#Beşar Esad

İLKHABER-Gazetesi - Beşar Esad haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Beşar Esad haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eş-Şara, Moskova ziyaretinde Beşar Esad’ın iadesini talep edecek Haber

Eş-Şara, Moskova ziyaretinde Beşar Esad’ın iadesini talep edecek

Suriye medyasının adı açıklanmayan yetkililere dayandırdığı haberlere göre, Eş-Şara Moskova’da Rus yetkililerle bir araya gelecek. Görüşmelerde, Rusya’nın Tartus Deniz Üssü ve Hmeymim Hava Üssündeki askeri varlığına ilişkin konuların da ele alınması bekleniyor. Esad hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartılmıştı Suriye, geçtiğimiz hafta Aralık 2024’ten bu yana Rusya’ya sığınan devrik lider Beşar Esad hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarmıştı. Suriye 7. Soruşturma Mahkemesi Hakimi Tevfik el-Ali, Esad’a yöneltilen suçlamalar arasında kasten adam öldürme, ölüme sebebiyet veren işkence ve özgürlükten yoksun bırakma gibi ağır ithamların bulunduğunu açıklamıştı. Hakim el-Ali, yaptığı açıklamada, “23 Kasım 2011’de Dera’da hayatını kaybedenlerin yakınlarının açtığı dava üzerine tutuklama kararı çıkardık. Bu karar, Interpol üzerinden uluslararası düzeyde yaygınlaştırılabilecek ve dış boyutta da takibi mümkün kılınabilecek nitelikte. Yasal süreç, rejimin işlediği suçların tüm faillerine ulaşıncaya kadar devam edecek.” ifadelerini kullanmıştı. Dera olayları iç savaşın başlangıcı olmuştu 2011 yılında Dera’da başlayan olaylar, Suriye iç savaşının fitilini ateşlemişti. Öğrencilerin duvarlara rejim karşıtı yazılar yazması üzerine gözaltına alınmaları ve işkenceye maruz kalmaları halkın büyük tepkisini çekmişti. Protestolar kısa sürede ülke geneline yayılmış, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonucunda yüzlerce kişi yaşamını yitirmişti. Reform talebiyle başlayan gösteriler, kısa sürede rejim değişikliği çağrısına dönüşmüş ve ülkeyi yıllarca süren bir iç savaşın eşiğine getirmişti.

