SON DAKİKA
Hava Durumu

#çukurova

İLKHABER-Gazetesi - çukurova haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çukurova haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'nın nüfusu 2 milyon 306 bin 811'e ulaştı; en kalabalık mahalle Yüreğir'deki 19 Mayıs Mahallesi oldu Haber

Adana'nın nüfusu 2 milyon 306 bin 811'e ulaştı; en kalabalık mahalle Yüreğir'deki 19 Mayıs Mahallesi oldu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 2025 yılı verilerine göre, Adana’nın resmi nüfusu 2 milyon 306 bin 811 olarak belirlendi. Kentin en kalabalık ilçesi her zaman olduğu gibi Seyhan olurken, Çukurova ilçesi yıl içinde en fazla nüfus artışı yaşayan ilçe unvanını aldı. En az nüfusa sahip yerleşim ise Feke ilçesine bağlı Koçyazı Mahallesi olarak kayıtlara geçti. Seyhan İlk Sıradaki Yerini Korudu Adana’nın kalbi konumundaki Seyhan ilçesi, 807 bin 420 kişi ile 2025 yılında da kentte en çok nüfusa sahip ilçe oldu. Merkez ilçede yüksek yapılaşma, kamu kurumlarının yoğunluğu ve iş olanakları nüfusun sabit şekilde yüksek kalmasına neden oldu. Çukurova Büyüyor: Bir Yılda 12 Bin Kişi Arttı Yeni konut projeleri, kentsel dönüşüm alanları ve artan göç ile birlikte Çukurova, Adana'nın en hızlı büyüyen ilçesi oldu. İlçenin nüfusu bir yılda tam 12 bin 364 kişi artarak 456 bin 918'e yükseldi. Özellikle Beyazevler, Huzurevleri ve Güzelyalı gibi mahallelerdeki yapılaşma dikkat çekiyor. Yüreğir’in Mahallesi İlçeleri Geride Bıraktı Yüreğir ilçesi ise 425 bin 600 kişilik nüfusuyla kentin üçüncü büyük ilçesi konumunda. İlçeye bağlı 19 Mayıs Mahallesi, 31 bin 112 kişilik nüfusuyla birçok ilçeden bile kalabalık hale geldi. Göçmen yerleşimleri ve yeni konut alanlarının artışı bu yoğunluğu etkileyen başlıca faktörler arasında. Sarıçam, Kozan ve Ceyhan Dengeli Büyüyor Kentin diğer önemli ilçelerinden Sarıçam 197 bin 384, Kozan 136 bin 221 ve Ceyhan 124 bin 537 nüfusla Adana'nın nüfusu yüksek ilçeleri arasında yer aldı. Özellikle Sarıçam ilçesi, üniversite kampüsü ve TOKİ projeleri ile her yıl düzenli artış gösteriyor. Kırsalda Nüfus Düşüyor: Feke ve Saimbeyli Dikkat Çekti Adana'nın kuzey ilçelerinde ise kırsal nüfusun azaldığı gözlemlendi. Feke 10 bin 982, Saimbeyli 10 bin 100 ve Tufanbeyli 10 bin 100 kişilik nüfuslarıyla kent genelinde en az nüfusa sahip ilçeler arasında yer aldı. Köyden kente göçün devam ettiği bu bölgelerde genç nüfusun büyük şehirlere göç ettiği belirtiliyor. Adana 2025 İlçe Nüfus Sıralaması İlçe Nüfus Seyhan 807.420 Çukurova 456.918 Yüreğir 425.600 Sarıçam 197.384 Kozan 136.221 Ceyhan 124.537 İmamoğlu 31.774 Karataş 24.102 Karaisalı 19.658 Pozantı 17.492 Aladağ 15.009 Feke 12.814 Saimbeyli 10.982 Tufanbeyli 10.100 Fotoğraf: AA

