#CİMER

İLKHABER-Gazetesi - CİMER haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, CİMER haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

"CİMER'e şikayet etmiştim" dedi, 4 ay sonra yan binası yıkıldı Haber

"CİMER'e şikayet etmiştim" dedi, 4 ay sonra yan binası yıkıldı

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 4 kişiye mezar olan binanın yanında oturan vatandaş, dehşet anlarını anlattı. Kendi binasındaki çatlaklar ve bazı sorunlar sebebiyle daha önce CİMER'e şikayette bulunduğunu söyleyen Sinan Tekin, olay gecesi sesler duyduğunu belirterek, "Kontrol ettiğimde bazı gereçlerimin yıkıldığını gördüm ve fare olduğunu düşündüm. Sesler yaklaşık yarım saatte bir devam ediyordu. Eşimle sabah namazına kalktığımız zamanda sesler 06.50 sıralarında şiddetlenmeye başladı. Merdiven boşluğundan üzerimize toprak parçaları geliyordu" dedi. Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi'nde altında eczane bulunan bina, saat 07.00 sıralarında henüz bilinmeyen bir sebeple çöktü. Binada kiracı olarak ikamet eden 5 kişilik Bilir ailesi enkaz altında kaldı. Yapılan ihbarlar üzerine olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Ekiplerin çalışmaları neticesinde gündüz saatlerinde aileden Muhammed Emir Bilir (12) ve Nisa Bilir'in (14) cansız bedenine ulaşıldı. Ailenin büyük kızı Dilara Bilir (18) ise enkaz altından sağ olarak çıkarıldı. Arama ve kurtarma çalışmalarının 19'uncu saatinde baba Levent Bilir'in (44) cansız bedenine ulaşılmıştı. Babadan kısa süre sonra da anne Bilir'in cansız bedenine ulaşıldı. Anne Bilir'in cenazesi hastane morguna kaldırıldı. Bu arama kurtarma çalışmaları esnasında 628'i arama kurtarma personeli olmak üzere toplam 913 personel, 161 kurtarma aracı, 6 arama ve kurtarma köpeği ile toplam 10 tane sismik enkaz altı görüntüleme ve dinleme cihazı kullanıldı. Bilirkişi heyeti enkaz alanında incelemelerde bulundu Yaşanan elim olayın ikinci gününde ise cumhuriyet savcıları, inşaat mühendisleri, jeofizik mühendisi ve mimardan oluşan bilirkişi heyeti, çökmenin sebebini belirlemek üzere alanda incelemelerine başladı. "Şikayet dilekçemizi oluşturduk ve yetkililer gelerek incelemelerde bulundu" Daha önce binasında yaşanan sorunlar sebebiyle CİMER'e şikayette bulunduğunu anlatan Sinan Tekin, "Olayın başlangıcı dış kapımızın örtülmemesi ve açılmamasıyla oluştu. Kapımızı elimizin kuvvetiyle zor bir şekilde itiyorduk, hatta kapı örtülmeyecek duruma kadar geldi. Usta çağırdığımız zaman kastırma yöntemiyle çözüm buldu ve eve o şekilde giriş yapıyorduk. Bunlar, metro çalışmalarının sebebiyle oluştu, daha önceki zamanlar bu yoktu. Metroya olan uzaklık 10 metredir. Metro çalışması devam ettikçe çatlaklar çoğalmaya ve derinleşmeye başladı. Kızım bana CİMER'e şikayette bulunmamız gerektiğini söyledi. Şikayet dilekçemizi oluşturduk ve yetkililer gelerek incelemelerde bulundu" dedi. "Merdiven boşluğundan üzerimize toprak parçaları geliyordu" Yaşanan elim olaya da değinen Tekin, "Akşam saatlerinde ailemle vakit geçirdiğim sırada sesler duyduk. Kontrol ettiğimde bazı gereçlerimin yıkıldığını gördüm ve fare olduğunu düşündüm. Sesler yaklaşık yarım saatte bir devam ediyordu. Eşimle sabah namazına kalktığımız zamanda sesler 06.50 sıralarında şiddetlenmeye başladı ve biz dış kapıya yöneldik. Merdiven boşluğundan üzerimize toprak parçaları geliyordu. Evin içine tekrar dönerek kendimizi koruma altına almaya çalıştık. Olaydan sonra balkona çıktığımızda yan binanın yıkıldığını gördük. Ben çıkarken bizzat baktım ve binanın topraktan kaydığını gözlemledim" diye konuştu.

