#CHP Niğde Milletvekili

İLKHABER-Gazetesi - CHP Niğde Milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, CHP Niğde Milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: İklim değişikliğine bağlı sorunlar çiftçilerimizin ürün kaybı yaşamasına neden olmaktadır Haber

Gürer: İklim değişikliğine bağlı sorunlar çiftçilerimizin ürün kaybı yaşamasına neden olmaktadır

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, iklim değişikliği ile mücadele de ülkemizin ilerleme değil gerileme içinde olduğunu söyledi. Gürer, Climate Change Performance Index'in raporunda Türkiye'nin enerji açısından halen büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olduğu, fosil yakıtları aşamalı olarak kaldırma politikasının bulunmadığı, tarım ve ormancılık sektörlerinde koruyucu mevzuat eksikliklerinin olduğu ve mevcut ormancılık politikasının ormanları korunması gereken doğal varlıklar olarak değil, üretim alanları olarak ele aldığı gibi çarpıcı değerlendirmelerde bulunulduğuna dikkat çekti. Gürer, 67 ülkenin bulunduğu bu indekslerde ülkemizin 2022 yılında 47. sırada bulunmasına karşın, 2023 yılında 9 sıra gerileyerek 56. sıraya düştüğünü söyledi. Ayrıca, iklim değişikliklerinin olumsuz etkilerinin her yıl arttığını ve bu durumun özellikle tarımsal üretim sürecinde çeşitli sorunlara yol açtığını ifade etti. "67 Ülke arasında 56. sıradayız" Ömer Fethi Gürer, "Ülkemiz, endeks puanlama değerinde 100 tam puan üzerinden 43,82 puan alarak 67 ülke arasında 47. sıradayken 56. sıraya gerilemesi dikkat çekicidir. Bakanlık bu konuda yapılan çalışmaların varlığından söz ediyor. Veriler ise bu bağlamsa yetersiz kalındığına işaret ediyor. Araştırmada ülkelerin performansları çok düşük, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olmak üzere sınıflandırılırken, ülkemiz en düşük seviyeyi belirten 'çok düşük' sınıfında yer alması yapılması konuyla ilgili yapıldığı ifade edilen çalışmalarında yetersizliğini gösteriyor Avrupa ülkeleri içinde bizim dışımızda sadece Polonya 'çok düşük' seviyesinde sınıflandırılıyor" dedi. Ülkemizin CCPI'de iklim değişikliği ile mücadele performansının dokuz sıra düşerek 56. sıraya gerilemesi ve bu durumun ülkemizi çok düşük performans gösteren bir ülke haline getirmesini çok boyutlu irdelenmesi gerektiğini belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer sözlerine şu şekilde devam etti: "Ülkemizin sıralamada gerileme sebeplerine bakıldığında, 2053 yılında net sıfır hedefine ulaşacağının açıklanması, 2038 yılına kadar sera gazı emisyonlarını artıracağını belirtmesi, enerji açısından fosil yakıtlara büyük ölçüde bağımlı olmamız ve ormansızlaşma konusundaki büyük artışın yaşanması, sıralamada aşağılara doğru düşmemizin nedenleri arasında gösteriliyor." “Karbon yutakları için büyük bir tehdit oluşturuyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Her fırsatta orman alanlarımızın ranta ve talana açılması, artan maden arama alanları ile sürekli orman alanlarını daraltan imara açılmalar  ve bitmeyen orman yangınları sorunları artırıyor. Orman varlığımız, verilerle oynanarak artırılıyor gibi gösterilse de ;saptanamamış kayıp ormanların günümüz teknolojisi ile belirlenip kayıt altına alınarak orman alanları artmış olmuyor.50-100 yaş aralığındaki ağaçlar günümüz teknolojisiyle tespit edilerek orman alanları içinde gösteriliyor. Çeşitli rumuz değişiklikleri ile