#Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı

İLKHABER-Gazetesi - Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Serdal Adalı: “Beşiktaş’ı karışıklığa ve manipülasyona teslim etmeyeceğiz” Haber

Serdal Adalı: “Beşiktaş’ı karışıklığa ve manipülasyona teslim etmeyeceğiz”

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, hizmet etmek için yönetime geldiklerini ve bu görevi kendisinden daha iyi yapacak biri çıktığı noktada hak verip görevini teslim edebileceğini söyledi.Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, geçtiğimiz pazar günü gerçekleşen 2025 Yılı Olağan İdari ve Mali Genel Kurul toplantısında usulsüzlük yapıldığına dair iddialara ilişkin Tüpraş Stadyumu’nda basın toplantısı düzenledi. "Hayatımda en çok emek verdiğim şey Beşiktaş’tır" Başkan Adalı, hayatında Beşiktaş’tan daha çok emek verdiği bir şeyin bulunmadığını belirterek, "Bugün karşınıza üzülerek ama aynı zamanda gururla çıkıyorum. Üzülerek, çünkü Beşiktaş gibi koca bir camianın enerjisi; son günlerde, birkaç kişinin organize ettiği asılsız iddialarla boşa harcanıyor. Ben 15 senedir, ister yönetimde olayım ister olmayayım, Beşiktaş sevdasından vazgeçemedim. Bu koltuğun sorumluluğu ağırdır; ben o sorumluluğu taşımak için buradayım, kaçmak için değil. Onurumla, gururumla, tertemiz bir şekilde buralara geldim ve bu saatten sonra da kirlenmeye niyetim yok. Hayatımda en çok emek verdiğim şey Beşiktaş’tır. O yüzden kimse kusura bakmasın; ben bu emeğin üstüne kimsenin gölge düşürmesine izin vermem. Ama gururla konuşuyorum, çünkü bu 10 aylık süreçte tüm zorluklara rağmen biz Beşiktaş’a yakışır işler yaptık" ifadelerini kullandı. "Bu iddialar Beşiktaş’ın aklına, vicdanına, ortak değerlerine hakarettir" Genel kurulda 11 Mayıs - 31 Mayıs 2025 tarihleri arasındaki faaliyetlerin idari ve mali yönden ibrası sırasında yaşananlara da açıklık getiren Serdal Adalı, "Bugün burada bu ‘20 günlük ibra masalının’ aslını anlatacağım. Kısaca bilmeyenler için özetleyeyim; kongrede önce faaliyet raporu, denetim raporu ve mali tablolar okundu. Hatta yönetimimizin 11 Mayıs 2025’e kadar olan dönemi de yine çoğunlukla ibra edildi. Ancak sıra 11 Mayıs - 31 Mayıs 2025 arasındaki o kısa 20 günlük dönemin oylamasına geldiğinde, bir anda ortalık karıştı. Asıl tartışma da işte bu 20 günlük dönem üzerinden oluşturuldu. Ben mazbatamı 13 Mayıs’ta aldım. Yani bahsi geçen o 20 günlük dönem, zaten görevde olduğum ikinci dönemin ilk günleriydi. Ama o süreçte ne bir yönetim kurulu kararı alındı, ne bir sözleşme imzalandı, ne de bir harcama yapıldı. Yine de bugün kalkıp bu 20 günü sanki başlı başına bir dönemmiş gibi gösterip algı oluşturuyorlar. O gün sahnede 40’a yakın kişi vardı. Denetim Kurulu, Divan Kurulu, Kongre Divanı.. Bu insanların yarısı avukat, hukuk insanı. Orada, herkesin gözünün önünde, hukuksuzluk yapılacak öyle mi? Böyle bir şey mümkün mü? Kimi neyle suçluyorsunuz? O sahnede bulunan insanlar, Beşiktaş için karşılıksız çalışan, kulübün itibarını korumak için orada duran insanlar. Bu insanlar böyle bir şeye müsaade eder mi? Bir camianın onurunu korumak için yıllardır emek veren insanlar, göz göre göre böyle bir yanlışa ortak olur mu? Bu iddialar Beşiktaş’ın aklına, vicdanına, ortak değerlerine hakarettir" cümlelerine yer verdi. Söz konusu tarihler arasındaki ibra sürecinde yaşananların ve ortaya atılan iddiaların yargıya taşındığına dikkat çeken siyah-beyazlı kulübün başkanı, "Bizim yargıda eksik dosyamız bir bu kalmıştı bu rezilliği de yaşayalım, önemli değil. Bizim hiç kimseden, hiçbir şeyden çekincemiz yok. Beşiktaş’a hizmet edenin alnı ak olur, biz de alnımız açık şekilde bu süreci yürütürüz, önemli değil. Yaşata yaşata bu rezillikleri tüketeceksiniz, Beşiktaş’a gücünüz yetmeyecek" açıklamasını yaptı. "Hedef Beşiktaş değil, Beşiktaş’ın imkanları" Serdal Adalı, mali genel kurulda yaşananların organize olduğunu savundu. Başkan Adalı, "Ama bu yeni bir şey değil; bu camia daha önce de çok gördü bu bindirilmiş kıtaları, blok oyları, önceden ayarlanmış alkışları, Süleyman Seba’dan alındığı iddia edilen işaretleri. Bu sefer iş daha da planlıydı. Günler öncesinden başlayan sosyal medya kampanyaları, koordineli paylaşımlar, aynı anda yükselen hashtag’ler; her şey önceden kurgulanmıştı. Yıllardır aynı oyun, farklı oyuncular. Ama unuttukları bir şey var: Beşiktaş seyirci değildir, bu oyunu çoktan ezberledi. Bu iş bir tesadüf değil. Bu bir plan, bir operasyon. Amaç Beşiktaş’ı yeniden seçime götürmek, istikrarı bozmak. Beşiktaş’ın ekonomik özgürlüğe kavuşmasını engellemek, kulübü kendi çıkarlarına muhtaç bırakmak istiyorlar. Bizim geliştirdiğimiz gayrimenkul projelerinde gözleri var. Üzerine her türlü algıyı yaptıkları sermaye artırımı sürecinde Beşiktaşımıza kazandırdığımız hisselerin peşindeler. Amacı Beşiktaş’ın büyümesi değil; amacı, Beşiktaş’ın kaynaklarının kimlerin elinde olacağını kontrol etmek. Yani hedef Beşiktaş değil, Beşiktaş’ın imkanları. Ama biz buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu. "Kim başkan olmak istiyorsa buyursun çıksın" Başkanlık görevini daha iyi yapacağını düşünen ve ortaya vizyon koyan bir başkan adayı olduğu takdirde görevi devretmeye hazır olduğunun altını çizen Adalı, "Kim başkan olmak istiyorsa buyursun çıksın, vizyonunu anlatsın. Ama camiasını karıştırarak, iftirayla, perde arkasından manipülasyonla siyaset yapmasın. Beşiktaş kimsenin kariyer basamağı değil. Biz buraya hizmet etmeye geldik, kavgaya değil. Ben bu görevi benden daha iyi yapacak bir insan çıktığı noktada hak verip görevimi teslim ederim. Bu bir bayrak değişimidir; görev teslimi onurlu olur. ‘Ben koltuğu kaybettim’ diyerek, ‘benim hakkım yendi’ diyerek camiayı karıştırmakla olmaz bu işler. Gerçek Beşiktaşlı görevi ‘ben kaybettim’ duygusuyla değil, ‘ben görevimi tamamladım’ anlayışıyla bırakır. Bütün şeffaflığımla söylüyorum, burayı temiz kalbiyle yönetecek, geçmişle ve gelecekle hesabı olmayan, yani Beşiktaş’ı şahsi beklentiler için kullanmayacak, ilk başkan adayını ben destekleyeceğim. O gün geldiğinde, Beşiktaş’ı borçsuz şekilde ona devredeceğim" şeklinde konuştu. "Beşiktaş’ı sizlerin hesap kitaplarına, ihtiraslarına malzeme ettirmeyeceğiz" "Buradan bu operasyonları yapanlara sesleniyorum" diyerek sözlerine devam eden Serdal Adalı, şunları dile getirdi: "Ben sizin gibi yapmadım, onlar gibi de yapmadım. 