#çocuk

İLKHABER-Gazetesi - çocuk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çocuk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hatay’da kaybolan 10 yaşındaki Amir dayısı tarafından taşla yaralanıp toprağa gömüldü, mucize eseri hayatta kaldı Haber

Hatay’da kaybolan 10 yaşındaki Amir dayısı tarafından taşla yaralanıp toprağa gömüldü, mucize eseri hayatta kaldı

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 2 gündür kayıp olarak aranan 10 yaşındaki Suriye uyruklu Amir Alcedduh, ekiplerin yoğun çalışması sonucu başından taşla yaralanmış ve üzeri taşlarla örtülerek toprağa gömülmüş halde canlı bulundu. Küçük çocuğa yönelik dehşet verici saldırının faili olduğu belirlenen dayı M.E., çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. 200’den fazla kamera görüntüsü incelendi, şüpheli dayı ortaya çıktı Reyhanlı’nın Kurtuluş Mahallesi’nde yaşayan Amir, cuma günü okuldan çıktıktan sonra evine dönmedi. Aile, küçük çocuktan haber alamayınca İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu. Polis ekipleri kentin dört bir yanında çalışma başlatırken, 200’ün üzerinde güvenlik kamerası kaydı incelemeye alındı. Görüntülerde Amir’in dayısı M.E. ile birlikte bir araca bindiği tespit edildi. Şüpheli M.E., gözaltına alındı ancak Amir’den haberdar olmadığını ileri sürdü. Bu sırada polis, AFAD, jandarma ve gönüllü arama kurtarma ekipleri, Reyhanlı baraj gölü çevresinde aramaları yoğunlaştırdı. Kayaların altında mucize: 7 taşın altından canlı çıkarıldı 2 günlük arama çalışmalarında umutlar tükenmek üzereyken, gönüllü arama kurtarma görevlisi Ramazan Albayrak, karga sesine benzer bir ses duyduğunu fark ederek bölgeyi taradı. Albayrak, yığılmış büyük taşların arasından bir ses geldiğini fark ederek taşları tek tek kaldırdı. Kaya büyüklüğünde 7 taşı kaldırdıktan sonra yaralı halde duran Amir’e ulaştı. Albayrak o anları şöyle anlattı: “Çocuğu taşların altında bağırırken buldum. Başının üzerinde büyük bir taş vardı. Bilinci açıktı, bize dayısının yaptığını söyledi. Üç gündür oradaydı ama Allah korudu, hayatta kaldı.” “Oğlum 3 gündür taşların altında azap çekti” – Baba isyan etti Hastaneye kaldırılan küçük Amir’in durumu yapılan ameliyat sonrası iyiye giderken, baba Muhammed El Cedduh duygusal anlar yaşadı. Arama kurtarma görevlisini alnından öpen baba, yaşadıkları acıyı şu sözlerle anlattı: “Dayısı okula gidip oğlumu almış. Oğlum 3 gündür taşların altında azap çekti. Cani dayının en ağır cezayı almasını istiyorum. Türkiye’ye ve arama yapan tüm ekiplere minnettarım.” Baba, dayısının bu vahşeti neden işlediğini bilmediğini söyledi ve ekledi: "Öğlen saat 12.00'de oğlum okula gitti. Dayısı okula gidip oğlumu aldı ve arabaya bindirip götürdü. Oğlum 3 gündür kayboldu. Tüm ekipler geldi aradık ve bulduk. Oğlumu bulduktan sonra oğlum bize, 'dayım gelip beni aldı, götürdü ve ısırdı' dedi. Hastaneye getirdik ve ameliyata aldılar. Ameliyat başarılı geçti ve durumu iyi. Dayının neden böyle yaptığını biz de bilmiyoruz. Türkiye'ye çok teşekkür ederim. Tüm ekip 3 gün aradılar ve buldular. Onlara da teşekkür ederim. Biz 3 gündür uyumadık. Oğlum 3 gündür o taşların altında azap çekti. Oğluma bunu yapan caninin en ağır cezayı almasını istiyorum. Allah hepimizi korusun. Türkiye devletimizden o cani en ağır nasıl ceza alabiliyorsa o cezayı almasını istiyoruz" dedi. Ameliyat başarılı geçti Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat edilen Amir’in bilincinin açık olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Doktorlar, çocuğun başındaki travmanın ciddi olduğunu ancak zamanında müdahale ile durumunun stabil hale getirildiğini açıkladı. Dayı tutuklandı: ‘Taksirle yaralama’ kaydı varmış Olayın faili olduğu belirlenen dayı M.E., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüphelinin daha önce “taksirle yaralama” suçundan bir kaydı bulunduğu öğrenildi. Arama ekipleri: “Öldürmeyen Allah öldürmüyor” Küçük Amir’i kurtaran gönüllü Ramazan Albayrak, yaşadıkları anın etkisini şu sözlerle aktardı: "Allah bizi bulmamıza vesile kıldı. Ben arama kurtarma gönüllüsü olarak gittim. Arama yaparken bir ses duydum. Ben bir arkadaşla beraber ayrı bir yerde çalışma yapıyorduk. Bir ses duydum. Duyduğum sese doğru gittiğimde çöplük ve kargaların olduğu bir yerdi. Karga sesine benzer bir ses duydum ve sonra sağa sola bakınmaya başladım. Taşların üzerinde olduğu bir çocuk gördüm. Büyük taşların altından çocuk bağırıyordu. Kaya denilecek kadar büyük 7 taşı çocuğun üzerinden kaldırdım. Çocuğu bunların sebebini sorduğumda çocuk, dayısının yaptığını söyledi. Arama kurtarma faaliyetlerinde olan herkese teşekkür ederim. Gerçek manada duygularımı anlatamıyorum. Eve gitmedik ve buradayız. Çocuğumuzun ameliyatı başarılı geçti. Ben taşları kaldırdığımda büyük bir taş, çocuğun başının üzerindeydi. Bundan dolayı başından zedelenme vardı. Biz bulduğumuzda çocuğun bilinci açıktı. 3 gündür o halde oradaydı ve öldürmeyen Allah öldürmüyor. Çocuğu canlı bulduk ve durumunun iyi olması bizim için gurur vericiydi" ifadelerini kullandı.

