#Beslenme Ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz

İLKHABER-Gazetesi - Beslenme Ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Beslenme Ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanından diyabet tedavisi için 3 altın kural Haber

Uzmanından diyabet tedavisi için 3 altın kural

Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, diyabet tedavisinde "düzenli ilaç, kişiye özel diyet ve düzenli egzersiz" olmak üzere 3 altın kural bulunduğunu belirterek, diyet programının, diyetisyen tarafından kişinin fiziksel durumu ve sağlık sorunlarını göz önünde tutarak hazırlanması gerektiğini söyledi. Diyabet hastalığında beslenmenin önemi büyük rol oynuyor. Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz'de bu konuda açıklamalarda bulundu. Gündüz, "Sağlıklı kişilerde yenilen gıdaların bir kısmı sindirildikten sonra şeker yani glikoz olarak kana geçer ve çeşitli dokular tarafından enerji kaynağı olarak kullanılır. Diyabetli kişilerde ise kandaki glikoz (kan şekeri) düzeyini dengeleyen insülin hormonunun eksik veya az salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması sonucu bu kronik metabolizma bozukluğu ortaya çıkar" dedi. Diyetisyen Gündüz diyabetin tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlayarak diyabet ve beraberinde gelen çeşitli komplikasyonları önlemek ve geciktirmenin temel olduğunu, bu sayede kişinin yaşam kalitesinin yükseldiğini de ifade etti. "Kişiye özel diyet programı şart" Diyabet tedavisinin temelinde 3 altın kuralın yattığına dikkat çeken Diyetisyen Gündüz, daha sonra şunları söyledi: "Düzenli ilaç kullanımı, kişiye özel beslenme programı ile yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli egzersiz çok önemli. Kişiye özel bir beslenme planının diyabetli kişiler için olmazsa olmaz. Yaş, cinsiyet, kullanılan ilaç ve kronik hastalıkları gibi kişinin bireysel özellikleri uygulanacak diyette farklılık oluşturabilir. Bu nedenle diyabetli kişilerin yeterli ve dengeli beslenme programı mutlaka bir diyetisyen tarafından oluşturulmalıdır." "Ara öğünler kan şekerini dengeler" Ara öğünlerin beslenme düzeninde oynadığı role işaret eden Diyetisyen Çisem Gündüz, "Gün içerisinde ana öğünlerinize ek yapacağınız ara öğünler kan şekeri seviyenizi dengede tutmanızı sağlar. Öğünler arası sürenin artması ve uzun süren açlıklar kişide hipoglisemi oluşturabilir. Bu nedenle diyabetli kişiler insülin düzeylerine göre muhakkak ara öğün yapmalıdır. Ara öğüne örnek olarak da "2 adet grisini yanında 1 dilim peynir ve şekersiz çay, 1 avuç leblebi, yanında 1 bardak ayran, 1 porsiyon meyve ve 10 adet kavrulmamış badem" tüketilebilir" diye konuştu. "Her öğün düzenli salata tüketin" Posa tüketiminin diyabetik bireyler için hem kan şekerini dengelemesi hem de kan kolesterol seviyelerini aşağıya çekmesi bakımından faydalı olduğuna değinen Gündüz, vücudumuza daha fazla posa almak için beyaz un yerine tam buğday unuyla yapılmış yiyecekleri tercih etmek gerektiğini belirtti. Ayrıca Gündüz, kuru baklagilleri haftada 2 kez tüketmek, her öğün düzenli salata tüketmek ve meyveleri kabuğuyla birlikte yemenin önemli olduğunu kaydetti. Pişirme yöntemlerinin diyabet ile ilişkisinden bahseden Diyetisyen Gündüz, yemek pişirirken kızartma veya kavurma yerine haşlama, buğulama veya fırınlama yönteminin tercih edilmesi gerektiğini ve evde pişen tüm sağlıklı yemeklerin diyabetli bireyler için uygun olduğunu dile getirdi. Ayrıca Gündüz, turşu, şalgam gibi salamura, konserve yiyecekler ile salam, sosis, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünlerinin tuz içeriği yüksek olduğu için diyabetli bireylerin bu ürünlerden kaçınması gerektiğini söyledi. "Meyve şekeriyle hazırlanan içecekleri tercih edin" Diyabetli kişilerin şeker ve şeker içeren tüm yiyecek ve içeceklerden uzak durması gerektiğinin altını da çizen Gündüz" Şerbetli veya sütlü tatlıların yerini meyvenin kendi şekerinden yararlanılarak yapılan doğal tatlılar almalıdır. Basit şekerler tüketilmemelidir; bunun yerine kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Örneğin beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek yemek kan şekeri seviyesini dengede tutmak için oldukça doğru bir alternatiftir" diyerek sözlerini tamamladı.