15 senedir önümde o kadar çok ‘orta’ açıldı ki, vursam belki üç yönetim devrilirdi. Ama bir kez bile yapmadım. Çünkü ben gerçek Beşiktaş terbiyesine sahip bir insanım. Bugün olduğu gibi kendime zarar veririm ama Beşiktaş’a zarar vermem. Ama bu arkadaşlar öyle değil. Kalpleri kötü, kalpleri çirkin. Ne olursa olsun, gerekirse Beşiktaş iflas etsin ama ‘benim olsun’ gözüyle bakıyorlar. İşte bu zihniyet, bu kulübü yıllarca geriye götürdü. Sizi ne rahatsız etti? Tamamen erozyona uğramış bir sorumluluk sistemini yeniden çerçevelemem mi? Yıllardır kağıt üzerinde kalan kuralları gerçekten uygulamaya koymam mı? Yoksa bundan sonra gelecek her başkan ve yönetim kurulunun harcamalarından şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olmasını teklif etmem mi rahatsız etti? Yönetimlerin keyfine göre değil, hesap verebilir şekilde çalışacak bir sistemi önermem mi? Yoksa Beşiktaş’ta yıllardır kimsenin dokunamadığı kurumsal yapıyı değiştirmeye başlamam mı? Ya da yönetimlerin görev sürelerini 3 yıldan 2 yıla indirmemizden mi rahatsızlık duydunuz? Beşiktaş’ı 2 yılda başarıya ulaştıramayan gider diye mi endişe ediyorsunuz? Biz tüzüğe bu maddeyi ekleyerek aslında en geç önümüzdeki sezon sportif başarı taahhüdü de vermiştik. Beşiktaş’ın bu kadar hızlı bir şekilde başarıya, istikrara, güçlü bir organizasyona kavuşması zorunuza mı gidiyor, tekerinize çomak mı sokuyor? Beşiktaş kongrelerini iş alanı haline, sektör haline getirdiniz, bu düzenin bozulacağından mı korkuyorsunuz? Korkun. Beşiktaş’ı sizlerin hesap kitaplarına, ihtiraslarına malzeme ettirmeyeceğiz." "Toplamda 9.3 milyar TL’lik ödeme gerçekleştirdik" Başkan Adalı, Beşiktaş’ı şeffaf, hesap verebilir, kurumsal bir yapıya kavuşturduklarına değinerek, "Artık ‘ben yaptım oldu’ devri bitti. ‘Beşiktaş’ın menfaati ne ise, o olur’ devri başladı. Tartışmalı o 20 günü bile sanki koca bir dönemmiş gibi anlatıyorlar. Ne yapmışım o 20 günde? Kulübü mü satmışım. Geçen 10 ayda neler yaptık; 1.4 milyar TL tutarında, kulüp tarihinin tek seferdeki en büyük borç ödemesini yaptık. Ayrıca geçmiş yükümlülükler de dahil olmak üzere toplamda 9.3 milyar TL’lik ödeme gerçekleştirdik. Kurumsal yapı reformunu başlattık. Artık her süreç kayıt altında, her karar izlenebilir. Beşiktaş’ta kimse dokunulmaz değil. Futbolda da rasyonel, sürdürülebilir ve ekonomik bir model kurduk. Artık Beşiktaş günü kurtaran değil, geleceğini planlayan bir kulüp. Biz 10 ayda bunları yaptık. Dönün bakın, karşılaştırın, Beşiktaş tarihinde kim ilk 10 ayında bu kadar çok icraat yapabilmiş? Kimin döneminde bu kadar dosya kapatılmış, bu kadar proje hayata geçmiş? Söz değil, iş ürettik" değerlendirmesinde bulundu. "‘Şampiyonluk’ kelimesini fazla erken kullandım" Görevde oldukları süreçte iletişim hataları yaptıklarını da söyleyen siyah-beyazlıların başkanı, taraftar yanının bazen yöneticiliğinin önüne geçtiğini belirtti. Adalı, "Heyecana kapıldım, ‘şampiyonluk’ kelimesini fazla erken kullandım. Belki o dönemlerde olduğu gibi yapılanma sürecini daha çok vurgulasaydım, bugün bu kadar tartışma yaşanmazdı. Ama beni de anlayın, Beşiktaş Başkanı katıldığı her kulvarda şampiyonluktan başka hedef söyleyemez. Ama hedefle gerçek farklı şeylerdir. Bizim hedefimiz her zaman kupa; ama gerçeğimiz, temeli sağlam bir yapılanmadır" dedi. "Ne korkuya, ne tehdide, ne de iftiraya boyun eğmeyeceğiz" Camianın geçmişte iftiralar, oyunlar, operasyonlar, kavgalar gibi birçok şey gördüğünü ama hiçbirinde pes etmediğini dile getiren Serdal Adalı, "Çünkü biz Beşiktaş’ız. Biz yıkıldığımız yerden daha güçlü kalkan bir camiayız. Bugün tartışılan şey o 20 günlük ibra meselesi değil. Asıl tartışılan; Beşiktaş’ta değişen düzen. Artık ayrıcalığın değil, hesabın verildiği bir düzen. Artık ‘ben yaptım oldu’ devrinin değil, şeffaflığın dönemi. İşte bazılarını rahatsız eden de tam olarak bu. Ben buradayım, dimdik ayaktayım. Beşiktaş’ın tek kuruşuna, tek santimine, tek değerine sahip çıkmaya devam edeceğim. Bizim mücadelemiz koltuk için değil, Beşiktaş’ın geleceği için. Ben buradan giderim, problem değil. Benim gitmem mesele değil. Mesele, bu koltuklara aşk değil, çıkar sevdasıyla sarılanlar. Siz bu kötülükleri Beşiktaş’a yapıyorsunuz, bana değil. Bu yaptıklarınız, okula üzgün giden çocuklara, gelecek hayalleri olan gençlere zarar veriyor. Yapmayın. Günah. Hak yemeyin, altından kalkamazsınız. Çünkü biz size teslim olmayacağız. Ne korkuya, ne tehdide, ne de iftiraya boyun eğmeyeceğiz. Beşiktaş’ı karanlığa çekmek isteyenlere karşı dimdik duracağız" açıklamasını yaptı. "Beşiktaş camiasıyla benim aramda asla güven sorunu olamaz" Başkan Adalı, Beşiktaş camiasının kendisine güvendiğini ve bu güveni de boşa çıkarmayacağını yineleyerek, "Biz 29 Aralık 2024 tarihinde, kulüp tarihinin en yüksek oyunu alarak göreve geldik. 11 Mayıs tarihli seçimli genel kurulumuzda yüzde 90’ın üzerinde bir oy oranıyla bu göreve yeniden seçildik. 22 Haziran tarihli yetki kongremizde, başta Dikilitaş Projesi olmak üzere yetki istediğimiz tüm hususlarda genel kurulumuzdan açık ara destek gördük. Görevde henüz 1 yılımız dolmadan girdimiz 3 genel kuruldan da hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek çok büyük farklarla ayrıldık. Bugün Beşiktaşlıların bizi eleştirdiği noktalar, hatalarımız, daha iyi yapmamız gereken şeyler olabilir. Ama Beşiktaş camiasıyla benim aramda asla bir güven sorunu olamaz. Camianın bana duyduğu güveni, Beşiktaş’taki konumum ne olursa olsun hep hissettim, bu dönemde de tereddütsüz hissediyorum. Buradan camiama açıkça söylüyorum; ben söz veriyorum. Beşiktaş’ın birliğini de itibarını da adaletini de sonuna kadar koruyacağım. Beşiktaş artık geçmişin kavgalarıyla değil, geleceğin başarılarıyla anılacak. Bu kulübü kimsenin şahsi hesaplarının, küçük oyunlarının içine sokmayacağım. Beşiktaş yeniden güçlü, şeffaf ve özgür olacak. Ben sözümü veriyorum; siz yeter ki inanın. Biz bu mücadeleyi onurumuzla vereceğiz, Beşiktaş’ı hak ettiği yere taşıyacağız. Ayrıca az önce tamamlanan yönetim kurulu toplantısında aldığımız bir kararı da sizlere aktarmak isterim" şeklinde konuştu. "Hocamız görevinin başındadır" Bir futbol komitesi oluşturduklarından söz eden Adalı, "Asbaşkanımız Murat Kılıç, yine asbaşkanımız Kaan Kasacı ve Futbol A.