#Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran

İLKHABER-Gazetesi - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İletişim Başkanı Duran: 5 ayda 450 dezenformasyon tespit edildi Haber

İletişim Başkanı Duran: 5 ayda 450 dezenformasyon tespit edildi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "6 Şubattan itibaren sadece beş aylık süreçte 450’ye yakın dezenformasyonu tespit ve ifşa ettik. Bu süreçte kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için paydaşlarımız ve medya kuruluşlarımızla çok yakın çalıştık" dedi. İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Afet Haberciliği Paneline katıldı. İletişim Başkanlığında düzenlenen panelde konuşan Burhanettin Duran, afet gazeteciliğinde dikkat edilmesi gereken hususlara dair bilgilendirmelerde bulundu. Gelişen teknoloji ile dezenformasyonun daha fazla ortaya çıktığını söyleyen Duran, vatandaşları da medya okuryazarlığı konusunda bilinçlenmeye davet etti. "Bu panel afet haberciliği konusunda önemli çıktılar ortaya koyacak" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı, İletişimin Yüzyılı vizyonu doğrultusunda Türkiye’nin iletişim ekosistemini tahkim etmek için çalıştıklarını söyleyen Duran, "İnsanı ve adaleti merkezine alan, toplumun lehine olan ve standartları yüksek bir medya sistemi vazgeçilmezimizdir. Bu kapsamda hazırladığımız yayınlar ve eğitim videolarıyla, düzenlediğimiz çeşitli seminer, toplantı ve etkinliklerle iletişimin hem pratiğine hem de teoriğine katkı sunmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte yeni iş birliği zeminleri de hazırlıyoruz. Bugünkü panelimizin de bu anlamda kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Bu panel afet haberciliği konusunda önemli çıktılar ortaya koyacak" diye konuştu. "Bilgiye ulaşmanın artık kolay olduğu ama gerçek bilgi ile sahte bilgiyi yoğun bir şekilde ayırt etmenin zorlaştığı bir döneme de girdik" Afet haberciliğinin salt bir gazetecilik pratiği olmadığını söyleyen Duran, "Malumlarınız, afet zamanlarında insanlarımız bilgi edinme talebi içerisindedir ve bu da çok doğal bir durumdur. Ve bu durumun, yüksek yoğunluklu bilgi trafiğine, bir başka ifadeyle enformasyon çağının gereklerini oluşturduğunu görüyoruz. Hızın öncelendiği fakat teyit mekanizmalarının kimi zaman göz ardı edilebildiği bu bilgi trafiği, bazen telafi edilemeyecek sonuçlarda ortaya çıkartıyor. Nitekim gelişen teknolojiye bağlı olarak hızın egemen olduğu bir iletişim ortamının tecrübe edildiği ortadadır. Birçok sosyal medya mecrasıyla ve teknolojide ortaya çıkan yeniliklerle beraber dünyamızın siyaseti, ekonomisi, iletişimi baştan şekilleniyor. Bunun çok önemli bir realite olduğunun farkındayız. Hatta öyle ki büyük güçler arasındaki teknoloji rekabeti ile birleşen bu iletişim alanı giderek riskleri ile aynı zamanda hegemonya arayışları ile kendisini ortaya koyuyor. Burada ülkelerin ulusal menfaatlerinin, devletlerin güvenliklerini koruyabilmek için kendi otonom stratejik iletişimlerini oluşturmak zorunda kaldıklarını da biliyoruz. Bilgiye ulaşmanın artık kolay olduğu ama gerçek bilgi ile sahte bilgiyi yoğun bir şekilde ayırt etmenin zorlaştığı bir döneme de girdik. Özellikle yapay zekanın etkisiyle bu gerçekten önemli bir husus haline geldi. Dezenformasyon, yalan ve