#dava

İLKHABER-Gazetesi - dava haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dava haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

2022’deki cinayet ve kundaklama davası Kocaeli’de tekrar görüldü Haber

2022’deki cinayet ve kundaklama davası Kocaeli’de tekrar görüldü

Kocaeli'nin İzmit ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 24 Şubat 2022'de iddiaya göre iki aile arasında küfür yüzünden çıkan kavgada E.Ö., Tarık Tanaç'ı pompalı tüfekle vurarak öldürmüş, olayda 5 kişi de yaralanmıştı. Olayın devamında iki ev ve bir araç kundaklanmış, 5 şüpheli gözaltına alınarak emniyete götürülmüştü. İfadeleri alınan Salih Özariş (32), Ertaş Özariş (21), Yavuz Özariş (30), Erkan Özariş (19) ve E.Ö. (32) adliyeye sevk edilmiş, E.Ö. (32) adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, diğer 4 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Erkan, Salih ve Yavuz Özariş de yargılama aşamasında tahliye edilmişti. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 27 Kasım 2024 tarihinde verilen ilk kararda sanık E. Ö.'e, Tarık Tanaç'a yönelik "kasten öldürme" suçundan tahrik indirimiyle 18 yıl, Sedat Tanaç'a yönelik "öldürmeye teşebbüs" suçundan 9 yıl ve diğer mağdurlara yönelik "kasten yaralama" suçlarından ise toplam 5 yıl 22 gün hapis cezası verilmişti. Diğer sanıklaradan Salih Özariş 11 yıl 3 ay, Erkan Özariş 4 yıl 6 ay, Yavuz Özariş 9 yıl, Tahir Tanaç, Yılmaz Tanaç ve Vedat Tanaç ise her biri 5 ay 18 gün hapis cezası almıştı. Ayrıca Vedat Tanaç, "mala zarar verme" suçundan da 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Avukatların itirazı üzerine bu karar, üst mahkeme olan istinaf tarafından bozulmuştu. Dava yeniden görüldü Bozulan karar sebebiyle dava Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görüldü. Mahkeme salonunda tutuklu sanık E.Ö. ve avukatı hazır bulunurken, diğer sanıklar ise duruşmaya katılmadı. Tahliyesini isteyen sanık Ertaş Özariş, öldürme kastı olmadığını söyleyerek, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirtti. "Öldürmeye teşebbüs" suçuna tahrik indirimi uygulandı Mahkeme heyeti, diğer sanıklar yönünden 27 Kasım 2024 tarihinde verilen kararı korurken, tutuklu sanık E.Ö. hakkında Sedat Tanaç'a karşı işlediği "öldürmeye teşebbüs" suçunda tahrik indirimi uyguladı ve bu suçtan verilen cezayı 6 yıl 9 aya düşürdü. Ertaş Özariş'in diğer kişilere yönelik işlediği suçlardan aldığı cezalar ise değiştirilmedi.

Ekrem İmamoğlu 3'üncü kez hakim karşısında: ''Bu davanın muhatabı ben değilim, 19 yaşındaki Ekrem'' Haber

Ekrem İmamoğlu 3'üncü kez hakim karşısında: ''Bu davanın muhatabı ben değilim, 19 yaşındaki Ekrem''

