#Bolu

İLKHABER-Gazetesi - Bolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bolu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Parkta çıkan kavgada 15 yaşındaki çocuğu öldüren sanık hakim karşısında Haber

Parkta çıkan kavgada 15 yaşındaki çocuğu öldüren sanık hakim karşısında

Bolu'da geçtiğimiz haziran ayında parkta iki çocuk arasında çıkan kavgada aldığı darbe sonucu kalbi duran ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Alperen Ömer Toprak'ın ölümüne ilişkin davanın görülmesine başlandı. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, sanıkların yaşının küçük olması nedeniyle kapalı oturumda gerçekleştirildi. Duruşmada, 'kasten öldürme' suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanık S.Ş. (13) ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan tutuksuz sanık E.Y. (14) savunma yaptı. Mahkeme heyeti, olayla ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan talep edilen raporun beklenmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 21 Ocak 2026 tarihine erteledi. "Yanındayız Ömüş" Öte yandan, hayatını kaybeden Alperen Ömer Toprak'ın ailesi, yakınları ve arkadaşları duruşma süresince Bolu Adliyesi önünde bekledi. "Yanındayız Ömüş" yazılı pankartlar taşıyan grup, duruşma çıkışında gözyaşlarına hakim olamadı. "Üstümüze düşeni yapıyoruz" Duruşma sonrası adliye önünde gazetecilere açıklama yapan ailenin avukatı Alper Coşkun, hukuki sürecin titizlikle takip edildiğini belirtti. Coşkun, "Adli tıptan bir üst rapor talebi oldu. Onun dönüşünü bekleyeceğiz. İlk raporda istediğimiz gibi gelirse herhangi bir sıkıntı yaşamayacağız. Sonrasında da hukuki süreç tamamlanacak. Sanığın beyanlarıyla ilgili de, herkesin anayasal savunma hakkı var zaten. Tabii ki karşı tarafın vekilleri de olması gerektiği gibi savunmalarını yapıyorlar. Biz de üstümüze düşeni yapıyoruz. Bu olay aydınlatılacaktır. Birkaç tane eksik husus vardı onların tamamlanması için mahkeme ara karar verdi. Mahkeme 21 Ocak tarihine ertelendi. Raporlar 21 Ocak'a kadar tamamlanırsa süreç daha da hızlanacaktır. Birkaç tane dinlenmeyen tanık vardı onlar da tamamlandıktan sonra önümüze bakacağız" ifadelerini kullandı.