Av. Altınyüzük: Çocukların güvenliği için sesimizi yükseltmek zorundayız Haber

Av. Altınyüzük: Çocukların güvenliği için sesimizi yükseltmek zorundayız

Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl Başkanlığında, CHP İl Gençlik Kolları MESEM uygulamasına tepki göstermek amacıyla bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Meclis üyeleri, gençlik kolları üyeleri ve çok sayıda gencin katıldığı açıklamayı, katılanlar adına CHP Adana İl Gençlik Kolları Sekreteri Av. Fuat Faik Altınyüzük okudu. Altıyüzük, konuşmasında çocukların korunması gerektiğini vurgulayarak, “Çocukların güvenliği için sesimizi yükseltmek zorundayız” dedi. “Çocuklar atölyelerde ucuz iş gücü oluyor” CHP Adana İl Gençlik Kolları Sekreteri Av. Fuat Faik Altınyüzük lise çağındaki çocukların okulda olması gerektiğini belirterek, “Bu ülkede yaşayan milyonlara soruyoruz: Lise çağındaki bir çocuğun haftada 1 gün okula, 4 gün atölyeye, sanayiye, fabrikaya gittiği bir düzene mesleki eğitim denebilir mi? Okulda olması gereken çocukların atölyede, sanayide, fabrikada ucuz iş gücü yapıldığı bir düzende iş güvenliğinden nasıl bahsedilebilir? İnsan canının kıymetli olduğu nasıl söylenebilir? Böyle bir düzende çocukların geleceğe hazırlandığından, eğitim gördüğünden nasıl söz edilebilir” şeklinde konuştu. “Çocuklara sahip çıkmalıyız” Av. Fuat Faik Altınyüzük çocukların yaşadığı tehlikelere dikkat çekerek şunları söyledi: “Burada adını sayamadığımız tüm kardeşlerimiz için onların acılı aileleri için ses çıkarmak zorundayız. Okulda olması gereken çocukların atölyelerde, çocukların cinayetlere kurban gitmesin diye mücadele etmek bu ülkede yasayan biz gençlerin, boynumuzun borcudur.”

Ankara Etimesgut’ta pitbull dehşeti: 1 buçuk ve 5 yaşındaki iki kardeş saldırıya uğradı, aile ve mahalleli isyan etti Haber

Ankara Etimesgut’ta pitbull dehşeti: 1 buçuk ve 5 yaşındaki iki kardeş saldırıya uğradı, aile ve mahalleli isyan etti