Gebze'de aynı aileden 4 kişinin hayatını kaybettiği bina daha önce CİMER'e şikayet edilmiş! Haber

Gebze'de aynı aileden 4 kişinin hayatını kaybettiği bina daha önce CİMER'e şikayet edilmiş!

Kocaeli’nin Gebze ilçesi Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi’nde meydana gelen bina çökmesi, Türkiye’yi yasa boğdu. Altında eczane bulunan 7 katlı binanın sabah saatlerinde aniden çökmesi sonucu Bilir ailesinden 4 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi ise yaralı kurtarıldı. Metro çalışmaları iddiası Facianın ardından bölgede yaşayan vatandaşlar, uzun süredir devam eden metro inşaatı nedeniyle evlerinde çatlaklar oluştuğunu ve bu durumu defalarca yetkililere ilettiklerini söyledi. Vatandaş Sinan Tekin, olaydan 5 ay önce CİMER’e başvurduğunu, inceleme yapılmasına rağmen somut bir önlem alınmadığını belirtti. Tekin, “Kapımız kapanmıyordu, duvarlarda derin çatlaklar vardı. Kızımın ısrarıyla CİMER’e dilekçe yazdık, geldiler baktılar ama sonuç alınmadı. Dün sabah saatlerinde sesler artınca balkona çıktım, yan binanın topraktan kaydığını gördüm” dedi. Faciada 4 kişilik aile yok oldu Çöken binada kiracı olarak yaşayan Bilir ailesinden baba Levent Bilir (44), anne Bilir, kızları Muhammed Emir (12) ve Nisa (14) yaşamını yitirdi. Ailenin büyük kızı Dilara Bilir (18) ise enkazdan yaralı kurtarıldı. Bilirkişi incelemesi başladı Olayın ardından cumhuriyet savcıları, inşaat mühendisleri, jeofizik mühendisi ve mimardan oluşan bilirkişi heyeti, enkaz alanında inceleme başlattı. Çökmenin kesin nedeninin yapısal zayıflık mı yoksa metro kazısı kaynaklı toprak kayması mı olduğu teknik raporla belirlenecek. Bölgedeki diğer binalarda da risk var Vatandaşlar, metro hattı güzergâhında yer alan çevre binalarda da benzer çatlakların bulunduğunu belirterek yetkilileri göreve çağırdı. Olay yerinde 913 personel görev aldı AFAD koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda 913 personel, 161 araç, 6 arama-kurtarma köpeği ve 10 sismik dinleme cihazı kullanıldı.

Fahrettin Altun: Türkiye, terörsüz bir gelecek için tam mutabakatın eşiğinde Haber

