#Başörtüsü

İLKHABER-Gazetesi - Başörtüsü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Başörtüsü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir’de eğlence mekanında başörtüsünü alet ederek çekilen görüntülere soruşturma: 1 tutuklama, 1 adli kontrol Haber

İzmir’de eğlence mekanında başörtüsünü alet ederek çekilen görüntülere soruşturma: 1 tutuklama, 1 adli kontrol

İzmir’in Konak ilçesinde bir eğlence mekanında çekilip sosyal medyada paylaşılan görüntülere ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında yeni gelişmeler yaşandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan şüphelilerden H.K., “Halkı Kin ve Düşmanlığa Alanen Tahrik Etme” ve “Müstehcen Yayınların Yayımlanmasına Aracılık Etmek” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheli A.S. ise yurt dışı çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü uygulanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma genişletiliyor İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu görüntülerin kamuoyunda geniş yankı uyandırmasının ardından hızlı bir şekilde soruşturma başlatıldığını duyurdu. Açıklamada, “Sosyal medyada yayınlanarak gündem olan video paylaşımı sonrası derhal soruşturma işlemlerine başlanmıştır. Dosya çok yönlü ve titizlikle yürütülmektedir” ifadeleri kullanıldı. Suçlamalar netleşti Mahkeme tarafından tutuklanan H.K.’ya “Halkın Benimsediği Dini Değerlere Alenen Hakaret” ve “Müstehcenlik” suçlamaları yöneltildi. A.S. için ise adli kontrol tedbirleri kapsamında imza atma zorunluluğu ve yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Kamuoyunda tepkiler sürüyor Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından birçok kesim tepki gösterirken, konunun hukuki boyutu da tartışma konusu oldu. Savcılık, soruşturmanın yeni deliller ışığında genişletilebileceğini ve gerekli görülmesi halinde yeni gözaltıların olabileceğini bildirdi.