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, hakkında “diplomasının sahte olduğu” iddiasıyla açılan davada üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda savunma yapan İmamoğlu, suçlamaları reddederek davanın siyasi amaçla açıldığını savundu. “Bu davanın muhatabı ben değilim, evrakları düzenleyen memurlardır” diyen İmamoğlu, tüm belgelerin gerçek olduğunu ve beraat edeceğine inandığını söyledi. “Bu dava diploma davası değil, adaylığı engelleme davası” Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda yapılan üçüncü duruşmaya tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ve tarafların avukatları katıldı. Savunmasına “Bu bir diploma davası değildir” sözleriyle başlayan İmamoğlu, iddianamenin siyasi gerekçelerle hazırlandığını belirtti: “Bu dava, cumhurbaşkanlığı adaylığımı engelleme davasıdır. Benim mücadelem hukuki değil, Türkiye’nin mücadelesidir. 86 milyonun iradesiyle yoluma devam ediyorum.” Diplomasının gerçek olduğunu söyleyen İmamoğlu, okul değişikliği sürecinde düzenlenen hiçbir evrakı kendisinin hazırlamadığını vurguladı. “Ben bir okulda okudum ve diplomamı aldım. Evrakları okul düzenledi. Bu olayların faturası bana değil, 19 yaşındaki Ekrem’e kesiliyor.” Hakimden maddi durum sorusu, İmamoğlu’ndan sert yanıt Duruşma hakimi, Girne Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş başvurusunda yazılan “maddi durum yetersizliği” ifadesini hatırlatarak soru yöneltti. İmamoğlu ise şu yanıtı verdi: “Bu absürt dosyada yalnızca bu mu dikkatinizi çekti? Tek bir evrak bile sahte değildir. O dönem İstanbul’da eğitim almak istediğim için böyle yazdım.” “İddianame Türk milletinin yüz karasıdır” İmamoğlu, davanın hukuki değil siyasi bir operasyon olduğunu söyleyerek iddianameyi sert sözlerle eleştirdi: “Bir kişi istedi diye 35 yıl sonra dava açıldı. Hiçbir iddia somut belgeye dayanmıyor. Bu iddianame Türk milletinin yüz karasıdır.” Savcı, diploma iptal davasının beklenmesini istedi Savcı, İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen diploma iptali davasının sonucunun beklenmesini ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme, ara karar açıklamak üzere duruşmaya 45 dakika ara verdi.

Hemşire sinirlenince başkasının ilacını verdi, hasta hayatını kaybetti! Gaziantep'te şok iddia! Haber

Hemşire sinirlenince başkasının ilacını verdi, hasta hayatını kaybetti! Gaziantep'te şok iddia!

Gaziantep’te 3 yıl önce geçirdiği trafik kazasının ardından tedavi için kaldırıldığı özel bir hastanede hayatını kaybeden Abdurrezzak Baysal’ın ölümüyle ilgili dava süreci devam ediyor. Hastane çalışanlarının yargılandığı davanın 6’ncı duruşması Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, olayın şırınga nedeniyle gerçekleşip gerçekleşmediğine dair Adli Tıp Kurumu’nun kesin raporunun beklenmesi gerekçesiyle duruşmayı erteledi. Duruşmada maktulün ailesi ve avukatları hazır bulundu. Aile, duruşma salonunda “adaletin sağlanmasını” ve sorumluların en ağır cezayı almasını talep etti. Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen raporun henüz dosyaya ulaşmadığını belirterek davanın ileri bir tarihe ertelenmesine hükmetti. Olayın geçmişine ilişkin dosyada yer alan bilgilere göre, 3 yıl önce trafik kazası geçiren Abdurrezzak Baysal, bilinci açık şekilde Özel B. Hastanesi’ne kaldırıldı. Sadece dizinden yaralanan ve ayağına platin takılan Baysal’ın, sağlık durumunun iyi olduğu ve yoğun bakımda takip edildiği belirtildi. Hasta yakınlarının ziyaret ettiği Baysal’ın, bir hemşireyle yaşadığı tartışmanın ardından başka bir hastaya ait kas gevşetici olduğu öne sürülen ilacın enjekte edilmesi sonucunda yaşamını yitirdiği iddia edildi. Önceki duruşmalarda dinlenen tanıklar, Baysal’ın şırınganın uygulanmasının ardından hayatını kaybettiğini beyan etmişti. Soruşturmanın devamı açısından kritik öneme sahip olan Adli Tıp Kurumu raporu, ölümün kesin nedenini ortaya koyacak. Mahkeme, rapor geldikten sonra yargılamanın kaldığı yerden devam edeceğini bildirdi.

