#cilt bakımı

İLKHABER-Gazetesi - cilt bakımı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, cilt bakımı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sıcaklık artıyor, cilt dayanıklılığı azalıyor Haber

Sıcaklık artıyor, cilt dayanıklılığı azalıyor

Yaz aylarının kavurucu sıcakları, sadece günlük yaşamı değil, cilt sağlığını da doğrudan etkiliyor. Özellikle kadınlar için cilt bakımında dikkat edilmesi gereken noktalar, dermatologlar tarafından sıkça vurgulanıyor. 40 dereceyi bulan hava sıcaklıklarında ise cildi korumak, sağlıklı ve ışıltılı bir görünüm için büyük önem taşıyor. Yaz mevsiminde cildin yoğun şekilde güneşe ve terlemeye maruz kaldığına dikkati çeken uzmanlar, “Güneş ışınları ciltte lekelenmeye, kuruluğa ve erken yaşlanmaya neden olabilir. Bu yüzden güneş koruyucu ürünlerin düzenli kullanımı şart. Ter ve toz, gözenekleri tıkayarak sivilce oluşumuna zemin hazırlar. Bunun için günde en az iki kez yüz yıkanmalı. Cildin nem dengesini korumak için günlük en az 2-2,5 litre su içilmeli. Su bazlı ve yağsız ürünler tercih edilmeli. Güneş koruyucu kullanımı ihmal edilmemeli ve Beslenme konusunda hassas davranılmalı” ifadeleriyle uyarılarda bulunuyor. Kadınlara yönelik kurslar, cilt bakımına katkı sağlıyor Kadınlara yönelik düzenlenen kurslar da cilt bakımında önemli rol oynuyor. Belediyeler ile bazı özel firmalar da kurslar ve ücretsiz bakım organizasyonları ile bu sürece katkıda bulunuyor. Doğru ürünlerle, düzenli bakım yaparak cildin hem korunduğunu hem de doğal ışıltısını kaybetmeyeceğini belirten Güzellik Uzmanı Neslihan Tukta, şunları söyledi: “Biz de MERCEK Mesleki Eğitim Merkezi olarak aşırı sıcaklarda daha çok etkilenen ciltlerin bakımı için kadınlara yönelik kurslar düzenliyoruz. Kurs, klasik cilt bakımıyla başlıyor. Öğrencilerimize cilt bakımı nasıl yapılmalı, cilt bakımında hangi ürünler ne amaçla kullanılmalı gibi konularda bilgiler aktarıyoruz. Daha sonra uygulama aşamasına geçiyoruz. Uygulamalar da, tüm malzemeler bizden olmak üzere öğrencilerimizle bire bir yapılıyor. Böylece, kursa katılanlar yaz aylarında artan sıcaklık ve ultraviyole ışınlarının etkisiyle ortaya çıkan ciltte kuruluk, hassasiyet ve leke riskine maruz kalınmaması konusunda bilinçleniyor. Doğru ürünlerle bilinçli yapılan düzenli bakımın, cilt sağlığını korumada kritik rol oynuyor.”

Cilt dostu içeceklerle gençlik ışıltısını keşfedin... Haber

Cilt dostu içeceklerle gençlik ışıltısını keşfedin...

