TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Azim

İLKHABER-Gazetesi - Azim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Azim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Köyde halter çalışan bedensel engelli sporcu hayalinin peşinden koşuyor Haber

Köyde halter çalışan bedensel engelli sporcu hayalinin peşinden koşuyor

BURDUR (AA) - BİLAL ALTIOK - Burdur'un merkeze bağlı Güneyyayla köyünde yaşayan 33 yaşındaki bedensel ve görme engelli Hakan Zengin, köy evinin odasında fizyoterapistinin hediye ettiği halter setiyle müsabakalara hazırlanıyor.Doğumundan bir ay sonra belinde oluşan sıvının hastanede ameliyatla alınması sırasında omurilik sinirlerinin zarar görmesi sonucu zaman içinde yürüme ve görme yetisi azalan Zengin, 12 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.Atatürk Üniversitesi Spor Yönetimi önlisans programı birinci sınıf öğrencisi Zengin, kendi işini kendi görmek ve vücudunun üst tarafını güçlendirmek adına sporla ilgilendi. Fizyoterapistinin yönlendirmesiyle 9 ay önce halterle tanışan Zengin, maddi imkansızlıktan dolayı kent merkezindeki Gençlik ve Spor Bakanlığının spor salonuna gidemeyince evinde çalışıyor.Aydın'ın Nazilli ilçesinde 19 Mart'ta Türkiye Halter Federasyonunca düzenlenen Bedensel Engelliler Türkiye Şampiyonası'nda 59 kiloda kaldırdığı 117 kiloyla Türkiye 2'ncisi olan Zengin'in hayali, milli takıma seçilip Türkiye'yi Avrupa'da ve olimpiyatlarda temsil etmek.- "Müsabakada derece alınca işi ciddiye aldım"Para halter sporcusu Hakan Zengin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kent merkezine 22 kilometre uzaklıkta 400 nüfuslu küçük bir köyde yaşadığını söyledi.Zengin, tedavi sürecinde tanıştığı fizyoterapist Abdullah Bülbül'ün yönlendirmesiyle spora daha sonra da haltere başladığını dile getirerek, Burdur Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün sporcusu olduğunu anlattı.Haftada en az 3 gün kent merkezindeki spor salonundaki antrenmana gitmesi gerektiğini belirten Zengin, çobanlık yapan babasının maddi durumunun yetersizliğinden salona gidemediğini, daha ağır halter malzemeleri alamadığını aktardı.Zengin, fizyoterapistinin kendisine hediye ettiği başlangınç seviyesindeki halter setiyle odasında çalıştığını vurgulayarak, "Ben de 'madem salona gidemiyorum o zaman evimde çalışırım' dedim. Bir yakınımın desteğiyle kısa kalan setin çubuğunu hurdadan demir çubukla uzattım, odadaki yastıkları destek minderi yaptım, bench press sehpam yok, ağırlığı kanepenin üzeri koyarak çalışıyorum. Önceleri can sıkıntısından çalışıyordum. Müsabakada derece alınca işi ciddiye aldım. Şimdi günde iki antrenman yapıyorum." diye konuştu.- "Sporla sanki yeni bir organ kazandım"Spor yaptıkça sporu sevmeye başladığını anlatan Zengin, şöyle konuştu:"Ağırlıkları kaldırdıkça, kendimi geliştirdikçe, bir kilogram daha fazla kaldırdığımda dünyayı kaldırmış gibi hissediyorum, dezavantajlarımı, engellerimi aşıyorum. İçimde bir tutku oluştu, o tutku da şimdilik Türkiye ikinciliği getirdi. Müsabakadaki tribünlerin alkışlamasını duyunca, bir şey başardığını görünce içimde başka bir coşku oluşuyor. Daha fazlasını yapmak istiyorum, daha fazlasını başarmak için elimden geleni yapacağım."Zengin, spor sayesinde dünyaya artık farklı bakmaya başladığına dikkati çekerek, "Sporla sanki yeni bir organ kazandım, spor yapmanın mutluluğu, sporun benden götürdüğü stres yerine mücadele ruhunu getirmesi farklı bir şey. Elimdeki imkanlar doğrultusunda daha fazla çalışıp milli takıma girmek istiyorum. Ardından Avrupa ve olimpiyatlarda madalya almak istiyorum. Kesinlikle bırakmayacağım." ifadelerini kullandı.Baba Doğan Zengin de müsabakada oğlundan daha çok heyecanlandığını belirterek, onu her istediğinde salona götüremediğini, imkanlarının kısıtlı olduğundan desteğe ihtiyaçları olduğunu, oğlunun desteklenirse daha büyük başarılar elde edeceğinden emin olduğunu kaydetti.Anne Hatice Zengin ise oğlunu hiç yalnız bırakmadığını aktararak, "Hakan, küçük yaşından beri sporu seviyor. Oğlumu destekliyorum, ölünceye kadar arkasındayım. Başarılar diliyorum, o başardıkça mutlu oluyorum." diye konuştu.

