TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bağcılar

İLKHABER-Gazetesi - Bağcılar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bağcılar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bağcılar’da bir adam sevgilisinin eski eşine yakalandı: Atladığı binadan bir çocuğun üstüne düştü Haber

Bağcılar’da bir adam sevgilisinin eski eşine yakalandı: Atladığı binadan bir çocuğun üstüne düştü

Bahçelievler’de bir evde sevgilisinin eski eşine yakalanan ve 4’üncü kattan atlamaya çalışan adam, bir çocuğun üzerine düştü. Yoğun bakım tedavisi süren çocuğun babası “Kızımın üzerine düşerek hayatını tehlikeye sokan Vahdet T. isimli şahıstan şikayetçiyim” dedi. Bahçelievler’de 8 Mart günü meydana gelen olayda Vahdet T., sevgilisinin evine gitmişti. Bu sırada sevgilisi Esra S.’nin eski eşinin eve gelmesi üzerine Vahdet T. 4’üncü kattan çamaşır ipi ile atlamaya çalıştığı sırada ip kopmuştu. Vahdet T. Hafsa Mina isimli çocuğun üzerine düşerek hayati tehlike geçirmesine neden olmuştu. Yaşanan olaya ilişkin bilgi veren Demet Bayraktar yaralanan arkadaşının kızı ve kendi oğlu ile birlikte yaya olarak kaldırımdan geçtiği esnada Vahdet T. isimli kişinin bir anda üzerlerine doğru düştüğünü belirtti. Hafsa Mina isimli çocuğun yaralandığını belirten görgü tanığı, bir vatandaşın çocuğu hastaneye götürdüğünü aktardı. Olaya ilişkin ifade veren Turgay E. ise Esra S.’nin eski eşi olduğunu söyleyerek “Dairem kentsel dönüşümde olduğu için birlikte yaşıyoruz. 8 Mart günü eve gelerek kapıyı çaldım. 30-40 dakika kapıda bekledim. Aşağıdan çığlık sesleri gelmesi üzerine hızlıca indim. Yerde yatan çocuk vardı. Bir kadın çığlık atıyordu, erkek şahsı ise net olarak göremedim. Sonra tekrar kapıya vurdum. Esra kapıyı açtı. Odalara baktım ‘kim var’ dedim. Kimseyi bulamadım. Balkona çıktık. Esra’ya ‘düşen şahıs o mu?’ dedim, ‘hayır’ dedi. Israrlı şekilde hayatında birisi mi var diye sorunca ‘evet var, artık kocam değilsin başka bir şey söylemeyeceğim’ dedi. Ben ardından polis memurlarına giderek böyle bir durum var şüpheleniyorum dedim” şeklinde ifade verdi. Esra S. ise Vahdet T.’nin sevgilisi olduğunu söyleyerek “Olay günü Vahdet bana geldi. İlerleyen dakikalarda eski eşim kapıyı çaldı. Biz korktuk Vahdet saklanmaya çalıştı. Ben kapıyı açtım. Bu sırada çığlık sesi duyduk eski eşim ile balkona koştuk. Balkondan bakarken Vahdet’in yerde yattığını gördüm” şeklinde bilgi verdi. Vahdet T. ise Esra S.’nin eski eşinin kapıyı çalması üzerine saklanmasını istediğini belirterek “Saklanacak bir yer yoktu. Şahısla aramda bir gerilim çıkmaması için çamaşır ipiyle 4’üncü kattan aşağı inmeye çalıştığım sırada bir kat indikten sonra çamaşır ipi koptu ve yere düştüm. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Daha sonra bir çocuğun üzerine düştüğümü öğrendim. Kasıtlı olarak yaptığım bir şey yoktur” dedi. Öte yandan yaralanan çocuğun babası Hamza Koca ise kızının yoğun bakımda tedavisinin ver hayati tehlikesinin devam ettiğini söyleyerek “Kızımın üzerine düşerek hayatını tehlikeye sokan Vahdet T. isimli şahıstan şikayetçiyim” dedi. 5 yaşındaki kızı için adalet istediğini belirten baba Hamza Koca, “Olay 8 Mart günü saat 10:45 sıralarında çocuğum annesi ile birlikte sokaktan geçerken binanın dördüncü katında bulunan şahıs eve gelen eski kocasının olduğu dairedeki kadın ile dost hayatı yaşıyormuş. Eski kocası eve gelince kapıyı zorluyor. Ama kadın kapıyı kilitlediği için açmıyor. Açmadığı için de içerdeki adam da nereye saklanayım diye plan yapıyor. Bu süreçte balkona çıkıyor. Eve gelen kocası yarım saattir kapıyı açtıramadığı için balkondaki adam kafasında nasıl aşağıya inebilirim diye planlar yapıyor. O esnada kendisini ipe bağlayıp 4’üncü kattan aşağıya atlıyor. O esnada benim kızın annesi ile beraber bu sokaktan geçerken üzerine düşüyor. Benim kızım 10 gündür yoğun bakımda. Halen sıkıntısı devam ediyor. Kendisini psikolojik olarak hazır hissedemiyor. Altı tane kaburgasında kırık var. Omurgasında bir kırık var. Kafatasında da çatlaklar var. Şahsı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmışlar. Ben adalet istiyorum. Tutuklanmasını istiyorum. Başkalarının canının yanmasını da istemiyorum. Adam neye dayanarak da buraya gelip böyle bir olayı yapıyor hayret ediyorum” dedi.

