#çay

İLKHABER-Gazetesi - çay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çay haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Lipton Türkiye’de 39 yıl sonra üretimi sonlandırdı: Rize’deki tesisler Özgür Çay’a devrediliyor Haber

Lipton Türkiye’de 39 yıl sonra üretimi sonlandırdı: Rize’deki tesisler Özgür Çay’a devrediliyor

Dünyanın önde gelen çay üreticilerinden İngiltere merkezli Lipton, Türkiye'deki operasyonlarında stratejik bir değişikliğe giderek 39 yıldır sürdürdüğü yaş çay işleme faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu. Şirket, Rize'deki iki fabrikasını Özgür Çay A.Ş.'ye devretmek üzere anlaşmaya vardığını açıkladı. ANLAŞMA SAĞLANDI, GÖZLER REKABET KURULU'NDA Lipton'dan yapılan resmi açıklamada, Rize'nin Pazar ve Fındıklı ilçelerinde bulunan yaş çay işleme tesislerinin mülkiyetine sahip olan "Lipton Çay Üretim A.Ş." şirketinin hisselerinin tamamının Özgür Çay'a devri için anlaşmaya varıldığı belirtildi. Yasal sürecin bir parçası olarak, devir işleminin onayı için Rekabet Kurulu'na başvuru yapıldığı ifade edildi. Şirket, bu adımın 2022'de Unilever'den ayrılarak bağımsız bir yapıya kavuşmasıyla başlayan küresel dönüşüm stratejisinin bir sonucu olduğunu vurguladı. Açıklamada, "İş modelimizi yenilerken amacımız en iyi çayı seçmek, harmanlamak ve çayseverlerle buluşturmak gibi temel güçlü yanlarımıza odaklanmaktır. Bu amaç doğrultusunda farklı pazarlarda da çay tarlalarımızı, yaş çay alımı ve işleme tesislerimizi devretmiş bulunuyoruz" denildi. "TÜRKİYE'DEN ÇEKİLMİYORUZ, FAALİYETLERİMİZ SAKARYA'DA SÜRECEK" Bu kararın Lipton'un Türkiye pazarından çekilmesi anlamına gelmediğinin altı çizildi. Şirket, faaliyetlerine "Lipton Gıda ve Çay Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" kimliğiyle devam edeceğini ve tedarikçi iş ortakları aracılığıyla çay alımını sürdüreceğini belirtti. Açıklamada, 2025 yılında Sakarya'da 30 milyon Euro yatırımla kurulan yeni inovasyon, çay harmanlama ve paketleme tesisinin, Türkiye operasyonlarının kalbi olarak hizmet vermeye devam edeceği vurgulandı.

Bu tepsiler, her yudumda emeğin ve ustalığın izini taşıyor Haber

Bu tepsiler, her yudumda emeğin ve ustalığın izini taşıyor

Çaycıların vazgeçilmez yardımcısı olan çay tepsileri, Antakya’da hâlâ geleneksel yöntemlerle üretiliyor. Tarihi Uzun Çarşı’da yıllardır kullanılan ve ustalıkla taşınan bu tepsiler, hem işlevselliği hem de nostaljik görüntüsüyle ilgi çekiyor. Bu özel tepsilerin üretimi ise kentin usta zanaatkârlarından Mustafa Gürler’in atölyesinde yapılıyor. Tenekecilik mesleğinde yarım asra yaklaşan tecrübesiyle tanınan ve “Yılın Ahisi” unvanıyla onurlandırılan Gürler, kısa süre önce Palladium AVM yanındaki prefabrik çarşıda kurduğu atölyesinde üretime devam ediyor. Çelik tepsi ve krom yan bağlantılardan oluşan çay tepsilerini titizlikle hazırlayan Gürler, tamamen el işçiliğine dayalı üretim yapıyor. Kahvehaneler, çay ocakları ve restoranlar başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından yoğun talep gören bu tepsiler, geleneksel yöntemlerin modern ihtiyaçlarla buluşturulduğu nadir el sanatlarından biri olarak öne çıkıyor. Mesleğini büyük bir aşkla sürdüren Gürler, “Her yudumda emeğin ve ustalığımın izini taşıyan ürünlerin farklı illerde kullanıldığını görmek beni gururlandırıyor. Bu işin ruhu sevgi ve emekte saklı” diyerek, el emeğinin değerine vurgu yapıyor. Gürler, severek yaptığı işiyle ilgili, “Antakya’dan Türkiye’nin dört bir yanına uzanan bu eseri çay tepsileri, yalnızca çaycıların işini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel mirasın yaşatılmasına da katkı sağlıyor. Sabır ve özenle şekillendirdiğim tepsiler, emeğimin ve ustalığımın izlerini taşıyor” ifadelerini kullanıyor.