Cildinizin sağlığını ve gençliğini korumak için içeriye sağladığınız besinler de oldukça önemlidir. Cilt bakımında kullanılan ürünlerin yanı sıra, vücudunuza girecek doğal içecekler, cildinizi içeriden besleyerek onarmaya ve yenilemeye yardımcı olabilir. Bu içecekler, cilt lekelerinden sivilcelere, kırışıklıklardan solgun görünüme kadar pek çok soruna karşı etkili çözümler sunar. Yeşil çay, zencefil çayı, ballı limon suyu, portakal suyu ve Hindistan cevizi suyu gibi besleyici içecekler, cildinizi doğal yollarla beslerken, aynı zamanda vücudunuzu toksinlerden arındırarak pürüzsüz, ışıltılı ve genç bir görünüm sağlar. Gece yatmadan önce bu içecekleri tüketmek, cildinizin gece boyunca yenilenmesine yardımcı olur ve ertesi gün daha canlı, taze ve sağlıklı bir ciltle uyanmanızı sağlar. Cildinizin taze, pürüzsüz ve genç kalmasını sağlamanın sırrı, hem içten hem dıştan uyguladığınız doğru besinlerle çok yakınınızda! Cilt bakımı sadece dışarıdan uyguladığınız kremlerle değil, aynı zamanda içeriye sağladığınız besinlerle de mümkündür. Serumlar, maskeler ve kremler yerine, cildinizin ihtiyaç duyduğu vitaminleri ve mineralleri doğal içeceklerle karşılayabilirsiniz. İşte cilt lekelerini gideren, sivilceleri yok eden ve size gençlik ışıltısı veren bazı etkili içecekler: Yeşil çay ile cilt yenileyin Yeşil çay, cildi içten besleyerek koruyan ve yaşlanma sürecini yavaşlatan güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Ciltteki iltihaplanmayı azaltarak sivilce ve akne oluşumunu engeller. Düzenli olarak tüketildiğinde cildin nem dengesini sağlar ve cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Cildinize sağlıklı bir ışıltı kazandırır. Zencefil çayıyla cildinizi canlandırın Zencefil çayı, antioksidanlar açısından zengin olup cildinizin içten beslenmesine yardımcı olur. Zencefilin iltihap giderici etkisi sayesinde ciltteki kızarıklık ve akne gibi problemler azalır. Ayrıca kan dolaşımını hızlandırarak cildinize canlılık ve genç bir görünüm kazandırır. Zencefil çayı, yaşlanma belirtilerine karşı da etkilidir. Ballı limon suyu ile doğal parlaklık Ballı limon suyu, ciltteki lekeleri hafifletmeye yardımcı olurken aynı zamanda cildin nem dengesini sağlar. Limonun asidik yapısı ölü hücreleri temizlerken, bal cildin kurumasını engeller. Bu karışım, cildin daha taze, parlak ve sağlıklı görünmesini sağlar. Portakal suyu ile genç ve sıkı cilt Portakal suyu, C vitamini açısından son derece zengindir ve cilt elastikiyetini artırarak cildin sıkılaşmasına yardımcı olur. Bu içecek, ciltteki ince çizgilerin ve kırışıklıkların oluşumunu engeller. Aynı zamanda ciltteki serbest radikalleri temizleyerek cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlar. Hindistan cevizi suyu ile nem desteği Hindistan cevizi suyu, cildi nemlendirerek pürüzsüz ve ışıltılı bir görünüm sağlar. İçerdiği elektrolitler sayesinde cildin su dengesini korur ve kurumasını engeller. Ayrıca, yaşlanma belirtilerine karşı savaşan bu içecek, ciltteki iltihapları azaltır ve cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Bu doğal içecekler, cildinizi dışarıdan sadece kremlerle değil, içeriden de besler ve sağlıklı bir cilt görünümü elde etmenizi sağlar. Gece içeceği olarak tüketildiğinde ise cildinizin gece boyunca yenilenmesini ve ertesi sabah daha canlı bir görünümle uyanmanızı sağlar. Cildinizin taze, pürüzsüz ve genç kalmasını sağlamak artık sadece bir içecek kadar yakın!

Yüzünüze limon sürün, cilt sorunlarınız tarihe karışsın:  Çil lekelerinden kurtulun! İşte faydaları! Haber

Yüzünüze limon sürün, cilt sorunlarınız tarihe karışsın: Çil lekelerinden kurtulun! İşte faydaları!