Bağcılar'da yasaklı madde aldığı kişinin evinde ölen kadının cesedini 10 gün saklandı Haber

Bağcılar'da yasaklı madde aldığı kişinin evinde ölen kadının cesedini 10 gün saklandı

Olay geçtiğimiz gün Bağcılar Yenimahalle'de bulunan bir evin bodrum katında yaşandı. İddiaya göre Ensar Avuç (60) isimli bir şahıs 3 ay önce tanıştığı Songül Kurt (48) ile aynı evde yaşamaya başladı. Olay günü Ensar Avuç ile birlikte yasaklı madde kullanan Songül Kurt, iddiaya göre düşerek kafasına aldığı darbe sonucu hayatını kaybetti. Kadının öldüğünü görünce korkan Ensar Avuç cesedi evde bulunan örtü ve poşete sararak odada sakladı. 10 gün sonra evden gelen kötü kokular nedeniyle komşular durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri evde kimsenin olmaması nedeniyle çilingir vasıtasıyla girdikleri evde talihsiz kadının cesedini yatağın üzerinde siyah poşete sarılı halde buldu. Ekipler olay yerinde yaptıkları çalışmalarda evin salon kısmında uyuşturucu madde de buldu. Ekipler kadının beraber yaşadığı ve çok sayıda suçtan kaydı bulunan Ensar Avuç ve olaydan sonra eve gelerek temizlik yaptıkları ve polis ekiplerine haber vermeyen R.B isimli kadın ve O.D isimli erkek şahısları gözaltına aldı. Gözaltına alınan Ensar Avuç verdiği ilk ifadesinde olay günü Songül Kurt ile birlikte evde uyuşturucu madde kullandıklarını ve kadının düşerek kafasını sehpaya çarptığını kendisinin ise kaldırmak istediğini ancak başarılı olmadığını belirtti. Sabah kalktığında kadının ölmüş olduğunu fark ettiğini ve olayın üzerine kalmasından korkarak kimseye haber vermediğini ve koku nedeniyle 4 gün önce cesedi poşete koyduğunu söyledi. Olay yerinde incelemesi yapılan Kurt'un cesedi daha sonra otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı

Bağcılar'da boşanma aşamasındaki eş ve oğlunu öldüren emekli polis memuru yakalandı Haber

Bağcılar'da boşanma aşamasındaki eş ve oğlunu öldüren emekli polis memuru yakalandı