'Selvi Boylum Al Yazmalım’ın efsanevi fotoğrafı Haber

'Selvi Boylum Al Yazmalım’ın efsanevi fotoğrafı

Türk sinemasının en kült yapımlarından biri olan “Selvi Boylum Al Yazmalım”, ekrana geldiği her dönem izleyicilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Filmin oyuncu kadrosunda Kadir İnanır, Türkan Şoray ve Ahmet Mekin gibi efsanevi isimler bulunuyor. 1977 yılında çekilen film, Türkiye’nin doğal güzellikleriyle ünlü bölgelerinde hazırlandı. Özellikle Adana, Hatay, İstanbul ve Bolu’nun manzaraları, filme unutulmaz bir görsellik kattı. Cengiz Aytmatov’un “Kırmızı Eşarp” adlı eserinden uyarlanan film, yönetmen Atıf Yılmaz tarafından sinemaya aktarılmış ve Türk sinemasının en sevilen yapıtlarından biri olarak kabul edilmişti. Filmin çekimleri arasında o dönem Adana’nın bir ilçesi olan Osmaniye’nin Kesmeburun köyü yakınlarındaki Kastabala civarı ve 2020 yılında UNESCO Dünya Geçici Mirası listesine dahil edilen Kadirli ilçesindeki Karatepe-Aslantaş arkeolojik alanının hemen yanındaki baraj inşaatı, önemli bir yer tutuyor. Filmde “İlyas” karakterinin çalıştığı baraj şantiye sahneleri çekimi ise, 1975’te yapımına başlanan ve 1984’te tamamlanan Aslantaş Barajı ve Hidroelektrik Santrali şantiye alanında gerçekleştirildi. Arşivlerde saklı bir hatıra Yıllarca büyük ilgi gören filme dair görseller de uzun süre dikkati çekti. Erzin Belediyesi arşivinde yer alan ve filmin çekimleri sırasında Türkan Şoray ve şoför Menduh Akı’nın aynı karede yer alan siyah-beyaz bir fotoğraf da anılarda kalan karelerden biri oldu. Fotoğrafın, filmin çekim sürecine dair değerli bir bellek niteliği taşıdığı belirtildi. Öte yandan, Osmaniye’nin Eski Fotoğrafları Grubu’nda İsmail Okan Güney, filme dair bu fotoğrafı Kadirli’yi anlatan bir sosyal medya hesabında da paylaşarak anıları tazeledi. “Bu fotoğraf, Türk sinemasının belleği açısından son derece önemli” Adanalı tarihçi Cezmi Yurtsever ise konuya dair şunları söyledi: “Söz konusu bu fotoğraf, sadece filmin çekildiği tarih ve bu bölgeyi anlatmasının ötesinde, 1970’lerin Türkiye’sinde sinema ve günlük yaşamın kesişim noktalarını gözler önüne seriyor. Türkan Şoray ve şoför Menduh Akı’nın aynı karede yer alması, setin perde arkasına dair küçük ama değerli bir pencere açıyor. Selvi Boylum Al Yazmalım gibi kült yapımların çekim mekanları ve sahneleri, hem bölgesel tarih açısından hem de Türk sinemasının belleği açısından son derece önemli. Bu ve buna benzer kareler, geçmişin izlerini korurken, gelecek kuşaklara da sinema tarihimizin zenginliğini aktarmamıza olanak tanıyor.”

