#askeri uçak

İLKHABER-Gazetesi - askeri uçak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, askeri uçak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

MSB’den flaş adım: Şehit bilgilerinin yasa dışı paylaşımına soruşturma başlatıldı! Haber

MSB’den flaş adım: Şehit bilgilerinin yasa dışı paylaşımına soruşturma başlatıldı!

Milli Savunma Bakanlığı, Gürcistan–Azerbaycan sınırında düşen C130 uçağında 20 askerimizin şehit olmasının ardından sosyal medyada yaşanan bilgi kirliliğine ilişkin önemli bir açıklama yaptı. Bakanlık, resmi duyuru yapılmadan önce bazı hesapların şehitlere ait kimlik bilgilerini yasa dışı yollarla paylaşarak aileleri inciten sorumsuz paylaşımlarda bulunduğunu belirtti. Bu hesapların tek tek tespit edildiğini duyuran MSB, söz konusu kişiler hakkında hukuki süreç başlatıldığını açıkladı. Bakanlık, “Hiçbir anne-baba evladının şehadetini sosyal medyadan öğrenmemelidir” vurgusuyla sert bir uyarıda bulundu. MSB: “Aileye bilgi verilene kadar kimlik paylaşılmamalı” Bakanlık, bazı sosyal medya hesaplarının kimlik bilgilerini resmi açıklama yapılmadan paylaşmasını “şehit ailelerini inciten sorumsuzluk” olarak nitelendirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Hiçbir anne-baba evladının, hiçbir eş eşinin şehadetini sosyal medyadan öğrenmemelidir.” Bu bilgileri yasadışı şekilde paylaşan hesaplar tespit edilerek suç duyurusunda bulunuldu. KAZA ANININ DETAYLARI: SON TELSİZ 13.50’DE Bakanlık olayın seyrini dakika dakika paylaştı: Uçak 09.02’de Kayseri’den havalandı. 11.06’da Gence’ye emniyetli şekilde indi. 10 kişilik F-16 bakım ekibini almak üzere tekrar kalktı. 13.50’de Tiflis Hava Trafik Kontrol Merkezi ile son temas sağlandı. Aynı dakikalardan sonra radar ve telsiz bağlantısı kesildi. 14.34’te uçağın düşmüş olabileceği bilgisi geldi. Gürcistan ekipleri 15.02’de enkaza ulaştı. ARAMA-KURTARMA: 20 ŞEHİDİMİZİN NAAŞINA ULAŞILDI Azerbaycan ve Gürcistan ekipleriyle koordineli şekilde yürütülen çalışmalar sonucunda 20 askerimizin de naaşlarına ulaşıldı. Şehitlerimiz bugün Türkiye’ye getirildi. Defin törenlerinin ailelerin isteğine göre planlanacağı belirtildi. KARAKUTU TÜRKİYE’DE: DÜŞÜŞ NEDENİ ARAŞTIRILIYOR Karakutunun (FDR ve CVDR) enkazdan çıkarıldığı ve Ankara’da incelemeye alındığı duyuruldu. Emekli Hava Pilot Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş: Pilot konuşmaları, Motor verileri, Yükseklik, hız, dönüş bilgileri, Kabindeki tüm sesler gibi kayıtların kazanın nedenini büyük ölçüde ortaya çıkaracağını belirtti. "UÇAK ESKİ MİYDİ?" İDDİALARINA YANIT MSB, uçağın bakımsız veya hurda olduğu yönündeki iddiaları reddetti: Uçak 2012’de Suudi Arabistan’dan satın alındı, Modernizasyonu 2022’de tamamlandı, En son bakımı 11 Eylül–12 Ekim 2025 arasında yapıldı. Bakanlık: “Eski uçak yoktur, bakımsız uçak vardır.” açıklamasını yaptı. C-130 UÇUŞLARI DURDURULDU MSB, tedbir amacıyla envanterdeki tüm C-130 uçaklarının uçuşlarının 12 Kasım 2025 itibarıyla durdurulduğunu açıkladı.