Ankara’nın Etimesgut ilçesinde pazar sonrası yaşanan olayda, 1 buçuk yaşındaki Efe Öztürk ve 5 yaşındaki kız kardeşi Doğa Öztürk, karşı dairede beslenen pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğradı. Küçük çocukların yüzü ve göğsü köpeğin saldırısıyla yaralanırken, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırıldılar. Yoğun bakımda gözetim altında tutulan çocukların hayati tehlikeleri bulunmadığı bildirildi. Olay, mahallede büyük tepkiye yol açarken, aile yetkililerden caydırıcı önlemler alınmasını talep etti. Saldırının detayları ve çocukların sağlık durumu Edinilen bilgilere göre, Öztürk ailesi pazar alışverişinden döndüğü sırada evlerine giriş yaptı. O sırada karşı dairede bulunan pitbull cinsi köpek, dışarı çıkan çocuklara ani ve şiddetli bir saldırı gerçekleştirdi. İlk olarak küçük Efe Öztürk’ün yüzüne saldıran köpek, ardından kız kardeşi Doğa’nın göğsüne yöneldi. Bina sakinlerinin ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi. Yaralı çocuklar, Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Doktorlar, özellikle küçük Efe’nin yüzündeki yaraların ciddi olduğunu ve ısırık nedeniyle dikiş atmanın mümkün olmadığını aktardı. Ayrıca çocuğun kulağından kan geldiği ve farklı bir birime sevk edildiği öğrenildi. Tedavi sürecinde çocukların sağlık durumları yakından takip edilirken, doktorlar henüz net bir açıklama yapmadı ancak hayati tehlikenin olmadığı bilgisi verildi. Baba Adem Öztürk: "Çocuğumun yüzü paramparça oldu, yetkililerden adalet bekliyoruz" Olayın ardından konuşan baba Adem Öztürk, yaşananları ve yaşadığı çaresizliği gözyaşları içinde anlattı. Köpeğin daha önce de apartman içinde birçok kişiye saldırdığını söyleyen Öztürk, köpeğin büyük ve güçlü olduğunu ancak sahibinin zayıf bir kadın olduğunu belirtti. "Köpek sahibini bile sürükleyip götürüyor, tutamıyor. Benim 1 buçuk yaşındaki oğlumun yüzü komple paramparça oldu. Ona bakamıyorum. Hem köpeğin hem de sahibinin gereken cezayı almasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Öztürk, komşuların daha önce köpek hakkında şikayetlerde bulunduğunu ancak herhangi bir önlem alınmadığını vurguladı. "Kapı açık, köpek ağzı açık dışarı çıktı ve çocuklara saldırdı. Asansörden inerken bile korkuyoruz, çünkü köpek hemen üzerimize geliyor. Bu durumun tekrar yaşanmaması için yetkililerden acil önlem bekliyoruz" dedi. Mahalle sakinleri: "Köpek uyarılara rağmen ağızlıksız dolaşıyor, tehlike yaratıyor" Apartman sakinleri, pitbull cinsi köpeğin daha önce de tehlike yarattığını ve birçok kez uyarılmasına rağmen sahibi tarafından ağızlık takılmadan dolaştırıldığını anlattı. Site sakinleri, köpeğin saldırgan tavırları nedeniyle günlük yaşamda büyük zorluk yaşadıklarını ve çocuklarını dışarı çıkarmakta çekindiklerini söyledi. Bir mahalle sakini, "Daha önce birçok kişiye saldırdı, biz defalarca yetkililere bildirdik ama bir çözüm olmadı. Bu olay olmadan önce önlem alınmalıydı" şeklinde konuştu. Polis ekipleri, olayla ilgili geniş çaplı bir inceleme başlattı.

Van Gölü’nün sarı saçlı çocukları: Yeniden Icardi veya Osimhen gibi olmayı bekliyoruz Haber

Van Gölü’nün sarı saçlı çocukları: Yeniden Icardi veya Osimhen gibi olmayı bekliyoruz

Van Gölü kıyısında yaşayan çocuklar, sıcak günlerde serinlemek için neredeyse günün büyük bölümünü gölde geçiriyor. Gölün yüksek orandaki sodalı yapısı ve güneşin etkisiyle saçları yaz boyunca açılarak sarı bir renge bürünüyordu. Kış aylarında göle girilmemesiyle birlikte saçlarının yeniden koyu tonlarına döndüğü gözlemlendi. Tuşba ilçesine bağlı Yaylıyaka Mahallesi'nde her yıl tekrarlanan bu doğal değişim bu yıl da dikkat çekti. Özellikle gölde sık yüzen çocuklarla daha az yüzenler arasındaki saç rengi farkı belirgin şekilde ortaya çıkıyor. "Yeniden Icardi veya Osimhen gibi olmayı bekliyoruz" İHA muhabirine konuşan Cihat Çıkla, önceki yıllarda havaların ağustos ayından sonra soğuduğu için göle giremediklerini, ancak bu yıl sıcakların uzun sürmesiyle ekim ayına kadar yüzmeye devam ettiklerini belirtti. Bu nedenle saçlarının doğal rengine dönüşünün geciktiğini ifade eden Çıkla, "Biz saçlarımızın sarı halini çok seviyoruz. İnsanlar da artık bu halimize alıştı. Bu yüzden bize ‘Van Gölü'nün sarı saçlı çocukları' diyorlar. Havaların ısınmasıyla yeniden Icardi veya Osimhen gibi olmayı bekliyoruz" dedi. "Saçlarımızı boyattığımızı sanıyorlar" Sıcak dönemlerde günde 3-4 kez göle girdiklerini anlatan Miraç Çıkla da "Bu yıl hava sıcak geçtiği için eylül ayına kadar yüzdüm. Kışın soğuk nedeniyle göle girmiyoruz, saçlarımız doğal rengine dönüyor. Okula gidince çok şaşırıyorlar, saçlarımızı boyattığımızı sanıyorlar. Bir an önce havalar ısınsın, göle girmeyi özledik" diye konuştu. Bir diğer çocuk Yunus Emre Erden ise yaz aylarında göle girdiklerinde saçlarının sarardığını belirterek, sarı saçlı hallerini çok sevdiklerini ifade etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.