TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#başarı

İLKHABER-Gazetesi - başarı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, başarı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Liyakat Nedir? Başarı ve Yeteneklerin Önemi Açıklanıyor Haber

Liyakat Nedir? Başarı ve Yeteneklerin Önemi Açıklanıyor

Bu makalede liyakat kavramı ve başarı ile yeteneklerin önemi üzerinde durulacak. Liyakat, bir kişinin görev yapmaya uygunluğunu ifade eder ve başarıya ulaşmak için gerekli olan nitelikleri içerir. Başarı için liyakat kadar yeteneklerin de önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Yetenekler, kişinin belirli bir alanda başarılı olmasını sağlar. Liyakat Kavramı Liyakat kavramı, bir kişinin görev yapmaya uygunluğunu ifade eder ve başarıya ulaşmak için gerekli olan nitelikleri içerir. Liyakat, bir kişinin belirli bir pozisyonda başarılı olabilme potansiyelini gösterir. Bir kişinin liyakatli olması, o kişinin işi yapma yeteneği ve deneyimi olduğunu gösterir. Liyakat, kişinin sahip olduğu bilgi, beceri ve yeteneklerin bir kombinasyonudur. Bir kişinin liyakatli olması için, işin gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, kişinin işi yapma konusunda deneyimi ve geçmişi de liyakatini gösterir. Liyakat, iş yerinde başarıya ulaşmak için önemli bir faktördür. Bir kişinin liyakatli olması, iş performansının yüksek olacağını gösterir. Liyakatli bir çalışan, işi yapma konusunda yetenekli ve motive olduğu için, iş yerinde başarılı olma olasılığı daha yüksektir. Başarı ve Yeteneklerin Rolü Başarı için liyakat kadar yeteneklerin de önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Yetenekler, kişinin belirli bir alanda başarılı olmasını sağlar. Her insanın farklı yeteneklere sahip olduğu bir gerçektir. Kimi insanlar matematikte, kimi insanlar ise sanatta veya spor alanında başarılı olabilir. Bu yetenekler, kişinin belirli bir alanda üstün performans göstermesini sağlar ve başarının anahtarıdır. Örneğin, bir müzisyenin müzikal yetenekleri sayesinde enstrümanını ustalıkla çalması ve müziği duygusal bir şekilde ifade etmesi mümkün olur. Aynı şekilde, bir sporcu da fiziksel yetenekleriyle sahada üstün performans sergileyebilir ve takımına büyük katkı sağlayabilir. Yetenekler, kişinin ilgi duyduğu alanda kendini geliştirmesine olanak tanır. Bu nedenle, bir kişinin kendi yeteneklerini keşfetmesi ve onları geliştirmesi önemlidir. Yeteneklerin farkında olmak ve onları kullanabilmek, başarıya giden yolda önemli bir adımdır. Başarı için liyakat kadar yeteneklerin de önemli olduğunu unutmamak gerekir. Liyakat, kişinin görev yapmaya uygunluğunu ifade ederken, yetenekler kişinin belirli bir alanda başarılı olmasını sağlar. Bu nedenle, hem liyakata hem de yeteneklere sahip olmak, başarıya giden yolda önemli bir avantajdır. Yeteneklerin Tanımı Yetenekler, kişinin belirli bir alanda doğuştan getirdiği veya geliştirdiği becerileri ifade eder. Bir kişinin yetenekleri, onun o alanda başarılı olmasını sağlar. Yetenekler, farklı alanlarda farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kimi insanlar doğuştan belirli yeteneklere sahip olabilirken, kimi insanlar da zamanla bu yetenekleri geliştirebilir. Doğuştan gelen yetenekler, kişinin doğuştan getirdiği ve doğal olarak sahip olduğu yetenekleri ifade eder. Örneğin, bazı insanlar müzik veya spor gibi alanlarda doğuştan gelen yeteneklere sahip olabilirler. Bu kişiler, bu alanlarda daha kolay ve hızlı bir şekilde başarı elde edebilirler. Geliştirilebilen yetenekler ise zamanla kazanılan ve geliştirilen becerileri ifade eder. Örneğin, liderlik veya iletişim becerileri gibi yetenekler, doğru eğitim ve deneyimle geliştirilebilir. Bu yetenekler, kişinin belirli bir alanda uzmanlaşmasını ve başarılı olmasını sağlar. Doğuştan Gelen Yetenekler Doğuştan Gelen Yetenekler Bazı insanlar doğuştan belirli yeteneklere sahip olabilirler. Örneğin, müzik veya spor gibi alanlarda doğal bir yeteneği olan kişiler vardır. Bu kişiler, müzik aletlerini çalmak veya spor dallarında üstün başarı göstermek konusunda diğerlerinden ayrılırlar. Onlar için bu