TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avize

İLKHABER-Gazetesi - Avize haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avize haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

O Adana'nın tek avize ustası: Mecit Karaüzüm Haber

O Adana'nın tek avize ustası: Mecit Karaüzüm

Adana’da 40 yılı aşkın bir süredir avize imalatı yapan Mecit Karaüzüm, şu anda Adana’da bu mesleği yapan tek kişi olmanın hem gururunu hem de burukluğunu yaşıyor. Çocukken abisinden görerek hobi olarak başladığı işi 40 senedir meslek olarak devam ettiren Karaüzüm, “Adana’da şu an bu işi benden başka yapan yok. Adana’da tekiz. Biz de işimizi severek yapıyoruz. Ama bizden sonra Adana’da bunu yapan kalır mı, burası benden sonra da devam eder mi? Bilemiyorum. Avize kesinlikle yaşatılması gereken bir tarih. Bu nereden bakarsan bak bir sanat” dedi. Çoğumuzun çocukluğunun bir parçası olan ve çoğu evde bulunan avizelerin yerini modern ışıklandırmalar almaya başladı. Avize imalatı ve tamiriyle, abajur yapımıyla uğraşan Mecit Karaüzüm, şu anda Adana’da bu işi yapan son kişi. 40 senden fazla bir süredir avize yapan ve tamamen el işçiliği olan göz alıcı avizeleri ortaya çıkaran Karaüzüm, “Nereden baksan 40 senedir bu işi yapıyorum. Çocukluğumdan beri  avize tamiri ve imalatıyla uğraşıyorum. Aynı zamanda abajur da yapıyorum. Buradaki abajurlar hep benim elimden geçer, kendim yaparım. Her birini yaparken ayrı ayrı zevk alırım. Onlar benim çocuklarım gibiler. Bu meslek normalde benim abimin mesleği. Ben onun yanında başladım ve yanında da bu günlere kadar devam ettim. Abim beş sene önce vefat edince buraya bakmak bana kaldı” diye belirtti. Bir avizeye baktığınızda yapımının kolay gibi göründüğünü ama bir avize çıkarmanın büyük bir mesele olduğunu söyleyen Karaüzüm, “Çok zor, uğraştırıcı ama bir o kadar da güzel şey bunlarla uğraşmak. Bu avizenin bir telini değiştirmek zaten neredeyse bir saatimizi alıyor” diye de ekledi. “AVİZELERE BURADA ÇOCUK GİBİ BAKIYORUZ” Karaüzüm, “Bunları yaparken çok titiz olmak lazım. Ölçüsünü doğru almak lazım. Yani bir avizeyi yaptığın zaman eğer olmadıysa söküp söküp takmak lazım. Bunları dizmek bir denge işi. Ayrıyeten tamirde de aynı şekilde tellerini değiştiririz, güzelce temizleriz ve yepyeni gibi olur. Çünkü avizeler kala kala simsiyah oluyor ve onlara bakmamız şart. Avizelere burada çocuk gibi bakıyoruz. Bunlar çok değerli ve asla ölmeyecek, tarihi şeyler” dedi ve konuşmasının devamında şunları söyledi: “Taşları İstanbul’dan getirtiyoruz ve onlardan adeta bir sanat çıkartıyoruz. Bir tane avizeyi yapmak neredeyse iki saatimizi alıyor. Ben buraya gelip sabahtan masama oturuyorum ve ince ince düşünüp her şeyini ayarlayıp bunları ortaya çıkarıyorum. Abim de öldükten sonra ben burada tek başıma çalışmaya başladım. Her şeyi kendim yapıyorum. Ayrıyeten cami avizesi de yapıyoruz biz burada. En uğraştırıcısı ve uzun süreni o oluyor. Neredeyse tamamlamak bir ayımızı alıyor. Ona ayrıca bir incelik göstermek gerekiyor. Tek başıma bunu elime alıyorum tek tek tellerini ayarlıyorum temizliyorum ve yapıyorum. Bu tamamen emek işi. Sevmeyen, ilgilenmeyen birinin de bu işi yapması çok zor.” “BİZ TAŞLARI ALIRKEN TANEYLE ALIYORUZ” Kendi aklından tasarlayıp yaptığı avizelerin dışında sipariş de aldığını ve isteğe göre de avize yaptığını sözlerine ekleyen Karaüzüm, “Biz taşları alırken taneyle alıyoruz. Tanesinin fiyatı da boyuna göre değişiyor. 5-10-15 TL civarlarında oluyor genelde. Eskiden 10 Kuruş’a aldığım taşları bu sene maalesef bu fiyatlardan almaya başladım” dedi. “AVİZE KESİNLİKLE YAŞATILMASI GEREKEN BİR TARİH” “Müşterilerimiz o kadar da fazla değil. Özellikle yurt dışından ithal olarak getirilen Çin malı avizeler, abajurlardan sonra bu tarihi yansıtan ürünlere talep maalesef azaldı” diye yakınan Karaüzüm, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Adana’da şu an bu işi benden başka yapan yok. Adana’da tekiz. Biz de işimizi severek yapıyoruz. Ama bizden sonra Adana’da bunu yapan kalır mı, burası benden sonra da devam eder mi? Bilemiyorum. Avize kesinlikle yaşatılması gereken bir tarih. Bu nereden bakarsan bak bir sanat. Herkes gelip oturup bunu yapamaz. Tek başıma olmama rağmen ben hiç zorlanmıyorum. Bana çok neşeli ve kolay geliyor bunları yapması, bunlarla uğraşması. Bugün mesela sabahtan beri 5 tane avize yaptım. Sevmesen bu kadar işi nasıl yapacaksın ki?”

