#Buğday

İLKHABER-Gazetesi - Buğday haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Buğday haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana Saimbeyli’de 60 dönüm atıl araziye buğday eki̇ldi, verim yüz güldürdü Haber

Adana Saimbeyli’de 60 dönüm atıl araziye buğday eki̇ldi, verim yüz güldürdü

Adana'nın Saimbeyli ilçesinde belediye, atıl durumdaki verimli arazileri ekonomiye kazandırmak amacıyla 60 dönüm tarlaya buğday ekti. İlk kez ekim yapılan ve yerli tohum kullanılan araziden elde edilen verim yüz güldürdü. Saimbeyli Belediye Başkanı Mahmut Dal'ın öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmada, ilçede atıl duruma olan 60 dönüm alana Taner çeşidi buğday ekimi yapıldı. İlk hasadı gerçekleştirilen buğdayda rekolte beklentilerin üzerinde çıktı. Yıllardır boş kalan verimli topraklar, uzun bir aranın ardından yeniden üretime kazandırılmış oldu. 2 gün sürecek olan hasat sonrasında yaklaşık 25 ton ürün elde edilmesinin beklendiği belirtildi. Saimbeyli Belediyesine üretime gönüllü destek veren Hüseyin Bulanık, "Belediye Başkanımızın çalışmasıyla boş arazilere ata-dede tohumlarını ektik. İlk denememizi Taner buğdayıyla yaptık. Verim çok güzel, yüksek rekolte bekliyoruz. Bu tarlalar daha önce kullanılmıyordu, toprak çok verimli. Saimbeyli'de arpa, buğday, kiraz, sumak, domates gibi birçok ürün yetişiyor. Hayvancılıkta da samanlar değerlendirilecek, ziyan olacak hiçbir şey yok" dedi. "Daha fazla üreticiye destek olacağız" Belediye Başkanı Mahmut Dal ise, "Saimbeyli Belediyesi olarak tarımsal kalkınma ve sürdürülebilirlik adına önemli bir adım attık. Bu yıl 60 dönümde gerçekleştirdiğimiz buğday ekiminin hasadını yapmanın gururunu yaşıyoruz. Amacımız hem yerel ekonomiyi güçlendirmek hem de ilçemizin tarımsal potansiyelini ortaya çıkarmak. Önümüzdeki yıl bu çalışmayı 500 ila 1000 dönüme çıkararak daha fazla üreticiye destek olacağız. Saimbeyli'yi tarımda marka haline getirmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Buğdayın ehlileştiği topraklar, tarımın yönünü belirliyor Haber

