TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Çütam

İLKHABER-Gazetesi - Çütam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çütam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Nejla Günay, Adana'da Türklerin Fransız-Ermeni İşgaline karşı mücadelesini anlattı Haber

Prof. Dr. Nejla Günay, Adana'da Türklerin Fransız-Ermeni İşgaline karşı mücadelesini anlattı

Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi (ÇÜTAM)’da düzenlenen konferansta Adana ve çevresinin işgal edilmesini anlatan Prof. Dr. Nejla Günay, “Çukurova’da Fransız misyonerlerinin asırlardır yaptığı bazı çalışmalar Fransız işgalini kolaylaştıran sebepler arasındadır” dedi. Günay, “Mersin Mutasarrıfı Galip Bey, 14 Aralık 1918’de adana valisine 1500 askeri taşıyan üç vapurla Mersin Limanına gelen Fransızların 20’si subay olmak üzere 500 askeri karaya çıkardığını ve Fransız birliğinin kumandanı Romieu’nun saat 2’de hükümet binasına geldiğini bildirdi. Adana kısmen sahil kenti olmasının yanısıra bazı kesimleri sebebiyle dağlıktır. Bu sebeple şehirdeki savaşlar şehrin iç kesimlerinde ve dağlık bölgelerde meydana gelmiştir. Çukurova’da Fransız misyonerlerinin asırlardır yaptığı bazı çalışmalar Fransız işgalini kolaylaştıran sebepler arasındadır. Fransızların yenilgiyi kabul ederek Ankara Anlaşması’nı imzalamak zorunda kaldığını vurgulayan ve “Ankara Anlaşması sonrasında Adana’nın Türk Birlikleri tarafından teslim alındığını belirten Günay, “Fransızlar bölgeyi 7 Kasım 1921’den itibaren tahliye etmeye başladılar. Fransızların boşalttıkları şehir ve kasabalara Türk kuvvetleri ve hükümet memurları büyük törenlerle giriyorlardı. Tarsus ve Mersin’deki Türk ordusunun gelişi halkın büyük sevinç gösterilerine yol açtı. Türk yetkililer Adana, Tarsus ve Mersin’e gelerek buraları teslim aldı. En son Dörtyol ve Mersin boşaltıldı. Bölgenin Türk idaresine geçişi için 4 Aralık 1921’de resmi tören düzenlendi. Franklin Bouillon ile Hamit Bey arasında yapılan teslim töreni büyük sükûnet içinde ve halkın sevinç gözyaşları arasında yapıldı. Adana, Mersin ve Tarsus Türk idaresine teslim edildi. Osmaniye de bir gün önce teslim alınmıştı. Franklin Bouillon ve ekibi 25 Aralık 19121’de Mersin Limanı yoluyla bölgeyi terk etti” dedi. Pozantı Kongresi’nin önemine de temas eden Günay şöyle devam etti: “Bu kongre ile TBMM ile halk doğrudan bir araya gelip bütünleşme imkânı buldular. Mustafa Kemal Paşa, ülkenin en zor günlerinde Pozantı’ya gelerek kongre yapmakla bütün dünyaya Çukurova’nın gerçek sahiplerinin Türkler olduğunu ve Çukurova’dan asla vazgeçmeyeceklerini, Ermenileri bölgede boş yere devlet kurma hazırlığına giriştiklerini ilan etti. Batı cephesine asker kaydırabilmek için bazı düzenlemeler yaptı.” Konferans sonunda ÇÜTAM Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik tarafından Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nejla Günay’a teşekkür belgesi takdim edildi.Toplantı hatıra fotoğrafının çekilmesi ile son buldu. Öte yandan, 28 Şubat 2024 tarihinde ise ÇÜTAM’da Doç. Dr. İsmail Güneş tarafından “Öyküleriyle Beraber Adana Tarihinde Bir Kısa Yolculuk” konulu bir konferans verileceği duyuruldu.

