Bağış Haberleri - Son Dakika Bağış Haber Güncel Gelişmeler

Hayırsever iş insanından örnek davranış

Adana’da hayırsever bir iş insanı Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 100 tekerlekli sandalye bağışında bulundu. Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. M. Volkan Harput, bağışta bulunan Fullimex İç ve Dış Tic. A.Ş. kurucu ortağı Beytullah Uslu’ya bu davranışından dolayı teşekkürlerini ileterek ayrıca teşekkür plaketi takdim etti. Hastane tarafından yapılan açıklamada “Hayırsever İş insanı ve Fullimex İç ve Dış Tic. A.Ş. kurucu ortağı Beytullah Uslu, hastanemize 100 adet tekerlekli sandalye bağışladı” denildi. Sandalye bağışı hastanenin başhekimlik makamında düzenlenen plaket töreniyle birlikte yapıldı. Düzenlenen törene hayırsever İş İnsanı Beytullah Uslu'nun yanı sıra; Hastanenin Başhekimi Doç. Dr. M. Volkan Harput, Adana Genç İş İnsanları Derneği (AGİAD) Başkanı Ali Can Boğa ile Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürü Nuri Karslıoğlu katıldı.

Minik öğrencilerden 'Filistin' için örnek davranış

İsrail'in Filistin ve Gazze'ye yönelik saldırıları devam ederken, birçok ülkeden tepkiler gelmeye de devam ediyor. Tepkilerin yanı sıra başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerden de Filistin'e insani yardımlar sürüyor. Özellikle Gazze'de hayatını kaybeden çocukları gören Vali Şenol Engin İlkokulu öğrencilerinden İkra Asel Tan, Rüzgar Ata Portakal ve Aybüke Çakmak da okulda bağış kampanyası başlattı. Minik çocuklar okuldaki öğrencilerden ve velilerden 9 bin TL toplarken, paraları Filistin'e ulaştırılması için Türkiye Diyanet Vakfı Mezitli Şubesi'ne teslim etti. Mezitli İlçe Müftüsü Dr. Hasan Selam, örnek davranışlarından dolayı Vali Şenol Engin İlkokulu öğrencilerine, öğretmenlerine ve kampanyada katkısı bulunan herkese teşekkür etti.

Filistinlilere destek için arabasını bağışlayan kişinin umre hayalini hayırsever gerçekleştirecek

AA'nın 12 Kasım'da yayımlanan "İsrail'in saldırılarından etkilenen Filistinlilere destek için arabasını bağışladı" haberini İstanbul'dan izleyen hayırsever Fatih Şahin ve arkadaşları, Burdur İHH İnsani Yardım Derneğine ulaşarak Yılmaz ve eşini umreye göndermek istediklerini söyledi. Bunun üzerine Yılmaz ve Şahin, Burdur İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Hüseyin Çetinkaya aracılığıyla telefonda görüntülü görüştü. Şahin, haberin görüntüsünde Yılmaz'ın "Arabamızı satıp umreye gitmek istiyorduk ancak Filistin'de çocuklara, kadınlara ve güçsüzlere yapılan soykırımdan sonra böyle bir karar aldık. Karınca misali ateşe bir damla su da biz serpmek istedik." sözünden çok etkilendiklerini belirterek, Yılmaz ve eşinin umreye gitme hayalini gerçeğe dönüştürmek istediğini iletti. Yılmaz'a ocak ayında birlikte umreye gitme teklifinde bulunan Şahin, Yılmaz'ın, sahibi olduğu tek arabasını Gazze için bağışlamasının takdir edilmesi gereken bir davranış olduğunu söyledi. İbrahim Yılmaz, umre teklifini kabul ettiği Şahin'e teşekkürlerini iletti. Çetinkaya da Yılmaz'ın aracının satıldığını, paranın Gazze'ye insani yardım malzemesi alınması için kullanıldığını bildirdi.