Sami Yusuf'un İstanbul konserinde tek isteği çay oldu Haber

Sami Yusuf'un İstanbul konserinde tek isteği çay oldu

Uluslararası müzik sahnesinin sevilen ismi Sami Yusuf, uzun bir aranın ardından İstanbul’da hayranlarıyla yeniden buluşmaya hazırlanıyor. Anadolu PSM ve SİS Production iş birliğiyle gerçekleşecek konser, 23 Ağustos 2025 tarihinde Festival Park Yenikapı’da düzenlenecek. Sadece bir müzik şöleni değil, aynı zamanda sanatçının yeni albümü "Ecstasy"nin dünya prömiyerine sahne olacak bu etkinlik, müzikseverler için kaçırılmayacak bir deneyim sunacak. PEK ÇOK ÜNLÜNÜN LÜKS TALEPLERİNİN YANINDA SAMİ YUSUF'UN TEK İSTEĞİ 'ÇAY' OLDU! Sami Yusuf’un mütevazı ve sade kişiliği, konser öncesi kulislerde de dikkat çekiyor. Pek çok ünlü sanatçının konser öncesi lüks talepleri ile gündeme geldiği kulislerde, Yusuf’un sadece “bir bardak çay” istemesi herkesin takdirini kazandı. Bu sade talep, sanatçının yıllardır benimsediği gösterişsiz ve samimi duruşunun bir göstergesi olarak yorumlandı. Konserin sahne tasarımı da oldukça iddialı. 1.400 metrekarelik dev LED ekranlarda ebru sanatı ve Osmanlı minyatürleri canlandırılacak. "Ecstasy: İki Deniz Arasında" temasıyla hazırlanan görsel şov, Sami Yusuf’un eserlerine derinlik ve anlam katacak. Ayrıca konser sırasında Nesimi ve Yunus Emre’nin dizelerinden esinlenilmiş seçmeler, izleyicilere sadece müzikal değil, mistik bir yolculuk yaşatacak. Sanatçı, hem müziği hem de kişiliğiyle İstanbul kültür takviminde özel bir yere sahip olacak bu konserle iz bırakmayı hedefliyor. Sami Yusuf Kimdir? 1979 doğumlu İngiliz-Türk müzisyen Sami Yusuf, dünya çapında tanınan bir sanatçıdır. Geleneksel Orta Doğu müziği ile modern pop, klasik ve dünya müziği unsurlarını harmanlayan eserleriyle bilinir. Sanatçı, manevi ve evrensel mesajlar taşıyan şarkılarıyla milyonlarca dinleyiciye ulaşmıştır. "Al-Mu'allim", "Hasbi Rabbi" ve "You Came To Me" gibi hit parçaları ile müzik dünyasında saygın bir yer edinmiştir. Sami Yusuf, müzik yoluyla barış, sevgi ve anlayışın yayılması için çalışmalarına devam etmektedir.

