#çelik

İLKHABER-Gazetesi - çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD’den Türkiye dahil 10 ülkenin çeliğine anti-damping vergisi Haber

ABD’den Türkiye dahil 10 ülkenin çeliğine anti-damping vergisi

ABD Ticaret Bakanlığı, korozyona dayanıklı çelik (CORE) ürünlerine yönelik yürüttüğü kapsamlı soruşturmaların sonucunda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 10 ülkeye karşı yeni vergiler getirme kararı aldı. Bakanlık, bu ülkelerden ithal edilen çeliğin, ABD pazarında ya damping yoluyla haksız rekabet yarattığını ya da devlet sübvansiyonlarıyla desteklendiğini tespit etti. TÜRKİYE'YE YÜZDE 13,47'YE VARAN VERGİ Açıklanan karara göre, Türkiye menşeli korozyona dayanıklı çelik ürünlerine yüzde 6,48 ile yüzde 13,47 arasında değişen oranlarda anti-damping vergisi uygulanacak. Karar, Avustralya, Brezilya, Kanada, Meksika, Hollanda, Güney Afrika, Tayvan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Vietnam'ı da kapsıyor. Özellikle Brezilya'ya yüzde 137,76'ya, Vietnam'a ise yüzde 110,21'e varan yüksek vergi oranları dikkat çekti. "AMERİKAN ŞİRKETLERİ VE İŞÇİLERİ EŞİT ŞARTLARDA YARIŞMALI" ABD Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret Müsteşarı William Kimmitt, yaptığı yazılı açıklamada kararın gerekçesini açıkladı. Kimmitt, "Amerikan çelik şirketleri ve işçileri, adil olmayan fiyatlandırmalar ya da sübvansiyonlarla rekabet etmek zorunda kalmamalıdır. Bu karar, onların eşit şartlarda yarışabilmesi için atılmış önemli bir adımdır" dedi. Korozyona dayanıklı çeliğin, özellikle otomotiv, beyaz eşya ve inşaat sektörlerinde stratejik bir ürün olduğu belirtiliyor. NİHAİ KARARI ULUSLARARASI TİCARET KOMİSYONU VERECEK Ticaret Bakanlığı'nın bu kararının ardından süreç, ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu’na (ITC) taşınacak. Komisyon, bu ithalatın yerli çelik endüstrisine "ciddi zarar" verip vermediği konusunda ayrı bir değerlendirme yapacak. Eğer ITC de olumlu yönde karar alırsa, Ticaret Bakanlığı resmi anti-damping ve telafi edici vergi emirlerini yürürlüğe koyarak süreci tamamlayacak. Ticaret Ortağı Nihai Anti-Damping Vergisi Oranları Aralığı (Yüzde) Nihai Telafi Edici Vergi Oranları Aralığı (Yüzde) Avustralya 17,01 Yok Brezilya 27,45 – 137,76 4,49 – 17,09 Kanada 5,14 – 8,13 1,14 – 1,50 Meksika 5,78 – 23,41 0,00 – 13,26 Hollanda 23,52 Yok Güney Afrika 18,35 Yok Tayvan 10,85 Yok Türkiye 6,48 – 13,47 Yok BAE 7,20 – 16,38 Yok Vietnam 88,98 – 110,21 0,03 – 1,29