ormanlık alan olmayan yerler orman alanı içine alınıyor ve orman varlığımız artıyor gibi açıklanıyor. CCPI'ın raporunda ise ormansızlaşmada artış olduğu belirtiliyor. Raporda; 'Tarım ve ormancılık sektörleri koruyucu mevzuat eksikliğinden muzdariptir. Uzmanlar, mevcut ormancılık politikasının ormanları korunması gereken doğal varlıklar olarak değil, üretim alanları olarak ele aldığını belirtiyor. Büyüyen kereste endüstrisi, milli parklar gibi korunan alanlarda bile ormansızlaşmada büyük bir artışa yol açıyor. Bu da karbon yutakları için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle uzmanlar, Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi ‘ne uygun olarak korunan kara ve deniz alanlarının oranının 2030 yılına kadar en az %30'a çıkarılması çağrısında bulunuyor.' ifadelerine yer veriliyor" şeklinde konuştu.  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iklim değişikliğinin tarımsal üretim açısından risk oluşturduğunu ve her yıl iklim değişikliğine bağlı olumsuzlukların daha da belirginleştiğini belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "İklim değişikliğine bağlı olumsuzluklar tarımsal üretimi tehdit etmekte ve her yıl iklim değişikliğine bağlı sorunlar çiftçilerimizin ürün kaybı yaşamasına neden olmaktadır. Kuraklıktan kaynaklanan verim düşmesi, aşırı hava olayları sonucu sel, fırtına ve dolu yağışından dolayı tarım alanları ve ürünlerin zarar görmesi, sıcaklık ve yağıştaki değişmeler sonucu bitki hastalıkları ve zararlıların çoğalması gibi iklim değişikliğine bağlı olumsuzluklar artmaya başlamıştır. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır." “Gıda güvenliğini tehdit eden bir süreçle karşı karşıya kalınması olasıdır” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Hava olayları sonucu ürünlerde verim düşüşü ve zararlılarla mücadele konusunda tarımsal ilaçlama bağımlılığının artması gibi birçok etken çiftçilerin üretim maliyetlerinin artmasına ve daha pahalı üretim yapmalarına neden olmaktadır. Bu durum, gıda arzında dalgalanmalara ve gıda fiyatlarında artışların yaşanmasına yol açacaktır. Süreç içinde gerekli önlemler alınmaması durumunda, iklim değişikliğinin etkileri kırsal kalkınmayı zorlaştırırken, çiftçinin gelirinin düşmesine ve tüketicinin ise pahalı ürün almasına yol açacaktır.  Doğru politikalar oluşturulmazsa, gıda güvenliğini tehdit eden bir süreçle karşı karşıya kalınması olasıdır” diyerek ifade etti.

Gürer: "Tarımda yanlış vergi politikaları çiftçiyi zora sokuyor" Haber

Gürer: "Tarımda yanlış vergi politikaları çiftçiyi zora sokuyor"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon üyesi Ömer Fethi Gürer, KDV’de yem ve gübre için 2016 yılı öncesine dönüş yapılacağı yönünde kamuoyuna yansıyan bilgilere oluşan tepkiler nedeniyle vergi paketinde çıkarıldığı iddialarının gerçek olmasını beklediklerini söyledi. Gürer, aksi durumun tarıma büyük darbe olacağını ifade etti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre 2024 yılında verilmesi gereken desteğin 411 milyar olması gerektiğini ancak Cumhurbaşkanlığı bütçesinde desteğin 91 milyar olarak açıklandığını anımsattı. Gürer: “Tarımda yaşanan sorunlara çözüm yerine ağırlaştırılmaktadır. Tarım en sorunlu süreci yaşamaktadır. Üretici, besici ve çiftçi için yeni yükler yüklemek ciddi bir darbe vurur. Destekler çiftçiye ulaşmadan enflasyon karşısında eriyor. Kuşa