Manavgat Belediyesine yönelik rüşvet ve örgüt suçlaması davası başladı Haber

Manavgat Belediyesine yönelik rüşvet ve örgüt suçlaması davası başladı

Antalya’da Manavgat Belediyesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında belediye başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Niyazi Nefi Kara’nın da aralarında bulunduğu 41 sanığın yargılanmasına başlandı. Manavgat 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ile taraf avukatları katıldı. Soruşturma, otel tadilatı, inşaat ruhsatı ve iskan başvurularında rüşvet alındığı iddiaları üzerine başlamıştı. Genişletilen incelemelerde, bir zirai depoda 3 kilogram külçe altın, 500 bin avro ve 153 bin 160 dolar ele geçirilmişti. İddianamede, Kara’nın belediye içinde çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu, örgütün yöneticisi olarak kamu gücünü suistimal edip “rüşvet”, “zimmet” ve “irtikap” gibi suçlara karıştığı ileri sürülüyor. Manavgat Belediyesi’nde 2024-2025 yıllarında bazı izin, ruhsat ve imar işlemlerinin hızlandırılması ya da usulsüzlüklerin göz yumulması karşılığında kamu personeli ve yöneticilerin menfaat sağladığı iddia ediliyor. Rüşvet gelirlerinin paravan şirketler aracılığıyla aklandığı, belediye başkan yardımcıları, yakın akrabalar ve müdürlerin bu sürece dahil olduğu belirtiliyor. Niyazi Nefi Kara hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “rüşvet” ve “irtikap” gibi 6 ayrı suçtan toplam 31 yıldan 69 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Dava süreci devam ediyor.

Yangında anneanne ve teyzeyi öldürmekten yargılanan toruna iki kez ağırlaştırılmış müebbet Haber

Yangında anneanne ve teyzeyi öldürmekten yargılanan toruna iki kez ağırlaştırılmış müebbet

Antalya'da teyzesi ve anneannesini kasten öldürme suçlamasıyla yargılanan yangınla ilgili torunun karar duruşması görüldü. Anne ve kızının öldüğü yangın davasında sanık, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildi. Antalya'da 20 Ocak 2023'te anneanne Hülya Çetinkaya (63) ve hemşire kızı Filiz Kaplan'ın (46) yaşamını yitirdiği yangına ilişkin tutuklu sanık Okan Altay'ın (28) yargılandığı davada karar çıktı. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Altay'ın anneannesi Hülya Çetinkaya ile teyzesi Filiz Kaplan'ı "tasarlayarak öldürme" suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirterek iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmetti. Muratpaşa ilçesi Güvenlik Mahallesi'nde bulunan 7 katlı apartmanın 6'ncı katında 20 Ocak 2023 akşamı çıkan yangında Hülya Çetinkaya ile kızı Filiz Kaplan hayatını kaybetmiş, Altay'ın annesi Yeliz Çetinkaya ise dışarı çıkarak kurtulmuştu. Yangın sırasında dumandan etkilenen Okan Altay taburcu olduktan sonra gözaltına alınmış ve "tasarlayarak öldürme" suçlamasıyla tutuklanmıştı. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına sanık Altay SEGBİS üzerinden katılırken, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı bir önceki duruşmada sunduğu mütalaasında sanığın anneannesi Hülya Çetinkaya ve teyzesi Filiz Kaplan'ı iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti. "Anneannemi de teyzemi de öldürme düşüncem hiçbir zaman olmadı" Son savunmasında suçlamaları reddeden Okan Altay, "Anneannemi de teyzemi de öldürme düşüncem hiçbir zaman olmadı. Teyzemden para istemedim. Bana istemeden verdi, sonra geri isteyince borcum olduğu için ödeyemedim. Mahkemenizdeki savunmalarımı tekrar ediyorum, suçsuzum ve beraatimi istiyorum," dedi. Mahkeme heyeti, Altay'ın anneannesi Hülya Çetinkaya ve teyzesi Filiz Kaplan'ın ölümüne neden olan yangını kasti olarak çıkardığına kanaat getirerek sanık hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Adana'da minibüs şoförünün tabancayla öldürülmesine ilişkin davada mütalaa açıklandı Haber

