#aşı

İLKHABER-Gazetesi - aşı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, aşı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Grip sezonu erken başladı: Uzmanlardan kritik uyarılar! “Aşı için doğru zaman tam şimdi” Haber

Grip sezonu erken başladı: Uzmanlardan kritik uyarılar! “Aşı için doğru zaman tam şimdi”

Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk ile Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seçil Günher Arıca, grip ve soğuk algınlığının sıkça karıştırıldığını belirterek hastalığın önemine ilişkin kapsamlı açıklamalarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü verileri, her yıl 3-5 milyon ağır vaka yaşandığını, 290 bin ile 650 bin arasında kişinin ise grip kaynaklı solunum yolu hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, özellikle 65 yaş üstü bireyler, kronik kalp-akciğer hastaları, diyabetliler, bağışıklığı baskılanmış kişiler, küçük çocuklar ve gebelerde riskin çok daha yüksek olduğuna dikkat çekti. “Grip nezle değildir” uyarısı Prof. Dr. Öztürk, grip belirtilerinin basit bir soğuk algınlığıyla karıştırılmaması gerektiğini belirterek, yüksek ateş, kas ve baş ağrısı, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve yoğun halsizliğin gripte daha belirgin olduğuna dikkat çekti. Grip sonrası ilk yedi gün içinde kalp krizi riskinin altı kata kadar artabildiğini gösteren bilimsel çalışmalara değinildi. Diyabetik hastalarda hastaneye yatış ve ölüm riskinin 5 kat daha yüksek olabileceği belirtildi. Aşı çağrısı: “Toplumsal bir sorumluluk” Aşılanmanın hayati öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk, Türkiye'de grip aşısı oranlarının hâlâ düşük olduğuna dikkat çekerek, “Toplumdaki aşılama oranı ne kadar artarsa ağır hastalıkların ve hastane yükünün azalması da o kadar mümkün olur” dedi. “Sezon erken başladı, bulaşma hızlandı” Prof. Dr. Seçil Günher Arıca, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) 2025 yılı 45. hafta güncellemesine işaret ederek influenza aktivitesinin bu yıl hem Avrupa’da hem Asya’nın bazı bölgelerinde daha erken yükseldiğini belirtti. Okulların tam kapasite açılması ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artmasıyla bulaş zincirinin güçlendiği kaydedildi. Yeni trivalan aşı devrede Bu sezon kullanılmaya başlanan trivalan aşının, Dünya Sağlık Örgütü önerilerine göre geliştirildiğini belirten Prof. Dr. Arıca, aşının baskın virüs suşlarına odaklandığını ve bağışıklık yanıtını daha hedefli hale getirdiğini ifade etti. Ekonomik kayıplar milyonları buluyor Prof. Dr. Öztürk, grip hastalığının yalnızca sağlık açısından değil, ekonomik açıdan da ciddi bir yük oluşturduğunu belirtti. Ortalama bir vakanın 5-7 gün iş kaybına yol açtığını söyleyen Öztürk, yaygın aşılama sayesinde milyonlarca liralık doğrudan ve dolaylı maliyetin önlenebildiğini aktardı. Sağlık çalışanları ve çocuklar öncelikli risk grubunda Sağlık kuruluşlarında hem hasta hem çalışan güvenliğinin korunması için sağlık profesyonellerinin her yıl grip aşısı olması gerektiği vurgulandı. Çocukların enfeksiyonu kolay taşıdığı, bu nedenle aşılamanın toplumsal bağışıklığa katkı sağladığı belirtildi. Aşı olmayan çocukların beşte birinin, yetişkinlerin ise onda birinin grip nedeniyle hastaneye yatabildiği; hastaneye yatan çocukların yüzde 75’inin ise hiçbir kronik hastalığı olmadığı ifade edildi. Gebelikte yapılan aşıların, bebekleri doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca koruyabildiği bilgisi paylaşıldı. “Aşı için doğru zaman tam şimdi” Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk, risk grubundaki bireyler, sağlık çalışanları ve sık seyahat edenler için en uygun aşılama döneminin içinde bulunulduğunu belirtti. Türkiye’de gribin ocak-şubat aylarında pik yaptığı hatırlatılarak, ekim-kasım döneminde yapılan aşıların şubat-marta kadar etkili koruma sağladığı ifade edildi. Öztürk, “Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘her hastane ziyareti bir aşılama fırsatıdır’ yaklaşımı önemlidir. Grip virüsü her yıl değiştiği için aşının da her yıl yenilenmesi gerekir” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan şap hastalığı açıklaması: “Aşılamalar tamamlandıkça hayvan pazarları açılacak” Haber

