SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ayhan Barut

İLKHABER-Gazetesi - Ayhan Barut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ayhan Barut haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Barut: Çukurova’da mısır hasadı öncesi ithalat kararı ekonomiye zarar Haber

Barut: Çukurova’da mısır hasadı öncesi ithalat kararı ekonomiye zarar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, mısırda hasat vakti gümrük vergisi sıfırlanarak 500 bin tonluk mısır ithalatı kararına tepki gösterdi. Barut, “Çukurova'da mısır hasadının çok kısa süre içinde başlayacağı açıkken bu sıfır gümrük vergili mısır ithalatı kararı üretime ve üreticiye darbedir” dedi. Bu yıl zirai don ve kuraklık mağduru çiftçilerin, iktidarın plansızlığı sonucu sulamada kısıtlamaya da gidilmesiyle mağdur olduğuna dikkat çeken Barut, hasada sayılı günler kala yüzde 130 oranındaki gümrük vergisini sıfırlayarak 31 Temmuz'a dek 500 bin tonluk mısır ithalatının çok yanlış olduğunu söyledi. Maliyet yükü altında ezilen, ürünleri senelerdir para etmeyen mısır üreticilerinin üstelik zirai don ve kuraklık mağduriyetinin de bulunduğunu aktaran Barut, "Bu acı gerçekleri görmezden gelip sorunları çözmek yerine derinleştirenler, kanayan yaraları daha da büyütüyor" diye konuştu. “Çiftçi hasat vaktinde bayram yerine feryat ediyor” Ayhan Barut, "Çukurova'da mısır hasadının çok kısa süre içinde başlayacağı açıkken bu sıfır gümrük vergili mısır ithalatı kararı üretime ve üreticiye darbedir. Ülkemizde 2023 yılında mısır üretimi 9 milyon ton iken sonra üretim alanları azalınca 8 milyon tona kadar gerilemiştir. Ülkemizde üretim alanları ve hayvan varlığı da azaldığı için buna bağlı olarak mısır tüketimi 9 milyon tona kadar gerilemiştir. Üretim ile tüketim arasında bazı zamanlarda 3-4 milyon tonu bulan farkı yerli çiftçimiz üretebilir, üretim desteklense bu potansiyel var fazlasıyla. Bu gerçeğe rağmen üretmek ve ürettirmek yerine ithalata girişiyorlar. Ülkemizin milyonlarca dolar parasını yabancı ülkelere ve yabancı çiftçilere aktarıyorlar. Aradaki rant ve talanı konuşmak bile gereksiz. İthalat sevdalısı AKP iktidarını yine uyarıyoruz. Her hasat vakti bayram etmesi gereken çiftçimiz feryat ediyor. İthalat darbesiyle ülkemiz çiftçisi perişan halde, ülke ekonomisi de dışa bağımlı oldu. İthalat aşkıyla ülke tarımı ve üreticiyi bitirdiniz. Gelin bu tarihi yanlıştan dönün, hasat vakti ithalat kararından vazgeçin” diye ifade etti.

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'tan vergide adalet için KDV çağrısı Haber