Adana'da minibüs şoförünün tabancayla öldürülmesine ilişkin davada mütalaa açıklandı

Adana'da minibüs sürücüsünün tabancayla vurularak öldürülmesine ilişkin davada açıklanan esasa ilişkin mütalaada, tutuklu sanığın 23 yıla kadar hapsi istendi.Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 2 Aralık 2022'de kavga ettiği yolcu minibüsü sürücüsü Can Yüce'yi (24) tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan tır şoförü Adem T. (43) ile avukatlar katıldı. Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, Kozan Caddesi'nde Yüce ile Adem T. arasında "yol verme" nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü belirtti.Sanığın, kendisine yönelik saldırıyı bertaraf etmek için tabancasıyla 1 el ateş ettiğini anlatan savcı, Adem T.'nin "haksız tahrik altında kasten öldürme", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 13 yıl 6 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması yönünde görüş sundu. Adem T. savunmasında, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Önceki celselerde de belirttiğim gibi olayda asla maktulü öldürme amacım yoktu. Mütalaaya karşı ayrıntılı savunma hazırlamak için süre istiyorum." ifadesini kullandı. Avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip mütalaaya karşı savunma hazırlanması için duruşmayı erteledi.Merkez Yüreğir ilçesi Kozan Caddesi'nde 2 Aralık 2022'de kavga ettiği yolcu minibüsü sürücüsü Can Yüce'yi tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle gözaltına alınan tır şoförü Adem T. tutuklanmıştı.

İsias Otel davasında üçüncü duruşma: Ailelerden “Kartalkaya’daki cesareti gösterin” çağrısı Haber

İsias Otel davasında üçüncü duruşma: Ailelerden “Kartalkaya’daki cesareti gösterin” çağrısı

6 Şubat depremlerinde yıkılan Adıyaman’daki Grand İsias Otel faciasında hayatını kaybeden 72 kişi için açılan davada, 6 kamu görevlisinin yargılandığı üçüncü duruşma bugün Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesinde, aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) gelen yakınlarını kaybeden ailelerin de bulunduğu kalabalık grup, mahkeme binası önünde bir araya gelerek adalet çağrısında bulundu. PANKARTLARLA ADALET ÇAĞRISI Aileler, ellerinde “Kusur toksa sevdiklerimiz nerede”, “Emsaller belli karar net, bu dava olası kasttır”, “Adalet olası kastla gelecek”, “Kader değil cinayet”, “Şampiyon Melekler adalet bekliyor” yazılı pankartlar taşıdı. Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, yaptığı açıklamada “Grand İsias bir bina değil, önceden tasarlanmış bir mezardı” ifadelerini kullanarak sanıkların tutuklanmasını talep etti. Karakaya, “Bu dava sadece şampiyon meleklerin değil, insanlığın vicdan davasıdır. Adalet ancak ‘olası kast’ hükmü verildiği gün yerini bulacaktır. Biz mahkeme heyetinden Bolu Kartalkaya ve Adana Alpargün davalarındaki cesareti bekliyoruz” dedi. KKTC BAŞBAKANI ÜSTEL: “ADALET TECELLİ EDENE KADAR BURADAYIZ” Duruşma öncesinde açıklama yapan KKTC Başbakanı Ünal Üstel ise “6 Şubat’ta 72 vatandaşımızı kaybettik. O günden bu yana Adıyaman’da adalet arıyoruz. Şampiyon meleklerimize sözümüz var, adalet tecelli edene kadar hep birlikte burada olacağız” diye konuştu. NE OLMUŞTU? 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’daki Grand İsias Oteli’nin yıkılması sonucu aralarında KKTC’li öğrenciler ve tur rehberlerinin de bulunduğu 72 kişi yaşamını yitirmiş, 10 kişi yaralanmıştı. Daha önce sonuçlanan davada otel sahibi Ahmet Bozkurt ve diğer sorumlulara “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 7 ila 18 yıl arası hapis cezası verilmişti. Yeni davada ise dönemin Adıyaman Belediyesi’nin imar ve ruhsat birimlerinde görev yapan 6 kamu görevlisi “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor. Mağdur aileler, bu sanıkların da olası kastla yargılanmasını ve tutuklanmasını talep ediyor.