yetenekler, doğuştan gelen bir hediye gibidir ve bu alanlarda daha hızlı ilerlemelerine yardımcı olur. Bu doğuştan gelen yetenekler, genellikle kişinin genetik mirası veya ailesinden gelen bir etkileşimle ortaya çıkar. Örneğin, müzisyen bir babanın çocuğu, müzikle ilgili yeteneklere sahip olma olasılığı daha yüksektir. Aynı şekilde, sporcu bir ailenin çocuğu, spor alanında doğal bir yeteneğe sahip olabilir. Bu yetenekler, kişinin doğuştan getirdiği beceriler olduğu için, genellikle daha erken yaşlarda fark edilir. Örneğin, bir çocuğun müzikle ilgili yeteneği, küçük yaşlarda müzik aletleri çalmaya başlaması veya müziğe karşı büyük bir ilgi göstermesiyle ortaya çıkabilir. Aynı şekilde, bir çocuğun spor yeteneği, fiziksel aktivitelere olan ilgisi ve yetenekli olduğu spor dallarında başarı göstermesiyle fark edilebilir. Geliştirilebilen Yetenekler Bazı yetenekler ise zamanla geliştirilebilir. Örneğin, liderlik veya iletişim becerileri, doğuştan gelen yeteneklerden ziyade zaman içinde edinilen ve geliştirilen yeteneklerdir. Bu tür yetenekler, kişinin kendini geliştirmesi ve deneyim kazanmasıyla ortaya çıkar. Liderlik becerileri, bir kişinin başkalarını yönlendirebilme, motive edebilme ve hedeflere ulaşma yeteneğini ifade eder. Liderlik, doğuştan gelen bir yetenek olmasa da, kişi bu beceriyi geliştirerek liderlik pozisyonlarında başarılı olabilir. İletişim becerileri ise kişinin etkili bir şekilde düşüncelerini ifade etme, başkalarını anlama ve etkileme yeteneğini içerir. İyi iletişim becerileri, iş hayatında ve kişisel ilişkilerde başarı için önemlidir. Bu beceriler, zamanla geliştirilerek daha etkili bir iletişim sağlanabilir. Geliştirilebilen yeteneklerin önemli bir özelliği, sürekli öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açık olmaktır. Bu yetenekler, eğitim, deneyim ve pratiğe dayalı olarak geliştirilebilir. İnsanlar, bu yetenekleri geliştirerek kariyerlerinde ilerleyebilir ve başarıya ulaşabilir. Başarılı Olmanın Yolları Başarılı olmanın yolları, liyakat ve yeteneklere sahip olmakla başlar. Liyakat, bir kişinin görev yapmaya uygunluğunu ifade ederken, yetenekler de kişinin belirli bir alanda başarılı olmasını sağlar. Bu nedenle, başarılı olmak için hem liyakata hem de yeteneklere sahip olmak önemlidir. Eğitim, başarılı olmanın temel bileşenlerinden biridir. İyi bir eğitim almak, kişinin bilgi ve becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Aynı zamanda, deneyim de önemli bir faktördür. Deneyim, pratik yapma ve gerçek dünya deneyimleri kazanma fırsatı sunar. Bunun yanı sıra, çalışma disiplini de başarıya ulaşmak için gereklidir. Düzenli çalışma ve hedeflere odaklanma, kişinin başarılı olmasını sağlar. Başarılı olmanın yolları arasında, kendini sürekli geliştirmek ve yeniliklere açık olmak da önemlidir. Değişen dünyada, yeni beceriler edinmek ve teknolojiye ayak uydurmak başarıya giden yolda önemli adımlardır. Ayrıca, iletişim becerilerini geliştirmek, etkili bir şekilde kendini ifade etmek ve başkalarıyla işbirliği yapmak da başarıya ulaşmanın önemli unsurlarıdır. Başarılı olmanın yolları kişiden kişiye değişebilir, ancak liyakat, yetenekler, eğitim, deneyim, çalışma disiplini ve sürekli gelişim gibi temel faktörlerin göz önünde bulundurulması önemlidir. Bu şekilde, hedeflere ulaşmak ve başarıyı elde etmek daha mümkün olacaktır. Liyakat ve Adalet Liyakat, adaletli bir iş seçme ve terfi sürecinin temelidir. Liyakate dayalı kararlar, eşit fırsatlar ve objektiflik sağlar. İşverenler, çalışanlarını terfi ettirirken veya ödüllendirirken liyakatı göz önünde bulundurmalıdır. Liyakat, iş yerinde adil bir rekabet ortamı yaratır ve en yetenekli ve nitelikli kişilerin ilerlemesini sağlar. Liyakat Sistemi Birçok kuruluş, çalışanlarına terfi ve ödüllendirme fırsatları sunmak için liyakat sistemlerini kullanır. Liyakat sistemleri, çalışanların performanslarını değerlendirmek ve başarılarına göre ilerleme imkanı sağlamak için kullanılan yapılandırılmış bir sistemdir. Liyakat sistemleri genellikle performans değerlendirme süreçlerine dayanır. Çalışanların hedeflere ulaşma, işi etkili