dönüyor. Örneğin, 2024 yılı için çiftçiye mazot desteği toplamı 16 milyar lira. Tarım kesimi kullandığı mazot ortalama 3 milyar litre. Çiftçinin mazotundan alınan ÖTV ve KDV tutarı 43 milyar TL (mazot fiyat değişkenliği ile vergide artıyor). Bu durumda çiftçiye verilen desteğin 3 katına yakın vergi veriyor. Esasen yeni vergi değil, mazotta tarım kesimi için ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır” dedi. Gürer: “AKP kafasının uyguladığı 22 yıllık yanlış tarım politikasına rağmen çiftçi ve besici yapacak başka bir işi olmadığı için tarıma devam ediyor. Yanlış kararlar canı yanan çiftçinin sorunlarını daha da katlayacak” dedi. “Her ay gelen zam artışı da yemde hayvancılık yapanlar için büyük bir sıkıntı yaratıyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TÜİK’e göre tarımsal girdi enflasyonunun %52 olduğunu ve bu rakamın dahi tarımda üretimde oluşan maliyeti artışını göstermesi bakımından önemli olduğunu belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Girdi maliyetlerinde yüzde 100’ü aşan artışlar var. Özellikle gübrede ihtiyaç olan gübre fiyatı artırılıp diğer gübre fiyatları düşük bırakılarak çiftçiye daha çok maliyetle ulaşan gübre fiyatının ortalaması ile aşağı çekiliyor. Taban gübre gerekli iken üst gübre fiyatı düşük, üst gübre gerekli iken taban gübre fiyatı düşük bırakılıp açıkça bir oyun döndürülüyor. 9 Mayıs'ta 11.700 TL olan granül üre gübre 6 Haziran'da 13.000 TL çıktı. Yem için de süt yemi 50 kg 620 TL üreticiye alıyor. Vergi artışı olsa da olmasa da neredeyse her ay gelen zam artışı da yemde hayvancılık yapanlar için büyük bir sıkıntı yaratıyor. Çiftçilik yapmayanın da besicilik yapabilmesi çok zorlaşmış bulunuyor. İthal yem getiren bu işten kazancı katlarken, hayvancılık yapan da çiftçilik yapan da kredi ile işini döndürmeye çalışıyor. Üretici, besici, çiftçi süreçten doğrudan etkilenen kesim, bankalar ve piyasaya borcu 700 milyarı aşmış durumda.” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Her bakan değiştiğinde tarım politikası değişen ancak ithalata dayalı tarımdan vazgeçmeyen AKP iktidarı bu kafa ile Osmanlı dönemi Aşar Vergisi'ne geri dönerse şaşırmamak gerekir” dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Dönüp dolaşıp Osmanlı’da farklı dönemlerde farklı oranlarda uygulanan aşar (öşür) vergisi en son uygulamasında çiftçinin ürettiğinin en az yüzde 10’una Osmanlı yönetimi el koyuyordu. Süreç içinde duruma göre farklı uygulamalarla zorunlu bir tahsilat uygulaması olan aşar vergisi ile Osmanlı yönetimi üreten köylülerin ortakçısı gibi davranıyordu. Ayni, nakdi ve maktu olmak üzere tahsil ediliyordu. Doğrudan sahip olunan mal veya hizmet üzerinden alınan, mal veya hizmet yerine para olarak alınan ve herkesten eşit olarak ürün ve üretim vergisi olarak alınan bu vergi Cumhuriyet ile kalktı. Cumhuriyet döneminde İzmir İktisat Kongresi ardından 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk onayı ile aşar vergisi kaldırıldı. Bugün yaşanan ekonomik krizi bahane edip Mehmet Şimşek’in Aşar Vergisi'ni geri getirmesi içinde olma olmaz denemez. Siyasi iktidarın bu yönde uygulamaları tarımın sıkıntılarını katlar, üretim kaybına yol açar. Daha çok ithale kapı aralar. Rafta fiyatlar artarak vatandaş ve üretici mağdur edilirken yandaşa gün doğar. Hem ülke hem tarım kesimi kaybeder, gıda güvencesi sorunlu kılar” diyerek ifade etti.