Türkiye çelik üretiminde yüzde 9,5 artışla küresel daralmaya meydan okudu Haber

Türkiye çelik üretiminde yüzde 9,5 artışla küresel daralmaya meydan okudu

KPMG Türkiye'nin "Çelik Sektörel Bakış - 2025" raporuna göre, küresel çelik üretimi 2024'te daralırken, Türkiye yüzde 9,5'luk üretim artışıyla dünyadan pozitif ayrıştı ve en çok üretim artıran ikinci ülke oldu. Peki, bu başarıyı hangi faktörler tetikledi? İşte Türkiye çelik sektörünün 2024 karnesi ve 2025 beklentileri... 2024 yılında küresel çelik üretimi Çin'deki iç talep zayıflığı ve üretim kısıtlamaları nedeniyle yüzde 0,4 azalarak 1,9 milyar tona gerilerken Türkiye çelik sektörü yüzde 9,5'luk dikkat çekici bir artışla 36,9 milyon ton üretim gerçekleştirdi. Bu performans, Türkiye'yi üretimini en fazla artıran ikinci ülke konumuna taşırken, küresel sıralamada sekizinci, Avrupa'da ise ikinci büyük üretici pozisyonunu korumasını sağladı. Türkiye'nin toplam çelik ihracatı yüzde 27,6 artışla 13,4 milyon tona çıkarken, ihracattaki en güçlü ivme Avrupa Birliği pazarında kaydedildi. Bu bölgeye yapılan ihracat yüzde 76 artışla 3,8 milyon tona ulaştı. KPMG Türkiye'nin hazırladığı “Çelik Sektörel Bakış - 2025” raporuna göre küresel çelik üretimi, 2024 yılında yavaşlayan bir tempoya işaret etti. Ham çelik üretimi dünya genelinde Yüzde 0,4 oranında hafif gerileyerek 1,9 milyar ton seviyesine indi. Bu düşüşte, küresel ekonomik belirsizliklerin sürmesi ve özellikle Çin'de iç talebin zayıflaması belirleyici oldu. Çin'in ham çelik üretimi 2024 yılında yüzde 1,7 oranında azalarak 1 milyar tona geriledi. Bu gerilemede, Çin hükümetinin emlak sektörüne yönelik uyguladığı kısıtlayıcı politikalar ve yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda alınan üretim sınırlayıcı önlemler etkili oldu. Türkiye çelik sektörü ise küresel çelik üretiminin daraldığı bir yılda yüzde 9,5'luk dikkat çekici bir artışla 36,9 milyon ton üretim gerçekleştirdi. Bu performans, Türkiye'yi üretimini en fazla artıran ikinci ülke konumuna taşırken, küresel sıralamada sekizinci, Avrupa'da ise ikinci büyük üretici pozisyonunu korumasını sağladı. 2021 yılında ulaşılan 40,4 milyon tonluk rekor üretimin ardından yaşanan daralma göz önüne alındığında, 2024 yılı ülkemizde sektör için bir “geri dönüş” yılı olarak kayda geçti. Rapora göre bu üretim artışında birkaç temel unsur etkili oldu: İlk olarak, deprem sonrası yeniden inşa faaliyetlerinin hız kazanmasıyla inşaat çeliğine olan iç talep güçlü kaldı. İkinci olarak, küresel piyasalarda 2022–2023 döneminde yaşanan daralmanın ardından kısmi bir toparlanma yaşandı ve özellikle Avrupa pazarında Türkiye çeliğine yönelik dış talep yeniden canlanma gösterdi. “ÇELİK SEKTÖRÜ UZUN VADELİ YAPISAL TEHDİTLERE KARŞI HAZIRLIKLI OLMALI” Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Metal ve Maden Sektör Lideri, Şirket Ortağı Burak Yıldırım, “2024 yılı, küresel çelik piyasasında rekabetin daha da sertleştiği bir dönem oldu. Türk çelik sektörü hem iç hem de dış pazarlarda birçok zorlukla eş zamanlı mücadele etmek zorunda kaldı. Bu zorlu tabloya rağmen, Türkiye çelik sektörü 2024 yılında üretim ve ihracatta yeniden ivme kazandı. Ancak bu ivmenin devamı için çelik sektörümüzün yalnızca mevcut dalgalanmalara karşı değil, aynı zamanda uzun vadeli yapısal tehditlere karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Artan ithalat baskısı, dalgalı maliyet yapısı ve küresel politika değişimleri gibi çok boyutlu dinamikler, sektörün bugünkü dayanıklılığını bir başarı göstergesi kadar, ileriye dönük bir uyarı sinyali olarak da okunmalı. Özellikle son dönemde sürdürülebilirlik beklentilerindeki artış, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik politikalar ve dijitalleşme adımları, sektörün dönüşüm sürecini hızlandırırken aynı zamanda yepyeni kırılganlık alanları da yaratıyor. Bu dönüşümü tüm boyutlarıyla anlayabilmek için hem Türkiye'nin yapısal gerçeklerini hem de küresel çelik ekonomisinin derinleşen rekabet ortamını bütüncül bir bakışla analiz ettik.” dedi. İHRACATTA GÜÇLÜ ATAK, İTHALATTA KIRILGAN