bir şekilde yapma ve takım çalışmasına katkıda bulunma gibi kriterler göz önünde bulundurulur. Bu kriterler, çalışanların performanslarını objektif bir şekilde değerlendirmek ve terfi veya ödüllendirme kararları vermek için kullanılır. Liyakat sistemleri, çalışanların motivasyonunu artırır ve adil bir çalışma ortamı sağlar. Performansa dayalı terfi ve ödüllendirme fırsatları, çalışanların hedeflerine ulaşma konusunda daha fazla çaba göstermelerini teşvik eder. Ayrıca, liyakat sistemleri, çalışanların performansını geliştirmeleri için geri bildirim ve eğitim imkanları sunar. Liyakat sistemleri genellikle bir performans yönetim sistemiyle entegre edilir. Performans yönetimi, çalışanların hedeflerini belirlemek, performanslarını izlemek ve geribildirim sağlamak için kullanılan bir süreçtir. Liyakat sistemi, performans yönetimi sürecinin bir parçası olarak çalışır ve çalışanların performanslarını değerlendirmek için kullanılan kriterleri belirler. Liyakat sistemleri, kuruluşların başarıyı teşvik etmek, yetenekli çalışanları ödüllendirmek ve terfi etmek için adil ve objektif bir yöntem sağlar. Bu sistemler, çalışanların motivasyonunu artırır ve kuruluşun genel performansını iyileştirir. Liyakatın Önündeki Engeller Liyakatın önünde çeşitli engeller bulunabilir. Önyargılar, ayrımcılık veya kişisel ilişkiler, liyakate ulaşmayı zorlaştırabilir. Bu engeller, adil bir çalışma ortamının oluşturulmasını engelleyebilir. Önyargılar, insanların önceden belirlenmiş fikirlere veya stereotiplere dayalı olarak başkalarını değerlendirmesine neden olabilir. Bu durumda, bir kişinin gerçek yetenekleri veya başarıları göz ardı edilebilir ve liyakate dayalı kararlar objektiflikten uzaklaşabilir. Ayrımcılık da liyakatı engelleyebilir. Bir kişinin cinsiyeti, ırkı, dini inancı veya diğer kişisel özellikleri nedeniyle haksız bir şekilde değerlendirilmesi, liyakate dayalı bir iş seçme veya terfi sürecini etkileyebilir. Bu durumda, adil bir çalışma ortamı oluşturmak daha zor hale gelir. Kişisel ilişkiler de liyakati etkileyebilir. Bir kişinin terfi veya ödüllendirme fırsatlarına erişimi, kişisel bağlantıların veya yakın ilişkilerin varlığına bağlı olabilir. Bu durumda, objektiflik ve adil bir değerlendirme süreci sağlamak daha zor olabilir. Sonuç olarak, liyakatın önünde bulunan bu engeller, adil bir çalışma ortamının oluşturulmasını zorlaştırır. Bu nedenle, önyargılara karşı bilinçli olmak, ayrımcılığı önlemek ve objektif değerlendirme süreçleri oluşturmak önemlidir. Sadece liyakate dayalı kararlar alarak, başarı ve yeteneklerin önemini vurgulayabilir ve herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir çalışma ortamı yaratabiliriz. Sıkça Sorulan Sorular Liyakat nedir? Liyakat, bir kişinin görev yapmaya uygunluğunu ifade eder ve başarıya ulaşmak için gerekli olan nitelikleri içerir. Başarı ve yeteneklerin rolü nedir? Başarı için liyakat kadar yeteneklerin de önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Yetenekler, kişinin belirli bir alanda başarılı olmasını sağlar. Yeteneklerin tanımı nedir? Yetenekler, kişinin belirli bir alanda doğuştan getirdiği veya geliştirdiği becerileri ifade eder. Doğuştan gelen yetenekler nelerdir? Bazı insanlar doğuştan belirli yeteneklere sahip olabilirler, örneğin müzik veya spor gibi alanlarda. Geliştirilebilen yetenekler nelerdir? Bazı yetenekler ise zamanla geliştirilebilir, örneğin liderlik veya iletişim becerileri. Başarılı olmanın yolları nelerdir? Başarılı olmak için hem liyakata hem de yeteneklere sahip olmak önemlidir. Eğitim, deneyim ve çalışma disiplini de başarıya ulaşmak için gereklidir. Liyakat ve adalet arasındaki ilişki nedir? Liyakat, adaletli bir iş seçme ve terfi sürecinin temelidir. Liyakate dayalı kararlar, eşit fırsatlar ve objektiflik sağlar. Liyakat sistemi nedir? Birçok kuruluş, liyakat sistemlerini kullanarak çalışanlarına terfi ve ödüllendirme fırsatları sunar. Liyakatın önündeki engeller nelerdir? Liyakat, bazen önyargılar, ayrımcılık veya kişisel ilişkiler nedeniyle engellenebilir. Bu durum, adil bir çalışma ortamının oluşturulmasını zorlaştırır.

