Başkent Üniversitesi Haberleri - Son Dakika Başkent Üniversitesi Haber Güncel Gelişmeler

Altınoran’dan sanat şöleni: Festival tadında yeni sezon

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği'nin 2025-2026 sanat sezonu, Başkent Hastanesi Kışla Yerleşkesi’nde "Benim Güzel Adanam" temalı sergi ve yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun “Kerr” filmiyle start aldı. Sezon açılış etkinliğine yönetmen Pirselimoğlu ve filmin oyuncuları, Altınoran yöneticileri, üyeler ve çok sayıda davetli katıldı. Altın Koza Film Festivali Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Timuçin de sezon açılışına katılarak konuşma yaptı. Timuçin, Altın Koza ve Altınoran iş birliğine değinerek, Altınoran camiasının Türkiye'nin nezih bir topluluğu olduğunu vurguladı. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Yaşar Ateşoğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi, Altın Koza, Sinematek Adana ve Başkent Üniversitesi katkılarıyla gerçekleşecek yeni sezonda, Adana’nın kültürel çeşitliliğini ve sanatsal birikimini yansıtmayı amaçladıklarını söyledi. Altınoran etkinliğine katılan tüm konuklara teşekkür eden Başkan Ateşoğlu, "Altınoran üyelerimizin Pelin Emrahoğlu küratörlüğünde hazırladığı muhteşem ‘Benim Güzel Adanam’ temalı sergi, sanatseverlerden tam not aldı. Ardından yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun Kerr filmi gösterine sunuldu ve ardından filmle ilgili söyleşi gerçekleştirildi" dedi. Etkinliğin yapıldığı Başkent Hastanesi Kışla Yerleşkesi salonunun gösterilen ilgiden dolayı dolup taştığını ifade eden Ateşoğlu, şunları söyledi: "Bu muhteşem etkinliğimizde sergi ve film tartışıldı, Adana'nın, Antakya, İstanbul, İzmir ve hatta Roma'dan en az 1500 yıl daha eski olduğu konuşuldu. Taşköprü, Tarhunda, Asitawanda ve Satsneferu, Altınoran üyelerinin fotoğraflarıyla bu iddiaya şahitlik etti. Bu etkinliği farklı kılan detay ise yönetmen Tayfun Pirselimoğlu ve filmde rol alan isimlerin de aramıza katılmış olmasıydı. Pirselimoğlu, tarihin sürekliliğinden bahsederek, zihinlere yeni bir görüş sundu. Bu etkinlikte Altınoran Marşını dinledik, ‘Dört Bin Yıllık Rüya: Seyhan’ kitabına imzalar attık. Bir şölen havasında Altınoran sezon açılışı oldu. Deyim yerindeyse festival içinde festivaldi Sinematek Adana'nın bu sezonki ilk gösterimi. Sadece salon değil, ruhlarımız da sevgiyle doldu ve adeta ortalık aydınlandı. Bizler de açılışı fırsat bildik ve 'barış içinde özgür bir dünya' talep ettik.” Başkan Ateşoğlu, Altınoran’ın yeni sezonun fotoğraf, sinema, resim, müzik, edebiyat, arkeoloji ve tarih alanlarında sergiler ve sunumlarla festivali aratmayacak nitelikte olacağını kaydetti.