Kıbrıscık nüfusu kritik eşikte: 1000 yıllık ilçe köy olmak üzere Haber

Kıbrıscık nüfusu kritik eşikte: 1000 yıllık ilçe köy olmak üzere

Bolu'nun Kıbrıscık ilçesi, gerileyen nüfusu nedeniyle köy olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. "15 gün önceden duyurduğumuz dayanışma toplantısına sadece 100 kişi katıldı, bu utanılacak bir şey" ifadelerini kullanan Belediye Başkanı Emin Tekemen, "Böyle bir sonu hak etmiyoruz" diyerek gözyaşlarına boğuldu. "1000 YILLIK GEÇMİŞİ VAR" Yıllardır süren göç nedeniyle nüfusu azalan Kıbrıscık ilçesi, Bolu'nun en eski yerleşim bölgelerinden biri olarak biliniyor. Adını Siberis (Kyberis) Irmağı'ndan aldığı rivayet edilen Kıbrıscık, 1 Nisan 1958'de ilçe haline geldi. Sürekli göç veren ilçe, bugün tarihinin en düşük nüfus seviyelerinden birini yaşıyor. Kıbrıscık Belediye Başkanı Emin Tekemen, yaptığı açıklamada ilçenin tarihinin yaklaşık 1000 yıllık olduğunu ifade ederek, "Bazılarının dediği gibi 60-70 yıllık bir ilçe değil. Aşağı yukarı 1000 yıllık bir geçmişi var. Bu geçmiş içinde yaşanmışlıklar var, tarih var, insanların geleceği var" dedi. "HEP BİZ VERDİK, HEP ALDILAR" İlçe nüfusunun büyük bir bölümünün Ankara, İstanbul, İzmir gibi illere gittiğini aktaran Başkan Tekemen, nüfusun bugün 2 binin altına düştüğüne dikkati çekti. Kıbrıscık nüfusunun Cumhuriyet'in ilk yıllarında oldukça yüksek olduğu bilgisini veren Tekemen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüze gelene kadar hep biz verdik, hep aldılar. Vergimizi verdik, askerimizi gönderdik, devlete üzerimize düşen her türlü vatandaşlık görevini yaptık. Ama bugün geldiğimiz noktada ilçenin kaldırılmasıyla yüz yüzeyiz. Burası Bolu'ya 65 kilometre mesafede. Yarın ilçelik kaldırılınca büyük ihtimalle yolların şartları belli, buraya ulaşmak zaten zor." "BİRLİK İÇİNDE İLÇEYİ KURTARMANIN AMACINI GÜDÜYORUZ" Başkan Tekemen, ilçede halihazırda yürütülecek olan TOKİ projesinin olduğunu, 2019'den beri bunun için çaba sarf ettiklerini belirterek, "Ayın 15'inde ikinci etap çalışması başlıyor, üçüncü etap görüşmeleri de sürüyor. Onun da peşine düşeceğiz. Önümüzdeki günler için tedbirlerimiz var. Şimdi merkezi hükümet bir cezaevi peşinde. Siyasi partiler, STK'lar, dernekler hep bir araya geldik, birlik içinde ilçeyi kurtarmanın amacını güdüyoruz" diye konuştu. YASA AÇIK: "2 BİN ALTINA DÜŞEN BELEDİYELER KAPATILACAK" Tekemen, ilçe statüsünün kaldırılması için yasal sürenin yılbaşına kadar olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Son çıkan yasanın 14. maddesinde açık ve net diyor; 'Nüfusu 2 bin altına düşen belediyeler kapatılacak.' Başka bir belde demiyor, ilçe de demiyor ama net ve açık olarak rakamı koymuş, 2 bin altına düşenler. Bazıları hala polemik peşinde. 'Üçlü kararnameyle kaldırılır ilçelik' diyorlar, 'kararla kurulmuştur' diyorlar. Farklı şeyler konuşuluyor ama önümüze konan bir yasa var. Bu da gerçekleştirilecek. Şu anda ne yaparsak yapacağız, sonra geriye dönüşü yok." "15 GÜN DUYURDUK, 100 KİŞİ GELDİ" İlçeyi terk edenlere ve emeklilere sitem eden Tekemen, düzenlenen dayanışma toplantısına fazla katılımın olmamasından yakındı. Tekemen, "İlçe için dayanışma günü düzenledik. Emekliler ilçeyi terk edip gitmişler, başka yerlerde ikamet ediyorlar. Büyük bölümü Bolu'da. Geçen gün benim en çok üzüldüğüm nokta gerçekten şuydu; orada bir toplantı yaptık, 15 gün önceden duyurularını yaptık ama maalesef 100 kişiyle karşılaştık. Bu ilçe için utanılacak bir şey. Yani gerçekten Kıbrıscıklı değil, bir sürü eleştiri yapan, 'Kıbrıscık için mücadele ediyoruz' diyenlerin hiçbirini orada göremedik. İnsan üzülüyor tabii" şeklinde konuştu. "BÖYLE BİR SONU HAK ETMİYORUZ" Açıklamasının sonunda duygusal anlar yaşayan Başkan Tekemen, "Yaşlıları düşünüyorum. Çoğu, ailelerini orada bırakarak şehirde ekmek davasına geldiler, buralardalar. Emekliler de yazın çekip geliyor. Nüfusları burada. Kaybeden ben olmayacağım. Yani üzülüyorum. Çünkü ben bu işe yıllardır gönül vermiş bir insanım. 10 yıldır halkla iç içeyim. Ben o gece mührümü elime aldığımda da aynıydım, bugün de aynıyım ama böyle bir sonu hak etmiyoruz" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Orman denizi Yedigöller, kahverengi, sarı ve yeşilin büyüleyici tonlarıyla görenleri hayran bırakıyor Video Galeri

Orman denizi Yedigöller, kahverengi, sarı ve yeşilin büyüleyici tonlarıyla görenleri hayran bırakıyor