yanıltıcı haberler ve kurgusal içerikler o kadar hızlı yayılıyor ki bazen farklı afetler farklı yerlerde gösterilerek çok önemli algılar üretilebiliyor. Böyle bir ahvalde stratejik ve bütünlüklü bir kriz iletişimine sahip olmak gerçekten zaruri görünüyor. Burada bizim için en büyük görev, kurumsallaşmış medyaya ve profesyonel gazetecilere hep birlikte katkılarımızı verebilmektir" ifadelerine yer verdi. "Habercilerin, arama kurtarma çalışmalarını engellemeyecek, onları kolaylaştıracak bir pozisyonda olması gerekir" Afet durumlarında ve afet bölgesinde gazetecinin dikkat etmesi gereken unsurlara değinen Duran, "Habercilerin öncelikle kendi güvenliğini daha sonra afetzedelerin güvenliğini ve arama kurtarma çalışmalarını engellemeyecek, onları kolaylaştıracak bir pozisyonda olması gerekir. İnsani değerlerle yaptığımız birçok çalışma var. Ben afet gazeteciliği yapan basın mensuplarımıza tekrar teşekkür ediyorum. Çünkü zor bir ortamda faaliyet yürütüyorlar ve bunun temelinde eğer insana verilen değer olmasa bu fedakarlık ortaya çıkmaz. Gazetecilerin üzerlerine düşen görevler olduğu gibi toplumumuzun da bu konuda bilinçlenmesi önem arz ediyor. Medya okuryazarlığı özellikle afet anlarında çok daha kritik bir unsur olarak önümüze çıkıyor" ifadelerine yer verdi. "6 Şubattan itibaren sadece beş aylık süreçte 450’ye yakın dezenformasyonu tespit ve ifşa ettik" Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sel, afet, orman yangını, deprem gibi olağanüstü durumlar yaşandığını ifade eden Burhanettin Duran şöyle devam etti: "Bunların kuşkusuz en büyüğü, Asrın Felaketi olarak nitelediğimiz 6 Şubat depremleriydi. 11 şehrimizde 14 milyon insanımız doğrudan etkilendi. Ülkemizin tamamını yasa boğan, 53 binin üzerinde canımızı yitirdik. Bu afetin ilk günden itibaren yaralarımızı hep birlikte milli ruh ve dayanışma içerisinde sarmaya gayret ettik. Ben bu vesileyle bu afet sırasında vefat eden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. İşte böylesi bir afette, 6 Şubat depremlerinde, yalan-yanlış-eksik bilginin hızla yayıldığına şahit olduk; bilgi kirliliğine ve yoğun dezenformasyona maruz kaldık. Başkanlık olarak dezenformasyonları hızlı biçimde tespit ederek vatandaşlarımıza doğru bilginin ulaştırılmasını sağlamak için mücadele ettik. Bu minvalde 6 Şubattan itibaren sadece beş aylık süreçte 450’ye yakın dezenformasyonu tespit ve ifşa ettik. Bu süreçte kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için paydaşlarımız ve medya kuruluşlarımızla çok yakın çalıştık; gazetecilerin sahada işlerini yapabilmesi için mobil basın merkezleri oluşturduk. Gazetecilerin deprem bölgesine ulaşabilmesi için gerekli koordinasyonu sağladık. Uluslararası medya kuruluşlarını doğru, hızlı ve şeffaf şekilde bilgilendirerek uluslararası toplumu bilgilendirdik. Yine resmi kurum ve yetkililerin yaptığı bilgilendirme ve çağrıların hızlı ve doğru biçimde yayılmasına yardımcı olduk." Panelde konuşan AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ise afet durumlarında iletişimin önemine vurgu yaptı. Afetlerle ilgili haberlerde en ufak bir aksama veya yanlış aksettirmenin yeni felaketlere yeni afetlere yol açtığını söyleyen Pehlivan afet bölgelerinde kaynağı sağlıklı ve doğru haber yapan gazetecilere teşekkür etti.

