#Ayhan Barut

İLKHABER-Gazetesi - Ayhan Barut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ayhan Barut haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Barut:Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama Çiftliği borç ve altyapı sorunlarıyla mücadele ediyor Haber

Barut:Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama Çiftliği borç ve altyapı sorunlarıyla mücadele ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama Çiftliği’nin yaşadığı mali sıkıntılara dikkat çekti. Uygulamalı eğitim, bilimsel üretim, araştırma ve geliştirme açısından kritik öneme sahip olan çiftliğin zor zamanlar geçirdiğini vurgulayan Barut, yaşatılması için tüm ilgilileri seferber olmaya çağırdı. Barut, Türkiye ve dünyada birçok alanda örnek gösterilen çiftliğin borç yükünden kurtarılması gerektiğini belirterek, “Uygulamalı eğitimin, araştırma projelerinin ve Ar-Ge faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için 30 milyon lira acil mali destek sağlanması büyük önem taşımaktadır” dedi. “ÇİFTLİKTEKİ MALİ SORUNLAR BİLİMSEL ÇALIŞMALARI TEHDİT EDİYOR” Ayhan Barut, “Bu merkezimizin bilimsel çalışmalar, uygulamalı eğitim ve Ar-Ge açısından kritik öneme sahip olup olduğu herkesin bilgisi dahilindedir. Son yıllarda dünya çapındaki birçok endekste Türkiye birinciliği elde etmiştir. Burada üretimi artırmak ve çeşitlendirmek için yapılan çalışmalara karşın borç yükü, altyapı eksikliği ve gelir-gider dengesizliği uygulama çiftliğini tıkanma noktasına getirmiştir” şeklinde konuştu. “ÇİFTLİKTE EĞİTİM VE AR-GE FAALİYETLERİ SÜRDÜRÜLEMEZ HALE GELDİ” Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama Çiftliği’nde yaşanan özellikle mali sorunların sürdürülebilirliği zora soktuğunu aktaran Ayhan Barut, herkesi göreve çağırarak şunları kaydetti: “Uygulama çiftliğinin çok geçmişten gelen borç yükü, eski altyapı ve ciddi bir gelir–gider dengesizliği sorunları var. Yönetimlerin çabasıyla borçlar bir süre kapatılmaya çalışılmış, döngünün sağlanması için büyük gayret gösterilmiştir ama sorun devam etmektedir. Çiftlikte özellikle büyükbaş işletmesinde yaşanan üçgün hastalığı nedeniyle ana gelir kaynağı zayıflamış; kuraklık, don, yangın ve hırsızlıkların yol açtığı zararlar ile TARSİM veya diğer afet desteklerinden yararlanılamaması nedeniyle mali durum kritik seviyeye inmiştir. En büyük sorunlardan birisi de, 4/D kadrosundaki 56 işçinin aylık yaklaşık 10 milyon TL’lik giderinin uygulama çiftliği tarafından karşılanması artık imkânsız hale gelmesidir. Bu yük eğitim ve Ar-Ge faaliyetlerini durdurma noktasına getirmiştir. Türkiye’de bu statüde işçi yalnızca Çukurova ve Aydın Üniversitelerinin Ziraat Fakültelerinde kalmıştır. Sağlık fakültelerindeki işçilerin genel bütçeye alınması gündemdeyken, gıda gibi stratejik bir alanda görev yapan bu çalışanların da uygun statüye aktarılması mağduriyetin giderilmesi açısından hayati önemdedir. Aynı statüde çalışan sağlık sektörü işçilerinin tüm giderleri Maliye tarafından karşılanırken, tarım sektöründeki işçilerin hariç tutulması hem iş barışını olumsuz etkilemekte hem de fakülte yönetimlerini sürdürülemez bir mali yük altında bırakmaktadır. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama Çiftliği’nin mevcut toplam borcunun 30 milyon liraya ulaştığı gözetildiğinde, bilimsel ve uygulamalı eğitimin, araştırma projelerinin ve Ar-Ge faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için acil mali destek sağlanması gerekmektedir. Herkesi bu konuda sorumlulukla ve acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.”