Cilt bakımında doğal yöntemler her zaman ilgi görürken, son zamanlarda limonun cilt üzerindeki faydaları daha fazla dikkat çekiyor. Özellikle çil lekeleri, sivilceler ve cilt tonunda düzensizlik yaşayanlar için limon suyu adeta bir kurtarıcı haline geliyor. Yüzünüze limon sürmenin cilt üzerinde sağladığı pek çok fayda, bu basit ama etkili çözümün popülerliğini artırmış durumda. Limonun cilt üzerindeki faydaları Limon, içerdiği yüksek miktarda C vitamini ve doğal asitlerle, cilt bakımında harika sonuçlar sunuyor. C vitamini, ciltteki lekelerin oluşumunu engellemeye yardımcı olurken, aynı zamanda var olan lekeleri hafifletiyor. Limonun içinde bulunan antioksidanlar, cildi serbest radikallere karşı koruyarak daha sağlıklı bir görünüm sağlar. Özellikle çil lekeleri ve güneş lekeleri gibi cilt problemleriyle mücadele edenler, limonun bu özelliklerinden büyük ölçüde fayda sağlayabiliyor. Çiller, çoğu zaman genetik faktörlerden ya da güneşe maruz kalma nedeniyle oluşur. Ancak bazı insanlar, bu lekelerden rahatsız olabilir ve onları azaltmak isteyebilir. Limon, bu noktada doğal bir çözüm sunar. Çil lekeleri, güneşin zararlı etkilerinden ya da genetik yatkınlıktan kaynaklanabileceği gibi, limon suyu sayesinde bu lekelerin görünürlüğü önemli ölçüde azalabilir. Cilt hücrelerini yenileyerek lekeleri azaltın Limonun en önemli özelliklerinden biri de cilt hücrelerini yenilemesidir. Cildin üst tabakasındaki ölü hücreleri arındırarak, yenilenmiş ve daha pürüzsüz bir cilt görünümü sağlar. Bu, çil lekelerinin daha az belirgin olmasına, cilt tonunun eşitlenmesine ve ciltteki diğer lekelerin hafiflemesine yardımcı olur. Limonun içerdiği asidik yapısı, aynı zamanda ciltteki fazla yağı da dengeleyerek sivilce oluşumunu engellemeye yardımcı olabilir. Çil lekelerine karşı limon suyu ile basit ve etkili uygulama Limon suyu ile yapılan bu uygulama, evde kolaylıkla yapılabilecek kadar basittir. İşte bu etkili yöntemi adım adım nasıl uygulayacağınız: Cildinizi Temizleyin: Uygulama öncesinde cildinizi iyice temizlemek, limonun etkisini artıracaktır. Makyaj kalıntıları ve kirlerden arınmış bir cilt, limonun etken maddelerinin daha iyi nüfuz etmesine yardımcı olur. Limonu Sıkın: Bir limonun suyunu sıkın ve bir pamuk yardımıyla cildinize uygulayın. Eğer cildiniz hassassa, limon suyunu biraz suyla seyreltebilirsiniz. Uygulama: Limon suyunu özellikle çil lekelerinin yoğun olduğu bölgelere nazikçe sürün. 10-15 dakika kadar bekledikten sonra, cildinizi ılık su ile durulayın. Nemlendirici Krem: Limon suyu uygulaması cildinize hafif bir kuruluk hissi verebilir, bu yüzden işlem sonrasında cildinize nemlendirici bir krem uygulamak önemlidir. Düzenli kullanım ile farkı görün Limon suyunun cilt üzerinde sağladığı etkiler, düzenli kullanımda daha belirgin hale gelir. Haftada birkaç kez yapılan bu uygulama, çil lekelerinin zamanla hafiflemesine ve cilt tonunun açılmasına yardımcı olur. Limon suyu, doğal içeriğiyle kimyasal ürünlere alternatif bir çözüm sunar, aynı zamanda cildinize zarar vermeden sağlıklı bir görünüm elde etmenize yardımcı olur. Cilt sağlığı için doğal alternatifler Kimyasal ürünler yerine doğal çözümleri tercih edenler için limon suyu, cilt bakımı konusunda oldukça etkili bir seçenek olarak öne çıkıyor. Ancak, limon suyu uygularken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Cildiniz hassas ise, limon suyunu suyla seyrelterek kullanmanızda fayda vardır. Ayrıca, uygulama sonrası güneşe çıkmamaya özen göstermelisiniz, çünkü limon suyu cildi güneşe karşı daha hassas hale getirebilir. Limon suyu, cilt lekelerinden kurtulmak isteyenler için basit, doğal ve etkili bir çözüm sunuyor. Düzenli kullanımda sağladığı cilt tonundaki eşitlik, çil lekelerinin azalması ve genel olarak daha pürüzsüz bir cilt görünümü, limonun cilt bakımındaki gücünü kanıtlıyor. Eğer siz de cilt problemleriyle başa çıkmak istiyorsanız, limon suyunu denemek için harika bir zaman!