Grand Kartal Otel olayı nedir? 78 kişi öldü, 133 kişi yaralandı! İşte yangının nedeni, olayın detayları ve ölenlerin kimlikleri Haber

Grand Kartal Otel olayı nedir? 78 kişi öldü, 133 kişi yaralandı! İşte yangının nedeni, olayın detayları ve ölenlerin kimlikleri

Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak 2025 günü saat 05.20 sıralarında çıkan yangın, kısa sürede tüm binayı sardı. Otelin alt katında başlayan alevlerin, binanın eski elektrik tesisatı ve yangına dayanıklı olmayan malzeme kullanımı nedeniyle hızla yayıldığı belirlendi. İlk belirlemelere göre yangın, mutfak bölümündeki elektrik panosunda meydana gelen kısa devre sonucu çıktı. Ancak bilirkişi raporları, otelde yangın alarm sistemlerinin çalışmadığını, acil çıkış kapılarının kilitli olduğunu ve yangın merdivenlerinin yönetmeliğe uygun yapılmadığını ortaya koydu. 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı Yangında çoğunluğu tatil için otelde bulunan turistlerden oluşan 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi ise dumandan ve alevlerden etkilenerek yaralandı. Hayatını kaybedenler arasında 34 çocuk, 8 otel çalışanı ve çok sayıda yerli-yabancı turist bulunuyordu. Kimliği açıklanan bazı hayatını kaybeden isimler şunlardı: Yangında ölenler arasında Fenerbahçe Yüzme Şubesi sporcusu Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak da bulunuyor. Bolu Fenerbahçeliler Derneği Başkan Yardımcısı Rıfat Doğan’ın eşi Ceren Yaman Doğan ve kızı Lalin Doğan. Galatasaray Spor Kulübü, eski kürekçisi Mehmet Cem Doğan, eşi ve kızının ölüm haberini duyurdu. TED İstanbul Koleji, TED Ankara Koleji ve İELEV Okulları da çok sayıda öğrencisini kaybettiğini bildirdi. Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atakan Yalçın ve kızı Elif Derin Yalçın da faciada hayatını kaybetti. Beymen, Satınalma Müdürü Defne Arkadaş ile kızları Dila ve Ela İnal’ın ölümünü duyurdu. Oyak Çimento Bolu Fabrika Direktörü Mehmet Cem Doğan ve Vicat Türkiye AR-GE Direktörü Ayşemin Elif Doğan ile kızı Ayşe Maya Doğan da yaşamını yitirdi. Sözcü yazarı Nedim Türkmen, eşi Ayşe Neva Türkmen ve iki çocukları da yangında hayatını kaybetti. Başkent Üniversitesi, mezunları Müge Suyolcu ve kızı Pera Suyolcu. Ayrıca İntörn Doktor Yiğit Gençbay ve 11. sınıf öğrencisi Ömür Kotan da hayatını kaybedenler arasında. Yangında görevli dört otel çalışanı da yaşamını yitirdi: Hemşire Dilara Ermanoğlu (24) Aşçı Eslem Uyanık Aşçı Esra Nazik (25) Garson Şevval Şahin (25) Şevval Şahin, 12. kattan atlayarak kurtulmaya çalışmış ancak hastanede hayatını kaybetmişti. Türk Hava Yolları çalışanı Zehra Sena Gültekin, eşi Bilal Gültekin ve çocuklarıyla birlikte hayatını kaybetti. Ailenin akrabalarından Dr. Enes Gültekin ve ailesiyle birlikte toplamda 10’dan fazla Gültekin ailesi ferdi faciada yaşamını yitirdi. Yangının nedeni: ihmaller zinciri Soruşturma dosyasına giren bilirkişi raporuna göre yangının bu kadar büyük bir faciaya dönüşmesinde birden fazla ihmal etkili oldu: Elektrik tesisatının eski ve bakımsız olması Yangın alarm sistemlerinin çalışmaması Yangın söndürme tüplerinin tarihinin geçmiş olması Acil çıkış kapılarının kilitli tutulması Personelin acil durum eğitimi almamış olması Raporda, otelin yönetim kurulu ve teknik personelinin “yangın önlemlerini bilerek ihmal ettiği” belirtildi. Dava süreci: 11 sanığa müebbet hapis cezası Facia sonrası Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 32 sanık hakkında dava açıldı. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, otel sahibi Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, otel müdürü Zeki Yılmaz ve bazı belediye yetkilileri “olası kastla öldürme” suçundan 34’er kez müebbet, ayrıca 44’er kez 24 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı. Grand Kartal Otel nedir, kime aittir? Grand Kartal Otel, Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan ve bölgenin en bilinen turistik tesislerinden biridir. Otel, Bolu doğumlu iş insanı Halit Ergül tarafından yönetilmektedir. Ergül, aynı zamanda Gazelle Resort & SPA otelinin kurucusu ve Batı Karadeniz Otelciler Derneği Başkanı olarak da tanınmaktadır.