Türkiye’nin en özel doğa alanlarından biri olan Yedigöller Milli Parkı, sonbaharın gelişiyle birlikte adeta renk cümbüşüne büründü. Bolu’ya 42 kilometre uzaklıkta yer alan milli park, meşe, kayın, gürgen ve kızılağaçların oluşturduğu eşsiz manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. “Orman denizi” olarak da adlandırılan bölge, dronla havadan görüntülendi. YEDİGÖLLER’DE SONBAHAR RÜYASI 1965 yılında milli park ilan edilen Yedigöller, dört mevsim ayrı güzellikleriyle ziyaretçilerini cezbediyor. Ancak sonbaharda ortaya çıkan sarı, kahverengi, kırmızı ve yeşilin binbir tonu, parkı adeta bir tabloya dönüştürüyor. Büyükgöl, Seringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl, Deringöl ve Sazlıgöl, çevresindeki ormanlarla birlikte göz alıcı bir manzara sunuyor. DOĞASEVERLERİN GÖZDESİ Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak noktası olan Yedigöller, özellikle sonbaharda fotoğraf tutkunları, kampçılar ve trekking meraklıları için vazgeçilmez bir rota haline geliyor. Hafta sonu tatilini doğa içinde geçirmek isteyen ziyaretçiler, bölgeye akın ediyor. HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ Dronla kaydedilen görüntülerde renk değiştiren yapraklar, göllerin yansımaları ve sisle kaplı dağlar büyüleyici bir atmosfer oluşturdu. Doğal güzelliğiyle “Türkiye’nin en çok fotoğraflanan doğa noktaları” arasında yer alan Yedigöller, sosyal medyada da binlerce kez paylaşıldı. ORMAN DENİZİ YEDİGÖLLER Yaklaşık 2 bin 19 hektarlık alanı kapsayan Yedigöller Milli Parkı, endemik bitki türleri, şelaleleri ve yaban hayatı ile dikkat çekiyor. Bölge, aynı zamanda kamp, piknik, yürüyüş ve doğa fotoğrafçılığı için ideal bir doğa rotası olarak öne çıkıyor.

Bolu'da "yüksek kar payı" vaadiyle dolandırıcılık: 25 mağdur, 100 milyon liralık vurgun iddiası Haber

Bolu'da "yüksek kar payı" vaadiyle dolandırıcılık: 25 mağdur, 100 milyon liralık vurgun iddiası