Başörtüsü nedeniyle işletmeye alınmadığı iddia edilen kadın konuştu    Haber

Başörtüsü nedeniyle işletmeye alınmadığı iddia edilen kadın konuştu   

İzmir Alaçatı'da bulunan bir işletme, Gözde Şeyma isimli kadının başörtülü olduğu gerekçesiyle içeri alınmadığı iddialarıyla gündeme geldi. Kadının içeri alınmaması ile ilgili sosyal medyada paylaşılan video ise birçok kez izlenerek tepkilere neden oldu. Bunun üzerine işletme yetkilileri, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaparak Gözde Şeyma isimli kadının başörtüsü nedeniyle değil arkadaşı olan sosyal medya fenomeni İbrahim Yılmaz  nedeniyle içeri alınmadığını ileri sürdü. Gözde Şeyma ve sosyal medya fenomeni arkadaşı İbrahim Yılmaz, konu hakkında İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Gözde Şeyma, başörtülü olması nedeniyle işletmeye alınmadığını iddia ederek, işletmeden şikayetçi olduklarını söyledi.  Şeyma, rezervasyonlarının olduğunu ifade ederek, "Bir gün öncesinden Gözde Şeyma adına bir rezervasyon yaptırdık. Ertesi gün, arkadaşım Bahar ile birlikte işletmeye gittik. Bahar arabadan indi ve rezervasyonun teyidi için gişeye yöneldi. Görevliler, adımıza yapılmış bir rezervasyonun olduğunu doğruladılar. O ana kadar ben görünürde yoktum, sadece Bahar vardı. Yani, bizi içeri alacaklardı. Daha sonra ben de Bahar'ın yanına gittim. Bu sefer görevli, "Evet, Gözde Şeyma adına bir rezervasyon var ama içerisi yoğun, sizi alamayız' dedi. Bunun üzerine ‘Tesettürlü olduğum için mi beni içeriye almak istemiyorsunuz?' diye sordum. Oradaki hanımefendi ise yalnızca, ‘Kusura bakmayın, kurallarımız bu şekilde' demekle yetindi" dedi. "Kimse inancı, yaşam tarzı veya giyim kuşamı nedeniyle ötekileştirilmemeli"  Başörtüsü nedeniyle işletmeye alınmadığını ileri süren Şeyma, "Bu olaydan sonra yaklaşık 40-50 dakika boyunca dışarıda bekledik ve içeriyi gözlemledik. Bize ‘yoğunluk' bahanesiyle içeri alınmadığımız söylenmesine rağmen, bizden sonra gelen 50-60 kişinin içeri girdiğini, güler yüzle ağırlandığını gördük. Bu durum, içeri alınmamamın tek sebebinin başörtüm olduğunu açıkça ortaya koydu. Yanımızda bulunan İbrahim isimli arkadaşımız bu olayın tamamen dışındaydı. Zaten arabada bizi bekliyordu. Aracını valeye vermemişti. Ben yanına giderek durumu anlattım. ‘Beni başörtümden dolayı içeri almadılar' dedim. Bunun üzerine yalnızca yanımıza geldi ama yine olaya hiçbir şekilde karışmadı. Ayrıca belirtmek isterim ki rezervasyonumuz aslında dört kişilikti. Ancak plan değiştiği için sadece iki kadın olarak gitmiştik. Dolayısıyla kalabalık değildik, hiçbir sorun teşkil etmiyorduk. Madem içerisi yoğundu, bizden sonra gelenleri neden güle oynaya içeri alındı? Hani ben neden alınmadım? Bu olayın ardından gerekli hukuki süreci başlattım. Çünkü kimse inancı, yaşam tarzı veya giyim kuşamı nedeniyle ötekileştirilmemeli. Bu tarz ayrımcı uygulamalar insanları inançlarından ve toplumsal aidiyetlerinden uzaklaştırıyor" diye konuştu.  "19 milyon takipçili şarlatan' gibi bir hakarette bulundu"  İşletme çalışanın kendisine hakarette bulunduğuna değinen sosyal medya fenomeni İbrahim Yılmaz ise, "Ben, o gün mekâna giriş yapmayacaktım. Kapalı bir hanımefendi ile başı açık olan diğer hanımefendi birlikte içeriye gireceklerdi. Ben arabada kaldım. Valelere sorabilirlerse eğer, onlara da aracımı teslim etmediğimi ve araçtan hiç inmediğimi doğrulayacaklardır. Ta ki, başörtülü hanımefendinin içeriye alınmadığını duyana kadar. Bu olayla ilgili biz hukuki süreç başlattık ve jandarmaya şikayette bulunduk. Jandarma da olay anına ait güvenlik kamerası kayıtlarını istedi. O kayıtlar geldiğinde açıkça görülecek ki; o iki hanımefendi rezervasyon bölgesindeydi, ben ise arabada duruyordum. Bu durum, tüm objektif kanıtlarla ortadadır. Buna rağmen hala bu olayı çarpıtarak haber yapan ya da haksız yere karşı tarafı savunan kişiler hakkında da yasal işlem başlatacağız. Peki, sonra ne oldu? Yaklaşık 40 dakika sonra olay yerinde beliren bir beyefendi, olayla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen eline telefonunu alarak manipülasyon yapmaya başladı. Bir anda kamerayı açıp bana ‘19 milyon takipçili şarlatan' gibi bir hakarette bulundu. O sırada kapalı hanımefendiyi işaret ederek yine alaycı tavırlarla, "Sen gir, sen girme" gibi şeyler söyledi. Açıkçası bu alaycı ve küçümseyici tavır bizi çok üzdü.  Eğer ben bu olayda bir manipülasyon yaptıysam, eğer mekanı küçük düşürecek bir söz sarf ettiysem, ya da olayın özünü çarpıtan tek bir cümle bile kurduysam, bugün yaşadığım şehri, ailemi, kariyerimi bırakır, bu ülkeyi terk ederim. Bu kadar netim" diye konuştu.                

Lefkoşa'da başörtülü öğrenci okula alınmadı! Haber

Lefkoşa'da başörtülü öğrenci okula alınmadı!