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan şap hastalığı açıklaması: “Aşılamalar tamamlandıkça hayvan pazarları açılacak”

Tarım ve Orman Bakanlığı, son günlerde sosyal medyada ve bazı basın yayın organlarında şap hastalığıyla ilgili çıkan haber ve yorumlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kamuoyunu yanıltıcı içeriklerin gerçek dışı olduğu belirtilerek Türkiye'nin bu tür hastalıklarla mücadelede güçlü bir teknik altyapıya ve yeterli aşı üretim kapasitesine sahip olduğu vurgulandı. Bakanlık, Türkiye'de ilk kez görülen SAT1 serotipine karşı hızlı bir şekilde tedbir alındığını ve bu kapsamda tüm hayvan satış yerlerinin geçici olarak kapatıldığını hatırlattı. Yeni tip şap hastalığına karşı geliştirilen aşının üretimi Şap Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yürütülürken, bugüne kadar sahaya yaklaşık 6 milyon doz aşı sevk edildiği bildirildi. Aşı üretiminin 7/24 esasına göre sürdürüldüğü belirtilen açıklamada, 20 Temmuz 2025 tarihine kadar 2,6 milyon doz daha aşının üretileceği ve sahadaki ekiplerle buluşturulacağı ifade edildi. Bakanlık ayrıca ihtiyaç duyulan tüm bölgelere planlı şekilde aşı sevkiyatının sürdüğünü ve yeterli stokun bulunduğunu belirtti. Veteriner ordusu sahada görevde Türkiye genelinde 81 il ve 922 ilçede görev yapan yaklaşık 10 bin veteriner hekimin şap hastalığına karşı saha taramaları ve aşılama faaliyetlerini yürüttüğü belirtilerek, hastalığın yayılmasının önlenmesi ve hayvansal üretimin sürdürülebilirliği açısından bu çalışmaların hayati öneme sahip olduğu kaydedildi. Hayvan pazarları peyderpey açılacak Aşılaması tamamlanan bölgelerde kapatılan hayvan satış yerlerinin yeniden açılacağı ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Aşılaması yapılan bölgelerdeki kapalı olan hayvan satış yerleri, aşılamalar tamamlandıkça peyderpey tekrar açılacaktır. Bunun için aşılamaların belli bir orana gelmesi gerekmektedir.” "Yalan haberlere itibar etmeyin" uyarısı kBakanlık, sosyal medyada dolaşıma sokulan “bütün hayvan pazarlarının ilk kez kapatıldığı” yönündeki iddiaları yalanladı ve bu tür uygulamaların 2023 yılında da geçici olarak yapıldığını hatırlattı. Ayrıca ülke ekonomisine büyük zarar vereceği iddia edilen spekülatif verilerin bilimsel temelden yoksun olduğu vurgulandı. Tüketiciye uyarı: Ete erişimde sorun yok Tarım ve Orman Bakanlığı, şu anda tüketicilerin ete erişiminde herhangi bir sorun yaşanmadığını ve hayvan sağlığı hizmetlerinde de herhangi bir aksamanın söz konusu olmadığını belirtti.