Gürer: “Çiftçi kredi borcu 499 milyar lira” Haber

Gürer: “Çiftçi kredi borcu 499 milyar lira”

(İLKHABER)- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda  Türkiye Merkez Bankası Başkanı Dr.Hafize Gaye Erkan’ın  sunumu sonrası  yaptığı konuşmada ekonomik durumu değerlendirdi ve Başkana sorular yöneltti. Gürer, “2014 yılında Gıda ve Tarımsal Ürün Fiyatlarını İzleme ve Değerlendirme Komitesi kurulmuştu, 2016 yılında da Sekreteryası Merkez Bankasına devredilmişti. O günden bu yana bu düzenlemelerin içinde Merkez Bankası yer alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı fahiş fiyatla mücadele edileceğini sık sık söylüyor. Geçtiğimiz yıl ekim döneminde mazot 18-20 lira aralığındayken bugün 40 liraya geldi; gübre de DAP gübre şubat ayında 9.450 lirayken bugün 20 liraya geldi. Bunlar birer fahiş fiyat mıdır? Bunlarla ilgili ne yapıldı? Çünkü tarımsal girdilerin tamamındaki fiyat artışları devam ediyor.” dedi. ARAÇ MUAYENE FİYAT ARTIŞI CHP Milletvekili Ömer Fethi Güret artan fiyatlarda dengesizliğe de örneklerle değindi .Gürer “Çok ilginçtir, TÜVTÜRK diye muayene istasyonları var, burayla ilgili de belirleyici kamu. Bakınız, 2021 yılında traktörün muayene ücreti 189 liraydı, 2022 yılında 258 lira oldu, şu anda 575 liraya yapılıyor. Binek otomobillerde ise 2021 yılında 372 liraydı, 2022'de 507 lira oldu, şu anda 1.130 liraya çıktı. Topu topu beş dakikalık muayene ücretinin yüzde 100 artmasını gerektiren ne var?” diye konuştu. DÜŞÜK TABAN FİYAT, YÜKSEK GİRDİ MALİYETİ  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer uygulanan ekonomik model ile çiftçi girdi maliyetleri artışına müdahale edilmezken  düşük taban fiyat uygulamasına dönüldüğüne işaret etti. Gürer “bu bağlamda yapılan işlemlerdeki fiyat istikrarsızlığı çiftçinin maliyetini artırıyor ama maliyet artarken taban fiyatta bu dönemde uygulamaya konulan politika gereği düşük uygulamaya gidildi. Örneğin, mısırın geçen yılki taban fiyatı 5 lira 70 kuruşken bu yıl 6 lira verilerek yüzde 5'lik bir taban fiyat artışı gerçekleşti. Hâlâ ayçiçekte taban fiyat yok, şeker pancarında taban fiyat yok; bu, çiftçiyi kaygılandırıyor. Taban fiyatlarının düşük tutulacağı izlenimi çiftçinin genel kanısı ve ekmekten korkuyorlar. 499 milyar lira, çiftçinin kredi borcu var. Bu kredi borcu genelde, geçtiğimiz dönemlerde kredi faizinin düşüklüğünden de faydalanılarak döngü olarak devam ediyordu. Görülen o ki bugünkü süreçte yalnızca o değil, bireysel kredi ve bireysel kredi kartı borcu da 2 trilyon 400 milyar lirayı bulmuş durumda. Bunların döngüsünü birden çok kart kullanarak sürdürenlerin, artan faizler ve krediye erişimdeki sorunlarıyla önemli bir travma da yaşanacak yani alana gittiğimiz zaman esnafın artık kredi alamadığını, bu nedenle, krediye erişimdeki sorun nedeniyle bazı esnafların borcunu ödemediği için vergi borçları da dâhil icralık olduklarını görüyoruz. 