Esad rejiminin doktoru Almanya'da ömür boyu hapse mahkum edildi Haber

Esad rejiminin doktoru Almanya'da ömür boyu hapse mahkum edildi

Almanya'da Frankfurt Yüksek Bölge Mahkemesi, devrik devlet başkanı Beşar Esad rejiminde mahkumlara işkence eden doktor Alaa M.'yi insanlığa karşı suç ve cinayet işlemekten ömür boyu hapse mahkum etti. Frankfurt Yüksek Bölge Mahkemesi, 2011 ve 2012 yıllarında Suriye'nin Humus ve Şam kentlerindeki askeri hastane ve askeri istihbarat hapishanesinde doktor olarak görev yaparken devrik devlet başkanı Beşar Esad rejimi muhaliflerine işkence yaptığı iddiasıyla yargılanan Alaa M. hakkındaki kararını açıkladı. Mahkeme, 19 Ocak 2022 tarihinden bu yana devam eden davada, 40 yaşındaki Alaa M.'yi insanlığa karşı suç işlemek, işkence ve cinayet suçlarından ömür boyu hapse mahkum etti. Üç buçuk yıl süren yargılamanın sonunda Alaa M., Almanya'da işkence davasında ömür boyu hapis cezası verilen ikinci Esad rejimi işkencecisi oldu. Mahkemenin mahkumiyet kararıyla Alaa M. hakkındaki, cezaevlerinde Esad karşıtları gençlerin cinsel organlarına alkol döküp ateşe verme, mahkumların kırık kol ve bacaklarını tekmeleme, anestezi olmadan ameliyat etme, kötü muameleyi protesto edenlere öldürücü iğneler yapma ve cinayet işleme suçları sabit bulunmuş oldu. 2015'te Almanya'ya geldi işkence ettikleri tanıyıp ihbar etti Esad rejiminde askeri doktor olarak görev yaparken Suriye'den ayrılarak 2015 yılında Almanya'ya gelen Alaa M. gerekli tıbbi ruhsatı aldıktan sonra yakalanmadan birkaç hastanede çalışarak mesleğini sürdürdü. Ancak 2020 yılının yaz aylarında ülkelerinde uğradıkları zulüm ve işkence sonucu Almanya'ya kaçan Suriyeliler Alaa M.'yi önce bir televizyon belgeselinde fark ederken daha sonra çalıştığı Kassel şehri yakınlarındaki klinikte tanıdı ve yetkililere ihbarda bulundu. Alaa M. Haziran 2020'de Hessen eyaletinde gözaltına alınarak tutuklandı. 2021 yılında hakkında dava açıldı. 19 Ocak 2022 tarihinde yargılanmasına karar verilen Alaa M. hakkındaki dava 3 buçuk yıl sürdü. Ömür boyu hapse mahkûm olan ikinci Esad işkencecisi Alaa M., Almanya'da işkence davasında ömür boyu hapis cezası verilen ikinci Esad rejimi işkencecisi oldu. Almanya'daki ilk işkence davasında, Suriye istihbaratı için çalıştıktan sonra 2014'te Almanya'ya gelen ve 2019'da Berlin'de yakalanan Enver Raslan insanlığa karşı suç ve cinayet işlemekten ömür boyu hapisle cezalandırılmıştı. Enver Raslan, 13 Ocak 2022'de Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen davada cinayet, tecavüz ve işkence gibi suçlardan da ceza almıştı. Mahkemenin Raslan ile ilgili kararının, "Suriye'de Esad rejimi eliyle işlenen suçlarla ilgili dünyada ilk olma" özelliğini taşıdığı belirtilmişti. Raslan davasındaki diğer sanık Eyad el Garib ise 24 Şubat 2021'de insanlığa karşı suç işlenmesine yardımcı olmaktan 4,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi, Suriye istihbaratı için çalışan Eyad el Garib'in en az 30 eylemciyi gözaltına alarak işkence yapılan hapishaneye götürdüğünü kanıtlamıştı. Eyad el Garib'in Enver Raslan'dan 4 yıl sonra 2018'de Almanya'ya geldiği tespit edilmiş ve her ikisi de 2019'da Berlin'de yakalanmıştı. 100 binden fazla kişi hapishanelerde öldü İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi izleme grubu, 100 binden fazla kişinin işkence veya Esad rejimi hapishanelerindeki korkunç şartların sonucunda öldüğünü açıklamıştı.