Rize'de çay üreticileri taban fiyatın altında alım yapan fabrikaları protesto etti Haber

Rize'de çay üreticileri taban fiyatın altında alım yapan fabrikaları protesto etti

Rize'de çay üreticileri, yaş çay taban fiyatının altında çay alan özel sektör fabrikalarını protesto etti. Protesto esnasında fabrika çalışanı şoför ile üreticiler arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. 2. sürgün yaş çay sezonunun devam ettiği Rize'de çay üreticileri, Rize Ziraat Odası öncülüğünde özel sektörün büyük temsilcilerinden Doğuş Çay'ın Salarha Fabrikası önünde toplandı. Çay satmak için bekleyen üreticilerin uzun kuyruklar oluşturduğu fabrikanın önünde Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan basın açıklaması yaptığı sırada fabrika çalışanı olduğu öğrenilen bir şoför, aracı park ettiği yerden çıkarmak istedi. Aracın hemen önünde toplanan üreticilerin kendisinden basın açıklamasının bitmesini beklemesini istediği şoför, ‘Sefer atacağım. Kamyonun önünden çekilin' dedi. Bunun üzerine öfkelenen çay üreticileri ile şahıs arasında gerginlik yaşandı. Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan'ın araya girmesi ile gerginlik kısa sürede son buldu. Çay taban fiyatının altında üreticiden çay alındığını ve üreticilerin mağdur edildiğini kaydeden Arslan, “Bugün burada toplanmamızın sebebi 17 TL olan taban fiyatının çok altında alımların olmasıdır. 13-12 TL gibi fiyatlarda özel sektör üreticinin emeğini gasp ediyor. Burada Rizeli üreticiler olarak bu emek hırsızlığına karşı dik durabilmek için bugün burada bir protesto ve basın açıklaması düzenliyoruz. Bugün çok düşük alım fiyatı verenler, yaklaşık 1 milyar TL'yi 100 tane özel sektör çay fabrikası cebine koymuş durumdadır. Rizeli'nin, Karadenizli'nin cebinden 2. sürgün itibarıyla 1 milyar TL gitmiş durumdadır. Bugün bu ahlaksız taban fiyatı altındaki alımlara üreticilerimizle birlikte dur diyeceğiz. 15 Temmuz'da bu halk sokaklara çıktı, bu işletmeciler görevini devam ettirebilsinler diye, devlet daimi olarak ilerlesin diye. O gün 15 Temmuz diye sokağa çıkan üreticilerin hakkını bunlar gasp edemez” dedi. “12 TL'YE ALDIĞINIZDA İŞLİYORSUNUZ DA, 16 TL'YE ALDIĞINIZDA NEDEN İŞLEYEMİYORSUNUZ?” Yaş çay taban fiyatının çok altına inerek kilogramını 12 TL'den alan özel sektör çay fabrikalarının uyguladığı bu yöntemin ahlaki olmadığını söyleyen Arslan, “Üreticilerimizin de dikkatsizliği oluyor. Çok fazla çay topluyoruz. Özel sektör günlük üretimin üstünde olduklarını mazeret ediyorlar. 12 TL'ye aldığınızda işliyorsunuz da, 16 TL'ye aldığınızda niye işleyemiyorsunuz. Üreticilerimize sesleniyoruz çaya 2 gün ara verelim. İşleyemiyorsan kapat kapını. 12 TL'ye çay alıyorsunuz. Bu ahlak dışıdır, Rizeli'ye ihanettir. Vatandaşımız çay motorlarının kullanımını arttırınca yüksek oranda çay kesebiliyor. ÇAYKUR'un buraya el atması gerekiyor. Bölgesel tatil ilan etmesi lazım. Gerçekten bugün Karadeniz Bölgesi'nde plansız ve boş bir üretim halindeyiz. ÇAYKUR bu plansız üretimi durdurmalıdır, özel sektöre fırsat vermemelidir. Elbette ÇAYKUR işleyemediği çaydan ötürü kontenjan koymak zorundadır. Biz üreticiler de haftada 2 gün ara vermeliyiz. Özel sektör biz böyle kapıda durdukça bu fırsattan yararlanacaktır. Bu hukuksuzluktur, emek hırsızlığıdır. Bu devam ettiği sürece eylemlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “BURAYI PROVOKE EDEN ARKADAŞTA RİZELİ” Basın açıklaması esnasında çıkan gerginliğe de değinen Arslan, “Burayı provoke eden arkadaşta Rizeli. Ben her şeye rağmen, haksız sermaye kazanacaklara rağmen sokaklarda olmaya devam edeceğim. Yarın Borsa'nın önünde oluruz. Diğer gün Karali çay fabrikasının önünde oluruz. Vega çayın önünde oluruz. Mücadelemiz devam edecektir. Rizeli'nin kimse hakkını yiyemez ve gasp edemez” şeklinde konuştu.