Ş. Üyemiz Melih Aydoğdu’nun içinde olduğu bir Futbol Komitesini hayata geçirdik. Sergen hocamızla ilgili de birçok şey söyleniyor. Hocamız da görevinin başındadır" diye konuştu. "Yılbaşına kadar bir tüzük tadil kongresi gerçekleştirileceğiz" Yılbaşına kadar Tüzük Tadil Kongresi yapmayı planladıklarının da altını çizen Başkan Serdal Adalı, "En kısa zamanda değiştirilecek maddeleri fazla genişletmeden yılbaşına kadar bir tüzük tadil kongresi gerçekleştirileceğiz. İnşallah genel kurulumuz kabul eder. 3 senelik süreyi 2 seneye düşürüyoruz. Bundan sonra gelecek yönetimlerin yaptığı bütçe dışı tüm ödemelerden sorumlu olacağı, kendi mal varlıklarıyla bunu karşılayacağının taahhütünü tüzüğe yazarak gelecek yönetimlerin bütçeye bağlı daha düzgün yönetim olmasını planlıyoruz" dedi. Serdal Adalı, bugün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamanın kapsamına dair ise, "Yeni sermaye artışı için elimizdeki hisselerin satışı istedik SPK’dan. Hisse satma gibi bir planımız yok. Olsa da bu paralar banka borçlarına gidecek" ifadelerini kullandı. "İstediğimiz; 25 dakikalık oyunu 90 dakikaya yaymak" Yönetim kurulu toplantısında Fenerbahçe derbisine dair de konuştuklarını belirten Adalı, "Maalesef artık iş şanssızlıklar seviyesine bağlanmış oldu. Geçtiğimiz hafta kaçan penaltı, bu hafta Orkun’un talihsiz kırmızı kartı... Sergen Yalçın’ın haftalardır oynatamaya çalıştığı bir sistem var. Bunu kırmızı karta kadar da gördük. İstediğimiz; 25 dakikalık oyunu 90 dakikaya yaymak. Bu oyun 90 dakikaya yayıldığında mağlubiyet görme şansımız olmaz" şeklinde konuştu.

Beşiktaş, Serkan Reçber ile anlaştı Haber

Beşiktaş, Serkan Reçber ile anlaştı

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, Tüpraş Stadı'nda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Adalı, sıfırdan bir takım kurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Geçen sezonun borçlarının yanı sıra uzun süredir devam eden birçok dosyayı kapattıklarını kaydeden Adalı, "Bu kadro neredeyse sıfırdan kurulmak zorundaydı. Bu takım değişmek zorundaydı. Bizi hedeflerimize götüremeyeceğini düşündüğümüz oyuncuların yerlerine kaliteli, hırslı, oynadıkları yere aidiyet hisseden ve en önemlisi kişisel hedefleri bitmemiş oyuncular getirmek durumundaydık. Bu doğrultuda da bu sezon başı tam 25 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. Yerlerine bahsettiğimiz kriterlere uyduğunu düşündüğümüz tam 12 yeni oyuncuyla anlaştık." diye konuştu. "20 oyuncuyla yollarımızı ayırmış olduk" Oyuncu göndermekte sıkıntı yaşadıkları için yeni transferlerde gecikme yaşandığını aktaran Adalı, şunları kaydetti: "Bazıları oynama şansı bulamamalarına rağmen bu durum pek de umurlarında dahi değildi. Beşiktaş’ın parasıyla İstanbul’da gayet keyifli hayatları vardı. Yani kendi hallerine bıraksak daha da memnuniyetle kalırlardı. Yani anlayacağınız futbolcu mutlu, onu getiren menajer mutlu ama ortada yoklar. Onları buralara alan yöneticiler de ya teknelerinde ya da yazlıklarında... Beşiktaş taraftarı hariç işin içinde olan herkesin keyfi yerinde. Bunların dışındaki oyuncuların bir kısmı da ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen farklı nedenlerle istedikleri performansı bir türlü yakalayamamışlardı. Bütün pazarları taradık. Oyuncularla uzun uzun pazarlıklar ve müzakereler ettik. Altyapıdan yetişen ve kiralık giden 5 oyuncumuzu ayrı tutarsak, farklı nedenlerle performans verememiş tam 20 oyuncuyla yollarımızı ayırmış olduk." Giden oyuncularla ilgili de değerlendirmeler yapan Adalı, şunları söyledi: "Masuaku üzerinde çok konuşmalar oldu. Sezon içinde istenmeyen adam ilan edilen oyuncu için gittikten sonra ne övgüler ne methiyeler düzüldü. Masuaku sözleşmesi sona ermiş, 31 yaşında ve zaman zaman inişli çıkışlı performanslar sergileyebilen bir oyuncuydu. Bu nedenle kendisine 1 yıllık bir garanti kontrat ve şartlarımıza uyacak bir maaş teklifinde bulunduk. Ama oyuncu bizden minimum 2 yıllık kontrat ve epey de yüksek bir ücret istedi. Her ne kadar bizim dönemimizde formu yükselmiş bir oyuncu olsa da talepleri bizim için çok ama çok fazlaydı. Bu nedenle kararımızı yolları ayırmaktan yana kullandık. Yerine de Çek milli takımında oynayan, sadece 2 sene önce Benfica’nın 14 milyon avro vererek transfer ettiği 25 yaşındaki Jurasek’i Masuaku’nun talep ettiği maaşın çok daha altına getirdik. Oyuncu için kulübüne hiçbir kiralama bedeli ödemedik. Zorunlu bir satın alma opsiyonu da bulunmuyor. Tamamen bizim tercihimize bağlı olarak bir opsiyon hakkımız var. Ama bu mevki için bir transfer yeterli olmadı ve ikincisini de aldık. Kadromuza Rıdvan’ı da ekledik. Sağ bek rotasyonu için 2 farklı oyuncuyla da son aşamaya gelmiştik ama transferleri iptal olmuştu. Yalnız taraftarlarımız bilmeli ki biz bu 2 transferde de kulübümüzün haklarını sonuna kadar koruduk ve bu nedenle verdiğimiz kararların da sonuna kadar arkasındayız. Devre arasından beri takip ettiğimiz Taylan transferinde önemli bir ışık gördük. Açıkçası bu oyuncunun Bundesliga’nın önemli bir kulübüne imza atmasını bekliyorduk. Bonservisi için kulübüne 5 milyon euro teklif edilmişti. Bir belirsizlik oldu ve biz de oyuncu için yaptığımız teklifi 4 milyon avrodan 6 milyona çıkardık ve aynı gün bu transferi bitirdik. Taylan halen Almanya 21 yaş altı takımının aktif oyuncusu ve milli takımımızın yetkilileri kendisini uzun zamandır ülkemize kazandırmak için çaba sarf ediyorlardı. 35 yaşında bir oyuncuya milyon avroları maaş olarak vermek yerine, 19 yaşında olan ve uzun yıllar hem Beşiktaşımızın hem de umuyorum ki milli takımımızın faydalanabileceği bir oyuncu için yatırım yaptık. Sergen hocamızın gelişinden sonra da onun isteğiyle ligimizin tecrübeli ve istikrarlı oyuncularından birisi olan Gökhan Sazdağı’nı kadromuza kattık. Gökhan da daha hemen ilk maçında sanki yıllardır bu takımın bir parçasıymış gibi katkı verdi. Her iki bek pozisyonunu da neredeyse tamamen değiştirmiş olduk." "El Bilal Toure ile 1 yıllık kiralık sözleşme imzaladık. 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek" Tammy Abraham'ın sözleşmesinde 30 milyon avroluk çıkış maddesi bulunduğunu aktaran Adalı, "35 yaşındaki Immobile gitti ve yerine 27 yaşındaki Abraham ile 23 yaşındaki El Bilal Toure geldi. Biz Abraham’la büyük başarılar kazanmak ve uzun yıllar takımımızda görmek istiyoruz. Ama başarılı futboluyla buradaki görevi bittiğinde hala Beşiktaş’a bonservis kazandırabilecek bir oyuncu. Sözleşmesinde 30 milyon avroluk bir çıkış maddesi bulunuyor. El Bilal Toure ile 1 yıllık kiralık sözleşme imzaladık. 