Buğdayın ehlileştiği topraklar, tarımın yönünü belirliyor

Şanlıurfa, 15 Haziran Pazar gününe kadar buğdayın tarihsel ve kültürel izini sürecek önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Slow Food Şanlıurfa ev sahipliğinde, Slow Food Türkiye Topluluk Ağı ve Taş Tepeler iş birliğiyle düzenlenen “Slow Wheat Şanlıurfa 2025: Türkiye’de Buğdayın Yolculuğu” başlıklı etkinlikte, buğdayın yerel ve evrensel önemi farklı yönleriyle ele alınıyor. Şanlıurfa'nın Karaköprü ilçesi Bölücek Mahallesi'nde yapılan etkinliğin açılış programı yoğun ilgi gördü. Programda geleneksel yöntemlerle buğday hasadı, buğday sergisi açılışı ve bulgur yapımı gösterisi gerçekleştirildi. Etkinlikte buğdayın binlerce yıllık yolculuğu kültür, müzik ve gastronomiyle harmanlanarak uluslararası katılımcılarla ele alındı. Açılış programına Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Salih Söğüt, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, çiftçiler ve çok sayıda davetli katıldı. Buğdayın anavatanı sayılan, tarım tarihine ışık tutan ve medeniyetlerin beşiği olarak kabul edilen Şanlıurfa’da gerçekleştirilen bu çok yönlü buluşmanın, aynı zamanda yerel üreticilerden akademisyenlere, kamu temsilcilerinden tüketicilere kadar geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getirdiği belirtildi. "Buğdayın ehlileştiği topraklar tarımın geleceğine yön verecek" Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, buğdayın evcilleştirilme sürecine ev sahipliği yapan Mezopotamya topraklarının tarihsel önemine dikkat çekerek, Şanlıurfa'nın hem geçmişin hem de tarımın geleceğinin merkezi olduğunu vurguladı. Yaklaşık 12 bin yıl önce, bugünkü Şanlıurfa sınırlarında insanlık tarihinde bir dönüm noktası yaşandığını belirten Başkan Gülpınar, “Göçebe yaşam, yerini toprağa bıraktı. Buğday ilk kez burada ehlileştirildi. O küçük tohum, sadece bir gıda değil, bir medeniyetin temeli oldu” ifadelerini kullandı. Karahan Tepe ve Göbeklitepe gibi arkeolojik alanların yalnızca tarihi yapılar değil, aynı zamanda tarımın ve toplumsal düzenin doğduğu yerler olduğunu söyleyen Gülpınar, Şanlıurfa'nın gelecekte de tarım politikalarında söz sahibi olacağını dile getirdi. Etkinliğin yalnızca tarımsal bir toplantı olmadığını, aynı zamanda biyoçeşitlilikten ekolojik sürdürülebilirliğe, gıda egemenliğinden sofrada adalete kadar birçok konunun ele alındığını belirten Başkan Gülpınar,  “Ata tohumlarımızı koruyor, Akıllı Tarım Uygulama Merkezimizle yenilikçi yöntemleri yaygınlaştırıyor, kırsalda üreticiyi destekliyoruz. Bu toprakların hafızasını dünya ile buluşturuyoruz. Şanlıurfa, tarımın kalbinden geleceğe yürümeye devam edecek” dedi. Paneller Etkinlik kapsamında bugün ‘Tohum ve Çeşitlilik’ başlıklı birinci panel yapıldı. Oturum Başkanı Berin Ertürk olan panelde, Prof. Dr. İrfan Özberk 'Yerel Çeşitlerden Günümüze Buğday Mirası', Füsun Ertuğ 'Biyoçeşitliliğin Koruyucuları Kadınlar', Dr. Ayten Salantur 'Yerel Buğday Çeşitleri, Buğday Islahı, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik', Mehdi Esmaeli 'Kuraklığa Karşı Ürün Direncini Artırmak: İran'dan Evrimsel Popülasyonlar Üzerine Bulgular' konulu sunumlar yaptı. Itri Levent Erkol'un oturum başkanlığını yaptığı 'Buğday Peyzajları' başlıklı ikinci panelde ise Dr. Erdinç Oğur 'Yabani Buğdaylar Gen Merkezi', Dicle Tuba Kılıç 'Doğa Koruma Politikaları ve Hak Mücadelesi Ekseninde Buğday', Ferdi Akarsu 'Kuş Koruma ve Sürdürülebilir Tarımsal Kalkınma için Doğa Temelli Çözümler', Zerrin ve Mustafa Yeşildal ise 'Tarlamera: Buğday Tarlasında Biyoçeşitlilik' konularında sunumlar gerçekleştirdi. Öğleden sonra Prof. Dr. İrfan Özberk'in oturum başkanlığını yapacak ‘Toplum, Sağlık ve Buğday’ başlıklı son panelde ise Doç. Dr. Nurcan Helicke Atalan 'Tarladan Sofraya Değer Zincirinde Küçük Üreticiler', Prof. Dr. Semra Akar Şahingöz 'Toprağın Mirası Sofralarda: Yerel Buğdaylarla Sağlıklı ve Sürdürülebilir Beslenme', Lama Khateeb 'Sağlıkı Ekmek ve Al Barakeh', Luigi Coppola ise 'Casa delle Agriculture'nin Hikayesi' konulu sunumlar gerçekleştirecek.