İletişim Başkanı Duran: Kıbrıs Türk halkıyla kardeşliğimiz ve dayanışmamız ilelebet sürecek Haber

İletişim Başkanı Duran: Kıbrıs Türk halkıyla kardeşliğimiz ve dayanışmamız ilelebet sürecek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın ziyaretine ilişkin, "Bugün yapılan görüşmeler ilişkilerimizi geleceğe taşırken, ortak hedeflerimiz konusunda güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Kıbrıs Türk halkıyla kardeşliğimiz ve dayanışmamız ilelebet sürecek, işbirliğimiz her alanda, her platformda daha da derinleşerek devam edecektir." ifadelerini kullandı. Duran, NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, Erhürman'ın ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğini belirtti. Türkiye'nin Kıbrıs Türkü'nün huzur, güvenlik ve refahını her zaman milli bir mesele olarak gördüğünü, Kıbrıs davasını kararlılıkla savunmayı devlet politikası haline getirdiğini vurgulayan Duran, "Kıbrıs, bizim için tarihin, mücadelenin ve kader ortaklığının yoğurduğu milli bir davamızdır. Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi, Türkiye'nin gönlünde derin bir yer edinmiş, bu bağ yıllar geçtikçe daha da güçlenmiştir." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Ada'da barış, istikrar ve adil bir çözüm için verilen desteğin, Türkiye ile KKTC arasındaki gönül bağının ne kadar sağlam olduğunu her fırsatta gösterdiğine işaret eden Duran, şunları kaydetti: "Bugün yapılan görüşmeler de ilişkilerimizi geleceğe taşırken, ortak hedeflerimiz konusunda güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Kıbrıs Türk halkıyla kardeşliğimiz ve dayanışmamız ilelebet sürecek, işbirliğimiz her alanda, her platformda daha da derinleşerek devam edecektir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bugün ifade ettikleri üzere, 'Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada'da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz. Ada'daki iki halkın barış, refah ve emniyet içinde yan yana yaşayabileceği bir çözümün mümkün olduğuna dair tutumumuzu koruyoruz. Ana vatan ve garantör olarak, dün olduğu gibi bugün ve yarın da Kıbrıs Türk halkını haklı mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız.'"

İletişim Başkanı Duran'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turuna ilişkin açıklama Haber

İletişim Başkanı Duran'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turuna ilişkin açıklama

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kuveyt, Katar ve Umman'ı kapsayan Körfez turuna ilişkin "Bu ziyaretler, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliğinde Türkiye'nin dostluk köprülerini güçlendiren, barış ve işbirliği eksenli dış politikasının bir kez daha somut bir yansıması olmuştur." ifadelerini kullandı. Duran, NSosyal'deki hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, mevkidaşlarının davetlerine icabetle dost ve kardeş ülkeler Kuveyt, Katar ve Umman'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretlerin, Türkiye'nin bölgesel vizyonuna yeni bir dinamizm kazandırdığını belirtti. Ziyaretlerde, ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla ele alındığını aktaran Duran, ticaret, enerji, savunma sanayii ve yatırım alanlarında iş birliğini derinleştirecek önemli adımların atıldığını, bölgesel barış, istikrar ve ortak hedefler üzerinde güçlü bir mutabakat sağlandığını vurguladı. Görüşmelerde, Gazze'deki insani kriz, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve küresel adaletin tesisi gibi uluslararası meselelerin ele alındığını, Türkiye'nin barış, vicdan ve hakkaniyet eksenli diplomasi anlayışının güçlü biçimde vurgulandığını aktaran Duran, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde imzalanan muhtelif anlaşmalar, Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle stratejik ortaklığını daha da pekiştirmiş, karşılıklı güven ve dayanışmanın yeni bir sayfasını açmıştır. Bu ziyaretler, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliğinde Türkiye’nin dostluk köprülerini güçlendiren, barış ve işbirliği eksenli dış politikasının bir kez daha somut bir yansıması olmuştur."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "İsrail’in Küresel Sumud Filosuna müdahalesini lanetliyorum" Haber

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "İsrail’in Küresel Sumud Filosuna müdahalesini lanetliyorum"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosuna İsrail tarafından yapılan müdahaleye sert tepki gösterdi. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uluslararası sularda gerçekleştirilen müdahalenin deniz hukukunun ve insanlığın açıkça ayaklar altına alınması anlamına geldiğini belirterek, “Aralarında vatandaşlarımızın da olduğu, tek gayesi Gazze halkına insani yardım malzemesi götürmek olan sivilleri alıkoyan İsrail, insanlık suçu işlemeye devam etmektedir. İsrail’in Küresel Sumud Filosuna yaptığı müdahaleyi lanetliyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Duran da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, saldırıyı kabul edilemez bulduklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Küresel Sumud Filosuna yapılan bu müdahale, tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Sivil aktivistlerin ve gönüllülerin tek amacı, ambargo altındaki masum insanlara gıda, ilaç ve temel ihtiyaç malzemeleri ulaştırmaktır. İsrail’in bu müdahalesi, sadece insanlık onuruna değil, aynı zamanda uluslararası hukuka da açık bir saldırıdır. Tüm uluslararası toplumu, bu hukuk ve insanlık dışı saldırıya karşı seslerini yükseltmeye davet ediyorum.” Yetkililer, uluslararası sularda sivillere yapılan saldırının hem insanlık hem de hukuk açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.