CHP'den Rize'de Çay mitingi: Çay üreticisinin geçim derdi, bizim derdimizdir! Haber

CHP'den Rize'de Çay mitingi: Çay üreticisinin geçim derdi, bizim derdimizdir!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), çay üreticilerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla Rize'de "Çay Mitingi" düzenledi. "Çay üreticisinin geçim derdi, bizim derdimizdir" sloganıyla yapılan mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı. "DEVLETİN BOYNUNUN BORCUDUR" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitingde yaptığı konuşmada çay üreticilerinin sorunlarına değindi. Özel, "Alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Çay üreticisi 25 TL beklerken 17 TL'ye mecbur bırakıldı" ifadelerini kullandı. ÇAY ÜRETİCİSİNİN TEPKİSİ: "GEÇİNEMİYORUZ" Mitingde söz alan çay üreticisi Gürsel Ceryan, yaşadığı zorlukları dile getirdi. Ceryan, "Geçinemiyoruz. Çay bizim ana gelir kaynağımız değil mi? Bununla geçiniyoruz" dedi ve hakkını talep etti. Ceryan ayrıca, "Eskiden ne yapıyorduk? Çay parasına her şeyi yapıyorduk. Şimdi altın bile alabiliyor muyuz? Çay parası artık yetmiyor. Gençlerimiz şehri terk etti, büyük yerlere gittiler. Ben maliyetimi istiyorum, emeğimin karşılığını istiyorum. Hakkımızı istiyoruz" diye konuştu. MALİYET VE EMEĞİN KARŞILIĞI Mitingde söz alan çay üreticisi Gürsel Ceryan, yaşadığı zorlukları dile getirdi. Ceryan, "Geçinemiyoruz. Çay bizim ana gelir kaynağımız değil mi? Bununla geçiniyoruz" dedi ve hakkını talep etti. Ceryan ayrıca, "Eskiden ne yapıyorduk? Çay parasına her şeyi yapıyorduk. Şimdi altın bile alabiliyor muyuz? Çay parası artık yetmiyor. Gençlerimiz şehri terk etti, büyük yerlere gittiler. Ben maliyetimi istiyorum, emeğimin karşılığını istiyorum. Hakkımızı istiyoruz" diye konuştu. CHP'nin düzenlediği bu miting, çay üreticilerinin sesini duyurmak ve yaşadıkları sıkıntıları kamuoyuna iletmek amacıyla önemli bir adım olarak değerlendirildi. Çay üreticileri, geçim sıkıntılarını dile getirerek hakkını talep etmeye devam edeceklerini vurguladı. Çay üreticilerinin konuşmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı. Özel, konuşmasına "Doğu Karadeniz'in yiğit, mert insanları, hepinize merhaba, hepiniz hoş geldiniz. Haramdan ve yalandan korkan güzel insanları, hoş geldiniz" sözleriyle başladı. İktidara tepki gösteren Özel, "Çay fiyatını açıklamayan bir Tarım Bakanı, çay fiyatını açıklamayan hükümetin başkanı, Cumhurbaşkanı olur mu? Çayı niye tweet atarak fiyat açıklıyorsunuz? Gelin Rize’linin gözüne bakın. 17 lirayı söyleyin bakalım kasketler nasıl yere çalınıyor. Yazıklar olsun" ifadelerini kullandı. "BANKA PROMOSYON ÖDEMELERİ DERHAL BAŞLAMALI" "Çay üreticsine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlamalı" çağrısını yapan Özel, "Alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Çay üreticisi 25 TL beklerken 17 TL'ye mecbur bırakıldı" diye konuştu. CHP'nin düzenlediği bu miting, çay üreticilerinin sesini duyurmak ve yaşadıkları sıkıntıları kamuoyuna iletmek amacıyla önemli bir adım olarak değerlendirildi. Çay üreticileri, geçim sıkıntılarını dile getirerek hakkını talep etmeye devam edeceklerini vurguladı. Özgür Özel'in konuşmasındaki satır başları şöyle: "Çayda fiyat açıklandığı günden itibaren Rize'de büyük bir moral bozukluğu, yükselen bir tansiyon var. Biz yerel seçimlrde şunu söylemiştik. Milletin gündeminde olmayan hiçbir konu CHP'nin gündeminde olmayacak. Ama milletin gündeminde ne varsa o bizim gündemimizde olacak. Eğer sonuç alamazsak sokaklar, meydanlar bizimdir.  