ÇÜTAM’da ocak ayının son 2 etkinliği Haber

ÇÜTAM’da ocak ayının son 2 etkinliği

Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi (ÇÜTAM), bu ay birçok etkinliğe imza attı. Ocak ayının sonuna geldiğimiz bu günlerde ÇÜTAM’ın da bu ayki etkinliklerinin de sonuna gelindi. Birçok farklı konuda alanında uzman kişilerle sunumların yapıldığı, ilginin yoğun olduğu etkinlikler haftada bir kez düzenlendi. ÇÜTAM, bu ay düzenleyeceği son 2 etkinlikle programına son verecek. ÇÜTAM’ın bu ay yapacağı son 2 etkinlikten biri Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Doğaner tarafından sunulacak. Doç. Dr. Doğaner, “Çukurova Halk Kültüründe Sıtma Hastalığı” konusunu hakkında sunum gerçekleştirecek. 24 Ocak saat 15.30’da gerçekleştirilecek olan sunum ilginç konusuyla Adana tarihine ışık tutacak. Ocak ayının son günü 31 Ocak’ta ise Çukurova Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tülay Özdemir Canbolat, “Mekân Tasarımında Anlatım Aracı Olarak Renk” konulu sunumunu yapacak. 2 farklı konuda 2 ayrı öğretim elemanlarının yapacağı sunumlarla beraber ÇÜTAM bu ayki etkinliklerini tamamlamış olacak. Adana Ticaret Odası (ATO) Kısacıkzade Konağı Seyhan Kaymakamlığı (Eski Vilayet) Yanında bulunan Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi Kültür Evi’nde yapılacak olan etkinliklere isteyen ve ilgisi olan herkes katılabiliyor. Etkinlik hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler ÇÜTAM’ın web sayfasında istedikleri bilgileri bulabilir.

Prof. Akyüz'den tarihi konakta 'sanat' konferansı Haber

Prof. Akyüz'den tarihi konakta 'sanat' konferansı

Serhat AKARSU ADANA (İLKHABER) - Toros Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde düzenlenen “Sanat, Teknoloji ve Modernite” konulu konferansta, sanatın, bir duygu ya da tasarının güzelliğinin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan güzellik olduğunu söyledi. Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, tarihi Ramazanoğlu Konağı'nda faaliyetlerini sürdüren Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi'ndeki (ÇÜTAM) etkinlikte, sanatın, en genel anlamıyla üreticiliğin ve hayal gücünün ifadesi ve uygulanması olduğunu belirtti. 'Sanat' sözcüğünün genelde görsel sanatlar için kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Akyüz, "Sanat, bazı düşüncelerin, amaçların, durumların ya da olayların, beceri ve düş gücü kullanılarak ifade edilmesine ya da başkalarına iletilmesine yönelik üretici insan etkinliğidir” dedi. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirlerin sürekli değiştiğini, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar oluşturulduğunu kaydeden Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, şöyle devam etti: “Sanat, bu geniş anlamından Rönesans zamanında sıyrılmaya başlamış, ancak yakın zamana kadar zanaat ve sanat sözcükleri dönüşümlü olarak kullanılmaya devam etmiştir. Buna ek olarak Sanayi Devrimi sonrasında tasarım ve sanat arasında da bir ayrım doğmuş, 1950 ve 1960'larda popüler kültür ve sanat arasında tartışma kaldıran bir üçüncü çizgi çekilmiştir. Sanat bir duygunun ya da tasarının güzelliği anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan güzelliktir. Sanat, nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı açıklanır. Nesnel yaklaşımda sanat, toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yapılır.” Son zamanlarda günlük hayat içinde sıklıkla teknoloji kelimesinin de kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Akyüz, “Sohbetlerin çoğunda en az bir kez geçen teknolojinin gerçek anlamı sorulduğunda ona da sanatta olduğu gibi çok az kişi tam bir cevap verebiliyor. Teknoloji insanların ihtiyaç ve isteklerini karşılamak üzere hedefe ulaşmak için kullanılan çevreyi geliştiren, değiştiren ve hatta dönüştüren bilgi, beceri, yöntem ve süreçlerinin tamamı olarak tanımlanıyor” diye konuştu. Akyüz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlar teknolojiyi mal veya hizmet üretmek, bilgiye ulaşmak ve kullanmak gibi amaçlarla kullanabiliyor. Teknoloji sayesinde bilimsel araştırmalar yapılabiliyor ve insanlığın yararı için önemli çalışmalar gerçekleştiriliyor.  Teknoloji tarihi araçların ve tekniklerin icat edilmesiyle aynı zamanda başlıyor. Teknoloji terimi Yunanca sanat ve zanaat anlamındaki techne kelimesinden geliyor. Önceleri uygulamalı sanatları tanımlarken kullanılan kelime, şimdilerde çevremizdeki ilerlemeyi ve değişiklikleri tanımlamak için kullanılıyor. Günümüzde teknolojinin insan hayatındaki yerine bakılırsa teknoloji tarihi ancak insanlık tarihinin son bulmasıyla sonlanacak gibi görünüyor.” Konferansın sonunda ÇÜTAM Müdürü Prof.Dr. Deniz Abik, sunumundan dolayı Prof. Dr. Uğurcan Akyüz’e teşekkür belgesi verdi. Prof. Dr. Akyüz, daha sonra konferansa katılan izleyiciler arasına geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Prof. Dr. Deniz Abik, 9 yıldır konferansların verildiği ÇÜTAM’da 18 Ekim 2023 tarihinde saat 15.30’da Cumhuriyetin 100. Yılı Özel Programı olarak, “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dünyasında Dil ve Edebiyat” konulu konferansta Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel, Bursa Uludağ Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Nesrin Karaca ve Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik’in konuşmacı olacağını duyurdu.