Suriye’deki 'Lady Macbeth': Esma Esad İngiliz istihbaratına çalışmış Haber

Suriye’deki 'Lady Macbeth': Esma Esad İngiliz istihbaratına çalışmış

Suriye’nin eski lideri Beşar Esad’ın eşi Esma Esad, Suriyeli yazar Nizar Nayouf’un yayımladığı belgelerle dünya gündeminin merkezine oturdu. Belgelerde, Esma Esad’ın İngiliz istihbarat servisleri MI5 ve MI6 için kritik roller üstlendiği öne sürülüyor. “Lady Macbeth” lakabıyla anılan Esma Esad’ın, hem evlilik öncesinde hem de sonrasında İngiliz stratejilerinin önemli bir parçası olduğu iddia ediliyor. İNGİLİZ STRATEJİLERİNİN BİR PARÇASI MI? Belgelerde, Beşar Esad ile Esma Esad’ın evliliğinin bir romantik ilişki değil, İngiliz stratejisinin parçası olduğu belirtiliyor. Hafız Esad’ın, oğlu Beşar Esad’ın Esma el-Ahras ile evlenmesine karşı çıktığı ve bu kararın ardında İngiliz istihbaratının etkisi olduğu ifade ediliyor. Ali Doba tarafından 1992 yılında hazırlanan bir rapor, Esma’nın annesi Sahar el-Attari’nin İngiliz istihbaratıyla gizli toplantılar yaptığını ortaya koyuyor. 1998 tarihli başka bir belge ise Esma’nın, İngiliz istihbaratı tarafından uzun yıllar planlanan bir operasyonun bir parçası olduğunu iddia ediyor. İNGİLTERE’DEKİ KARİYERİ VE GÖREVLERİ 1990’lı yıllarda Esma el-Ahras’ın Morgan Bank’ta çalışırken İngiliz subaylara doğrudan rapor verdiği belirtiliyor. Belgelerde, Esma’nın Cumhuriyet Muhafızlarını dağıtarak Suriye ordusunu yeniden yapılandırmak gibi görevler üstlendiği ve bu süreçte Henry Jackson Society gibi kuruluşlarla iş birliği yaptığı iddia ediliyor. 1992’de Londra’da, Esma el-Ahras’ın İngiliz istihbarat görevlisi Eliza Manningham Bowler ile bir araya geldiği ve İsrail ile barış müzakerelerinin gündeme geldiği kaydediliyor. Ayrıca, Bowler’ın 1998 yılında Esma için Morgan Bank'ta stratejik bir pozisyon ayarladığı da belgelerde yer alıyor. SURİYE REJİMİNDEKİ ETKİLİ ROLÜ Esma Esad, Suriye rejimi içindeki etkisi nedeniyle “Lady Macbeth” lakabıyla anılıyor. Belgeler, Esma’nın Suriye ordusunun yeniden yapılandırılmasında oynadığı kilit rolü ortaya koyuyor. İngiliz istihbaratının rehberliğinde Esma’nın rejim üzerinde derin bir nüfuz kazandığı belirtiliyor. Suriyeli istihbarat servislerinin, yabancı müdahaleleri gizlemek için son yıllarda kritik belgeleri imha ettiği bilinse de, Ali Doba’nın arşivinde kalan belgeler, Esma’nın İngiliz-Suriye ilişkilerindeki rolüne dair önemli detaylar içeriyor. İSRAİL İLE ARABULUCULUK İDDİALARI Esma’nın İngiliz-Suriye Dostluk Derneği aracılığıyla Suriye rejimi ile İsrail arasında iletişim kurduğu ve arabuluculuk yaptığı iddia ediliyor. Özellikle 2006 yılında Lübnan’a yönelik saldırılar sırasında, Esma’nın İsrail başbakanına sözlü mesajlar ilettiği belgelerde yer alıyor. "LADY MACBETH" VE GELECEK SENARYOLARI Nizar Nayouf’un yayımladığı bu belgeler, Esma Esad’ın İngiliz istihbaratıyla uzun yıllara dayanan ilişkisini ve Suriye rejimi üzerindeki etkisini ortaya koyuyor. İngiliz stratejilerinin bir parçası olarak gösterilen Esma’nın, gelecekteki rolü ve etkileri ise merakla takip ediliyor.

Adana’da işsizlik ve konut fiyatlarının Suriyelilerin geri dönüşüyle azalması bekleniyor Haber

Adana’da işsizlik ve konut fiyatlarının Suriyelilerin geri dönüşüyle azalması bekleniyor