Lefkoşa'da, başörtülü bir öğrenciye okula giriş izni verilmemesi, okulda büyük bir tartışmaya yol açtı. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve okul öğretmenlerinin engellemeleriyle karşılaşan öğrenci, diğer velilerle de kısa süreli bir tartışma yaşadı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu'nun müdahalesi de sendika temsilcileri ve okul yetkilileri tarafından engellendi. Lefkoşa'daki İrsen Küçük Ortaokulu'nda, başörtülü bir kız öğrencinin okula alınmaması büyük bir gerginliğe yol açtı. Öğrencinin okula kabul edilmemesi üzerine aile ve öğretmenler arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı. Olay yerine gelen Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu, öğrencinin okula alınması için çaba sarf etse de okul yetkilileri ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) temsilcileri tarafından engellendi. Eylemin ardından, okulun kapısında görevli bir öğretmen, MEB Müdürü İnanıroğlu'nu içeri almadı. Kapıdaki görevli, "Alamam hocam seni" diyerek yetkiliyi okula almayı reddetti. Okul yetkililerinin ve sendikanın bu tutumu, eğitimin yönetimi konusunda yaşanan gerilimi gözler önüne serdi. Olayın ardından İnanıroğlu alandan ayrılmak zorunda kaldı. Öğrencilerin başörtüsüyle okula alınması konusu, geçtiğimiz dönemde yapılan düzenlemelerle tartışma yaratmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda başörtüsünün serbest olmasını sağlamak amacıyla tüzük değişikliği yapmış, ancak Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) tarafından yapılan eylemler sonrasında bu karar geri çekilmişti. Bu gelişmeler, okulların kendi kural ve inisiyatiflerine göre başörtülü öğrencilerin kabul edilip edilmeyeceğini belirlemesine yol açmıştı.

Başörtüsü takmayı bırakan Akademisyen için sürgün iddiası yalanlandı! Haber

Başörtüsü takmayı bırakan Akademisyen için sürgün iddiası yalanlandı!

Sözcü Gazetesi'ndeki habere dayanan iddiaların ardından, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada söz konusu haberin asılsız olduğunu belirtti. Açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Başörtüsü takmayı bırakan araştırma görevlisi başka fakülteye sürgün edildi’ iddiası doğru değildir” ifadelerine yer verildi. Başörtüsünü Çıkaran Akademisyen, İlahiyat Fakültesinden Felsefe Fakültesine Geçmek İçin Başvurdu DMM'nin açıklamasına göre, Rezzan Yılmaz’ın fakülte değişikliği kendi isteğiyle ve kariyer hedefleri doğrultusunda gerçekleşti. Yılmaz, Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Felsefe Fakültesi'ne geçiş yapmak için başvuruda bulunmuş ve bu değişiklik akademik hayatına bir engel teşkil etmemektedir. Ayrıca, Yılmaz’ın üniversite yönetimiyle yaptığı görüşmelerde, yeni görev yerinin onun akademik gelişimine katkı sağlamak amacıyla belirlendiği ifade edilmiştir. Dekan Kavak’tan İddialara Yorum Yok Haberde, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcebbar Kavak’ın, Rezzan Yılmaz’ın başını açmasının ardından, "Keşke basına verse, ben önümüzdeki dönemde milletvekili olmak istiyorum zaten işim kolaylaşır" şeklinde bir açıklama yaptığı öne sürülmüştü. Ancak, Prof. Kavak, konuya dair sorulara sekreteri aracılığıyla yanıt vermeyi reddetti. Kavak, iddialara dair bir açıklama yapmaktan kaçındı. Yılmaz’dan Açıklama: Başörtüsü ve Fakülte Değişikliği Arasında Bağlantı Yok Rezzan Yılmaz ise yaptığı açıklamada, başını açmasının fakülte değişikliğiyle hiçbir ilgisi bulunmadığını belirtti. Kendi kararları ve akademik hedefleri doğrultusunda yapılan değişiklikten memnun olduğunu ifade eden Yılmaz, kararının tamamen kişisel tercihlerine dayandığını vurguladı.