İbrahim Tatlıses'ten oğluna uzaklaştırma kararı Haber

İbrahim Tatlıses'ten oğluna uzaklaştırma kararı

Aile içi krizle uzun süredir gündemde olan ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses ile oğlu Ahmet Tatlıses arasındaki anlaşmazlık mahkeme kararıyla yeni bir aşamaya taşındı. İzmir 2. Aile Mahkemesi, Ahmet Tatlıses’in babasına 3 kilometreden fazla yaklaşmamasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, uzaklaştırma kararının uygulanması amacıyla sanata elektronik kelepçe takılmasını uygun buldu. Türkücü İbrahim Tatlıses, geçtiğimiz aylarda oğlu Ahmet Tatlıses hakkında çeşitli davalar açmış, taraflar arasında hem “Tatlıses” markasının izinsiz kullanımı hem de tehdit iddiaları nedeniyle gerilim yaşanmıştı. Son olarak İbrahim Tatlıses, oğlunun kendisini tehdit ettiğini iddia ederek mahkemeye başvurdu. İzmir 2. Aile Mahkemesi, baba Tatlıses’in başvurusunu değerlendirerek Ahmet Tatlıses hakkında uzaklaştırma kararı verdi. Kararda, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca teknik takip araçlarının kullanılmasına da hükmedildi. Buna göre Ahmet Tatlıses, babasına 3 kilometreden fazla yaklaşamayacak; elektronik kelepçe sistemi sayesinde bu mesafe ihlal edilirse ilgili birimler anında uyarılacak. Ahmet Tatlıses’in avukatı Necmi Uğur Çelikel, kamuoyuna yaptığı açıklamada kararın “hukuk sisteminde nadir rastlanan bir uygulama” olduğunu belirtti. Çelikel, “Müvekkilim ile İbrahim Tatlıses arasında uzun süredir hiçbir iletişim yok. Buna rağmen böyle bir karar alınması şaşırtıcıdır. Uzaklaştırma kararının ifası için elektronik kelepçe takılması, uygulamada neredeyse hiç görülmeyen bir durumdur.” ifadelerini kullandı. Ahmet Tatlıses, geçtiğimiz haftalarda da “Tatlıses” markasının tescili nedeniyle babasıyla mahkemelik olmuş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Davalar henüz kesinleşmedi, kamuoyuna yansıyan haberler gerçeği yansıtmıyor.” demişti. Mahkemenin kararı sonrası baba-oğul arasındaki gerginliğin nasıl sonuçlanacağı merak konusu olurken, İbrahim Tatlıses cephesinden henüz yeni bir açıklama yapılmadı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.