İsrail'in saldırılarından etkilenen Filistinlilere destek için arabasını bağışladı

Burdur İl Özel İdaresinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Yılmaz, İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'ye başlattığı saldırılarda Filistinli sivillerin ve çocukların hayatlarını kaybetmesinden büyük üzüntü duyuyor. Zulme uğrayan Filistinlilerin acılarıyla hüzünlenen Yılmaz ve eşi, 13 ve 10 yaşlarındaki kızlarıyla da istişare ederek 7 yılda birikimle aldıkları 2009 model otomobillerini Gazze'ye yardım malzemesi alınması için İHH İnsani Yardım Vakfı Burdur Şubesine bağışladı. Yılmaz'ın ailesiyle umreye gitmek için satmayı planladığı ancak Gazze'deki saldırılardan etkilenenlerin daha çok ihtiyacı olduğunu düşünerek bağışta bulunduğu araç, dernek yetkililerince teslim alındı. Bağışlanan otomobilin bir galeri tarafından satılmasının ardından parası Gazze için insani yardım malzemesi alınmasında kullanılacak. - "Kendi çocuğumun Gazze'deki çocuklar gibi öldürüldüğünü düşündüm" Bağışta bulunan İbrahim Yılmaz, Filistinlilerin yaralarına bir nebze olsun çare bulmak isteğini söyledi. İsrail'in saldırılarını izledikçe kendi çocuğunun Gazze'deki çocuklar gibi öldürüldüğünü, eşinin, babasının ve annesinin oradakiler gibi katledildiğini düşündüğünü ifade eden Yılmaz, saldırılar iyice artınca artık uyku bile uyuyamadığını dile getirdi. Kararını eşi ve çocuklarıyla da paylaştığını, onların da onayını aldığını vurgulayan Yılmaz, "İlk önce arabamı satıp bir kısmını göndereyim dedim, sonra yetmez biz burada rahat yaşarken oradaki kardeşlerimizin bombalar altında aç, susuz, soğukta, yağmurdaki hallerini düşündüm. Biz o durumda olsaydık ne yapardık diye bu kararı aldık." dedi. - "Evde gündemimizi Kudüs üzerine oluşturmaya çalışıyoruz" Yılmaz, Gazze'de yapılanları hangi dinden olursa olsun insan olanın kabul edemeyeceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Sadece Müslüman'ın değil insan olan herkesin orada yapılanların kanına dokunması lazım. Zulme karşı çıkmalıyız, yoksa sonu ileride bize uzanacak. Evde gündemimizi Kudüs üzerine oluşturmaya çalışıyoruz, Kudüs ve Filistin haberlerini izlemeye çalışıyoruz. Çünkü başka şeylere baksak onların acılarını unutacağız, Kudüs için, insanlık için acılarını taze tutmaya çalışıyoruz. Alicenap milletimiz zaten gereken yardımları yapıyor. Ben buradan tüm insanlığa sesleniyorum, kendilerini onların yerine koysunlar, zulmün karşısında dursunlar." - "Biz hem şaşırdık hem de çok duygulandık" Burdur İHH İnsani Yardım Derneği Başkan Yardımcısı Ali Osman Özkan da 7 Ekim'den bu yana Filistinlilerin yararına yapılan bağışların çoğaldığına değindi. Yılmaz'ın derneğe gelerek arabasını Filistin'e yardım için bağışlamak istediğini söylediğinde şaşırdıklarını belirten Özkan, "Biz hem şaşırdık hem de çok duygulandık çünkü kendisinin ve ailesinin temel ihtiyacı olan arabayı hiç düşünmeden verdi. Allah razı olsun, kendisine teşekkür belgesi ve Kudüs'ü simgeleyen fotoğraf hediye ettik." diye konuştu.

Mersinli hayırsever Filistin için bağışta bulundu

MERSİN (AA) - Mersin'in Silifke ilçesinde bir hayırsever, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarından etkilenen Filistinlilere 100 bin lira bağışta bulundu. Silifke Müftülüğünün açıklamasına göre, hayırsever Bekir Türk, bölgedeki saldırılardan etkilenen Filistinlilere destek amacıyla 100 bin lira bağışladı. Türk, bağış makbuzunu müftülüğe eşiyle birlikte teslim etti. İlçe Müftüsü Mehmet Seri Doğru da çifte çeşitli hediyeler verdi.