Mersin Akdeniz Belediyesi’nden yerli buğday hasadı Haber

Mersin Akdeniz Belediyesi’nden yerli buğday hasadı

Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi, belediyeye ait arazilerde ekimi gerçekleştirilen ve yerli üretimi destekleyen 'Yakamoz' türü ekmeklik buğdayının hasadını gerçekleştirdi.Akdeniz Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünün koordinasyonunda yürütülen çalışmada, 2014 yılında tescillenmiş yerli 'Yakamoz' türü buğday tohumu tercih edildi. Bu kapsamda, 2024 yılının Ekim ayında ilçeye bağlı kırsal mahallelerden Akdam ve Anadolu mahallelerinde bulunan toplam 20 dönümlük belediye arazisine buğday ekimi yapıldı. Ekim işleminin ardından buğdayın gelişim sürecinde gerekli olan gübreleme, sulama, zararlı mücadelesi ve diğer tarımsal bakım işleri, belediyenin uzman personeli tarafından titizlikle yürütüldü. Hasat zamanına kadar geçen süreç boyunca araziler düzenli olarak kontrol edilerek yüksek verim elde edilmesi sağlanıyor. "Tarımsal üretim projelerimiz devam edecek" Akdeniz Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Zeyit Şener, yürütülen projeye ilişkin yaptığı açıklamada, "Belediyemize ait arazileri tarımsal üretime kazandırarak hem üreticiyi destekliyor hem de ihtiyaç sahibi ailelerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Yerli ve milli tohumlarımızla gerçekleştirdiğimiz buğday üretimi, hem kırsal kalkınmayı hem de sosyal yardımlaşmayı içeren çok yönlü bir projedir. Emek veren tüm personelimize ve katkı sunan tüm birimlerimize teşekkür ediyorum. Tarımsal üretim projelerimiz bundan sonra da devam edecek" dedi. Akdeniz Belediyesi'nin bu uygulaması, yerel yönetimlerin hem kırsal kalkınma hem de sosyal dayanışma alanında örnek oluşturabilecek nitelikteki projelerle halkın yanında olunabileceğini kanıtlamayı hedefliyor. Sosyal belediyeciliğin güçlü örneği Gerçekleştirilen bu üretim süreci yalnızca tarımsal üretime değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmaya da katkı sunmayı hedefliyor. Hasattan elde edilen buğdaylar, belediye tarafından una dönüştürülerek ilçede tespit edilen ihtiyaç sahibi ailelere ücretsiz olarak ulaştırılacak. Bu uygulama sayesinde hem belediyeye ait atıl durumdaki araziler üretime kazandırılmış oldu, hem de ekonomik zorluk yaşayan vatandaşlara doğrudan destek sağlandı.

Buğday alım fiyatı, üreticiyi memnun etmedi Haber

Buğday alım fiyatı, üreticiyi memnun etmedi

TMO Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Türkiye'de hububat hasadının mayısta lokal olarak başladığı ve bugün itibarıyla ülke genelinde yaklaşık yüzde 2 seviyelerinde olduğu bildirildi. Hasat yapan üreticilere depolama imkânı sağlamak amacıyla TMO tarafından 12 Mayıs'tan itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi'nde kayıtlı buğday ve arpanın taahhütname karşılığı teslim alınmaya başlandığı ifade edilen açıklamada, TMO'nun 600'ün üzerindeki noktada hububat alımı yapacağı duyuruldu. 2025 yılı TMO hububat alım fiyatları (2. grup ürünler için) ton başına, makarnalık buğday ve ekmekli buğdayda 13 bin 500 lira, arpada 11 bin lira olarak belirlendiği kaydedilen açıklamada, önceki yıllarda uygulanan mazot-gübre desteğinin, yeni destekleme modelinde 'temel destek' ve üretim planlamasına uyulması halinde 'planlı üretim desteği' olarak verileceğine işaret edildi. Planlı üretim desteği ve sertifikalı tohum kullanım desteği olmak üzere (ortalama verim dikkate alınarak) ton başına toplam 2 bin 520 TL destek ödemesi yapılacağı, üreticilerin eline ton başına, ekmeklik ve makarnalık buğday için 16 bin 20 lira, arpa için 13 bin 520 lira geçmiş olacağı ifade edildi. “Kıraç bölgelerdeki üreticiler zarar etti” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, dondan etkilenen bölgelerden olan Adana’da özellikle kıraç alanlarda ekilen buğdayda zarar olduğunu söyledi. Ovada ekilen buğdayda korkulanın olmadığını bildiren Doğan, “Buğday alım fiyatı enflasyon ve verim düşüklüğü dikkate alınarak kıraç alanlar için 20 TL, ovada ise 16 TL olmalıydı. Kıraç bölgelerde bu yıl verimde 2024’e göre yüzde 50 düşüş oldu. Ovadaki üreticiler maliyetini kurtardı ama kıraç bölgelerdeki üreticiler zarar etti. Hesaplamalarımıza göre 1 kilogram buğdayın üretim maliyetinin 15,07 TL olduğu dikkate alındığında, açıklanan bu rakamlar üreticileri memnun etmedi. Hem alım hem de destekleme rakamlarının yeniden gözden geçirilmesinde yarar var. Aksi halde üreticiler tarımda sürdürülebilirlik konusunda büyük sıkıntı yaşayacak” dedi.    TARSİM vurgusu Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, TBMM Zirai Don Araştırma Komisyonu Başkanı Adem Korkmaz, komisyon üyeleri, ilgili kurum temsilcileri ve çiftçilerimizin katılımıyla “Zirai Don Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Alınabilecek Tedbirler” konulu İstişare ve Koordinasyon Toplantısına katıldığını da anımsatan Doğan, şöyle konuştu: "Zirai don nedeniyle oluşan zararların çiftçilerimizin üretim gücünü zayıflatmaması için zararların hızlı ve adil biçimde tespit edilerek karşılanması, kamu bankalarına olan borçların en az iki yıl süreyle sıfır faizle ertelenmesi, tarla ürünlerinin, tohumun toprakla buluştuğu andan itibaren TARSİM kapsamına alınması gerekir." Buğday üretim maliyeti..