Nennioğlu: Aşı reddine karşı sağlık çalışanlarının korunması için acil adımlar atılmalı Haber

Nennioğlu: Aşı reddine karşı sağlık çalışanlarının korunması için acil adımlar atılmalı

Memur-Sen Adana İl Temsilcisi Bekir Nennioğlu, aile sağlığı merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanlarının karşılaştığı aşı reddi sorununa dikkat çekerek bu durumun sağlık çalışanlarını hem mesleki hem de kişisel olarak zor duruma soktuğunu vurgulayarak, aşı reddine karşı sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak amacıyla acil düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti. Sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorlukların, özellikle hasta yakınlarının olumsuz tutumları ve sözlü şiddet nedeniyle arttığını ifade eden Nennioğlu, bu sorunun çözülmesi için Sağlık Bakanlığı ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'ne çağrıda bulundu. “Aşı reddine karşı sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlayacak önlemler alınmalı” Memur-Sen Adana İl Temsilcisi Bekir Nennioğlu aile sağlığı merkezlerinde çalışan aile hekimleri, hemşireler, ebeler ve aile sağlığı çalışanlarının sık sık hasta yakınlarından olumsuz davranışlarla karşılaştıklarını belirterek şunları söyledi: “Aile sağlığı merkezlerinde görev yapmakta olan aile hekimleri, aile sağlığı çalışanları, hemşireler ve ebeler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının karşılaştığı ciddi sorunların başında aşı reddi gelmektedir. Bu sorun, sağlık çalışanlarını hem mesleki hem de kişisel olarak oldukça zor durumda bırakmaktadır. Mevcut durumda aşı randevusu verilmiş olan hastaların yakınları aranmakta, ancak görüşmeler sırasında sağlık çalışanları sık sık olumsuz davranışlara maruz kalmaktadır. Hasta yakınları ya telefonları yanıtsız bırakmakta, görüşme sırasında telefonu sağlık çalışanının yüzüne kapatmakta ya da daha vahimi, sağlık personeline yönelik küfürlü, hakaret içerikli veya tehdit edici sözler kullanmaktadır. Bu durum, sağlık hizmetlerinin sunumunu ciddi anlamda aksatmakta, sağlık çalışanlarının motivasyonunu ve çalışma huzurunu olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle sözlü şiddet ve hakaret boyutuna varan tutumlar, sağlık çalışanları üzerinde psikolojik baskı ve moral bozukluğuna neden olmaktadır.” “Sağlık çalışanlarının korunması için yeni düzenlemeler talep ediyoruz” Toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla geniş çaplı bilgilendirme ve eğitim kampanyaları düzenlenmesi gerektiğine inandığını vurgulayan Nennioğlu, “Sağlık-Sen olarak, bu konuda gerekli duyarlılığın oluşturulması ve sağlık çalışanlarının korunması amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün acilen yeni düzenlemeler ve uygulamalar geliştirmesini talep etmekteyiz. Yapılacak düzenlemelerde, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı bu olumsuz tutumların engellenmesi için net ve caydırıcı hükümler yer almalıdır. Ayrıca toplumsal farkındalığın artırılması adına geniş çaplı bilgilendirme ve eğitim kampanyaları düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Sağlık çalışanlarımızın çalışma ortamlarının güvenliğini ve huzurunu sağlamak, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak adına Sağlık Bakanlığı ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün gerekli adımları atmasını bekliyor, sağlık çalışanlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Çukurova Üniversitesi’nde erişkin aşılamasının önemi ele alındı Haber

Çukurova Üniversitesi’nde erişkin aşılamasının önemi ele alındı

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı tarafından “Erişkin Aşılama ve Güncel Yaklaşımlar Toplantısı” düzenlendi. Akif Kansu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ve yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte, erişkin aşılamasının önemi, yeni nesil aşı teknolojileri ve uygulama pratikleri güncel bilgiler ışığında ele alındı. Toplantıda ayrıca pnömokok, HPV, RSV ve Zona gibi erişkinleri ilgilendiren özel aşılar, alanında uzman akademisyenler tarafından kapsamlı sunumlarla değerlendirildi. Bağışıklığı zayıf bireyler için aşı hayat kurtarıyor Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’n dan Prof. Dr. Aslıhan Candevir  yaptığı konuşmada Sağlıklı bir gelecek için erişkin aşılamasının mutlaka önemsenmesi gerektiğini belirterek, Bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde aşıların, enfeksiyonları önlemede ve genel sağlık durumunu iyileştirmede önemli rol oynadığı vurguladı. Prof. Dr. Taşova, aşıların etkinliğinin, hastanın tedavi süreci, bağışıklık sisteminin durumu ve aşı türüne göre değişebileceği ifade etti. Kanser tedavisi gören hastalar için özellikle grip, zatürre ve hepatit gibi ciddi enfeksiyonlara karşı koruyucu aşılar, tedavi sürecinin bir parçası olarak öneriliyor. Doğru planlanmış bir aşılama programı ile bu hastalarda enfeksiyon riski azaltılabildiğine işaret etti. “Aşı, enfeksiyona karşı ilk savunma hattı” Taşova, aşılamanın enfeksiyonlardan korunmada ve bağışıklık sistemini desteklemede hayati bir önlem olarak değerlendirildiğini Ancak, bu sürecin uzman hekimler gözetiminde, hasta özelinde planlanması gerektiğini sözlerine ekledi. Toplantı çeşitli sunumlarla devam etti.