Ayhan Barut, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki üst düzey atamaları Melis’e taşıdı Haber

Ayhan Barut, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki üst düzey atamaları Melis’e taşıdı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda paralel kadrolaşma iddialarını soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Bakan İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesini TBMM Başkanlığı’na sunan Barut, “Bakanlık üst düzey yönetici atamalarında paralel kadrolaşmayı andıran, ‘Tarım Akademi’ adıyla yapıldığı ileri sürülen bu atamalar kamu vicdanını yaralıyor” dedi. Ayhan Barut, “Bu yapı, geçmişte ‘Genç Ufuk Derneği’ olarak faaliyet göstermiş, daha sonra isim değiştirerek ‘Tarım Akademi’ adını almış ve Bakanlık içerisindeki bazı bürokratların bu dernek veya çevresiyle bağlantılı olduğu ileri sürülmüştür. Son iki yıl içinde yapılan daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdür ve benzeri üst düzey atamalarda aynı çevreye mensup kişilerin dikkat çekici biçimde ön plana çıkması, kamu kurumlarında ‘paralel kadrolaşma’ olarak tanımlanan bir olgunun Tarım ve Orman Bakanlığı içinde kurumsallaşmakta olduğu yönünde kaygı yaratmaktadır” diye konuştu. CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un Bakan Yumaklı’ya seslendiği önergede şu sorulara yanıt istendi; "Tarım Akademi” veya geçmişteki adıyla “Genç Ufuk Derneği” yapılanması ile Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde görev yapan herhangi bir bürokrat arasında üyelik, temsil, danışmanlık veya koordinasyon ilişkisi bulunmakta mıdır? 2023–2025 yılları arasında yapılan daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve genel müdür atamalarından kaçı bu yapıyla bağlantılı kişilerden oluşmaktadır? "Tarım Akademi” yapılanmasıyla ilişkili kişilerin, Bakanlık içerisindeki atama süreçlerinde referans olarak kullanıldığı veya karar mekanizmasına dâhil edildiği yönündeki iddialar Bakanlığınızca araştırılmış mıdır? Bu yapının, Bakanlık bünyesinde yürütülen ihale, izin veya proje değerlendirme süreçlerinde belirli firmalara avantaj sağladığına ilişkin herhangi bir tespit bulunmakta mıdır? Varsa, bu tespitler hangi kurum veya denetim birimi tarafından yapılmıştır? “Tarım Akademi” yapısına ait olduğu öne sürülen liste, görsel veya belge niteliğindeki içeriklerin kamu erişiminden kaldırıldığı, sosyal medya ve haber arşivlerinden sistematik biçimde silindiği iddiaları doğru mudur? Bu erişim engellemeleri hangi gerekçeyle ve kimin talimatıyla gerçekleştirilmiştir? Tarım ve Orman Bakanlığı içerisinde “Tarım Akademi” çevresinin etkisiyle oluşturulmuş fiilî bir paralel kadrolaşma ağı bulunmakta mıdır? Bu iddiaları araştırmak üzere herhangi bir müfettiş görevlendirilmiş midir? Görevlendirildiyse, bu incelemelerin sonuçları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Kamu görevlerinde tarafsızlık ve eşitlik esasına aykırı biçimde belirli grup veya dernek üyelerinin öncelikli olarak terfi ettirildiği veya kritik pozisyonlara atandığı tespit edilmiş midir? Bu durum 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun hangi hükmüyle bağdaşmaktadır?” Bakanlığınız, gelecekte bu tür örgütlü yapılanmaların kamu kurumlarında etkili olmasını önlemek amacıyla yapısal, etik ve hukuki düzeyde ne tür tedbirler planlamaktadır?”

Barut: Emekli ve işçiler açlık sınırının altında yaşıyor Haber

Barut: Emekli ve işçiler açlık sınırının altında yaşıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, TBMM Genel Kurulu’nda Türkiye’de derinleşen ekonomik krize dikkat çekerek, asgari ücretin değil, insanca yaşamın sağlanması gerektiğini vurguladı. Barut, açlık ve yoksulluk sınırına işaret ederek asgari ücretin en az 60 bin lira olması gerektiğini belirtti ve yetkilileri harekete geçmeye çağırdı. “Asgari ücret ve emekli maaşı açlık sınırının altında yaşıyor” TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Ayhan Barut, "Asgari ücretin 22 bin, emekli maaşının 16 bin lira olduğu memleketimizde açlık sınırı 29, yoksulluk sınırı ise 93 bin liradır. Emeklisinden işçisine, çiftçisinden memuruna herkes zorda. Kış geliyor. Isınmadan eğitime, barınma, beslenme, ulaşım ve sağlık gibi temel ihtiyaçların maliyeti de arttı. İnsanca yaşam için gelir düzeyinin de bu gerçeklikle uyumlu olması gerek" diye ifade etti. “Asgari ücret en az 60 bin lira olmalı” Barut, "Temel gereksinimler gözetilse dahi Türkiye’de asgari ücretin en az 60 bin lira olması gerektiği çok açık. Bu tutar bir ailenin sağlıklı, güvenli ve onurlu bir yaşam sürebilmesi için gereken asgari şarttır. Asgari ücretin bu seviyeye çıkarılması yalnızca çalışanların değil, toplumsal refahın artması anlamına gelir. Asgari değil insanca yaşam, ayrıcalık değil herkesin temel hakkıdır" diye konuştu.