Mersin'de devlet ormanına buğday eken 4 kişi için hukuksal süreç başladı! Haber

Mersin'de devlet ormanına buğday eken 4 kişi için hukuksal süreç başladı!

Mersin’in Tarsus ilçesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk büyük ağaçlandırma projelerinden biri olan Karabucak Okaliptüs Ormanı’nda yaşanan olay çevrecileri ve kamuoyunu endişelendirdi. 90 yıl önce bataklığı kurutmak amacıyla oluşturulan ve Regma Gölü’nün kurutulmuş yatağı üzerinde yer alan ormanda, 4 şahıs orman sınırları içindeki 41 hektarlık alanda izinsiz olarak buğday ekimi yaptı. 4 Kez Uyarıldılar, Yine de Durmadılar Orman ekipleri, şahısları daha tohum ekmeden önce uyardı ve ekim sürecinde 4 kez zabıt tutarak durumu savcılığa bildirdi. Ancak şahıslar uyarıları dikkate almayarak, ağaçlandırma için hazırlanan orman arazisini sürüp buğday ekti. Buğdayların yeşermesi üzerine Şubat ayında orman görevlileri tarafından alan tekrar sürüldü ve Mart ayında bölgeye Okaliptüs fidanları dikildi. Devlet Ormanı Statüsünde Orman kadastro kayıtlarına göre "Devlet Ormanı" statüsünde olan bölge, geçmişte taşkın ve sel kontrolü amacıyla ağaçlandırılmıştı. Okaliptüs ağaçlarının fazla su tüketen yapısı sayesinde bataklık alan 1934 yılında kurutulmuş ve ağaçlandırma çalışması başlatılmıştı. Orman Genel Müdürlüğü, bu alanın Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk büyük ağaçlandırma projesi olduğunun da altını çiziyor. Gençleştirme Çalışmaları Devam Ediyor Söz konusu alanda yürütülen gençleştirme çalışmaları çerçevesinde yaşlı ağaçlar kesilip kökleri sökülmüş, yeni fidanlar için dikim alanları hazırlanmıştı. Endüstriyel amaçla kullanılan ve 10 yılda bir kesilip tekrar dikilebilen Okaliptüs ağaçları, bölgenin ekolojik dengesine katkı sunarken aynı zamanda sel ve taşkınlara karşı da doğal koruma sağlıyor. Hukuki Süreç Başlatıldı Buğday ekimi yapan şahıslar hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatılırken, yetkililer orman alanlarının korunmasına yönelik denetimlerin artırılacağını belirtti. Yeniden dikilen Okaliptüs fidanlarının ise hızla büyümeye başladığı ifade edildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.