GÖRÜNÜM 2024 yılı, Türkiye çelik sektörü açısından yeniden büyümenin başladığı ve toparlanma sürecinin belirginleştiği bir yıl oldu. Türkiye'nin çelik ihracatı bu dönemde yüzde 27,6 oranında artarak 13,4 milyon ton seviyesine yükseldi ve ihracatta yeniden pozitif bir ivme yakalandı. Bu artışta, enerji maliyetlerindeki düşüşün Türkiye'deki üreticilere uluslararası pazarlarda rekabet gücünü kısmen geri kazandırması ve Avrupa pazarında talebin toparlanması etkili oldu. İhracat performansında en dikkat çekici artış İtalya pazarında gerçekleşti; Türkiye'nin bu ülkeye gerçekleştirdiği çelik ihracatı 2023'teki 477 milyon dolardan 2024'te 929 milyon dolara yükseldi. 2024 yılında Türkiye'nin çelik ihracatında en yüksek pay kaybı ise İsrail'e yönelik gerçekleşen ticarette oldu ve yapılan ihracat 716 milyon dolardan 93 milyon dolarak gerileyerek yüzde 87 oranında azaldı. 2024 yılında Türkiye, AB'ye çelik ihracatını da yüzde 76 gibi önemli oranda artırarak 3,8 milyon ton ihracata ulaştırdı. Uzun ürünlerde yüzde 41, yassı ürünlerde ise yüzde 86 gibi etkileyici oranlarla büyüme yakaladı. Bu yükselişte belirleyici olan faktör ise jeopolitikti: AB'nin Rusya ve Belarus'a uyguladığı yaptırımların ardından boşalan kotaların Türkiye lehine yeniden tahsis edilmesi, sektöre geçici ama anlamlı bir alan açtı. 2024 yılında Türkiye çelik sektörü, üretim ve ihracat açısından toparlanma eğilimine girdi ancak ithalat tarafında daha kırılgan bir görünüm sergiledi. Bu dönemde ihracat yüzde 27,6 oranında artarken, ithalattaki artış yalnızca yüzde 1,8 seviyesinde kaldı ve bunun sonucunda net ithalatta yüzde 39,4 oranında gerileme görüldü. Toplam çelik tüketimi yüzde 0,8'lik sınırlı bir artışla 38,3 milyon tona yükseldi; fakat bu tüketimin yaklaşık yarısının ithalatla karşılanması, sektörün hâlâ yüksek düzeyde dışa bağımlı olduğunu gösterdi. Özellikle yassı ürünlerde ithalatın yüzde 50 seviyelerine ulaşması, iç pazarda da yerli üreticilerin fiyat rekabetinde zorlandığını gösteriyor. Bu kırılganlık ise önemli ölçüde Uzak Doğu menşeli ürünlerden kaynaklandı. Çin, Endonezya, Vietnam ve serbest ticaret anlaşmalarıyla Türkiye'ye avantajlı giriş sağlayan Malezya gibi Uzak Doğu ülkeleri, 2024'te Türkiye'nin iç pazarına adeta düşük fiyatlı çelik yağdırdı. Çin'in 117,1 milyon tonluk rekor ihracatı, dünya pazarlarına maliyetine yakın fiyatlarla sunmaları, yerli üreticilerin rekabet gücünü önemli ölçüde zayıflattı. Türkiye'nin 2024 itibarıyla en fazla çelik ithal ettiği ülkeler listesinde Çin yüzde 20,6 ile ilk sırada yer aldı. Çin'i sırasıyla Rusya (yüzde 17,5), ABD (yüzde 13,3) ve Güney Kore (yüzde 9,8) takip etti. ABD'NİN YENİ GÜMRÜK TARİFESİ: TEHDİT Mİ, FIRSAT MI? Dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumundaki Türkiye, 2018 yılında Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu ilk gümrük tarifelerinden olumsuz etkilendi; bu dönemde ABD'ye ihracatında yüzde 50'ye varan özel tarifelere tabi tutuldu ve pazar payında ciddi kayıplar yaşadı. Ancak 2025 yılında ilan edilen yeni tarifelerin tüm ülkelere eşit oranlarla uygulanmasının, Türkiye'nin geçmişte yaşadığı bu dezavantajı önemli ölçüde hafifleteceği düşünülüyor. Bu kapsamda, Türkiye'nin daha yüksek oranlı vergi dilimlerine tabi tutulmaması, mevcut düzenlemeler çerçevesinde ülkemizi görece avantajlı bir konuma taşıyor ve ABD pazarında yeniden rekabetçi bir pozisyon elde etme potansiyelini artırıyor. Ancak, söz konusu tarifelerin küresel çelik ticareti üzerindeki dolaylı etkileri Türkiye için daha dikkat çekici riskler barındırıyor. ABD pazarına erişimi zorlaşan ülkelerin Avrupa, Afrika ve Orta Doğu gibi alternatif pazarlara yönelmesinin, bu bölgelerdeki rekabet ortamını önemli ölçüde yoğunlaştırma ihtimali bulunuyor. Bu gelişme, Türkiye'nin hâlihazırda güçlü olduğu ihracat pazarlarında rekabet baskısını artırarak hem fiyatlarda düşüşe hem de pazar payında daralmaya neden olma potansiyeli taşıyor. KPMG Türkiye'nin “Çelik Sektörel Bakış - 2025" raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Çelik yapı evlere talep arttı Haber