Fenerbahçe’nin karne notu Haber

Fenerbahçe’nin karne notu

Trendyol Süper Lig’de 12. hafta maçlarının ardından milli araya girildi. Fenerbahçe, 12 haftada topladığı 31 puan ve +23 averajla liderlik koltuğunda yer alıyor. Sezona 10 maçta 10 galibiyet alarak başlayan ve ‘en iyi sezon başlangıcı’ rekorunu geliştiren sarı-lacivertliler, bir sonraki hafta sahasında Trabzonspor’a mağlup olarak ilk yenilgisini yaşadı. Fenerbahçe, son lig maçında ise Adana Demirspor ile deplasmanda karşılaşırken, sahadan golsüz berabere ayrıldı ve Galatasaray’ın mağlup olduğu haftada liderliği devraldı. En iyi başlangıç rekorunu geliştirdi Sezon öncesi Teknik Direktör İsmail Kartal’ın takımın başına geçmesi ve transferde yeniden yapılanmaya giden Fenerbahçe’nin, UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde aldığı başarılı sonuçları Süper Lig’e de yansıttı. Gaziantep FK galibiyetiyle yeni sezona başlayan sarı-lacivertliler, sırasıyla Samsunspor, MKE Ankaragücü, Antalyaspor, Alanyaspor, Başakşehir, Çaykur Rizespor, Kasımpaşa, Hatayspor, Pendikspor müsabakalarından 3’er puanla ayrıldı. 2009-2010 sezonunda ilk 8 maçını kazanan Kanarya, bu sezon bu seriyi 10 maça çıkardı. Fenerbahçe, 12. haftalar itibarıyla en başarılı performansı 2005-2006 sezonunda elde etmiş ve 32 puan toplamıştı. Ligin en golcü takımı Süper Lig’de liderlik koltuğunda oturan Fenerbahçe, 12 müsabakada 31 gol atarken, ligin en golcü takımı ünvanının da sahibi. Bu sezon hücumdaki etkinliğini istatistiklere de yansıtan Kanarya, iki maçını 5 farklı kazanırken, iki maçta da rakip filelere 4’er gol gönderdi. Takım, Avrupa Konferans Ligi’nde ise 29 kez gol sevinci yaşadı. Öte yandan sarı-lacivertliler, ağlarında gördüğü 8 golle Galatasaray ile birlikte ligin en az gol yiyen takımı konumunda. Dış sahada kalesini gole kapattı Fenerbahçe, bu sezon deplasmanda 6 kez mücadele etti. Samsunspor, MKE Ankaragücü, Alanyaspor, Kasımpaşa ve Pendikspor’u mağlup eden sarı-lacivertli ekip, Adana Demirspor ile de berabere kaldı. Bu karşılaşmaların tamamında kalesini gole kapatan İstanbul temsilcisi, toplam 11 gol kaydetti. Fenerbahçe, ligde oynadığı 12 maçın 8’inde de rakiplerine gol izni vermedi. En golcü Edin Dzeko Sarı-lacivertlilerin Bosna Hersekli forveti Edin Dzeko, Süper Lig’de 8 mücadelede skor katkısı yaptı. Dzeko, kaydettiği 10 golle takımını sırtlarken, aynı zamanda Süper Lig’in gol krallığı listesinde Mauro Icardi ile birlikte zirvede yer alıyor. 37 yaşındaki futbolcu, Pendikspor maçında da hat-trick yapma başarısı gösterdi. Polonyalı orta saha Sebastian Szymanski, 6 gol, 3 asistlik performansla ön plana çıkarken, İrfan Can Kahveci de 5 gol, 3 asistle oynadı. Tadic ve Dzeko, değişmez isimlerden Fenerbahçe’de 4 isim tüm lig maçlarında forma giydi. Kaptan Edin Dzeko ve Dusan Tadic, karşılaşmaların tamamına 11’de başlarken, Szymanski ve İrfan Can Kahveci de 12 müsabakada ter döktü. Ligin en istikrarlı futbolcularından Tadic, 1064 dakika sahada olurken, Dzeko da 963 dakika forma giydi. Sakatlığı nedeniyle 1 maç kaçıran Ferdi Kadıoğlu, 11 mücadelede oynadı. Başarılı orta saha İsmail Yüksek ise 2 lig mücadelesinde cezası nedeniyle takımını yalnız bıraktı ve 10 maçta görev aldı. İsmail Kartal, 27 futbolcuya forma verdi Teknik Direktör İsmail Kartal, 12 haftalık süreçte 13’ü yerli, 14’ü yabancı toplam 27 futbolcuya görev verdi. Transfer döneminde İngiltere’nin Manchester United takımına transfer olan Altay Bayındır, 1 lig maçında formayı terletti. En hırçını İsmail Yüksek Bu sezon gösterdiği başarılı performansla dikkatleri üzerine çeken İsmail Yüksek, takımın en hırçın ismi oldu. 24 yaşındaki orta saha, 2 lig maçında kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Bright Osayi-Samuel ise 4 defa sarı kart gördü.

