#Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu

İLKHABER-Gazetesi - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de 5G ne zaman başlayacak? 5G hayatımızı nasıl değiştirecek? Haber

Türkiye’de 5G ne zaman başlayacak? 5G hayatımızı nasıl değiştirecek?

Türkiye, 5G teknolojisiyle mobil haberleşmede yeni bir döneme giriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) açıklamalarına göre, 5G ihalesi 16 Ekim 2025’te yapılacak ve teknoloji 1 Nisan 2026 itibarıyla Türkiye genelinde kullanıma sunulacak. Yeni nesil ağ sistemi, internet hızlarını artırırken gecikmeleri minimuma indirecek ve günlük hayatın yanı sıra sanayi, sağlık, eğitim ve lojistik gibi birçok alanda köklü değişiklikler getirecek. 5G Türkiye’de ne zaman başlayacak? 31 Ağustos 2025: BTK tarafından Resmî Gazete’de 5G ihale ilanı yayımlandı. 16 Ekim 2025: 5G ihalesi gerçekleşecek. 1 Nisan 2026: 5G teknolojisi Türkiye’de devreye alınacak. 5G ile İnternette Hız ve Gecikme Devrimi 4,5G’ye göre internet hızı 10 kat artacak. Cihazlar arası iletişim milisaniyeler düzeyine inecek. Online oyun, film ve video izleme deneyimi gecikmesiz ve kesintisiz olacak. 5G hayatımızı nasıl değiştirecek? Sağlık: Uzaktan ameliyat ve veri paylaşımı mümkün olacak. Sanayi ve Ulaşım: Akıllı fabrikalar, otonom araçlar ve akıllı şehir sistemleri hayata geçecek. Lojistik ve Tarım: Kargolar anlık takip edilecek, tarımda robotik ve sensör teknolojileriyle verim artacak. Eğitim: VR ve AR destekli simülasyon dersleri ile interaktif eğitim deneyimi sunulacak. 5G, sadece hızlı internet sağlamakla kalmayacak; akıllı şehirlerden uzaktan sağlık hizmetlerine, lojistikten eğitim teknolojilerine kadar yaşamın her alanında köklü bir dönüşüm sağlayacak.