Çelik yapı evlere talep arttı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 ilde AFAD verilerine göre, 12 bin 141 bina ve 66 bin 58 bağımsız bölüm yıkıldı. Ortaya çıkan bu ağır bilançodan sonra toplumda betonarme yapılar yerine, ahşap, prefabrik ve çelik konstrüksiyon yapılara yönelmeye başladı. İlkhaber Gazetesi'nden Bayram Bulut'un haberine göre; Çelik yapı firmalarına talep yoğun olurken, bir özel firmanın mimarı olan Evrim Yaltrık, depremden sonra insanların çelik yapıyı tercih etmeye başladıklarını söyledi. YALTRIK: DAHA YOĞUN ÇELİK KULLANIYORUZ Özellikle deprem bölgesinden çelik yapılara çok fazla talebin olduğunu belirten Yaltrık, “Özellikle deprem bölgesinden bize talepler çok büyük. Bir de biz diğer çelik firmalarından ayrı olarak iç dış duvarlarda 14 santim çelik kullanıyoruz. Bunun da statik yükleri, statik değerleri çok yüksek. Ayrıca çeliklerimizi çok sık atıyoruz ve bizimkiler ithal çelik. Daha yoğun bir çeliğimiz var. O yüzden de statiğimiz daha iyi dayanıyor” dedi. ÇELİKLER ARASINDA FARK OLABİLİYOR Dayanıklılık konusunda çelikten çeliğe fark ettiğine değinen Yaltrık, “Mesela 8-9-14 santimlik çelikler var. 14 santim çelik en iyisidir. Ama 14 santim olup da gidip 0.5, 0.8 santim kullanmakta var. Biz mesela 1.2 kullanıyoruz. Biz çok sık kullanıyoruz. Bunu yapmanın yöntemleri var. Yöntemlerine göre de statik değerleri değişiyor” şeklinde konuştu. VİLLA MALİKANE YAPIYORUZ Villa, malikane tarzları da dahil olmak üzere çelikten birçok yapı ortaya çıkardıklarını belirten Yaltrık, “Normal klasik ev isteyene normal ev görünümü veya köy evleri isteyenlere de köy evi tarzında yapıyoruz. Bizden müşteri ne talep ederse biz onu gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. 9 ŞİDDETİNE KADAR OLACAK DEPREMLERDE ÇELİK EV ASLA YIKILMAZ Yaltrık çelik yapı evlerin depremde daha fazla sallandığını söyledi. Çelik yapıların depreme dayanıklılığından Yaktrık “Depreme dayanıklılık yönünden bakacak olursak çelikler asla yıkılmayacak bir malzeme. Gerekirse 8-9 şiddetinde deprem olsun dubleks bir çelik ev asla yıkılmaz. Sadece esner. Çelik ev betonarmeye göre daha az sallama yapar. Beton 6 hissediyorsa çelik 7 hisseder. Ama beton altının dördünde yıkılırken çelik yedinin yedisinde yıkılmaz” ifadelerini kullandı. BETON KULLANMIYORUZ Çelik yapılarda beton kullanmadıklarını belirten Yaltrık, “Asla beton kullanmıyoruz. Bizim sadece temelimiz beton. Bir de binamızın içine 4 santimlik bir düzeltme betonu atıyoruz. O da o kadarlık, zeminimizi düzlemesi için attığımız bir beton. Onun dışında duvarlarımız çelik ve çeliklerimizin içinde 10 santim taç yünü kullanılıyor. Duvarlarımız, çatımız, ara katlarımız iç dış hep çelik. Bu çeliklerin kapamalarını yapıyoruz sadece betonla” dedi. 100 İLA 200 YIL ARASINDA BİNA ÖMRÜ Çelik evlerin 100 ila 200 yıl dayanabildiğini anlatan Yaltrık, “Yıkılma gibi bir konu söz konusu değil. Ömürleri de genellikle uzun bir süre. 100-200 yıl dayanabiliyor çok rahat bir şekilde. Çeliğe asla bir şey olmaz. Betonun genellikle 30-40 yıllık ömrü var derler. Çelik öyle değil. Yıkılmaz, paslanmaz” diye konuştu. METRE KARESİ 15 BİN Çelik yapı metrekare fiyatı hakkında da bilgiler paylaşan Yaltrık, “Şu anda bizim anahtar teslim metrekare fiyatımız 15 bin. Mesela 100 metrekarelik bir ev için bir buçuk milyon ediyor. 100 metrekareden de rahat 3+1 çıkıyor. Talepler şu an çok fazla. Betondan dönen çok müşterimiz var. Yani gidip betonda karar kılıp sonradan kararlarını değiştiren çok müşterimiz oldu. Bir de beton ve çeliğin arasında şu an fiyat olarak çok büyük bir fark yok. Biz çelikleri 15-20 günde kurabiliyoruz. Bu durum betonda daha da uzuyor. Ustalıktan da karı var çeliğin” ifadelerini kullandı.