Dede ve ninesinin 92 yıllık tarihi evlilik sözleşmesini müzeye bağışladı

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM - Antalya'da yaşayan emekli gazeteci Talip Yümsel (57), babaanne ve dedesine ait 1931 tarihli evlilik sözleşmesini müzeye bağışladı. 19. yüzyılın sonlarına doğru ailesiyle Girit Adası'ndan Antalya'ya göç eden Şefika Hanım, kahvecilik yapan Osman Efendi'yle evlenmeye karar verdi. Çift, 1 Temmuz 1931'de notere gidip "Hususi Mukavele" adı altında evlilik sözleşmesi imzaladı. Sözleşmede yer alan talepte Osman Efendi'nin Şefika Hanım'a 60 lira kıymetinde bir çift altın bilezik, 10 lira kıymetinde bir çift altın küpe, 50 lira kıymetinde bir altın gerdanlık ve 135 lira kıymetinde ziynet verilmesi yer alıyor. İleride boşanma veya ölüm olması halinde ise Osman Efendi'nin tazminat ve malları Şefika Hanım'a vereceğini ve bunun evlenme sözleşmesi kapsamında kabul edildiği aktarıldı. Osman Efendi bir oğlu dünyaya geldikten sonra 1950 yılında, Şefika Hanım ise 1967 yılında yaşamını yitirdi. Torun Yümsel, babaannesinin vefatı sonrası eşyalarının arasında çıkan belgenin dede ve ninesinin evlilik sözleşmesi olduğunu fark edince şaşkınlık yaşadı. Yümsel, belgeyi daha iyi korunması için Antalya Kent Müzesi'ne bağışladı. Osman Efendi ve Şefika Hanım'ın torunu Talip Yümsel, AA muhabirine, evlilik sözleşmesinden aileden hiç kimsenin daha önce haberinin olmadığını, belgeyi babaannesinin vefatından sonra annesinin sandığın içinde bulduğunu anlattı. - "Babaannemin evlilik sözleşmesiyle evlenmesi çok ilginç" Dede ve ninesinin evlenme hikayelerinin de ilginç olduğunu belirten Yümsel, şunları dile getirdi: "Dedem ilk babaanneme talip oluyor. Babaannemin ise efsane çeyizi var ve dedemin evlilik teklifini kabul etmiyor. Bunun üzerine dedem İstanbul'a gitmiş ve 15 yıl orada kalmış. Daha sonra orada işleri kötü gidince tekrar Antalya'ya geri dönmüş. O yıllarda babaannem başka bir evlilik yapmadığı için ikinci teklifi kabul etmiş ve evlenmişler. O zaman böyle bir evlilik sözleşmesi yapılmış mı, yoksa sadece babaannem mi talep etti bilmiyorum. Babaannemin evlilik sözleşmesiyle evlenmesi çok ilginç geldi. Babaannem sözleşmede takılması gereken altınları kaç tane ve ne kadar altın olması gerektiğini yazıyor. Bir de ölüm ya da boşanma olursa tazminat olarak ne verileceğini dahi sözleşmede yazıyor." Eşinin de 92 yıl öncesine ait evlilik sözleşmesini gördüğünde çok şaşırdığını anlatan Yümsel, "Biz eşimle evlenirken sözleşme yapmadık, öyle bir şey yoktu zaten. Böyle ilginç ve tarihi bir belgenin elime geçmesi beni çok heyecanlandırdı. Soyadı Kanunu dahi yok, babaannem Şefika Hanım, dedem de Osman Efendi olarak sözleşmede geçiyor." diye konuştu. Yümsel, 92 yıllık evlilik sözleşmesini Antalya Kent Müzesi'ne bağışladığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.