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek. Ayrıca biz istersek de bu opsiyonu kullanabiliriz. Opsiyon bedeli 15 milyon avrodur ve bu gerçekleşirse sonrası için de 40 milyon avro karşılığında çıkış maddesi bulunuyor." ifadelerini kullandı. "Gedson'un Rusya’dan aldığı maaş teklifi kararında çok etkiliydi" Gedson Fernandes'in transferiyle ilgili de konuşan başkan Serdal Adalı, "Giden oyuncular içerisinde taraftarımızın gerçek anlamda üzüleceği tek oyuncu da Gedson’du. Bu transferde başrolü oyuncunun kararlı şekilde ifade ettiği ayrılma isteği belirledi. Kendisiyle uzun uzun görüşmeler yaptık ama Gedson'un Rusya’dan aldığı maaş teklifi kararında çok etkiliydi. Aslında oyuncu için ilk teklif kış transfer sezonunda gelmişti. O dönem aldığımız teklif bu yaz anlaşılan rakamın yüzde 30 altındaydı. Bu satıştan en büyük kazancı sağlayabilmemiz için öncelikle Benfica ile olan durumu çözmemiz gerekiyordu. Bu nedenle gittik ve bonservisinin kalan yarısını da 10 milyon euro karşılığında aldık. Bunu takiben de Spartak Moskova’ya 26 milyon avro bonservis ve 2 milyon avro da şarta bağlı bonuslar olmak üzere satışını yaptık. Ayrıca sonraki satışından da yüzde 10 payımız olacak. Hatırlatmak isterim ki, bu Beşiktaş tarihinin en yüksek rakamlı oyuncu satışıdır. Gedson yerine de camiamızı, taraftarımızı belki de en çok mutlu eden oyuncu transferini yaptık." şeklinde konuştu. "Orkun transferi taraftarımızın beklentiyi yükseltmesini sağladı" Orkun Kökçü transferinin beklentiyi yükselttiğini savunan Adalı, şunları kaydetti: "Orkun Kökçü gibi kendi mevkisinin Avrupa’da en önemli oyuncularından birini, henüz 24 yaşında Beşiktaşımıza kazandırdık. Orkun transferi taraftarımızın beklentiyi yükseltmesini sağladı. Yazın ortasında imza törenine 30 bini aşkın Beşiktaşlı geldi. İşte bu transferden sonra camia içinde taraftarlar arasında farklı bir hava oluştu. Beklentiler bir anda büyüdü. Açıkçası beklenti büyüyünce, bunun sonucu olarak beğeni standartları da bir anda değişiverdi. Beşiktaşlılar yıllardır alıştırılmaya çalışıldıkları sıradanlıktan sıyrılmaya başladılar. Zaten en iyisine de sonuna kadar layıklar. Yalnız camiamıza saldırmak, ortalığı karıştırmak için hazır kıta bekleyenler, bir kez daha bu durumu çirkin bir şekilde kullanmaya başlayıverdiler. O gün 30 bin kişi statta mutlu ve umutlu bir şekilde Orkun’u beklerken sosyal medyada maliyetini öne çıkararak oyuncuyu yetersiz göstermek isteyenler tarafından ‘istemeyiz’ kampanyaları yapıldı. Abraham’ı aldığımız gün de tüm platformlar oyuncunun kaçırdığı gollerden yapılmış kliplerden geçilmiyordu. Daha başka örnekleri de var, sıralamaya gerek yok. Beşiktaş taraftarının bir gün bile mutlu olmasına tahammülleri yok. Beşiktaş taraftarının yakasından düşün artık. Bırakın insanlar sevinsinler, oyuncularının formalarını alsınlar, mutlu olsunlar. Orkun bize büyük güç kattı. Beşiktaş’ın sembol isimlerinden olacak. İnşallah burada şampiyonluklar yaşayacak ve kupalar kaldıracak." Orta sahayı Wilfred Ndidi'yle orta sahayı güçlendirdiklerini söyleyen Adalı, "Kendisi yıllarca Premier Lig'de istikrarlı bir şekilde ilk 11 oyuncusu olmuş. Bu 2 tecrübeli ve üst düzey oyuncu ile birlikte orta saha rotasyonunda Beşiktaş altyapısından çıkan Demir Ege ve Kartal Kayra gibi evlatlarımıza da güvendik. Her ikisiyle de bu sezon dahil 3 yıl daha geçerli olacak yeni sözleşmeler imzaladık. Orta sahada kadro genişliği için bir oyuncu daha istemiştik ama çeşitli nedenlerle olmadı. Devre arasında tekrar değerlendirme yapacağız." diye konuştu. Siyah-beyazlı takımla yollarını ayıran Amir Hadziahmetovic, Al-Musrati, Onana, Kerem Atakan Kesgin, Bahtiyar, Chamberlain, Muci ve Joao Mario'nun bugüne kadarki toplam maliyetinin 85 milyon avro olduğunu aktaran Adalı, "Maaş maliyetleri hariç bu rakam yaklaşık 40 milyon avrodur. Geçtiğimiz sezonlarda ne kadar yanlış işler yapıldığını, Beşiktaş’ın halen geçmişin yükleriyle nasıl mücadele ettiğini bu toplam maliyete bakarak çok daha net anlayabiliriz." dedi. Giden oyuncuların transfer detaylarını paylaşan Adalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Amir’i Hull City’e 700 bin avroya kiraladık ama oyuncunun maaşını biz ödemeye devam edeceğiz. Musrati için Hellas Verona’yla 2 milyon avro kiralama bedeli ve 7 milyon avro satın alma opsiyonu karşılığında anlaştık. Ancak bu kiralama bedelini alırken oyuncunun 2.6 milyon avro olan maaşını da yine biz ödeyeceğiz. Yaklaşık 5 milyon avroya transfer edilen Onana için Genoa’dan 500 bin avro kiralama ücreti aldık ve 1 milyon avro da satın alma opsiyonu var. Oyuncunun 1,5 milyon avro olan maaşını da biz ödemek zorundayız. Mario’yu AEK’ya kiralarken 2.7 milyon avro olan maaşının 1.7 milyonunu ödemeye devam edeceğiz. Muci de 1 milyon avro kiralama ücreti ile 8.5 milyon avro satın alma opsiyonu karşılığında Trabzonspor’a gitti, maaşını Trabzonspor ödeyecek. 2 sene önce 5.5 milyon avroya alınan Bahtiyar da, 2.5 milyon avro karşılığında Dinamo Moskova’ya gitti. Kerem Atakan Kesgin, Sivasspor’a transfer oldu. Neredeyse hiç oynayamayan Chamberlain’in maaşının da 1.5 milyon eurosunu kurtardık ve sözleşmemizi feshettik. Olabilecek en iyi tasarrufu yapmaya çalıştık. Sanırım o da bu seneyi en azından Ocak ayına kadar kulüpsüz geçirecekmiş." Al Musrati ve Muçi'nin geliş süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Adalı, şunları kaydetti: "Musrati ve Muçi transferlerinden bahsetmişken çok önemli bir konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Her zaman ‘sosyal medyada bize yapılan saldırıların arttığı zamanlar, bizim yakaladığımız bazı açıkların üstüne üstüne gidiyor olduğumuz zamanlardır’ diye söylüyorum. Bu 2 oyuncunun transferlerinde camiamın bilmesi gereken çok çok önemli şeyler var. Daha önce divan toplantılarının birinde savcılığa başvuru yaptığımız bazı geçmiş dönem işlerinden bahsetmiştim. Bu konuların dışında dönemin transfer harcamalarıyla ilgili olarak da detaylı araştırma yaptığımızı söylemiştim. Denetleme kurulumuzun yaptığı çalışmalar sonucu Al Musrati ve Muçi için yapılacak bonservis ödemelerinin yüzde 