#Çanakkale

İLKHABER-Gazetesi - Çanakkale haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çanakkale haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

‘Ayağıma Bastın’ tartışması Murat’ı yatağa mahkum etti Haber

‘Ayağıma Bastın’ tartışması Murat’ı yatağa mahkum etti

Çanakkale’nin Biga ilçesinde İÇDAŞ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yaşanan akran zorbalığı, 14 yaşındaki Murat Duha Yıldız’ın hayatını olumsuz etkiledi. 25 Eylül’de, iddiaya göre ‘ayağına basma’ tartışması yüzünden sınıf arkadaşı Y.C. tarafından şiddetli şekilde dövülen Yıldız, ağır beyin hasarı geçirdi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi Servisi’nde tedavisi devam ediyor. Olay günü sınıf arkadaşının yumruklu saldırısına uğrayan Yıldız, kalbine aldığı darbe ve başını sıraya çarpması sonucu beyin kanaması geçirdi. Yere düştükten sonra da tekmelenmeye devam edilen öğrencinin akciğer, karaciğer, pankreas ve dalağında kanamalar oluştu. Ambulansta ve acil serviste kalbi iki kez duran ve yapılan müdahalelerle hayata döndürülen Murat, 35 günlük yoğun bakım sürecinin ardından servise alındı. Dehşet anlarını anlatan anne Çiğdem Yıldız, "Sınıfta okul ders zili çalınca sırasına geçerken benim oğlum arkadaşının ayağına basıyor. Bir hamlede çocuğuma vuruyor kalbine yere düşürüyor. Kafası masaya denk geliyor, beyin kanaması geçiriyor. Sonra yere düştüğü halde tekmelemeye devam ediyor. Akciğer, karaciğer, pankreas, dalak kanaması ve o halde Kalbinde duruyor yani. Ambulans çağırıyorlar. Sonra tekrardan ikinci kez acilde de kalbi duruyor. 20 dakika geriye çevirmeye uğraşıyorlar çocuğumu. Sonra oradan ÇÖMÜ'ye geçtik. Orada yoğun bakımda yattı 35 gün. 35 günün ardından servise çıktı ama hala oğlum konuşamıyor" diye konuştu. "Hareket edemiyor, bitkisel hayatta gibi" Oğlunun başından bir an olsun ayrılmayan anne Çiğdem Yıldız, Murat'ın karnına takılan PEG (beslenme tüpü) ile beslendiğini belirtti. Oğlunun eski hareketli günlerini özlediğini belirten acılı anne, "Bitkisel hayatta gibi. Karşı taraf tutuklandı ve ıslah evinde. Şu an tedavi fizikte yatıyoruz burada. İyi yani iyi gidiyor. Konuşma yok. Hareket edemiyor. Tek uyup uyandığını görüyoruz. Allah'ım kimseyi evladıyla sınamasın gerçekten çok zor. Ki ben hala zor günler yaşıyorum. Ama çocuğumu öyle yatarken görmek içimi parçalıyor yani. Çünkü hiperaktif bir çocuktu. Yatmayı sevmeyen, uyumayı sevmeyen bir çocuktu. Bilmiyorum. Ama iyi olacak. İnanıyorum" ifadelerine yer verdi. "Çocuğunuza notu değil, saygıyı sorun" Anne Yıldız, yaşanan vahşetin ardından velilere seslenerek şöyle dedi: "Veliler sürekli 'Çocuğumun dersi nasıl?' diye soruyor. Ben diyorum ki; dersten önce çocuklarınıza sevgiyi, saygıyı, karşısındaki insanı ezmemeyi öğretin. Benim okula gittiğimde ilk sorduğum soru 'Hocam Murat'ın saygısı, sevgisi yerinde mi?' olurdu. Allah kimseyi evladıyla sınamasın." Olayın ardından saldırgan öğrenci Y.C. "öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanırken, okul müdürü ve iki müdür yardımcısının açığa alındığı öğrenildi.