Birileri siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyup eski tartışmalı gündemi geri getirmek istiyor. Ama normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değildir aksine normalleşme hem müzakere hem de mücadele etmek gerektiğinde eylem de yapmaktır. Onunla kavga etmenin ne bana ne kendisine ne Rize'ye faydası var. Ancak ben buradan Erdoğan'a kendi memleketinden AK Partili, MHP'li, İYİ Partili her görüşten hemşehrisinin senini duyurmaya, çay üreticisinin sesini duyurmaya geldim. Filistin’i tanıyan ülkeleri tek tek arıyoruz, teşekkür yazıları yolluyoruz. Şu ana kadar 50’ye yakın ülke tanıdı. Bütün dünyanın Filistin’i tanımasını bekliyoruz. Zulüm dursun diyoruz. İsrail’in yaptığı katliamları, soykırımı bir kez de Rize’den lanetliyoruz. ÇİFTÇİNİN SORUNLARI DEVAM EDİYOR Son yıllar da tarım ülkesi olma özelliğini kaybetme üzüntüsü yaşıyoruz. Bizim ülkemizde her yıl Trakya kadar ekilir toprak, AK Parti hükümeti boyunca bu topraklar boş kaldı, kaybedildi. Bu sebeple çiftçinin haklarını korurken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Köylü milletin efendisidir" sözünü hiç unutmuyoruz. Çiftçilerimize neleri önerdiğimizi söylemeliyim çünkü CHP sorunu sadece söyleyen değil çözümlerini anlatan, öneriler sunan bir partidir. Çiftçilerimizin sorunlarını çözmek için önce kanuna uyacağız. 2006'da çıkan kanuna uyulmuyor. Sulamada kullanılan elektrik borçları hemen ürün satılınca ödenebilmeli. Çiftçimizin banka borçları tamamen silinmeli, bir kereye mahsus kredi borçlarının faizi silinmeli, ana para 5 yıla bölünmelidir. Çiftçinin elinde kalan ürünler devlet tarafından mutlaka alınmalı.  Kendi ürünümüzü 1 liraya alıp uluslararası şirketlerin 10 liraya bize sattığı bu düzenden hep birlikte rahatsızız. 2003 yılında çiftçi kayıt sisteminde 2.8 milyon çiftçi kayıtlıyken 20 yıl sonra 2.3 milyon çiftçiye düştü. Ve 20 yılda nüfus 20 milyon artarken maalesef 500 bin çiftçiyi kaybettik. Hal böyle olunca 20 yılda 20 milyon artan nüfus ama 500 bin çiftçi kayıp. 20 milyon ton buğday üretimi varken 2002 yılında, 20 yıl sonra aynı miktarda buğday üretimi. Tarihimizde en fazla et ithalatı bu iktidar döneminde yapıldı. 22 yılda 356 bin ton et ithalatına 1.8 milyar dolar para ayrıldı. Son 1 yılda küçük baş hayvan sayımız 4 milyon azaldı. Ve 2023 yılında küçülen, daralan tek sektör tarım sektörü oldu. Çiftçilerimizin bankalara olan borçları 1 yılda tam yüzde 88 arttı. Çiftçilerimizin artan borcunun toplamı 652 milyar liraya ulaştı. Ülkemizde çiftçilerin yaş ortalaması yükseliyor. Çiftçilerin yaş ortalaması 58. Her 4 genç çiftçiden 3 tanesi en kısa zamanda tarımı bırakmak, başka işlerle uğraşmak istediklerini söylüyorlar. Eğer bir ülkede çiftçilerin yaş ortalaması 58 olduysa, 4 gençten 3’ü yurt dışına gitmeyi hayal ediyorsa, 4 çiftçiden 3 tanesi tarım yapmak istemiyorsa işte o ülke için gerçek beka sorunu budur. ÖZEL, ÇAYKUR İŞÇİLERİNİN SORULARINA DEĞİNDİ Çaya gelince; CHP'nin bugün Rize meydanında yapmış olduğu bu miting 100 yıllık bir yürüyüşün geldiği noktadır. 