Uşaklı kadının evde başladığı hobisi girişim hikayesine dönüştü Haber

Uşaklı kadının evde başladığı hobisi girişim hikayesine dönüştü

UŞAK (AA) - MEHMET ÇALIK - Uşak'ta hobi amaçlı su kabağından avize ve çeşitli aksesuarlar tasarlayan Yıldız Yılmaz, internetten izlediği videolar ve aldığı eğitimlerle kendisini geliştirerek atölyesini kurdu. Banaz ilçesinde yaşayan, 2 çocuk annesi 45 yaşındaki Yıldız Yılmaz, iki yıl önce sosyal medya üzerinden izlediği bir videoda su kabaklarının işlenerek çeşitli aksesuarların yapıldığını gördü. Kendisini bu alanda geliştirmeye karar vererek internetteki ilgili videoları izleyen Yılmaz, ilk denemelerin ardından Banaz Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki su kabağı işleme kursuna devam etti. Aldığı eğitimlerle tasarımlarını zenginleştiren Yılmaz'ın ürettiği aksesuarlar, sosyal medya ve internetteki satış kanallarında ilgi gördü. Ev ortamında siparişlere yanıt vermekte zorlanan Yılmaz, ilçede 200 metrekarelik bir atölye ve satış mağazası açtı. Su kabağının üzerine çizdiği motifleri oyarak boncuklar ve taşlarla süsleyen Yılmaz, led ışıklarla avizeye dönüştürülen aksesuarlara yoğun talep alıyor. Yıldız Yılmaz, AA muhabirine, ev hanımı olduğunu, çocuklarını büyüttükten sonra bir arayış içerisine girdiğini ve izlediği bir videoda bu işle tanıştığını söyledi. Su kabaklarından yapılan avizeleri ve süsleri görünce çok ilgisini çektiğini aktaran Yılmaz, "Bu işe başladıktan sonra da çok beğenilmeye başladı. Siparişler almaya başladım. Böyle olunca da oğlumun odasını atölye olarak kullanmaya başladım. Siparişler çoğalınca artık yavaş yavaş işimi büyütmeye karar verdim. Siparişlere zor yetişiyorum. Artık eve sığmadığından atölye ve iş yeri daha uygun olacağı için bu şekilde adım attım." dedi. Yılmaz, gelecekte başka kadınları da istihdam etmeyi hedeflediğini ifade etti. Su kabağının, çeşitli tasarım fikirlerine uygun malzeme olduğunu, ışıkla renklendirilebildiğini, bu nedenle tercih edildiğini anlatan Yılmaz, siparişleri genelde kafe, restoran gibi işletmelerden ya da bahçesini, yazlığını süslemek isteyen müşterilerden aldığını kaydetti. Yılmaz, su kabaklarını İzmir, İstanbul ve Kütahya'dan temin ettiğini belirterek, "Kabağı ilk elime aldığımda hiç tahmin etmemiştim bu kadar büyüyeceğimi, bu kadar talep göreceğini. Şu an çok mutluyum bu noktaya gelmekten. Daha çok ilerleyeceğimi düşünüyorum inşallah. Bu işi ilerlettikten sonra esas amacım yurt dışına satış yapmak." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.