ÇÜTAM Etkinlikleri Devam Ediyor Haber

ÇÜTAM Etkinlikleri Devam Ediyor

AYDIN GÖKÇEOĞLU ADANA (İLKHABER)- Çukurova Üniversitesinde Türkoloji Araştırmaları Merkezi (ÇÜTAM) Kültür Evi, Nisan ayı etkinlik kapsamında farklı konu ve konukları ağırladı. Nisan ayı etkinlikleri kapsamında ÇÜTAM Yönetim Kurulu Üyeleri, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hayri Levent Yılmaz ile birlikte yeni Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi dolayısıyla ATO Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Bayram'ı ziyaret ederek tebrik etti. Konferansları dizisi kapsamında çeşitli fakültelerden hocalar bu etkinliğe katılım gösterdi. Bu kişiler ise; ÇÜ Kozan İşletme Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Gül Akar, ÇÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Aysan, Tarsus Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Bahar ve Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevim Tuğba Arabalı Koşar. Kozan İşletme Fakültesi Doç. Dr. Başak Gül Akar, “Sosyal Dayanışma Ekonomisinde Kooperatifçiliğin Önemi” başlıklı konuşmayla ÇÜTAM katılımcılarıyla buluştu. SDE perspektifinden bakıldığında küresel yönetişim modellerinde meydana gelen değişim ve bu paralelde de reform ihtiyacının giderek arttığını söyleyen Doç. Dr. Akar, yenilenme hareketinin en önemli dayanakları olarak sosyal ve dayanışmayı esas alan organizasyonları destekleyici ve güçlendirici konumda uluslarüstü kurumların, devletlerin ve bölgesel-yerel oluşumların karşımıza çıktığını belirtti. “Doğanın Çöpçüleri: Bakteriler” Prof. Dr. Yeşim Aysan ise “Doğanın Çöpçüleri: Bakteriler” başlıklı konuşmasında “Yaklaşık 3,5 milyar yıl önce yaşayan ve ilk hücreler olarak çıktıklarını belirlediğimiz bakterilerin, en basit yapılı canlılar olmasına rağmen dünya üzerinde birçok alanda önemli roller oynadıklarını hatırlatmak istiyorum.” Dedi. Ayrıca Aysan, bakterilerin doğadaki görevleri hakkında çeşitli bilgiler verdi. “Emeğin Yolculuğunda Değişen Paradigmalar” Prof. Dr. Bahar, “Emeğin Yolculuğunda Değişen Paradigmalar” başlıklı konuşmasına “emek” sözcüğünden bahsederek başladı. Prof. Dr. Bahar, “üretimin en önemli unsurunun insan emeği olduğunu ifade etmek istiyorum. Çalışma ve emek kavramının tarihsel perspektif içerisinde değerlendirdiğimizde bireylerin yaşamlarının tüm zamanlarında yer aldığını kıtlığa karşı açılan savaşta insanlığın en büyük yardımcısının yine insan emeği olduğunu belirtmek istiyorum.” Dedi. “Geleneksel Keçe Tekniğinin Sanatsal İfade Aracı Olarak Kullanımı ve Çağdaş Yorumlamalar” Doç. Dr. Arabalı Koşar “Geleneksel Keçe Tekniğinin Sanatsal İfade Aracı Olarak Kullanımı ve Çağdaş Yorumlamalar” başlıklı konuşmasında, “Geleneksel Türk el sanatları ya da halk sanatlarından biri olan keçe yapımcılığında keçenin soğuğa dayanıklı ve su geçirmez olmasının, onu kullanım aracı olarak ilk sırada tuttuğunu belirtmek istiyorum.” dedi. Koşar, bu başlıkla beraber Geleneksel Türk el sanatları ya da halk sanatları hakkında dinleyicilere önemli bilgiler verdi. ÇÜTAM katılımcılarından gelen soruları yanıtlayan konuşmacılara toplantı sonunda katkı ve katılımlarından dolayı Merkez Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.