Anız yangını ormana sıçradı, sorumlular yakalandı Haber

Anız yangını ormana sıçradı, sorumlular yakalandı

Adana’nın Çukurova ilçesine bağlı Bozcalar Mahallesi Yaramış mevkiinde önceki gün çıkan anız yangını, rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı. Alevlere, Adana Orman Bölge Müdürlüğü ve Karaisalı Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri tarafından hem havadan hem de karadan hızlı ve etkin müdahalede bulunuldu. Kısa sürede kontrol altına alınan yangının ardından bölgede soğutma çalışmaları yapıldı. Yangının çıkış nedenine ilişkin başlatılan incelemelerde, olay yerinden kaçmaya çalışan D.A. ve F.Ç. isimli iki şüpheli, Orman Bölge Müdürlüğü ve Jandarma ekiplerinin iş birliğiyle kovalamaca sonucu yakalandı. Gözaltına alınan şahıslar, ifadelerinde yangına neden olduklarını kabul etti. Şüpheliler, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.   Çukurova’da Fadıl Mahallesi'nde çıkan orman yangınına da neden oldukları iddiasıyla 6 kişi gözaltına alındı. Yangına 12 helikopterle havadan müdahale edilirken, karadan da yoğun söndürme çalışmaları yürütüldü. Uzun süren çabanın ardından yangın kontrol altına alındı. Adana Orman Bölge Müdürü Tahsin Etli, vatandaşları dikkatli olmaya davet etti. Tahsin Etli, "Özellikle yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte yangın riski ciddi şekilde yükseliyor. Vatandaşlarımızdan ricamız, anız yakma, ormanda ya da yakın çevresinde ateş yakma, sigara izmariti atma gibi davranışlardan kesinlikle kaçınmalarıdır. Unutulmamalıdır ki, küçücük bir dikkatsizlik binlerce hektar ormanı, içinde barınan canlılarla birlikte yok edebilir. Ormanlarımızı korumak hepimizin ortak sorumluluğudur." Bu arada Çanakkale’de 14 Haziran'da tedbirsizlik sonucu çıkan orman yangınlarıyla ilgili 6 kişi hakkında, Foça’da da kaynak makinesinden çıkan orman yangınıyla ilgili de 4 kişi gözaltına alındı.

Torosların zirvesinde yetişen salebin sihirli gücü Haber

Torosların zirvesinde yetişen salebin sihirli gücü

Türkiye, eşsiz coğrafi konumu ve farklı iklim tiplerinin birleşimiyle olağanüstü bir bitki çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. Özellikle Toros Dağları, bu zenginliğin kalbinde yer alıyor ve sayısız bitki türüne, özellikle de endemik bitkilere ev sahipliği yaparak adeta bir açık hava botanik bahçesi niteliği taşıyor. Endemik bitkiler, yalnızca belirli bir coğrafyada doğal olarak yetişen ve başka hiçbir yerde bulunmayan türler olup, Türkiye bu konuda dünyanın en zengin ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor. Toroslar'ın sarp yamaçları, derin vadileri ve yüksek zirveleri, farklı iklim ve toprak koşulları sunarak birçok endemik bitki türünün gelişimi için ideal bir ortam sağlıyor. Bu dağlarda yetişen bitkiler arasında dünyada sadece Toroslar'da bulunan Anadolu adaçayı (Salvia fruticosa), Toros sediri (Cedrus libani), kar çiçeği (Galanthus elwesii) gibi pek çok nadir ve değerli türler bulunuyor. Her biri Toroslar'ın kendine özgü ekosisteminin bir parçası olan bu bitkiler, bölgenin biyolojik çeşitliliğini ve doğal mirasını zenginleştiriyor. Toroslar'daki endemik bitki zenginliği hem bilimsel araştırmalar hem de doğa koruma çabaları açısından büyük önem taşıyor. Adana'nın serin cennetleri: Toroslardaki yaylalar aylarında kavurucu sıcaklardan kaçmak isteyen vatandaşların ilk tercihlerinden biri olan Toros Yaylaları, Adana ve çevre illerden gelenler için adeta bir nefes alma durağı haline geliyor. Adana'nın ünlü yaylaları arasında yer alan Tekir, Aladağ ve Pozantı, yemyeşil doğası, serin havası ve berrak sularıyla ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunuyor. Bu yaylalar, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda yöresel lezzetleri ve kültürel etkinlikleriyle de öne çıkıyor. Doğanın kucağında dinlenmek, temiz havayı solumak ve şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için Toros Yaylaları vazgeçilmez destinasyonlar arasında yer alıyor. Çukurova’nın bunaltıcı yaz aylarından kaçanlar, bu yaylalarda ki biyoçeşitliliğe de  tanık oluyor. Gizli hazine: Toroslarda yetişen salep bitkisi Toros Dağları'nın bereketli toprakları, sadece endemik türlere değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel öneme sahip bitkilere de ev sahipliği yapıyor. Adana'nın Kozan ve Feke ilçelerinin ormanlık alanlarında da doğal olarak yetişen salep bitkisi, bu değerli türlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Doğanın mucizevi çiçeği salebin, orman ekosistemi açısından büyük öneme sahip bir bitki türü olduğu belirtiliyor. Orkide familyasına ait olan salep, narin yapısı ve mor-pembe tonlarındaki çiçekleriyle adeta bir görsel şölen sunuyor. Salep, hem geleneksel içeceğin ana maddesi olması hem de doğal güzelliğiyle Toroslar'ın gizli hazinelerinden birini oluşturuyor.