BTK’dan e-imza açıklaması: Veri sızıntısı iddiaları asılsızdır Haber

BTK’dan e-imza açıklaması: Veri sızıntısı iddiaları asılsızdır

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından, bazı haber kaynaklarında yer alan e-imza hizmetleriyle ilgili çıkan 'veri sızıntısı' iddialarına ilişkin, "Elektronik imza veri havuzunun hacklendiğine dair iddialar tamamen asılsızdır ve gerçeği yansıtmamaktadır" açıklamasında bulunuldu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından, bazı haber kaynaklarında yer alan ve e-imza hizmetleriyle ilgili olduğu iddia edilen 'veri sızıntısı' haberlerine ilişkin açıklama yapıldı. BTK'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Elektronik imza veri havuzunun hacklendiğine dair iddialar tamamen asılsızdır ve gerçeği yansıtmamaktadır" ifadeleri kullanıldı. Türkiye'de kullanılan tüm e-imzaların, BTK tarafından yetkilendirilen 8 Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcı (ESHS) tarafından üretildiği vurgulanan açıklamada, "Kurumumuz ise 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında ilgili ESHS'leri denetleme ve sektörü düzenleme yetkisine sahiptir. Her bir Nitelikli Elektronik Sertifika, uluslararası standartlarda kriptografik algoritmalarla şifrelenmiş şekilde yalnızca sertifika sahibinin elindeki USB e-imza cihazında bulunmaktadır" açıklamasında bulunuldu. "BİR VERİ HAVUZUNDAN ÇALINMASI VEYA BU TİP BİR VERİ SIZINTISININ YAŞANMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR" Açıklamada, e-imza sisteminde e-imza sahiplerinin pin kodları veya herhangi bir kişisel verisi dahil hiçbir verinin BTK bünyesinde tutulmadığı belirtilerek, "ESHS ise sadece sertifikayı kullanan kişinin, başvuru esnasında sunduğu kişisel verilere sahiptir. Bu nedenle, sertifika ya da pin kodu bilgilerinin herhangi bir veri havuzundan çalınması veya bu tip bir veri sızıntısının yaşanması söz konusu değildir. Ayrıca, Türkiye'de bulunan tüm e-imzalara ait bilgiler, (BTK ya da e-Devlet kapısı dahil) toplu halde herhangi bir veri havuzunda barındırılmamaktadır" denildi. "KAMUOYUNU YANILTARAK GERÇEK DIŞI VERİ SIZINTISI İDDİALARINI YAYAN KAYNAKLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTUR" Asılsız haber ve paylaşımda bulunan kaynaklar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu aktarılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bilindiği üzere, siber güvenlik alanında yanıltıcı ve yanlış bilgilerin yayılması, toplumda endişe, korku ve panik oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca elektronik imza gibi Türkiye'nin dijital sistemlerinin temelini oluşturan ve güven hizmeti olarak adlandırılan bu hizmetlerin güvenirliğini sarsıcı nitelikte algı yaymak, toplumda yıkıcı etkilere sahip olmaktadır. Bu tür eylemler, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir. Kanunun 16. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtildiği üzere; 'Siber uzayda veri sızıntısı olmadığını bildiği halde halk arasında endişe, korku ve panik oluşturmak ya da kurumları veya şahısları hedef göstermek amacıyla siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı olduğuna yönelik gerçeğe aykırı içerik oluşturanlara veya bu maksatla bu içerikleri yayanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.' Bu bağlamda, e-imza kullanıcılarını hedef göstererek ve kamuoyunu yanıltarak gerçek dışı veri sızıntısı iddialarını yayan, 2 milyon 500 bin üzerinde e-imza kullanıcısını asılsız haber ve paylaşımlar ile endişeye sürükleyen kaynaklar hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve yasal süreç başlatılmıştır."

 BTK tarafından 44 sahte e-imza iptal edildi    Haber

 BTK tarafından 44 sahte e-imza iptal edildi   

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’ndan sahte e-imza vakaları hakkında yapılan açıklamada, "Son günlerde kamuoyunun gündemine gelen sahte e-imza vakalarına ilişkin adli süreç, bir üniversitenin şikayetiyle birlikte Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) tarafından yapılan teknik tespitler üzerine başlatılmıştır. Sahte e-imza (NES - Nitelikli Elektronik Sertifika) vakalarına ilişkin yapılan kapsamlı incelemeler Ağustos 2024 tarihinden itibaren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli bir soruşturmaya dönüştürülmüştür. BTK tarafında tespit edilen 35 sahte e-imza hemen, ardından yapılan çalışmalarda da 9 sahte e-imza iptal edilmiş, sahteciliğe karşı güvenlik mekanizmaları arttırılarak daha güçlü tedbirler alınmıştır. Kamuoyunda farkındalık oluşturmak amacıyla tüm NES sahiplerinin T.C. kimlik numarasına tanımla tüm mobil numaralarına ESHS ünvanınıda içeren başlığa sahip bir SMS gönderilmesi sağlanmıştır. İlgili SMS ile vatandaş adına üretilen güvenli elektronik imzaların E-Devlet kapısında yer alan ‘Nitelikli Elektronik Sertifika Sorgulama’ hizmeti üzerinden https://turkiye.gov.tr/btv-elektronik-imza-sertifikalari-sorgulama adresinden sorgulanabileceği bildirilmiştir. Kurumumuz, dijital sahteciliğe karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektedir" ifadelerine yer verildi.

BTK'dan sosyal medyaya şok müdahale: Mahkeme kararı olmadan erişim engelleme yetkisi geliyor! Haber

BTK'dan sosyal medyaya şok müdahale: Mahkeme kararı olmadan erişim engelleme yetkisi geliyor!