Bağcılar'da geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayda emekli polis memuru Cengiz Bedir (54), boşanma aşamasında olduğu eşi Zeynep Bedir (45) ile oğulları Tarık Bedir'i (26) silahla öldürdükten sonra başlarını da keserek cesedi çuvala koymuş, memleketi Kırklareli'ne giderek tarlaya gömmüştü. Aileler kayıp başvurusunda bulunmuştu Zeynep Bedir'in Cengiz Bedir'le ilgili olarak uzaklaştırma kararı aldırdığını bilen gerek Zeynep Bedir'in yakınları gerekse Cengiz Bedir'in yakınları, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ne giderek kayıp başvurusunda bulunmuştu. Cinayeti itiraf etmişti Bedir ailesini arama çalışmaları başlatan İstanbul polisi, Cengiz Bedir'in en son Kırklareli Çeşmeköy'e gittiğini belirlemişti. Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin de ortak çalışmasıyla yapılan aramada Cengiz Bedir gözaltına alındı. Eşi ve oğlunu öldürdüğünü itiraf eden Bedir, cesetleri de gömdüğünü söyledi. Gömülen cesetler Adli Tıp'a gönderilmişti Cengiz Bedir'in gösterdiği yerde kazı yapan ekipler, Zeynep Bedir ve oğlu Tarık Bedir'in cesetlerini buldu. Silahla öldürüldükten sonra birkaç parçaya kesildiği değerlendirilen cesetler incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İstanbul Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alınan Cengiz Bedir ise ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Başkan Adayı Murat Kurum, Bağcılar'da vatandaşlarla bir araya geldi Haber