Hollandalı hayırseverden depremlerden etkilenen Hatay'a eğitim desteği

HATAY (AA) - Türk asıllı Hollandalı hayırsever doktor Sermin Çivi, Kahramanmaraş merkezli depremlerde etkilenen Hatay'ın Samandağ ilçesinde bulunan konteyner kentine, anaokulu ve kreş olarak kullanılmak üzere 2 konteyner bağışında bulundu.Çivi, bağışta bulunduğu konteynerleri ilçede kurulan Bursa Nilüfer Belediyesi Konteyner Kenti'ne teslim etti.Anaokulu ve kreşi gezen Çivi, burada bir süre sohbet ettiği çocuklara çeşitli hediyeler verdi.Çivi, gazetecilere yaptığı açıklamada, depremden etkilenen çocukların psikolojisini en aza indirmek için gayret gösterdiğini ve bu konuda elinden geleni yapamaya çalışacağını söyledi.

Özbekistan'dan gelen bağışlarla Antakya'da 100 konteyner kuruluyor

HATAY (AA) - İBRAHİM AKTAŞ/ŞAHİN OKTAY - Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'ye yardım elini uzatan Özbekistan'dan gelen bağışlarla Seyhun Eğitim ve Kültür Derneği aracılığıyla Antakya'da her birinde bir ailenin barınabileceği 100 konteyner kuruluyor.Özbek asıllı vatandaşlar tarafından İstanbul'da dini kültürel bilimler, Arap ve Türk dili konularında çalışmalar yapılması amacıyla 2016'da kurulan dernek, 6 Şubat'taki depremlerden sonra bölgedeki depremzedelerin yardımına koştu.Özbek halkından aldığı destekle bölgede ilk günden bu yana sıcak yemek dağıtımı da yapan dernek, Antakya'nın Ovakent Mahallesi'nde yapılması planlanan barınma merkezine 100 konteyner kuruyor.İçerisinde mutfak, tuvalet ve banyo bulunan, mevsim koşullarına dayanıklı ve yalıtımlı 21 metrekarelik konteynerlerin kurulumu 15 kişilik ekip tarafından yapılıyor.- Özbekistan halkından depremzedelere destekDernek başkanı Tahir Abdullah, AA muhabirine, depremlerin ardından çalışmalar yaptıklarını belirterek, Özbekistan halkından büyük destek gördüklerini kaydetti.Abdullah, depremin ikinci gününden itibaren 17 gün boyunca Elbistan'da gıda yardımı yaptıklarını, günlük 1000 kişilik yemek dağıttıklarını söyledi.Daha sonra AFAD'ın yönlendirmesiyle Hatay'ın Antakya ilçesine geldiklerini belirten Abdullah, "Ovakent Mahallesi'nde 100 konteyner yapmayı hedefliyoruz. Şu an elimizde yapım aşamasında 80'in üzerinde konteyner malzemesi var. Konteynerleri kuruyoruz. Konteynerlerimizin özelliği cıvatalı olması. İstediğiniz zaman toplayıp götürebileceğiniz bir şekilde tasarlanmış. 21 metrekare olan konteynerlerin içerisinde bir yatak odası, banyo ve tuvalet var. Aynı zamanda mutfak da var. Bir konteynerde bir aile rahatlıkla barınabilir." diye konuştu.Ağırlıklı olarak 1980'li yıllarda bölgeye gelen Özbek kökenli vatandaşların yaşadığı Ovakent Mahallesi'nde konteynerlerin kurulumunu 15 gün içinde tamamlayacaklarını ifade eden Abdullah, konteyner malzemelerinin yüksek kalitede olduğunu belirtti.Özbekistan'ın depremin ilk gününde 100 kişilik yardım ekibini Türkiye'ye gönderdiğini anlatan Abdullah, aynı zamanda Ovakent Mahallesi'nde bir sahra hastanesi kurulduğunu, bölgede yemek dağıtımı yapıldığını kaydetti.Depremin boyutunu sosyal medyayı da kullanarak Özbekistan halkına anlattıklarını dile getiren Abdullah, Özbek halkının bölgedeki ihtiyaçlara kayıtsız kalmadığını söyledi.Abdullah, "Özbekistan halkı tamamen ülkelerinden gelen katkılarla bağışlarla bu işleri bugüne kadar yürüttü. Ramazan Bayramı'na kadar da bu işlerimizi yürütmeyi, bayramı Türk halkıyla beraber karşılamayı düşünüyoruz. Türkiye'de olanları bize oldu diye düşünüyoruz. 'Derdin derdimdir Türkiye'm' sloganıyla bu kampanyalarımızı yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği, Türkiye'de depremlerden etkilenen bölgelere yardımlarını sürdürecek