Adana’da Altınoran sanat rüzgârı başlıyor

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği, 2025-2026 sanat sezonunu bugün görkemli bir açılışla başlatıyor. Başkent Hastanesi Kışla Yerleşkesi’nde saat 18.00’de başlayacak etkinlikler, 6 Ekim’e kadar sürecek. Fotoğraf, sinema, resim, müzik, edebiyat, arkeoloji ve tarih alanlarında sergiler ve sunumlarla dolu program, bir festivali aratmayacak nitelikte olacak. Sezonun açılışı, Altınoran ve Sinematek Adana iş birliğiyle, yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun “Kerr” filmi ile yapılacak. Pirselimoğlu ve filmin oyuncuları da gösterime katılarak izleyicilerle film üzerine söyleşi gerçekleştirecek. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Yaşar Ateşoğlu, Sinematek Adana’nın bu değerli etkinliğini, dün başlayan Altın Koza Film Festivali ile iş birliği içinde düzenlediklerini belirtti. Etkinliklerin ücretsiz olduğunu vurgulayan Ateşoğlu, şunları söyledi: “Dileyen herkes, rezervasyon yapmadan ve bilet almadan etkinliklere serbestçe katılabilir. ‘Kerr’ filminin gösteriminden önce, Altınoran üyelerimizin Pelin Emrahoğlu küratörlüğünde hazırladığı ‘Benim Güzel Adanam’ temalı sergi sanatseverlerle buluşacak. Bu yılki açılışın teması ise yaşadığımız toprakların güzelliği ve sanatın bu güzelliğe sahip çıkması olarak belirlendi. Tüm Adanalıları etkinliklerimize davet ediyoruz.” Pirselimoğlu’nun söyleşisi ayrıca Altınoran Adana YouTube kanalı üzerinden canlı olarak yayınlanacak. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği’nin Adana Büyükşehir Belediyesi, Altın Koza, Sinematek Adana ve Başkent Üniversitesi katkılarıyla gerçekleştireceği yeni sezon programında yer alan etkinlikler, Adana’nın kültürel çeşitliliğini ve sanatsal birikimini yansıtmayı amaçlıyor.

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Merkezi 27. yaşını gururla kutladı

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer, yılda ortalama 500 bin poliklinik hizmeti sunarak 50 bin hastaya yatarak tedavi vererek 20 binin üzerinde ameliyat gerçekleştirip 3 milyondan fazla laboratuvar tetkiki yaptıkları söyleyerek, merkezin hizmet kapasitesine dikkat çekti. Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi, kuruluşunun 27. yıl dönümünü coşku ve gururla kutladı. Tören, üniversitenin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın mesajının okunmasıyla başladı. Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer, açılış konuşmasında, Başkent Üniversitesi'nin sağlık alanında 1980 yılında Türkiye Organ Nakli, Yanık ve Tedavi Vakfı olarak temellerinin atıldığını, 1982'de diyaliz merkezi ve 1985'te Ankara'daki ilk hastane ile hizmet ağını genişlettiğini, asıl kilometre taşının ise 1993 yılında Başkent Üniversitesi'nin kurulması olduğunu ifade etti. Üniversitenin kuruluşunu takip eden kısa süre içinde Türkiye'nin dört bir yanında uygulama ve araştırma merkezleri açıldığını belirten Prof. Dr. Özer, "Adana'daki merkez 1993-1994 yıllarına uzanan köklü bir geçmişe sahip. O dönemlerde Atatürk Parkı'nda, sadece 3-4 diyaliz makinesiyle, Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Turgut Noyan tarafından başlatılan sağlık hizmetleri, 26 Haziran 1998 tarihinde Yüreğir'de açılan 376 yatak kapasiteli hastane ile büyük bir sağlık kompleksine dönüştü. Bölge insanına son derece kıymetli bir hizmet sunuyoruz. Kalp nakli dahil her türlü tedavinin yapılabildiği bir merkeziz ve bununla gurur duyuyoruz" diyerek, sunulan sağlık hizmetinin niteliğini ve donanımını vurguladı. "Yatak kapasitesi 776'ya ulaşacak" Merkezin sahip olduğu tüm imkanların son derece yetenekli ve donanımlı sağlık personeliyle yürütüldüğünü belirten Özer, ulusal ve uluslararası düzeyde yetkin bir kadro ile çalıştıklarını da ekledi. Merkezin gelişim sürecini anlatan Prof. Dr. Özer, "2002 yılında Seyhan Hastanesi'nin bünyeye katılmasıyla birlikte yatak kapasitesi 576'ya çıkarıldı. 2006 yılında ise Kışla Yerleşkesi'nde hemodiyaliz, fizik tedavi, diş üniteleri, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi gibi alanlarda yeni binalar açılarak hizmet alanı genişletildi. 2017 yılında ise Çukurova Poliklinikleri'nin devreye girmesiyle, Adana'nın batı yakasında da vatandaşlara hizmet sunulmaya başlandı. Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi'nin de yakın gelecekte açılmasıyla birlikte, yatak kapasitesi 776'ya ulaşacak ve merkezimiz tam anlamıyla bir mükemmeliyet merkezine dönüşecektir"ifadelerini kullandı. "Yılda ortalama 500 bin poliklinik hizmeti sunuyoruz" Toplamda 10 bin 700 kişiye istihdam sağlayan kurumdan bugüne kadar 800'den fazla çalışanın emekliye ayrıldığını ve bugün itibarıyla 78 ilden gelen 2 bin 150 çalışan olduğuna değinen Özer, "Kuruluşundan bu yana merkeze 1 milyon 912 bin 212 vatandaş sağlık hizmeti almak için başvurmuş ve bu rakam Türkiye'de yaşayan her 44 kişiden birinin merkezin kapısından içeri girdiği anlamına gelmektedir. Yılda ortalama 500 bin poliklinik hizmeti sunuyor, 50 bin hastaya yatarak tedavi veriyor, 20 binin üzerinde ameliyat gerçekleştiriyor ve 3 milyondan fazla laboratuvar tetkiki yapıyoruz" diyerek merkezin hizmet kapasitesine dikkat çekti. Akademik başarılarına da değinen Özer, halihazırda 122 doçent ve profesörün merkezde görev yaptığını, 110 akademisyenin ise burada edindiği unvanlarla farklı üniversitelerde akademik hayatlarına devam ettiğini ifade etti. Aynı zamanda kampüs içerisinde bulunan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda birçok programda mesleki eğitim verildiğini, Sağlık Bakanlığı onaylı sertifikalı eğitim programlarıyla sağlık alanında profesyonel gelişime de katkı sunulduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özer, konuşmasının sonunda kurucu Prof. Dr. Mehmet Haberal başta olmak üzere, Sağlık Kuruluşları Direktörü Ali Haberal'a, Başkent Üniversitesi Rektörü Hakan Özkardeş'e, merkezin kurulumuna katkı sağlayan Dr. Turgut Noyan'a, önceki merkez müdürü Ali Fuat Yapar'a, Başhekim Dr. Ferhat Kılınç'a ve tüm yönetici kadroya teşekkür etti. Özer, 26 yıldır aralıksız çalışan personele de özel bir parantez açarak, "Bu zorlu yolculukta hiç nefes kesmeden bizimle çalışan 26. yılını dolduran arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız" diyerek sözlerini tamamladı. Törenin sonunda, bugüne kadar özveriyle görev yapan ve bu yıl 26. yılını dolduran personele plaket ve hediyeler takdim edildi. Program, yemek eşliğinde son buldu.