Başkan Adayı Murat Kurum, Bağcılar'da vatandaşlarla bir araya geldi

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Bağcılar’da düzenlenen Memur-Sen İstanbul Teşkilat Buluşması’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Program’a Kurum’un yanı sıra Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Cesur Öztürk ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program protokol konuşmalarıyla devam etti. Kurum’a konuşması sırasında vatandaşlar alkışlarla eşlik etti. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi. “Emekçilerimizin tazminatı da teminatı da Murat Kurum’dur” Memur-Sen ailesiyle her zaman gurur duyduklarını belirten Murat Kurum, büyükşehir tazminatı bekleyen memurların destekçisi olacağını söyledi. 31 Mart akşamı emekçilerin sevineceğini ifade eden Kurum, “Kıymetli Memur-Sen Başkanım buradaki kardeşlerimizin tercümanı oldu. Çok duygulu bir konuşma yaparak emekçimizin bizden beklentisini ifade etti. Büyükşehir’de yaşayan tüm emekçilerimizin tazminatı da teminatı da Murat Kurum’dur. Bu kardeşiniz sizin her zaman yanınızda olacak. Sizlerin eksiği, ihtiyacı, beklentisi, talebi neyse onu gerçekleştiren tarafta olacak. Biz böyle gördük, böyle öğrendik ve bundan sonra da bu anlayışla çalışacağız. Sizlere şöyle bir bakıyorum ve görüyorum. Bu salondaki kardeşlerimizin gözlerinde 31 Mart’ın coşkusu, heyecanı ve zaferin müjdesi var. İyi ki varsınız, iyi ki Memur-Sen’imiz var. İyi ki dava arkadaşlarımız var. 31 Mart akşamı herkes sevinecek, işçi emekçi kardeşimiz sevinecek. 31 Mart akşamı İstanbul’u özgürlüğüne kavuşturacağız. 5 yıldır üzülen, kırılan İstanbul’un 571 yıllık onurunu gururunu Memur-Sen’li kardeşlerimizle ayağa kaldıracağız” dedi. “Afetlerde, aşılmaz dağların eteklerini birlikte tırmandık” “Yol arkadaşlığımız İstanbul’da da devam edecek” diyen Murat Kurum, “Memur-Sen, 20-30 yıllık değil, 1000 yıllık kadim bir duruştur. Tüm hizmet kollarıyla ve Genç-Memur-Sen’iyle 1 milyonu aşan üye sayısıyla Türkiye’mizin en büyük sivil toplum kuruluşu olan büyük Memur-Sen ailesiyle her zaman gurur duyduk. Sizlerin başarılarından her zaman mutluluk duyduk. Bugün, Memur-Sen’imiz kurulduğu günkü kararlılık, sabır ve samimiyet daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Bakanlık dönemimde her fırsatta beraberdik. Afetlerde, aşılmaz dağların eteklerini birlikte tırmandık. Yangınlarda, geçilmez sarp yolları birlikte aştık. Sellerde, en kötü anlarda birbirimize omuz verdik. Allah’ın izniyle bu yol arkadaşlığımız İstanbul’umuzda da devam edecek” şeklinde konuştu. “Emekçimizin İBB hizmetlerinden faydalanması için adımlar atacağız” Kurum, ideal şehir ve model İstanbul vizyonunu, “Biz belediyeciliğin nasıl olması gerektiği konusunda, sizlerin ve medeniyetimizin rehberliğini çok kıymetli görüyoruz. Çünkü biz ideal bir şehir, model bir İstanbul istiyoruz. Bizim medeniyetimizde ideal şehir, her şeyden önce değerler etrafında şekillenir. Şehir adaletli bir toplumsal düzeni sunmalıdır. Komşuluk hukukunu korumalıdır. Eşitliği ve insan haklarına saygıyı eksiksiz karşılamalıdır. İnşallah göreve geldiğimizde her bir İstanbullu için ‘eşit hizmet, adaletli düzen’ diyen bir belediyecilik yapacağız. İstanbul’umuzda, toplumsal dayanışmayı en yüksek seviyeye çıkaracağız. Yoksullara yardım etmek, yetimlere sahip çıkmak, muhtaçlara destek olmak en büyük şiarımız olacak. Tüm işlerimizde açık ve şeffaf olacağız. Temel insan haklarına en yüksek saygıyı göstereceğiz. Her vatandaşımızın onur ve haysiyetini koruyacağız. Doğal kaynaklarımızı gelecek nesillere emanet olarak bırakma düşüncemizi, daima muhafaza edeceğiz. Bilgiye, eğitime, kültüre, sanata ve sağlığa çok önem vereceğiz. Sağlık çalışanlarımızın ihtiyaçlarını gidereceği adımlar atacağız. Hastane çalışanlarımızın, şehir hastanelerinde kalan hasta yakınlarının kantinlerden kurtularak İBB hizmetinden faydalanmasını sağlayacağız. Ulaşımda da konut fiyatlarının düşeceği alanda da emekçimizin yanında olacağız. İnancımızın bir gereği olarak hoşgörü ve çeşitliliği daima önemseyeceğiz. İnsanımızın yaradılışına, fıtratına ters tek bir şehircilik adımı dahi atmayacağız. Buranın altını çiziyorum. Kendi menfaatimizi değil, İstanbulluların menfaatini gözeteceğiz. İşte medeniyetimizin emrettiği bu ilkelerle çalışarak İstanbul’un 571 yıllık onurunu, gururunu düştüğü yerden yeniden ayağa kaldıracağız” sözleriyle anlattı. “Bugün İstanbul’u yönetenlerde güvenilir adam duruşu yok” İstanbul için ‘medeniyetin