100 yıldır buralarda çay tarımı yapılmaktadır. Ancak Türkiye çay tüketiminde 1. sıradayken, çay üretiminde 5. sıradadır. Çayda yerli tüketim yeterince vardır. Sadece çay ithalatını denetleyerek, sınırlandırarak, kaçak çaya engel olarak sizin sıkıntılarınız çözülebilir. Çare buradadır. Sadece çay ithalatını denetleyerek, sınırlandırarak kaçak çaya engel olunarak sizin sıkıntılarınız çözülebilir. Biliyorsunuz çay fiyatı açıklandı. Kim açıklar çay fiyatını? Bakanlar açıklar, başbakan açıklar. Şimdi bakan yok, başbakan yok. Hükümetin başı gelir açıklar. Senelerce tütün fiyatı memleketim Manisa’da Akhisar’da açıklandı. Üretici fiyatı beğenirse kasketi havaya atardı, gazeteler yazardı, fiyat güzel kasket havada. Fiyat beğenilmezse kasketi alırdı yere çalardı. Tütün fiyatı kötü, kasketler yerde... Şimdi hadi bakalım gelin açıklayın. Ortada kimse yok. Çay fiyatını açıklamayan bir Tarım Bakanı, çay fiyatını açıklamayan hükümetin başkanı, Cumhurbaşkanı olur mu? Çayı niye tweet atarak fiyat açıklıyorsunuz? Gelin Rize’linin gözüne bakın. 17 lirayı söyleyin bakalım kasketler nasıl yere çalınıyor. Yazıklar olsun. Kısaca önemli bir şey daha söyleyelim. Çaykur'da çalışan işçiler var. 11 bin çalışan işçi var. Çaykur işçileri artık 6 ay çalışıp 6 ay boş kalmak istemiyorlar. Çaykur işçilerinin enflasyon altında zam ala ala maaşlar eridi. Çaykur işçisi 20 yıl önce asgarinin dört buçuk ücreti alırken bugün bir buçuk asgari ücret geriledi. Çaykur işçisi asgari ücretin altında çalışıyor. İşçilerin kadro talebi var, kadrolarını verin. Onlar boş oturmak değil, kazanmak ve kazandırmak istiyorlar. ÇAY ÜRETİCİLERİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM SUNDU Üretici sorunu içi çay kanunu mutlaka çıkarmalıdır. Biz geçmişte sizin hemşehriniz İstanbul Milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu ile Tahsin Ocaklı'yla bir çay teklifi verdik. Teklife evet dediğinizde işçinin de üreticinin de sorunu çözülüyor. Maalesef öneri AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Tahsin bey öneriyi bir daha verin. Buradan Sayın Erdoğan'a, Sayın Bahçeli'ye sesleniyoruz. Önergeyi vereceğiz,reddetmeyin, Rize'yi unutmayın. Çay üreticsine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlanmalı. KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİNİ HATIRLATTI Yurda kaçak yollarla gelen çaylar engellenmeli. Buradan hatırlayalım, bir selam yollayalım. Ne diyordu Kemal Bey, "Kaçak çayları getireceğim, Rize meydanında yakacağım. CHP'yi iktidara taşıyacağız". Kaçak çayları getireceğiz, çayları yakmaya Kemal beyi de davet edeceğiz.  Bugün burada olan Rize'nin bütün demokratlarına teşekkür ediyorum. Artık çayın baş tacı olduğu günleri görmek istiyoruz. Artık yüzümüz gülsün, Rize'nin yüzü gülsün istiyoruz. Rize'deki AK Partililer, MHP'liler alın terinin partisi olmaz, alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Çay üreticisi 25 TL beklerken 17 TL'ye mecbur bırakıldı."

