TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#dava

İLKHABER-Gazetesi - dava haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dava haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tutukluluk halinin devam edeceğini duyan Dilan Polat sinir krizi geçirdi Haber

Tutukluluk halinin devam edeceğini duyan Dilan Polat sinir krizi geçirdi

Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı'nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak'a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde devam edildi. Dilan ve Engin Polat çiftinin ardından savunma yapan Engin Polat’ın babası Sezgin Polat suçlamaları kabul etmeyerek “Banu hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla bir alakam yok” dedi. Banu Parlak’ın iş yerini kurşunlayan sanıklardan biri olan Nizamettin Bilgili ise, “Bu insanları burada ilk defa görüyorum. Olay günü evde alkollüydüm. Yunus Emre geldi. ‘İş yeri kurşunlanacak yapar mısın?’ dedi. Alkolün de etkisiyle çekindiğim için kabul ettim. Konumu alıp gittim. Silah ilkinde tutukluluk yaptı. 4 el ateş ettim” dedi. Tutuklu sanık Yunus Emre Yıldız ise, “Polat ismini sadece televizyondan biliyorum. Banu Parlak’ı da tanımam. Küçük yaşta babamı kaybettim. Evin yükü benim üstümdeydi. Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği söylendi. Sadece camların aşağı indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu işi sadece para için yaptık. Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık” dedi. İfadelerin alınması sırasında Dilan Polat kızına dönüp “seni çok seviyorum” diyerek ağlamaya başladı. Sanıkların ardından müşteki Banu Parlak beyanda bulundu. Parlak şikayetinin devam ettiğini söyleyerek, dükkanının kurşunlandığı akşam Dilan Polat’ın kendisini aradığını anlattı. Banu Parlak, “Dilan bana, ‘Sıla’yı içeri aldılar. Engin’i ve beni de alacaklar bak yapma’ dedi. O gece benim dükkanım kurşunlandı. Story çekip dükkana gittiğimi söyledim. Tekrar kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum” dedi. Engin Polat’ın kendisini tanımadığına yönelik ifadesine değinen Parlak, “Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var Engin’le birlikte mahkemeye sunabilirim” dedi. Dilan Polat ile 2019 yılına kadar arkadaş olduklarını söyleyen Banu Parlak, “Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlama olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum” dedi. Banu Parlak’ın beyanlarına karşı diyeceği sorulan Dilan Polat, “Ben şaşkınlık içerisinde izledim. Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. 130 şube işleten göz önünde bir insanım” dedi. Engin Polat ise, “Benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum” dedi. Öte yandan müşteki beyanlarının ardından Dilan Polat duruşma salonunda kızına sarılarak ağladı. Duruşma hakimi Polat’a peçete verilmesini istedi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Barış Boyun, Batın Can Gökdemir ile Beratcan Gökdemir’in yakalama emirlerinin infazının beklenmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşmaya ara karar için ara verildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, yakalama kararlarının ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine hükmedilerek duruşma ertelendi. Öte yandan tutukluluk devam kararını duyan Dilan Polat sinir krizi geçirdi. Polat ‘Nida’ diye çığlık atarak duruşma salonundan jandarma ile ayrıldı.

İbrahim Tatlıses torununa açtığı davayı kazandı Haber

İbrahim Tatlıses torununa açtığı davayı kazandı

İbrahim Tatlıses, torunu Mert Tatlıses'e karşı kazandığı davayla ilgili olarak oldukça net konuştu. Türkücü, oğlu Ahmet Tatlıses'e sert çıkarak "Babalık nasıl yapılır onu öğrensin" dedi. Mahkeme, İbrahim Tatlıses'i haklı buldu ve torunu Mert Tatlıses'in daireyi boşaltmasına karar verdi. Ayrıca Mert Tatlıses'e 370 bin 346 TL haksız işgal tazminatı ödemesine hükmetti. İbrahim Tatlıses, evini kızına verememesine de değindi ve "Evim varken evimi kızıma veremiyorum. Böyle bir şey var mı? Şimdi vereceğim ama. Babası ev tutmayacak mı? Göreyim bakayım nasıl baba? Babalık nasıl yapılır onu öğrensin" ifadelerini kullandı. İbrahim Tatlıses, kızlarına ve torunlarına destek olmaya devam ettiğini ve Urfa'daki arazisini müteahhite vereceğini belirtti. Araziden yaklaşık 100 daire çıkacağını ve her kızına 5'er ev vereceğini açıkladı. İbrahim Tatlıses, "Torunumla aramda bir sorun yok ama bu saatten sonra olabilir" şeklinde konuşarak durumu net bir şekilde ifade etti. İBRAHİM TATLISES'İN KAÇ ÇOCUĞU VAR? 1.evliliği: İbrahim Tatlıses ilk evliliğini Urfa’da Adalet Durak’la yaptı. 1 erkek ve 2 kız çocuğu oldu. İbrahim Tatlıses'in ilk evliliğinden olan çocuklarından Ahmet Tatlı, sanatçının korumalığını yaptığı söyleniyor.  2.evliliği: 1979 yılında Perihan Savaş ile birlikte olmaya başladı. 1983 yılında ayrıldılar. Melek Zübeyde adında kızı var. 3.evliliği: 1983 yılında Derya Tuna ile birlikte olmaya başladı, 18 yıl birlikte oldular. İbrahim (İdo) adında bir oğlu var. 4.evliliği: 27 Eylül 2011 tarihinde Ayşegül Yıldız ile evlendi. Elif Ada (d. 9 Nisan 2013) adında bir kızı oldu. 29 Kasım 2013 tarihinde boşandı. 5. evliliği: 2021 yılında Gülçin Karakaya ile evlenmiştir. 1 Mayıs 2021 tarihinde yayınlanan İbo Show programında Gülçin Karakaya ile evlendiklerini açıkladı.