Yerli aşı üretiminde kritik gelişme: Türk İlaç, tetanoz ve difteri için aşı üretecek Haber

Yerli aşı üretiminde kritik gelişme: Türk İlaç, tetanoz ve difteri için aşı üretecek

Türkiye ilaç sektöründe önemli bir oyuncu olan Türk İlaç, yerli aşı üretimi konusunda sevindirici bir gelişme kaydetti. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) aracılığıyla yaptığı duyuruda, tetanoz ve difteri antijenlerini içeren aşının üretim faaliyetleri için T.C. Sağlık Bakanlığı'ndan onay aldığını bildirdi. SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN ÜRETİM ONAYI Şirketten KAP'a yapılan açıklamada şunlar denildi: "Büğdüz Mahallesi Enver Paşa Caddesi N8 Akyurt /ANKARA adresinde faaliyet gösteren tesisimiz 24-27.02.2025 tarihinde mevcut ampul üretim hattında , bağışıklama programı içerisinde yer alan "tetanoz ve difteri" antijenini içeren ve Dünya Sağlık Örgütü'nün Pre Qulafication listesinde yer alan  "Tetadif 0.5 ml IM Enjeksiyonluk Süspansiyon" isimli aşının üretim faaliyetleri ile kalite kontrol ve serbest bırakma işlemlerinin yapılabileceğine 12.04.2025 tarihi itibari ile T.C. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun Yurt İçi Tesis Denetim Birimi müfettişlerince ve makam oluru doğrultusunda onay verilmiştir. Bu tarih itibari ile yayımlanacak olan ve bağışıklama programında yer alan ilgili aşının üretimi tesisimizde yapılabilecektir. Bu doğrultuda T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından açılacak aşı ihalelerine ürün özelinde katılım sağlanacak olup ihracatı hususunda da gerekli çalışmalar yapılacaktır."

Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nden karnavalda aşı farkındalığı hamlesi Haber

Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nden karnavalda aşı farkındalığı hamlesi

Adana İl Sağlık Müdürlüğü, bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında Atatürk Parkı’nda kurduğu bilgilendirme standıyla halkı aşı konusunda bilinçlendirmeye devam ediyor. İl Halk Sağlığı Hizmetleri Bulaşıcı Hastalıklar Birimi’nin yürüttüğü çalışmalarda, aşının bulaşıcı hastalıkları önlemedeki etkisi vurgulanırken, vatandaşlara ücretsiz aşı hizmetleri hakkında da bilgi veriliyor. Eğitim faaliyetlerine katılan hemşire Eda Esmer, özellikle çocukluk çağında uygulanan aşıların hayati önem taşıdığını belirtti. “Doğumdan itibaren koruyucu aşılar uygulanıyor” Eda Esmer, bebeklikten itibaren uygulanan aşıların birçok hastalığa karşı koruyucu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Doğumdan itibaren Hepatit B, BCG, KPA, KKK (kızamık, kabakulak, kızamıkçık), boğmaca, tetanoz, zatürre, menenjit ve suçiçeği aşıları uygulanmakta. Ayrıca kronik rahatsızlığı olan yetişkinler ile 65 yaş üstü bireylere de zatürre aşısı sağlık ocaklarımızda ücretsiz olarak yapılmaktadır.” “Aşıya karşı var olan önyargılar hastalıkları artırıyor” Son yıllarda aşıya karşı gelişen önyargılara dikkat çeken Esmer, “Hastanelerde doğumdan itibaren aşılama süreci başlatılıyor. Ancak son birkaç yılda aşıya karşı ciddi bir ön yargı gelişti. Aşı olmayan bireylerde bu hastalıkların görülme sıklığı artıyor. Özellikle çocukluk döneminde aşının yapılmasını şiddetle öneriyoruz. Aşılar bizi birçok bulaşıcı hastalığa karşı koruyor. Aile hekimliklerimizde bu aşılar ücretsiz olarak uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.