Kışın cilt sağlığını korumanın yolları Haber

Kışın cilt sağlığını korumanın yolları

Kış mevsimlerinde cilt bakımı daha önemli hale geliyor. Soğuk hava ve düşük nem seviyelerinin etkisiyle, cilt, kuruluk, tahriş ve çatlama gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Düşen sıcaklıklar, sert rüzgarlar ve kapalı ortamlarda artan nem kaybı, cildin doğal koruyucu bariyerini zayıflatabiliyor. Bu durum, ciltte kuruluk ve tahrişin yanı sıra çatlamasına da yol açabiliyor. Kış aylarında sağlıklı bir cilt için, cilt bakımının önemi her zamankinden daha fazla olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, kış aylarında doğru cilt bakımının yalnızca estetik açıdan değil, aynı zamanda sağlık açısından da kritik olduğunu vurguluyor.   Soğuk havanın yanı sıra, merkezi ısıtma sistemleri ile sıcak su kullanımının cildin doğal yağlarını alarak daha fazla kuruluğa neden olduğuna dikkati çeken uzmanlar, "Krem kullanımı gibi nemlendiriciyi artırın, hassas temizleyiciler kullanın, bol su tüketin" gibi tavsiyelerde bulunuyor. Uzmanlardan uyarı ve öneriler Dermatologlar, kış aylarında cilt bakımının yalnızca kozmetik bir konu olmadığını, aynı zamanda cilt sağlığını korumak için temel bir gereklilik olduğunu belirtirken, Güzellik Uzmanı D. Fatma Kaya da, "Kışın, vücut ısısını korumak için deri, kan dolaşımını azaltır, ter ve yağ bezlerinin çalışma hızı düşer. Bu durum, cildin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini ve antioksidanları almasını zorlaştırır. Nem kaybıyla birlikte cilt kurur, hassaslaşır ve dış etkilere karşı korumasız hale gelir. Bu da erken yaşlanma belirtilerine neden olabilir. Kış aylarında vücut vitamin ve minerallere daha fazla ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle özellikle çinko, selenyum, E, C ve A vitaminlerini yeterince aldığınızdan emin olun. Bu takviyeler, hem cilt sağlığınızı hem de bağışıklık sisteminizi destekler" dedi.

21 Gün kuralı ile cildinizi yenileyin Haber

21 Gün kuralı ile cildinizi yenileyin

Güzellik uzmanı Aysun Sarak, cildin sürekli bir yenilenme sürecinde olduğunu ifade ederek, "Cildin üst katmanında biriken ölü deriler, cildin mat ve cansız görünmesine neden olabilir. Düzenli olarak, özellikle her 21 günde bir yapılan cilt bakımı, bu ölü derilerden kurtulmayı sağlar ve cildin doğal ışıltısını geri kazandırır" dedi. Sarak, cildin kendini yenileme döngüsüne uyum sağlaması için bakımın belirli aralıklarla yapılmasının önemine değindi. Cilt Tipine Uygun Bakımın Önemi Sarak, cilt bakımının kişiye özel olması gerektiğini belirterek, "Her cilt tipinin ihtiyaçları farklıdır. Bu nedenle, cilt bakımında kullanılan ürünlerin ve uygulamaların kişiye özel olması büyük önem taşır. Profesyonel bir uzman tarafından uygulanan bakımlar, uzun vadede daha sağlıklı ve parlak bir cilt görünümü elde etmeyi sağlar" dedi. Düzenli Bakımın Faydaları Düzenli cilt bakımının estetik ve sağlık açısından birçok faydası olduğunu vurgulayan Sarak, şunları ekledi: "Cildinize düzenli olarak bakım yaptırmak, gözeneklerin temiz kalmasına, cilt dokusunun pürüzsüzleşmesine ve erken yaşlanma belirtilerinin önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, cildin nem dengesinin korunmasını sağlayarak, kuruluk ve çatlama gibi sorunların önüne geçer." Yoğun Hayatınıza 21 Günlük Mola Modern yaşamın yoğun temposunda kişilerin kendilerine zor zaman ayırdığını ifade eden Aysun Sarak, "Yoğun programlar arasında kendinize 21 günde bir cilt bakımı yaptırmak için zaman ayırın. Bu, hem cildinizin sağlığını korumak için önemli bir adım, hem de kendinize verdiğiniz bir değer olacaktır" şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Toz aşınımı cilt kızarıklığına yol açabilir Haber