Uşaklı kadının evde başladığı hobisi girişim hikayesine dönüştü Haber

Uşaklı kadının evde başladığı hobisi girişim hikayesine dönüştü

UŞAK (AA) - MEHMET ÇALIK - Uşak'ta hobi amaçlı su kabağından avize ve çeşitli aksesuarlar tasarlayan Yıldız Yılmaz, internetten izlediği videolar ve aldığı eğitimlerle kendisini geliştirerek atölyesini kurdu. Banaz ilçesinde yaşayan, 2 çocuk annesi 45 yaşındaki Yıldız Yılmaz, iki yıl önce sosyal medya üzerinden izlediği bir videoda su kabaklarının işlenerek çeşitli aksesuarların yapıldığını gördü. Kendisini bu alanda geliştirmeye karar vererek internetteki ilgili videoları izleyen Yılmaz, ilk denemelerin ardından Banaz Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki su kabağı işleme kursuna devam etti. Aldığı eğitimlerle tasarımlarını zenginleştiren Yılmaz'ın ürettiği aksesuarlar, sosyal medya ve internetteki satış kanallarında ilgi gördü. Ev ortamında siparişlere yanıt vermekte zorlanan Yılmaz, ilçede 200 metrekarelik bir atölye ve satış mağazası açtı. Su kabağının üzerine çizdiği motifleri oyarak boncuklar ve taşlarla süsleyen Yılmaz, led ışıklarla avizeye dönüştürülen aksesuarlara yoğun talep alıyor. Yıldız Yılmaz, AA muhabirine, ev hanımı olduğunu, çocuklarını büyüttükten sonra bir arayış içerisine girdiğini ve izlediği bir videoda bu işle tanıştığını söyledi. Su kabaklarından yapılan avizeleri ve süsleri görünce çok ilgisini çektiğini aktaran Yılmaz, "Bu işe başladıktan sonra da çok beğenilmeye başladı. Siparişler almaya başladım. Böyle olunca da oğlumun odasını atölye olarak kullanmaya başladım. Siparişler çoğalınca artık yavaş yavaş işimi büyütmeye karar verdim. Siparişlere zor yetişiyorum. Artık eve sığmadığından atölye ve iş yeri daha uygun olacağı için bu şekilde adım attım." dedi. Yılmaz, gelecekte başka kadınları da istihdam etmeyi hedeflediğini ifade etti. Su kabağının, çeşitli tasarım fikirlerine uygun malzeme olduğunu, ışıkla renklendirilebildiğini, bu nedenle tercih edildiğini anlatan Yılmaz, siparişleri genelde kafe, restoran gibi işletmelerden ya da bahçesini, yazlığını süslemek isteyen müşterilerden aldığını kaydetti. Yılmaz, su kabaklarını İzmir, İstanbul ve Kütahya'dan temin ettiğini belirterek, "Kabağı ilk elime aldığımda hiç tahmin etmemiştim bu kadar büyüyeceğimi, bu kadar talep göreceğini. Şu an çok mutluyum bu noktaya gelmekten. Daha çok ilerleyeceğimi düşünüyorum inşallah. Bu işi ilerlettikten sonra esas amacım yurt dışına satış yapmak." diye konuştu.

