#Bolu Kartalkaya

İLKHABER-Gazetesi - Bolu Kartalkaya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bolu Kartalkaya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Grand Kartal Otel yangını davasının duruşmasında tanıklar dinlenilmeye başlandı Haber

Grand Kartal Otel yangını davasının duruşmasında tanıklar dinlenilmeye başlandı

Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına dair aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın duruşması sürdü. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesinin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmada tanıklar dinlenmeye başlandı. Recai Yamantürk, otelde çamaşırhane sorumlusu olarak çalıştığını söyledi. Yangın anında 3. katta bulunan 303 numaralı odada çamaşırhanedeki arkadaşları ile uyuduğunu ifade eden Yamantürk, "Ses duyduk uyandık. Kavga var zannettik. Kapıyı açıp bakınca dumanı gördüm. Arkadaşlara herhalde bir şey yanıyor dedim. Hep beraber dışarı çıktık." şeklinde konuştu. Yamantürk, kaldığı katta 3 oda olduğunu belirterek, "Uyandığımda saat 03.15 ile 03.30 arası falandı. Otelden 03.30’da çıkmıştık. Koridordan garaja, oradan dışarı çıktık. Otoparka indiğimde kapı açıktı. Kimin olduğunu görmedim. Orada araç çekilmesi ile ilgili de bir şey görmedim." dedi. Otelde en son yangın tatbikatının 5-6 sene önce yapıldığını hatırladığını da dile getiren Yamantürk, "Yangın müdahale ekibi kurulmadı. İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uzmanı olup olmadığını bilmiyorum. Mutfağı gece denetleyen biri var mı bilmiyorum, oraya hiç çıkmazdım." diye konuştu. Tanık Gürkan Oskan, 2,5 yıldır Kartal AŞ’de telesiyejlerden sorumlu elektrik personeli olarak çalıştığını belirterek, "O gece 03.30 sıralarında bağırma sesleri ile uyandım. Kartal AŞ lojmanında kalıyordum. Yangın var diyorlardı. Jandarma ekiplerinin yanına gittim 'yardım edebileceğim bir şey var mı?' dedim. Kar motorunu ekiplere teslim ettim, sonra beni uzaklaştırdılar." ifadelerini kullandı. Grand Kartal Otel'in elektrik sorumlularının tutuklu sanık Hüseyin Özer ve tutuksuz sanık Bayram Ütkü olduğunu belirten Oskan, kendisinin Ütkü'den emir aldığına işaret etti. Yangın gecesi garajda bulunan araçların çıkarılmasına yardım etmek için o bölgeye gittiğini anlatan Oskan, "O gece garaja girmeye çalıştım ama dumandan giremedim. Araçların çıkarılmasına yardım etmek için girmeye çalıştım ama giremedim. Sabaha karşı, motor arkasındaki sedye ile tahliye sağladım, garajdaki araçları çıkarttım çıkarttık." şeklinde konuştu. Oskan, sorular üzerine elektrikli mutfak araçlarının bakımının kimde olduğunu detaylı olduğunu bilmediğini aktardı. Otelin mutfağında makarnacı olarak çalışan tanık İsmail Güney, 2 senedir Grand Kartal Otel'de görev yaptığını söyledi. Yangın anında 3. kattaki 302 numaralı odada olduğunu belirten Güney, "Yanımda kalan arkadaşlar beni uyandırdı. Kulaklarım ağır işittiği için çocuklar kapıyı açtığında duman kokusu geldi. Çocuklar da yangın var dediler. Bana yangın eğitimi verilmedi. Yangın Müdahale Ekibi kurulup kurulmadığını bilmiyorum. İSG uzmanı görmedim." dedi. Güney, gece saatlerinde restoranın Show alanında pişmesi gereken yemek varsa cihazların çalıştırıldığını, onun dışında oradaki cihazların çalışma zamanlarının belirsiz olduğunu