Gebelere boğmaca aşısı uygulamasına başlanacak Haber

Gebelere boğmaca aşısı uygulamasına başlanacak

Sağlık Bakanlığı, gebelere yönelik yeni bir aşılama uygulamasına başlıyor. 2 Nisan 2025 tarihi itibarıyla, anneleri ve yenidoğan bebekleri boğmaca hastalığından korumak amacıyla, her gebelik döneminde tetanos-difteri (Td) aşısının bir dozunun aselüler boğmaca aşısı bileşeniyle güçlendirilmiş tetanos-difteri-aselüler boğmaca (Tdab) aşısı olarak yapılmasına başlanacak. Aşı, tüm sağlık kurumlarında ücretsiz olarak uygulanacak. Boğmaca Nedir ve Neden Önemlidir? Boğmaca, hava yoluyla kolayca bulaşabilen, şiddetli öksürük ataklarıyla seyreden ve özellikle yenidoğan bebeklerde ani nefes durması, zatürre, havale geçirme ve bazen beyin hasarına yol açabilen önemli bir bulaşıcı hastalıktır. Boğmaca hastalığının önlenmesinde en etkili yol ise aşılama olarak biliniyor. Boğmaca aşısı, 1930'lu yıllardan itibaren dünya genelinde kullanılmaya başlanmış ve Türkiye'de 1968 yılından itibaren aşılama programına dahil edilmiştir. Bebeklik döneminde, 2'inci aydan itibaren karma aşının bir bileşeni olarak difteri ve tetanos aşılarıyla birlikte toplam 4 doz halinde uygulanmaktadır. Ancak, 2. aydaki ilk doz aşının koruyuculuğu bebek yaklaşık 5 aylık olduğunda yeterli düzeye ulaşmakta olup, bu döneme kadar bebek anneden geçen koruyucu antikorlarla korunmaktadır. Annelere Aşı Uygulaması Başlıyor Anneden geçen koruyucu antikor düzeyini artırmak ve yenidoğan bebekleri boğmaca hastalığından daha etkin bir şekilde korumak amacıyla, Türkiye'de gebelere boğmaca aşısı uygulaması başlatılıyor. Bağışıklama Bilimsel Danışma Kurulu'nun tavsiye kararına dayalı olarak, Sağlık Bakanlığı, gebelere yönelik tetanos-difteri (Td) aşısına aselüler boğmaca aşısı bileşeni de ekleyerek, bu aşıyı temin etti. Uygulama, 2 Nisan 2025 itibarıyla tüm sağlık kurumlarında başlatılacak. Aşı Uygulaması Nerelerde Yapılacak? Tdab (tetanos-difteri-aselüler boğmaca) aşısı, Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) kapsamında Aile Sağlığı Merkezleri başta olmak üzere aşı uygulamasının yapıldığı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında ücretsiz olarak uygulanacak.

Prof. Dr. Canan Karatay, aşılar hakkında konuştu: “Beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar” Haber

Prof. Dr. Canan Karatay, aşılar hakkında konuştu: “Beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar”