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, başarılı sporcuları tebrik etti Haber

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, başarılı sporcuları tebrik etti

ANTALYA (AA) - Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, başarılı sporcuları kutladı.Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Okul Sporları Atletizm, Judo Karate Türkiye Şampiyonası'na Antalya'dan katılan sporcular başarılı dereceler elde etti. Bursa'da yapılan Yıldız Kızlar Türkiye Atletizm Şampiyonası'nda Beril Kaya, Elif Bayar şampiyon, yıldız erkeklerde Ali Karabacak üçüncü, küçük kızlarda Aysel Olga Demir üçüncü, Liuaza İsmailov dördüncü, küçük erkeklerde ise Demirhan Daban üçüncü oldu.Küçük, Yıldız Türkiye Karate Şampiyonası'nda Zeynep Erva ile Efe Sağdıç şampiyonluğu, Gökberk Erduran ikinciliği, Yaren Buğlem Gencer, Eda Öz, Ela Sude Safi, İlayda Gence üçüncülüğü elde etti.Öte yandan Kuzey Makedonya'da gerçekleştirilen Judo Balkan Şampiyonası'nda ise Elif Sala ümitler kategorisinde ikinciliği kazandı.Başarılı sporcularla bir araya gelen Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, şu ifadeleri kullandı:"Okullarımız, eğitimde değil aynı zamanda da çeşitli branşlarda sportif başarılara da imza atmaya devam ediyor. Okul sporları alanında de önemli başarılara imza atan öğrenciler, eğitim ve sporu bir arada götürme becerisini de göstererek, ailelerini ve öğretmenlerini gururlandırıyor. Bu başarı Türk sporunun yükselen çizgisidir. Okullarını spordaki başarısıyla en iyi şekilde temsil eden öğrencilerimiz, genç nesiller için de ilham kaynağı olacaktır."