kaydetti. Yangının çıkmasına neden olan grill plate cihazının ne zaman açık ne zaman kapalı olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığını dile getiren Güney, "Ben o bölümde çalışmam, mutfakta çalışırım. Mutfaktan tutuksuz sanık Reşat Bölük sorumlu. Temizlikten sorumlu farklı bir ekip var. Tutuksuz sanık Enver Öztürk sadece sıcak yemek yapar. O yangını çıkartan cihazdan sorumlu değil sadece sıcak yemek yapar." diye konuştu. Gazelle Otelde elektrikçi olarak çalışan Kadir Çelik, kendisinin Grand Kartal Otel'de hiç çalışmadığını belirtti. Grand Kartal’da elektrikçi olarak Hüseyin Özer, Bayram Ütkü ve Bahadır Özkuru'nun görev yaptığını anlatan Çelik, tutuklu sanık Tahsin Pekcan'ın da Gazelle Otelde çalıştığını ancak ufak tefek arızalar için Kartalkaya'ya gittiğini söyledi. Çelik, Gazelle otelde çalışan 10-15 kişinin kış sezonunda Grand Kartal Otel'de çalıştığına dikkati çekerek, "O kişileri kimin belirlediğini bilmiyorum. Hüseyin Özer Grand Kartalda çalışıyordu. Emekli olduktan sonra Gazelle'de çalışmaya başladı. Ama kış sezonu Grand Kartal’da çalışıyordu." ifadelerini kullandı. Personel yemekhanesinde görevli olan Ergün Aydoğan, yangın anında otelde olduğunu, ekmekçi olarak çalışan kişinin duvarlara vurarak "canını seven çıksın" demesi üzerine uyanarak otelden çıktıklarını anlattı. Koridora çıktıklarında yoğun bir dumanla karşılaştıklarını dile getiren Aydoğan, "Önümüzü görmüyorduk. Araçların giriş kısmından çıktık. Otoparkta, çalışan personel, mutfakçılar ve katlarda bulunan arkadaşlar vardı. Kapı kapalıydı onu biz açtık. Elektrik kesilmişti 10 kişi falan biz açtık kapıyı." şeklinde konuştu. Grand Kartal Otel'de emekli olduğu 2022 yılına kadar 25 yıl çalıştığını söyleyen Adem Güven, emekli olduktan sonra Gazelle Otelde çalışmaya başladığını söyledi. Kendisine talimatları sadece Halit Ergül’ün verdiğini anlatan Güven, Grand Kartal Otel ile ilgili çeşitli bilgilerini aktardı. Güven, son 2 yıldır yangın eğitimi verilip verilmediğini bilmediğini dile getirerek, "Yangın alarmı düğmeleri var. Mutfak ve restorandaki aletleri biliyorum ama kullanmadım. Nasıl çalıştığını bilmiyorum. Mutfaktan Reşat usta sorumluydu." dedi. Kartal Otel ve Grand Kartal Otel'de toplam 49 yıldır pist ve garaj sorumlusu olarak çalıştığını belirten Erol Yaman, yangın anında evinde olduğunu söyledi. Tutuklu sanık Zeki Yılmaz'ın kendisini arayarak "Neredesiniz, yanıyoruz." dediğini belirten Yaman, "Yangından 1 ay önce garaj kapısı önünde yangın tatbikatı yapıldı. Garaj iki otelin müşterek garajdır. Biz şoförler olarak katıldık. Kartal Otel personelleri vardı. Bize 'tatbikat var, gelin' dediler. Biz de gittik. 30-40 kişi tatbikata katıldı." diye konuştu. Yaman, yaklaşık yarım saat sonra otele çıktığını ileri sürerek, "1 itfaiye aracı vardı. Araçlar yanaşamıyordu, biz forkliftle araçları aldık, itfaiyeyi soktuk. Biz makine ekipmanların sorumlusuyduk. Garajda biz 6 kişi çalışıyoruz. Hepsi de o anda itfaiyeye yardım etmeye çıktılar." ifadelerini kullandı. Yangından sonra garajda bulunan makine ve ekipmanları dışarıda kalmasın diye oradan aldığını da anlatan Yaman, "Kepçeler şu anda benim evimin önünde, gizli bir yerde değil. Her sene normal bakımları olur, bu sene de yangından sonra araçlar dışarıda kalmasın diye aşağıya indirdim. 