TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Darp

İLKHABER-Gazetesi - Darp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Darp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Darp edilen apartman yöneticisi: Hem saldırdılar, hem 4 ay 15 gün ceza aldım Haber

Darp edilen apartman yöneticisi: Hem saldırdılar, hem 4 ay 15 gün ceza aldım

Ankara’nın Mamak ilçesinde apartman yöneticisi Aziz Albayrak binanın çatısına tadilat yaptırmak için inşaat firmalarıyla görüşüp teklif aldı. Apartmanın 1 no’lu dairesinde ikamet eden İ.U. ise evinin iç duvarlarının çatladığını gerekçe göstererek önceliğin kendi dairesinde olmasını istedi. Buna karşı çıkan apartman sakinleri ise İ.U.’nun dairesinin içindeki duvarların şahsi meselesi olduğunu belirtti. Bir süre sonra İ.U. apartman yöneticisi Albayrak’la tartıştı. Bolu’dan oğlunu çağıran İ.U., Albayrak’ı oğluyla görüşmesi için apartmanın önüne çağırdı. Apartmanın önünde tartışmaya başlayan ikili bir müddet sonra kavga etti. Bacağından ve belinden yaralanan Albayrak, hastaneden darp raporu alarak İ.U. ve oğlundan şikayetçi oldu. Karşı tarafın da kendisinden şikayetçi olduğunu öğrenince şoke olan Albayrak, ifade vermek için karakola gitti. Sonrasında tarafların uzlaşamaması üzerine Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldı. Dava sonucu Albayrak’a ‘basit yaralama’ suçundan 4 ay hapis cezası verilirken, İ.U. ve oğlu mağdur sıfatıyla duruşmalara katılmadı. Albayrak, 30 yılı aşkın aynı apartmanda ikamet ettiğini ve kendisine saldıran kişiyi buradan tanıdığını anlatarak, “Bu şahıs apartmanda yapılan tüm tadilatlara karşı. Biz her karar aldığımızda defteri imzalamayıp eve gidiyor. Karar defterini eve istiyor” diye konuştu. Yaşanan olay öncesinde binaya oy çokluğuyla asansör yaptırdıklarını anlatan Albayrak şöyle devam etti: "Sonrasında bu daire kinlendi. Paraları ödemedi. Whatsapp üzerinden kendisine tebliğ ettim. Ödememekte direndi. Bu asansörden dolayı kinlendiler. Dış cephe, çatı ve apartman iç kısmı için karar aldık. ‘Çatının tadilatını ödemem’ dedi." Apartmanın çatı kısmında tadilat olması sebebiyle bina önünde güvenliği sağladığını söyleyen Albayrak, adı geçen şahsın oğlunun kendisine saldırdığını iddia etti. “Hem saldırdılar hem 4 ay 15 gün ceza aldım” Olayın ardından darp raporu aldığını ifade eden Albayrak, “Darp raporu aldım. Kendisiyse sahte rapor almış. Burada tanıkların benim vurmadığımı söylemesine rağmen sadece ben yargılandım. Hem saldırdılar hem 4 ay 15 gün ceza aldım. İtiraz ettik, reddettiler. Kavganın ardından telefonla görüştü. Eşim gelmeseydi dördüncüyü, beşinciyi saldıracaktı. Buna rağmen ben darp, hakaret ve tehditten yargılandım” ifadelerini kullandı. Tek suçunun çatıyı ve asansörü yaptırmak olduğunu söyleyen Albayrak, yetkililerden mağduriyetinin giderilmesi için destek beklediğini açıkladı.

Sağlık çalışanlarına kürekle saldıran genç: Çok pişmanım, babam ellerimde öldü Haber