Adana’da 218 bin 220 Suriyeli kayıtlı bulunurken, Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından milyonlarca Suriyeli ülkesine geri dönme hazırlığında. Türkiye’deki Suriyelilerin bir anda ülkelerine dönmesi, özellikle tarım, inşaat ve sanayi gibi sektörlerde iş gücü açığı yaratabilir. Bu durum, işsizliğin azalmasına ve konut fiyatlarının düşmesine neden olabilir. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Adana’da 218 bin 220 Suriyeli bulunuyor. Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından milyonlarca Suriyeli, ülkelerine dönmeye hazırlanıyor. Türkiye’de uzun süredir bulunan milyonlarca Suriyelinin farklı iş kollarında istihdam edilmesi, bu kişilerin geri dönüşünün sektörlerde eleman boşluklarına yol açabileceğini gösteriyor. Adana’da Suriyeliler, özellikle tarım, inşaat, tekstil ve sanayi gibi sektörlerde üretim ve ekonomiye büyük katkıda bulunmuş durumda. Uzmanlar, Suriyelilerin tüm iş kollarından birden çekilmesinin risk oluşturabileceğini, ancak dönüşün zamana yayılarak gerçekleşmesi halinde bu riski minimuma indirebileceğini vurguluyor. Suriyelilerin dönüşüyle işsizlik azalabilir Suriyeli mültecilerin yoğun olarak bulunduğu Adana’da geri dönüşleri halinde özellikle bu sektörlerde iş pozisyonu açığı oluşabileceği ifade ediliyor. Bu durum, Türk işçilere alternatif iş imkanları sunabilir veya işsizlerin çalışma hayatına katılımını kolaylaştırabilir. Konut fiyatlarında düşüş beklentisi Suriyelilerin geri dönüşüyle birlikte kentsel yapıda da değişiklikler yaşanabilir. Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde konut fiyatları ve kiraların geçici olarak düşmesi de gündeme gelebilir.  

Suriye'de yeni dönem başladı Haber

Suriye'de yeni dönem başladı

Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından okullarda ilk eğitim-öğretim dönemi başladı. Çocuklar, önceki rejimin bayrak marşı yerine ilk kez özgürlük şarkıları eşliğinde derslerine girdi.Suriye'de 61 yıl süren Baas rejimi geçtiğimiz hafta muhalif gruplar tarafından devrildi. Suriye'de bu değişiklik halk tarafından coşkuyla karşılanırken, ülkeyi iç savaşa sürükleyen Beşar Esad ise ülkeden kaçtı. Normalleşme aşamasındaki ülkede bugün muhaliflerin ilan ettiği sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla öğretmenler ve öğrenciler için ilk eğitim-öğretim dönemi başladı. Esad döneminde rejimin bayrak marşıyla derslerine giren öğrenciler, ilk kez öğretmenleri eşliğinde özgürlük şarkılarıyla derslerine girdi. Okul müdürlerinin ders öncesi çocuklara yaptığı konuşmanın ardından özgürlük şarkıları çalındı ve öğrenciler doyasıya eğlendi.  Öğrenciler ilk kez özgürlük şarkılarıyla derse başladı Şam'da eğitim-öğretim yılının başladığı bin 260 öğrencili Muhammed Bedi El Kesim İlköğretim Okulu'nda camlarda bulunan Beşar Esad'ın fotoğrafları tek tek öğretmenler tarafından çıkarıldı. “Artık korku ve keder kalmadı” Muhammed Bedi El Kesim İlköğretim Okulu Müdürü Samer Al Tıveyni, "Bizler şu anda yeni bir Suriye dönemindeyiz. Artık korku ve keder kalmadı. Artık öğretmenliğimizin kıymeti var. Evden okula gelirken mutlu bir şekilde geliyoruz. Biz artık Suriye'nin öğretim inşası için çalışacağız. Bu çocukları artık savaş modundan çıkartıp onların geleceklerini hazırlayacağız" dedi.Okula gelen 4. sınıf öğrencilerinden Zehra Al Şeyh, "Artık Suriye özgür ve bizler de mutluyuz. Büyüyünce doktor olacağım. Okula özgürce geldiğimiz için çok mutluyuz" diye konuştu.