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), internet üzerinden iletişim kurulan platformlara yönelik kapsamlı bir düzenleme hazırlığında. Yayınlanan yeni yönetmelik taslağı, sosyal medya platformlarından mesajlaşma uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede denetim yetkisini BTK'ya devrediyor. "Şebekeler Üstü Hizmet" olarak tanımlanan bu platformlar, BTK'nın yakın takibine girecek. MAHKEME KARARI OLMADAN ERİŞİM ENGELLEME YETKİSİ Taslak yönetmelikte en dikkat çekici nokta, BTK'nın 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan, "millî güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı ve benzeri kamu yararı gerekleri çerçevesinde" sosyal medya platformlarına ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarına doğrudan erişim engeli getirebilme yetkisi kazanacak olması. Bu durum, ifade özgürlüğü ve internet erişimi konularında tartışmaları beraberinde getirebilir. HANGİ PLATFORMLAR ETKİLENECEK? BTK'nın "Şebekeler Üstü Hizmet" tanımı oldukça geniş bir alanı kapsıyor. İnternet üzerinden yazılı, sesli veya görsel olarak kişilerin iletişim kurduğu tüm platformlar bu tanıma dahil ediliyor. Buna göre, WhatsApp, Telegram, Discord, Signal gibi doğrudan mesajlaşma uygulamalarının yanı sıra Instagram, X (Twitter), TikTok ve Facebook gibi mesajlaşma özelliği bulunan tüm sosyal medya platformları "Şebekeler Üstü Hizmet Hizmet Sağlayıcı" olarak kabul edilecek ve yeni düzenlemelere tabi olacak. YENİ YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİLİYOR: TÜRKİYE'DE ŞİRKET KURMA ZORUNLULUĞU Daha önce hayata geçirilen düzenlemeyle Türkiye'den günlük erişimi 1 milyonu aşan sosyal medya platformlarına Türkiye'de temsilci bulundurma zorunluluğu getirilmişti. Yeni taslak yönetmelik ile bu yükümlülük daha da artırılıyor. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcıların artık Türkiye'de şirket kurmaları ve BTK'dan yetkilendirme almaları zorunlu hale gelecek. YETKİLENDİRME ALMAYANLARA AĞIR CEZALAR BTK'dan yetkilendirme almadan hizmet sunan şirketlere ciddi yaptırımlar uygulanması öngörülüyor. Bu kapsamda, 1 milyon TL ile 30 milyon TL arasında değişen idari para cezaları kesilebilecek. Ayrıca, yetkilendirme sürecini altı ay içinde tamamlamayan platformların internet bant genişliği %95 oranında kısıtlanacak. Yükümlülüklerin üç ay içinde de yerine getirilmemesi durumunda ise söz konusu platformlara tamamen erişim engeli getirilebilecek. Belirli şartların sağlanmaması halinde bu platformlara üç yıl boyunca yetkilendirme verilmeyeceği de belirtiliyor.

Uraloğlu: USOM, 424 bin zararlı internet adresine 282 milyon erişim isteğini engelledi Haber