Toz aşınımı cilt kızarıklığına yol açabilir

Kuzey Afrika'dan gelen toz bulutu taşınımı depremin vurduğu Hatay'da etkili olmaya devam ediyor. Meteoroloji'den yapılan duyuruda, toz bulutu taşınımının 26 Nisan Cuma Günü gece 12'de sona ereceğini açıklandı. İskenderun körfezinde ve şehir merkezinde etkili olan toz bulutunun sağlık açısından olumsuz yanları görülüyor. Alerjik astımı ve kronik rahatsızlığı olanların bu havalarda dikkatli olmasını ifade eden Cilt Uzmanı Selin Alpar, mecburi olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımın ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabileceğini belirten Alpar, “Ciltte kızarıklık, hassasiyet ve alerjiye neden olabilir. Alerjik astımı olanların da tetikleyeceği için kronik rahatsızlığı olanlar dışarıya mümkün olduğunca çıkmasınlar. Hiç kimsenin de çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Bu toz bulutu; cildi kirletip gözenekleri tıkayabilir. Bu zamanda kişilerin cilt temizliğine daha çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca kişilerin cilt temizliğinde; akne eğilimli ciltler derma, kozmetik ve medikal cilt bakımı ürünleri olanlar, temizleyicileri olanlar, düzenli sabah akşam yıkamalarına özen gösterecekler, asidik olmayan peelinglerini haftada 3 gün bakımlarını yapsınlar. Asidik olan peelinglerini haftada 1 gün yapmalarını öneriyoruz. Aynı zamanda da medikal cilt bakımına gittikleri yerler varsa devamını getirmelerini ve bu süre zarfında daha sık yapmalarını tavsiye ederiz. Normalde cilt bakımları cilt kendini 28 günde 1 yeniler fakat bu zaman zarfında 20 günde 1 cilt bakımını yapabilirler” dedi.

10 adımda 'Sonbahar cilt bakım rutini' Haber

10 adımda 'Sonbahar cilt bakım rutini'