2 kepçe 3 pist makinesi, 1 unimork, 1 kamyon var." şeklinde konuştu. Gazelle Otel’in muhasebe personeli Mustafa Yılmaz, Ahmet Demir'in genel müdür, Emir Aras'ın genel koordinatör, Kadir Özdemir'in ise muhasebe müdürü olduğunu söyledi. Yangını Kadir Özdemir'in telefon aramasıyla öğrendiğini belirten Yılmaz, "Gece Kadir Bey 03.30 civarında beni aradı. Sonra birlikte yola çıktık. Yolda Adem Güven'i de aradık. Kadir Bey başka kimseyi aramadı. Ben 3 tane vinç firmasını aradım." dedi. Sürdürülebilir turizmle ilgili FQC Global Sertifikasyon AŞ isimli şirketin Grand Kartal Otel'de denetim yaptığını aktaran Yılmaz, "Biz danışmanlık şirketine dosyayı hazırlattık. İkinci sene de aynı dosya ile denetime girdik. Sadece istatistik bilgileri güncelledik. Önce klasör incelendi. Sonra saha denetimine çıkıldı. Ben saha denetimine katılmadım. Bize denetleme ile ilgili belgeleri, ilgili FQC Global Sertifikasyon AŞ’nin önerdiği danışmanlık şirketi hazırladı." diye konuştu. Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin denetim yapıp yapmadığı sorusuna ise şu şekilde cevap verdi: "Turizm Bakanlığının 2011 ya da 2012 yılında Kartalkaya'ya gittiğini hatırlıyorum. Gazelle'den bilgi talebinde bulunmuşlardı 1 sene kadar önce. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın daha önce denetleyip denetlemediğini bilmiyorum. Özel İdare de Gazelle Oteli denetlemedi." Asansör teknisyeni Bilal Ulusoy da asansörlerin çalışma sistemleri hakkında bilgiler verdi. Kendisinin bakım teknisyeni olduğunu kaydeden Ulusoy, 2019 yılından itibaren Grand Kartal Otel'in bakımlarını kendilerinin yaptığını aktardı. İl Özel İdare Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü bünyesinde kurulan denetleme komisyonunda sağlık teknisyeni olarak görev yapan Cemal Yılmaz, kendilerinin işyeri açma ile ilgili ruhsat verildikten sonraki denetimleri kontrol ettiklerini söyledi. Özelikle ruhsatsızlık denetimi yaptıklarını kaydeden Yılmaz, "Bunlar normal bir denetim değil. Özel İdaresi normalde ruhsat verdiği yerleri denetlemez. Grand Kartal'da ruhsatsızlık üzerine denetim yaptık. Benim görevim sağlık memuru olduğu için kendi alanımda ilgili tutanak düzenledim. 2011, 2016, 2019, 2021, 2024 yıllarında denetimlerde bulundum." ifadelerini kullandı. Yılmaz, kurum olarak yangınla ilgili denetim yapmadıklarını da vurgulayarak, "Bu konuda denetim yapacak personelimiz yok. Bununa ilgili itfaiye teşkilatı kuracak yetkimiz de yok. Otelde yapılan denetimlerde bize imzası bulunanlar eşlik etmiştir. Ama kimler olduğunu hatırlamıyorum." şeklinde konuştu. Yılmaz, White Fox isimli işletme ile ilgili denetim başvurusu olduğunu bildiğini ama başvuran kişiyi tanımadığını da belirterek, "Yangın raporu tüm bina için istendi. Tutuklu sanık Yeliz Erdoğan itfaiye raporunun alınması gerektiğini söyledi. Otel için rapor alınmasını istedi." dedi. Mahkeme bir önceki gün gerçekleşen duruşmada "konutu terk etmeme" şeklinde adli kontrol kararı verilen tutuksuz sanıklar Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin'in avukatlarının itirazlarını yargılamanın hala devam ediyor olması, tüm delillerin toplanmamış olması, dinlenilmeyen tanık, mağdur ve müştekilerin olması nedeniyle reddetti. Duruşmaya sabaha kadar ara verildi.