Çanakkale'de "Yıldırım-2025 Seferberlik Tatbikatı" gerçekleştirildi Haber

Çanakkale'de "Yıldırım-2025 Seferberlik Tatbikatı" gerçekleştirildi

Çanakkale'deki 18'inci Mekanize Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda 'Yıldırım-2025 Seferberlik Tatbikatı' gerçekleştirildi. Gelibolu ilçesindeki 18'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda 'Yıldırım-2017 Seferberlik Tatbikatı' düzenlendi. Tugay Komutanı Tuğgeneral Haluk Erdem yaptığı konuşmada, "Ülke kaynaklarının seferberlik ve savaş halinde süratle kullanılmaya hazır hale getirilmesi, ancak barış zamanında iyi bir şekilde yapılan seferberlik hazırlıkları ile mümkündür. Seferberlik hazırlıklarının belli dönemlerde denenmesi maksadıyla icra edilen ‘Yıldırım Serisi Seferberlik Tatbikatları' kapsamında 12 Ağustos 2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile 3-14 Kasım 2025 tarihleri arasında ‘Yıldırım-2025 Seferberlik Tatbikatı' 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda icra edilmektedir. Günümüz uluslararası güvenlik ortamı göz önüne alındığında birliklerin harbi hazırlık seviyesini geliştirmek maksadıyla kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte çalışabilme yetenekleri önem arz etmektedir. Bu düşünceyle planlanan Yıldırım-2025 Seferberlik Tatbikatı kapsamında seferberlik sisteminin tüm fonksiyonlarıyla denenmesi, seferberlik ve savaş halinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşları arasında yürütülecek müşterek faaliyetlerin icra edilmesi, ayrıca tatbikata katılacak yedek personelin sefer görevlerine yönelik eğitilmesi faaliyetleri icra edilmektedir" dedi. Konuşmanın ardından seferberlik durumunda göreve alınacak yedek personelin işlemleri çadırlarda yapılırken, Çanakkale Valisi Ömer Toraman ve beraberindekiler çadırları ziyaret etti. Ardından yerli ve milli imkânlarla üretilen silah sergisi ve tatbikat alanındaki birlikler ziyaret edildi. Tatbikata katılan birlikler atış, taarruz ve tahliye faaliyetleri gerçekleştirdi. Tatbikata Çanakkale Valisi Ömer Toraman, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Bahtiyar Ersay, 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Mehmet Özeren, Asal Genel Müdürü Tümgeneral Hurşit Ağırcan, Çanakkale Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Hüseyin Tığlı, Gelibolu Belediye Başkanı Ali Kamil Soyuak, AFAD İl Müdürü Ahmet Ali Artun, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Yangından kaçan karaca, Çanakkale köyünde sevgiyle büyüyor Haber