Dünya Diş Hekimliği Kongresi'nde başörtüsü ayrımcılığı iddiasına soruşturma Haber

Dünya Diş Hekimliği Kongresi'nde başörtüsü ayrımcılığı iddiasına soruşturma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul'da düzenlenecek Dünya Diş Hekimliği Kongresi'nde görev almak isteyen diş hekimliği öğrencisi Dilara Çiçek'in başvurusunun başörtülü olduğu gerekçesiyle reddedildiği iddiası üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını açıkladı. "Nefret ve Ayrımcılık" Suçlamasıyla Soruşturma Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iddia ile ilgili olarak Türk Ceza Kanunu'nun "Nefret ve ayrımcılık" suçunu düzenleyen 122. maddesi uyarınca soruşturma başlatıldığını belirtti. Tunç, kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünü kısıtlamanın 28 Şubat zihniyeti olduğunu ifade ederek, bu tür yaklaşımların eski Türkiye’de kaldığını vurguladı. "Ayrımcı Yaklaşım Asla Kabul Edilemez" Bakan Tunç, açıklamasında, "Anayasamıza göre herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Temel hak ve özgürlüklerin önünü açtığımız ülkemizde din ve vicdan özgürlüğüne sığmayan bu ayrımcı yaklaşım asla kabul edilemez" dedi. Tunç, soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü de ekledi. Özgür Özel’den Dilara Çiçek’e Destek: “Yaşanan Ayrımcılık Kabul Edilemez” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaşanan olaydan büyük üzüntü duyduğunu belirterek, Çiçek’i CHP'nin 101. kuruluş yıldönümü etkinliklerine davet etti. “Bu Tür Ayrımcı Uygulamalara Karşıyım” 12-15 Eylül tarihlerinde İstanbul’da yapılacak kongreye başvurusunun reddedilmesi nedeniyle Dilara Çiçek'e destek veren Özel, “Öğrencilik yıllarımda da bu tür ayrımcı uygulamalara hep karşı çıkıyordum. O günlerin üzerinden 30 yıl geçmiş olmasına rağmen benzer ayrımcılıkların hala yaşanıyor olmasından büyük üzüntü duydum. Bu yaşananların küçük ve kötü bir anı olarak kalmasını ve bir daha tekrarlanmamasını temenni ediyorum.” dedi. CHP Etkinliklerine Davet Yaşanan olayın kabul edilemez olduğunu belirten Özel, Çiçek’i 9 Eylül günü Cumhuriyet Halk Partisi’nin 101’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenecek etkinliklere davet ederek dayanışma mesajı verdi.  

Yusuf Dikeç annesine yönelik çirkin sözlere sert tepki gösterdi: Bu zihniyete teslim olmayacağız Haber

Yusuf Dikeç annesine yönelik çirkin sözlere sert tepki gösterdi: Bu zihniyete teslim olmayacağız