21 milyon 800 bin kişi de şu anda icra dosyası bulunan noktaya erdi. İşin ilginci, 11 milyon kişinin bu Meclis kararıyla borcu silinmişti, bu yıl için 10 milyonun üstünde yeni icra dosyası geldi. Bu uygulamaların yaratacağı olumsuzluklar yoksulluğu artırıyor, boşanmaları artırıyor, intiharları tetikliyor; madde bağımlılığı köylere kadar inmiş durumda. Ekonomideki bu gidişte bu sıkılaştırmanın da yarattığı yeni sorunlar da var. Bunlarla nasıl mücadele edeceksiniz?” diye sordu. HAYVAN İTHALALTI DEVAM EDİYOR  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Girdi maliyetlerinin önümüzdeki süreçte artmasıyla, çiftçiliğin giderek daha da zorlaşmasının yanında 2023 yılında hayvan ithalatının sona ereceğini bir önceki dönemin Bakanı açıklamıştı ama bakıyoruz ki hayvan ithalatı da giderek artıyor ve kaynakların önemli bölümü de yurt dışına gönderiliyor. Yani Türkiye mercimeği Kanada'dan, buğdayı Ukrayna'dan, ayçiçek yağını Ukrayna'dan, Rusya'dan ya da Brezilya'dan, Bosna'dan da hayvan almaya neden muhtaç duruma düşürülüyor da bunlarla ilgili bir politika geliştirilmiyor? Şu anda Türkiye'nin ekimden uzaklaşan 5 milyon hektar tarım arazisi ekilse yurt dışına döviz gidişinin önemli ölçüde önüne geçilecek.” Dedi Gürer “      Merkez Bankasının, Bakanların da oluşturduğu gıda ve tarımsal ürün fiyatını izlemeyle ilgili kurulda ne yaptığını açıkçası merak ediyorum çünkü raftaki ürün her gün artıyor. Artık simitle, suyla hesap yaparsak asgari ücretlinin yaşayamaz boyuta geldiği bir konumdayız. Bu istikrar ne zaman sağlanacak? Fiyatlar ne zaman dengeye gelecek? Alım gücü ne zaman olacak?  Kıtlık tanımını yaparken sıkça kullandığım bir ifadeyi de yinelemek isterim. Cebinizdeki para raftaki ürünü almanıza yetmiyorsa o da dolaylı bir kıtlıktır. Onun için şu anda çocuklar okula aç gidiyor. Et ve sütün, sütten mamul ürünlerin fiyatlarındaki artış ne yazık ki yoksullaşan hanelerin bu ürünlere erişiminin de önünü kesiyor. Bunlarla ilgili geliştirdiğiniz politikalar nedir diyorum,” diye soruları Merkez Bankası Başkanına yöneltti. TL İLE HANGİ ÜLKE İLE TİCARET YAPILIYOR  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer “ Cumhurbaşkanı sık sık "Türk lirasıyla ticareti geliştireceğiz." diyordu, biraz evvel sayın vekil de bir ifade kullandı. Şu anda kaç ülkeyle yerli para üzerinden ticari ilişki sürdürüyoruz?”  ERKAN: “2024 YIILINDA İYİLEŞME” 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 42’inci maddesi gereğince Merkez Bankasının faaliyetleri hakkında Meclisi bilgilendiren Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan “ Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar parasal sıkılaştırmayı sürdüreceklerini belirtti. Erkan, “ Sayın Cumhurbaşkanı beni TCMB Başkanı olarak atadığında “TCMB Kanunu’na uygun bir şekilde fiyat istikrarını sağlayın, hayat pahalılığını bu milletin gündeminden çıkarın.” şeklinde talimat vermişti. Biz talimatı bir defa aldık ve onun doğrultusunda yolumuza devam etmekteyiz. Daha evvel bahsettiğim gibi, arkadaşlarımın çalışmaları büyük özveriyle, büyük teknik çalışmalarla, titizlikle ilerliyor; bunlara da gölge düşürmek istemeyiz” dedi .  Merkez Bankası Başkanı  Hafize Gaye Erkal, “Örneğin taşıt kredilerindeki koyduğumuz üst sınırla birlikte, tabii, o kredilerdeki azalmadan dolayı oradaki talebin de azaldığını görüyoruz ama ihtiyaç kredilerinde böyle bir üst sınır koymadık, tarım kredilerinde, esnaf kredilerinde asla böyle bir üst sınır koymadık. Dediğim gibi, bu makro ihtiyati... Normalde olmasa biz bunu bu şekilde düzenlemeyi getirmezdik şu noktada ama olduğu için bunu da önümüzdeki politikamızda eş güdümlü bir şekilde onun yararına ve milletimizin refahını koruyacak şekilde kullanmayı görev biliyoruz aynı zamanda.” Diye konuştu ve diğer soruları yazılı yanıtlayacağını ifade etti..

