#Casus

İLKHABER-Gazetesi - Casus haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Casus haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İran’da MOSSAD adına casusluk yapan 20 kişi gözaltına alındı Haber

İran’da MOSSAD adına casusluk yapan 20 kişi gözaltına alındı

İran’da İsrail dış istihbarat servisi MOSSAD adına casusluk faaliyetlerinde bulunduğu belirlenen 20 kişi, başkent Tahran ve çeşitli eyaletlerde düzenlenen operasyonlarla gözaltına alındı.İran’da İsrail istihbarat servisi MOSSAD için casusluk yapanlara yönelik operasyon gerçekleştirdi. İran Yargı Erki Sözcüsü Asgar Cihangir, İstihbarat Bakanlığı tarafından yürütülen operasyonlarda başkent Tahran ve çeşitli eyaletlerde MOSSAD adına casusluk faaliyetlerinde bulunduğu belirlenen 20 kişinin gözaltına alındığını, dosyaların savcılık gözetiminde soruşturulduğunu açıkladı. Casusluk konusunun son derece karmaşık ve hassas olduğuna dikkat çeken Cihangir, bu dosyaların titizlikle ve sanıkların hakları gözetilerek incelenmesi gerektiğini, böylece kimsenin gereksiz yere zan altında bırakılmaması veya mahkum edilmemesi gerektiğini vurguladı. Cihangir, yapılan incelemeler sonucunda bazı sanıkların casuslukla ilgisinin olmadığı veya farklı suçlamalarının bulunduğunun tespit edildiğini belirterek, "Bu nedenle bazı sanıklar hakkındaki suçlamalar değiştirilmiş ya da Siyonist rejimle hiçbir bağlantılarının olmadığı kesinleşerek tüm suçlamaları düşmüş ve serbest bırakılmışlardır. Ancak Siyonist rejimle casusluk, operasyon, destek veya iş birliği yoluyla bağlantısı bulunan bazı kişiler hakkında dava açılmış olup yargı süreci devam etmektedir. Soruşturma tamamlanıp kesin karar verildiğinde ek bilgiler kamuoyuna duyurulacaktır" dedi. Cihangir, "Yargı organı, casuslar ve Siyonist unsurlar konusunda hiçbir taviz vermeyecek, vereceği kesin hükümlerle hepsine ibretlik bir ders verecektir. Bu kararlar aynı zamanda tarihi bir ders niteliği taşıyacaktır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin askeri sırlarını yabancı diplomatlara aktardığı iddia edilen Metin Gürcan'a 16 yıl hapis cezası Haber

Türkiye'nin askeri sırlarını yabancı diplomatlara aktardığı iddia edilen Metin Gürcan'a 16 yıl hapis cezası

Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada hüküm giyen Metin Gürcan hakkında hazırlanan iddianamede, ciddi suçlamalar yer aldı. Gürcan’ın, Türkiye’nin güvenlik politikaları ve askeri faaliyetleriyle ilgili gizli nitelikteki bilgileri para karşılığında yabancı misyon temsilcilerine aktardığı ileri sürüldü. İddianameye göre Gürcan’ın paylaştığı iddia edilen başlıca bilgiler arasında şu başlıklar yer aldı: Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki askeri operasyonları ve bu bölgelerdeki gözlem noktaları Türkiye’nin Libya’daki askeri gücü ve sahadaki faaliyetleri Türkiye’nin bazı ülkelerde konuşlandırdığı askeri birlikler Afrin operasyonu öncesi yaşanan gelişmeler İnsansız hava araçlarının (İHA/SİHA) ihracat süreci ve teknoloji transferine ilişkin detaylar S-400 hava savunma sistemlerinin konumlandırılması PKK elebaşlarının yer tespiti ve bu konuda yürütülen saha çalışmaları YABANCI DİPLOMATLARLA GÖRÜŞMELER MERCEK ALTINA ALINDI İddianamede ayrıca Gürcan’ın, diplomatik dokunulmazlığı olan bazı yabancı ülke temsilcileriyle düzenli temas halinde olduğu ve bu kişilere yaptığı bilgilendirmelere karşılık maddi kazanç sağladığı belirtildi. Gürcan’ın bu görüşmeleri belirli zamanlarda, gizli notlar ve analiz raporlarıyla yürüttüğü ifade edildi. TÜRK CEZA KANUNU’NUN 328. MADDESİ UYARINCA CEZALANDIRILDI Yargılama sonunda mahkeme heyeti, Metin Gürcan’ı Türk Ceza Kanunu’nun 328. maddesi kapsamında, “devletin güvenliği ve siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek” suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm etti. Mahkeme ayrıca Gürcan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. DEVA PARTİSİ’NDEN SESSİZLİK DEVA Partisi’nin kurucu üyelerinden biri olan Metin Gürcan hakkında verilen bu ceza, siyaset arenasında da geniş yankı uyandırdı. DEVA Partisi’nden ise konuya ilişkin resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Gürcan’ın, partideki görevinden daha önce istifa ettiği ancak “siyasi kimliğini kullanarak bilgi topladığı” da iddialar arasında yer aldı.