Esad’ın Rusya’ya kaçışının nedeni belli oldu: Putin, Esad'ı Kaddafi gibi öldürülmemesi için kaçırmış Haber

Esad’ın Rusya’ya kaçışının nedeni belli oldu: Putin, Esad'ı Kaddafi gibi öldürülmemesi için kaçırmış

Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin muhalifler tarafından devrilmesinin ardından Beşar Esad’ın kaçışı, dünya gündeminin önemli konularından biri olmaya devam ediyor. Esad, Suriye’deki iktidarını kaybettikten sonra Rusya’ya sığınmak zorunda kaldı. Bloomberg’e göre, Rusya’nın Esad’ı, Libya’daki Muammer Kaddafi’nin ölümünden ders alarak öldürülmeden kurtarmaya karar verdiği öğrenildi. "KADDAFİ GİBİ ÖLMESİN" KARARI Haberlere göre, Kremlin, eski Libya lideri Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından Esad’ı benzer bir sona uğramaması için Suriye’den kaçırmayı sağladı. Rusya, Esad’ın ölümüne kesinlikle izin vermemek adına onu korumaya karar verdi. Rus istihbarat ajanları, Esad’ın Moskova’ya kaçışını organize ederek bu operasyonun gizli kalmasını sağladı. PUTİN’İN AJANLARINA KIZDIĞI ORTAYA ÇIKTI Bloomberg’e konuşan kaynaklara göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Esad’ın kaçışını organize eden istihbaratın başarısızlığını eleştirdi. Putin’in, Rus ajanlarının Esad’ı Suriye’den kaçırmaya yönelik hazırlıkları düzgün şekilde yapmadığını ve bu sürecin gizliliğini tehlikeye atmalarına kızdığı ifade ediliyor. Esad’ın uçağının transponder sinyali, operasyonun tespit edilmemesi için kasıtlı olarak devre dışı bırakıldı. ESAD’IN YAŞAMI RUSYA’DA "TEVAZU İÇİNDE" OLACAK Esad ve ailesinin Rusya’da gösterişli bir yaşam sürmesi beklenmiyor. İngiliz Guardian gazetesi, Esad’ın Rusya'da halkın gözünden uzak bir şekilde sakin bir hayat süreceğini belirtti. Moskova'nın Esad’a sağladığı sığınak, büyük ihtimalle halkın gözünden uzak ve tenha bir malikanede olacak. Guardian, Esad’ın kaçışının o kadar gizli tutulduğunu ve kaçışa ailesinin bile bilgi verilmediğini yazdı. Esad’ın kaçışı, Rusya’nın müdahalesiyle başlayan bir dönemin ardından, Suriye'deki muhaliflerin Şam’a yaklaşmasıyla sonlanıyor. Moskova, Esad’ın kişisel güvenliğini sağlamak için büyük bir gizlilik içinde bir kaçış yolu sağladı.

Sednaya Hapishanesi'nde gizli hücreler ve Esad Rejiminin zulmü: Mahkumların cansız bedenlerine ulaşıldı Haber

Sednaya Hapishanesi'nde gizli hücreler ve Esad Rejiminin zulmü: Mahkumların cansız bedenlerine ulaşıldı