Uraloğlu: USOM, 424 bin zararlı internet adresine 282 milyon erişim isteğini engelledi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin 424 bin 156 zararlı internet adresine son bir haftada 282 milyon 33 bin erişim isteğini engellediğini bildirdi. Uraloğlu, ayrıca yerli yapay zekâ teknolojisi ile vatandaşları dolandırmaya yönelik oltalama saldırısı gerçekleştiren 64 bin 115 alan adına erişimin engellendiğinin altını çizdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. “USOM, Türkiye’nin siber güvenliğini sağlamak için kritik faaliyetler yürütüyor" Siber güvenliği geliştirmek ve siber tehditleri önlemek amacıyla USOM tarafından önemli çalışmalar yapıldığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, USOM’un siber olaylara müdahale, ulusal güvenlik ve koordinasyonun sağlanması noktalarında kritik bir görev gördüğünün altını çizdi. Uraloğlu, “USOM yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı siber tehditleri önlemek amacıyla alarm, uyarı ve duyurulara ilişkin faaliyetler yürüterek siber kapasite inşası, teknolojik tedbirler, tehdit istihbaratı ve kritik altyapıların korunmasına yönelik hizmetleri ile Türkiye’nin siber güvenliğini sağlıyor.” dedi.   USOM bünyesinde sürdürülen çalışmalarla Türkiye’deki kritik kurum ve kuruluşların tehdit ve zafiyetlere karşı uyarıldığını ve bu sayede gerekli önlemlerin alındığının altını çizen Bakan Uraloğlu, “Zararlı bağlantıların tespitinin ardından yapılan kontroller sonrası altyapı seviyesinde erişim engelleniyor. Bu sayede ülkemiz genelinde internet kullanıcılarına ve sistemlerine yönelik yapılabilecek saldırıların önüne geçiyoruz” şeklinde konuştu. “2024 yılında yaptığımız taramalarda 15 bin 330 siber güvenlik açıklığını tespit ederek ilgili kurumları bilgilendirdik” USOM merkezi’nin 2013 yılından bu yana toplamda 424 binin üzerinde zararlı yazılım ve siber saldırı bağlantısını tespit ettiğini ve bu bağlantılara erişimin engellediğinin altını çizen Bakan Uraloğlu, “Siber Olaylara Müdahale Merkezimiz (SOME) tarafından 424 bin 156 adet zararlı internet adresine son bir haftada toplam 282 milyon 33 bin erişim isteği engellendi. USOM bünyesinde 2 bin 317 SOME ekibi, 7 bin 981 uzman personel ve 400 USOM Uzmanı ile ülkemizin siber sahasını koruyoruz. Anlık olarak 17 milyon IP adresine tarama yapıyoruz ve bu taramalarla zafiyete ait riskleri profaktif şekilde tespit ediyoruz. 2024 yılında yaptığımız taramalarda 15 bin 330 siber güvenlik açıklığını tespit ederek ilgili kurumları bilgilendirdik” dedi. Kasırga Projesi ile 285 farklı portta güvenlik taraması gerçekleştiriliyor Siber olaylara müdahale noktasında yerli ve milli yazılımların da önemli katkılar sağladığının altını çizen Bakan Uraloğlu, Avcı, Azad ve Kasırga gibi tamamen iç kaynaklara geliştirilen projelerle ulusal siber güvenlikte örnek teşkil edecek çalışmalara imza attıklarını belirterek şunları söyledi: “İnternete açık kaynaklara ilişkin zafiyet taraması faaliyetlerini yürüttüğümüz Kasırga projemiz ile haftalık 130 taramayla 285 farklı portun servis ve zafiyet taramasını gerçekleştiriyoruz.”   

Uraloğlu: Teknolojik tedbirlerle siber olaylara yönelik hızlı tespit ve erken müdahale imkanları geliştiriyoruz Haber