Dünyaca ünlü fotoğrafçı Sebastiao Salgado Sinematek Adana’da anılıyor

Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu bünyesinde faaliyet gösteren Sinematek Adana, her ayın son Cuma günü gerçekleştirdiği geleneksel gösterimlerine devam ediyor. Bu ayki etkinlikte, 23 Mayıs Cuma günü Paris’te hayatını kaybeden dünyaca ünlü Brezilyalı fotoğraf sanatçısı Sebastiao Salgado anılacak. Etkinlik kapsamında, sanatçının yaşamını ve eserlerini konu alan “Toprağın Tuzu” (The Salt of the Earth) isimli belgesel sinemaseverlerle buluşturulacak. Gösterim, bugün saat 20.00’de Başkent Üniversitesi Adana Kışla Yerleşkesi Toplantı ve Sinema Salonu’nda gerçekleştirilecek. Etkinliğin sunumunu gerçekleştirecek olan Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ali Hersekli, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, Salgado’nun yalnızca bir fotoğraf sanatçısı değil, aynı zamanda insanlık, doğa ve barış adına önemli projelere imza atmış bir düşünce insanı olduğunu belirtti. Hersekli, “Birçok kişi ismini duymamış olabilir ancak Sebastiao Salgado, dünyaya bazı siyasetçilerden çok daha fazla katkı sunmuş bir kişiliktir. O, insanların taşıdığı onuru istisnasız her karesinde hissettirmiş, fotoğrafı bir farkındalık ve değişim aracı olarak kullanmıştır” ifadelerini kullandı. Sinematek Adana etkinliklerinin, sinemaya bilinçle yaklaşan bir izleyici kitlesi oluşturmayı hedeflediğini vurgulayan Hersekli, “Sanatsal değeri olan yapımları ücretsiz olarak seyirciyle buluşturmaya devam edeceğiz. Tüm sinema ve sanat dostlarını bu özel gösterime bekliyoruz” dedi. Wim Wenders ve Juliano Ribeiro Salgado’nun yönetmenliğini üstlendiği belgesel, Salgado’nun hem sanatını hem de doğaya ve insana dair yürüttüğü çalışmalarını izleyiciye aktarıyor. Etkinlikte belgesel gösteriminin ardından kısa bir değerlendirme ve söyleşi bölümü de yer alacak.

Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu, sinemaseverleri 'Pieta' ile buluşturdu

Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu, geleneksel olarak her ayın son Cuma günü düzenlediği "Dünya Sinemasına Etki Etmiş Filmler" gösterimi kapsamında, bu ay da önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Etkinlik kapsamında bu kez, Corona salgınında yaşamını kaybeden Güney Koreli ünlü yönetmen Kim Ki-duk'un 2012 yapımı "Pieta" (Acı) adlı filmi izlendi ve film üzerine tartışma yapıldı. Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu'nun yan kuruluşu olan Sinematek Adana tarafından gerçekleştirilen etkinliğe, sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdi. Katılımcılar, "Pieta" üzerinden sinemanın toplumsal eleştirilerdeki rolünü, yönetmenin sanatını ve filmin derin anlamlarını tartışarak, sinema diline dair yeni perspektifler kazandı. Etkinlikte, film izlendikten sonra katılımcılar arasında interaktif bir tartışma gerçekleştirildi. Başkent Üniversitesi'nin desteğiyle ücretsiz olarak düzenlenen etkinlik, sinema ve düşünce dünyasına katkı sağlamayı amaçlayan Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu'nun başarılı organizasyonlarından biri olarak dikkat çekti. Etkinlik, platformun gelecekteki benzer projeleri için de ilham verici oldu. Sinema severler, etkinlikten sonra "Pieta" filmi üzerine daha fazla bilgi edinmiş ve dünya sinemasına dair değerli bir deneyim kazanmış oldu. Altınoran'ın eski başkanlarından ve Sinematek Adana yöneticisi Edip Kuzey Akten, Adana’nın kültür ve sanat dünyasına katkıda bulunmaya devam edeceklerini belirterek, Başkent Üniversitesi’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Sinematek Adana’da 'Ağlayan Çayır' gösterimi

Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu’nun yeni sezonun ikinci Sinematek Adana etkinliği, Başkent Üniversitesi Kışla Sağlık Yerleşkesi Toplantı Salonu’nda yapıldı. Etkinlikte, modern zamanlar üçlemesinin ilk halkası olan Theodoros Angelopoulos’un son dönem filmlerinden "Weeping Meadow" gösterimi gerçekleştirildi. Filmin gösterimiyle, mitolojik ögeler ve enfes görsellerle bezenmiş 30 yıla uzanan tarihsel bir sürece şahitlik edildi. Türkçesi “Ağlayan Çayır” olan filmin gösteriminin ardından, söyleşi de yapıldı. Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Dr. Haluk Uygur, burada yaptığı konuşmada, 18-24 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen "Nefes" adlı fotoğraf, müzik ve edebiyat sergisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fotoğraf başta olmak üzere müzik, resim, tiyatro ve belli alanlarda da bilimsel çalışmalara imza attıklarını söyleyen Dr. Uygur, "Aynı zamanda kentin sanat dinamiklerini harekete geçirmek üzere izleyici de oluşturmaya çalışıyoruz. Bu nedenle 13 yıldır Sinematek Adana Türkiye'nin tek Sinametek'i dir. İstanbul'da bugünlerde bir tane kurularak yeniden canlandırıldı. Sinematek Adana olarak, sinema üretimini ve önemli isimleri misafir ederek etkinliklerimizi sürdürerek bugünlere kadar geldi" dedi. Uygur, Sinematek'in kurulmasında ve bugüne kadar gelmesinde Murat Ali Hersekli ve Edip Kuzey Akten'in çok büyük emeği olduğunu kaydetti. “Nefes” Projesi kitabını Murat Ali Hersekli ve Edip Kuzey Akten'e hediye etmek istediğini ifade eden Dr. Haluk Uygur, "Aynı zamanda Nefes kitabının mizanpajını yapan da Edip Kuzey Akten'dir. Sergi açılışı bitti. Bu etkinlikler kapsamında 5 açılış yaptık ve hepsi birer şölene dönüştü. Sergi 11 Ocak 2025 tarihine kadar Gündoğdu Müzesi Sanat Galerisinde açık olacak" diye konuştu. Uygur, Altınoran olarak kendilerine kucak açan Başken Üniversitesi yöneticilerine de teşekkür etti. Nefes kitabının yazarlarından Prof. Dr. Ünal Zorludemir'in de konuşma yaptığı etkinlikte, Sinematek Adana Yöneticisi Murat Ali Hersekli Theodoros Angelopoulos’un sinema yolculuğunun son dönem filmlerinden Weeping Meadow (Ağlayan Çayır) filmi, yönetmeni, senarist ve müzik yapımcısının tanıtımını yaptı.