Köyde halter çalışan bedensel engelli sporcu hayalinin peşinden koşuyor Haber

Köyde halter çalışan bedensel engelli sporcu hayalinin peşinden koşuyor

BURDUR (AA) - BİLAL ALTIOK - Burdur'un merkeze bağlı Güneyyayla köyünde yaşayan 33 yaşındaki bedensel ve görme engelli Hakan Zengin, köy evinin odasında fizyoterapistinin hediye ettiği halter setiyle müsabakalara hazırlanıyor.Doğumundan bir ay sonra belinde oluşan sıvının hastanede ameliyatla alınması sırasında omurilik sinirlerinin zarar görmesi sonucu zaman içinde yürüme ve görme yetisi azalan Zengin, 12 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.Atatürk Üniversitesi Spor Yönetimi önlisans programı birinci sınıf öğrencisi Zengin, kendi işini kendi görmek ve vücudunun üst tarafını güçlendirmek adına sporla ilgilendi. Fizyoterapistinin yönlendirmesiyle 9 ay önce halterle tanışan Zengin, maddi imkansızlıktan dolayı kent merkezindeki Gençlik ve Spor Bakanlığının spor salonuna gidemeyince evinde çalışıyor.Aydın'ın Nazilli ilçesinde 19 Mart'ta Türkiye Halter Federasyonunca düzenlenen Bedensel Engelliler Türkiye Şampiyonası'nda 59 kiloda kaldırdığı 117 kiloyla Türkiye 2'ncisi olan Zengin'in hayali, milli takıma seçilip Türkiye'yi Avrupa'da ve olimpiyatlarda temsil etmek.- "Müsabakada derece alınca işi ciddiye aldım"Para halter sporcusu Hakan Zengin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kent merkezine 22 kilometre uzaklıkta 400 nüfuslu küçük bir köyde yaşadığını söyledi.Zengin, tedavi sürecinde tanıştığı fizyoterapist Abdullah Bülbül'ün yönlendirmesiyle spora daha sonra da haltere başladığını dile getirerek, Burdur Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün sporcusu olduğunu anlattı.Haftada en az 3 gün kent merkezindeki spor salonundaki antrenmana gitmesi gerektiğini belirten Zengin, çobanlık yapan babasının maddi durumunun yetersizliğinden salona gidemediğini, daha ağır halter malzemeleri alamadığını aktardı.Zengin, fizyoterapistinin kendisine hediye ettiği başlangınç seviyesindeki halter setiyle odasında çalıştığını vurgulayarak, "Ben de 'madem salona gidemiyorum o zaman evimde çalışırım' dedim. Bir yakınımın desteğiyle kısa kalan setin çubuğunu hurdadan demir çubukla uzattım, odadaki yastıkları destek minderi yaptım, bench press sehpam yok, ağırlığı kanepenin üzeri koyarak çalışıyorum. Önceleri can sıkıntısından çalışıyordum. Müsabakada derece alınca işi ciddiye aldım. Şimdi günde iki antrenman yapıyorum." diye konuştu.- "Sporla sanki yeni bir organ kazandım"Spor yaptıkça sporu sevmeye başladığını anlatan Zengin, şöyle konuştu:"Ağırlıkları kaldırdıkça, kendimi geliştirdikçe, bir kilogram daha fazla kaldırdığımda dünyayı kaldırmış gibi hissediyorum, dezavantajlarımı, engellerimi aşıyorum. İçimde bir tutku oluştu, o tutku da şimdilik Türkiye ikinciliği getirdi. Müsabakadaki tribünlerin alkışlamasını duyunca, bir şey başardığını görünce içimde başka bir coşku oluşuyor. Daha fazlasını yapmak istiyorum, daha fazlasını başarmak için elimden geleni yapacağım."Zengin, spor sayesinde dünyaya artık farklı bakmaya başladığına dikkati çekerek, "Sporla sanki yeni bir organ kazandım, spor yapmanın mutluluğu, sporun benden götürdüğü stres yerine mücadele ruhunu getirmesi farklı bir şey. Elimdeki imkanlar doğrultusunda daha fazla çalışıp milli takıma girmek istiyorum. Ardından Avrupa ve olimpiyatlarda madalya almak istiyorum. Kesinlikle bırakmayacağım." ifadelerini kullandı.Baba Doğan Zengin de müsabakada oğlundan daha çok heyecanlandığını belirterek, onu her istediğinde salona götüremediğini, imkanlarının kısıtlı olduğundan desteğe ihtiyaçları olduğunu, oğlunun desteklenirse daha büyük başarılar elde edeceğinden emin olduğunu kaydetti.Anne Hatice Zengin ise oğlunu hiç yalnız bırakmadığını aktararak, "Hakan, küçük yaşından beri sporu seviyor. Oğlumu destekliyorum, ölünceye kadar arkasındayım. Başarılar diliyorum, o başardıkça mutlu oluyorum." diye konuştu.