Uraloğlu: Teknolojik tedbirlerle siber olaylara yönelik hızlı tespit ve erken müdahale imkanları geliştiriyoruz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasıyla yaşanan olayların ardından, dünya genelinde siber tehditlerin bir kez daha gündeme taşındığını belirterek, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin çalışmalarının bu bakımdan stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti. Uraloğlu, “Elektronik haberleşme altyapısı ve diğer kritik altyapıları siber tehditlere karşı koruyor, teknolojik tedbirlerle siber olaylara yönelik hızlı tespit ve erken müdahale imkanları geliştiriyoruz. Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Avcı, Azad, Kasırga ve Atmaca projeleri ulusal siber güvenliğe önemli katkılar sağlıyor. Merkez tarafından her gün 422 büyük saldırı, 11 milyon zararlı erişim isteği engelleniyor. Bu kapsamda geçen yıl 140 bin büyük saldırının önüne geçtik” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde gerçekleştirilen siber güvenlik faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasıyla yaşanan olayların ardından, dünya genelinde siber tehditlerin bir kez daha gündeme taşındığını belirten Bakan Uraloğlu, bu süreçte Türkiye'nin siber kalesi Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin (USOM) çalışmalarının da bu bakımdan stratejik önemde olduğunu vurguladı. “Türkiye'nin siber güvenlik konusundaki pozisyonunu güçlendirmeyi amaçlayan stratejik bir çerçeveyi temsil ediyor” Bakan Uraloğlu, 2013 yılında kurulan USOM’un Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde faaliyete geçerek siber güvenlik çalışmalarını hızlandırdığını belirterek şunları söyledi: “Haberleşme sistemlerinin ve ulusal siber güvenliğin sağlanması son yıllarda hızla değişen ve tehditlerle dolu dijital dünyada stratejik önem taşıyor. Bu kapsamda, kritik altyapıların güvenliği, kişisel verilerin korunması, ulusal savunma kabiliyetinin artırılması ve dijital ekonominin büyütülmesi gibi çok yönlü çalışmalar yapılıyor. BTK'nin bu alandaki çabaları, Türkiye'nin siber güvenlik konusundaki pozisyonunu güçlendirmeyi amaçlayan stratejik bir çerçeveyi temsil ediyor.” Türkiye’nin siber kalesi USOM tarafından siber güvenlik alanında oluşabilecek zafiyetlerinin önüne geçildiğini ifade eden Uraloğlu, "USOM bünyesinde 2 bin 300'e yakın Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME), 7 bin 859 uzman personel ve 400 ulusal siber olaylara müdahale merkezi personeli bulunuyor.  Anlık olarak 17 milyon IP adresini siber güvenlik zafiyetlerine karşı sürekli tarıyoruz. Merkez tarafından her gün 422 büyük saldırı, 11 milyon zararlı erişim isteği engelleniyor. Bu kapsamda geçen yıl 140 bin büyük saldırının önüne geçtik” dedi. “Teknolojik tedbirlerle siber olaylara yönelik hızlı tespit ve erken müdahale imkanları geliştiriyoruz” Uraloğlu, “Elektronik haberleşme altyapısı ve diğer kritik altyapıları siber tehditlere karşı koruyoruz. Teknolojik tedbirlerle siber olaylara yönelik hızlı tespit ve erken müdahale imkanları geliştiriyoruz. Tehdit istihbaratıyla siber güvenlik istihbaratı edinimi ve üretimi, ulusal ve uluslararası paydaşlarla iki taraflı bilgi paylaşımı, koordinasyon çalışmaları yapıyoruz. Kritik altyapıların korunması için düzenleme, denetleme, izleme, zafiyet tarama çalışmalarını da yürütüyoruz” diye ifade etti. “Zararlı içerikleri engellemek adına yerli ve milli projeler geliştirdik” Bakan Uraloğlu, zararlı içerikleri engellemek adına yerli ve milli projeler de geliştirdiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Çalışmalar kapsamında, tamamen kurumsal iç kaynaklarla geliştirilen yerli ve milli Avcı, Azad, Kasırga ve Atmaca projeleri ulusal siber güvenliğe önemli katkılar sağlıyor. Avcı, zararlı yazılım bulaşmış sistemlerin tespitini gerçekleştirirken Azad ise yapay zeka kullanılarak, botnetlere dahil olmuş köle bilgisayarların tespitine yönelik çalışmalar yapıyor. Kasırga, kamu kurumlarıyla kritik altyapılar olmak üzere ülkenin internete açık kaynaklarına ilişkin zafiyet taraması yaparak hizmet sürekliliğini sağlıyor. Atmaca ile de yüzlerce zafiyete ait alt risk proaktif şekilde engelleniyor.” Uraloğlu, projelerin yanı sıra siber güvenlik alanında uzmanların yetiştirilmesini sağladıklarını anlatarak, “İnsan kaynağını geliştirmek için hayata geçirdiğimiz Fetih Projesi kapsamında oluşturulan uygulamalı siber güvenlik eğitim laboratuvarı, katılımcılara gerçek dünya senaryolarında siber güvenlik testleri yapma ve yeteneklerini geliştirme imkanı sunuyor” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Zararlı internet bağlantılarına erişim engeli getirildi Haber

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Zararlı internet bağlantılarına erişim engeli getirildi