Çisem Gündüz: "Diyet yaparken metabolizmayı yavaşlatıyor olabilirsiniz! Haber

Çisem Gündüz: "Diyet yaparken metabolizmayı yavaşlatıyor olabilirsiniz!

Kilo vermek isteyen birçok kişinin yaptığı en yaygın hatalardan birinin, düşük kalorili, kısıtlayıcı diyetler uygulamak olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, "Metabolizma hızını artırmak mümkündür ancak bu disiplinli ve sürdürülebilir alışkanlıklarla başarılabilir" dedi. Metabolizma kavramını, vücudun yediği ve içtiği her şeyi enerjiye dönüştürdüğü karmaşık bir sistem olarak açıklayan Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, bu sürecin nefes almaktan düşünmeye kadar tüm hayati faaliyetlerde rol oynadığını vurguladı. Genetik faktörlerin belirleyici olduğu metabolizma hızının, kilo verme sürecinde en çok merak edilen konular arasında yer aldığını belirterek bu konuda önemli bilgiler paylaştı. Metabolizmanın yalnızca genetikle sınırlı olmadığına değinen Diyetisyen Gündüz "Kilo vermek istiyorsanız bu durumu değiştiremeyeceğinizi düşünerek pes etmeyin. Metabolizmanızı destekleyecek yaşam tarzı değişiklikleriyle hedefinize ulaşmanız mümkün olabilir" diye konuştu. Bazal metabolizma hızınız bile enerji harcar Vücudun dinlenme halindeyken bile kalori yaktığının altını çizen Gündüz, "Buna bazal metabolizma hızı diyoruz. Bu, vücudun nefes alma, kan dolaşımı, hücre onarımı gibi temel işlevleri yerine getirebilmesi için harcadığı enerjidir. Günlük aktiviteler, egzersizler ve hareketlilik bu sürece ek kalori harcaması kazandırır. Dolayısıyla metabolizması daha hızlı çalışan birey, dinlenirken bile daha fazla kalori yakar" ifadelerini kullandı. Kilo vermek isteyen birçok kişinin yaptığı en yaygın hatalardan birinin, düşük kalorili, kısıtlayıcı diyetler uygulamak olduğunu vurgulayan Gündüz, "Bu durum metabolizmayı yavaşlatabilir. Çünkü vücut, aşırı düşük kalori alımını bir tür açlık sinyali olarak algılar. Bu da zamanla daha az kalori harcamasına, yani metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Bu yüzden bazı kişiler birkaç kilo verdikten sonra kilo verememeye başlar" şeklinde konuştu. Metabolizma hızını artıran yiyecekler de olduğunu aktaran Gündüz, araştırmaların bazı besinlerin dinlenme metabolizmasını etkileyebileceğini gösterdiğini söyledi. Gündüz, Protein yönünden zengin gıdaların (yağsız tavuk, balık, baklagiller, yoğurt, kuruyemişler, chia tohumu, az yağlı süzme peynir) ve rafine edilmemiş karbonhidratların (sebzeler, meyveler, tam tahıllar, esmer pirinç) bu gruba dahil olduğunu ifade etti. Gündüz, Ayrıca kafein içeren içeceklerin ve yeşil çayın da termojenik etki oluşturabileceğini iki fincan yeşil çayın, günlük ortalama 70 kalori fazla yakılmasını sağlayabileceğini dile getirdi. "Tatlıyı sabah yiyin, akşamdan kaçının" Metabolizma hızının günün erken saatlerinde daha aktif çalıştığına vurgu yapan Diyetisyen Gündüz, "Diyet dışı kaçamaklar olacaksa, örneğin yaş pasta gibi, bunu sabah saatlerinde tüketmek daha az zarar verebilir. Sabah saatlerinde vücut daha yüksek enerji harcar ve bu sayede alınan kalorileri dengelemek daha kolay olabilir. Kas dokusu, dinlenme halinde bile yağ dokusuna göre daha fazla kalori yakar. Bu nedenle güç antrenmanları yaparak kas kitlesini artırmak, bazal metabolizmayı hızlandırır. Aynı zamanda bu tür egzersizler, egzersiz sonrası da kalori yakımının sürmesini sağlar" dedi. "Metabolizma doğru alışkanlıklarla desteklenebilir" Metabolizma hızını artırmanın mümkün olduğunu ancak bunun disiplinli ve sürdürülebilir alışkanlıklarla mümkün olabileceğini de vurgulayan Gündüz, "Sağlıklı beslenme, yeterli su tüketimi, düzenli egzersiz ve yeterli kas kütlesi ile metabolizma desteklenebilir. Bu süreçte amaç sadece kalori açığı oluşturmak değil, vücudu yeterli besinle donatarak işlevlerini desteklemektir" diyerek sözlerini tamamladı.