Sağlık çalışanlarına kürekle saldıran genç: Çok pişmanım, babam ellerimde öldü

Edinilen bilgiye göre olay, Kozan'ın Karacaoğlan Mahallesi Itır Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Aksoy (66) gece evde kalp krizi geçirince, oğlu Yılmaz Aksoy (34) 112 acil sağlık hizmetlerini arayarak yardım istedi. Ambulans gelene kadar babasının öldüğünü söyleyen Aksoy, gelen sağlık ekiplerine saldırdı. Ekipler ambulansa sığınınca Aksoy, kürekle ambulansın camlarını kırdı. Bu sırada ambulansta bulunan hamile sağlık çalışanı korkudan düşük riskiyle, bir başka sağlık çalışını da gözüne cam parçası geldiği için hastaneye kaldırıldı. Vefat eden baba Aksoy, gündüz Kozan Mezarlığında toprağa verildi. Sağlık çalışanlarına saldıran oğul Aksoy da babasının cenazesine katıldı. Aksoy, cenazeden sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: "Babam rahatsızlanınca gece 02.12'de 112'yi aradım ama bir türlü kimse gelmedi. Ben babama kalp masajı yapmaya başladım. Babam benim elimde öldü. Bayağı bir uğraştım. Ambulans da çok gecikince kendimden geçtim. Tüm sağlık çalışanlarından özür diliyorum keşke bu olay olmasaydı. Ben pişmanım keşke bu yaşanmasaydı ama babam da ölmeseydi keşke. Telefon arama kayıtlarımız burada. İlk 02.12'de aradık. 02.50'ye kadar aradık ve en son yeri bulmadıkları için onlar bizi aradı. 38 dakika gibi bir süre var." Komşu Sevgi Durmuşoğlu da, "Dün komşumuz rahatsızlanmış, komşumuz da şoka girmiş. Babasına kalp masajı yapmış çalıştıramamış. Ambulans duruyor gibi etti ama çocuk ne yaptığını bilmiyordu, şoka girmişti. 2 gün önce gene rahatsızlandı babası, çok sever babasını. Bir taşı incitmez normalde" diye konuştu. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise ilk çağrının gece 02.16'da 112'ye geldiğini, ambulansın 6 dakika içinde olay yerinde olduğunu bildirdi. Aksoy, babasının cenazesinden sonra polis merkezine giderek teslim oldu.

Trabzon'da dolmuşcular tarafından darp edilen üniversite öğrencileri yaşadıkları o anları anlattı Haber

Trabzon'da dolmuşcular tarafından darp edilen üniversite öğrencileri yaşadıkları o anları anlattı