Bolu Kartalkaya faciası davası başladı: 78 canın yandığı yangının ilk duruşmasında gözyaşları sel oldu Haber

Bolu Kartalkaya faciası davası başladı: 78 canın yandığı yangının ilk duruşmasında gözyaşları sel oldu

13 Ocak 2025’te Grand Kartal Otel'de çıkan ve Türkiye tarihinin en büyük otel yangınlarından biri olarak kayıtlara geçen faciaya ilişkin açılan davada yargı süreci resmen başladı. Yangınla ilgili 19'u tutuklu toplam 32 sanık, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Yürek dağlayan ifadeler: “8 evladımı toprağa verdim” Gazateci Emrullah Erdinç'in duruşmadan aktardığı bilgilere göre, ailesinden 8 kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin gözyaşları içinde söz alarak şunları söyledi; ''Duygularımı daha fazla tutamayacağım. Dayanamıyorum. Usulen konuşma hakkım olmadığını biliyorum ama konuşmak istiyorum…Bu dava siyasallaşmamalı. Suç şahsidir ve bu kişiler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Oğlum Boğaziçi mezunuydu, üç çocuk babasıydı. Gelinim ODTÜ mezunuydu, 18 çocuğa burs veriyordu. Diğer canlar da bizim evlatlarımızdı. Sorumlulara soruyorum: İki aracı kurtarmak için onlarca insanın yanmasına nasıl göz yumdunuz? Vicdanınız buna nasıl el verdi? Sahte gözyaşlarınızı görmek istemiyorum. Bu yüzden salondan çıkıyorum.'' ifadelerini kullandı. Avukat Yüksel Gültekin çocukları Enes Gültekin, Bilal Gültekin, Rumeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin, torunları Yusuf Sinanettin Gültekin, Muhammet Selim Gültekin, Bekir Sadık Gültekin ve Sümeyye Güner yangında hayatlarını kaybetmişti. Avukat Yüksel Gültekin’den sert tepki: “İki aracı kurtarmak için onlarca kişiyi feda ettiniz” Avukat Yüksel Gültekin’in açıklamaları ise salondaki herkesi derinden sarstı. Gültekin, konuşmasında kişisel bir kaybı olduğunu da dile getirerek şöyle konuştu: “Bu dava siyasallaşmamalı. Suç şahsidir ve bu kişiler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Oğlum Boğaziçi mezunuydu, üç çocuk babasıydı. Gelinim ODTÜ mezunuydu, 18 çocuğa burs veriyordu. Diğer canlar da bizim evlatlarımızdı.” “Sorumlulara soruyorum: İki aracı kurtarmak için onlarca insanın yanmasına nasıl göz yumdunuz? Vicdanınız buna nasıl el verdi? Sahte gözyaşlarınızı görmek istemiyorum. Bu yüzden salondan çıkıyorum.” 32 sanık hakkında ‘kasten adam öldürme’ ve ‘taksirle yangına sebebiyet verme’ suçlaması İddianamede 32 sanık hakkında, "kasten adam öldürme", "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma", "ihmal suretiyle kamu güvenliğini tehlikeye sokma" suçlarından ağır cezalar talep ediliyor. Savcılık, otelin yangın güvenliği yönetmeliğine aykırı şekilde yapılandırıldığını, acil çıkış kapılarının kilitli olduğunu, yangın alarm ve söndürme sistemlerinin çalışmadığını belirledi. Ayrıca yangın esnasında otel yönetiminin, otoparktaki iki aracı kurtarmak için tahliye emrini geç verdiği öne sürüldü. Duruşma 2 gün sürecek ve sanıkların savunmaları alınmaya devam edecek. Bolu’daki facianın yargı süreci kamuoyu tarafından dikkatle takip ediliyor.