(İLKHABER)- Esasında yılın her mevsimi cilt bakımı için önemlidir. Ancak özellikle sonbahar aylarında cilt sağlığımız için bakım rutininde çok daha hassas davranmamız gerekir. Bunun nedeni ise yaşam rutinimizdeki değişiklikler, sert esen rüzgârlar, soğuk havalar ve düşük nem oranlarının cildimizi kuru ve gergin hale getirmesidir. Medline Adana Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nalan Kükürt, uzun ve sıcak yaz aylarında kızgın güneşin kuruttuğu, deniz tuzu ve klorun yıprattığı cildin ihtiyaç duyduğu bakımı yapabilmek için sonbahar aylarını bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Uzman Dr. Kükürt, önümüzdeki aylarda yaşanması muhtemel cilt sorunlarının önüne geçmek için yapılabilecek adımları şu şekilde sıraladı: 1- İlk adım cilt temizliği Cilt bakımı rutinindeki ilk adım her zaman temizlik olmalı. Cilt tipinize uygun bir ürün ile cildinizi temizleyerek sonbahar için iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. Sabun veya alkol içerikli cilt temizleme jeli yerine makyaj temizleme sütü veya köpük formundaki ürünleri kullanın. Eğer çok kuru bir cildiniz var ise önlem olarak temizleyici ürünlerden yağ bazlı olanları tercih edin. Özellikle akşamları yatıştırıcı etkiye sahip çift uygulama yapmanız oldukça faydalı olacaktır. 2- Cildinizi nemli tutun Vücut normal şartlarda kendi nemini dengelemeye çalışır. Ancak bu durum havaların sertleştiği dönemlerde yeterli olmayabilir. Bu nedenle soğuk ve rüzgarlı havalarda cildinizin nem dengesini koruyun. Bunun için kullanacağınız nemlendirici ürünler içerisinden, losyon, süt, krem, serum, balm gibi seçeneklerden birini tercih edebilirsiniz. Ancak bunlar arasından seçeceğiniz ürün mutlaka cilt tipinize uygun olmalı. Vücut için kullandığınız body butter, nemlendirici yağ vb. ürünleriniz de varsa bunları kesinlikle yüzünüz için kullanmayın. 3- Çok sıcak duş almayın Günün yorgunluğunu atmak için rahatlatıcı bir sıcak duş veya banyo yapmak her zaman iyi bir fikirdir. Ancak bunun cilt üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Çünkü sıcak suyla yapılan duş cildinizi kurutur ve doğal yağlarını temizleyebilir. Bu nedenle duşta çok fazla kalmayın ve ılık suyu tercih edin. 4- Sonbahar güneşinden korunun Halk arasında genellikle cildi yaz güneşinden korumanın yeterli olduğu gibi yanlış bir algı bulunur. Oysa ki güneşin zararlı UV ışınları yıl boyunca cilt sağlığını tehdit eder. Bu nedenle dışarıya çıkacağınız zaman güneş kaynaklı leke görünümüne maruz kalmamak için cildinizi zararlı UVA-UVB ışınlarından koruyacak en az 30 SPF koruma faktörü içeren güneş kremi sürün. 5- Beslenmenize özen gösterin Neredeyse her biri antioksidan deposu olan sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek metabolizmayı birçok hastalığa karşı korurken cildin yenilenmesine de büyük katkı sunar. Bu nedenle özellikle, C-E-A ve B vitaminlerini doğal yollardan almaya özen göstermek cilt sağlığı açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, kuru ciltlerin çokça ihtiyaç duyduğu yağ dengesine kavuşması için Omega-3 ve selenyum içeren deniz mahsullerini bol miktarda tüketmeyi de ihmal etmeyin. 6- Düzenli spor yapın Sağlıklı olmanın yollarından biri de hareketli bir yaşam tarzını benimsemekten geçer. Bundan dolayı düzenli spor veya egzersiz yapmak büyük önem taşır. Özellikle açık havada yapılan bu tarz aktiviteler metabolizmanın kan dolaşımını hızlandırıp, cildin daha ışıltılı görünmesine yardımcı olur. 7- Bol su içmeyi ihmal etmeyin İnsan metabolizmasının yaklaşık yüzde 60‘ı sudan oluşur. Cildimiz kuruduğunda kırışıklıklar oluşmaya, sarkmalar gelişmeye başlar. Cildin bu duruma karşı olan maruziyetini en aza indirmek için neme, dolayısıyla suya ihtiyaç vardır. Bu nedenle susamasanız dahi günde en az 2 buçuk litre su tüketmeniz gerekir. 8- Sigarada uzak durun Sigaranın içinde bulunan zift ve nikotin gibi zararlı maddeler damarlarda daralmaya sebep olurlar. Bunun sonucunda damarların işlevinin bozulması ise cilt kuruluğuna, kırışıklık ve deride renk değişimlerine neden olurken erken yaşlanmaya da davetiye çıkartır. Bu nedenle sigara tüketimine son verilmesi önemlidir. 9- Uykunuza dikkat edin Uyku sırasında fiziksel ve zihinsel dinlenme süreci gerçekleşir. Ancak uyku esnasında bu süreçlerin yanı sıra fiziksel yenilenmeler de yaşanır. Kaliteli bir uykuda metabolizmanın cilde esneklik kazandıran kolajen üretimi artar ve nem dengesi korunmuş olur. Az ve yetersiz bir uykuda ise vücudun su dengesini bozulur ve kırışıklık oluşumu başlar. 10- Dudaklarınızı unutmayın Sonbaharda gelişen hava şartları dudaklar üzerinde de olumsuz etkiler gösterir. Böyle durumlarda dudakların çatlayıp yara halini almaması için nemlendirici ürünlere başvurmak gerekir. Bunlar arasında ise seçebileceğiniz lip balmdan, dudak yağlarına, kremlerden dudak maskelerine kadar cildinizi sonbaharın olumsuz etkilerinden koruyacak pek çok üründen birini seçebilirsiniz.