Visa'dan 2023'te KOBİ'lerin başarısını belirleyecek 5 trend Haber

Visa'dan 2023'te KOBİ'lerin başarısını belirleyecek 5 trend

İSTANBUL (AA) - Visa, dünyada işletmelerin yüzde 90'ını ve istihdamın yüzde 50'sinden fazlasını oluşturan KOBİ'ler için başarının kodlarını oluşturan 5 trendi açıkladı. Visa açıklamasına göre, şirket, KOBİ'lerin 2023'te başarısını belirleyecek 5 yeni trendi duyurdu.Buna göre, söz konusun trendlerin başında "KOBİ'lerin rekabet gücü dijital uçurumun kapanmasına bağlı" geliyor. Dünya Ekonomik Forumu, gelecek 10 yılda yaratılacak yeni ekonomik değerin yüzde 70'inin dijital teknolojilere dayanacağını belirtiyor. Dijital ekonomiye katılımın, refah ve geçim kaynaklarını belirlediği bir geçiş süreci yaşanıyor. Tüketicilerin hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde ödeme yapabilmesi, iş yerlerinin ise yeni müşterilere ulaşabilmesi, daha verimli çalışabilmesi ve büyüyebilmesi için küçük işletmelerin de dijitalleşme sürecine dahil olması gerekiyor. Bu amaçla Visa, daha salgının ilk günlerinde, 2023'ün sonuna kadar tüm dünyada 50 milyon küçük ve mikro işletmenin dijital dönüşümünü destekleme hedefini açıklamıştı. Bu hedefte şimdiden 40 milyon KOBİ'ye ulaşılmış durumda. İkinci trend, "güven ve güvenlik KOBİ'ler gündemlerinin en başında yer almalı" şeklinde. KOBİ'lere güven halkta büyük şirketlerin çok daha üzerinde. Ancak küçük işletmeler korunmasız olarak algılandıkları için, normalden çok daha yüksek oranda siber saldırı riski altında olabiliyor. Bu yüzden kendilerini ve müşterilerini korumak için KOBİ'lerin, uygun güvenlik teknolojisini kullanmaya öncelik vermesi gerekiyor. Visa, üçüncü trend olarak "dijitalleşmeye 360 derece yaklaşımı" belirtiyor. Dijital çözümler, küçük işletmelerin iş ortaklarına yaptığı ödemeleri hem otomatikleştirmeyi hem de takip etmeyi kolaylaştırıyor. Bu yıl KOBİ'lerin şirketten şirkete (B2B) ödemeleri yaygın olarak benimseyecekleri öngörülüyor. KOBİ'ler e-ticaret ve online ödemeleri benimsemeye devam ederken aynı zamanda planlama, nakit akışı, bütçeleme, gider takibi gibi konularda hayatı kolaylaştıran finansal araçlar ve uygulamalara da odaklanacak. Bu uygulamalar birbiriyle giderek daha fazla entegre hale geldikçe, küçük işletme sahipleri işlerini büyük ölçüde cep telefonlarından ve akıllı cihazlarından yürütebilecek.- "Çeviklik belirsizlik ortamında kilit rol oynayacak"KOBİ'lerin başarısını belirleyecek trendlerin dördüncüsü; "çeviklik belirsizlik ortamında kilit rol oynayacak" şeklinde.Geçen yıl olduğu gibi 2023 de dünyada, KOBİ'ler dahil tüm işletmeler için yüksek enflasyon, iş gücü kısıtlamaları ve tedarik zinciri zorluklarından etkilenecek. KOBİ'lerin başarılı olmak için çevik olmaları gerekecek. Visa'nın bir araştırmasına göre, küçük işletme sahiplerinin yüzde 86'sı ekonomik belirsizliği en yaygın endişe faktörlerinden biri olarak niteliyor. Söz konusu trendlerin sonuncusunda ise Visa, "küçük işletmelerin nitelikli istihdam savaşında kalpleri kazanabileceğini" belirtiyor.İnsan kaynakları açısından bakıldığında, küçük işletmeler nitelikli çalışanların ilgisini çekme konusunda dezavantajlı görülebiliyor. Büyük şirketler gibi yan haklar, spor salonu, ücretsiz yemek imkanı veya ödeneği ya da servis gibi olanaklar sunamayabiliyor. Ancak özellikle yurt dışında küçük işletmeler farklı bir rekabet gücüne sahip. Çalışanlara daha iyi bir iş-yaşam dengesi veya anlamlı bir amaca yönelik çalışma duygusunu sağlayabiliyor. Bu iki nokta, Gallup'un anketinde neredeyse maaşlar ve yan haklar kadar önemli iki nitelik olarak öne çıkıyor. KOBİ'ler, çalışanlarının temas ettiği her bir noktada (web sitesi, sosyal medya, pazarlama materyalleri gibi) onlara değerlerini yansıtan bir deneyim sunabildiği ölçüde başarıyı yakalayabilir. - "Dijitalleşme 2023'te de KOBİ'lerin gündemindeki ana maddelerden olacak" Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Visa Güney Avrupa Üye İşyeri ve Kart Kabul Başkanı Celal Cündoğlu, dijitalleşmenin 2023'te de dünyanın her yerinde KOBİ'lerin gündemindeki ana maddelerden olacağını bildirdi.Ödemeler dünyasında dijitalleşmenin KOBİ'ler için hem daha hızlı hem de güvenli bir ödeme kabul etme ve yapma imkanı sunduğunu aktaran Cündoğlu, şu ifadeleri kullandı:"Visa olarak önceliğimiz KOBİ'lere dijitalleşme yolculuklarının her adımında destek olmak. Bu amaçla ülkemizde de KOBİ'lerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye'de gerek BM Kalkınma Programı (UNDP) ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ortaklığında sürdürdüğümüz İşimi Yönetebiliyorum projemiz, gerekse TOBB ortaklığında hayata geçirdiğimiz Akıllı KOBİ platformu, KOBİ'lerin dijitalleşmesine verdiğimiz tam desteğin en güzel örnekleridir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.