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'tan vergide adalet için KDV çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Katma Değer Vergisi (KDV) düzenlemesine ilişkin farklılıklara dikkat çekti, iktidarın vergi politikalarını eleştirip adalet ve eşitliğin sağlanması için Meclis'i göreve çağırdı. Mutlak suretle vergi politikasında adaletin ve eşitliğin sağlanmak zorunda olduğuna dikkat çeken Barut, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e seslenerek, yasal düzenleme için adım atılmasını istedi. Ayhan Barut, TBMM’ye KDV farklarına ilişkin önerge verdi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergesinin ayrıntılarını paylaşan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Ülkemizde kahvehane, kafeterya, pastane, lokanta, kebap, paket servis hizmeti sunan işletmeler ile hazır yemek üretimi ve dağıtımı yapan firmalarda verilen hizmetlere yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) oranı yüzde 10 olarak uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra, mesela alkollü içeceklerin sunumu söz konusu olduğunda ise bu oran yüzde 20’ye çıkmaktadır. Buna karşın, benzer nitelikteki gıda ürünlerinin satışının yapıldığı marketler, bakkallar ve diğer perakende satış noktalarında uygulamada KDV oranı yalnızca yüzde 1 olarak belirlenmiştir" diye ifade etti. “KDV’deki dengesizlik haksız rekabeti derinleştiriyor” Uygulamadaki KDV farklarına dikkat çekip eşitsizliğin sona ermesini talep eden Barut, şunları söyledi: "Benzer işler yapan, aynı iş kolunda faaliyet gösteren, tıpkısı gibi benzer ürünleri tüketiciye ulaştıran ancak yalnızca hizmet sunum şekli veya satış kanalı farklılık gösteren bu işletmeler arasında uygulanan KDV oranlarındaki dengesizlik dikkat çekmektedir. Bu haliyle günden güne derinleşen bir haksız rekabet ortamı yaratmakta, özellikle küçük esnaf ve KOBİ’leri ciddi ölçüde zarara uğratmaktadır. Bu adaletsiz vergi uygulaması, hem hizmet sunan işletmelerin kâr marjlarını düşürmekte hem de fiyat farklılıkları üzerinden tüketiciyi olumsuz etkilemektedir. Söz konusu uygulama; ekonomik istikrarın teminatı olan adil rekabet koşullarını zedelemekte, kayıtlı ekonominin cazibesini azaltmakta, fiyat istikrarını bozan unsurlardan biri haline gelmektedir. En nihayetinde genel enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Vergi politikasında adaletin ve eşitliğin sağlanması adına, benzer ürün ve hizmetler için benzer oranlarda KDV uygulanması hem piyasa dengesi açısından hem de tüketici refahı bakımından büyük önem taşımaktadır." CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'un önergesinde şu sorulara yanıt verilmesi istendi: "1- Gıda sektöründe aynı ürün için farklı satış noktalarında başka başka KDV oranlarının uygulanmasının sebebi nedir? 2- Paket servis hizmeti sunan lokantaların yüzde 10 KDV ödemesi, aynı ürünü satan marketlerin yüzde 1 KDV’ye tabi olması adil midir? 3- Tüm gıda satışlarında KDV oranının yüzde 1 olarak uygulanması yönünde bir düzenleme yapacak mısınız? 4- Söz konusu KDV eşitsizliğinin rekabet ortamına ve enflasyona etkisine ilişkin bir analiz yapılmış mıdır? Yapıldıysa sonuçları nelerdir? 5- Esnaf, küçük işletmeler ve tüketicilerin lehine olacak şekilde KDV oranlarının sadeleştirilmesine yönelik bir vergi reformu planlanmakta mıdır? 6- Paket servis hizmetlerinde uygulanan yüzde 10 KDV oranı nedeniyle hem işletmelerin hem de tüketicilerin maruz kaldığı ek maliyetleri azaltmaya yönelik herhangi bir düzenleme yapılması gündemde midir?"

Barut: İcra Dosyası 24 milyon, borç 4.7 trilyon lirayı aştı Haber

Barut: İcra Dosyası 24 milyon, borç 4.7 trilyon lirayı aştı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, icra dosyalarının 24 milyona, vatandaşların banka borçlarının da 4 trilyon 691 milyar liraya ulaştığına dikkat çekti. Barut, “Geniş tanımlı işsizliğin 13 milyona yaklaştığı, açlık sınırının 26 bin, yoksulluk sınırının ise 85 bin lirayı geçtiği bir ülkede, asgari ücret 22 bin lira, emekli maaşı ise 14 bin 500 lirada kaldı” dedi. “Yoksulluk sınırı 85 bini aştı” Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, "Geniş tanımlı işsizliğin 13 milyona dayandığı ülkemizde açlık sınırı 26 bin, yoksulluk sınırı 85 bin lirayı aştı. Asgari ücret 22 bin, emekli maaşı ise düzenleme yapılmazsa hala 14 bin 500 lira. Halkımıza sadece açlık, yoksulluk ve sefalet dayatılıyor" diye ifade etti. “İcra dosyası 24 milyonu aştı” İcra dairelerindeki dosya sayısının 24 milyona çıktığını belirten Barut şunları söyledi: "Faizlerin yüzde 55 civarında olduğu ülkemizde yurttaşlarımızın kredi borçları 4 trilyon 691 milyarı aştı. Çiftçisinden esnafına, sanayicisinden emeklisine herkes çözüm ararken, Saray'ın günlük masrafı 39 milyon lirayı geçiyor. Tüm bunların sorumlusu ise yazlık, kışlık, uçan ve yüzen Saraylarda sefa sürüyor. Bu nedenle ülkemizin dış ticaret açığı bu haziran ayında yüzde 38.8 arttı. Bu kara düzeni değiştireceğiz.”