60’ının temlik yöntemiyle yurtdışı finans kuruluşlarına devredildiği belirlenmiştir. Yani kulübümüz yapacağı bu ödemelerin büyük bir kısmını Legia Varşova ve Braga kulüpleri yerine, yurtdışında yer alan farklı farklı fonlara yapacaktır. Hatta bu kulüplerden biriyle yapılan sözleşmede alacağının fona devredilememe maddesi bulunmasına rağmen eski yönetim kurulumuz bir karar alarak ilgili bu maddeyi değiştirmiştir. Ne tesadüftür ki bu 2 kulüp de birer hafta arayla bizden tahsil edeceği bonservis ücretlerinin önemli bir kısmını farklı finans kuruluşlarına devretmişlerdir. Bu olanlara pes dememek elde değil. Burada net bir şekilde hayatın doğal akışına aykırı bir durum bulunmaktadır. Milyonlarca avromuz futbol kulüpleri yerine ne olduğunu bilmediğimiz farklı yerlere ödenmek durumundadır. Bu iş nereye kadar giderse biz takip edeceğiz ve ne gerekiyorsa da yapacağız. Bu transfer döneminde bize limitsizce saldıranlar, bunları yaparak bizim bu işleri kurcalamaktan ve takip etmekten vazgeçeceğimizi düşünüyorlar. Bizi yıldırmak ve pes ettirmek istiyorlar. Bu durum Beşiktaş’a çifte ihanettir. Hem şüpheli işler yapacaksınız hem de taraftarlarımızın mutlu olma haklarına müdahale edeceksiniz. Biz bu konuların sonuna kadar gideceğiz." "Tutmayan bir transferde dahi 2 milyon avronun üzerinde bir kar elde ederek yollarımızı ayırmış olduk" Beşiktaş'ta en çok eleştirilen transferlerden Elan Ricardo ve Kenny Arroyo ile ilgili de açıklamalarda bulunan Adalı, "Ara transferde bu 2 oyuncuyu scout transferleri olarak kadromuza kattık. O dönem UEFA’nın mali kriterleri gereği belli bir harcama hakkımız kalmıştı. O günkü hocamız da takımın içinde bulunduğu durum nedeniyle bunu 2 ayrı oyuncuya maaş olarak vermek yerine sonraki senelere yatırım yapılacak oyuncular için kullanılmasını istemişti. Oyuncuların önemli potansiyellere sahip olduğu konusunda bugün de düşüncelerimin arkasındayım. Bu oyuncular istedikleri ve bizim beklediğimiz süreleri maalesef bulamadılar. Süreleri bulamadıkça da her geçen gün daha da demoralize oldular. Sonuçta performans olarak beklentilerin epey gerisinde kaldılar. Bu bir gerçek. Bizim de buradan kendimize dersler çıkarmamız lazım. Hal böyle olunca da ben yapılan eleştirileri çok doğal karşılıyorum. Terbiye sınırları içinde olanları da haklı da buluyorum. Yalnız bu oyuncuların transferleriyle, maliyetleriyle ilgili de söylenmeyen kalmadı. Bize ağır suçlamalar yapacak kadar haddini aşanlar da oldu. Arroyo için bugüne kadar cebimizden 1 milyon 200 bin avrosu bonservis, 140 bin avrosu menajer ücreti, 400 bin avrosu da imza parası olmak üzere yaklaşık 1 milyon 750 bin avro para çıkmıştır. Göndermek için üzerine ayrıca para falan vermiş değiliz. Bonservisinin bizde olan payı için tam 8 milyon avro karşılığında yollarımızı ayırdık. İlave olarak 500 bin avro bonus ve sonraki satıştan yüzde 10 pay maddeleri var. Amacımız başkaydı ama tutmayan bir transferde dahi 2 milyon avronun üzerinde bir kar elde ederek yollarımızı ayırmış olduk. Ricardo da kiraya gitti. Sezon içinde durumuna bakacağız. Zamanı gelince değerlendirmeyi yaparız." şeklinde konuştu. Kanat transferleri Beşiktaş taraftarlarının en çok eleştirdiği kanat transferiyle ilgili de konuşan Adalı, şunları söyledi: "Mayıs ayından itibaren planlarımızda sağlı sollu 5 farklı kanat oyuncusu vardı ama hem Solskjaer hem de Sergen hocamız elde mecburiyetten de olsa bu mevkide oynayan bazı oyuncular varken önceliği defans veya orta sahadaki eksiklere vermemizi istediler. Kaldı ki son 2 günde biz Sergen hocamızla bazı konularda fikir ayrılığı da yaşadık ama konuştuk tartıştık ve sonunda orta yolları da bulduk. İlk olarak Cerny gibi önemli bir oyuncuyu kadromuza kattık. Cerny taraftarlarımızın da ilk günden beri ısrarla istediği bir oyuncuydu. Cerny’den sonra kanat rotasyonumuza yaptığımız diğer bir takviye de Cengiz Ünder oldu. Sağ bek, sol bek ve forvet bölgeleri için bizim bir değil bazen iki transfer yapmamız gerekti. Hatta gördüğünüz üzere bu sayı kanatlar için Jota Silva’yla beraber 3 olmak zorunda kaldı. Bir oyuncu alıyorsunuz yetmiyor, ikinciyi alıyorsunuz hala eksik, mecburen aynı rotasyona üçüncüyü de almak durumunda kalıyorsunuz. Takım ancak bu şekilde tam olabiliyor. Bu durumun sonucu kanat rotasyonumuz için üç ekleme yapmak durumda kaldık. Jota Silva da yaz başından beri görüşmeleri yürüttüğümüz bu 5 kanat oyuncusundan birisiydi. Kendisine ilgimizi belli etmiş ve şartlarını öğrenmek istemiştik. Ama oyuncu sonunda Sporting ile anlaştı. Ülkesinde oynamak istediğini bize iletti. Transferi, evrak işlemlerinin yetişmemesi nedeniyle son anda iptal olunca biz de tekrar devreye girdik. Neyse ki transfer sezonu bitmeden kendisini kadromuza kattık." "Sancho, kariyerine ülkemizde devam etmek istemedi" Jadon Sancho ile görüştüklerini söyleyen Adalı, "Bazı şeyler sadece parayı vermekle olmuyor. Oyuncuların kariyer planlamaları, oynamak istedikleri ülke gibi konuları aşamayabiliyorsunuz. Mesela daha önce birkaç konuşmamda Sancho özelinde bahsettiğim gibi, biz oyuncunun istediği parayı kabul ettik. Hatta kulübü ile de anlaştık ama Sancho kariyerine ülkemizde devam etmek istemedi. Bu durumda transfer de olumlu sonuçlanmadı." dedi. Beşiktaş'ta bir iskelet oluşturduklarını vurgulayan Adalı, "Bu transfer sezonunda Beşiktaş tam 25 oyuncuyla yollarını ayırmıştır. Bu oyuncuların yerine de 12 yeni transfer gerçekleştirmiştir. Gelen oyuncularımızın yaş ortalaması 25,5’dir. Bu gösteriyor ki bize uzun yıllar hizmet edecek bir iskelet oluşturulmaktadır. Sadece 75 gün süren bir yaz transfer döneminde bir takımın tam 37 futbolcu ile ilgili transfer gündemi olur mu? Daha bitmedi ve hatta yeni başladık diyebiliriz. Atılan bu temelin üzerine de bundan sonraki yıllarda 4-5 transferle takımımızı geliştirebileceğimize inanıyoruz. Yapılanmamızın ilk ayağını bu transfer sezonunda tamamladık. Göreve gelirken camiamıza “bize 3 transfer dönemi verin” deme sebebimiz tam olarak buydu." diye konuştu. Bundan sonraki süreçte sözün teknik ekipte ve futbolcularda olduğunu söyleyen Adalı, "Biz yönetim kurulu olarak onların destekçisi olacağız. Şimdi bu oyuncuların uyum süreçlerini tamamlama, birlikte hareket etme ve ortak bir hissiyat yakalama zamanı geldi. Bu oyuncu grubunu sağlam bir takım haline getireceklerinden eminiz. Bu