Yangından kaçan karaca, Çanakkale köyünde sevgiyle büyüyor

Çanakkale'de geçtiğimiz yaz aylarında meydana gelen yangınlar sebebiyle yaban hayvanları yerleşim yerlerine inmeye başladığı görüldü. Meraya inen bir anne karaca burada 2 tane yavru dünyaya getirdi. Merada keçilerin başında nöbet tutan çoban köpekleri yavrulardan bir tanesini yakalarken anne ile diğer yavru canını kurtarmak için bölgeden uzaklaştı. Yeni doğmuş karaca yavrusu çobanın hızlı refleksleri sayesinde yaralanmadan köpeklerden kurtuldu. Çobanın durumu Dümrek köyü muhtarı Abdülkerim Yavuz'a bildirmesiyle Yavuz, karaca yavrusunu alarak evine getirdi. Muhtar Yavuz, yavru karacanın bakımını gerçekleştirdikten sonra annesinin alması için bulduğu yere götürerek uzaktan izledi. Merada annesini bekleyen yavru karaca gün geçtikçe güçten düşmeye başladı. Muhtar bir süre izlediği karacanın annesinin gelmediğini ve durumunun kötüye gittiğini görünce duruma dayanamayarak yavruya 'Ponpon' ismini koyarak kendi evinde bakmaya başladı. 15 Mayıs tarihinden beri karaca yavrusunun kendileriyle beraber olduğunu ve adeta evcil hayvan gibi olduğunu söyleyen muhtar Yavuz, "Ben hayvanı insanlık görevimi yerine getirmek için baktım. Bundan sonra yine de bakmaya devam ederim, hiçbir sıkıntı yok. Ne yapılması gerekiyorsa yapmaya da hazırım" dedi. Anne karaca yavrusunu alır diye umdu ama beklediği olmadı Yavru karacanın hayatlarına nasıl girdiğini anlatan Dümrek köyü muhtarı Abdülkerim Yavuz, "Bu karacanın hikayesi şöyle oldu. Bu sene Çanakkale'de çok yangın oldu. Yangınlardan ötürü bu karacanın annesi bizim meraya gelmiş. Merada doğum yapmış. Bizim çobanlar meralara keçileri yayıyor. Çobanlar keçileri yaydığı sırada çoban köpekleri bu yavruyu yakalamışlar. Çoban yavruyu köpeklerin ağzından sağlam bir şekilde alıyor. Bu arada beni arayarak ‘Abi böyle bir karaca yavrusu yakaladım. Köpeklerin ağzından aldım. Ne yapayım?' dedi. Diğer yavru ve anne köpeklerden kaçarken bu yavruyu bırakmışlar. Ben gidip çobanın kurtardığı yavruyu aldım. Evde biraz baktım. Sonra tekrar gidip yerine koydum. Annesi alır yeniden doğal yaşamına gider diye. 1-2 gün gidip bunu kontrol ettim. Annesi gelmedi" ifadelerini kullandı. Her türlü ihtiyacını giderip büyüttüm Annesinin yavru karacayı alması için meraya bırakarak uzaktan izlediğini fakat annesi gelmediği için orada iyice zayıfladığını belirten köy muhtarı Abdülkerim Yavuz, "Bu yavru merada durunca iyice acıkmış, zayıflamıştı. Bu arada yavruyu çakal olsun, tilki olsun, yaban hayvanları baya var. Yaban hayvanları yavruyu kessin yiyecekti. Benim de bu duruma vicdanım el vermedi. Aldım yavruyu evime getirdim. O zamandan beri de biberon ile süt, mama her türlü ihtiyacını giderip büyüttüm" şeklinde konuştu. Her türlü bakımını yapıyoruz Abdülkerim Yavuz, yavru karacanın her türlü bakımı araştırarak yaptığını şu sözlerle aktardı: "Beslenmesi için gerekli destekleri alıp, hangi otu, yemi yiyorsa araştırıp belli öğünlerle hepsini veriyorum. Mesela ilk geldiğinde küçük hayvan 2 günlük olduğu için biberonla başladık. Belli aralıklarla ineklerimizden sağdığımız sütü içti. 3 ay boyunca süt ile beslendi. Sonrasında ise taze fasulye, börülce, yonca, civciv yemi verdik. Takip ederek her türlü bakımını yapıyoruz. Bu zamana kadar herhangi bir hastalığı da olmadı. Bakımı güzel, keyfi yerinde." Köyün maskotu haline geldi Yavru karacanın evcil hayvan gibi insanlarla ve diğer hayvanlarla anlaştığını söyleyen muhtar Yavuz, "Şu an aramız çok güzel. Gezintiye çıkarıyorum, köy kahvehanesine gittiğimde arkamdan geliyor. Kendi kendine köyde gezinip karnı acıktığında tekrar eve geliyor. Köyün maskotu haline geldi. Bütün ziyaretçiler görmeye geliyor. Yavru bize de iyice alıştı. Bizim bahçemizdeki kediler, köpekler, tavuklarla da çok iyi anlaştı. Birbirlerine alıştıkları için zarar vermiyorlar. Beraber yaşayıp duruyorlar. Hiçbir sıkıntıları yok, keyifleri yerinde. Evin önünden salıyoruz bu bahçeyi dolaşıyor. Evin etrafında geziyor. Acıktığı, canı sıkıldığı zaman yeniden evin önüne geliyor. Yeniden geziyor. Bizden biri, aynı evcil hayvan gibi" diye konuştu. Ne yapılması gerekiyorsa yapmaya da hazırım Yavru karaca için yetkililere seslenerek ne yapılması gerekiyorsa hazır olduğunu vurgulayan muhtar, "Biz bakıyoruz yavruya ne yapılması gerekiyorsa yapmaya da hazırız. Ben hayvanı insanlık görevimi yerine getirmek için baktım. Bundan sonra yine de bakmaya devam ederim, hiçbir sıkıntı yok. Ne yapılması gerekiyorsa yapmaya da hazırım" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.