AGV Başkanı Kavak: Çukurova toprağını suyla buluşturmak üretimi ve istihdamı artıracak Haber

AGV Başkanı Kavak: Çukurova toprağını suyla buluşturmak üretimi ve istihdamı artıracak

Adana Güçbirliği Vakfı (AGV) Başkanı Burhan Kavak, geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından duyurulan Dünya Bankası’nın Türkiye’nin tarımsal sulama projelerine ayırdığı 757.1 milyon euroluk finansmanın önemli olduğunu söyledi. İklim krizi ve dünyanın farklı bölgelerindeki çatışmalardan dolayı gıdaya erişimin zorlaştığı bir dönemde tarımsal üretimin arttırılmasının hayati olduğunu belirten Kavak, “Dünyanın en bereketli topraklarına sahip Çukurova’yı tamamen suyla buluşturduğumuzda, suyu doğru kullandığımızda tarımsal üretimi artırmış olacağız. Gıda enflasyonu yaşayan Türkiye’nin de açlığın hüküm sürdüğü ülkelerin yani dünyanın daha fazla üretime ihtiyacı var. Ayrılan finansman kaynağını çok önemli buluyoruz” dedi. “Çukurova’ya tarımsal sulama kaynakları şart” AGV olarak bölge için en elzem projeler arasında tarımsal sulamayı en üste koyduklarını belirten Başkan Kavak şunları söyledi: “Çukurova’da 31 bin hektarı planlamada, 185 bin hektarı proje ve 115 bin hektarı inşaat aşamasındaki sulama projeleri kaynak bekliyor. Toplamda 331 bin hektarlık Çukurova toprağını daha sulu tarıma geçirecek Türkiye, bu alanda kendine yettiği gibi tarımsal ürün ve gıda ihracatına da ciddi hamle yaptırabilir. Ayrılan kaynak kadar Hazinemizden de bir kaynağın Çukurova’nın sulama projelerine aktarılması, bu alandaki çalışmaları hızlandırdığı gibi birçok tarımsal üründe Türkiye’nin dışa bağımlılığını sonar erdirir.” “Çukurova’nın suyu, Türkiye’nin geleceği” AGV Başkanı Burhan Kavak, “Bereketli topraklara sahip Çukurova’nın her bir avuç toprağını suyla buluşturmak, değerlendirmek, her geçen gün daha da kıymetlenen su kaynaklarına sahip çıkmak sadece Adana’nın değil, Türkiye’nin önceliği olmalı. Bu kapsamda hazırladığımız çalışmayı önümüzdeki günlerde Ankara’da yetkililerle paylaşacağız. Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye milletvekillerimize, TBMM Tarım Komisyonu Başkan ve Üyelerine, Tarım ve Orman Bakanımıza talebimizi aktaracağız. Çukurova’nın sulama projelerine aktarılacak kaynak tarımsal üretimi artırırken bu bölgenin işsizine iş olacak. AGV olarak bu projeleri takip edecek, hızla hayata geçirilmesi için lobi çalışması yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: Tarımda verimli gelecek, dijitalleşmeden geçiyor Haber

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: Tarımda verimli gelecek, dijitalleşmeden geçiyor

Tarımsal üretimin geleceğinin dijital teknolojilerle şekillendiğini belirten Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, yapay zeka destekli sistemlerin çiftçinin emeğini koruduğunu ve verimliliği en üst seviyeye taşıdığını söyledi. Doğan, Çukurova gibi Türkiye tarımının kalbi olan bir bölgede dijitalleşmenin yaygınlaşmasının ulusal bir öneme sahip olduğunu kaydetti. "HEM YÜKSEK VERİM HEM DE ÇEVRE KORUMA" Dijital tarımın, geleneksel yöntemlere kıyasla çok daha verimli ve sürdürülebilir bir üretim süreci sunduğunu ifade eden Doğan, "Ekim, sulama ve gübreleme gibi işlemler dijital tarımda toprak verisi, iklim analizi ve bitki gelişim takibi gibi somut verilere dayandırılıyor. Akıllı sensörler sayesinde tarladaki nem oranı ölçülebiliyor, ihtiyaç duyulan su miktarı tam zamanında ve doğru dozajda verilebiliyor. Böylece su israfı önlenirken, üretim maliyetleri de ciddi ölçüde düşürülüyor," dedi. Geleneksel tarımda gereksiz kaynak kullanımının toprağı yorduğunu, ancak dijital sistemlerde her işlemin optimize edildiğini belirten Doğan, "Böylece hem daha yüksek verim elde ediliyor hem de doğaya verilen zarar en aza indiriliyor. Tarımda kullanılan yapay zeka destekli sistemler sayesinde hastalıklar ve zararlılar daha oluşmadan tespit edilebiliyor, bu da ürün kayıplarını azaltarak çiftçilerin emeğini koruyor," diye konuştu. "DİJİTAL DÖNÜŞÜM İÇİN DEVLET DESTEKLERİ ÖNEMLİ" Dijitalleşmenin ürün kalitesini yükselttiğini ve gıda güvenliğine katkı sağladığını da sözlerine ekleyen Mehmet Akın Doğan, bu dönüşümün önündeki en büyük engelin maliyetler olduğunu vurguladı. Doğan, çiftçilerin bu yatırımları yapabilmesi için devlet desteğinin şart olduğunu belirterek şunları söyledi: "Teknolojik ekipman ve yazılım maliyetleri yüksek. Dijital dönüşüm sürecinde devlet destekleri ve finansal teşvikler önemli. Çiftçilerin bu yatırımları gerçekleştirebilmesi için destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Eğitim ve finansal destekler bir arada yürütülürse, tarımda dijitalleşmenin önü açılır ve üreticilerimiz daha güçlü hale gelir. Çukurova gibi tarımda ülkemizin gözbebeği olan bir bölgede dijital tarım uygulamalarının yaygınlaşması, yalnızca bölgesel değil, ulusal tarım politikaları açısından da büyük önem taşımaktadır."