Barut: Tarımda acı tablo, yürek yakıyor Haber

Barut: Tarımda acı tablo, yürek yakıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, komisyondaki Tarım ve Orman Bakanlığı bütçe görüşmelerinde tarımsal üretim, çiftçinin yaşadığı sorunlar ve tarım politikalarındaki eksiklikleri gündeme taşıdı. Barut, elindeki pamuk ve mazotu örnek göstererek, “Eskiden 1 kilo pamukla 2,5 litre mazot alınırken, şimdi 2,5 kilo pamuk 1 litre mazot alınamıyor. Bu durumu siz yarattınız” dedi. “Gıda egemenliği riske giriyor” Ayhan Barut, "Ulusal gıda egemenliğimiz gerçeğinden hareketle bütçe teklifi sadece hesap kitaptan ibaret değildir. Bu bütçe konusu çok önemlidir. Çünkü ülke tarımını ve çiftçisini, halkın ekmeğini, gıdasını, kırsalın umudunu, milyonlarca yurttaşın bugününü ve geleceğini ilgilendirmektedir. Çünkü tarım bir ülkenin bağımsızlığının, güvenliğinin, halk sağlığının, aynı zamanda da üretim gücünün ve sosyal huzurunun da en temel unsurudur. Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki bu bütçe teklifi, tarımsal üretimdeki gerilemeyi durdurmayı, çiftçimizin artan maliyetlerini ve bu maliyetler karşısında ezilmesini engellemeye yetmiyor. Gıda fiyatlarını istikrara kavuşturacak, kırsal kalkınmayı sağlayacak, yeterli bir bütçe değil. Sonda söyleyeceğimizi de başta söyleyelim. Bu bütçeye biz 'Hayır' diyoruz. Bu yıl gerçekten çiftçinin başına gelmeyen kalmadı. Tabir yerindeyse gökten bir meteor taşı düşmediği kaldı. Bu yıl başta şubat ayında bölgemizde yaşanan aşırı don, daha sonra 10-12 Nisanda tüm ülkede yaşanan aşırı don, arkasından 9-10 Ağustosta yine 58,5 dereceyi gösteren aşırı sıcaktan dolayı meyve yanıklıkları, derken kuraklık maalesef tarımda ve üreticilere büyük zararlara neden olmuştur. Bu vesileyle ülke gıda egemenliği riske girerken aynı zamanda iktidarın uygulamış olduğu tarımsal ekonomi politikalarıyla çiftçinin ürünleri değerinde satılmamıştır. Bölgemizde limon ağaçları kesilmiştir. Bu sene pamuk, soğan, patates, karpuz, biber, hiçbiri para etmemiştir. Ayrıca erkenci mandalina şu anda 2 liraya, 1 liraya düşmüştür. Pamuk bölgemizin, ülkemizin bir dönem simgesiydi, beyaz altın. Şu elimde gördüğünüz pamuk eskiden Ak Parti iktidarlarından önce 1 kilo pamuk sattığımızda, elimdeki mazot 1 litre, bu mazot çiftçinin en temel girdilerinin başında geliyor, fiyatı 60 lirayı buldu. Eskiden 1 kilo pamuğa 2,5 litre civarında mazot alınırken bugün 2 kilo pamuk satacak ki 1 litre, belki de 2,5 kilo pamuk satacak çünkü 28 liralardan 25 liralara kadar düştü. Bu nedenle 2,5 kilo pamuğa 1 litre mazot alabiliyor” diye ifade etti. “Tarımda net dış ticaret açığı 49 milyar dolara ulaştı” Ayhan Barut, "Komisyonda gün boyu 'ülkemiz tarımda net bir şekilde ihracatçı' diyenlere anlatıyorum. Tarımsal ham madde bazında söylüyorum, gıda ürünleriyle ilgili değil, 2003 yılında ülkede 2,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirilirken karşılığında da 2,3 milyar dolar ithalat yapıldı. Bu iktidar 2023'e geldiğimizde 8,7 milyar dolar ihracata karşılık 13,3 milyar dolar ithalat yaptı. İktidar sayesinde 2003 ile 2025 yılları arasında toplamda 47 ile 49 milyar arasında tarımda net bir şekilde dış ticaret açığı bulunmaktadır. Tarım desteklenirse yapılır, tarım korunmaya muhtaç bir sektör. Tarım tüm dünyada korunurken, desteklenirken acaba bizim ülkemizde destekleniyor mu? 2006 yılında çıkarılan bir Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre milli gelirin 'Yüzde 1'inden aşağı olamaz' diye kesin hüküm var ancak hiçbir zaman yüzde 1'i verilmedi. Bu yılki gayrisafi millî hasılanın 77,3 trilyon olduğunu düşündüğünüzde bunun da yüzde 1'i 773 milyar destekleme olması gerekirken 168 milyar veriliyor. Şu anda bütçenin bile 0,9'una inmiş durumda” şeklinde konuştu. “Tarımın sürdürülebilirliği için teknik personel atamaları önemli” Kamuya ziraat ve gıda mühendisleriyle veteriner hekim, tekniker ve teknisyen atamalarına dikkat çeken Barut şunları söyledi: "Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği yalnızca bizle değil, çiftçiyle değil, aynı zamanda sahada çalışan teknik personelle mümkündür. Bu nedenle, ziraat mühendisinden gıda mühendisine, veteriner hekimden orman mühendislerine kadar çok sayıda meslektaşımız atama beklemektedir. Ziraat mühendisleri açısından söylemem gerekirse, ülkede 46 tane ziraat fakültesi var, her yıl 6 bin ziraat mühendisi mezunu veriyor. 2024 yılının KPSS sınavlarına 36 bin kişinin girdiğini düşündüğünüzde, yaklaşık 2 bin civarında alım yüzde 6'ya gelmektedir; bu da çok önemli rakam. Sizden gençlerin ricası, bir an önce atamaları gerçekleştirmeniz."