Gürer: “Kuraklığa karşı su doğru kullanılmalı” Haber

Gürer: “Kuraklığa karşı su doğru kullanılmalı”

(İLKHABER)- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tüm dünyada sıcaklık rekorlarının kırılacağı 2024 yılında, bu olumsuzluğun tarımsal üretime vereceği zarara karşı alınan tedbirlerin açıklanması istemiyle Tarım ve Orman Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi.    CHP Milletvekili Gürer’in önergesini yanıtlayan Bakan İbrahim Yumaklı, su sıkıntısı olan bölgelerde su tüketimi az olan ürünlerin ekiminin yapılması için tedbirler alındığını belirtti. Bakan Yumaklı bu bölgelerde damlama sulama sistemi yapmayan dane mısır üreticilerine sulama desteği ödemesi yapılmayacağını ifade etti.    GÜRER, EL NİNO’YU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesinde, “El Nino” adı verilen ve önümüzdeki yıl tüm dünyada sıcaklık rekorlarının kırılmasına yol açması beklenen hava olaylarının, tarımsal üretimimizi nasıl etkileyeceğin açıklanmasını istedi.    CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde şu soruları yöneltti: “2024 yılında küresel olarak sıcaklık rekorunun kırılacağı yönünde açıklamalar yapılıyor. EL NİNO, ÜLKEMİZİ NE KADAR ETKİLER? "El Nino" adı verilen hava olayının ülkemizin tarımsal üretimi üzerindeki olası olumsuz etkileri üzerine Bakanlık tarafından bir acil durum planı hazırlamakta mıdır? Öngörü olarak ülkemize etkisi ne olarak hesaplanmaktadır? Tüm dünyada etkisi birkaç ay gecikmeli de olsa hissedilen bu olayın ülkemizde tarımsal ürünlere ve sonuç olarak üretime vereceği zararın önüne geçilmesi adına çiftçilerin bilgilendirilmesi için bir çalışma yapılmakta mıdır? Tarımsal üretimde arz açığı bulunan ürünlerin ithalatında yaşanabilecek olumsuzluklara karşı özel bir üretim planlaması yapılması düşünülmekte midir?” KURAKLIK EYLEM PLANI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, iklim değişikliği ve diğer çevresel faktörlerin olumsuz etkilerinin önlenmesi, azaltılması ve zararların en az indirilmesine yönelik olarak 2005 yılında yayımlanan 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile Devlet Destekli Tarım Sigortaları sistemi olan TARSİM’in kurulduğunu anımsattı.  İklim değişikliği azaltım ve uyum ile tarımsal kuraklık yönetimi konularında, her ilin kendi dinamiklerine ve özel koşullarına uygun “İl Kuraklık Eylem Planları” kapsamında faaliyet ve çalışmalarına devam ettiğini anlatan Bakan Yumaklı, “Üretim planlaması ve yönlendirmeye yönelik olarak havzalarda desteklenecek ürünlerin belirlenmesinde iklim, toprak, topografya bilgilerine göre oluşturulan ürün uygunluk alan bilgileri, tarımsal yeraltı su kısıtlı bilgileri kullanılmaktadır” dedi.  