Fahrettin Altun: Türkiye, terörsüz bir gelecek için tam mutabakatın eşiğinde

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "CİMER Mobil Uygulama" tanıtım programına katıldı. Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'nin (CİMER) "Dijital ağlardan kalbi bağlara" düstüruyla milletle devlet arasındaki en güçlü iletişim köprüsü olarak kritik bir görevi ifa ettiğini belirtti. Altun, İletişim Başkanlığı yürütücülüğünde tüm kurum ve kuruluşların dahil olduğu, dünyanın en büyük kamuoyu iletişim platformu olan CİMER’i güncel teknolojiler bağlamında sürekli yenilediklerini, kapsamını genişleterek milletin istifadesine sunduklarını ifade etti. Bugün CİMER'in kamu politikalarında milletin referans aldığı bir kaynak olduğuna dikkat çeken Altun, ‘‘Katılımcı demokrasimiz için başat bir unsurdur. Bilgi edinme için temel bir araçtır. Hak arama süreçlerinde etkin bir yöntem konumundadır. Yasadışı olay ve oluşumlara karşı kamu vicdanının aktığı bir mecraya dönüşmüş durumdadır CİMER. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak ihdas edildiğimiz günden bugüne en temel amaçlarımızdan biri millet-devlet ilişkisini daha da güçlendirmek" diye konuştu. CİMER: Milletle devlet arasındaki güçlü bağ CİMER’i binlerce yıllık devlet geleneğinin bir yansıması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletiyle yürüyüşünün bir nişanesi olarak gördüklerini vurgulayan Altun, ‘‘Nizamülmülk, 11. yüzyılda yazdığı Siyasetname adlı eserinde devlet adamları için şunu ifade eder; 'Hakk’ın rızasında (devlet adamının) halkıyla birlik olması, adaletinin yayılma ihsanı vardır.' Kaynağını devlet geleneğimizden alan yaklaşımıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın siyaset hayatı, 'Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik' düsturundan yükselmiştir" ifadelerini kullandı. CİMER’in hikâyesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçirdiği Beyaz Masa’ya dek uzandığını ifade eden Altun, "1994 yılında vücut bulan Beyaz Masa ile sorunlara hızlı şekilde çözüm üretilmesi amaçlanmış, İstanbullular şikâyetlerini ve önerilerini doğrudan halkla ilişkiler uzmanlarına iletme imkânı bulmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu 2003 yılında ise Türkiye yeni bir döneme girmiş, 'millete hizmet' anlayışı Türkiye sathına yayılmıştır. Hayati öneme sahip birçok reform paketi uygulamaya konmakla birlikte Türkiye’de demokratikleşme ve şeffaflaşma süreçleri ivme kazanmış, uluslararası ilişkilerde akılcı dış politika uygulamaları hayata geçirilmiş, ülkenin çevresiyle ekonomik entegrasyon kuşağı oluşturulması sağlanmış ve ekonomik kalkınma politikalarına hız verilmiştir. 2002 sonrasında vatandaşlara yönelik hizmet politikalarında hız, kalite ve kolaylık anlayışı egemen kılınmış, bu doğrultuda kamu hizmetlerinde çeşitliliğe gidilmiştir. Dijitalleşme kamu hizmetlerine entegre edilmiş, milleti merkezine alan çözüm odaklı yönetim anlayışı hâkim kılınmıştır. Bu süreçte birçok idari ve hukuki düzenleme hayata geçirilmiş ve bunun bir neticesi olarak Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) ihdas edilmiştir. BİMER, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Başkanlığımız uhdesine geçmiş, CİMER çatısı altında organize edilmiştir" dedi. "Katılımcı demokrasi için önemli bir araç" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Kamu Yönetiminde Bir Dönüşümün Hikâyesi: CİMER' isimli yayınında yaptığı değerlendirmeyi hatırlatan Altun, "'CİMER’i sadece vatandaşlarımızın şikâyet ve taleplerini iletebileceği bir platform olmanın ötesinde onların devletin yürüttüğü her türlü politika hakkında görüşlerini iletebileceği ya da yeni bir politika önerisi sunabileceği katılımcı bir kamu yönetim enstrümanı olarak tasarladık.' CİMER böylesi katılımcı bir kamu yönetim enstrümanı olarak günden güne daha etkin bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. 