CHP'li Gürer: Tarım stratejik bir alan, milli güvenlik kadar da önemli Haber

CHP'li Gürer: Tarım stratejik bir alan, milli güvenlik kadar da önemli

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yaptığı konuşmada, “Tarım stratejik bir alan, milli güvenlik kadar da önemli,” dedi. Gürer, “Geçen yıl buğdaya taban fiyat 8.250 lira verildi, ardından da ton başı 1.000 lira destek verileceği söylendi. Yeni hasat dönemi geldi, hâlâ o 1.000 liralık destek verilmedi; o günkü mazotun, tohumun, ilacın, gübrenin fiyatı üzerinden düşünürseniz, o destek yok oldu gitti.” diye konuştu. GÜRER: PANCAR AVANS FİYATI BELİRSİZ CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Her yıl, yılın başında, ekim yapılmadan pancar için avans fiyatı açıklanır; pancar için ekim yapıldı, ortada avans fiyatı yok. Geçen yıl mısıra yüzde 7'lik bir fiyat artışı sağlandı. Şu an çiftçiler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı tasarruf tedbirleri kapsamında bu yıl düşük taban fiyat uygulaması yapılacak, girdi maliyetleri karşısında tarımdan daha da soğutacaklar kaygısı içindeler,” dedi. Gürer, “Buğday taban fiyatını bir açıklayın. Hasat başladı, ortada taban fiyatı yok; çiftçinin beklentisi en az 15 bin lira. Eğer çiftçiye 15 bin lira taban fiyatı vermezseniz, yine zarar eder. Ha, diyeceksiniz ki 'Taban fiyat olarak tonuna 15 bin lira verdik, ekmek kaç lira olacak?' O da sizin sorununuz. Nedeni şu: Eğer siz çiftçinin tohumunu, ilacını, gübresini sübvanse etseniz, mazotundan ÖTV'yi ve KDV'yi kaldırsanız, çiftçilere verdiğiniz kredinin faiz borçlarını silseniz; çiftçi ayakta kalır, maliyeti düşük olur. Ama Türkiye'nin bugünkü sisteminde üretim öncesi, üretim süreci ve üretim sonrasında yaşanan sorunlara gerçekçi çözüm bulmuyorsunuz.” diye konuştu. GÜRER: ARZ AÇIĞIMIZ VAR CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer “21 üründe arz açığımız var; çözüm olarak ithalatçı, rantçı bir yaklaşımla Türk çiftçisini değil, ithal ile yurt dışındaki çiftçiyi destekliyorsunuz. Bu anlayış Türkiye'de tarımın sonunu getiriyor. 1980 yılında bu ülkede 28 milyon hektar tarım arazisi ekiliyordu, bugün 23 milyon 300 bin hektara geriledi. Ziraat odalarına kayıtlı 5 milyon çiftçi var, ÇKS'li çiftçi sayımız 2 milyon 300 bine düştü; onlardan da kiraya verenler desteği alıyor, üretim yapanlar destek de alamıyor.