başkenti’ ifadesini kullanan Murat Kurum, “Peki yeniden ayağa kalkmanın formülü nedir? İnancımızın emri olan emanet şuurudur, şehre hizmetin ekseni olan şehreminliktir. Açık söylüyorum. Bugün İstanbul’u yönetenlerde emanet şuuru, güvenilir adam duruşu yoktur” diyerek mevcut İBB yönetimini ve yöneticilerini eleştirdi. “31 Mart’ta gümbür gümbür geliyoruz” İstanbul’un en büyük emanet olduğunu vurgulayan Kurum “İstanbul en büyük emanettir. Çünkü bu milletin mazisi, bugünü ve yarınıdır. İstanbul bize ecdadımızın, tarihin emanetidir. İstanbul bize ‘Bu şehir daima benimdir’ diyen Sultan Fatih’in emanetidir. Bu şehir bize ‘Medeniyetimizin başkenti İstanbul’dur’ diyen Erbakan hocamızın emanetidir. Bu şehir bize dava ve aksiyon adamı şanlı şehidimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun emanetidir. İstanbul bize ‘Kutlu İstanbul, şanlı hatıralar galerisidir’ diyen Mehmet Akif İnan’ın emanetidir. İstanbul bize bu şehrin en büyük sevdalısı liderimiz, genel başkanımız, Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın emanetidir. Ben inanıyorum ki bu emanet, 31 Mart’ta tarih şuuruna, millet şuuruna sahip olan bu emin ellere yeniden teslim edilecektir. Bunu her yerde coşkuyla görüyoruz. 31 Mart’ta gümbür gümbür geliyoruz. Yarı zamanlı belediye başkanı görecek. Onu süresiz tatile göndereceğiz. Bir de bunların eş genel başkanı var. Adı Özgür ama özgür değil. 31 Mart’ta CHP eş genel başkanlığını bırakacak ama nereye gider bilmiyoruz. Onu siyasetin tozlu raflarına göndereceğiz” ifadelerine yer verdi. “Bizi arayanlar milletin yuvalarını yaparken bulacak” İstanbul için de 650 bin konutun dönüştürülmesi gerektiğini belirten Kurum, sözlerine, “Biz sadece İstanbul’da değil, 81 ilimizin en ücra köşelerinde bile bu şuurla koşmuş adamlarız. Milletimizle el ele verdik gece gündüz çalıştık. Elazığ, Malatya ve İzmir’deki depremlerde, Antalya ve Muğla’daki yangınlarda, Kastamonu, Sinop, Rize, Bartın ve Trabzon’daki sellerde, asrın felaketinde, milletimizin tüm zor zamanlarında yanında olduk. O şehirlere sözler verdik. Muhalefet o zaman, ‘biz bunları bedava ve hızlı yapacağız’ dedi. Ne oldu? 28 Mayıs’ta milletimiz yine eserden, gerçekten yana tavrını koydu. Bunların boş vaatlerine aldanmadı. Milletimiz şunu çok iyi biliyor; AK Parti yapar. Murat Kurum söz verdiyse, gece gündüz çalışır o yuvaları yapar. 31 Mart’tan sonra da bizi arayanlar hiçbir zaman algıda, reklamda bulamayacak. Bizi arayanlar milletin yuvalarını yaparken bulacak. Bizi arayanlar yerin üstünde dönüşüm, yerin altında metro şantiyelerinde bulacak. Bizi arayanlar İstanbul’un 39 ilçesinde millet bahçeleri yaparken bulacak. Bizi hiç kimse polemik yaparken göremeyecek. Bizi arayanlar temel atarken, açılış yaparken bulacak. Biz hiçbir zaman kirli pazarlıkların, iftiraların, dedikoduların tarafında olmayacağız. Biz hep millet için yapan, millet için üreten tarafta olacağız” diyerek devam etti. “Senin itirazın tek devlete, tek bayrağa, tek millete, tek vatana” Murat Kurum, mevcut İBB Başkanı’nın rabia işareti ve Cumhur İttifakı seçmeniyle alay etmesine de tepki gösterdi. 31 Mart’taki seçimlerde vatandaşın İmamoğlu’na demokrasi tokadı atacağını söyleyen Kurum, “Bu ilgisiz ve beceriksiz belediye başkanı gibi olmayacağız. En son ne yaptığını hatırlayın. Rabia işaretimizle dalga geçerek, Cumhur İttifakı seçmenini aşağıladı. Milletimizin değerleriyle alakası olmayan, kendini bilmez adam. Kibri aklının önüne geçmiş CHP’li mevcut İBB Başkanı, milletin değerleriyle dalga geçmeye utanmıyor musun? Senin o parmakların sayısına değil, manasına itirazın var. Senin itirazın tek devlete, tek bayrağa, tek millete, tek vatana. Bu aziz millet sana, 31 Mart’ta o ellerle öyle bir demokrasi tokadı atacak ki, elini öyle sallayıp tatile gönderecek ki sen de ne olduğunu şaşıracaksın. Bizi özgürlüğe kavuşturacakmış. Sen önce dön aynaya bak, etrafında, masanda kimlerle birlikte hareket ediyorsun. Sen kimlerle yol yürüyorsun önce ona bak” dedi. “Haksız yere işten atılan herkesi 31 Mart akşamı geri çağıracağız” CHP’li İBB yönetimindeki işçi çıkartmalarını hedef alan Murat Kurum, haksız çıkartılan emekçilere seslendi. 1 Nisan itibarıyla kimseyi işinden etmeyeceğini dile getiren Kurum, “Ne dedik? İstanbul emanettir dedik. Ama bu emanet sadece bana ve teşkilatımıza bırakılmadı. Hepimizin çok çalışması gerekiyor. Mesele Murat Kurum meselesi değil. 