Çelik ve Karaaslan ailesinin mutlu günü Haber

Çelik ve Karaaslan ailesinin mutlu günü

Adnan AVUKA MARDİN (İLKHABER) - Mardin’de Daşi aşiretinin tanınmış ailesinden iş adamı, siyasetçi Süleyman Çelik’in kardeşi Mehmet Nur Çelik’in oğlu Savaş Çelik, Karaaslan ailesinden Avukat Dilan Karaaslan ile dünya evine girdi. Kentin protokolü çiftin düğününde oyunlara eşlik ederek mutluluklarına ortak oldu. Mardin’de Daşi aşireti ile Karaaslan ailesinin mutlu günü. Daşi aşiretinin tanınmış ünlü iş adamı, siyasetçi Süleyman Çelik’in kardeşi Mehmet Nur Çelik’in oğlu Savaş Çelik, Karaaslan ailesinden Avukat Dilan Karaaslan ile dünya evine girdi. Mardin Mova Düğün Salonunda gerçekleştirilen düğün törenine genç çiftleri, Mardin protokolü ile her iki ailenin dost ve akrabaları ile gelin ve damadın mesai arkadaşları yalnız bırakmadı. Davul-zurna ve havai fişekler eşliğinde salona gelen genç çiftler zalgıtlar ile karşılandı. Damadın amcası ve aynı zamanda Milletvekili aday adayı da olan Süleyman Çelik ile kardeşi Mehmet Nur Çelik düğüne gelen misafirleri kapıda karşılayıp ‘Mırra’ ikramında bulundu. Çiftin nikah şahitliğini Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Yaman, Kızıltepe kaymakamı Ahmet Odabaş, Okan Başaran, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yusuf Ziya Topcu, AK Parti Mardin İl Başkan Yardımcısı Bahattin Uncu, Nazmi Zarifi Gürkan, Salih Kadooğlu, Hüseyin Karaaslan, İhsan Ablan, Tarkan Filiz, Sadullah Turgut yaptı. Mardin’de ilk defa bu kadar çok nikah şahidi olan düğün olarak dikkat çekti. Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Yaman, nikah sonrası evlilik cüzdanını gelin Dilan Karaaslan’a takdim etti. Çiftlere mutluluklar dileyen Yaman, çifte 5 çocuk yapmalarını söyledi. Damadın babası Süleyman Çelik bu mutlu günlerinde kendilerini yalnız bırakmadıkları için tüm misafirlere teşekkür etti. Düğünde ünlü sanatçı Murat Kurşun, birbirinden güzel Türkçe, Kürtçe ve Arapça eserler seslendirdi. Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Yaman ve arkadaşlarını oyuna davet eden Murat Kurşun, genç çifte oyunda eşlik etmelerini istedi. Murat Kurşu’nun davetini kırmayıp piste gelen Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yaman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yusuf Kenan Topçu, İl Emniyet Müdürü Hasan Onar ve diğer misafirler çiftin mutluluğuna ortak oldu. Damat, düğün sonrası yaptığı anons ile takı töreni yapılmayacağını söyledi.