Görme engelli İsmail öğretmen azmiyle öğrencilerine örnek oluyor Haber

Görme engelli İsmail öğretmen azmiyle öğrencilerine örnek oluyor

ISPARTA (AA) - MUHAMMED ENES YAPALIKAN - Doğuştan görme engeline rağmen zorlukları aşarak sosyal bilgiler öğretmeni olan İsmail Çevikbaş, görev yaptığı Isparta Cumhuriyet Ortaokulundaki öğrencilerini geleceğe hazırlamak için özveriyle çalışıyor.Çevikbaş, ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra 2006 yılında Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Süleyman Demirel Üniversitesine engelli kadrosu için müracaat eden 38 yaşındaki Çevikbaş, 2008'de memurluğa başladı.Çocukluk yaşlarından itibaren öğretmen olmanın hayalini kuran Çevikbaş, 2014'te kurumlar arası nakil yoluyla Milli Eğitim Bakanlığına geçerek mesleğine sosyal bilgiler öğretmeni olarak ilk adımını attı.Üç üniversitede yüksek lisans da yapan Çevikbaş, 2014'ten bu yana Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak görevini sürdürüyor.Azmiyle öğrencilerine ve kendisi gibi engelli bireylere örnek olan Çevikbaş, AA muhabirine, çok sevdiği öğretmenliğin çocukluk yıllarından itibaren tek hedefi olduğunu söyledi.Öğretmenleri sayesinde mesleğini seçtiğini belirten Çevikbaş, "Okul hayatım boyunca öğretmenlerle hep aram çok iyiydi. Dersleri seve seve dinlerdim. İleride ben de öğrencilere bir şeyler öğretmek istiyordum. Tercih zamanı geldiğinde çocukluk hayalim olan öğretmenliği seçtim." dedi.- "Ailemden ve çevremden hep destek gördüm"Çevikbaş, sosyolojiyi, hayata dokunan ve çocukların hayata hazırlanmasını sağlayacak bir branş olduğu için tercih ettiğini kaydetti.Engelli bireylerin istedikleri taktirde her şeyi başarabileceğini ifade eden Çevikbaş "Rol model olma inancıyla eğitim hayatıma başladım. Eğitim hayatıma devam ederken Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi alanında yüksek lisans, Ahmet Yesevi Üniversitesinde siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanında yüksek lisans, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde özel eğitim alanında yüksek lisans eğitimlerine devam ettim. Aynı zamanda sosyolog ve aile danışmanlığı yapıyorum." diye konuştu.Çevikbaş, yaşantısı boyunca ailesiyle çevresinden hep destek gördüğünü ve bu sayede buralara kadar geldiğini anlattı.Ailesinin hiçbir zaman "şunu yapamazsın, bunu yapamazsın" diye telkinde bulunmadığını vurgulayan Çevikbaş, "Okuluma başladığında da idareciler, öğretmenlerim derslerde nasıl daha aktif ve etkin olabileceğimi düşünerek bazı düzenlemeler yaptı. Bu durum çok hoşuma gitti." ifadelerini kullandı.- "Engelliler imkansız gibi görünenleri başarabilecek güçte"İsmail Çevikbaş, öncelikle engelli bireylerin kapasitelerini tespit etmeleri, kendilerini iyi tanımaları, neyi yapıp, neyi yapamayacaklarını analiz etmeleri gerektiğini vurguladı. Engellilere hayata daha iyi tutunabilmeleri için kendilerine iyi bir kariyer planı çizmeleri önerisinde bulunan Çevikbaş, şöyle devam etti:"Sosyal çevrenin bakışı olumlu ya da olumsuz olsun bu engelli bireyleri etkilememeli. Engelli bireyler sosyal çevrenin bakışından görüş ve düşüncelerinden etkilenerek kendilerini kesinlikle ama kesinlikle hayattan dışlamasın. Engelliler imkan verildiğinde, imkansız gibi görünenleri başarabilecek güçte." Okulun 8'inci sınıf öğrencisi Yağmur Karabulut da öğretmenini çok sevdiğini belirterek "Dersteki özgüveninden, mesleğine saygısından ve sevgisinden dolayı çok mutluyuz. Bize bir baba gibi sevgisini çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Tüm engellerine rağmen bizimle çok güzel ders işliyor. Gayet pozitif, mutlu, güler yüzlü bir şekilde her şeyi tane tane anlatarak bizimle arkadaş gibi ders işliyor." ifadelerini kullandı.​​​​​​​

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.