'Yönetime Katıl' ve 'Türkiye Yüzyılı Hayalini Paylaş' gibi yeni başvuru türleri ile milletimizin birçok konuda görüş ve önerilerini alıyor, değerlendiriyor ve ilgili kurumlarımıza iletiyoruz" dedi. 2025 yılının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 'Aile Yılı' olarak ilan edildiğini ve CİMER'de 'Yönetime Katıl' bölümünde aynı isimle bir başvuru türü oluşturduklarını aktaran Altun, "İnanıyorum ki, ailenin güçlendirilmesi için milletimizin önerileriyle istiklal mücadelemizi daha ileri bir noktaya taşıyacağız. CİMER’in temel amacı kamu çıkarına hizmet etmek, toplumsal fayda sağlamaktır. Bu doğrultuda CİMER’in sağladığı toplumsal faydalardan biri de tüketicinin korunmasına yaptığı hizmettir. Vatandaşlarımızın CİMER’e yaptığı başvurular, piyasada yaşanan aksaklıkların ve suistimallerin tespitine katkı sunmakta ve bu da tüketicilerin haklarına hizmet etmektedir. Vatandaşlarımızın yaptığı başvurular sayesinde yaşanan hak ihlallerinin hızla tespit edilmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması mümkün hale gelebilmektedir" açıklamasında bulundu. CİMER'in kriz ve afet dönemlerinde de halkın çağrısına kulak veren önemli bir mekanizma olduğunu vurgulayan Altun, "Bunun en bariz örneğini 6 Şubat 2023 tarihinde asrın felaketinde gördük. Bölgedeki vatandaşlarımızın taleplerine yönelik daha hızlı çözümler üretmek için 'Deprem Acil' başvuru türünü sistemimize entegre ettik. Gelen başvurular üzerinden vatandaşlarımızla irtibata geçerek, başvuru sonuçlarının özenle takibinin yapılmasını ve sonuç alınmasını sağladık" dedi. "636 adet rapor hazırladık ve kurumlarımızla paylaştık" CİMER’i sadece vatandaşların tekil sorunlarının çözümüne katkı sunacak bir iletişim köprüsü olarak görmediklerini belirten Altun, şu ifadeleri kullandı: "Bizim gözümüzde CİMER, aynı zamanda milletimizin nabzını ölçtüğümüz, kitlesel talep, beklenti, şikayet, beğeni, değerlendirme ve yönlendirmeleri bünyesinde ihtiva eden bir meta veri setidir. Bir büyük bilgi hazinesidir. Nitekim bu doğrultuda biz CİMER üzerinden toplumsal örüntüleri, yoğunlaşma alanlarını, risk ve fırsatları analiz ediyor, raporluyor ve elde ettiğimiz çıktıları bakanlıklarımızla, başkanlıklarımızla, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın yöneticileriyle paylaşıyoruz. Bu doğrultuda sadece geçen sene 636 adet rapor hazırladık ve kurumlarımızla paylaştık." "Bu yılın henüz ilk çeyreğinde başvuru sayısı 1 milyona yaklaştı" CİMER'in dünyanın en büyük kamusal iletişim platformu olduğunu açıklayan Altun, "81 ilimizde yaklaşık 90 bin mesai arkadaşımızla 7/24 milletimizin hizmetindeyiz. 2024 yılında 4 milyon 590 bin başvuru aldık. Bu yılın henüz ilk çeyreğinde başvuru sayısı 1 milyona yaklaştı. 2018'den bu yana ise toplam başvuru sayısı 35 milyonu aştı. Talepte karşılaştığımız bu yükselişe ek olarak başvurularda akıllı telefon kullanımı son 5 yılda yüzde 40'tan yüzde 70'e çıktı. Bu gelişme, internet kullanımında mobil iletişim teknolojilerinin alanının giderek genişlediğini bizlere gösteriyor. Bugün tanıtımını gerçekleştirdiğimiz CİMER Mobil uygulamasını da tam da bu tespitin bir sonucu olarak hayata geçirdik. CİMER Mobil, kullanıcı dostu ara yüzüyle başvuru ve takip süreçlerini daha hızlı ve kolay bir hale getiriyor. CİMER Mobil uygulaması ile vatandaşlarımız akıllı cep telefonlarından veya tabletlerinden taleplerini, şikayetlerini, görüş ve önerilerini hızlı ve kolay bir şekilde iletebilecekler. Başvurularının süreçlerini ve ilgili kurum ve kuruluşlardan gelen cevapları da yine uygulama üzerinden takip edebilecekler. Bu şekilde vatandaşlarımızın devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarına kolay bir şekilde ulaşmasını, katılımcı yönetimi artırmayı ve millet-devlet iletişimini daha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Tabii ki kullandığımız teknolojinin verimliliğini, etkinliğini artırmak için çalışmaktan geri durmuyoruz. Nitekim, CİMER Mobil uygulamasının TÜBİTAK BİLGEM ile koordineli şekilde yapay zekâ entegrasyonunu gerçekleştirmek için olanca hızımızla çalışıyoruz ve yakında kamuoyuyla paylaşacağız" diye konuştu. CİMER'in merkezine aldığı vatandaş odaklı açıklık, şeffaflık, hesap verebilirlik gibi yönetişim değerleriyle büyük bir ilgiye mazhar olduğunu söyleyen Altun, "CİMER, esasında katılımcı demokrasiye katkısıyla, işleyişiyle kelimenin tam anlamıyla bir kamusal alan inşa ediyor. Eğer kamusal alan, toplumun ortak yararı için öne sürülen düşünce, söylem ve eylemlerin üretildiği, geliştirildiği bir platform ise işte CİMER tam da bunu yapıyor. Bu kamusal alan; sosyal statü, dil, din, kültür gibi ayrımlar olmaksızın her vatandaş için özgür bir tartışma alanı oluşturuyor. İletişim Başkanlığı olarak herkesin adil söz hakkına sahip olduğu böylesi bir kamusal alanı önceliyor, CİMER başta olmak üzere birçok uygulamamızla milletimizin sesinin her yerden duyulmasına imkân tanımak için var gücümüzle çalışıyoruz. CİMER, Türkiye İletişim Modeli’nin yansımalarından biridir. Ve hamdolsun dünyada örnek alınmakta, ulusal ve uluslararası alanda takdirle karşılanmaktadır. Elbette bizler için en büyük ödül, CİMER’in