Türkiye, çelik üretiminde Avrupa'da ikinci sıraya geriledi Haber

Türkiye, çelik üretiminde Avrupa'da ikinci sıraya geriledi

(İLKHABER) - 2020 ve 2021 yıllarında dünyanın en büyük 7'nci Avrupa'nın da en büyük çelik üreticisi konumunda olan Türkiye, 2022 yılında rekabet avantajını kaybetmesi ile dünya sıralamasında 8'inci sıraya, Avrupa'da ise Almanya'nın gerisinde kalarak 2'nci sıraya geriledi. Diğer yandan raporda, son yılların parlayan ekonomilerinden olan Hindistan'ın gelecek yıllarda hem yurt içi hem de Asya pazarında Türk üreticiler için önemli rakip olmasının beklendiğine dikkat çekiliyor.   KPMG Türkiye'nin hazırladığı “Çelik Sektörel Bakış - 2023” raporuna göre küresel ham çelik üretimi 2022'de yıllık yüzde 4 oranında düşerek 1,9 milyar tona geriledi. 2022 yılındaki düşüşün nedenlerinin başında Rusya - Ukrayna savaşının küresel yansımaları, global ölçekte talebin daralması, ABD ve AB'nin resesyona girme endişesi ve Rus gazı tedarikindeki sıkıntı ile AB'nin üretimi azaltması geldi. 2022 yılında Çin'in çelik üretimindeki düşüşü yüzde 1,7 ile sınırlı kaldı. Almanya, Japonya ve Rusya'da sırasıyla yüzde 8,4, yüzde 7,4 ve yüzde 7,2 oranında ham çelik üretiminde daralma gözlemlenirken ABD'de çelik üretimi düşüşü yüzde 6,1, Güney Kore'de yüzde 6,5, Brezilya'da ise yüzde 5,8 olarak gerçekleşti. Diğer yandan 2022 yılında dünyanın önemli çelik üreticilerinden İran ve Hindistan'ın çelik üretimi sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 5,8 oranında arttı.   Dünyanın önemli çelik üreticisi ve ihracatçılarından olan Türkiye'de ise çelik üretimi, 2022 yılında sektörün azalan rekabet gücü sonucunda, yüzde 13 oranında düşerek 35,1 milyon ton seviyesine geriledi. 2020 ve 2021 yıllarında dünyanın en büyük 7'nci Avrupa'nın da en büyük çelik üreticisi konumunda olan Türkiye, böylelikle dünya sıralamasında 8'inci sıraya, Avrupa'da ise Almanya'nın gerisinde kalarak 2'nci sıraya geriledi. Türkiye 2021 yılında toplam üretim açısından 40 milyon ton ile tarihi en yüksek üretim seviyesine ulaşmıştı. Diğer yandan yeraltı kaynakları, ham maddeye erişim gücü ve uygun yatırım ortamı ile uzun vadede 300 milyon ton üretim hedefleyen Hindistan'ın gelecek yıllarda hem yurt içi hem de Asya pazarında Türk üreticiler için önemli rakip olması bekleniyor.   Türkiye'nin çelik ürünlerindeki dış ticaret açığı büyüdü Türkiye çelik sektörü 2022 yılını ana pazarları olan AB ve ABD'de resesyon beklentileri ile talebin düşmesi, artan enerji maliyetlerinin baskısıyla rekabet gücündeki daralma, Rusya - Ukrayna savaşının küresel etkileri ile ihracatta ton bazında yüzde 17,6 azalışla 19,7 milyon ton, değerde ise yüzde 5,8 düşüşle 21,1 milyar dolar ile kapattı. Küresel çelik sektörü ihracat sıralamasında (ABD doları cinsinden) Türkiye, 2022 yılında da ilk 5 içerisinde yer almaya devam etti. 2022 yılında bir önceki seneye kıyasla Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleşen ihracat büyük oranda düştü. Başta İspanya olmak üzere Belçika ve İtalya'ya yapılan çelik ihracatında sırasıyla yüzde 66, yüzde 60 ve yüzde 30 oranında daralma gözlemlendi. Türkiye'nin toplamda AB'ye ihracatı ton bazında önceki yıla göre yüzde 31 geriledi. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türkiye'den Amerika'ya gerçekleştirilen ihracat da geçtiğimiz seneye kıyasla yüzde 39 oranında azaldı. Türkiye çelik sektörünün 2022 yılı ihracatının artış gösterdiği ülkeler incelendiğinde ise Romanya yüzde 25 artış ve 812 milyon dolar ihracat ile ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi yüzde 18'lik artış ile Fas ve ardında yüzde 6'lık artış ile Birleşik Krallık takip etti.   Türkiye çelik sektöründe 2022 yılında ithalat ise bir önceki yıla göre, miktar yönünden yüzde 3,6 azalışla 14,8 milyon ton, değer yönünden ise yüzde 8,5 yükselişle 15,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Rusya dâhil olmak üzere Çin, Hindistan, İran gibi ülkelerin dampingli fiyatlar ile Türkiye'ye satış yapması 2022 yılındaki Türkiye çelik ithalat miktarının ve çelik ürünleri dış ticaretindeki açığın büyümesine sebep oldu.   Yeşil dönüşüme öncelik verilmesi gerekiyor KPMG'nin raporunda sektörün 2023 yılına dair öngörüleri de yer alıyor. Buna göre enerji maliyetleri ve küresel talebin yanı sıra Çin'in üretim stratejisinin hem global piyasalar hem de Türkiye için belirleyici olacağı tahminde bulunuluyor. Küresel durgunluk devam ederken Çin merkezli çelik tesislerinin 2023 yılında yüksek üretime devam etmesi küresel çelik fiyatlarını aşağı çekebilir. Bu durum yüksek enerji maliyetleri ve düşük kur ortamında Türkiye'deki çelik üreticilerinin karlılığına olumsuz yansıyarak rekabet güçlerini daha da zayıflatabilir. Ayrıca sektör temsilcileri 2023 yılında yüksek enerji fiyatları nedeni ile çelik ihracatının yüzde 40' a kadar düşebileceğini öngörüyor. Önümüzdeki dönemlerde Rusya - Ukrayna savaşı kaynaklı koşulların hafiflemesi, enerji maliyetlerinin iyileşmesi ve küresel durgunluk beklentilerinin azalması ile Türkiye'deki çelik üreticilerinin geçen seneki üretim hacmine dönebileceği tahmininde bulunuluyor. Bunun yanı sıra 2023 yılı ve sonrasında sıkça konuşulacak konuların başında sektörün AB Yeşil Mutabakatı'na uyum çalışmaları olacağı da kaydediliyor. Türkiye'nin öncelikli sorununun enerji üretimindeki emisyonların yüksek olması olduğuna dikkat çekilen raporda, bunun için ülke olarak yeşil dönüşüme öncelik verilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.   “Türkiye çelik sektörü dünyadaki gelişmelerden oldukça fazla etkilendi” Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Metal ve Maden Sektör Lideri, Şirket Ortağı Burak Yıldırım, “Bu sene üçüncüsünü hazırladığımız Çelik Sektörü Görünüm raporumuzda küresel ve bölgesel gelişmeler ışığında 2022 yılı Türkiye çelik sektörünün performansını ve 2023 yılı ile ilgili beklentileri ortaya koyduk. Ülkemiz için de stratejik açıdan en önemli sektörlerden biri olan çelik sektörü de geçtiğimiz yıl dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden oldukça fazla etkilendi. 2022 yılına damgasını vuran Rusya - Ukrayna savaşı, ana pazarlarımız olan ABD ve Avrupa'daki resesyon beklentilerine paralel talep gerilemesi, enerji ve işçilik maliyetlerindeki artış sonucu karlılıkların daralması ve ihracat pazarlarındaki rekabet ortamının etkileri ile Türkiye'deki çelik üreticileri çok zorlu bir seneyi geride bıraktı. Ancak 2023 yılı ilk çeyrek performansını incelendiğimizde de Türkiye'nin çelik üretimi ve ihracatındaki düşüş eğiliminin henüz sonlanmadığını görüyoruz. Özellikle enerji fiyatlarındaki yükseklik ve düşük seyreden çelik fiyatları Türkiye'deki çelik üreticisinin rekabet gücüne olumsuz yansımaya devam ediyor.” dedi.