Barut: Hurma ve greyfurt üreticileri göz ardı edilemez, üretici bazlı destek şart Haber

Barut: Hurma ve greyfurt üreticileri göz ardı edilemez, üretici bazlı destek şart

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, zirai don felaketinin ardından Kozanlı hurma üreticileri ve bölgede greyfurt üreten çiftçilerin desteklemelerden kapsam dışı bırakılmasına Meclis’te tepki gösterdi. Hasat vakti ithalat kararına ve destekte kapsam dışı bırakmaya tepki göstererek yanlıştan dönülmesini talep eden Barut, çiftçilerin yaralarının sarılması için kapsamlı destek verilmesini istedi. “Tarımsal kayıp 150 milyar lirayı aştı” TBMM Genel Kurulu'nda söz alan Ayhan Barut, "Kuraklık, zirai don ve aşırı sıcak mağduru çiftçilerin sesini duyun. Doğu Akdeniz'de ve ülkemizin dört bir yanında Şubat sonu, sonra da Nisan aylarında yaşanan zirai don felaketinin ardından hala yaralar sarılmadı. Çiftçi ve tarımsal üretim kaybı maddi olarak 150 milyar lirayı aştı ama pansuman niteliğindeki destekler dertlere derman olmuyor" diye ifade etti. “Üretici bazlı bir destekleme modeli hayata geçirilsin” Kozan'daki Trabzon hurması üretenlerin ve tüm bölgedeki greyfurt üreticilerinin 'Çare' arayışına ortak olan Barut, "Kozan ilçemizde yaklaşık 10 bin dönüm alanda yetiştirilen Trabzon hurması da don felaketinden etkilendi. Ama kapsam dışı bırakılarak desteklemelerde hurma üreticilerimiz yok sayıldı. Aynı senaryoyu greyfurt üreticileri için de yaptılar. Üstüne Azerbaycan'dan hasat vakti ithalat yapılıyor. Tek suçu üretmek olan çiftçilerimize kötülük etmeyin. Ürün değil, üretici bazlı bir destekleme modeli hayata geçirilsin, hurma ve greyfurt üreticilerinin de sesi duyulsun" diye konuştu.