MISIR YERİNE SU TÜKETİMİ AZ OLAN ÜRÜNLER YETİŞTİRİLECEK  Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, su kısıtı bulunan havzalarda, bitki su tüketimi yüksek olan mısır gibi ürünler yerine su tüketimi az olan ürünlerin ekimini sağlayacak tedbirler alındığını, su kısıtı bulunan tarım havzalarında damla sulama yapmayan dane mısır üreticilerine, fark ödemesi desteği yapılmadığını anlattı. MERCİMEK, NOHUT… Bakan Yumaklı, “Bununla birlikte bu havzalarda su kullanımının azaltılmasını sağlamak için dane mısıra göre çok daha az su tüketen mercimek, nohut ürünlerine diğer havzalara oranla fark ödemesi desteğine ilave yüzde 50 ödeme yapılmaktadır. Az su tüketen fiğ, macar fiği, yem bezelyesi, burçak ile mürdümük gibi yem bitkilerinin ekilişini artırmak ve üreticileri yönlendirmek amacıyla da yem bitkileri desteğine ilave yüzde 50 ödeme yapılmaktadır” dedi. Bakan Yumaklı, yeraltı sularının tarımsal açıdan yetersiz olduğu belirlenen 11 ilde ve 52 ilçede 2023 üretim yılında Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı arazilerde yurt içinde üretilip sertifikalandırılan yağlık ayçiçeği tohumunu kullanarak ekim yapan çiftçilere dekara 135 TL sertifikalı tohum kullanım desteği ödemesi yapılacağını da açıkladı.   TARIM ARAZİLERİNİN KULLANIMI ETKİNLEŞTİRİLECEK  Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesine yönelik uygun üretim tekniklerini kullanmak ve iklim değişikliğine yönelik çeşit ve üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması suretiyle bitkisel üretimin artırılması ve üreticilerin üretime devam etmesi sağlanarak tedarik zincirinde aksamaların önlenmesine yönelik azami yüzde 75’i ayni destek ile ülke genelinde projeler yürütüldüğünü de sözlerine ekledi.  TEDBİRLER YETERLİ DEĞİL  Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise Bakanlık tarafından alındığı belirtilen tedbirlerin, Karadeniz ve Akdeniz’e akan ve doğal yollarla yeryüzüne çıkan suların yönünün kuraklığı hissedecek alanlara çevrilmesi yönünde çalışma yapması gerektiği belirtip arz açığı bulunan ve ithal zorunluluğu olan ürünlerin dünyada kuraklık nedeniyle temin sorununa karşı acil eylem planı oluşturması gerektiğini söyledi. KURAKLIK SORUNU COK CİDDİ  CHP Milletvekili Gürer, sorunun ciddi ve mutlaka önemsenmesi gereken bir sorun olduğuna işaret ederek, “Daha önceki yıllarda da yaşanan El Nino hava olayının olumsuz etkilerinin en çok görüldüğü ülkeler sıralamasında ülkemiz alt sıralarda yer almasına karşın, özellikle ithal ürünleri temini de dahil yaratacağı etkinin iyi hesaplanması gerekir. Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de olumsuz etkileyecek bu durum için önlemler alınmalıdır. Örneğin, 2015 yılında Brezilya'da El Nino'nun olumsuz etkileri şeker kamışı kalitesini düşürerek tüm dünyada şeker fiyatlarında ciddi bir artış yaşanmasına neden olmuştu. Bu bağlamda stratejik ürünlere yönelik düzenleme ve önlemler bugünden alınmalıdır” hatırlatmasında bulundu.