Uraloğlu, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) Siber Güvenlik İstatistiklerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde faaliyet gösteren USOM’un ülke genelinde siber güvenlik anlayışını geliştirmek, siber tehditleri önlem amacıyla faaliyetler yürüttüğünü belirten Uraloğlu, siber olaylara müdahalede ulusal güvenlik ve koordinasyonun sağlanması amacıyla önemli bir görevi yerine getirdiğini ifade etti. “7 bin 750 siber güvenlik uzmanı ülkemizin siber sahasını koruyor” Uraloğlu, kritik sektörlerde, SOME ile kurumlar bünyesinde Kurumsal SOME’ler kurularak teknik seviyede ulusal siber güvenliğe yönelik organizasyonun şekillenmesinin sağlandığını işaret ederek, “2024 yılı Mart ayı sonu itibarıyla, USOM koordinasyonunda görev yapan 14 adet sektörel SOME ve 2 bin 268 adet Kurumsal SOME ile buralarda görev yapan 7 bin 750 siber güvenlik uzmanı ülkemizin siber sahasının korunmasına yönelik çalışmaları gerçekleştirmektedir” dedi. “Oltalama saldırısı ile kullanıcı bilgilerine erişmeye çalışıyorlar” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, internetin gündelik hayatın bir vazgeçilmezi olduğunu, mobil cihazlar sayesinde her an her yerde internete ulaşımın insan hayatına büyük kolaylıklar getirdiğini söyledi. Uraloğlu, internet ile birlikte gelen siber saldırılar ile normal yollarla elde edilemeyecek bilgilerin ele geçirilmeye çalışıldığını, internetin ilk yıllarından bu yana günümüze kadar varlığını devam ettiren Oltalama saldırılarının internet kullanıcılarına ciddi zararlar verme potansiyelinin olduğunun altını çizdi. Oltalama saldırılarının kullanıcılara yanıltıcı elektronik mesaj veya web siteleri aracılığıyla farklı şekillerde gerçekleştiğini belirten Uraloğlu, “Ülkemizin maruz kaldığı ortalama saldırıları elektronik mesaj ile internet tarayıcılarındaki aramalar ile sosyal medyada paylaşımları ile kısa mesaj ile telefon aramaları ile yapılmaktadır” diye konuştu. “2023 yılında 105 bin zararlı bağlantı engellendi” Sürdürülen çalışmalar ile Türkiye’deki kritik kurum ve kuruluşların tehditler ve zaafiyetlere karşı uyarılarak ilgililerce gerekli önlemlerin alınmasının amaçlandığını kaydeden Bakan Uraloğlu, USOM çalışmaları kapsamında, oltalama, bankacılık oltalama, zararlı yazılım ve siber saldırı başlıkları altında 330 binin üzerinde zararlı bağlantı tespit edilerek kontrollerinin yapıldığını ve altyapı seviyesinde erişim engeli getirildiğinin altını çizdi. Her geçen yıl artarak devam eden bu saldırılar karşısında önlemlerin hızlı bir şekilde alındığını dile getiren Uraloğlu, "Her geçen yıl giderek artan oltalama saldırıları sayısı 2022 yılında 72 bin 209 iken 2023 yılında 105 binin üzerine çıktı. USOM tarafından 2024 yılı ilk 3 ayında ise 37 bin 600’e yakın saldırı tespit edilip erişim engeli getirildi. Ancak siber güvenlik açısından burası yeter, burası tamam deme lüksümüz yok" ifadelerini kullandı. “İlgili kurumlara 5 bin 107 adet resmi bildirim yapıldı” Oltalama saldırılarında kullanılan zararlı adreslerin yurt içi kaynaklı olduğunun tespit edilmesi halinde ise elde edilen tüm bilgi ve belgelerin vakit kaybetmeksizin Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına ilettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, USOM tarafından ayrıca siber güvenlik bildirimleri ilgili kurum ve kuruluşa bildirilerek gerekli önemlerin alınmasının sağlandığını kaydetti. 