Olay, dün Sürmene ilçesinin Çarşı Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü'nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı. Kiraladıkları servise binerek yurda doğru yola çıkan 22 üniversite öğrencisini taşıyan minibüs, dolmuş şoförleri tarafından durduruldu. Dolmuş şoförleri tarafından araçtan çıkartılan servis sürücüsü bekletilerek üniversite öğrencilerinin yurda gitmesi engellenirken, bir süre sonra öğrenciler ve dolmuş şoförleri arasında yaşanan tartışma arbedeye dönüştü. Üniversite öğrencileri dolmuş şoförleri tarafından darp edilirken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olay anını anlatan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği 1. Sınıf öğrencisi Emir Eken, “Tuttuğumuz servis Sürmene dönüşünde dolmuşlar tarafından önü kesildi. Servis şoförünü dışarıya çıkardılar. Bir yere aldılar. Oradan bağrışma sesleri geliyordu. Arkadaşlarımla servisten inerek durumu kontrol etmek istedik. Saldırgan tavırları vardı. Bizi görünce apar topar dışarıya çıkardılar. Servis şoförünün yüzünden korkusu anlaşılıyordu. Sonrasında o grubun içerisinden genç biri arkadaşımıza saldırmaya çalıştı. Onu tuttuk. Ben onu tutarken dolmuş şoförleri bana saldırdılar. İlk yumruğu yedim. Olay sonrası devam etti. Önce darp raporunu aldıktan sonra karakola gittik. Şikayetçi olduk. Gözaltına alınan kişileri duydum. Umarım cezalarını çekerler. Daha önce aynı okulda okuyan ağabeylerimizin de başına aynı olaylar gelmiş. Aynı olayın başka bir halini biz yaşadık. Baştan beri dolmuş şoförlerinin bize karşı tutumu çok yanlıştı. Denizcileri müşteri gibi değil köle gibi görüyorlardı” dedi. “Çok korku vericiydi” Olayda servis içerisinde bulunan 1. Sınıf öğrencilerinden Merve Çiftçi ise “Dün yaşanan olayda servisin içerisindeydim. Bir anda her şey oldu. Bir yandan polisle konuşurken bir yandan da kanıt olması için video çekiyordum. Çok korku vericiydi. Fakülte geldiğimiz ilk günden beri dolmuşlara bağlıydık başka bir ulaşım aracı yoktu. Araçta 16 kişi için oturacak yer varken 18 arkadaşım ayakta gidiyorduk. Herkes birbirinin üstünde. En ufak bir frende yığılmalar oluyordu. Zor şartlar altında okula gidiyorduk. Çok sıkıntılar yaşadık. Yetkililerin gerekli cezaları vermesini istiyoruz. Servisi dün sabah kiralanmıştık. Daha fazla sıkıntı çekmek istemedik. Aylık olarak bir servis ile anlaştık. Dolmuş şoförleri bizi anayolda bırakıyordu ama bizim fakültemiz yukarıda. Dik bir yol olduğu için derslere geç kalmamak için taksi kullanıyorduk. Umarım gerekli cezayı alırlar. Fakültemiz orada önümüzdeki hafta okula nasıl gideceğiz diye düşünüyoruz. Ailelerimiz ve biz korku içerisindeyiz” şeklinde konuştu. KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Yusuf Çalışkan da benzer olayların daha öncede yaşandığını vurgulayarak, “Öğrenciler ve dolmuşular arasında süre gelen bir tartışma çıkıyordu. Ama bu son 2 sene içerisinde bu olaylar büyüdü. Ocak ayında da benzer sıkıntıyı yaşamıştık. Servis kiralamıştık onu dolmuş şoförleri tehdit etmişti. Tuttuğumuz servis yasaldı. Herhangi bir usulsüzlüğü yok. Ona rağmen birinci sınıf arkadaşlarımızı durdurarak darp ettiler. Şikayetçi olduk. Öğrencinin bir rant olarak görüldüğü burada açıkça ortaya koyuluyor. Biz bunun önüne geçmek istiyoruz. Hepimizin ailesi tedirgin. Biz eğitime giderken bugün acaba herhangi bir olay yaşayacak mıyız diye düşünerek gitmek istemiyoruz. Bizim buraya geliş amacımız eğitim görmek. Yaklaşık 3-4 ay önce aynı olayı yaşadık. Dolmuş şoförleri gelerek bizim servis sürücüsünü alıkoydular. 3-4 saat tehdit ettiler. Dolmuşçular bizim servise binmemizi istemediler. Buna karşı çıkmaya çalıştılar. O zaman ufak çaplı bir arbede yaşanmıştı. Öğrencilerden birine fiziksel bir temasta bulundular. Biz yine şikayette bulunduk. Bölüm hocalarımız ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Derslerimizi ve sınavlarımızı ana kampüse almaya çalıştılar. Ama bu son olaydan sonra can güvenliğimizin olmadığı ortada. Gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz. Öğrencilerin rant olarak görmemelerini istiyoruz” diye konuştu. Üniversite öğrencilerinden Muhammet Polat ise, “Yaklaşık 3 ay önce yine aynı çok benzer bir olay yaşandı. Sözlü hakaret ve küfür vardı. Ardından bir gün sonra okula gittiğimizde okul bahçesinden baktığımızda aşağıda 7-8 tane duyduğumuza göre dolmuşçuların çocukları sopalarda toplanmışlardı. Biz polise ve hocalarımıza durumu anlatmıştık. O zaman büyük bir felaketin önüne geçilmişti. Sürmene içerisinden boş gelen dolmuş formalı bir şekilde beklediğimizi görmesine rağmen durmayıp devam ederek Sürmene halkını dolmuşa toplayıp ardından bizi ayakta almak istiyorlar. Bizim özel okul servisi kiralamamızın sebebi buydu” ifadelerini kullandı. “Biz dün yaşadığımız olaydan sonra derslerimizi Sürmene’de göremiyoruz” 1. sınıf öğrencilerinden Burak Polat, “Biz dün yaşadığımız olaydan sonra derslerimizi Sürmene’de göremiyoruz. KTÜ Sahil tesislerinde görmek zorunda kalıyoruz. Biz önümüzdeki haftalarda tekrar Sürmene’ye gitsek benzer olaylarla karşılayacağız. Çünkü bu olay ilk değildi. Daha önce bizim üst devrelerimizin de başına geldi. Bu olayın son olmasını temenni ediyoruz. Gerekli makamların gereğini yapmasını arz ediyoruz” dedi. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı: “4 kişi gözaltına alındı” Trabzon’un Sürmene ilçesinde yaşanan olayın ardından Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada 4 kişinin gözaltına alındığı belirtilerek, “Bazı sosyal medya hesapları ile internet haber sitelerinde ilimiz Sürmene ilçesinde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin bulunduğu aracın durdurularak bir kısım öğrencilerin darp edildiğine ilişkin video ve haber içeriklerine konu olan olayla ilgili olarak; şüpheli Ö.D.’nin kullanımındaki araçla, T.D.'nin sevk ve idaresinde yer alan öğrencilerin bulunduğu minibüsün önünde durarak aracı sağa çektirdikten sonra T.D. ile şüpheli Ö.D'nin minibüs durağındaki kulübe içerisinde konuştukları sırada, K.D. , S.Y. ve H.Y. adlı şüpheliler ile minibüste bulunan öğrencilerden F.Ö. , E.D. , M.Ö. arasında çıkan arbede sonucunda meydana gelen yaralanma olayıyla ilgili olarak şüpheliler K.D. , S.Y. , H.Y. ve Ö.D. gözaltına alınmışlardır. Şüpheliler hakkında soruşturma işlemleri devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.