Cinayet davasında yargılanan Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu hakkında karar açıklandı Haber

Cinayet davasında yargılanan Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu hakkında karar açıklandı

Esenyurt’ta 17 Ocak 2017’de iş yerinde silahla vurulan ve yakılarak öldürülen Ercan Gönülkırmaz cinayetine ilişkin Tarkan’ın kuzeni Servet Tevetoğlu’nun da arasında bulunduğu 6 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Servet Tevetoğlu SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Müştekiler Yüksel Çelik, Hava Gönülkırmaz ve taraf avukatları da duruşmaya katıldı. Duruşmada mahkeme, sanık Turgay Tokur hakkındaki kırmızı bültenin infaz edilmediğini belirtti. Duruşmada söz verilen müşteki Yüksel Çelik “Sanıkların en ağır cezayı almalarını istiyorum” dedi. Maktulün annesi Hava Gönülkırmaz ise “7 yıl oldu katiller yakalanmadı. En ağır cezayı almalarını istiyorum” şeklinde beyanda bulundu. Son sözü sorulan sanık Servet Tevetoğlu ise beraatini istediğini söyledi. Kararını açıklayan mahkeme, firari sanık Turgay Tokur hakkındaki kırmızı bülten ve yakalama emrinin bugüne kadar infaz edilmemesi nedeniyle sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi. Mahkeme sanıklar Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Nihat Budak ve Murat Budak'ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Kararda tutuksuz yargılanan Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Nihat Budak ve Murat Budak hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması da hükmedildi. Öte yandan sanıkların ‘mala zarar verme’ suçundan ise ikişer yıl hapis cezasına hükmedildi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 17 Ocak 2017’de Esenyurt’ta gerçekleşen olay anlatılmıştı. İddianamede olay günü gece 02.00 sıralarında Yüksel Çelik’e ait bir şarküteri dükkanında silahlı kişilerin gittiği ve maktul Ercan Gönülkırmaz’a ateş ettikleri, bu kişilerin yanlarında getirdikleri yanıcı maddeyi iş yerine dökerek, ateşe verdikleri anlatılmıştı. İddianamede Ercan Gönülkırmaz’ın hayatını kaybettiği, işyerinin yangın nedeniyle kullanılmaz hale geldiği aktarılarak sanıklar Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu ve Turgay Tokur’un 2 otomobille olay yerine gittikleri, sanıklardan birinin maktüle ateş ettiği, Servet Tevetoğlu’nun ise işyerini ateşe vererek araçla kaçtıkları aktarılmıştı. Servet Tevetoğlu, Akın Özagin, Arif Rasim Topçu, Murat Budak, Nihat Budak ve Turgay Tokur’un ‘kan gütme saikiyle öldürme’, ‘mala zarar verme’ ve ‘ruhsatsız silah taşıma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 9 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Servet Tevetoğlu bu olay nedeni ile 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 250 bin TL kefalet ve adli kontrol şartı ile serbest kalmıştı. Tevetoğlu, kefaletini ödemeden açık cezaevinden firar etmişti. Tevetoğlu Edirne’de yakalanmıştı.

Küçükçekmece saldırısı hakkında Polatlar için karar verildi Haber

Küçükçekmece saldırısı hakkında Polatlar için karar verildi

Küçükçekmece'de bulunan bir güzellik merkezine silahlı saldırı düzenlendiği iddiasıyla Dilan ve Engin Polat çifti ile Sezgin Polat dahil olmak üzere 8 sanığın yargılanması sonuçlandı. Dilan Polat'ın, Banu Parlak'ın iş yerini kurşunlatmakla suçlandığı soruşturma, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianameye dönüştürülmüştü. İddianamede, Barış Boyun, Beratcan ve Batin Can Gökdemir'in 'Silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit', 'Mala zarar verme' ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Dilan, Engin ve Sezgin Polat için ise 'birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme', 'Mala zarar vermeye azmettirme' suçlarından toplamda ayrı ayrı 8 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Diğer 5 sanığın da çeşitli suçlardan değişen oranlarda cezalandırılmaları talep edilmişti. Mahkeme, sanıkların tutukluluk durumuna ilişkin yapılan itirazı değerlendirdi. Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi, Dilan Polat, Engin Polat, Sezgin Polat, Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve Yunus Emre Yıldız'ın tutukluluklarının devamına karar verdi. Mahkeme kararında, suçun yasada öngörülen ceza süresi, tutuklu kaldıkları sürenin bu süreye oranı, dosyadaki kanıtlar ve kaçma şüphesi gibi faktörler dikkate alındı.