 Uzman Gündüz'den, metabolizmayı desteklemek için günlük 6-8 saat uyuyun Haber

 Uzman Gündüz'den, metabolizmayı desteklemek için günlük 6-8 saat uyuyun

Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, kaliteli bir gece uykusunun daha sağlıklı beslenmeyi desteklediğine dikkat çekerek, düzenli ve yeterli uykusu olan kişilerin bağışıklık sistemlerine yatırım yaptığını söyledi. Sağlıklı bir metabolizma için günde 6 ila 8 saat uykuya ihtiyaç duyulduğunu, uyku alındığı zaman metabolizmanın düzene girdiğini vurgulayan Diyetisyen Gündüz, "Geceleri düzenli uyuyan bireylerin sağlıklı beslenmeye eğilimleri arttığı gibi gün içerisindeki konsantrasyon problemlerinin azaldığı, zihinsel aktivitelerinin arttığı ve daha dinç oldukları yapılan çalışmalarda görülmüştür" diye konuştu. Gündüz, sağlıklı hayat tarzını benimsemek isteyenler için düzenli uykunun temel taşlardan biri olduğunu vurgulayarak bunun için de beslenmedeki temel ilkelerin yeniden düzenlenebileceğini ifade etti. “Yatmadan önce melisa ve papatya çayı için” Kafeinin vücut için uyarıcı etkiye sahip olduğunu belirten Diyetisyen Gündüz, “Yatmadan 6-8 saat öncesine kadar kafein alımımızı durdurmamız gerekiyor. Çay ve kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler yerine ıhlamur, melisa, papatya gibi bitki çaylarına yönelebiliriz. Ayrıca melisa ve papatya çayının yatıştırıcı etkisi uykuya geçmenize de yardımcı olacaktır. Gece yatmadan 1-2 saat öncesinde 1 fincan melisa veya papatya çayı içebiliriz” dedi. Akşam yemeğinde karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek besinler tüketildiğinde hazımsızlık ve mide problemleri ile karşı karşıya kalmanın kaçınılmaz olduğuna değinen Gündüz, uyku problemi yaşayanların, akşam yemeklerini daha hafif menüler ile geçirmelerinde fayda olduğunu anlattı. Akşam yemeğinden sonra tüketilecek her besinin mide kapasitesini doldurma eğiliminde olduğunu belirterek, “Mide olması gerekenden fazla dolduğunda bu sizin uyku kalitenizi negatif yönde etkileyecektir. Bu besinler yağlı, şekerli, baharatlı, ağır besinler ile cips, baharatlı kuruyemişler ve kafeinden zengin çikolata ise uyku kaliteniz ne yazık ki bozulacaktır. Uyku probleminiz var ise yatmadan 1-2 saat öncesinde hiçbir şey yememeniz, uyku kalitenizi olumlu yönde etkileyecektir” diye konuştu. “Örnek akşam yemeği haşlanmış tavuk, salata ve yoğurt” Melatoninin uyku düzenini düzenlemeye yardımcı bir hormon olduğuna değinen Diyetisyen Gündüz, kiraz, dut, yaban mersini ve badem melatonin içerdiğini söyledi. Beyinde serotonin üretimine yardımcı bir aminoasit olan triptofanın hindi, tavuk, fındık gibi yağlı tohumlarda bulunduğunu; kasları gevşetip uykuya geçmeyi kolaylaştıran magnezyumun ise fındık, badem, ıspanak, muz ve tam tahıllı ürünlerde bulunduğunu sözlerine ekledi. Diyetisyen Gündüz, tüm bu beslenme prensiplerine uygun bir uyku öncesi menü örneği verdi. Buna göre akşam yemeğinde haşlanmış tavuk, hindi, tam tahıllı ekmek, salata ve yoğurt; ara öğün olarak ise 1 küçük muz, 10-12 adet fındık ve badem ile 1 bardak melisa çayının iyi bir uykuyu sağlayacağını ifade etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.