Barut: 2025 Çiftçi ve tarım açısından felaket yılı Haber

Barut: 2025 Çiftçi ve tarım açısından felaket yılı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis’te yaptığı konuşmada, 2025 yılının Türkiye tarımı ve çiftçileri için adeta felaket yılı olduğunu vurguladı. Barut, zirai don, kuraklık, aşırı sıcaklar ve sellerle geçen yılın ardından pamuk, karpuz, soğan, patates ve zeytinde ciddi kayıplar yaşandığını belirterek, “Çiftçinin başına düşmeyen bir meteor taşı kalmadı” dedi. “2025 Çiftçi ve tarım açısından felaket yılı oldu” Yeni Yol Partisi'nin önergesi üzerine CHP Grubu adına kürsüye çıkan Ayhan Barut, 2025 yılının çiftçi ve ülke tarımı açısından kötü bir felaket senesine döndüğünü belirterek şunları söyledi: "2025 yılının başında önce zirai donla başlayan, arkasından kuraklıkla devam eden, daha sonra aşırı sıcaklar, sel derken neredeyse çiftçinin başına düşmeyen bir meteor taşı kaldı. Pamuk ekti, pamuktan zarar etti, karpuz tarlada kaldı, soğan, patates tarlada çürüdü. Erkenci mandalina şu anda 2 liralara düştü, soya ve derken zeytinde de aynı felaket yaşanıyor" diye konuştu. “Zeytin üreticisi bu yıl çok sıkıntılı” Hasadı süren zeytinde yaşanan sorunlara dikkat çeken Barut, şunları söyledi: "Anavatanı Türkiye olan bir üründe, maalesef zeytin ve zeytinyağı üretenler çok sıkıntılı. Zeytin diktiklerine bin pişmanlar. Zeytin ve zeytin ağacı kutsal bilinir, bilgeliğin, bereketin ve barışın simgesidir. Geçtiğimiz yılda Tarım Bakanlığı zeytinle ilgili rekolteyi 3 milyon 750 bin ton açıklarken bu sene tıpkı buğdayda ve mısırda olduğu gibi, ofise açıklattırıyorlar ya, şu anda da Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyine bu sene 2 milyon 450 bin ton rekolte açıklatıyor. Yani 'Yüzde 35 bu sene rekoltede eksilme olacak' diyor. Zeytinde bir var yılı, bir de yok yılı var. Şu anda yok yılını yaşadığımız bu dönemde açıklatılan rakamla ilgili ayak oyunu hissediyoruz. Neden? Türkiye'den yıllık 50 bin ton zeytinyağı ihraç edildiği gözetildiğinde yüksek açıklanan rekolte tahminlerinin üreticinin ürünlerinin fiyatını düşürmek için oynanan bir senaryo olduğunu düşünüyoruz." “Zeytinyağı üreticilerini korumak ekonomiyi ve gıda egemenliğini korumaktır” Ayhan Barut, "Zeytinyağında maliyet litre başına 200 lirayı buluyor. Geçen sene 40 liralarda giden zeytin fiyatı da bu sene maliyetinin maliyetinin altında gidiyor. Girdiler ise her yıl yüzde 50 ve üzerinde artış gösteriyor. İşçilik, mazot, gübre, ilaç, hepsi yüzde 50'nin üzerinde artarken ürün fiyatı maalesef yerinde sayıyor ve yanı başımızdaki savaşta olan Suriye'den dahi şu anda zeytinyağı ithalatı yapıyoruz. Ayrıca, zeytin ağaçlarını, zeytinlikleri bekleyen bir tehlike daha var. Sanayileşme adı altında ya da binalaşma adı altında bu alanların hepsi teker teker kesiliyor ya da yok ediliyor. Bitkisel üretimde planlama şart. ancak maalesef bu yıl planlı bir üretimden çıkartıldı zeytin, temel desteklere kaldı iş. O da dekara 244 lira ve 2026 yılı için verilecek. Zeytini, zeytinyağı üretimini ve üreticilerimizi korumak aynı zamanda tüketiciyi, gıda egemenliğimizi ve ülke ekonomisini de yaşatmaktır. Yol yakınken yaraları saralım, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin feryadına son verelim” ifadelerini kullandı.