MSB’den C-130 kazası açıklaması: “Kaza kırım ekibi Gürcistan makamlarıyla koordineli şekilde çalışıyor” Haber

MSB’den C-130 kazası açıklaması: “Kaza kırım ekibi Gürcistan makamlarıyla koordineli şekilde çalışıyor”

Millî Savunma Bakanlığı (MSB), Gürcistan’da düşen C-130 tipi askerî kargo uçağına ilişkin yeni bir açıklama yaptı. Bakanlık, bölgeye hızla intikal eden kaza kırım ve arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarını Gürcistan makamlarıyla koordineli şekilde sürdürdüğünü duyurdu. “Kaza kırım ve arama kurtarma ekiplerimiz bölgeye süratle intikal etti” MSB’nin resmî sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, kazanın ardından arama kurtarma faaliyetlerinin gecikmeden başlatıldığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gürcistan’da düşen C-130 tipi askerî kargo uçağımız için bölgeye süratle intikal eden kaza kırım ve arama kurtarma ekibimiz, olay yerinde çalışmalarına Gürcistan makamları ile koordineli şekilde devam ediyor. Kaza ile ilgili teknik inceleme ve değerlendirme süreci devam etmekte olup gelişmeler kamuoyuyla paylaşılacaktır.” Soruşturma çok yönlü yürütülüyor Kazanın ardından Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in talimatıyla oluşturulan teknik heyet, hem enkaz incelemelerini hem de uçuş verilerinin analizini sürdürüyor. MSB kaynakları, kazaya ilişkin tüm süreçlerin uluslararası havacılık standartları çerçevesinde yürütüldüğünü, kara kutu incelemelerinin tamamlanmasının ardından detaylı raporun açıklanacağını belirtti. C-130 kazasında 20 asker şehit oldu Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada kazada 20 Türk Hava Kuvvetleri personelinin şehit olduğunu, 19 naaşa ulaşıldığını ve son asker için arama çalışmalarının sürdüğünü duyurmuştu.

Yürekler yandı: Gürcistan’da düşen askeri uçakta 20 kahramanımız şehit oldu Haber

Yürekler yandı: Gürcistan’da düşen askeri uçakta 20 kahramanımız şehit oldu

Bakanlığın NSosyal hesabından yapılan paylaşımda, "Azerbaycan'dan ülkemize gelmek üzere havalanan bir C130 askeri kargo uçağımız Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşmüştür. Arama kurtarma çalışmalarına Azerbaycan ve Gürcistan makamları ile koordineli olarak başlanmıştır." ifadeleri yer aldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Düşen uçağımızda uçuş ekibi ile birlikte 20 personelimiz bulunuyordu. Arama kurtarma çalışmaları devam etmektedir." ifadesi kullanıldı. Uçağın sabah saatlerinde Trabzon’dan Azerbaycan’a gittiği, ardından Gence Havalimanı’ndan saat 13.20’de Türkiye’ye dönüş için havalandığı öğrenildi. Kalkıştan 27 dakika sonra radar bağlantısının kesildiği bildirildi. Milli Savunma Bakanlığı, düşen askeri kargo uçağının enkazına ulaşıldığını, uçağın düşme sebebinin kaza kırım ekibi tarafından yapılacak detaylı inceleme sonucunda belirleneceğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Gürcistan arama kurtarma ekipleri saat 17.00'de uçağın enkazına ulaşmıştır. Enkaz, kaza kırım ekiplerimizin incelemesi maksadıyla emniyete alınmıştır. Kaza kırım ekibimiz bölgeye intikal etmektedir. Uçağın düşme sebebi uçak enkazında kaza kırım ekibimiz tarafından yapılacak detaylı inceleme sonucunda belirlenecektir." Şehit olan askerierlimizin isimleri -Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu -Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen -Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan Korkmaz -Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir -Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan -Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın -Hava İkmal Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu -Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan -Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Cem Dolapci -Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce -Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca -Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan -Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği -Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Burak Özkan -Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emrah Kuran -Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emre Altıok -Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut -Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan -Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Akın Karakuş -Hava Uçak Bakım Astsubay Ramazan Yağız Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde, "Medeniyetimizde Şehir ve Mekan" temalı Şehircilik Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, düşen askeri kargo uçağına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bugün Azerbaycan'dan ülkemize gelmekte olan C130 tipi askeri uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştüğü bilgisini derin bir üzüntüyle öğrendik. İlgili ülke makamlarıyla koordineli biçimde çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu kazadan en az badireyle çıkarız. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin ve dualarımızla inşallah onların yanında olalım." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Kobakhidze ile telefonda görüştü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Gürcistan'da düşen Türk Hava Kuvvetlerine ait askeri kargo uçağıyla ilgili arama kurtarma çalışmalarındaki son durum ele alındı. Gürcistan Başbakanı Kobakhidze, kazada şehit olan askerler için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a taziyelerini iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kobakhidze'ye başsağlığı dileği ve destekleri için teşekkür etti. "Arama kurtarma çalışmalarını yakından takip ediyoruz" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: "Azerbaycan'dan ülkemize dönüş yolunda düşen askeri kargo uçağımıza ilişkin yürütülen arama kurtarma çalışmalarını, Gürcistan makamlarıyla birlikte yakından takip ediyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun." Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gürcistan Dışişleri Bakanı Maka Boçorişvili ile telefonda görüşerek, arama-kurtarma faaliyetlerine ilişkin bilgi alışverişinde bulundu. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, Gürcistan Dışişleri Bakanı Boçorişvili, taziye dileklerini iletti. Bakan Yerlikaya, Gürcü mevkidaşıyla telefonda görüştü İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Gürcistan İçişleri Bakanı Sayın Gela Geladze ile düzenli olarak görüşmeye devam ediyorum. Sayın Bakan C130 askeri kargo uçağımızın enkazına saat 17.00 civarında ulaşmış ve arama kurtarma çalışmalarına devam etmektedir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize, ailelerine başsağlığı dilerim. Makamları ali olsun." RTÜK Başkanı Daniş'ten uyarı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Mehmet Daniş, NSosyal hesabındaki paylaşımında, "Yayıncı kuruluşlarımızın dikkatine" ifadesine yer veren Daniş, şunları kaydetti: "Tüm medya kuruluşlarımıza, resmi yetkililer dışında yapılan bilgi ve açıklamalara itibar edilmemesi, yalnızca yetkili mercilerin beyanlarının dikkate alınması gerekliliğini önemle hatırlatıyoruz. Bu tür hassas durumlarda yayıncıların, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi kadar, şehitlerimizin ailelerine ve toplumun hassasiyetlerine saygı göstermesi büyük önem taşıdığından, kaza kırım anı ve olay yeri görüntülerinin paylaşılmaması hususu önem arz etmektedir." Daniş, RTÜK olarak kamu düzenini ve toplumsal barışı zedeleyebilecek, bilgi kirliliğine yol açabilecek yayınlara karşı mevzuat çerçevesinde gerekli incelemelerin titizlikle yürütüleceğini bildirdi. Aliyev'den taziye mesajı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak, Gürcistan-Azerbaycan sınırında askeri kargo uçağının düşmesiyle ilgili başsağlığı dileklerini iletti. Aliyev mesajında, "Gence'den havalanan, Türk Hava Kuvvetlerine ait askeri kargo uçağının Gürcistan topraklarında kaza geçirmesi sonucu askerlerin hayatını kaybettiği haberinden son derece sarsıldık." ifadesine yer verdi. Türkiye'nin acısını paylaştıklarını belirten Aliyev, mesajında, "Bu ağır zamanda kederinizi paylaşıyor, yaşanan facia nedeniyle size, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına, kardeş Türkiye halkına Azerbaycan halkı adına en derin taziyelerimi iletiyorum." dedi. Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov da Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'e mesaj göndererek taziyelerini iletti. Gürcistan'dan yapılan açıklama Gürcistan İçişleri Bakanlığı, Türk Hava Kuvvetlerine ait askeri nakliye uçağının Azerbaycan sınırına 5 kilometre mesafede, Signagi bölgesinde düştüğünü, kazayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bakanlığın açıklamasında, Türk Hava Kuvvetlerine ait C130 tipi askeri kargo uçağının, Azerbaycan sınırına 5 kilometre mesafede, Signagi bölgesinde düştüğü belirtildi. Açıklamada, kazayla ilgili olarak soruşturma başlatıldığı, olayla ilgili detaylı bilginin kamuoyuyla aşamalı şekilde paylaşılacağı aktarıldı. Gürcistan Hava Navigasyonu İdaresinden yapılan açıklamada da, uçak Gürcistan hava sahasına girdikten birkaç dakika sonra radar bağlantısının kesildiği ifade edildi. Açıklamada, uçağın herhangi bir acil durum sinyali göndermediği kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Askeri uçağımızın enkazına ulaşma çalışmalarımız devam ediyor Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Askeri uçağımızın enkazına ulaşma çalışmalarımız devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "C130 tipi askeri uçağımızın düştüğü bilgisini derin bir üzüntüyle öğrendik. Enkaza ulaşma çalışmalarıyla ilgili ülke makamlarıyla koordineli çalışmalarımız devam ediyor. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin." dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde, "Medeniyetimizde Şehir ve Mekan" temalı Şehircilik Zirvesi'ne katıldı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen askeri kargo uçağına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bugün Azerbaycan'dan ülkemize gelmekte olan C130 tipi askeri uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştüğü bilgisini derin bir üzüntüyle öğrendik. Enkaza ulaşma çalışmalarıyla ilgili ülke makamlarıyla koordineli biçimde çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu kazadan en az badireyle çıkarız. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin ve dualarımızla inşallah onların yanında olalım." "Ebediyete kadar yurdumuz olacak bu topraklar, dünya şehircilik ve mimari tarihi açısından bir laboratuvar gibidir" Erdoğan, tüm şehircilik tarihine adını altın harflerle yazdıran ve "Bir yapı sadece sağlam olmakla yetinmez, aynı zamanda zarif olmalıdır" diyen büyük usta Mimar Sinan'ın şahsında, eserleri ve fikirleriyle yol gösteren ecdadı rahmetle yad etti. Erdoğan, bugün de aynı tasavvurla şehirlerin imarına katkı yapan, ihyasına destek olan bilim insanlarını, sanatçıları, mühendisleri tebrik etti. Şehircilik Zirvesi'ni gerek politika belirleyenler gerekse bu politikaları uygulama merciinde olan kurumlar açısından çok kıymetli bulduğunu ifade eden Erdoğan, Zirvede sunulacak bildirilerin, buradan çıkacak sonuçların şehirlere, ülkeye, millete yeni ufuklar kazandıracağına inandığını belirterek, zirvenin başarılı geçmesini temenni etti. Varlığın evi olan dilin, onu konuşan, onunla dünyayı anlamlandıran medeniyetlerin mekan tasavvurunu da belirlediğini aktaran Erdoğan, Türkçede en güçlü anlamı yerleşmek olan konmak fiilinin ve ondan türeyen konak, konuk, konut, konu komşu kelimelerinin, hatta aynı aileden olan konuşmak fiilinin milletin