Barut: Türkiye’de 1,5 milyon işletmeden sadece 1.340’u hastalıktan ari sertifikalı Haber

Barut: Türkiye’de 1,5 milyon işletmeden sadece 1.340’u hastalıktan ari sertifikalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Türkiye genelinde yayılan şap hastalığı nedeniyle hayvan pazarlarının kapatılıp hayvan hareketliliğinin kısıtlanmasıyla krizin derinleştirdiğini vurguladı. TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ithalata ve rant odaklı tarım politikalarının üreticiyi mağdur ettiğini, salgın hastalıkların ise ülke hayvancılığını tehdit ettiğini belirten Barut, “Yıllarca uyardık, dinlemediler. Şap hastalığı birçok gelişmiş ülkede kontrol altına alınmışken, bizde yaygın şekilde görülüyor” dedi. “Şap ve bulaşıcı hastalıklar hayvan pazarlarını kapattı” Hayvancılık ve bulaşıcı hastalıklara ilişkin önerge üzerine TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına kürsüye çıkan Ayhan Barut, "İthalata ve ranta dayalı tarım ve hayvancılık politikalarıyla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Şimdi de ülkemiz hayvan pazarlarını tümüyle kapatılmasına neden olarak gösterilen şap ve bulaşıcı hastalıklar gündemde. Bugüne dek mavi dilden kuş gribine kadar sayısız salgınla ilgili hayvancılığımızı tehdit eden krizlerle ilgili konuştuk. Hiçbir önerimiz, çözüm adına yapılması gerekenleri dair düşüncelerimiz dikkate alınmadı. Bildikleri yanıldıklarına yetmez ama kafalarına göre at koşturdular. Sonuç olarak bugün derin bir kriz içindeyiz" dedi. “Şap hastalığı ülke hayvancılığını tehdit ediyor” Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı itibariyle TÜRKVET sistemine kayıtlı 1 milyon 458 bin işletmeden yalnızca bin 340 tanesi hastalıktan ari sertifikasına sahip olduğunu hatırlatan Barut, şunları söyledi: "Yıllarca uyardık, ikaz ettik. Tarım ve hayvancılıkta yanlıştan dönün dedik. Dinlemediler. Etkin denetim yapmadılar, üreticileri desteklemediler, ithalat kapılarını sonuna kadar açıp sorumluluklarını yerine getirmediler. Sonunda ülke hayvancılığı can çekişirken, bile isteye yaptıkları ihmaller sonucu şap hastalığı yayıldı. Şap hastalığı birçok gelişmiş ülkede tamamen kontrol altına alınmışken ülkemizde halen çok yaygın olarak görülmektedir. Avrupa ülkelerinde 30-40 yılda bir sınırlı görülürken, Türkiye’de hastalık neredeyse her yıl görünüyor. Artık şap hastalığı bir tehdit haline gelmiştir. Sırada başka bulaşıcı hastalıklar da olabilir. Aklımızla alay etmeyin. Yanlışın bedelini besicilerimiz ve yetiştiricilerimize ödetmeyin. Yasak kararıyla mağdur olan çiftçimizin artan maliyetlerini, işletme, bakım ve tedavi giderlerini, finansmanla ilgili sorunlarını çözün. Aşılamadan bakıma, yemden veterinerlik hizmetlerine her gider konusunda sürdürülebilir politikalarla çare bulun!" “Meralar yok edildi, çiftçi ineğini kesime gönderiyor” Barut, "Oysa durum hiç öyle olmadı. Tam tersi canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı için son 15 yılda 12 milyar dolar paramızı dışarıya ödediler. Üreticilerimizin ne eti ne de sütü para etmezken, halkımız marketlerde fahiş fiyatlı et ve sütün yanına yaklaşamıyor. Meraları yok ettiler, çiftçimiz maliyet yükünden kurtulmak için ineğini bile kesime gönderirken bu beyzadeler, çözüm üretmediler. Lafa gelince ağızlarından 'Sorun yok, destekler şahane' safsatasını düşürmeyenlerin, hayvancılığa destek dedikleri ithalat lobilerine çalışmaktır. Son 22 yılda 6,9 milyon büyükbaş, 3,2 milyon küçükbaş ve 395 bin ton kırmızı et ithal edildi. 2024 yılında hayvan ve kırmızı et ithalatına 1 milyar 133 milyon dolar ödediler. Hayvancılık desteklerinin toplam tarımsal destekleme ödemeleri içerisindeki payı son 5 yılda yüzde 36'dan yüzde 21'e kadar düşürüldü. Yanlıştan dönün, tarıma ve hayvancılığa destek verin” diye ifade etti.