1 Nisan’dan itibaren daima ‘Yarınından Emin, Güçlü Memur’ diyeceğim. Memur kardeşlerimizin derdini, kendi derdim yapacağım. Biz tek yürek, tek yumruk olacağız. Memurumuzun hak arama mücadelesine daima destek vereceğiz. Haksız yere görevden alınan tüm kardeşlerimizi geri çağıracağız, geri alacağız. ‘Kimseyi haksız yere işinden, ekmeğinden etmeyeceğiz, işçinin emekçinin yanındayız’ dediler. Büyükşehir belediyesinde, ilçe belediyelerinde çalışan emekçi kardeşlerim kartlarının çalışmadığını gördüler. Sebepsiz yere işten atıldıklarını gördüler. Ekmeği, emeği elinden alınan kardeşlerimiz üzüldü. Sen bir insanın ekmeğiyle neden oynuyorsun? Çocukları için, ailesi için fedakârca çalışan insanları haksızca işinden attın. Haksız yere işten atılan herkesi 31 Mart akşamı geri çağıracağız ve göreve alacağız. Kimseyi de haksız yere ekmeğinden, işinden etmeyeceğiz, biz onlar gibi değiliz” diye konuştu. “Bunun rakibi kendisi” İBB yönetiminin metro performansını da eleştiren Kurum, mevcut Başkana “Muhalefetten ve ilgisiz belediye başkanından İstanbul’la alakalı bir şey duydunuz mu? ‘8 kilometre metro yaptın’ diyoruz, bir şey demiyor. Çünkü o kadar yaptı. 5 bin 500 konut yaptın diyoruz sesi çıkmıyor. Çünkü o kadar yaptı. Sancaktepe’de metro yapacakmış. Sen onu benim külahıma anlat. Açılmış tünele hafriyat döken, 10 metro ihalesinin 3’ünü iptal eden sen değil misin? Millet zor zamandayken, ailem var diyerek tatile giden sen değil misin? Bizim ailemiz yok mu, işinden ettiğin insanların ailesi yok mu? Bunun rakibi kendisi.” Diye seslendi. “İstanbul’da yaşayan memurlarımız için toplu ulaşımda iyileştirmeler yapacağız” Memur ve emekçiler için hazırlanan sosyal projelerini anlatan Kurum “Çalışan memurlarımızın evlatları için her mahallemize 7 gün 24 saat esasıyla çalışan birer kreş yapacağız. Benim memur kardeşim gece mesailerinde, çocuklarını düşünmeyecek, büyükşehrin emin ellerine, şefkatli personeline teslim edecek. Gözü arkada kalmayacak. İstanbul’umuzda evden işe, işten eve gitmenin bir çileye dönüştüğü günler son bulacak. Bu yüzden İstanbul’da yaşayan memurlarımız için toplu ulaşımda iyileştirmeler yapacağız. İstanbul’da yaşamak memurlar için külfet olmayacak. Başkanımla birlikte karar alıp, uygulayacağız. Yeni metro hatları, kavşaklar, tüneller, otobüs ve metrobüslerle trafik sorununu memurumuzun, insanımızın gündeminden çıkaracağız” dedi. “Memurlara ve emekçimize özel sosyal konut projeleri yapacağız” Memurlara konut müjdesi veren Kurum, konuşmasında “Sizlerin daha güvenli ve sağlıklı evlerde yaşaması için, afetlere dirençli bir İstanbul için 5 yılda yatay mimariyi ve komşuluk ilişkilerini esas alan 650 bin konut inşa edeceğiz. Memur kardeşlerimin de 100 bin sosyal konuttan faydalanmaları için gerekli adımları atacağız. Yüksek kiralara karşı memur kardeşlerimizi korumak ve ev sahibi yapmak için memurlara ve emekçimize özel sosyal konut projeleri yapacağız. Memurlarımızın İstanbul’da ev sahibi olması için yanınızda olacağım. Biz hep ne diyoruz; ‘İman varsa imkân da vardır.’ Bugün çözülemez denilen ne kadar sorun varsa, bu kardeşiniz çözecek. 5 yıl önce yarım bırakılan ne varsa yeniden başlatacak. 5 yıldır durdurulan İstanbul’u yeniden şaha kaldıracak. İstanbul’un sorunlarını biz çözeriz, daha önce yaptık. Geleceğimizi hep birlikte inşa edelim” ifadelerini kullandı. “Kılıçdaroğlu ‘emekçiye sahip çıkacağız’ dedi, belediye başkanı bin 400 sözleşmeliyi işten çıkarttı” Murat Kurum’un projesi için “Sayın başkanımızın emekçilere sosyal konut, kreş gibi destekleri çok değerli” diyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, CHP’li belediyenin işten çıkarmalarına da tepkisini “Geçen seçim sonrasındaki işçi kıyımı bizi çok zorladı. Biz o zaman bu seçim geçer, 5 yıl biter demiştik. Her yerde afişe edeceğimizi söylemiştik ve şimdi o zaman geldi. Bunlar sözleşmeli memuru attılar. Emekçiyi sürdüler. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza gittik ‘bu ruhsat kötü kullanılıyor ve istifaya zorlanıyor’ dedik. Talimat verdi ve düzeltildi. Sürgünlerin önüne geçildi. Ama belediye birimleri arasında milletin başını döndürdüler. Cumhurbaşkanımız ile yaptığımız son görüşme sonrasında 460 bin kişinin kadroya geçişi oldu. 5 yıl geçti, 31 Mart’a gidiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ‘emekçiye sahip çıkacağız’ demişti. Belediye başkanı bin 400 sözleşmeliyi işten çıkarttı ve sonra da kıyımlar devam etti. ‘Emekçiyi kucaklayacağız’ dediler, ama kundakladılar. Bizlere hizmet edenin, emekçiyi destekleyenin yanında olacağız” sözleriyle ifade etti.