mekan tasavvuru konusunda nasıl bir zihniyete sahip olduğunu gösterdiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu: "Dünya, unutmayın, konulan bir yerdir. Bir yere konduğumuzda sadece oradaki insanlarla değil, oradaki canlı ve cansız diğer varlıklarla da komşu olur, komşuluk hukuku geliştiririz. Millet olarak insanın gönlünü Beytullah bilen, evle eş değer tutan, gönül yapmayı erdem ve fazilet, gönül yıkmayı ise zulüm ve felaket olarak gören bir anlayışın sahipleriyiz. Unutmayın, 'Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim' diyen Yunus Emre, aslında bizim mekan tasavvurumuzu da hülasa ediyor. İnancımız, medeniyet birikimimiz ve bunu ifade ettiğimiz dilimiz, yapmak, mamur kılmak, inşa ve ibda etmek merkezlidir. Bunun içindir ki, milletimiz tarih boyunca şehir yıkan bir millet olmamış, tam aksine şehir yapan, şehir kuran, fethettiği şehirlere zarar vermek şöyle dursun, onları eskisinden daha mamur hale getiren bir millet olmuştur." "İnsan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insana bir kimlik bağışlar" Daha Avrupa şehirlerinin yüzde sekseni bile kurulmadan Hacı Bayram-ı Veli'nin, "Çalap'ım bir şar yaratmış" şiiriyle bir şehircilik manifestosu ortaya koyduğunu hatırlatan Erdoğan, "Nagihan ol şara vardım, ol şarı yapılır gördüm. Ben dahi bile yapıldım, taşü toprak aresinde" diyen Hünkar Hazretleri'nin, bu emsalsiz şiirinde medeni olmanın anahtarlarını da takdim ettiğini kaydetti. "Hüner, bir şehr bünyad eylemektir. Reaya kalbin abad eylemektir" buyuran Fatih Sultan Mehmet'in ise şehir kurmayla kalp abat etmeyi eş değer tuttuğunu anlatan Erdoğan, şehrin medeniyette bir arada yaşanan mekan olmanın ötesinde, bizatihi kimlik ve kişilik sahibi bir muhatap olarak kabul edildiğini söyledi. "İnsan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insana bir kimlik bağışlar" diyen Erdoğan, tarihte ilim, kültür, sanat ve edebiyat erbabının şehirleriyle birlikte anılmasının, hemşehrilik refleksinden ziyade, şehrin insana kimlik kazandıran bu yönünü vurguladığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geleneksel şehir mimarimizde 'insanın kalbi şehrin kalbiyle, şehrin kalbi insanın kalbiyle birlikte atar' diyorlar. Kentimiz, kendimizdir ve kentimizi nasıl gördüğümüz, kendimizi nasıl gördüğümüzün bir nevi aynasıdır. Türk-İslam şehir mimarisinde insanın hakkı gözetilirken, şehirde beraber yaşadığımız küçük canlıların, kuşların, ağaçların, ufkun, gün ışığının hakkı da gözetilmiş, bunlara her zaman riayet edilmiştir. Türkiye, özellikle de Anadolu, dünyada eşi benzeri görülmeyen bir şehircilik tecrübesine sahiptir. Bin yıldır yurt tuttuğumuz ve ebediyete kadar yurdumuz olacak bu topraklar, dünya şehircilik ve mimari tarihi açısından bir laboratuvar gibidir. Milletçe, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde bir yandan bu mirasın yaşayan yanlarını bütünüyle alarak, yeni terkipler oluştururken diğer yandan da kendi şehircilik anlayışımızı yansıtan yeni şehirler kurarak coğrafyayı biz vatana dönüştürdük. Ecdat, fethettiği bir beldeyi öncelikle şehir mimarisi açısından ele almış, abat etmiş ve mamur kılmıştır. Batıya ilerleyişimiz, şairin dediği gibi, ardında çil çil kubbeler serperek bir fetih hareketiyle birlikte bir imar ve inşa hareketi olarak gerçekleşmiştir." "Altyapı yatırımlarının büyük kısmını tamamlamış bir Türkiye'ye bugün kavuştuk." Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan onlarca reformumuz sayesinde artık çok farklı bir noktadayız. Yeni nesil şehircilik anlayışımızın gerektirdiği altyapı yatırımlarının büyük kısmını tamamlamış bir Türkiye'ye bugün kavuştuk." dedi. Erdoğan, Haçlı işgalinde taş üstünde taş bırakılmayan İstanbul'un yaralarının fetihten sonra süratle sarıldığını, dünya mimari mirasına Yahya Kemal Beyatlı'nın "Türk İstanbul" olarak adlandırdığı yeni bir İstanbul'un hediye edildiğini söyledi. Ecdadın medeniyet havzası özelliğine sahip, daha öncesinde bir şekilde hanlık merkezi olan başkent karakterli şehirlere şehzade gönderdiğini aktaran Erdoğan, ülke yönetme stajının bir şehri yönetmekten, ülke mamur etme stajının bir şehri mamur etmekten geçtiğinin uygulamalı olarak gösterildiğini söyledi. Erdoğan, "Nasıl Asya içlerinde kurduğumuz şehirler yerden bitmemişse, nasıl Ahlat birdenbire ortaya çıkmamışsa, dünya mimarlık tarihine armağan ettiğimiz Mimar Sinan da hudayinabit değildir. Kökleri tarihimiz kadar eskisi olan kolektif bir şuurun, bir zihniyetin eseri olarak ortaya çıkmıştır." dedi. Yahya Kemal Beyatlı'nın şiir kitabına "Kendi Gök Kubbemiz" adını verdiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir gün Niyazi Sami Banarlı, büyük şaire, 'Efendim, kitabınızın ismi bana Oğuz Kağan Destanı'nı hatırlattı.' diyor 'Neymiş o hatırlatan kısım?' diyor Yahya Kemal. 'Devletimiz o kadar büyüsün ve gelişsin ki gök kubbe otağımızın kubbesi olsun'. 'Ah canım' diyor Yahya Kemal. Demek ki Oğuz Kağan zamanındaki milli üsluba varmışız. Evet, biz işte buyuz. Bizim köklerimiz işte budur. Gökyüzünü otağın çatısı olarak gören, kubbe mimarisini insanlığa hediye eden, 'Ev yaparken sırtını dağa, yüzünü bağa ver' atasözüyle sağlamlığı, ufuk açıklığını, tarım alanlarının korunmasını öğütleyen milletimizin şehircilikte karşılaştığı açmazları iyi değerlendirmek, mimarimizi yeniden milli üslupla buluşturmak zorundayız." "Altyapı sorunlarını önemli ölçüde çözdük" Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya kültür tarihinde şiir, musiki ve mutfakla birlikte ilk sıralarda yer alınan sanatların birinin de mimari ve şehircilik olduğunu, ancak bu mirastan yeterince istifade edilemediğini bildirdi. Bu zengin miras ve müktesebatın rehberliğinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden itibaren şehirleri sadece inşa değil, daha önemlisi ihya etmek için canla başla çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, "Çöp dağlarının cephanelik gibi patladığı bir şehri görev süremiz boyunca tüm Türkiye'de örnek gösterilen bir konuma getirdik. 4,5 yıl gibi kısa sürede musluklardan temiz su akmaya başladı. Kokudan yanına yaklaşılamayan İstanbul Boğazı'nın incisi Haliç temizlendi, çöp dağları kaldırıldı. İstanbul yeniden rahat bir nefes aldı." dedi. İnsanı merkeze alan, hizmet ve eser odaklı yerel yönetim vizyonuyla İstanbul'da yaktıkları meşaleyi 23 yılda tüm Türkiye'ye taşıdıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Hem İstanbul'da emaneti yüklendiğimizde hem de 2002 Kasım'ında tüm Türkiye için kolları sıvadığımızda karşımızda on yılların birikmiş sorunları vardı. Bunların en başında da 1950'lerden başlayıp 1970 ve 1980'lerde zirveye çıkan düzensiz göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma ve hazine arazilerinin işgali gibi kronikleşmiş sorunlar bulunuyordu. Bunları görmezden gelmek yerine üzerlerine kararlılıkla gittik. Altyapı sorunlarını önemli ölçüde çözdük. Kentsel dönüşüm ve konut seferberliği ile dirençli kentleşme konusunda tarihi adımlar attık. Karşılaştığımız tüm engellere rağmen 2 milyonun üzerinde bağımsız birimi dönüştürmeyi başardık." "Nice eserimizle 23 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir yere vardık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 750 bin konut ürettiklerini, TOKİ projeleri sayesinde vatandaşların sadece ev sahibi değil, aynı zamanda iş sahibi olduğunu ve istihdam edildiklerini kaydetti. Eser ve hizmet siyasetinde vatandaşların hayat kalitesini yükselttiklerini aktaran Erdoğan, bu adımları atarken kentsel tasarım, kentsel estetik veya kentsel dönüşüm gibi kavramların kimsenin gündeminde olmadığını belirtti. O yıllarda, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'deki şehirlerin henüz en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi: "Yolların çukurlarla dolu olduğu, temiz suyun evlere ulaşmadığı, bugünkü gibi, şehirlerin adeta kaderine terk edildiği günlerden bahsediyorum. Bugün şehirlerimizi geleceğe hazırlayan onlarca reformumuz sayesinde artık çok farklı bir noktadayız. Yeni nesil şehircilik anlayışımızın gerektirdiği altyapı yatırımlarının büyük kısmını tamamlamış bir Türkiye'ye bugün kavuştuk. Bölünmüş yollarla birbirine bağlanan şehirlerimizle, dağları delen tünellerimizle, kıtaları birleştiren köprülerimizde, dünya ölçeğinde havaalanlarımızla, yüksek standartlarda spor tesislerimizle, dünyada örnek gösterilen şehir hastanelerimizle 81 ilimize kazandırmakta olduğumuz millet bahçelerimiz ve daha nice eserimizle 23 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir yere vardık." "Milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz" Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "81 ilimizde inşa edeceğimiz 500 bin Sosyal Konut Projemizin başvuruları dün itibarıyla başladı. Vatandaşlarımız projemize gerçekten büyük ilgi gösteriyor. Milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz." dedi. Erdoğan, "Şehircilik vizyonumuzu sürekli ileriye taşıyor, köklerimizden beslenerek özgün ve yenilikçi projeleri hayata geçiriyoruz." ifadesini kullandı. Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık projesiyle 81 şehirde tasarruf kültürünü olabildiğince yaygınlaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren İklim Kanunu ile doğa dostu, çevre dostu yeni bir ekonomik modele geçişin altyapısını kuruyoruz. Bir taraftan 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi ayağa tekrar kaldırırken, diğer taraftan da vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını giderecek projeleri devreye alıyoruz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "81 ilimizde inşa edeceğimiz 500 bin Sosyal Konut Projemizin başvuruları dün itibarıyla başladı. Vatandaşlarımız projemize gerçekten büyük ilgi gösteriyor. Milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. Yine ilk kez İstanbul'da hayata geçireceğimiz kiralık konut uygulamalarımızla enflasyonu körükleyen kira fiyatlarını dengelemeyi arzu ediyoruz. Hayatın akışı içinde biz de kendimizi ve şehircilik anlayışımızı yeniliyor, geliştiriyor, güncelliyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de köyden kente göç hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki dönemde şehirlerimizin daha da kalabalıklaşacağını tahmin etmek hiç de zor değildir. Dolayısıyla sorumluluk sahipleri olarak ne yapacaksak bu projeksiyonlar ışığında yapmak ve planlamak mecburiyetindeyiz." "İhmal, duyarsızlık ve vizyonsuzluk, şehirlerimizin kaderi olmuş durumda" Türkiye'nin iki boyutlu imar planı anlayışını yavaş yavaş geride bırakıp Türkiye Yüzyılı'nın şehirlerine hayat verecek üç boyutlu kentsel tasarım yaklaşımına geçmeye hazır olduğunun görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Şehircilik Zirvesi boyunca diğer başlıklar yanında bu konunun da enine boyuna tartışılmasında fayda olduğuna inanıyorum. Şu gerçeği sizler de gayet iyi biliyorsunuz. Bir şehrin sınırlarını büyütmek, parselleri çoğaltmak, yapı izinleri vermek kolaydır ama sağlıklı şehirleşme vizyon, emek, güçlü irade ister. Sadece bina dikmekle bir kenti güzelleştiremeyiz, dönüştüremeyiz, içinde yaşayanlara huzuru getiremeyiz. O binaya nefes olacak yolu, parkı, meydanı yapmak, sosyal donatıları inşa etmek, yani o şehri yaşatacak hayat damarlarını açmak gerekir. Bugün muhalefetin yönettiği birçok şehrimizde en temel sorun budur. İhmal, duyarsızlık ve vizyonsuzluk, şehirlerimizin kaderi olmuş durumda. Yöneticisi olduğu belediyeyi arpalık olarak gören zihniyet, şehirlerimizin göz göre göre çürümesine, çökmesine, çoraklaşmasına seyirci kalıyor. Ne kadar çok yol yaparsak trafik o kadar sıkışır diyerek trafik sorununu çözeceğini zannedenlerin