Bolu'da banka personeli aracılıyla ve kar payı vaadiyle onlarca kişiyi dolandıran bir şebekenin, yaklaşık 100 milyon liralık vurgun yaptığı iddia edildi. Dolandırıcıların ağına düşen 48 yaşındaki Sadettin Türdü, 4,5 milyon lira değerindeki evini ipotek ettirerek sistemin parçası haline getirildiğini ve kısa sürede mağdur olduğunu söyledi. İddiaya göre, Bolu'da yaşayan 48 yaşındaki Sadettin Türdü, dolandırıcıların "kâr payı sistemi" adı altında kurduğu düzenin mağdurlarından biri oldu. Türdü'nün iddiasına göre, şahıslar kendilerini ticaretle uğraşan güvenilir yatırımcılar olarak tanıttı. Türdü'ye, "Evinizi 3 yıllığına ipotek ettirelim, biz ticaretimizden kazandığımız paradan her ay size 35 bin lira kar payı ödeyelim. Süre dolunca da evinizi geri verelim" teklifinde bulundular. Dolandırıcıların ilk etapta birkaç ay boyunca düzenli ödeme yapması, Türdü'nün güvenini pekiştirdi. Ancak bir süre sonra para akışı kesildi, telefonlar kapandı ve şahıslar ortadan kayboldu. Türdü, 4,5 milyon lira değerindeki evini kaybetti. Ortadan kayboldular Dolandırıcıların ağına düşen 48 yaşındaki Sadettin Türdü, dolandırıcıların peşine düştü. Bu esnada Bolu genelinde yaklaşık 25 kişiye daha ulaşarak dolandırıldıklarını öğrendi. Olayın ardından mağdurlar, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bazı mağdurların Almanya'da yaşayan gurbetçiler olduğu, bazılarının ise Çanakkale ve Balıkesir gibi farklı illerden mağdur edildiği öğrenildi. "Bizim ulaşabildiğimiz 20-25 mağdur var" Evini ipotek ettirerek sisteme dahil olan Sadettin Türdü, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle anlattı: "Yaklaşık 100 milyon liralık bir vurgun olduğu söyleniyor. Bizim ulaşabildiğimiz 20-25 mağdur var. Bu mağdurlar sadece Bolu'dan değil, Çanakkale, Balıkesir, Almanya'da yaşayan insanlar var." "Bankadaki adamları da kar payı alıyor" Sistemin oluş biçimini aktaran Türdü, "Bazı insanların krediye ihtiyacı oluyor. Banka kredi vermiyor. Çünkü adamın, sigortası yok, bir geliri yok. Fakat bu şahıslar bankalardaki adamları vasıtasıyla mağdurlara diyorlar ki, ‘X firmadan geldim' deyin diyerek bankaya gönderiyor. Öyle olunca hemen bu kişilere kredi çıkartılıyor. Tabi bu krediden banka çalışanları da kar payı alıyorlar. Krediyi çıkarttıran şahıs da diyor ki, "300 bin lira kredi çıkarttık. 50'sini banka görevlisine 100 bin lirasını da biz aldık' diyorlar. Bunun dışında bir sistem daha var. ‘Ticaret yapıyoruz, hayvan alıp satıyoruz evin veya arsan varsa bizim sisteme ver, 2-3 yıllığına, biz sana elde ettiğimiz ticari kardan, para vereceğiz' diyorlar. Benim ki onun gibi sistemi anlattılar bana da. ‘3 yıl boyunca biz senin evini ipotek yapacağız, sana da her ay 35 bin lira kar payı vereceğiz. 3 yıl sonra da evini geri vereceğiz" dediler. Fakat sonra ortadan kayboldular. Biz bu şahısları ararken bir çok mağdura ulaştık. Benim zararım 4.5 milyon lira. Şikayetçi oldum. Suç duyurusunda bulundu" ifadelerini kullandı. "Ortada bu kadar mağdur varken bu insanların sokakta dolaşması akla mantığa uygun gelmiyor" Dolandırılma olayının ‘Seçil Erzan' davası ile benzer olduğunu ifade eden Sadettin Türdü, "Bizim dava İstanbul'da görülen Seçil Erzan davasıyla aynı. Orda ki şahıs tutuklu, bizde ise şüpheliler sokakta. Her gün yeni mağdur ortaya çıkartmaya devam ediyorlar. 3-4 şahıs Bolu'da. Mağdurlarla bir araya gelip gerekli başvuru yapıyoruz. Uğraşıyoruz. Ortada bu kadar mağdur varken bu insanların sokakta dolaşması akla mantığa uygun gelmiyor" dedi.

Cezaevinde babasının hastanelik ettiği 4 yaşındaki kızdan sevindirici haber Haber

Cezaevinde babasının hastanelik ettiği 4 yaşındaki kızdan sevindirici haber

Bolu'da T Tipi Kapalı Cezaevi'nde "adam öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklu bulunan mahkum, boşanma aşamasındaki eşiyle birlikte kendisini ziyarete gelen 4 yaşındaki kızını açık görüş sırasında döverek hastanelik etmişti. Bir haftalık yoğun bakım tedavisinin ardından küçük kızın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Olay, geçtiğimiz günlerde Kuruçay mevkisinde bulunan T Tipi Kapalı Cezaevi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, "adam öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklu bulunan Hakan A. ile boşanma aşamasında olduğu iddia edilen eşi ve 4 yaşındaki kızı açık görüş ziyaretinde bir araya geldi. Ziyaret sırasında eşiyle tartışmaya başlayan Hakan K. sinirlenerek 4 yaşındaki kızına saldırdı. Saldırgan babanın duvara fırlattığı küçük kız ağır yaralandı. İnfaz koruma memurları Hakan A.'ya müdahale ederken, ihbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan küçük kız, sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Bolu Abant İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Hastaneden iyi haber geldi Hastanede bir hafta yoğun bakımda kalan 4 yaşındaki kızın sağlık durumunun iyiye gittiği ve tedavisinin sürdüğü öğrenildi. Kızını öldüresiye döven Hakan A.'nın cezaevinde tek kişilik hücreye konulduğu ve hakkında cezaevi savcısı tarafından işlem başlatıldığı belirtildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.