Sinematek Adana’da 'Weeping Meadow' gösterimi yapılacak

Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu’nun yeni sezonun ikinci Sinematek Adana etkinliğinde, kaçırılmayacak bir film gösterilecek. Bugün saat 20.00’de Başkent Üniversitesi Kışla Sağlık Yerleşkesi Toplantı Salonu’nda yapılacak olan etkinlikte, modern zamanlar üçlemesinin ilk halkası olan film ile mitolojik ögeler ve enfes görsellerle bezenmiş 30 yıla uzanan tarihsel bir sürece şahitlik edilecek. Türkçesi “Ağlayan Çayır” olan "Weeping Meadow" filmi gösteriminin ardından, söyleşi de yapılacak. Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Dr. Haluk Uygur, tüm sinemaseverleri ücretsiz olan etkinliğe davet ederek, "Sinematek Adana yöneticileri Murat Ali Hersekli ve Edip Kuzey Akten'e bize her ayın son cuması yaşattıkları şölenler için teşekkür ederiz. Bu etkinliklerde bize kucak açan Başkent Üniversitesi yöneticilerine de ayrıca teşekkür ediyoruz. Başkent Üniversitesi, Altıoran'a salonlarını açarak Alin Taşçıyan'dan Zeki Demirkubuz'a, Reis Çelik'ten Derviş Zaim'e kadar çok sayıdaki misafirlerimizi ağırlayabilmemize olanak tanıdı. Altınkoza yönetimi ise özel etkinliklerimizi birlikte yaparak, Adana'da bilinçli bir sinema izleyicisi yaratma çabamızın ana destekçisi oldu" dedi. Dr. Uygur, Sinematek Adana etkinliklerinin artık Instagram'da sinematek.adana sayfasından (sinamatek) da takip edilebileceğini kaydetti.

Başkent Üniversitesi'nde teknolojiyle anestezi güvenliği tartışıldı

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Çalışkan, "Teknolojik gelişmelerle birlikte zor hava yolunda hasta güvenliğini artıran birçok cihaza ulaşma şansımız var. Bu cihazlar bizim anestezide elimiz kolumuz diyebiliriz" dedi. Bilimsel toplantı, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesinde gerçekleştirildi. Çalışkan, bilimsel toplantı da yaptığı konuşmada, "Hastalarımızın anestezisinde yeterli derinliği sağlayabilmek, güvenli anestezi yönetimini oluşturmak için monitörizasyonda yapmamız gereken uygulamaları en güncel şekilde deneyimli hocalarımızla birlikte değerlendireceğiz. Yine bir diğer önemli konumuz anestezinin olmazsa olmazı zor hava yolu. Teknolojik gelişmelerle birlikte zor hava yolunda hasta güvenliğini artıran birçok cihaza ulaşma şansımız var. Bu cihazlar bizim anestezide elimiz kolumuz diyebiliriz. Bu konularla ilgili güncel yaklaşımları değerli hocalarımızla konuşacağız" diye konuştu. Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Bozdoğan Özyılkan ise, "Genel anestezi altında uygulanabilecek ameliyatlar için güvenli hava yolu, hastayı maskeyle havalandırma, oksijenasyonunu sağlama yani hastanın nefes alıp verebildiği, oksijenlenmesinin son derece önemli olduğu ve bu uygulamaların güvenli koşullarda yapılabildiği anestezi durumlarıdır. Monitörizasyonda da monitörler, hasta güvenliği için son derece önemli. Yeni hekim arkadaşlarımız, asistanlarımız ve bölgemizden katılan hekim arkadaşlarımız, değerli hocalarımızın sunumlarında hem zor hava yolunda hem de monitörizasyonda en güncel konuları, dinleme fırsatı bulacaklar. Çeşitli literatürler eşliğinde deneyimlerin de paylaşılacağı çok verimli bir toplantı olacak. Katkı sunan ve katılan herkese teşekkür ediyorum’’ dedi. 3 oturumda 3 ana konunun ele alındığı toplantı sorular, cevaplar ve katkılarla sona erdi.