elinde metropollerimiz 6-7 yıldır kelimenin tam manasıyla yeni bir Fetret Devri yaşıyor." Cumhurbaşkanı Erdoğan, rüşvet, irtikap, iltimas, usulsüzlük, yolsuzluk iddialarının ardı arkasının kesilmediğini belirterek, "Biz imar mantığından tasarım disiplinine geçmekten bahsederken ana muhalefet partisi mevcut kazanımları bile koruyamıyor. Bizim 30 sene önce tarihe gömdüğümüz 'sabıkalı belediyecilik' anlayışı ne yazık ki yeniden hortladı. Toplanmayan çöpler, bozuk yollar, akmayan sular, elinde bidonla su bekleyen insanlar, muhalefet belediyelerinin tekrar rutini haline geldi. Eski Türkiye güzellemesi yapa yapa yönettikleri şehirleri, 90'ların karanlık ve buhran dolu günlerine yeniden çevirdiler." dedi. Konuşmasında gençlere seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Atalarımız ne demiş? 'At binenin, kılıç kuşananın.' Biz bunlara aldırmayacak, bunların beceriksizliğinden medet ummayacak, milletin emanetine gözümüz gibi bakmaya devam edeceğiz. Şehirlerimizi bu iş bilmezlerin, bu tembellerin insafına terk etmeyeceğiz. Sorun çıkaran değil, çözüm üreten, yara açan değil, yara saran bir şehircilik anlayışıyla çalışmayı gece gündüz sürdüreceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle zirvemizin ülkemiz, şehirlerimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Programımıza teşrif eden tüm misafirlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Emeği geçen kardeşlerimizi canıgönülden tebrik ediyorum." Şehircilik Zirvesi'ndeki konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer hediye takdiminde bulundu.Programa, AK Parti Genel Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Efkan Ala, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan ve bazı AK Parti'li milletvekilleri katıldı.

Hindistan’dan Pakistan’a sert darbe: 6 askeri uçak düşürüldü Haber

Hindistan’dan Pakistan’a sert darbe: 6 askeri uçak düşürüldü

Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı Amar Preet Singh, Mayıs ayında yaşanan çatışmalarda 5’i savaş jeti olmak üzere Pakistan’a ait 6 askeri uçağı düşürdüklerini öne sürdü. Pakistan uçaklarının çoğunun Rus yapımı S-400 karadan havaya füze sistemi tarafından düşürüldüğünü aktaran Singh, "Hava savunma sistemimiz harika bir iş çıkardı. Yeni aldığımız S-400 sistemi gerçekten oyunun sonucunu değiştirdi" dedi. Hindistan ordusundan Pakistan ile Mayıs ayında yaşanan çatışmalara ilişkin yeni bir açıklama geldi. Hindistan’ın Bangalor şehrinde düzenlenen bir konferansta konuşan Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı Amar Preet Singh, çatışmalarda 5’i savaş jeti olmak üzere Pakistan’a ait 6 askeri uçağı düşürdüklerini öne sürdü. Singh, "Düşürdüğümüz, doğrulanmış 5 savaş uçağı, bir de 300 kilometre mesafeden düşürülen büyük uçak var. Bu büyük uçak havadan erken ihbar ve kontrol uçağı (AEW&C) olabilir ve şimdiye kadar kaydedilmiş karadan havaya verdirilen en büyük zayiat" ifadelerini kullandı. "Hava savunma sistemimiz harika bir iş çıkardı" Pakistan uçaklarının çoğunun Hindistan'ın kullandığı Rus yapımı S-400 karadan havaya füze sistemi tarafından düşürüldüğünü aktaran Singh, "Hava savunma sistemimiz harika bir iş çıkardı. Yeni aldığımız S-400 sistemi gerçekten oyunun sonucunu değiştirdi. Bu sistemin menzili, Pakistan uçaklarının uzun menzilli bombalar gibi silahları kullanmasını engelledi. Çünkü sisteme nüfuz edemediler" şeklinde konuştu. "Siyasi irade bizi özgür bıraktı" Hindistan’ın yol açtığı büyük zararın Pakistan’ı ateşkese mecbur bıraktığını belirten Singh, "Başarının ana nedenlerinden biri siyasi iradenin varlığıydı. Bize çok net talimatlar verildi. Hiçbir kısıtlama getirilmedi. Müdahalenin boyutuna biz karar verdik. Planlama ve icrada tam özgürlüğümüz vardı. Saldırılarımızı verimli bir şekilde yürütmek için kademeli olarak planladık" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.