Suriye’deki Sednaya Hapishanesi, Beşar Esad rejiminin zulmünün simgesi haline gelmiş bir "ölüm kampı" olarak anılıyor. Başkent Şam’ın 30 kilometre kuzeyinde yer alan hapishane, özellikle 2011 yılında başlayan protestolar sonrasında rejime karşı olan muhaliflerin işkence ve infazlara tabi tutulduğu bir cezaevine dönüşmüştü. 8 Aralık’ta, muhaliflerin Sednaya’yı ele geçirmesinin ardından yüzlerce tutuklu özgürlüğüne kavuştu. Ancak, geriye kalan kaybolanların yakınları, sevdiklerini bulmak için hala hapishane duvarlarında umutla bekliyor. Sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler, hapishanede gerçekleştirdiği aramalarla gizli hücreler ve işkence izlerini araştırmaya devam ederken, yeni bulgulara ulaşılmadığı duyuruldu. Ancak, arama çalışmalarında işkence sonucu ölen 15 kişinin cesedi bulundu. Sednaya, 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla ölüm ve kaybolma vakasına ev sahipliği yaptı. Sednaya Hapishanesi: "İşkence Merkezi" ve "Ölüm Kampı" Sednaya Hapishanesi, Esad rejiminin en korkulan ve şiddetle anılan cezaevi olarak tarihe geçti. Başkent Şam’a 30 kilometre uzaklıkta bulunan bu hapishane, 2011’deki halk protestolarından sonra rejim muhaliflerine yönelik yoğun işkencelerin ve toplu idamların merkezi oldu. İnsan hakları grupları, Sednaya’yı, Esad ailesinin otokratik yönetiminin sona ermesini talep eden halkı yok etmek amacıyla kurduğu "ölüm kampı" olarak tanımlıyor. Beyaz Baretliler, Gizli Hücre Arama Çalışmalarını Sonlandırdı Suriye’deki muhaliflerin kontrolüne geçen Sednaya Hapishanesi’nde, gizli yeraltı hücreleri ve işkence izleri araştırılmaya devam ediliyor. Sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler, hapishanenin tüm bölümlerini detaylı bir şekilde taradı, ancak yeni bir gizli alan tespit edilmediği açıklandı. Ekiplerin bulguları arasında, işkence sonucu öldürülen 15 sivilin cesetlerine ulaşılması, hapishanede yaşanan dehşeti gözler önüne serdi. Mahkumlar Serbest Bırakıldı, Kayıp Yakınlar İçin Arama Devam Ediyor 8 Aralık'ta Sednaya Hapishanesi’ndeki binlerce mahkum, muhalifler tarafından özgürlüğüne kavuşturuldu. Ancak birçok aile, hala kayıp olan sevdiklerini aramaya devam ediyor. 2009 yılında yolsuzluk nedeniyle tutuklanan Tal el-Maluhi ve 1980’lerde Esad’ın babası Hafız Esad’ın Hama’yı bombalama emrine karşı çıkan pilot Raghid el-Tatari de serbest bırakılanlar arasında yer aldı. Bununla birlikte, birçok mahkum yakını, hala hapishanede kaybolan akrabalarının bulunmasını bekliyor. Sednaya'da Yaşananlar: İşkence, Açlık ve "Toplu İdam"lar Sednaya Hapishanesi, 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla tutuklunun ölümüne tanıklık etti. İnsan hakları kuruluşlarına göre, bu dönemdeki en yaygın ölüm nedenleri işkence, açlık ve toplu idamlar oldu. Hapishanede tutuklular, sistematik olarak işkenceye maruz kalırken, 2017’deki uydu görüntüleri, öldürülen mahkumların cesetlerinin ortadan kaldırılması için inşa edilen krematoryumu ortaya koydu. Sednaya'nın Karanlık Yüzü: Tutukluların Hayatta Kalan Kardeşleri Umutla Bekliyor Sednaya’nın korkunç geçmişi, bugüne kadar kaybolan binlerce Suriyeli'nin izini sürmeye devam eden aileler tarafından da yakından hissediliyor. Tutukluların yakınları, hapishanenin derinliklerinde kaybolan sevdiklerini bulmak için umutla bekliyor. Çoğu aile, yıllarca süren kayboluşların ardından, yakınlarının hayatta olup olmadığını öğrenmeye çalışıyor. Birçok tutuklu, 2014'ten itibaren kaybolmuşken, bazı aileler ise yıllardır sesini duymadıkları kardeşleri için hala umutlu. Uluslararası Toplumun Gözü Sednaya'da: "Kaybolan 100 Bin Suriyeli" Birleşmiş Milletler'e göre, 2011 yılından itibaren 100 binden fazla Suriyeli kayboldu. Çoğunun Sednaya'da tutulduğuna inanılıyor. Uluslararası toplum, Esad rejiminin işlediği suçları belgelemek için çalışmalarını sürdürüyor ve bu zulmün daha fazla görünür olmasına yönelik çabalar artıyor. Görüntüler:İHA