Barut: Ulu Önderimiz Atatürk'ü bitimsiz sevgi ve büyük özlemle anıyoruz Haber

Barut: Ulu Önderimiz Atatürk'ü bitimsiz sevgi ve büyük özlemle anıyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 87’nci yıldönümünde yaptığı açıklamada, Atatürk’ü bitimsiz sevgi ve büyük bir özlemle andıklarını vurguladı. Barut, ölümsüz eserleri ve yol gösterici ilkelerine sıkı sıkıya sarıldıklarını ifade ederek, “Büyük Önderimiz Atatürk Türkiye'dir, Türkiye Atatürk'tür. Atamızın ölümsüz eserleri ve laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak” dedi. “Atatürk’ün ilke ve devrimleri sonsuza dek yaşayacak” Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fiziken aramızdan ayrılışının 87'nci yıl dönümünde açıklama yapan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Atatürk'ün ölümsüz eserleri ve sarsılmaz ilkeleriyle sonsuza dek yaşayacağını belirterek şunları söyledi: "Sözümüzü tekrarlıyoruz ki; Ulu Önderimiz Atatürk'ün ilke ve devrimleri sonsuza dek yaşayacak. Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne, değerlerine ve kazanımlarına yönelik saldırılar olsa da halkımız ve bizler sonuna dek mücadele edeceğiz, Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.” Barut, "Hiç kimse Ulu Önderimiz Atatürk'ün yolumuzu aydınlatan ilke ve devrimlerini yok edemeyecek. Ölümsüz eserleri ve kutsal emanetlerini, sarsılmaz ilkelerini ve yolumuzu aydınlatan fikirlerini sonsuza kadar yaşatma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. O'nun eser, ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçileri olarak yılmak ve yorulmak bilmeden, asla karanlığa teslim olmadan bayrağı en yukarılara taşıyacağız. Sadece bedenen aramızdan ayrılışının yıl dönümünde Ulu Önderimiz Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi ve yiğit gazilerimizi bitimsiz sevgi, özlem ve minnetle anıyoruz" şeklinde konuştu.

Barut: Cumhuriyetimizi onur, gurur ve coşkuyla kutluyoruz Haber

Barut: Cumhuriyetimizi onur, gurur ve coşkuyla kutluyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 102’nci yıl dönümünü büyük bir onur, gurur ve coşkuyla kutladıklarını belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitleri ve gazileri minnetle andığını söyleyen Barut, “29 Ekim en büyük bayramdır. 102’nci yıldönümünde Cumhuriyetimizi onur, gurur ve büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Yaşasın Cumhuriyet” dedi. “Cumhuriyet, çağdaş medeniyet hedefimizin en güçlü dayanağıdır” Ayhan Barut, "Onca yokluk ve yoksunluğa karşı azimle ve kararlılıkla, canları pahasına direnenlerin emaneti olan Cumhuriyetimiz, çağdaş bir medeniyet hedefiyle ülkemizin yarınlarını güvenceye aldı. Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyetimiz, tam 102 yıldır hak, hukuk, adalet ve özgürlüklerin, demokrasinin, kadın-erkek eşitliğinin teminatı, ülkemizin ve halkımızın güvencesi olmuştur. Cumhuriyetimizi ne yaparlarsa yapsın savunmaya, yıpratma ve saldırı girişimlerine rağmen ayakta tutmaya devam edeceğiz ve elbette demokrasiyle taçlandıracağız" şeklinde konuştu. “Atatürk’ün ilke ve devrimlerinden asla taviz vermeyeceğiz” Barut, "Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Benim iki büyük eserim var. Biri Cumhuriyet, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi' sözü rehberimizdir. Bu sorumlulukla, O'nun ölümsüz ilkelerine sıkıca sarılıp milim sapmadan, teslim olmadan, boyun eğmeden aydınlık bir gelecek için mücadelemiz sürüyor. Aklın ve bilimin rehberliğinde Cumhuriyetimiz geçmişin mirası olduğu gibi yarınlarımızın teminatıdır. Cumhuriyetimiz geleceğimize ışık tutan aydınlanma meşalesidir. Ulu Önderimizin bize emanet ettiği Cumhuriyeti ve ölümsüz ilke ve eserlerini sonuna dek koruyup yaşatacağız. Cumhuriyetten, demokrasiden, halk iradesinden, özgürlüklerden, Atatürk ilke ve devrimlerinden asla taviz verilemez. En büyük bayramımızı büyük bir onur, gurur, coşku ve heyecanla kutlarken, Ulu Önderimiz Atatürk ile kahraman silah arkadaşları, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.