“diye konuştu. GÜRER: 2020 YILINDA BAYRAM İKRAMİYESİ İLE KURBAN ALINIRKEN, 2024 YILINDA EMEKLİ MAAŞI İLE KURBAN ALINAMIYOR CHP Niğde Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, “Tarım politikalarının göz göre göre bu hâle getirilmesi siyasi iktidarın bir tercihi. IMF ve Dünya Bankası demiş ki: 'Siz, sanayide ve turizmde yol alın, pahalıya tarım yapıyorsunuz, üretim maliyetiniz yüksek, o işi ithalatla çözün.' Ama pandemi, kuraklık ve savaş şunu gösterdi: Kendi kendine yetmeyen ülkelerin sorunu var. Bilhassa somut bir örnek hayvancılıkta; 2020 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı, koyunda vekaletle kesim ücreti olarak 975 lira fiyat belirlemişti. Emekli bayram ikramiyesi 1.000 liraydı, bir koyun alınabiliyordu. Bu yıl, 2024'e geldik, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği vekaletle kesim ücreti 11.750 lira, emeklinin maaşı 10 bin lira; 1 kurban alınamıyor. Peki, bayram ikramiyesinin alım gücü ne? 3 bin liralık bayram ikramiyesiyle de 3 kilo et alabiliyorsunuz. Raftaki ürün pahalı, üretici de para kazanmıyor.” dedi. GÜRER: PATATESTE SORUN VAR CHP’li vekil Gürer, TBMM’de yaptığı konuşmada patates çiftçisi sorunlarını da anlattı. Gürer, “Niğde'de köylere gittim, patates depoda gene kalmış. Niye kalıyor? Çünkü siyasi iktidarın bu anlamda ilişkileri sürdüren TMO, 4-5 şirketi devreye sokmuş. Şirketler piyasayı kapatmış, çiftçiyi boğmuş; bizim 'küçük aile tipi işletmesi' dediğimiz kırsaldaki çiftçinin patatesi de depoda kalmış. Şu an üretici deposunda kilosu 4 lira. Çiftçi arkadaş dedi ki: '2,5 liraya vereceğim, gelip alan yok; on beş gün içinde patates çöp.' Her yerde söylüyorum, çiftçinin ürettiği ürün bu ülkenin millî değeri; Ahmet'in, Mehmet'in ürünü değil. Burada yapılan yanlış bu ülkeye yapılan yanlıştır.” diye sözlerine devam etti. GÜRER: ÇAY TABAN FİYATI DÜŞÜK KALDI CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çayda da fiyatı açıkladınız 17 lira, destekle '19' diyorsunuz. Ne zaman vereceksiniz desteği? Bir yıl sonra. Bir AVM'ye gittim, kafede bir bardak çay istedim, 38 lira. Arkadaş, bardağını da mı satıyorsunuz ya, dedim. 38 liraya bir bardak çay içiyorsunuz, bir yıl boyunca çalışan, emek veren, üreten çay üreticisine 17 lira kilo fiyatı veriyorsunuz, desteği de 2 lira ancak bir yıl sonra vereceksiniz; o zaman da anlamı kalmaz. Ya, bizim çiftçimize zulmetmeyin, eziyet etmeyin, hayvancılık yapanlara sahip çıkın. Yarın çok pişman oluruz, bu hepimiz için geçerli. Her yerde söylediğim cümle: Tarımın siyaseti olmaz. Yanlış politika uyguluyorsunuz, sonuçların acısını hep birlikte çekiyoruz, ödüyoruz. Gelin, şu tarım politikasını yeniden planlayın, öngörülebilir bir hâle getirin, tarımdaki sorunları çözmek için de doğru politikalar geliştirin.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.