Hatay'da çelikleme yöntemiyle üretilen fidanlar doğaya nefes oluyor Haber

Hatay'da çelikleme yöntemiyle üretilen fidanlar doğaya nefes oluyor

HATAY (AA) - CEM GENCO - Hatay'da anaç bitkilerden çelikleme yöntemiyle üretilen yılda 100 bin fidan, 6 ildeki ağaçlandırma çalışmalarında kullanılıyor.Hatay Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Serinyol Orman Fidanlık Müdürlüğünde, farklı türlerde fidan yetiştirilmesinin yanı sıra bitki dallarının köklendirilmesiyle gerçekleştirilen çelikleme yöntemiyle de üretim yapılıyor.Müdürlükte geçici olarak 150-200 lira yevmiyeyle çalışan 100 işçi, sabah erken saatlerden itibaren akasya ve badem ağacı ile ateş dikeni gibi çalılardan kestikleri dalları, ilaçlama yaparak köklendiriyor.İşlemin ardından toprak dolu tüplerde yaklaşık bir yıl bekletilen kökler, araziye dikilmeye hazır hale gelen fidanlara dönüşüyor.Müdürlükte yılda üretilen ortalama 5 milyon fidandan 100 bini çeliklemeye yöntemiyle yetiştiriliyor.- "Ağaçlandırma için fidan taleplerini karşılıyoruz"Serinyol Orman Fidanlık Müdürü Mustafa Hüner, AA muhabirine, farklı yöntemlerle 50 çeşit fidan üretimi yaptıklarını söyledi.Hüner, fidanların kent geneli ile Adana, Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye ve Kilis'e gönderildiğini belirterek, yılda üretilen 5 milyon fidandan çelikleme yöntemiyle geliştirilen 100 bininin bu 6 ilde dikildiğini anlattı.Kamu ve özel sektörün taleplerini karşıladıklarını dile getiren Hüner, şöyle devam etti:"Üretilen fidanlarımız kamunun ağaçlandırma çalışmaları ile özel sektörün talepleri doğrultusunda kullanılıyor. Üretimimizin çoğunluğu orman ağacı türünde gerçekleştiriliyor. Burada 100 işçimizle tüpleme ve çelik aşamalarından geçirilen fidanlarımız, yanan ormanlar ile yeni oluşturulan alanlarda kullanılıyor. Yeni yapılan hastane, okul ve belediye binaları ile askeri birliklerden gelen fidan taleplerini de karşılıyoruz."- "Bir yıl içerisinde büyüyorlar"İşçilerden Gülcan Ülger, çelikleme işleminin zorlu ve zahmetli bir iş olduğunu ifade etti.İşlemlere bitkilerin yapraklarını kesip, dikenlerini temizleyerek başladıklarını aktaran Ülger, "Dalları belirli ölçülere göre kesip çelik elde ediyoruz. İlaçlama işleminin ardından çeliklerimizi toprak dolu tüplere dikiyoruz. Çeliklerin ilaçlanması ve sulama işlemi düzenli olarak devam ediyor, bir yıl içerisinde de büyüyorlar." diye konuştu.Ülger, fidanlıkta 3 yıldır çalıştığını ifade ederek, "Kışın soğuk hava ve yağışlarda oluşan çamur nedeniyle zaman zaman zorlansam da aileme katkı vermek için buradayım." dedi.Melek Yadırga da çelikleme çalışmalarında 10 yıldır görev aldığını, kazancıyla ailesinin geçimine katkı sağladığını kaydetti.

Kültürel mirası koruyacağız Haber

Kültürel mirası koruyacağız

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER) Adana’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik beraberinde Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Ak Parti İl Başkanı Fikret Yeni ile birlikte Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı makamında ziyaret etti. Belediye önünde çiçeklerle karşılanan Bakan Çelik daha sonra Başkanlık makamına çıktı. İlk olarak burada basın mensuplarına bir konuşma yapan Bakan Çelik, yeni seçilen belediye başkanına hayırlı olsun temennisinde bulunmak için ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi. Çelik, “Yeni seçilen başkanımıza yapacağı hayırlı hizmetlerden dolayı başarılar dileriz. Bizler Adana için Adanalılar için iyi olan ne varsa destekleyeceğiz. İnşallah önümüzdeki 5 yıl Seyhanlı için iyi projelere güzel faaliyetlere imza atılması ile geçer. Bu gün buraya gelerek kendisine hayırlı olsun temennilerinde bulunuyoruz. Hayırlı olsun.” dedi. Ardından bir gazetecinin Seyhan’da bulunan Tarihi Tepebağ Mahallesi’nin Arkeo Park olması konusunda projeleri vardı. Siz Kültür Bakanı olarak neler söyleyeceksiniz? şeklinde sorduğu soruya, Bakan Çelik espiri yaparak, “Biz bunu kendi aramızda konuşacağız ama size söylemeyeceğiz” şeklinde cevap verdi. Çelik, daha sonra sorulan soruyu yanıtlayarak, Tepebağ’ın kendileri için çok kıymetli olduğunu vurguladı. Tepebağ’ın korumasının kültürel mirasın korunması bakımından önemli olduğunu savunan Bakan Çelik, “Orada yapılacak ne varsa gayet açık bir diyalog içerisinde olacağız. Bizim zaten bakanlık olarak görevimiz kültürel mirasın korunması. Belediyemizin de görüşünü alırız. Onlarla ilgili, ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini alırız. Vatandaşlarımızın görüşünü alırız. Bir problem olmaz. Biz oraya ne yapılacaksa kültürel mirasın korunması ile ilgili bakanlık olarak kuşkusuz tam destek verecektir.  Arkadaşlarımız belediye başkanları ile görüşüp bir şeyleri ortaya koyanlar. Bizde elimizden geldiğince tam desteği veririz. Tepebağ’da ki koruma faaliyeti çok uzun yıllardır konuşuluyordu zaten. Bunu kapsamlı bir proje haline getirip sonuca da erdirelim.” dedi.   Ziyaret daha sonra basına kapalı devam etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.