MOSSAD casusu sanıklara dava Haber

MOSSAD casusu sanıklara dava

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, kendisini şirket çalışanı olarak tanıtan "Victoria" kod adlı İsrail istihbarat mensubunun 2019'da özel dedektif sanık Hamza Turhan Ayberk'le iletişime geçtiği anlatıldı. İddianamede, Victoria'nın 9 farklı numara üzerinden Ayberk'le iletişim kurduğu belirtilerek, istediği bilgileri raporlayarak Victoria'ya gönderen Ayberk'e İsrail istihbarat servisi tarafından kullanılan "Emıl Slalov"a ait İsviçre'deki banka hesabından 1484 avro ödeme yapıldığı kaydedildi. Sanık Ayberk ve Victoria'nın Temmuz 2019'da Belgrad'da ikili görüşme gerçekleştirdiği ifade edilen iddianamede, Victoria'nın sağlık sorunlarını bahane ederek sanığı "Robert" ve "Andrea" isimli iki MOSSAD ajanı ile tanıştırdığı anlatıldı. İddianamede, Andrea ve Robert'in Temmuz 2020'ye kadar eş zamanlı görüştükleri Ayberk'e İsrail dış politikasına ve ulusal çıkarlarına tehdit olarak algıladıkları kişiler ile şirketler hakkında araştırma yapması doğrultusunda talimat verdikleri belirtildi. Victoria'nın görevini devrettiği "Marc" isimli casusun da sanık Ayberk'i Dubai, Irak-Kerbela ve Güney Afrika'da bağlantı bulmaya yönlendirdiği, buradaki kişiler hakkında bilgi-belge talep ettiği ve karşılığında çok sayıda kripto para ödemesi yaptığı kaydedilen iddianamede, sanığın bu kişilerden aldığı talimatlar üzerine diğer tutuklu sanıklar İsmail Kaya, Mehmet Yetimova, Özkan Şahin, Ercan Kama ve firari şüpheli Hakan Kabaca'dan yardım istediği vurgulandı. Mağdur adına açtıkları sahte hesap üzerinden taciz mesajları gönderdiler İddianamede, Ayberk'in Tunus Uyruklu Hamza K'ye yönelik tehdit eyleminde sanık Funda Kadayıfçıoğlu'ndan yardım aldığı belirtilerek, Hamza K. adına açtıkları sahte Instagram hesabından Kadayıfçıoğlu'na taciz nitelikli mesajlar gönderildiği, bunun üzerine de mağdur Hamza K. hakkında 15 Haziran 2021'de Güngören'deki polis merkezine şikayette bulunulduğu ifade edildi. Hakkındaki şikayet üzerine karakola giden Hamza K'yi tehdit eden sanık Ayberk'in buna ilişkin videoyu Victoria'ya gönderdiği aktarılan iddianamede, mağdurun bu olayların ardından yaptığı şikayet üzerine dava konusu soruşturmanın başlatıldığı dile getirildi. Sanık Ayberk'in Türkiye'deki bankalarda 63'ü aktif olmak üzere 98 hesabının olduğu, 2019-2023 yılları arasında hesaplarına 4 milyon 126 bin 628 lira geldiği aktarılan iddianamede, Ayberk'in cep telefonu incelemesinde ise 28 Ekim 2023'te Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ndeki mitinge ilişkin emniyet tedbirleri kapsamında hazırlanan kroki bilgisinin yer aldığı anlatıldı. İddianamede ayrıca Ayberk'in telefonunda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın resminin bulunduğu bir dergi kapağının fotoğrafının yer aldığı belirtildi. Sanık Hamza Turhan Ayberk'in İsrail istihbarat servisine çalışan Victoria ve Marc kod adlı kişilerden gelen casusluk faaliyetlerine ilişkin görevleri yerine getirdiği vurgulanan iddianamede, sanığa verilen görevlerin