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda gösterdiği performansla dünya gündemine oturan milli gururumuz Yusuf Dikeç, sosyal medya hesabından annesiyle birlikte çekilmiş bir fotoğrafı Türkçe'de "En değerlim" anlamına gelen "My Most Precious...." notuyla paylaştı. Fotoğrafta annesinin başörtülü olması bazı kesimlerden tepki aldı. Dikeç'in annesiyle olan bu fotoğrafına gelen hakaret dolu yorumlar, sporcunun sessizliğini bozmasına neden oldu. Bazı sosyal medya medya kullanıcıları, fotoğrafın altına "Maalesef rezil olduk dünyaya. Keşke annenizi paylaşmasaydınız" yorumunu yaparak başörtüsünden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Birçok kullanıcı da 'sil şunu', 'Avrupa'ya küçük düştük' gibi yorumlarda bulundu. Bazı kullanıcılar ise bu çirkin yorumlara tepki gösterdi. Negatif yorum yapan kulancıların çoğunluğunun Türk olması ise dikakt çekti. Yusuf Dikeç: "Annesinden Utanan Ülkesinden de Utanır" Sabah.com.tr'ye konuşan Dikeç, annesine yönelik çirkin ifadeler karşısında sert bir duruş sergileyerek şunları söyledi: "Allah, bu ülkenin gençlerinin kalbinden anne ve vatan sevgisini eksik etmesin. Çünkü annesinden utanan ülkesinden de utanır. Annesini sevmeyen, ülkesini de sevemez." Dikeç, bu sözleriyle eleştirilerin asılsız olduğunu vurguladı. "Zübeyde Hanım'ın Fotoğrafına Baksınlar" Dikeç, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ı hatırlatarak, "Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Anne’nin fotoğrafına baksınlar. O fotoğrafla ne fark görüyorlar? Bu zihniyete teslim olmayacağız. Ülkemiz daha güzel işler başaracak" dedi. Dikeç, Avrupa'ya rezil olduk eleştirilerine karşı da "Biz kendi ayak izlerimizi bırakacağız, bizi takip edecekler" diyerek dikkat çekici bir yanıt verdi. ELON MUSK'IN DİKEÇ'İN ANNESİYLE OLAN FOTOĞRAFINA YORUMU: "HAYAT SAVAŞINDA ANNE HEM KALKAN HEM KILIÇTIR" Yusuf Dikeç'in annesiyle paylaştığı fotoğraf, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de yankı buldu. Sosyal medya platformu X'in sahibi  Elon Musk, Dikeç'in paylaşımına dikkat çekici bir yorumda bulundu. Musk, Dikeç'in annesine övgüler yağdırarak, "Hayat savaşında anne hem kalkan hem kılıçtır. Onun varlığı sizi korur, inancıyla güçlendirir, ve cesaretle kendi savaşlarınızı vermenizi öğretir. Olimpiyatlardaki üstün başarınız ve isabetli atışlarınız da bu cesaretin bir yansıması. Böyle bir insanı dünyaya getirdiği için annenize büyük saygı duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Tacikistan'da başörtüsü tamamen yasaklandı Haber

Tacikistan'da başörtüsü tamamen yasaklandı

Tacikistan Parlamentosu, başörtüsü takılmasını yasaklayan düzenlemeyi onayladı. Parlamentonun alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'nden iki hafta önce geçen düzenleme, önceki gün (19 Haziran) parlamentonun üst kanadı olan Milli Meclis'ten de onay aldı. 20 yıldır Tacikistan'ın cumhurbaşkanlığını yapan İmamali Rahman'ın da yeni yasayı onaylamasıyla, "ülke kültürüne ait olmayan yabancı giysi" olarak tanımlanan başörtüsünün giyilmesi, ithal edilmesi, satılması ve reklamı yasaklandı. Yasayı ihlal eden vatandaşlar 7 bin 920 Tacikistan Somoni'si (yaklaşık 25 bin TL) ceza ödeyecek. Eğer yasayı hükümet yetkilileri ihlal ederse ceza 54 bin Somoni'ye (167 bin lira), dini otoriteler ihlal ederse 57 bin 600 Somoni'ye (178 bin lira) çıkacak. Tacikistan'da başörtüsü uzun süredir gayriresmi bir şekilde yasaktı. Daha önce kamu kurumlarında başörtüsü takmanın yasaklandığı Tacikistan'da, 2007 yılında da kız öğrencilerle ilgili hem başörtüsünün hem de mini etek giymenin yasaklandığı bir düzenleme uygulamaya konmuştu. Bu yasayla birlikte başörtüsü yasağı resmileşmiş oldu. Tcikistan'da erkeklerin sakal uzatması da yasaklanabilir Tacikistan'da, erkeklerin sakal uzatması da gayriresmi olarak yasak. Son on yılda binlerce erkek, polis tarafından zorla tıraş ettirildi. İlerleyen dönemde, erkeklerin sakal uzatması da yasaklanabilir. Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, 2017 yılında yaptığı bir konuşmada "kadınların kullandığı başörtüsü ve siyah giysilerin Tacik geleneklerine uygun olmadığını ve uzun sakal bırakmanın dinle ilişkisinin bulunmadığını" söylemişti. "Allah'ı kalp ile sevin." diyen Rahman, Müslümanlara "takvalarını dış görüntü ile göstermeyi durdurmalarını" tavsiye etmişti.