Barut: Emeklinin sesini duyan yok mu? Haber

Barut: Emeklinin sesini duyan yok mu?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, TBMM Genel Kurulu’nda emeklilerin zor koşullarına dikkat çekerek acil çözüm çağrısında bulundu. Barut, açlık ve yoksulluk sınırının çok üzerinde seyreden hayat pahalılığı karşısında, emeklilerin yetersiz maaşlarla yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. "Emekliler açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor" TBMM Genel Kurulu'nda emeklilerle ilgili değerlendirmelerde bulunup çözüm talebini tekrarlayan Ayhan Barut şunları söyledi: "Türkiye'de açlık sınırı 26 bin, yoksulluk sınırı 85 bin liraya ulaştı. Yaşamını ülkesine ve milletine hizmet ederek geçirmiş emeklilerimiz ise 14 bin 500 lirayla yaşama tutunmaya çalışıyor. Bu kara düzen, ocaklarımızı söndürürken iktidar oralı bile olmuyor, emeklilerimizin insanca yaşam talebini duymuyor. Niye duysunlar ki, onların keyfi yerinde. Sarayın, 1 günlük harcaması tam 4 bin 797 emeklinin maaşı kadar çünkü." "Daha yaşanabilir Türkiye için mücadele" Ayhan Barut, "Kendileri sefa sürerken, açlık ve yoksulluk dayatılan halkımızın sesini duymayanlar vicdansızdır. Kirasını ve faturasını ödeyemeyen, torununa harçlık veremeyen emekliye çile çektirenler zalimdir. Sandıkta hesap soracağız, emeklinin ahını bunlarda bırakmayacağız! Onlara rağmen, emeklilerimiz için de halkımız için de daha yaşanabilir bir Türkiye'ye kavuşacağız!" şeklinde konuştu.

Barut: Türkiye acılardan ders almalı, yangınla mücadele planı gözden geçirilmeli Haber

Barut: Türkiye acılardan ders almalı, yangınla mücadele planı gözden geçirilmeli

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, her yaz yaşanan orman yangınlarında iktidarın yetersiz kaldığını belirterek yangın sezonu tanımının tüm yıla yayılması gerektiğini söyledi. Barut, Orman Genel Müdürlüğü’nün bütçesinin artırılması, orman köylüsünün desteklenmesi ve Türk Hava Kurumu’nun aktif yangın mücadelesine dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. “Yangın bölgelerinde eksikler var” Ayhan Barut, "Tüm bu olan bitene, yaşanan acılara rağmen iktidarın hala gerekli dersleri çıkarmadığı yaşanan kaostan, yangın bölgelerinde görülen eksiklerden, yetersiz önlemlerden ve etkin adımların atılmamasından anlaşılıyor" diye konuştu. “Yangın sezonu tanımı tüm yıla yayılmalı” Barut, "Rusya'dan veya başka ülkelerden yangın söndürme uçağı getirmek, kiralamak ve işi dışarıdan çözmeye çalışmak doğru değil. Ne yazık ki ülke olarak acılardan ders çıkaramıyoruz. Oysa yapılması gerekenler çok açık ortada duruyor. Derhal 1 Mayıs - 1 Kasım tarihlerini kapsayan yangın sezonu tanımı değiştirilmelidir. Planlama tüm yıla yayılmalıdır. Orman Genel Müdürlüğü'nün bütçesi arttırılmalı, küstürülen orman köylüsü refaha kavuşturulmalıdır. Ata yadigarı olan Türk Hava Kurumu da desteklenerek aktif biçimde yangın mücadelesine dahil edilmelidir" şeklinde konuştu.

Barut: Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına inme tehlikesiyle karşı karşıya Haber

Barut: Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına inme tehlikesiyle karşı karşıya