Kartalkaya yangın faciasını büyüten ihmaller ve eksiklikler iddianamede sıralandı Haber

Kartalkaya yangın faciasını büyüten ihmaller ve eksiklikler iddianamede sıralandı

Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, faciayı büyüten ihmaller ve eksiklikler detaylı şekilde açıklandı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 13 kişi hakkında 1998’er yıl, 19 kişi hakkında ise 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, yangın merdiveninin bulunmaması, alarm sistemlerinin yetersizliği ve gaz tahliyesini engelleyen kapalı yapıların ölümleri artırdığı vurgulandı. Bilirkişi raporuna göre, restoran katındaki LPG bağlantı hortumlarının erimesiyle alevler hızla yayılmış; yoğun ahşap kaplama ve yanıcı dekoratif malzemelerin kullanımı ise yangının boyutunu felakete dönüştürmüştü. Yangın alarm butonu ve siren sistemi erimiş İddianamede, yangının ardından otelde Bolu İl Jandarma Komutanlığı Kriminal Kısım Amirliği ekipleri tarafından yapılan olay yeri inceleme raporuna da yer verildi. Rapora göre, otelin dış çevresinde, dışarıdan görülecek şekilde herhangi bir yangın merdiveninin bulunmadığına değinilerek, her katta yangın panosunun olduğu, bazı panoların içerisinde yangın tüplerinin bulunduğu, oda tavanlarında duman dedektörleri ile kapı arkalarında yangın tahliye planlarının bulunduğu, yine her katın ortasında yangın alarm butonunun olduğu ve aynı buton üzerinde siren sisteminin bulunduğu ancak yangın etkisiyle buton ve sirenlerin eridiği kaydedildi. Yangının hızla yayılması ve ölümlerin artmasındaki detay: Ek yapılar, halı kaplamalar Bilirkişi heyetinin raporunda ise esas hızlanmayı sağlayan ve restoran katında yangın yükünü oluşturan unsurun LPG olduğu, dekorasyonda aşırı ahşap kullanımı ve kaplama amaçlı kullanılan diğer yanıcı maddeler ile petrokimyasal ürünler ve diğer yangın yüklerini oluşturduğu vurgulandı. Yangının hızla yayılmasında ve ölümlerin artmasında en önemli etkenlerden birinin, binada sonradan yapılan tadilatlar ve ek yapılarla, asansör ve merdiven tepe çıkışlarında gaz tahliyesini engelleyen kapalı oda ve koridorlardan oluşan konaklama alanlarının oluşturulması ve bu nedenle gaz tahliyelerinin iptal edilmesi olduğu kaydedildi. Ayrıca yine raporda, döşeme üstünde yatak katları da dahil olmak üzere pek çok alanda halı kaplama kullanıldığı, bu nedenle yanıcı niteliği yüksek bu malzemelerin varlığının, mekanın yangın yükünü artırdığı ve yangının hızlı yayılmasına önemli rol oynadığı belirtildi. Mutfak personeli acil durum eğitimi almamış Izgarada başlayan yanma, yanan yağların zeminde yaklaşık 90-100 santimetre ilerleyerek çöp bidonunu yakması ve alevlerin çöp bidonu bölgesinde bulunan LPG bağlantı hortumlarını eritmesi ile hızlandığı belirtildi. Yine raporda, mutfakta bulunan 4 personelin mutlaka almış olmaları gereken acil durum ve yangın eğitimini almadıkları, belgelerde otel personelinin acil durum eylem planı ve yangın söndürme eğitimli olduklarının farklı kaynaklarda beyan edilmesine karşın, eğitim belgeleri, eğitim tarihleri, eğitmen gibi verilerin otel kayıtlarından tespit edilemediği ifade edildi. Bir otelde can ve mal güvenliği açısından hayati öneme sahip yangın uyarı sisteminin mutfak katında kolaylıkla ulaşılamaz bir alanda (resepsiyon sağ arka tarafta küçük bir oda) konumlandırıldığı bilgisine de yer verildi. Otelin arka bölümüne itfaiyenin müdahale etme imkanının bulunmadığı kaydedildi Binanın yerleşim yeri olarak acil durumlarda itfaiyenin müdahale etmesinin imkanının bulunmadığı, binanın yan taraflarına ve arka taraflarına itfaiyenin erişebilecek durumu bulunmadığı, yan ve arka tarafta itfaiyenin acil durumda geçişi için yan yol ve iç yolun bulunmadığı kaydedildi. Grand Kartal Otel binasında zemin kat dahil kat planında kaçış uzaklıklarının binaların yangından korunması hakkında yönetmelikte belirtilen mesafelerin oldukça üzerinde olduğu ifade edildi. Kaçış kapılarının yangın kapısı niteliğinde olmadığı tespit edildi Taşınabilir söndürme cihazlarının rastgele konumlandırıldıkları, 3 Ekim 2022 tarihinden sonra yangının gerçekleştiği 21 Ocak 2025 tarihine kadar görevli ve sözleşmeli bir İSG uzmanı bulundurulmadığı, kaçış için kullanılabilecek yeterli sayı ve kapasitede kaçış imkanı ve kaçış merdiveni yer almadığı, mevcut tahliye kapılarının tahliye kapısı özelliği taşımadığı, acil çıkışların hiçbirinin acil durumda kullanılabilecek özelliklerinin bulunmadığı, kaçış kapılarının yangın kapısı niteliğinde olmadığı bilgisine de yer verildi.