Sarıyer’de öğretmenin darp edilmesiyle ilgili yeni gelişme: Veli, başka öğretmeni darp etmiş Haber

Sarıyer’de öğretmenin darp edilmesiyle ilgili yeni gelişme: Veli, başka öğretmeni darp etmiş

Sarıyer’de bulunan Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda meydana gelen olayda iddiaya göre okulda görevli olan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyarmış. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürülmüştü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.'yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.'yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. ‘Başka öğretmene yumruk atmış’ Öğrencisi ile birlikte okula gelen Veli Ali Ç., koridorda darp ettiği öğretmenin öğrencisini uyaran öğretmen olmadığı ve öğrencinin yanlış bilgilendirmesi nedeniyle olayla ilgisi olmayan başka bir öğretmenin darp ettiği ileri sürüldü. Öte yandan öğrencinin daha önce de disiplinsiz davranışlar sergilediği ve akran zorbalığı nedeniyle birden fazla okul değiştirdiği, Veli Ali Ç.’nin ise daha önceden ‘hırsızlık’, ‘kasten yaralama’ ve ‘kötü muamele’ gibi 3 farklı suçtan sabıka kaydının olduğu öğrenildi. Adalet Bakanı paylaştı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, İstanbul'un Sarıyer ilçesinde bulunan Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda öğretmeni darp eden velinin tutuklanarak cezaevine gönderildiğini aktardı. Tunç mesajında şunları paylaştı: "Evlatlarımızı geleceğe hazırlayan, bilgili ve ahlaklı bireyler yetiştirmek uğruna kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlerimize yönelik şiddet eylemi asla kabul edilemez. Hepimizi üzen olayın hemen ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır."