dost meclislerinde konuşulan sorunlara bir çözüm önerisi olarak sunulmasıdır. Bizler için en büyük ödül, CİMER’in ülkemizin meselelerine dair fikirlerin paylaşılması için akla gelen ilk mecra olmasıdır. Hülasa, milletimizin takdirine mazhar olmasıdır" dedi. Kurumun çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül de aldığını belirten Altun, şu ifadeleri kullandı: "CİMER; Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Forumu’nda 'World Summit on the Information Society Forum Prize Ödülü', Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği’nin (IPRA) 'Altın Küre Mükemmellik Ödülü', Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin 'Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülü', Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu’nun Jüri Özel Ödülü başta olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Bu başarılarımızı taçlandırmak, sistemin etkin kullanımını temin etmek maksadıyla bir yandan da CİMER konulu yayınlarımıza devam ediyoruz. '50 Soruda CİMER' kitabı vatandaşlarımızın muhtemel sorularına cevap verirken, 'CİMER ile Çözüme Kavuşanlar' adlı yayın serimiz, halkımızın sorunlarına bulunan somut çözümleri gözler önüne sermektedir. "  "Türkiye sesini yükseltmeye devam edecek" "CİMER kapsamında hayata geçirdiğimiz tüm çalışmalar ve elde ettiğimiz başarılar, millet-devlet ilişkisinin bizim medeniyetimizdeki sarsılmaz yerine işaret ediyor" diyen Altun, "Bugün küresel alanda sergilediğimiz bağımsız ve onurlu duruşun kaynağı, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimizle el ele yürüyüşüdür. Son 23 yılda her alanda gerçekleştirdiğimiz atılımların bir neticesi olarak dünyanın kırılgan ortamında dimdik ayakta duruyoruz. Küresel sistemde bugüne kadar bildiğimiz denklemlerin bozulduğu, bölgemizde ve dünyada anbean yeni gelişmelere şahit olduğumuz böylesi bir dönemde ülkemiz, oyun kurucu ve istikrarlaştırıcı rolüyle öne çıkıyor. Türkiye, hedef ve politikalarını günlük olarak değil, tüm parametreler ve ihtimaller bağlamında stratejik bir şekilde belirliyor. Türkiye, dünyanın içinde olduğu bu kırılgan, bu belirsiz ortamda sadece ülkemiz ve bölgemiz için değil, dünya için de barış ve güvenlik inisiyatiflerine öncülük ediyor. Şunun altını özellikle çizmek isterim ki; bugün uluslararası alanda Türkiyesiz bir oyun kurulamaz. Nitekim bu doğrultuda bugün küresel güçlerin çıkarlarına aparat yaptıkları terör örgütlerinin varlıklarını ülkemizde ve bölgemizde sonlandırmak her zamankinden daha önemli bir hal almıştır. Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz. Bu girişimlere ne biz, ne milletimiz geçit verir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'Milletçe iç cephemizde gedik açılmasına eyvallah diyemeyiz.' Bu çerçevede karanlık mahfillerin dolaşıma soktukları yalan içerikleri, ürettikleri kirli planları ifşa ediyor, milletimizin ve dünyanın dikkatine getiriyoruz. Zira iletişim hakikatle muktedirdir. Ve hakikat, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla ve milletimizle yükselteceğimiz güçlü sese mecburdur. Bu sesi sadece ülkemizin gücüne güç katmak için değil, bölgemiz ve dünyadaki haksızlıklar, adaletsizlikler ve katliamlar için de yükseltmek, bizim tarihi ve insani sorumluluğumuz; mazlumlara karşı borcumuzdur. Hamdolsun öyle de yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm kurumlarımız ve milletimizle birlikte Filistinli kardeşlerimiz için uluslararası alanda büyük bir mücadele veriyoruz. İşte, soykırımcı İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek, etnik temizlik faaliyetlerini sürdüreceğini, uluslararası hukuku tanımadığını, kandan ve zulümden beslendiğini gösterdi. Netanyahu yönetimindeki katil şebekesi bir günde yüzlerce masum Filistinliyi katletti. Batı medyasının yine yanlı ve yanıltıcı tasvirleri, Batılı ülkelerin ise İsrail’e maddi desteğe devam etmesi, insanlığı boğan bu zehrin her tarafı sardığına dair emareleri tekrar gözler önüne serdi. Buradan bir kez daha şunları gür bir sesle ifade etmek istiyorum. İsrail’in Filistinlilere yönelik sürdürdüğü soykırımı ve son saldırılarını en güçlü şekilde kınıyorum. Türkiye olarak cesur Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında olmaya; her platformda ve özellikle medya alanında seslerini güçlü bir şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Filistin özgür olana ve iki devletli çözüm gerçekleşene dek mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Evlenmek için CİMER'e yazan genç muradına erdi Haber