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, kuraklık ve su krizine Meclis'te dikkat çekerek AKP iktidarını ulusal seferberlik ilan etmeye çağırdı. Kişi başına düşen 1300 metreküp su seviyesi ile Türkiye'nin su fakiri olduğunu vurgulayan Barut, "Bu durum sürerse ve artan nüfus da bu şekilde giderse bu oran bin metreküpün altına düşecek ki bu da su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine bizi sokacak" dedi. “Çiftçiler kuraklık ve artan maliyetlerle mücadele ediyor” Meclis'te kuraklıkla ilgili önerge üzerine CHP Grubu adına söz alarak kürsüye çıkan Ayhan Barut, "Ülkemizde maalesef, tarım sektörü ve çiftçilerimiz her yıl daha da artan sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunların başında kuraklık, artan maliyetler, ürünlerin para etmemesi, çiftçinin örgütsüzlüğü ve iktidarın çözüm üretmeyişi geliyor. Su, yaşam için de tarım için de en temel gereksinimdir. Şu anda çiftçilerimizin en büyük sorunlarının başında ürünlerini susuzluktan dolayı sulayamaması gelmektedir" diye konuştu. “Kişi başına düşen su miktarı bin metreküpün altına inebilir” Barut, "Ülkemiz, aslında sanılanın aksine su zengini ülke değildir. Artan nüfusu ve yanlış su kullanımı nedeniyle Türkiye ne yazık ki su fakiridir. Resmi verilere göre Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarı 1300 metreküptür. Eğer böyle devam ederse, artan nüfus da bu şekilde giderse bu oran bin metreküpün altına düşecek ki bu da su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine bizi sokacaktır" diye ifade etti. “Tarımda su kayıpları yüzde 50’ye ulaştı, çiftçi zor durumda” Türkiye'de mevcut su potansiyelinin yüzde 75'inin tarımda kullanıldığını aktaran Barut, şunları söyledi: "Tarımda 'Salma sulama' denilen yani vahşi sulama, açık kanallar, dereler, arklar ve kanaletler nedeniyle, su varlığımızın yarısını buharlaşma, sızıntı ve bozukluklar nedeniyle kaybediyoruz. Etkisi iyice artan küresel ısınma, yetersiz yağış ve iklim krizi bu sorunları da aslında daha da büyütüyor. Çiftçilerimiz su konusunda şu anda çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Son dönemlerde çiftçilerimiz zaten zirai don, kuraklık, dolu, aşırı yağışlardan dolayı perişan oldu; artan maliyet yükünü ve ürünlerin para etmeyişini de anlatmaya kelimeler yetmez. Son on günde fiyatları yüzde 30 artan mazot ve yüzde 50 artan gübredeki, çiftçinin en temel girdileri olan mazot ve gübredeki bu artışlar maalesef çiftçimizin ocağını söndürmüş durumda. Tüm bunlara rağmen, alın teriyle üretmeye çalışan çiftçilerimiz bir de ülkenin her yerinde su krizine bağlı olarak oldukça zor günler yaşıyor. Her zoru aşıp üretmek isteyen emektar çiftçilerimize su kısıtı, rotasyon ve düzenleme gibi adlarla su verilemiyor. Çoğu bölgede, buna Adana da dahil olmak üzere, Sulama Birlikleri aracılığıyla mesajlar atılıyor, ikinci ürün ekilişlerine su verilmeyeceği açık açık belirtiliyor. Bırakın ikinci ürünü, şu anda ana ürünlere dahi su verilmiyor, çiftçiler isyanda, telefonlarımız susmuyor. Böyle giderse çiftçilerimizin ürünleri yanacak. Peki, bunların zararlarını kim karşılayacak?" Ayhan Barut çözüm önerisinde bulunarak, "Birincisi, acilen ulusal seferberlik ilan edilmelidir; ikincisi, su kaynakları korunmalı ve yasal önlemler alınmalı; üçüncüsü, kuraklığa dayanıklı ürün ekimi teşvik edilmelidir; dördüncüsü, acilen kapalı basınçlı sulama sistemine geçilmelidir. Salma suyla tarla sulayan çiftçilerimize ceza kesiliyor şu anda; oysaki devlet bu kapalı basınçlı sulama sistemini getirse ve çiftçiye destek verse herkes bu sistemi kullanacak ve susuzluk sorunu da bitecek. Su olmazsa yaşam olmaz" dedi.