pat diye olmayacak, her geçen gün takım daha da oturacak, takımımız daha da aynı dili konuşur hale gelecek. Geride bıraktığımız milli ara bunun için çok önemliydi ve hocamızın da dediği gibi özellikle bir sonraki milli aranın ardından umuyorum ki işler çok daha rayına oturmuş olacak. Hocamızla beraber yıllardır eksikliğini yaşadığımız ama bu sezon oldukça güçlendirdiğimiz Türk oyuncu takviyelerimiz de bu konuda aktif rol oynayacaklar ve bu takımın harcını oluşturacaklar. Tüm oyuncularımız da kendilerine duyulan güvenin, onları buraya getirmek için yapılan fedakarlıkların karşılığını vermek zorunda olduklarının farkındalar." ifadelerini kullandı. Teknik direktör Sergen Yalçın'ın takıma dokunduğunu söyleyen Adalı, "Lousanne maçından sonra kendisini aradım, gece yarısı çıktı geldi. O gece bizimle sadece Beşiktaş konuştu ve başka hiçbir konuya girmedi. Ertesi gün sabah da takımla ilk idmanına çıktı. İlk andan itibaren de eli değmeye başladı, farkını giderek daha da hissettirecek. Ben bundan eminim." şeklinde konuştu. Adalı, Serkan Reçber ile de Futbol A Takımı Genel Koordinatörü olarak anlaşıldığını da söyledi. Beşiktaşlı taraftarlardan siyah-beyazlı takıma destek istediğini aktaran Adalı, "Ligde henüz sadece 3 maç oynadık ve 2 galibiyet aldık. Bu sezon daha yeni başlıyor bizim için. İniş çıkışlarımız elbette olacak. Herkesten bu takıma inanmalarını ve onlara desteklerini her zamankinden daha çok hissettirmelerini istiyorum. Başarıya ulaşabilmek için pozitif havayı elimizin değdiği her alana birlikte yaymamız gerekiyor. Güçlerini gücümüze katsınlar. Oyunlarımızdan desteklerini esirgemesinler. Bizi eleştirsinler ama sahada mücadeleden vazgeçmemeye yemin etmiş oyuncularımıza son ana kadar destek versinler. Burada olmanın ne demek olduğunu anlayan pırıl pırıl bir ekip oluştu. Ocak ayına kadar herkesi sakinliğe ve sadece sahaya odaklanmaya davet ediyorum." dedi. "Standart konusunda ciddi sıkıntılar görmeye başladık" TFF, MHK ve PFDK'ye yönelik açıklamalar da yapan Adalı, "Sizlerin 1 numaralı görevi ülke futbolunda adaleti sağlamaktır. Her düdüğün her statta aynı standartta çalınmasını garanti altına almaktır. Alacağınız kararlarda, vereceğiniz cezalarda, hakem yönetimlerinde ve tüm uygulamalarınızda her renge eşit şekilde davranmaktır. Biz bu isteğimizi geçtiğimiz günlerde bizzat TFF binasına giderek, federasyon başkanı ve MHK başkanı ile yüz yüze görüşerek de dile getirmiştik. Ben geçtiğimiz sezon 9 aylık başkanlık dönemimin 6 ayını cezalı olarak geçirdim. Bu sürede özellikle 3 takımın sinir uçlarıyla özenle oynandığını gördüm. Beşiktaşımızla birlikte Trabzonspor ve Rize’nin de herkesten daha fazla mağduriyetler yaşadığına tanık oldum. Standart konusunda ciddi sıkıntılar görmeye başladık bile. Rakiplerimizin maçları da dahil her maçta verilen penaltıları, kırmızı kartları, iptal edilen golleri, VAR müdahalelerini hatta oyun içindeki faulleri bile takip ediyoruz. Tüm kararları oluşturduğumuz yeni sisteme kaydediyoruz. Bu kararlar farklı statlarda da aynı kriterlerde verilmezse buna asla tepkisiz kalmayacağız." diye konuştu. Orkun Kökçü'nün RAMS Başakşehir maçında gördüğü kırmızı karta da değinen Serdal Adalı, "Orkun’un kendisine yapılan kasıtlı müdahaleden sakatlanmadan kurtulabilmesi gerçekten büyük bir şanstı. Allah oyuncumuzu korudu. Gösterdiği refleksin karşılığında da kırmızı kartı gören bizim oyuncumuz oldu. Şimdi biz bu durumun devamını dikkatle izliyor olacağız. Verilecek cezada hangi unsurların göz önüne alınacağını tek tek soracağız. Hiç beklemiyoruz ama olası bir yanlış karar için savunmamız çoktan hazırlandı. Ayrıca özellikle bu pozisyonda VAR hakeminin nasıl olayın içine dahil olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Maç sırasında gerçekten müdahil olması gereken farklı pozisyonlarda ortalıkta gözükmeyen VAR hakemi, bitmiş kapanmış hakem tarafından gerekli kartlar da gösterilerek kapatılmış bir durumun içinde nasıl bir anda ortaya çıkıverdi biz anlayamadık. Dün açıklanan VAR kayıtlarına dikkatlice baktım. Orta hakemle aralarında elle tutulur tatminkar bir diyalog bile geçmemiş." ifadelerini kullandı. Muçi ve Al Musrati transferlerindeki fon konusuna değinen Adalı, "Denetim araştırmasına devam ediyor. Biz de ediyoruz. Bu konu zaten savcılıkta. Eminim gereğini yapacaklardır. Beşiktaş'ın 1 kuruşuna kim tecavüz ettiyse onun peşinde olacağım. Cebinden para verip almadan arkasını dönen yöneticiler oldu. En azından onların hakkı, milyonlarca Beşiktaşlının dişinden tırnağından arttırdığı hakkı sebebiyle bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağım. 1,5 senedir konuştuğumuz 2 transferde ikisinin de birer haftayla alacaklarının fona devredilmesi normal değil." şeklinde konuştu. Ole Gunnar Solskjaer'i göndermekte 1 hafta geç kaldığını söyleyen başkan Adalı, Norveçli teknik adamın sezon sonuna kadar alacağı maaşları karşılığında yollarını ayırdıklarını belirterek şöyle devam etti: "Hocayla ilgili geç kaldık diyebileceğim süre 1 hafta. İlk Lousanne maçından sonra bunun kararını vermiştim. Hazırlık maçlarından sonra hoca yollayıp tarihe geçmek bana doğru gelmedi. Çok zor zamanda geldi. Psikolojik olarak camianın, futbolcuların darmadağın olduğu dönemde geldi ve enerji getirdi. Hiçbir derbiyi kaybetmedi." Sergen Yalçın'ın gelişinden sonra BJK Nevzat Demir Tesisleri'ndeki havanın değiştiğini söyleyen Adalı, "Solskjaer'in başladığı günkü havayı bir daha hissetmedik. Sergen hocayla çok farklı bir hava var tesislerde. Herkes çok mutlu. Futbolcuların kendilerine olan güveni arttı. Görüntüden mutluyum. Sergen hocanın elinde bu takım çok başarılı olacak. Eksiklerimiz var ve tamamlanacak. Bir takımın takım olması beraber oynamaları lazım. Bunun için de belli bir süreye ihtiyaç var. Bu süreyi kısaltacak olan da Sergen Yalçın'dır. " dedi. Siyah-beyazlı kulübün mevcut dönem içinde UEFA'yla bir sıkıntısı olmadığını belirten Serdal Adalı, "Geçtiğimiz seneki yönetimin limit üstü transferlerinden dolanı 900 bin avroluk ceza aldık. Şu anda Beşiktaş'ın UEFA'ya karşı sıkıntısı yok. Geçtiğimiz yıl yapılan harcamaların cezası geldi. Devamı da gelebilir ama şu an içinde olduğumuz dönemi kapsayan bir sıkıntımız yok. Yanlış bir iş yapmışız gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu doğru değil." ifadelerini kullandı.