basit bir eylemden ziyade casusluk faaliyeti kapsamına girdiği kaydedildi. İddianamede, eski emniyet mensubu olan sanığın bu hususu anlamamasının olağan akışa uygun olmadığı değerlendirmesi yapıldı. Sanıklardan Ercan Kama'nın sanık Ömer Burak Gezer'le MOSSAD'ın takip etmesini istediği İran uyruklu 2 kişiyi Tophane civarında durdurarak kimlik kontrolü yaptığı aktarılan iddianamede, sanık Ayberk'in de bu sırada yanlarına geldiği bu kişilere Türkiye'de bulunma sebeplerini sorduğu anlatıldı. Hamza Turhan Ayberk ifadesinde itiraf etti İddianamede, sanık Ayberk'in ifadesine yer verildi. Victoria'nın Güney Afrika'da faaliyet gösteren Global PI Services isimli bir araştırma şirketleri olduğunu ve kendileri için araştırma yapabilecek dedektiflerle çalışmak istediklerini söylediğini anlatan sanık, ilk önce teklifi kabul etmediğini söyledi. Victoria'nın "1-2 defa iş yapalım, karşılıklı memnuniyet olursa bir araya gelir tanışır konuşuruz." teklifinin makul geldiğini aktaran sanık, şöyle devam etti: "Daha sonrasında elde edilmesi kolay herhangi bir uzmanlık gerektirmeyen 1-2 basit isteklerde bulundu ve bunun karşılığında miktarını hatırlamadığım döviz cinsinden parayı kız arkadaşım Funda Kadayıfçıoğlu'nun annesinin banka hesabına gönderttim. Görüşmeleri telefon üzerinden gerçekleştirdik. Daha sonra benim kendisiyle yüz yüze görüşme ısrarım üzerine Belgrad'da 2019'un temmuz ayında bana önermiş olduğu otelde kaldım.Tanıştık ve yaptığımız işle ilgili hoşumuza gitmeyen bir konunun olup olmadığını sordu ben de olmadığını söyledim. Bu görüşmede kendisinin aslen Slovakyalı olup bir çocuğu bulunduğunu, Global PI Services isimli şirketin Amerika vatandaşı eşi tarafından kurulduğunu söyledi." Takibe yakalanmamak için Bitcoin ödemesi almış Sanık, bu kişinin İstanbul ve Türkiye dışında da araştırma yapıp yapamayacağını sorduğunu, ancak tanıdıkları olmadığını söylediğini belirterek, bu görüşmelerinden yaklaşık bir ay sonra Victoria'nın Bayer ilaç firmasındaki bir müdürle ilgili takip ve mal varlığı araştırması yapmasını istediğini anlattı. Sanık, "Victoria, bu kişinin şirketten zimmetine para geçirdiğini, Türkiye'de gayrimenkul edindiğini, sevgilisiyle burada kalıp kalmadıklarına ilişkin araştırma yapmamı istedi. Bu kişiyi otelde ve Etiler'deki bir mekanda takip ederek görüntüledik ve gönderdik. Bu iş karşılığında Victoria'dan meblağını hatırlamadığım kendi Bitcoin hesabıma ödeme aldım. Bitcoin üzerinden almamızın sebebi, herhangi bir takibe ve kayıt altına alınmamak ve ödeme sürecinin daha hızlı olmasından dolayı bu yöntemi seçtim." beyanında bulundu. İddianamede sanık Ayberk ile MOSSAD ajanı Victoria arasındaki çok sayıda mesaj kayıtları da yer aldı. Sanıklar Hamza Turhan Ayberk, Funda Kadayıfçıoğlu, Ercan Kama, Ömer Burak Gezer, İsmail Kaya, Mehmet Yetimova ve Özkan Şahin'in "zincirleme şekilde siyasal veya askeri casusluk" suçundan 18'er yıl 9'ar aydan 45'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Mossad’a bilgi sızdıran hücreye ilişkin çarpıcı detaylar Haber