KAHRAMANMARAŞ (AA) - HALİFE YALÇINKAYA / SERHAT ZAFER - Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı afetlerin üstesinden gelebilmesi için desteklerinin devam edeceğini söyledi.Meyer-Landrut, 6 Şubat'taki depremlerin merkezi Kahramanmaraş'ı ziyaretine ilişkin gözlemlerini AA muhabirine anlattı.Sevdiklerini kaybeden afetzedelere başsağlığı dileyen Meyer-Landrut, "Aynı zamanda evlerini, geçim kaynaklarını kaybedenlere ve yaralananlara geçmiş olsun demek istiyorum. Kahramanmaraş'ta gerçekten büyük felaket gözlemledik. Tahayyül ötesi yıkım ve bu yıkımın insanların hayatı, geçim kaynakları, psikolojik durumları üzerindeki etkisi gerçekten inanılmaz." diye konuştu.Meyer-Landrut, yaşananlardan çok büyük üzüntü duyduğunu dile getirerek, taziyelerini iletti.Kahramanmaraş'taki yıkım benzeri bir manzarayla hayatında hiç karşılaşmadığını söyleyen Meyer-Landrut, "Yani sadece bir iki ev yıkılmış değil, yıkılan evleri caddelerce görebiliyorsunuz. Dolayısıyla boyutu açısından anlaması, algılaması gerçekten zor bir durum." dedi.Meyer-Landrut, afet sürecinde Türkiye'nin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:"Avrupa Birliği ve üye ülkeleri, Türkiye'ye, Türk halkına hep destek verdi. Arama kurtarma ekipleriyle, daha sonrasında insani yardım sağlayarak destek verdi. Barınmayla ilgili AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Genel Müdürlüğü tarafından kurulan evler var. Sayısı toplamda 500'e ulaşacak. Çadırdan daha iyi barınma koşulları sağlayan evler bunlar. AFAD da ortağımız olarak bunları devralıyor."- "Türkiye'nin yanında yer almaya devam edeceğiz"Şehri ziyaretinde iş dünyasıyla bir araya geldiğini ve talepleri dinlediğini aktaran Meyer-Landrut, Avrupa Birliği dönem başkanlığı yapan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson öncülüğünde Brüksel'de bağışçılar konferansı düzenleneceğini anımsattı.Meyer-Landrut, böylece Türkiye'ye çok daha fazla uluslararası destek sağlamayı arzuladıklarına değinerek, "Burada vermek istediğim mesaj şu; biz en başından beri Türkiye'nin yanında yer aldık, orta ve uzun vadede yer almaya da devam edeceğiz. Türkiye'nin bu durumun üstesinden gelebilmesi için destek olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.- "İş dünyasına destek çok önemli"İl yöneticilerini ziyaret ederek ihtiyaçların neler olduğunu tespit etmeye çalıştığını anlatan Meyer-Landrut, rehabilitasyon ve yeniden yapılandırma konusunda kısa, orta ve uzun vadedeki ihtiyaçlar için görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydetti.Meyer-Landrut, iş hayatının tekrar başlaması adına iş dünyasına destek vermenin hayati öneme sahip olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:"İnsanlar tekrar para kazanmaya başlamalı, ekonomik hayat yeniden başlamalı. Dolayısıyla orta ve uzun vadede bu destekler önceliklerimiz arasında olacak. Bu destek belediye altyapısı için sağlanabilir, iş dünyası için sağlanabilir. Tabii ki, Türk yetkililerin tanımladığı ihtiyaçlar ve önceliklere dayalı olarak nasıl destek verileceği belli olacaktır. Biz, ülkenin belirlediği ihtiyaçlara göre yardım ve destek sağlamak için buradayız."

#Bağış