2015 yılında başlatılan çalışmalarda toplamda 67 bin 710 adet resmi bildirim yapıldığını vurgulayan Uraloğlu, 2024 Mart ayı sonu itibariyle 5 bin 107 adet resmi bildirim yapıldığını söyledi. “Oltalama saldırıları birçok farklı şekilde gerçekleşiyor” Oltalama saldırı yöntemleri ile internet tarayıcıları ve çeşitli sosyal medya paylaşım platformlarında reklamlar ile daha büyük kitlelere yayılmasının sağlandığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Oltalama saldırıları elektronik mesaj yolu ile mail ekine zararlı dosya eklenerek veya mail metni içerisine zararlı link eklenerek kullanıcılar saldırıya maruz kalmaktadırlar” dedi. Oltalama saldırılarının birçok farklı konu başlığında ortaya çıktığını belirten Uraloğlu, “USOM’a gelen oltalama ihbarlarında sıklıkla karşılaşılan oltalama adresleri; sahte banka siteleri, sahte kripto para siteleri, sahte PTT adresleri, sahte HGS yükleme adresleri, sahte pandemi destek adresleri, sahte çevrimiçi fatura ödeme adresleri, kamu kurumlarına ait sahte web siteleri, sahte internet servis sağlayıcı adresleri, sahte e-Devlet adresleri, sahte sosyal medya adresleri, sahte sosyal medya takipçi arttırma siteleri, sahte blog adresleri, sahte bulut depolama adresleri, sahte çekiliş ve indirim kuponu adresleri, sahte turizm acente siteleri, sahte sigorta acentesi siteleri, sahte araç ve ev kiralama siteleri, sahte e-ticaret siteleri, sahte bağış siteleri, sahte kripto para uygulaması adresleri şeklindedir” ifadelerini kullandı. "Siber güvenlikte bu yeter deme şansımız yok Bakan Uraloğlu, siber olaylara müdahale mücadelesinde Türkiye'nin çok iyi bir konumda olduğunu belirterek, "Yarın çok daha iyi, çok daha güçlü olmak zorundayız. Siber güvenlik açısından burası yeter, burası tamam deme lüksümüz yoktur. Çünkü sektör gelişiyor, sektör geliştikçe siber saldırılarla ilgili geliştirilen yöntemlerde aynı oranda gelişiyor. Dolayısıyla çalışmanın hep devam etmesi, kesintisiz bir şekilde bu alanda da hep gücümüzün üstüne güç koymamız gerektiği de bir gerçek. İşte biz de bu nedenle gelişmeye, geliştirmeye devam ediyoruz" dedi “Yeni yöntemleri yakından takip ediyoruz" USOM’un operasyonel faaliyetler kapsamında tehdit istihbaratı, yapay zeka algoritmaları ile çalışan AZAD sistemi ile bankacılık oltalama alan adları, hedef odaklı APT kategorisinde yer alan oltalama saldırı adresleri, çeşitli yeraltı hacker forumları, ICQ ve Telegram kanallarının da USOM tarafından yakından takip edildiğini, saldırganların kullandıkları yeni yöntem ve saldırılar hakkında bilgi toplandığının altını çizen Bakan Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Oltalama amaçlı kullanılan zararlı adresler ile ilgili olarak USOM’a gönderilen ihbarlar ile ilgili olarak yapılan işlemlerde ihbar ekinde ekine zararlı dosya eklenmesi halinde ilgili zararlı dosya incelenerek zararlı yazılımın iletişim kurduğu komuta kontrol merkezleri tespit edilmektedir. İhbar içerisinde zararlı link eklenmesi durumunda ilgili adresler incelenmektedir. Bu işlemlerin tamamlanmasının ardından USOM zararlı bağlantı listesine altyapı seviyesinde erişimleri engellemektedir. Erişim engellemesi yapılan zararlı adreslere iletişim isteğinde bulunmaya çalışan kritik kurum ve kuruluşlar USOM Sinkhole’undan ayrıca takip edilmekte olup yapılan iletişim istekleri analiz edilmekte, ilgili kuruluş veya işletmecilere bildirilerek oltalama adreslerin yayılmasının engellenmesi sağlanmaktadır.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.