İstanbul'da kaybolan Ece Gürel'i arama çalışmalarının 4 günlük süreci
Kağıthane Gültepe Mahallesi'ndeki evinden 2 Mart Pazar günü gezmek için Belgrad Ormanı'na gideceğini söyleyerek çıkan Gürel'den bir süre sonra haber alamayan yakınları, polis ekiplerine kayıp ihbarında bulundu.
İhbar üzerine bölgeye gelen polis, AFAD, UMKE, AKUT, PAK ve bazı ilçe belediyeleri ile gönüllü arama kurtarma ekipleri geniş çaplı arama kurtarma çalışması başlatırken, çalışmalara Belçika Malinoisi cinsi iz takip alan arama köpeği "Üzüm" de eşlik etti.
Çalışmalar kapsamında polis ve İstanbul İtfaiyesi Sualtı Arama Kurtarma (İSAK) dalgıçları, Belgrad Ormanı'ndaki göletlerde dalış yaparak arama çalışması yürüttü.
Çalışmaların ikinci gününde Gürel'in eşyaları bulundu
Çalışmaların 2. gününde ekiplerin kızılötesi dron ile arama çalışmalarını sürdürdüğü sırada ormanın iç kısımlarında bazı eşyalar tespit edildi.Bölgeye sevk edilen olay yeri inceleme ekipleri, cep telefonu, mont ve çantanın da aralarında olduğu bazı kişisel eşyaları buldu.
Gürel'e ait olduğu belirlenen eşyalar, incelenmek üzere emniyete götürüldü.
Arama çalışmalarının daha geniş alanda yapılması için farklı noktalara da ekipler yönlendirildi.
Gürel'in son anları güvenlik kameralarına yansıdı
Aynı günün akşam saatlerinde önce Gürel'in evinden çıktığı anların yer aldığı güvenlik kamerası görüntülerine ulaşıldı.
Ardından Gürel'in ormana gitmek için Hacıosman durağından İETT otobüsüne bindiği, ormanın girişinde indiği ve bir süre yürüdüğü anların bulunduğu görüntüler ortaya çıktı.
Çalışmaların 3. gününde Gürel'e ait cep telefonu ve bazı kişisel eşyalarının bulunduğu alana 14 kilometre uzaklıkta bu kez bir hırka bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Asayiş, Deniz Liman, Özel Harekat, Çevik Kuvvet ve Sarıyer İlçe Emniyet birimlerinden oluşan toplam 172 personel ve 2 kadavra köpeğinin yanı sıra AFAD, jandarma, ilgili devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının koordineli şekilde katılım sağladığı çalışmalarda toplam 291 personel ve 8 kadavra-iz takip köpeği yer aldı.
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne bağlı Polis Arama Kurtarma ekipleri, Belgrad Ormanı'ndaki arama çalışmalarını genişletti.
Daha önce aranmamış noktalara da giren ekiplerin çalışmasına ANDA ve SAR arama kurtarma ekipleri de eşlik etti.
Çalışmalar 4. gününde sonuç verdi
Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının 4. gününde sevinçli haber geldi.
Ormanlık alanda arama faaliyetleri yürüten 4 kişilik çevik kuvvet ve 12 kişilik sivil toplum kuruluşu ekipleri, Gürel'i saat 01.15'te uyur halde buldu.
Bir süre sonra uyandırılan Gürel'in bilincinin açık olduğu öğrenildi. Eşi Sezer Gürel'le telefonda görüştürülen kadın, daha sonra ambulansa alındı.
Hafif yaralı olduğu tespit edilen Gürel'e, sağlık ekiplerince tedbir amaçlı müdahale edildi.
Müjdeli haberi alan Sezer Gürel, sevinçten gözyaşlarına boğulurken, sağlık ve arama kurtarma ekipleri, Gürel'i teselli etmeye çalıştı. Sezer Gürel, eşini bulan ekiplere teşekkür etti.
Polis ekipleri, ormanlık alana çıkan yolları kapatarak geniş güvenlik önlemleri aldı. Ormanlık alana UMKE ve polis ekiplerinin yanı sıra sağlık ekipleri de sevk edildi.