Mahsa Amini Kimdir, Ne Zaman, Nasıl Öldü? (Mahsa Amini Olayının Ayrıntıları) Haber

Mahsa Amini Kimdir, Ne Zaman, Nasıl Öldü? (Mahsa Amini Olayının Ayrıntıları)

İran'da geniş çaplı bir protesto dalgasının fitilini ateşleyen Mahsa Amini'nin ölümünün üzerinden üç yıla yakın bir süre geçti. Mahsa Amini'nin polis nezaretinde hayatını kaybetmesi, İran'da ve dünya genelinde başörtüsü zorunluluğuyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Mahsa Amini Kimdir? 21 Eylül 1999 doğumlu Mahsa Amini, İran'ın Kürt kökenli bir vatandaşıydı. İran İslam Cumhuriyeti Kolluk Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı olan ve kamuda örtünme kurallarının uygulanmasını denetleyen Ahlak Polisi tarafından Eylül 2022'de başörtüsünün hükümet standartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle tutuklandı. Mahsa Amini Nasıl Öldü? Karakoldan yapılan açıklamada, Amini'nin karakolda aniden kalp yetmezliği geçirdiği, yere düştüğü ve iki gün komada kaldıktan sonra öldüğü söylendi. Ancak görgü tanıkları, genç kadının dövüldüğünü ve başının bir polis arabasının yan tarafına çarptığını açıkladı. Bu durum, olayın resmi açıklamalarıyla çelişti ve büyük tepkilere yol açtı. Protestolar ve Tepkiler Mahsa Amini'nin polis nezaretinde hayatını kaybetmesi, İran'da zorunlu başörtüsü kuralını ihlal gerekçesiyle gözaltına alınan kadınların maruz kaldığı baskıları ve şiddeti gündeme taşıdı. Amini'nin ölümü üzerine patlak veren gösteriler, Tahran yönetiminin 1979'daki devrimden bu yana karşılaştığı en büyük zorluklardan biri oldu. Dünyanın her yerinden insanlar ve hükümetler, Amini'nin ölümüne büyük tepki gösterdi. Onun ölümü, zorunlu başörtüsü yasalarının ve kadınlara yönelik diğer ayrımcılık ve baskı biçimlerinin sona erdirilmesini talep eden küresel "Kadın, Yaşam, Özgürlük" hareketini ateşledi. Bu hareket, kadın hakları savunucuları ve insan hakları aktivistleri tarafından büyük destek gördü ve dünya genelinde birçok protesto ve dayanışma etkinliğine ilham kaynağı oldu.

AK Partili Vekil Ayşe Böhürler: Başörtüsünü çıkaran genç kadınların gerekçeleri Haber

AK Partili Vekil Ayşe Böhürler: Başörtüsünü çıkaran genç kadınların gerekçeleri

AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan köşe yazısında, son yıllarda başörtüsünü çıkaran genç kadınların gerekçelerini ele aldı. "Başörtüsünden vazgeçme deneyimi" başlığı altında kaleme alınan yazıda, akademisyen Rukiye Kardaş Yalçın'ın doktora tezine de yer verildi. Böhürler, yazısında başörtülü kadınların geçmişte hem sekülerlerin hem de kendi dindar mahallelerindeki baskılara maruz kaldığını belirterek, başörtüsü mücadelesinin yasakçı laik-seküler cemaatlerle beraber geleneksel dini çevrelere meydan okumayla ortaya çıktığını ifade etti. "Ağırlığı taşımak istemiyorlar" diyen Böhürler, başörtüsü konusundaki siyasi tartışmalar, yasaklar, ideolojik yakıştırmalar ve aile baskılarının başörtülü kadınların bu pratiğinden uzaklaşmasına neden olduğunu dile getirdi. Estetik ve imaj kaygılarının da etkili olduğunu belirten Böhürler, başörtüsünü çıkaran kadınların özgürleşmek istediklerini ve kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma ihtiyacı duyduklarını aktardı. Böhürler'in dikkat çektiği bir diğer nokta ise, bazı kadınların AK Partili olarak görünmek istemedikleri için başlarını açtıkları yönündeydi. Yazısında bu durumu ele alan Böhürler, başörtüsü kullanmama kararından memnun olan kadınların yaşadıkları değişimleri ve bunun arkasındaki sebepleri detaylı bir şekilde açıkladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.