Özdemir: Afetlere karşı yetersiz önlemler kabul edilemez Haber

Özdemir: Afetlere karşı yetersiz önlemler kabul edilemez

Yeniden Refah Partisi Adana İl binasında Bolu Kartalkaya’da çıkan yangın ve 6 Şubat 2023 yılında meydana gelen deprem hakkında açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanı Özkut Özdemir, Kartalkaya yangınının Türkiye’nin teknolojik çağda güvenlik sorunlarını gözler önüne serdiğini belirterek, yangına neden olan ihmalleri ve afetlere karşı alınmayan önlemleri eleştirdi. Özdemir, yaşanan felaketlere karşı sorumluların üstlenmemesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca, 6 Şubat depremlerinin yıldönümüne yaklaşırken, gelecekteki olası afetlere karşı yeterli hazırlıkların yapılıp yapılmadığını sorguladı” şeklinde konuştu. “Kartalkaya yangını, Türkiye'nin teknolojik çağda güvenlik sorunlarını ortaya koyuyor" Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanı Özkut Özdemir, “Geçtiğimiz hafta, Bolu Kartalkaya’da, hepimizi derinden üzen bir yangın faciası yaşandı. Acımız, üzüntümüz büyük, milli yasımız var. 78 insanımızın hayatını kaybetmesi gerçekten çok büyük bir acıdır.  Türkiye’miz, 2025 yılında, ileri teknoloji çağında, insanların bu kadar kolay öldüğü bir ülke olmamalıydı. 78 insanımızın, çığlıklar içinde kurtarılmayı beklerken, yanarak veya dumandan boğularak can verdiği Kartalkaya yangın faciasında sorumluluğu bulunan yetkililerin, daha yangın söndürülmeden sorumluluğu birbirlerine atmaları kabul edilemez. Yangın çıkışları kapalı ya da yetersiz. Yangın merdivenleri bina içinde kalmış ve ulaşılabilir değil. Duman dedektörleri çalışmıyor. Yangın alarmı yok. Yangın söndürme tüpleri ya yok ya da yetersiz. Oteller bölgesinde bir tane bile itfaiye aracı yok. Otel sahibi sadece kazanacağı paraya bakmış, insan sağlığını hiçe saymış.” “Afetlere karşı gerekli önlemler alınmıyor" Özkut  Özdemir, afetlere karşı gerekli önlemlerin alınmadığına dair endişelerini dile getirerek şunları söyledi: “Bu tür afetlere karşı, Türkiye'nin diğer şehirlerindeki turizm tesislerinde, alışveriş merkezlerinde, eğitim kurumlarında ve hatta kamu dairelerinde acaba yeterli tertibatlar, önlemler var mıdır? Yoksa Kartalkaya’da olduğu gibi, sadece cebini düşünen tesis sahipleri ve işletmeciler ile görevinin gereklerini yapmayan kamu görevlileri yüzünden, insan sağlığı ve güvenliği bir kenara mı atılmıştır? Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıldönümüne sayılı günler kaldı. Ölenlere bir kez daha rahmet, ailelerine sabır ve metanet dilerken; hatırlatıyor ve soruyoruz: Ülkemiz fay hatlarının üzerinde. Acaba gelecekte beklenen depremlere karşı yetkililerin hazırlıkları var mı? Her doğal afetten sonra sorumlusu kim diyoruz? Sorumluluğu üstlenen hiçbir yetkili bulamıyoruz. Herkes işini iyi yapıyorsa, bu afetler nasıl oluyor da faciaya dönüşüyor? Depremlerden ders alınmıyor; çürük binaların kentsel dönüşümü yapılmıyor. Sel felaketlerinden ders alınmıyor, dere yatakları boşaltılmıyor. Yeniden Refah Partisi olarak, gerçeklerin karartılmasına, yöneticilerin yetersizliğine, ilgisizlik ve sorumsuzluğuna seyirci kalmayacağız, göz yummayacağız. Bu vesileyle, 6 Şubat depremlerinde ve Kartalkaya faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz.”

Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybedenlerin yakınlarını arayarak rahatsız eden 3 şüpheli tutuklandı Haber

Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybedenlerin yakınlarını arayarak rahatsız eden 3 şüpheli tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, kimliği belirlenen şüphelilere ilişkin "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "kişinin hatırasına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlarından başlattığı soruşturma devam ediyor. Soruşturmada gözaltına alınan 6 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. İstanbul Adliyesine çıkarılan şüpheliler, burada savcıya ifade verdi. Savcılık ifadelerinin ardından 3 şüpheli sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlik, 2 şüphelinin tutuklanmasına, 1 şüphelinin ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasına karar verdi. 18 yaşından küçük 3 şüphelinin işlemleri Çocuk Suçlar Soruşturma Bürosunda sürüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada gündeme gelen iddialarla ilgili "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "kişinin hatırasına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlarından soruşturma başlatmıştı. Nevşehir'de 1 şüpheli tutuklandı Kartalkaya'daki otel yangınında vefat edenlere bir sosyal medya platformu üzerinden "çirkin ve ahlak dışı sözler sarf ettiği", onlara ve yakınlarına ait kişisel verileri hukuka aykırı şekilde paylaştığı ve yakınlarını arayarak acı durumlarını istismar ettiği gerekçesiyle Nevşehir'de de gözaltına alınan şüpheli tutuklandı. Grand Kartal Otel'deki yangında yaşamını yitirenlere yönelik eylemleri nedeniyle gözaltına alınan F.A'nın (20) Nevşehir Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandı. Nevşehir Devlet Hastanesindeki sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilen F.A, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Şüpheli F.A'nın, yangında vefat edenler ve yakınlarına ait kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde paylaşıldığı sosyal medya platformundaki grubun yöneticisi olduğu öğrenildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 26 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Kartalkaya'daki otel yangınında vefat edenlere bir sosyal medya platformu üzerinden "çirkin ve ahlak dışı sözler sarf eden", onlara ve yakınlarına ait kişisel verileri hukuka aykırı şekilde paylaşan ve yakınlarını arayarak acı durumlarını istismar ettikleri öne sürülen kişilerden Aksaray'da ikamet eden B.M.D. (21), Nevşehir'de ikamet eden F.A. ve Bitlis'te ikamet eden D.D'nin (19) gözaltına alındığını duyurmuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.