Evlenmek için CİMER'e yazan genç muradına erdi

Kentteki bir sağlık kurumunda işçi olarak çalışan 24 yaşındaki İbrahim Doğan, hem kendisinin hem de hayatını birleştirmek istediği 23 yaşındaki Esra Bağmacı'nın ailesinin evliliklerine onay vermemesi üzerine CİMER'den yardım istedi. CİMER'in yönlendirmesiyle devreye giren Gaziantep İl Müftülüğü, Doğan ve Bağmacı'nın ailelerine ulaşarak tarafları ikna etti. Durumu öğrenen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise ailelerle bir araya gelerek genç çiftin ihtiyaç duyduğu çeşitli ev eşyalarını aldı, çifte altın hediye etti. Doğan, evlenmek için bayağı uğraştıklarını ve aile büyüklerini aşamadıkları için devlet büyüklerinden yardım istediklerini söyledi. İş yerinde çalıştığı sırada e-Devlet sistemine girerek CİMER'e şikayette bulunduğunu belirten Doğan, şunları anlattı: "Sayın Cumhurbaşkanım, bu kızı istiyorum ama alamıyorum bana yardımcı olun, diye yazdım. Bir hafta sonra herkes beni aramaya başladı, müftülüğe, valiliğe gelmemi istediler. Kötü bir şey mi yazdım diye düşündüm. Daha sonra İl Müftü Yardımcısı Ramazan Yıldırım 'kızı sana isteyelim' dedi. Ailemi aradılar, 'siz istemezseniz biz gidip isteyeceğiz' dediler. Böyle söyleyince aileme de cesaret geldi. Daha sonra olaya Fatma Şahin dahil oldu, 'siz kızı alın, evinizin eksiklerini ben tamamlayacağım' dedi. Allah razı olsun, öyle de oldu. 1,5 ay sonra kayınbabam da ikna oldu, 'artık bu iş olsun' dedi. Öyle böyle biz şu an bir yıllık evliyiz. Şu an çok iyiyiz, Allah'a şükür hiçbir sıkıntımız yok. Devlet büyüklerimizden Allah razı olsun, istediğimiz buydu, o da oldu."

2 kamyon çöp bulunan evden dram çıktı: ‘Eşim öldükten sonrasını hatırlamıyorum’ Haber

2 kamyon çöp bulunan evden dram çıktı: ‘Eşim öldükten sonrasını hatırlamıyorum’

ADANA(İLKHABER)- Merkez Seyhan ilçesine bağlı Reşatbey Mahallesi’nde yaşayan 78 yaşındaki Yıldız Özgen’in eşi Mehmet, 20 sene önce hayatını kaybetti. Eşinden birçok apartman dairesi kalan yaşlı kadın Reşatbey Mahallesi Çekmegil Apartmanı’nda oturmaya başladı. Son zamanlarda şikayetler arttı İlk yıllarda hiçbir sorunu olmayan Özgen’in son yıllarda yaşa bağlı ortaya çıkan ‘Alzheimer’ hastalığı nedeniyle evi adeta çöp eve dönüştü. Son aylarda ise kokudan şikayet eden apartman sakinleri CİMER’e yazarak konuyu bildirdi. Seyhan Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri de dün eve gelerek yaşlı kadını ikna etti ve belediyenin temizlik ekibi evi temizledi. 2 kamyon çöp çıktı Evden 2 kamyon çöp çıkarken evin duvarında 1983 yılına ait takvimin asılı olduğu, birçok eşyanın da eski olduğu görüldü. “Nasıl oldu böyle hatırlamıyorum” Evi temizlenirken İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yıldız Özgen, “Eşim çok uzun yıllar önce vefat etti. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Kimsem yok. Bu çöp tek benim evimden çıkmadı. Ekipler herkesin evini temizliyor. Nasıl oldu böyle hatırlamıyorum” dedi. Öte yandan apartman sakinleri yaşlı kadının maddi durumunun çok iyi olduğunu ancak ‘Alzheimer’ hastalığına yakalandıktan sonra evinin bu hale geldiğini, kimsesi olmadığı içinde bir başına hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.