‘Sütsüz peynir’ Meclis gündeminde  Haber

‘Sütsüz peynir’ Meclis gündeminde 

(İLKHABER)- CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı,  Türk Gıda Kodeksi’nin Peynir Tebliğinde, "Bitkisel yağ veya diğer gıda bileşenleri kullanılarak peynir izlenimi veren ürünler üretilemez" ifadesinin yer aldığını belirterek, peynir üretimiyle ilgili denetimlerin yapıldığını, uygunsuzlukların tespit edilmesi halinde, yasal işlem yapıldığını açıkladı.  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, uygunsuz ürünlerle yapılan peynir üretimiyle ilgili iddiaları, soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi.  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesinde şu soruları yöneltti:  “Sütten mamul peynir ve benzeri ürünlerin ay çekirdeği, çeşni, Hindistan cevizi, margarin, hayvansal içyağı, Nişasta, bambu lifi, modifiyeli nişasta, hayvansal kemik unu gibi doğallığı bozulan ürünlerin katılarak üretildiği iddiaları doğru mudur? Cezası az olduğu için tarih ve seri numarasının üç ay sabit tutulmasının önlenmesi ve sürekli denetimle durum izlemesi yapılmakta mıdır? Et ve süt kurumu süt tozu üretimini sürdürmekte midir; 2022 ve 2023 yılı üretimi nedir? Süt tozu imalat aşamasında işlem sonrası maliyetinin altında satıldığı doğru mudur? Doğru ise nedendir?” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinin 9'uncu maddesinin üçüncü fıkrasında da "Bitkisel yağ veya diğer gıda bileşenleri kullanılarak peynir izlenimi veren ürünler üretilemez" ifadelerinin yer aldığını belirtti PEYNİRDE ÇEŞNİ KULLANILABİLİR AMA KEMİK UNU İLAVE EDİLEMEZ  Peynir benzeri ürünlerin üretilemeyeceğinin yanında, peynir üretiminde nişasta, bitkisel yağ, bambu lifi, hayvansal iç yağı, hayvansal kemik ununun bileşen olarak kullanılmasına izin verilmediğine dikkat çeken Bakan Yumaklı, peynirlerde çeşni kullanımının mevzuata aykırı olmadığını ancak bitkisel yağ, nişasta veya hayvansal kemik unu gibi maddelerin ürünlere dışarıdan ilavesi mevzuata aykırı olduğunu kaydetti.  YASAL İŞLEM YAPILIYOR Parti numaralarıyla ilgili olarak üç ay süresince aynı tarih ve parti numarasının kullanılmasının mevzuata aykırı olduğunu belirten Bakan İbrahim Yumaklı, bu kapsamda il/ilçe tarım ve orman müdürlükleri tarafından resmi kontrollerin hassasiyetle yürütüldüğünü,  uygunsuzluk tespiti halinde yasal işlem uygulandığını ifade etti. ET VE SÜT KURUMU SÜT TOZU ALIYOR Et ve Süt Kurumu tarafından süt üretiminde sürdürülebilirliğin korunması amacıyla piyasada arz fazlası yaşandığı dönemlerde üretici birliklerinden süt tozu alınarak regülasyon yapıldığını da açıklayan Bakan Yumaklı,  satış fiyatlarının ise piyasa koşullarına göre belirlendiğini sözlerine ekledi. CHP Niğde  milletvekili Ömer Fethi Gürer piyasada merdiven altı üretimlerin peynirciliği düzgün, dürüst yapan esnafın bildiğini ve farklı bölgelerde kontrol yetersizliğinden sütsüz peynirlerin piyasaya verildiğini, ekonomik kriz etkisi ile uygun fiyatlı diye peynire benzeyen ama içinde süt olmayan ürünlerinde satıldığının yaygın kanı olduğunu ifade etti. Tarım ve Orman Bakanlığının yeterli denetim yapamadığını ihbara dayalı ya da belli aralıklarla sahtekârlık yapanların açığa çıkması olası olamayacağını da ifade etti. AKP tarafından belediyelerin bu bağlamda denetimlerine getirilen sınırlamaların kaldırılması ve belediyelere denetim yetkisi verilmesinin şart olduğuna vurgu yaptı.10 kilo sütten 1 kilo peynir üretildiğine değinen Gürer, Çiğ süt fiyatı altında peynir olmasının incelenmeyi gerektirdiğine de işaret etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.