çetiner, Selbi Asya bebeğin, annesinin yüksek tansiyonuna bağlı olarak erken doğduğunu söyledi.Türkiye'de bebeklerin yüzde 10'unun prematüre doğduğu bilgisini veren Çetiner, "Bu bebeklerin çoğunluğu sağlığına kavuşuyor. Asya bebek de kuvözde görülmeyecek kadar küçüktü. Kuvözde anne rahmini taklit ederek teknolojinin desteğiyle akciğer ve beynini koruyarak bugünlere geldik. 400 gramlık bir bebeğe göre hiçbir nörolojik sorunu yok. Anne sütü de bu dönemde çok önemli. Ailenin stres yönetimini de iyi yaptık, sütü azaltan kaygıları yok etmeye çalışarak, bebeğimizi sağlıklı bir şekilde taburcu etmiştik." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.