Maslak Acıbadem Hastanesi'ne kaldırılan ve uzun süre soğukta kaldığı için hipotermi geçirdiği belirlenen Gürel'in, buna ilişkin tedavisinin iyiye gittiği belirtildi.
Tedavisi sırasında bir süre kalbi duran Gürel'in, doktorların müdahalesiyle yeniden hayata döndürüldüğü öğrenildi.
Entübe edilen Gürel'in tedavisinin yoğun bakımda devam ettiği belirtildi.
Ece Gürel'i bulan ekibin lideri yaşananları anlattı
Gürel'i bulan ekibin lideri Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) Acil Müdahale Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karadayı Karadayı, yaptığı açıklamada, AFAD'ın bir dijital programı olduğunu ve oradan kendilerine ihbarın düştüğünü belirtti. Bunun üzerine ekiplerini çıkarttıklarını belirten Karadayı, AFAD'ın yaptığı görevlendirme sonucu belirlenen bölgede çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyledi.
Karadayı, çalışma yaptıkları alanların gündüz ve gece değiştiğini, bölgede her ekibin sayısına göre farklı alanları kapsayan sektörlerin belirlendiğini ve bu alanların farklı bir gözün de görmesi için sürekli değiştirildiğini aktararak, "Dün akşam bize 5, 6, 7, 8 ve 9. sektör verilmişti. Kalabalık bir ekip gelmiştik. Biz zaten 9. sektörde, en son verilen sektörde bulduk. Eğimli bir araziydi, bulunduğu yerde yere uzanmış vaziyetteydi. Herhangi bir tepkisi yoktu ilk gördüğümüzde. Termal battaniyeye sarıp, üzerine montlarımızı atıp vücut ısısını yükselttik daha sonra kendisine geldi. Bizi duymaya ve sorularımıza cevap vermeye başladı." ifadelerini kullandı.
Bulunduğu yerin yola uzak bir mesafede olması sebebiyle Gürel'i yaklaşık 600-700 metre, eğimli bir arazide ambulansa kadar taşıdıklarını anlatan Karadayı, şunları kaydetti:
"Vücut ısısı düşüktü, nabız vardı ama yavaştı, normal bir nabız değildi. Biz bunu zaten hipotermi olarak değerlendiriyoruz. Ama vücut ısısını artırdığımızda biraz kendine geldi, bizi izledi, konuşmalarımıza tepki verdi. Biz ilk duyduğumuzda sesi sadece bir inilti şeklindeydi. İlk önce bir ses duyduk ve o sese doğru gittik. Bulunduğumuz yerin hemen yan tarafından çalılık vardı, çalılığın arka tarafındaydı. Bir inilti duyduk ve oraya doğru yaklaştık, orada olduğunu gördük. Herhangi bir tepki yoktu. Battaniye sererek vücut ısısını yükselttik. O şekilde biraz canlandı ama ayaklarını, kollarını kaldıramıyordu. Bize hiçbir şey söylemedi, canı acıyan insanın çıkardığı sesleri çıkardı. Bizimle herhangi bir irtibat kurmadı."
Karadayı, Gürel'in bulunmasının ardından eşi Sezer Gürel'in kendisine "Acaba hayatını kaybetti de bizden mi saklıyorsunuz?" diye sorduğunu, kendisinin "Hayır, hayatını kaybetmedi." diye cevap verdiğini, ardından telefonla görüntülü arama yaparak Gürel çiftini konuşturmak istediğini, ancak Ece Gürel'in sadece bir tebessümle baktığını ve ufak bir ses çıkardığını anlattı.
Ece Gürel'i yaklaşık 20-30 dakika ambulansa taşıdıklarını söyleyen Karadayı, "Her zaman bir umut vardır. Kış mevsimi olması, gece havanın -1'e kadar düşmüş olması nedeniyle zamanımızın kalmadığını biliyorduk. O yüzden bir an evvel bulmamız lazım. Gerçekten 4. günde bir kişinin bu şartlarda sağ olarak bulunmasının mucize olduğunu biliyoruz. Bu mucizeyi bizim yakalamış olmamız bizi çok mutlu etti, bütün ekip sevince kapıldı." diye konuştu.