Prof. Dr. Canan Karatay, Kanal D ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan "Neler Oluyor Hayatta" programına konuk olarak sağlıkla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Aşılar, antibiyotikler, beslenme alışkanlıkları ve meslekten men edilme kararı gibi konularda çarpıcı görüşler paylaşan Karatay, "Bütün aşılara karşıyım, hepsi tehlikeli" diyerek, sağlık dünyasında tartışma yaratacak ifadeler kullandı. Ayrıca, pıhtı oluşumunu engellemek için zeytinyağı ve kaya tuzu öneren Karatay, antibiyotiklerin vücuda zarar verdiğini ve bunun yerine sirke gibi doğal yöntemlerin kullanılmasını tavsiye etti. Programda, meslekten men edilme kararının ardındaki sebepleri de açıklayan Karatay, kendisine yönelik itibarsızlaştırma çabalarının ilaç firmalarından kaynaklandığını belirtti. "Bütün Aşılara Karşıyım" Prof. Dr. Karatay, sağlık dünyasında uzun süredir tartışma yaratan aşılarla ilgili sert eleştirilerde bulundu. "Bütün aşılara karşıyım" diyerek sözlerine başlayan Karatay, "Hepsi çok tehlikeli. Çocuklara 2 yaşına kadar yirmiden fazla aşı yapılıyor ve bu çocuklar hasta oluyor. Hani koruyordu?" şeklinde konuştu. Karatay, aşıların içeriğinde zehir bulunduğunu ve bunun da kısırlığa yol açtığını iddia etti. Ayrıca, "Aşı firmalarına ve Bill Gates’e yarıyor," diyerek aşı endüstrisini eleştirdi. Pıhtıyı Önlemek İçin Zeytinyağı ve Kaya Tuzu Prof. Dr. Karatay, sağlıklı yaşamla ilgili önerilerine de devam etti. Pıhtıyı önlemek için bol bol su ve kristal kaya tuzu tüketilmesini önerdi. Ayrıca, zeytinyağının damar sağlığı için önemli olduğunu belirterek, "Zeytinyağı pıhtı önler. Sabah akşam bir kahve fincanı soğuk sıkım zeytinyağı öneriyorum," dedi. Zeytinyağının yanı sıra balık yağı kullanan kişilerin daha sağlıklı olduğunu da vurguladı. Süt ve Peynir Konusunda Uyarılar Son dönemde süt ve süt ürünlerine dair sıkça tartışmalar gündeme gelirken, Prof. Dr. Karatay bu konuda da önemli açıklamalar yaptı. İnek sütünden yapılmış peynirlerin zararlı olduğunu belirten Karatay, hakiki ve şirden mayalı peynirlerin tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, süt tozundan yapılan yapay peynirlerin de tehlikeli olduğunu ifade etti. Kabızlık Sorunu ve Doğal Çözümler Kabızlık sorununun giderek arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Karatay, kristal kaya tuzunun kabızlık üzerinde olumlu etkiler yarattığını söyledi. "Kristal tuz yemeyen ve ekmek yiyen insanlarda kabızlık olur," diyen Karatay, tuzlu suyun kabızlık üzerinde etkili bir çözüm sunduğunu belirtti. Aralıklı Oruç ve Kahve Önerisi Karatay, sağlıklı beslenme konusunda da tavsiyelerde bulundu. "Ara öğün yapmak yanlış, iki öğün sağlıklıdır, üç öğün tehlikelidir," diyerek aralıklı oruç yönteminin önemine dikkat çekti. Ayrıca, kahve tüketiminin Alzheimer hastalığını önlediğini belirterek, kahveseverlere de iyi haber verdi. Ancak, yalnızca granül kahve yerine, taze demlenen kahvelerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. "Antibiyotik En Büyük Zehirdir" Prof. Dr. Karatay, antibiyotik kullanımı konusunda da uyarılarda bulundu. Antibiyotiklerin vücuda zararlı olduğunu ve aslında en büyük zehir olduğunu söyleyen Karatay, bunun yerine doğal antibiyotikler önerdi. Özellikle sirkenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirten Karatay, "Vücudunuzu hastalıklardan korumak için sabah-akşam sirke için," şeklinde tavsiyede bulundu. "Meslekten Men Edilme Kararı Beni İtibarsızlaştırmaya Yönelik" Canlı yayında meslekten men edilme kararı hakkında da konuşan Prof. Dr. Karatay, söz konusu davanın asılsız olduğunu belirtti. "Beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar," diyerek, yıllar önce tedavi ettiği bir hastanın ölümünden sorumlu tutulduğunu anlattı. Karatay, hastayı dört yıl boyunca tedavi ettiğini, ardından hastanın hayatını kaybettiğini belirtti. “Bu tamamen yalan haber. Bu kötülemenin sebebi, ilaç satamayan firmalardır,” diyerek kendisini savundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.