4-B sınıfında renkli mezuniyet coşkusu Haber

4-B sınıfında renkli mezuniyet coşkusu

Adana Çukurova’da başarılı eğitimiyle bölgenin en iyi okullarından biri olan Hoca Ahmet Yesevi   ilkokulu 4-B sınıfının mezuniyet töreni velilerin yoğun katılımıyla Anemon oteli salonunda coşku dolu anlara sahne oldu. MEZUNİYET YEMEĞİNDE COŞKU VE GURUR BİR ARADAYDI İLKHABER Gazetesi'nden Firdevs Arslan'ın haberine göre; Velilerin yoğun katılımı törenin coşkusunu daha da artırdı. Veliler çocuklarının bu önemli gününde onlarla gurur duydu ve mutluluklarını paylaştı. Hoca Ahmet Yesevi ilkokulunda eğitim gören 4-B sınıf öğrencileri için yıl sonu ve mezuniyet yemeği düzenlendi. Sınıf temsilcileri ve öğrenci velileri tarafından düzenlenen mezuniyet yemeğinde öğrenciler sınıf öğretmenleri Mustafa Üstündağ ve aileleriyle doyasıya eğlendiler. Mezuniyet Yemeğine sınıf öğretmeni Mustafa Üstündağ sınıf temsilcileri, öğrenciler ve veliler katıldı. Minik öğrenciler bir taraftan mezun olmanın mutluluğunu yaşarken bir taraftan okuldan ve çok sevdikleri öğretmenlerinden ayrılmanın hüznünü yaşadılar. VELİLERDEN ÖĞRETMENE TEŞEKKÜR Öğrenci velileri de öğretmenlerine çocuklarımızı çok iyi yetiştirdiniz diyerek teşekkür ettiler. Organize edilen mezuniyet yemeğinde bir araya gelen veliler, öğrenciler öğretmenleriyle birlikte müzik eşliğinde çeşitli oyunlar oynayarak halaylar çektiler. ÖĞRETMEN ÜSTÜNDAĞ’DAN DUYGUSAL KONUŞMA Hoca Ahmet Yesevi ilkokulu 4-B sınıfı öğretmeni Mustafa Üstündağ öğrenci ve velilerine seslenerek, “Bugün burada bir dönemin sonuna gelmenin hem heyecanını hem de duygusallığını yaşıyoruz. Sevgili çocuklarımız, dört yıl önce minicik adımlarla başladığınız ilkokul yolculuğunuzun ilk büyük adımını tamamlıyorsunuz. Her birinizle geçirdiğimiz bu zaman, benim için unutulmaz anılarla dolu oldu. Sizleri sadece akademik olarak değil, dürüst, sorumluluk sahibi bireyler olarak olarak yetiştirmeye çalıştım. Çünkü biliyorum ki bilgi kadar önemli olan şey iyi bir insan olmaktır. Sevgili veliler, bizlere emanet ettiğiniz en değerli varlıklarınızı birlikte büyüttük. Güveniniz ve desteğiniz için sizlere yürekten teşekkür ediyorum. Sevgili öğrencilerim sizlerle gurur duyuyorum ve her birinize ortaokul hayatınızda başarılar diliyorum” dedi. Konuşmanın ardından öğrenciler 10. Yıl marşı ile ikişerli olarak salona girerek sınıf öğretmenlerinin ellerinden başarı belgelerini teslim aldılar. Mezunlarımızın keplerini fırlatmalarıyla görsel şölene dönüşen tören eğlenceli anlarla devam etti. Hoca Ahmet Yesevi ilkokulu ailesi, değerli öğrencilerine yeni yolculuklarında mutluluk ve başarılar diledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.