Kış aylarında ışıl ışıl bir cilt için bu adımları uygulayın Haber

Kış aylarında ışıl ışıl bir cilt için bu adımları uygulayın

Yaz aylarına göre kışın cildimizle ilgili daha çok sıkıntı yaşıyor ve tedavi için daha çok ürüne başvurulduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ümit Bostancı, kış aylarında soğuk hava ve rüzgârın derinin kuruluğunu artırması, güneş ışınlarının azalması sonucu artan melankolik ruh hâli ve buna bağlı stresi ortaya çıkarabileceğini belirterek şöyle konuştu; "Kışın genellikle, deri kuruluğu ve ciltte yaygın kaşıntı, yağlı egzama, sedef hastalığı, tahriş egzaması, kurdeşen ve pernio sorunlarıyla karşılaşılabilir. Sonbahar aylarında havaların soğumasıyla beraber daha çok orta yaş ve üzeri kişilerde kollarda, bacaklarda, karın çevresi ve sırt bölgesinde deri kuruluğunda artış ve geceleri artan şiddetli kaşıntı başlar. Deri kuruluğu giderilmediği sürece verilen kaşıntı kesici ilâçlar pek işe yaramaz. Deri kuruluğunu gidermenin tek yolu kuruyan bölgeleri kremlerle düzenli olarak nemlendirmektir. Sıcak suyla banyo yapılmamalı, cilt fazla keselenmemeli ve banyodan sonra bütün vücut mutlaka kremlerle nemlendirilmelidir. Saçlı deri, yüz, dış kulak yolu, kulak arkası gibi bölgeleri tutan, ilgili bölgelerde kızarıklık, kabuklanma, kaşıntı yapabilen bir egzama türüdür. Kış aylarında soğuk hava etkisi, güneş ışınlarının azalması ve artan stres ile beraber belirgin alevlenmeler görülebilir. Soğuk rüzgârdan korunmalı, dermatologlar tarafından önerilen fazla yağlı olmayan nemlendiriciler ve tedavi kremleri düzenli kullanılmalıdır." Sedef hastalığı ömür boyu devam eden süreğen bir deri hastalığı olduğunu belirten Bostancı, "Vücudumuzun herhangi bir bölgesinde veya çok yaygın şekilde kuraklık ve üzerinde kabuklanmalarla seyreder. Yaz aylarında yoğun güneş ışınlarının etkisiyle iyileşme eğiliminde olan hastalık kış aylarında azalan güneş ışınları, artan stres seviyesi, yine artan üst solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle alevlenmeler ve artışlar gösterebilir. Kış aylarında güneşli havalarda güneş ışınlarından mümkün olduğunca faydalanmak gerekir. Stres seviyesini azaltmak için açık güneşli havada yürüyüş, spor yapmak faydalı olacaktır. Hastalık belirtilerinin arttığı durumlarda bir dermatolog tarafından muayene edilmekte fayda vardır. Havaların soğumasıyla beraber hem soğuk rüzgârlı hava, hem soğuk sular elde tahriş egzamasını tetikleyebilir. Ellerde kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, çatlama gibi belirtiler ortaya çıkar. Eller soğuk hava ve sudan korunmalı, soğuk suyla eller yıkanmamalı, bulaşık yıkarken pamuk astarlı eldiven takılarak deterjan ve soğuk sudan korunmalıdır. Su temasından sonra mutlaka ellere nemlendirici kremler uygulanmalıdır. Elleri yıkarken gliserinli sabunlar veya sabun içermeyen yıkama jelleri veya köpükler kullanılabilir" diye konuştu. Soğuğa bağlı kurdeşen özellikle soğuk su, soğuk hava, buz gibi maddelerle temas sonucu deride ortaya çıkan kaşıntılı kızarıklar ve kabarıklıklar ile seyrettiğini ifade eden Bostancı, "Tedavide soğuktan korunma ve bazı alerji ilaçları kullanılır. Kış aylarında soğuğa maruz kalma sonucu el, ayak, burun, kulak kepçesi gibi uç bölgelerde kaşıntılı, ağrılı kızarıklık kabarıklıklar görülür. Bilhassa kış boyunca devam eder. Kış aylarında soğuk havalarda eller, ayaklar, burun ve kulaklar soğuktan çok iyi korunmalıdır. Tedavi için mutlaka bir dermatologla temasa geçilmelidir" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.