İletişim Başkanı Duran: CHP’nin içeride ısrarla Cumhurbaşkanımızı hedef alması, milli menfaatler açısından da ciddi bir sorundur Haber

İletişim Başkanı Duran: CHP’nin içeride ısrarla Cumhurbaşkanımızı hedef alması, milli menfaatler açısından da ciddi bir sorundur

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, CHP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan söylemlerine tepki gösterdi. Türkiye’nin son yıllarda dış politikada kazandığı prestije dikkat çeken Duran, “Bilgi kirliliği üreterek hakikati perdelemeye çalışmak, sadece siyasi etik açısından değil, milli menfaatler açısından da ciddi bir sorundur” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin üzerine yaptığı konuşmanın uluslararası camiada büyük takdirle karşılandığını belirten Duran, "Filistin üzerine en etkili konuşmayı yapan Cumhurbaşkanımızın sözleri, uluslararası camiada büyük takdirle karşılanmıştır. Cumhurbaşkanımızın senelerdir en yüksek sesle ifade ettiği BM reformu konusu artık birçok ülkenin programında ana gündem maddesi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın dün ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşme de gayet yapıcı ve olumlu bir çerçevede gerçekleşmiş, ikili ilişkiler ve bölgesel konularda önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Türkiye karşıtı çevrelerin tüm çaba ve beklentilerine rağmen iki lider arasındaki dostane ilişkiler ve stratejik anlamda ortak perspektif ziyarete damgasını vurmuştur" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmenin öncesinde ve sonrasında dezenformasyon kampanyası başlatıldığını belirten Duran, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanımız, Başkan Trump’la hem BM marjındaki Gazze toplantısında hem de ikili görüşmesinde Filistin konusunu geniş şekilde ele almıştır. Türkiye’nin diplomatik cephede son bir haftadaki başarıları, ne yazık ki içeride bazı muhalif çevreler tarafından ya görmezden geliniyor ya da manipüle ediliyor. Ülkemiz, dış politikada prestij kazanırken, CHP’nin içeride ısrarla Cumhurbaşkanımızı hedef alması, bilgi kirliliği üretmesi, hakikati perdelemeye çalışması sadece siyasi etik açısından değil, milli menfaatler açısından da ciddi bir sorundur. Öte yandan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkan Trump ile görüşmesi öncesinde ve sonrasında yurt dışından ve yurt içinden bilinçli bir dezenformasyon kampanyası başlatıldığı görülmektedir. Son derece verimli geçen görüşmeyi karalamak için CHP yönetiminin bu kampanyaya öncülük etmesi acziyet ve kötü niyet göstergesidir. CHP seçmenine haksızlık olduğunu düşündüğüm bu gayrimilli yaklaşımın milletimiz nezdinde karşılık bulmayacağı aşikardır."

İletişim Başkanı Duran'dan İsrail'in Gazze'yi işgal kararına tepki Haber

İletişim Başkanı Duran'dan İsrail'in Gazze'yi işgal kararına tepki

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'yi işgal kararına tepki gösterdi. "İnsan hakları ihlalleri ve insani krizlerin daha da derinleşmesine yol açacak olan İsrail'in Gazze'yi işgal kararını şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullanan Duran, İsrail'in planları ve saldırılarının, tüm insanlığı, barış ve istikrarı hedef aldığını belirtti. İsrail'in işgalini kalıcılaştırmasının, uluslararası hukuk normlarına ve insani değerlere aykırı olduğunu vurgulayan Duran, şunları kaydetti: "Saldırılarda sivillere yönelik ağır bombardımanların artırılması, altyapının yok edilmesi ve temel insani ihtiyaçların engellenmesi göz önünde bulundurulduğunda İsrail'in Gazze'de yaptığı açık bir soykırımdır. İşgalin, zulmün ve masumların hayatına kastetmenin hiçbir mazereti olamaz. İnsanlık vicdanı susturulamaz. Uluslararası toplumun, bu tür tek taraflı adımlara kararlılıkla karşı çıkması ve adil bir çözüm için etkin çabalar göstermesi elzemdir. Dünyaya çağrımızdır, sessiz kalmayın, insanlık için, adalet için ses verin. Dünyanın vicdanı, İsrail'i durduracak ve yenecek güçtedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın altını çizerek vurguladığı üzere 'Herkes susabilir. Tepkisiz kalabilir. Ama biz susmayız, susamayız ve emin olun susmayacağız."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.