Beşiktaş'ın Dikilitaş projesi, olağanüstü genel kurulda oy çokluğuyla kabul edildi Haber

Beşiktaş'ın Dikilitaş projesi, olağanüstü genel kurulda oy çokluğuyla kabul edildi

Beşiktaş Kulübünün olağanüstü genel kurul toplantısında Dikilitaş projesi, oy çokluğuyla kabul edildi.ICC İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu'ndaki toplantıda yapılan oylamada, siyah-beyazlı kulübe ait Beşiktaş ilçesi Dikilitaş Mahallesi'nde bulunan taşınmazla ilgili proje için genel kurul üyeleri, yönetim kuruluna yetki verdi.Oylamanın ardından kısa bir konuşma yapan Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, "Göstermiş olduğunuz güvene layık olmaya çalışacağız." ifadesini kullandı. Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, olağanüstü genel kurul toplantısında oy çokluğuyla kabul edilen Dikilitaş projesinin öneminden bahsetti.ICC İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu'ndaki toplantıda konuşan Adalı, Dikilitaş'taki arazinin yaklaşık 40 yıldır ticari olarak atıl bir durumda bulunduğunu belirterek, "Bu arazimizin mevcut imar durumuyla Beşiktaş'a maddi olarak en ufak bir faydası yok. Yeni bir imar düzenlemesi olmadığı takdirde bu arazi hiçbir zaman da değer kazanamayacak ve olduğu haliyle kalacak. Geçmiş yönetimler tarafından da zaman zaman bu imar durumuyla ilgili denemeler yapılmış ama maalesef başarılı olunamamış. Beşiktaş'ımız, elinde atıl şekilde duran bu potansiyelden bugüne dek faydalanamamış. Malımızın bir yere gittiği kesinlikle doğru değildir. Aksine 40 yıldır gelir elde edemediğimiz bir durumdan, faize tabi tüm borçlarımızı kapatacak şekilde bir geliri elde edecek duruma geliyor." ifadelerini kullandı. Dikilitaş'taki araziye komşu ancak kulübe tahsis edilmiş olmasına rağmen mülkiyeti siyah-beyazlı kulüpte bulunmayan toplam 5 dönüme yakın büyüklükte 2 ayrı araziyi de Beşiktaş'a kazandırdıklarını anlatan Adalı, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Biz, Gençlik ve Spor Bakanlığına ait olan bu arazilerin tapularının kulübümüze kazandırılması konusunda da mutabakata varmış durumdayız. Bu parsellerin de dahil edilmesiyle toplam alanımız 20 bin metrekareye ulaşacak ve projemiz çok daha efektif bir hale gelecektir. Bu 2 arazi de herhangi bir ipotek ya da rehin verme olmadan nakit olarak kulübümüze kazandırılacak. Dikilitaş projesini hayata geçirirken, aynı zamanda Süleyman Seba Spor Salonu'nda faaliyetlerini sürdüren branşlarımız için de Akatlar'da yeni tesis inşa edeceğiz. Hatta 1 değil, 3 ayrı tesis yapacağız. Hentbol ve tekerlekli sandalye basketbol takımımız ile alt yaş grubu basketbol takımlarımız ile merkez spor okullarımız bu tesislerde antrenman ve maçlarını yapabilecek. Bu 3 tesisten biri de futbol antrenman sahası olacak. Burayı da şu anda Fulya Hakkı Yeten Tesisleri'mizi kullanmakta olan öz kaynak düzenimizin bir kısmı ile kadın futbol takımımızın hizmetine açacağız. Merkez salon sporları okullarımızı da yeni yapacağımız tesise taşıyacağız. Tüpraş Stadı'nda pek ideal olmayan şartlarda çalışmalarını yürüten cimnastik ve boks şubelerimiz de çalışmalarını Akatlar'daki yeni tesisimizde gerçekleştirecek." "Beşiktaş'ımız bu projeyi devletimizle birlikte yapacak" Başkan Adalı, Dikilitaş projesinin devlet güvencesi altında yapılacağını aktardı.Projenin finansmanının Emlak Konut olduğunu hatırlatan Adalı, "20 dönüme ulaşacak arazimizin de imarını alıp, Beşiktaş'ımız için finansal bağımsızlık projesi haline gelecek şekilde yeniden düzenliyoruz. Bu tip arazilerde rezerv hakkı kullanılması yetkisi, yani imar değiştirme yetkisi sadece Emlak Konut'ta bulunuyor. Emlak Konut da projenin en önemli paydaşı olup, imar konusunu çözümleyip, inşaat ve satış süreçlerinin daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde ilerlemesini sağlayacak. Aynı zamanda projeye devlet güvencesini ve garantisini katacak. Yani Beşiktaş'ımız bu projeyi devletimizle birlikte yapacak. Bu nedenle de gerek ihale gerekse de inşaat aşamalarında resmi, güvenilir ve şeffaf bir proje süreci yürütülecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz ayrıca Ziraat Bankasını kulübümüze büyük fayda getirecek nedenlerden dolayı bu projenin içerisine dahil etmeye çalışıyoruz. Kendilerinin bu projeye ortak olacağı pay oranında bir tutar, bankaya olan borcumuzdan düşülecek. Bu proje hem kasamıza gelir olarak dönecek hem de bu borçlarımızı azaltacak. İki devlet kurumunun proje içerisinde yer alması, projenin satış aşamasında da bize büyük katkılar sağlayacak." diye konuştu. Dikilitaş projesinden beklenen cironun yaklaşık 400 milyon avro olduğunu anımsatan Adalı, "İnşaat maliyetleri çıktıktan ve Emlak Konut proje yönetim maliyeti ödendikten sonra buradan kulübümüze kalacak net gelir 150-200 milyon avro arasında olacaktır. Deniyor ki 150 ile 200 milyon avro arasında tam 50 milyon avro var. Bu hesabı soranlar oluyor. Hedeflerimizin daha da yüksek rakamlar olduğunu bilmenizi isterim. Bu doğrultuda telaffuz ettiğimiz bu gelir rakamı da projenin tamamının satılması halinde elde edilecek gelirdir. Ancak dediğimiz gibi biz kulübümüzün faiz giderli borçlarına karşılık gelen kısmı satıp, kalan tapuları da kasamıza koyacağız. Projeyi 3 sene içerisinde tamamlamayı planlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Genel kurulda görüşülecek maddelerdeki "trampa, ipotek ve rehin" gibi ifadeleri kaldırdıklarını aktaran Serdal Adalı, "İlgili taşınmazlarımıza ilişkin gelir paylaşımı modeliyle Emlak Konut ile çalışılmasını net bir şekilde yeni metne ekledik. Ayrıca projeden elde edilecek gelir ile Finansal Yeniden Yapılandırma Anlaşmasından kaynaklı borçların ödenmesi için Ziraat Bankası veya kamu bankaları ile anlaşmalar yapılması konusunu ilave ettik. Bu borçların ödenmesi sonrası proje kapsamında kalan taşınmazların da kulüp adına tapuda tescilini dahi açık açık yazarak garanti altına aldık. Beşiktaş tarihinin en yüksek gelirini getirecek bir anlaşmayla Beşiktaş ekonomisine dahil etmek için bugün karşınızdayız." şeklinde konuştu. "Bu projeyi kimse geçmişte yapılan Fulya projesiyle karıştırmasın" Serdal Adalı, Dikilitaş projesinin geçmişte yapılan Fulya projesiyle karıştırılmaması gerektiğinin altını çizdi.Dikilitaş