Adapazarı'nda bayram günü çocuğa saldırı Haber

Adapazarı'nda bayram günü çocuğa saldırı

Hastanede tedavi olan çocuk taburcu edilirken bayramları zehir olan aile ise duruma tepki göstererek, “Biz çocuğumuz evde bıçakla ekmek keserken bile rahatsız oluruz fakat bir başkasının çocuğu elindeki bıçakla insan kesiyor ben buna anlam veremiyorum” dedi. Ramazan Bayramı’nın ilk günü Aziz Duran Parkı bölgesinde meydana gelen olayda, arkadaşlarıyla gezentiye çıkan 15 yaşındaki Eyüpcan Kurt, kendisi ve arkadaşlarından sigara isteyen bir gruba sigara kullanmadığının yanıtını verince önce darp edildi ardından bıçaklanarak yaralandı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Kurt, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada ameliyata alınan çocuk, 5 günlük tedavisinin ardından taburcu edildi. Yaşanan olay sonrasında hususa ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri saldırgan U.H.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ailenin bayramı zehir oldu, baba sitem etti Oğlunun bıçaklanması sonrasında durumu öğrenerek hastaneye giden baba Davud Kurt, bayram günlerinin adeta zehir olduğunu belirterek sorumluların cezalandırılmasını istedi. Baba Kurt, “Bayramın birinci günü akşam saat 19.00-20.00 arasında olan olayda oğlumuz bayram gezisi dönüşünde Aziz Duran Parkı’ndan evimizin bulunduğu Sapanca ilçesine giden otobüs duraklarına giderken bir grup tarafından saldırıya uğradı. Oğlumla beraber 4 kişi olan arkadaşlarından ikisi kaçıyor oğlumu ve diğer bir arkadaşını darp ediyorlar ve bıçakla yaralanıyor. Bayramımız zehir oldu. Hastane süreci başladı lakin çocuğumuz açısından hem psikolojik hem de fiziki olarak çok büyük sıkıntılar içindeyiz. Benim oğlum evde çok fazla dışarı çıkan biri değil sosyal olsun aktifleşsin diye biz dışarı çıkması için teşvik ederdik her zaman ve bu gün itibariyle biz çocuğumuzu nasıl dışarı salacağız, nasıl ona çıkıp gezmesini söyleyebileceğiz. Kalıcı bir sorun olacak mı yoksa olmayacak mı bunu süreç içerisinde göreceğiz çünkü bıçak yarası baya derin” dedi. “Başkasının çocuğu elindeki bıçakla insan kesiyor” Yaşanan durum karşısında sitem eden baba Kurt, “Bu saldırıyı yapan 8 kişi bunların eline bıçağı verip sokağa, caddeye kimler salar, nasıl salar, nasıl bir vicdan bilmiyorum. Biz çocuğumuz evde bıçakla ekmek keserken bile rahatsız oluruz fakat bir başkasının çocuğu elindeki bıçakla insan kesiyor. Ben buna anlam veremiyorum bizim karakterimizde bu söz konusu bile değil. Öncelikle çocuğumuzun sağlığına kavuşması ikinci aşamada da psikolojik olarak biz çocuğumuz ne diyeceğiz, ne yapacağız bunun için psikolojik bir tedavi sürecimiz olabilir. Bizim çocuğumuzun hiçbir kötü alışkanlığı yok okuldan eve evden okula, arkadaşlarını hep kontrol altında tutmuşuzdur, hepsiyle tanışmışızdır. Kötü bir arkadaşı hatta sigara içen bir arkadaşı bile yok. Parkta giderken bunlara saldıran kişiler sigara istemişler onlarda olmadığını söyleyince darp etmişler. Belki de sigaradan sonra para isteyeceklerdi bu başıboşluk bizi hem psikolojik olarak rahatsız etti. Yetkililerde bu durumun farkındadır mutlaka buna bir çare bulacaklardır” diye konuştu. “Ailemizin çektiği bu sıkıntının parayla bir ölçüsü olduğunu asla düşünmüyorum” Saldırganın yakınlarının ziyarete geldiğini aktaran baba Kurt, “Bizim oda numaramıza kadar tespit etmişler ve geldiler. Özür dileyerek çocukların hata yaptıklarını söylediler. Nasıl bir hatadır ki iki tane sustalı çakı, bir tane ‘kelebek’ denilen kesici aletle grup olarak örgüt gibi çete gibi saldırıya uğradı çocuklarımız. Karşı taraf bize maddi manevi ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyip bu işin üstünü örtmemizi istiyor. Ben çocuğumun, ailemizin çektiği bu sıkıntının parayla bir ölçüsü olduğunu asla düşünmüyorum. Burada benim yapmak istediğim şey bizim canımız çok yandı, bayramımız zehir oldu, bir başka ailenin çocuğu bu duruma düşmesin, bu sıkıntıyı yaşamasın isteğimiz ve arzumuz budur” şeklinde konuştu. “Eğitim ise eğitim, ceza ise ceza bunlar topluma kazandırılsın istiyoruz” Polisin olaya anında müdahale ettiğinden bahseden baba Kurt, “Şuan sağlık durumu iyileşmeye gitti fakat beslenmesinde, yürümesinde sorunumuz var. Eve götüreceğiz tedirgin bir tedavi sürecimiz var. Polisimiz anında müdahale etmiş oradan tesadüfen geçen yunus polisleri hatta yarasına tampon bile yapmışlar. Aynı gün suça karışanlar polis tarafından gözaltına alınmış. Bu bizim için çok güzel bir şey devletimizin bayramda olsa tatilde olsa görev başında olduğunu görmek bizi sevindirdi ama bizim mutluluğumuz sadece şu oldu; kötünün iyisine razı geldik. Çocuğumuz ölebilirdi, söylemesi bile çok zor bizim için ama bir gerçek var hayatın içinde. Biz çocuğumuz bize kaldı diye seviniyoruz ama bu işi yapanların yanına kar kalmaması adına görevlilerden, yetkililerden ricamız, arzumuz odur ki bunlar eğitim ise eğitim, ceza ise ceza bir şekilde bunlar topluma kazandırılsın istiyoruz. Ben tüm ilgililere teşekkür ediyorum. Araştırma hastanesi olmasına rağmen özle hastanedeymiş gibi muamele gördük ve her türlü her şekilde dört dörtlük hizmet ettiler” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.