Avrupa’da Suriyelilere iltica freni: İltica başvuruları askıya alındı Haber

Avrupa’da Suriyelilere iltica freni: İltica başvuruları askıya alındı

Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Avrupa ülkeleri, Suriyeli mültecilerin iltica başvurularına yönelik dikkat çekici kararlar almaya başladı. Almanya, Avusturya ve Yunanistan’ın ardından İngiltere, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve Hollanda da iltica başvurularını askıya aldı. Avusturya ise Suriyelileri sınır dışı etmeye hazırlanıyor. İngiltere: Başvurular Durduruldu İngiltere İçişleri Bakanlığı, muhaliflerin Şam’ı ele geçirmesi sonrası Suriyelilerin iltica başvurularının değerlendirilmesini durdurduğunu açıkladı. Bakanlık, “İçişleri Bakanlığı, mevcut durumu değerlendirmekle birlikte Suriyelilerin iltica başvurularına ilişkin kararları durdurmuştur” ifadelerine yer verdi. İSVEÇ: KORUNMA GEREKÇELERİ DEĞERLENDİRİLEMİYOR İsveç Göçmenlik Ajansı, Suriye'den gelen tüm iltica başvurularının askıya alındığını duyurdu. Hukuk İşleri Başkanı Carl Bexelius, mevcut koşullar nedeniyle korunma gerekçelerinin değerlendirilemeyeceğini belirtti. FİNLANDİYA: KARAR ALMA SÜRECİ ASKIYA ALINDI Finlandiya Göç Hizmetleri (Migri), Suriyelilerin iltica başvurularının alınmaya devam edileceğini, ancak karar alma sürecinin durdurulduğunu açıkladı. İltica Birimi Direktörü Antti Lehtinen, "Suriye'deki durum büyük oranda değişti" dedi. DANİMARKA: DURUM OCAK 2025’TE DEĞERLENDİRİLECEK Danimarka Mülteci Ajansı, Suriyelilerin iltica başvurularının işleme alınmasının durdurulduğunu duyurdu. Durumun, 16 Ocak 2025’te yapılacak bir toplantıda yeniden değerlendirileceği açıklandı. NORVEÇ: GEÇİCİ ASKIYA ALMA KARARI Norveç Göçmenlik Müdürlüğü (UDI), ülkedeki belirsizliğin gerekçe gösterilerek Suriyeli mültecilerin başvurularının geçici olarak askıya alındığını bildirdi. HOLLANDA: GELİŞMELERE KARŞI TEDBİR Hollanda İltica ve Göç Bakanı Marjolein Faber, Suriye'deki hızlı gelişmeler nedeniyle Suriyelilerin iltica başvurularının geçici olarak dondurulduğunu açıkladı. AVUSTURYA: SINIR DIŞI HAZIRLIKLARI BAŞLADI Avusturya, Suriyeli mültecilerle ilgili daha ileri bir adım attı. İçişleri Bakanı Gerhard Karner, yaklaşık 100 bin Suriyelinin bulunduğu ülkede, düzenli bir sınır dışı programı hazırlanması talimatını verdiğini duyurdu. FRANSA DA HAZIRLIK YAPIYOR Fransa İçişleri Bakanlığı, Suriyeli mültecilerin iltica başvurularının dondurulması için hazırlık yapıldığını bildirdi. Fransa Dışişleri Bakanlığı, bu kararın Almanya’nın politikalarıyla paralel olduğunu belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.