Mossad’a bilgi sızdıran hücreye ilişkin çarpıcı detaylar

İsrail dış istihbarat servisi Mossad’a bilgi sattıkları iddiasıyla aranan ve uluslararası casusluk faaliyetleri nedeniyle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından çökertilen hücreye ilişkin çarpıcı detaylara ulaşıldı. Hücrenin başındaki kilit isim özel dedektiflik şirketi sahibi Ahmt E.T. ile eşi Benan T.’nin İsrail gizli servis elemanları ile Avusturya, İsviçre ve Almanya’da görüşme gerçekleştirdikleri saptanırken, faillerin hedef kişilere ait sırlara ulaşıp ulaşmadıkları henüz bilinmiyor. Alınan bilgilere göre, MİT ve İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube ile Terörle Mücadele ekipleri, edindikleri bilgileri İsrail dış istihbarat servisi Mossad’a sızdırdıkları iddiasıyla aranan 8 kişilik ajan ağını deşifre etmişti. Yapılan çalışmalar sonunda geçtiğimiz günlerde operasyonun düğmesine basan güvenlik ve istihbarat birimleri, Mossad’a bilgi sattıkları iddiasıyla aranan ve uluslararası casusluk faaliyetleri tespit edilen özel dedektiflik şirketi sahibi Ahmet. E.T. ile eşi Benan T.’nin başını çektiği hücrenin 8 üyesi yakalanmıştı. Casusluk operasyonuna ilişkin yürütülen soruşturmada çarpıcı detaylara ulaşıldı. MİT tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde özel dedektif Ahmet E.T. ve eşi Benan T.’nin 2011-2020 yılları arasında İsrail gizli servisi ile bağlantılı olduğu tespit edildi. Bunun üzerine karı-kocanın başını çektiği dedektiflik şebekesinin çökertilmesi amacıyla çalışma başlatıldı. Casus ağında Mossad’la doğrudan temasa geçen ve İsrail gizli servis elemanları ile Avusturya, İsviçre ve Almanya’da kritik düzeyde görüşmeler gerçekleştirdikleri saptanan Ahmet E.T.’nin, bu teması “Jorg Neubach” ve “Gavin Alto” kod isimlerini kullanan Mossad ajanları ile Avusturya’nın başkenti Viyana’da, İsviçre’nin Zürih kenti ile Almanya’nın Münih, Frankfurt ve Berlin kentlerinde yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiği tespit edildi. Bütün görüşme ve telefon trafiği MİT unsurlarınca kayıt altına alındı. Ahmet E.T.’nin, Mossad ajanları ile iletişimini gizli haberleşme yöntemleri ile sürdürdüğü öğrenilirken, Avusturya, İsviçre ve Almanya’da yaptığı söz konusu görüşmeler sırasında para aldığı saptandı. İsrail dış istihbarat servisi Mossad memurlarından aldığı talimatlar doğrultusunda Türkiye, Gürcistan, Almanya ve Ortadoğu ülkelerinde araştırma, keşif ve takip faaliyetlerinde bulunduğu kaydedilen Ahmet E.T. ve eşi Benan T.’nin, ayrıca Mossad’ın operasyonlarında kullanılmak üzere Ortadoğu ülkelerinden ticari taksi, kamyon ve tırlara ait resmi belgeler temin ettiği kaydedildi. Bilgi karşılığında yüklü miktarda