Barut: Telafisi mümkün olmayan zararlar için yasa teklifi geri çekilsin Haber

Barut: Telafisi mümkün olmayan zararlar için yasa teklifi geri çekilsin

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Danıştay tarafından daha önce iptal edilen ancak madencilik gerekçesiyle yeniden Meclis'e sunulan yasa teklifine tepki gösterdi. Barut, mera, ormanlar, yaylak ve kışlaklar ile yeraltı ve yerüstü varlıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan bu teklifin tümüyle geri çekilmesini istedi. Meclis'teki konuşmasında, “Telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmaması için bu teklif tümüyle geri çekilmelidir” dedi. “Zeytinlik, mera ve ormanları yok etmeye çalışan yasa teklifini reddediyoruz” Ayhan Barut, "Meclis'e sunulan, zeytinlik, mera, ormanlar, yaylak ve kışlaklar ile yeraltı ve yerüstü varlıklarımızı ortadan kaldırmayı amaçlayan teklifi reddediyoruz. Anayasaya ve yasalara aykırılıklar taşıyan, daha önce madencilik gerekçesiyle Danıştay tarafından defalarca reddedilen hususlar bu torba yasa teklifiyle tekrar dayatılıyor. Bunu kabul etmiyor, ısrardan vazgeçilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu. “Enerji ve madencilik düzenlemeleri bilimsel ve ortak akılla yapılmalı” Sunulan yasa teklifini eleştiren Barut şunları söyledi: "Enerji ve madencilik alanındaki tüm yeni düzenlemeler bilimsel yöntemlerle hazırlanmalı, ortak akılda buluşulmalıdır. Hassas ekosistemler koruma altına alınmalı ve burada madencilik faaliyetlerine izin verilmemelidir. ÇED süreci, bağımsız, bilimsel ve bağlayıcı yapıda olmalıdır. Plansız ve hukuka aykırı yapılaşmalara ve imar affı gibi düzenlemelere son verilmelidir. Telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmaması için bu teklif tümüyle geri çekilmelidir.”

Barut: Tarımsal üretimde gübre ve mazot fiyatları acilen çözülmeli Haber

Barut: Tarımsal üretimde gübre ve mazot fiyatları acilen çözülmeli

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve ülkenin gıda egemenliği için gübre ve mazottaki zamların acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı. Üreticiyi ve tüketiciyi koruyan, krizlere karşı güçlü adımlar atılmasının zorunlu olduğunu belirten Barut, “Çiftçi inim inim inlerken, halk da ürün bulabilirse çok pahalıya tüketmek zorunda kalıyor. ‘Öldürecek zam çiftçiyi’ diyen Aşık Mahzuni’nin sözleri bugün daha da anlam kazanıyor” dedi. “Üretici ve tüketici için acil destek şart” Ayhan Barut, "Çiftçi inim inim inlerken halkımız da ürün bulabilirse çok pahalıya tüketmek zorunda kalıyor. Tüm bu nedenlerle Üretim ve üretici odaklı adımlar, tüketiciyi de rahatlatır. İktidar tarafından çözüm odaklı bu destekler sağlanırsa ülkemizin gıda egemenliği de korunur. Aşık Mahzuni Şerif'in haykırdığı gibi söylersek aslında, 'Öldürecek zam çiftçiyi.' Eğer gerekli adımlar atılmazsa işimiz çok zor" diye konuştu. “Tarımda dışa bağımlılık krizi büyütüyor” Ayhan Barut, "Ülkemizin tarımsal üretimi için çiftçilerimiz yıllık 3.5 milyar litre civarında mazot, yaklaşık olarak da 6 milyon ton zirai gübre kullanıyor. Maalesef hem enerjide hem de gübre üretiminde çok büyük oranda dışa bağlıyız. Küresel çaptaki tüm krizler mazottan gübreye her şeyi alt üst ediyor. Ülkemiz gübrenin yüzde 50'sini ithal ediyor yüzde 50'sini ise kendisi üretiyor. Ancak ürettiğimiz gübrenin de hammaddesinin neredeyse tamamı ithal ediliyor. Doğalgaz, fosfat kayası, potas tuzu, amonyak, nitrik asit, sülfürik asit ve fosforik asit gibi gübrenin hammadde ve girdileri nedeniyle sektör yüzde 90'nın üzerinde dışa bağımlı. Ülkemiz azotu Çin, Mısır, Rusya ve İran'dan, fosforu, Kuzey Afrika'dan, potasyumu ise Avrupa Birliği ülkelerinden ithal ediyor. Ukrayna'da bir savaş patlak verdi, ithalata bağımlı tarım ve gıda politikalarımız neredeyse çöktü. Şimdi İran saldırı altında. Dünya diken üstünde. Ama en çok dışa bağımlı olan bizim ülkemiz bu durumlardan olumsuz etkileniyor. Krizin daha da büyüme ihtimalı gözetilerek, savaşın etkileri de hesaba katılarak gıda egemenliğimiz için çiftçi ve üretim odaklı adımlar atılmalı, ülke tarımı, çiftçilerimiz, tüketicilerimiz ve geleceğimiz için acil seferberlik başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.