Bağcılar'da 13 yaşındaki çocuk, kar maskesiyle takip ettiği arkadaşını bıçakladı Haber

Bağcılar'da 13 yaşındaki çocuk, kar maskesiyle takip ettiği arkadaşını bıçakladı

Olay geçtiğimiz günlerde Bağcılar Kazım Karabekir mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre okulda oyun oynayan H.Ç.Ç isimli çocuk, arkadaşı R.U.Y. ile tartıştı. Tartışma arkadaşlarının araya girmesiyle büyümeden son buldu. Olaydan iki gün sonra H.Ç.Ç., okul çıkışında R.U.Y.'yi takip etti. Sokakta kar maskesini takan H.Ç.Ç., R.U.Y.'yi evinin önünde bacağından bıçakladıktan sonra kaçtı. Kanlar içerisinde kalan R.U.Y. ise yaralı halde eve çıktı. Kapıyı açınca çocuğun kanlar içerisinde olduğunu gören yakınları, hemen hastaneye kaldırdı. Ailenin ihbarı üzerine hastaneye gelen polis ekipleri, R.U.Y.'nin ifadesini aldı. Polis, olaydan sonra kaçan H.Ç.Ç'i kısa sürede yakaladı. "Çocuğumu eve kadar takip edip bıçaklamış" Yaşanan olayın bilinçli bir şekilde gerçekleştiğini söyleyen anne Nuray Yılmaz “Bu çocuk daha önce de çocuğumun sınıfına gelerek herkese sataşıyormuş. Oğlumla da aralarında sataşmalar oluyordu. Damat oyunu denen bir oyun varmış. Bu oyunda çocuğu ortaya alarak dövmüşler. O çocuk da bunu oğlumdan bilerek 'Bunu Sen Yaptırdın' demiş. Gücü buna yettiği içinde geliyor karnına yumruk atıyor. Aralarında kavga çıkıyor ama arkadaşları araya giriyor konu orada kapanıyor. Olaydan iki gün sonra çocuğumu eve kadar takip ediyor. Çocuk tam zile bastığında geliyor ve arkadan bıçağı iki yerine batırıyor ve koşarak uzaklaşıyor. Bu bilinçli yapılmış bir şey bildiğiniz çocuğuma kumpas kurmuş. Kar maskesi takmış kafasına kapuşonunu takmış. Ben olay anında işteydim babaannesi götürüyor hastaneye. Bıçak toplardamara geliyor o iyileşmezse yeni bit operasyon geçirmesi gerektiğini söyledi. Şu an genel durumu iyi böyle bir şey olduğu için çok üzgünüz” dedi. "Kendi çocuğuma mı üzüleyim, yapanın da çocuk olmasına mı" Yaşanan olay nedeniyle çok üzgün olduklarını belirten Yılmaz “Kendi çocuğumun böyle olduğuna mı üzüleyim, bunu yapanın da bir çocuk olduğuna mı üzüleyim. Biz şikayetçi de olduk. Çocuğu polis ekipleri almış. Bu çocuğun ceza almasını istiyoruz. Bu yaşta bunu yapan büyüdüğünde daha kötü şeyler yapabilir. Ama çocuk yaptığını itiraf etmiş. Çok üzüldük buna aileler nasıl izin veriyor. Çocuk zaten daha önce sürekli disiplin cezası alan bir çocukmuş. Ailesi bize ulaşmadı sadece okul yönetimine geçmiş olsun dediğimizi iletin demişler” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.