projesinde müteahhitle anlaşıp yüzde karşılığı al-yap-sat demediklerini anlatan Adalı, şunları kaydetti: "Bu proje öncekiler gibi şahıslarla değil, bizzat devletimizle yapılıyor. Önceki projelerle karşılaştırma yaparken de her açıdan buna dikkat etmek gerekiyor. Hiç kimse buradaki durumu, geçmişte yapılan Fulya projesiyle karıştırmasın. Bir arsamız var ve bu arsamıza imarı alsın, izinleri halletsin ve projeyi yapsın diye Emlak Konut'la bir anlaşma yapıyoruz. Emlak Konut da devamında inşaat için bir ihale yapıyor, müteahhidi seçiyor ve bu süreçlerde şahsımın ya da yönetim kurulumuzun en ufak bir dahli dahi olmuyor. Emlak Konut, tüm bu işlerden sonra da proje yönetim ve garantörlük bedeli olarak toplam ciro üzerinden yüzde 8 pay alıyor. Bu tip projelerde inşaat maliyeti de toplamda yüzde 22 ile 25 arası seviyelerde gerçekleşiyor. Yani biz malımızın üzerine bir inşaat yaptırıyoruz, yoksa malımızı kimseye verdiğimiz yok. Burada yapılacak dairelerin ve ticari alanların satışını da yine Emlak Konut ve projeye dahil etmek istediğimiz Ziraat Bankası yapıyor. Banka ve devlete olan borçlarımız öncelikli olarak tahsil edildikten sonra geri kalan malımız bizim. Hiçbir yere gittiği yok. Bu önceki Fulya projesinde olduğu gibi bir yap-sat projesi değil. Biz bir müteahhitle anlaşmıyoruz, paramızla inşaat yaptırıyoruz." "4. madde bizim için önemli bir dönüm noktası" Serdal Adalı, Dikilitaş projesiyle ilgili 4. maddenin siyah-beyazlı kulüp için dönüm noktası olduğunu aktardı. Fenerbahçe ve Galatasaray ile transfer bütçelerinin ve kadro kalitelerinin arasındaki farklardan şikayet edildiğini belirten başkan Adalı, "Rakiplerimiz gayrimenkul projelerinden gelir elde etmeye bizden çok zaman önce başladı. Bu projelerden 3'er, 4'er tane yaptılar. Biz yılda 50 milyon avro gibi rakamları sadece faize öderken, onlar bu bütçeleri oyuncu transferi için kullandı. Onlar bu alanda aksiyon alırken, biz bugüne kadar sadece izlemekle yetindik. Nedense bu konularda adımlar atmadık, kolumuzu dahi kıpırdatmadık. Daha önce de dediğim gibi maalesef ki birbirimizi yemekten başka da hiçbir şey yapmadık. Bu gündemlerin çok daha önce camiamızı meşgul etmesi gerekiyordu. Ama olan oldu. Bizim için işte gün bugündür. Hayıflanmayı bırakıp önümüze bakmamız gerekmektedir. Emin olun ki projelerimizle bu ekonomik farkı kapatırsak, biz onların yaptıklarından çok daha iyilerini yaparız. En iyi oyuncuları getirir ve çok daha iyi takımlar kurarız." diye konuştu. "Rakipler yaparken onları takdir edip, biz gayrimenkul projesi için gelince 'Yaptırmam' demek Beşiktaş'a kötülüktür." diyen Adalı, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu tarihi projelere karşı çıkmanın, imkanı varken sermaye artırımlarına katılmamanın, yapılmak istenen her icraatı kötülemenin Beşiktaş'ımıza hiçbir katkısı yoktur. Taş üstüne taş koymak isteyenlere engel olup, her şeyden şikayet etmenin Beşiktaş'ımıza hiçbir faydası da bulunmamaktadır. Bir kez daha belirtmek isterim ki bu kongre ve özellikle bu 4. madde bizim için önemli bir dönüm noktası ve hatta öyle görülüyor ki bir kırılma noktasıdır." Genel kurul üyelerinin karşısında vicdanen çok rahat bir şekilde bulunduğunun altını çizen Adalı, "Bu koltukta oturmaya başladığım ilk günden itibaren, hep 'Devraldığımız durumu nasıl daha iyiye götürebiliriz' diye düşündük. 'Beşiktaş, küçük olsun benim olsun' siyasetini uygulamak isteyenlere ya da Beşiktaş'ın borçlarını gerekçe göstererek yabancı sermayeye satılmasını kurtuluş projesi gibi anlatacak olanlara bu meydanı teslim etmeyeceğiz. Herkes bilsin ki burası Beşiktaş ve Beşiktaş kendi arsasının üzerine kendi projesini yapacak. Krediye, şahsi kefalete, borçlanmaya ihtiyaç duymadan finansman yaratıp borcunu kendi imkanlarıyla kapatacak. Bugün alacağımız kararlarla elimiz çok rahatlayacak ve ona göre bir yol haritamız olacak. Tarihi nitelikteki bu maddeden başlayarak gündemdeki tüm maddeler için desteklerinizi canıgönülden talep ediyorum." ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.

Beşiktaş Başkanı Adalı: “Borcu başarıyla kapatamayız, inşaat şirketi gibi çalışacağız” Haber

Beşiktaş Başkanı Adalı: “Borcu başarıyla kapatamayız, inşaat şirketi gibi çalışacağız”

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, borç yükünün çok fazla olduğunu ve sportif başarılarla bu borçların kapanamayacağını söyledi. Başkan Adalı, "İnşaat şirketi gibi çalışacağız. Rakiplerimiz 10 senedir yapıyor. Biz de yapacağız. Biz bir spor kulübüyüz. Tüm branşlarda başarılı olacağız ama rakiplerimizin yaptığını seyretmeyeceğiz" dedi. Beşiktaş Kulübü 2025 Yılı 2. Olağan Divan Kurulu Toplantısı, İstanbul Kongre Merkezi Üsküdar Salonu'nda gerçekleştirildi. Siyah-beyazlı kulübün başkanı Serdal Adalı da divan üyelerinin konuşmasının ardından tekrar kürsüye gelerek açıklamalar yaptı. "Bana göre tarihin en başarılı sermaye artırımı yapılmıştır" Başkan Adalı, sermaye artırımı sürecinde başarılı olduklarını savunarak, "Sermaye artırımı 1 milyar 400 milyon TL para toplandı. Yaklaşık 32 milyon Euro civarında bankalara ödeme yaptık. Bu tarihimizdeki en büyük borç ödeme oldu. Hisse oranımızda Beşiktaş’ın cebinden 1 lira çıkmadan yüzde 51’den 71’e çıktı. Aradaki fark da 150 milyon Euro civarında bir hissemiz oldu. UEFA VE TFF kriterlerinde bu sermaye artırımı elimizi rahatlattı. Bunlar kasamızdan 1 kuruş çıkmadan yapılan işlemler. Bunun neresi başarısız? Kulübün kaybettiği hiçbir şey yok. Belki de biz kendimizi düzgün anlatamıyoruz. Bana göre tarihin en başarılı sermaye artırımı yapılmıştır" ifadelerini kullandı. "Tüm branşlarda başarılı olacağız ama rakiplerimizin yaptığını da seyretmeyeceğiz" Beşiktaş’ın, Galatasaray ve Fenerbahçe ile arasında açılan makasın ekonomik kaynaklı olduğunu belirten Serdal Adalı, "İnşaat şirketi gibi çalışacağız. 3 sene üst üste şampiyon da olsak, UEFA’yı da kazansak, forma da satsak bu borçları ödemenin maalesef imkanı yok. Rakiplerimiz 10 senedir yapıyor. Biz de yapacağız. Biz bir spor kulübüyüz. Tüm branşlarda başarılı olacağız ama rakiplerimizin yaptığını da seyretmeyeceğiz. Rakiplerimizle açılan makas maalesef ekonomik makas" şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.