para almışlar Mossad’ın yönlendirmesiyle gizli haberleşme uygulamaları kullanan Ahmet E.T., kendisi ile temas kuran ve Avusturya’da yaşadığını belirten Mossad ajanı “Jorg Neubach”ın Almanca bilmemesi üzerine ilk aşamada durumdan şüphelendi. Neubach’ın, Viyana, Zürih, Berlin veya Atina’da buluşabileceğini belirtmekle birlikte İstanbul’a gelemeyeceğini söylemesi ise şüpheyi artıran diğer bir husus oldu. Şüpheli Ahmet E. T., bu şüphelerden hareketle Viyana’da yaptığı ilk görüşmede Türkiye’den almış olduğu Mossad ile ilgili bir kitabı da beraberinde götürerek Jorg Neubach’a Mossad ajanı olup olmadığını sordu. Jorg Neubach ise bu soruyu gülerek geçiştirip, cevap vermekten kaçındı. Casus ağındaki kilit isim Ahmet E.T., görev aldığı kişilerin Mossad ajanı olduğunu bilmesine karşın yaklaşık 9 yıl boyunca çalışmaya devam etti. Yaptığı işler karşılığında yüklü miktarda kazanç elde ettiği saptandı. Karı-koca ajanlar, İsrail dış istihbarat servisi Mossad tarafından verilen talimatları karşılayabilmek amacıyla 9 kişiden oluşan bir casusluk şebekesi oluşturdu. Casusluk faaliyetini itiraf ettiler MİT ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube ile TEM ekipleri tarafından yürütülen ortak operasyon neticesinde Ahmet E.T. ile eşi Benan T. ve şebeke üyeleri önceki gün gözaltına alındı. Casusluk şebekesine mensup şüpheliler, TEM Şubede sorguya alındı. Zanlıların, haklarındaki iddiaları kabul ettiği aktarıldı. Yapılan sorgulamanın ardından mahkemeye çıkarılan casus ağındaki şüphelilerin Ahmet E.T. ve eşi Benan T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. “Köztebek-3” adı verilen operasyonda yakalanan diğer 6 şüphelinin ise adli kontrol şartı ile salıverildiği aktarıldı. Hedef kişilere ait sırlara ulaşıp ulaşmadıkları inceleniyor Mossad’ın yönlendirmesiyle hedef kişilere ait belge ve bilgi sızdıran hücrenin, resmi kayıtlara yansımaması için ödemeleri elden ya da dolaylı yoldan aldıkları anlaşıldı. Hücrenin, hedef kişilere ait sırlara ulaşıp ulaşmadıkları henüz bilinmezken, casus ağının Mossad’a bilgi sızdırmanın yanında başka faaliyette bulunup bulunmadıkları araştırılıyor. MİT İsrail istihbarat servisi Mossad adına casusluk yapan Ahmet E.T. ve eşi Benan T.’nin de aralarında olduğu 8 kişiyi deşifre etmiş, ajan ağıyla ilgili bilgiler tek tek tespit edip 3 Nisan’da operasyon için düğmeye basmıştı. Düzenlenen operasyonla karı-koca ile birlikte 8 kişi yakalanmıştı. İsrail dış istihbarat servisi Mossad’a bilgi sattıkları iddiasıyla aranan ve uluslararası casusluk faaliyetleri nedeniyle yakalanan şüphelinin hedef kişilere ait sırlara ulaşıp ulaşmadıkları araştırılıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.