Kedi Eros'un öldürülmesi davasında Başsavcılıktan sevindirici haber Haber

Kedi Eros'un öldürülmesi davasında Başsavcılıktan sevindirici haber

Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan'ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.

Deprem Felaketinde Yıkılan Galeria Sitesi Davasında Karar: 3 İnşaat Sorumlusuna Ağır Cezalar Haber

Deprem Felaketinde Yıkılan Galeria Sitesi Davasında Karar: 3 İnşaat Sorumlusuna Ağır Cezalar

Diyarbakır'da 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 89 kişinin hayatını kaybettiği Galeria Sitesi'ne ilişkin davada yargılanan 7 sanıktan tutuklu 3 müteahhit ve inşaat mühendisine, 17 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi. Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu müteahhitler Sedat Eser, Mehmet Şirin Yiğit, Şeyhmus Yiğit ve inşaat mühendisi fenni mesul Tevfik Demir, tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katılırken, avukatları ise salonda hazır bulundu. Duruşmada söz alan müşteki Mehmet Özdemir, depremde bu sitede hayatını kaybeden Serhan Özdemir'in amcası olduğunu belirterek, "sanıklardan şikayetçiyim" dedi. Mağdur taraf avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Cumhuriyet savcısı esas hakkında hazırladığı mütalaasında, tutuklu sanıkların isnat edilen suçtan cezalandırılmasına, tutukluluk hallerinin devamına ve firari sanıkların dosyalarının ayrılması yönünde görüş bildirdi. Sanık avukatları da sunulan mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savundu, tahliyelerini talep etti. Sanıklar da suçlamayı reddederek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyetince oy birliğiyle alınan kararda, 4 sanığın "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmasına karar verildi. Mahkeme, haklarında yakalama kararı bulunan firari sanıklar M.E, H.M.Y. ve İ.H.Y'nin dosyalarının ayrılmasını kararlaştırdı.

Gediz Deltası'nı tehdit edeceği iddia edilen projeye karşı dava başvurusu Haber

Gediz Deltası'nı tehdit edeceği iddia edilen projeye karşı dava başvurusu

Türkiye’deki 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası'nı tehdit edeceği iddia edilen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi'ne karşı Doğa Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği (EGEÇEP), İzmir Barosu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dava başvurusunda bulunuldu. Doğa Dereği'nin internet sitesine yer alan açıklamaya göre, UNESCO Dünya Doğa Mirası Adayı Gediz Deltası Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi tehdidiyle karşı karşıya. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararına ve projenin iptaline karşı Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği (EGEÇEP), İzmir Barosu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte dava başvurusunda bulunuldu.  Gediz Deltası'nın ulusal ve uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan içinde geleneksel üretimlerin devam ettiği ve biyoçeşitlilik açısından zengin bir delta sistemi olduğu bilgisi verilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "İzmir şehir merkeziyle iç içe geçmiş bu önemli alan üzerinde Kordelion İşletmeleri A.Ş. tarafından İzmir Gediz Deltası, Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi hayata geçirilmeye çalışılıyor. Projenin ilk aşamasında kuşların üreme alanlarının üzerinde jeotermal kaynak arama amacıyla iki adet sondaj kuyusu ve üç adet gözlem kuyusu açılması planlanıyor. 2021 yılında ÇED süreci başlayan proje, Gediz Deltası’nda yer alması nedeniyle İzmir 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından engellenmişti. Şirketin bu kararın iptaline yönelik açtığı davanın olumlu sonuçlanmasıyla komisyonun görüşüne tekrar başvurularak olumlu kararı alındı. Projenin yeniden gündeme gelmesiyle 23.01.2024 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verildi. Proje kapsamında inşa edilmek istenen sondaj kuyuları, sit açısından Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı içerisinde kalıyor. Aynı zamanda Gediz Deltası Sulak Alanı bölgelerinden olan Kontrollü Kullanım Bölgesi’nde yer alıyor. Projede planlanan gözlem kuyularından biri ise Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Hassas Koruma Bölgesi koruma sınırları içerisinde kalıyor. Ayrıca deltanın Ramsar alanı sınırları içinde kalan bölge üzerinde de etkisi olacağı öngörülüyor. İzmir ve Akdeniz’deki kuş türleri için büyük tehdit Türkiye’deki 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda Türkiye’deki uluslararası öneme sahip Ramsar Alanı, doğal sit alanı, yaban hayatı geliştirme sahası ve sulak alan koruma bölgelerini içeriyor.  Sondaj kuyularının açılması planlanan bölge genç ve yetişkin flamingolar için beslenme alanı. Doğa Derneği’nin son yıllarda gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre Deltada yaşayan flamingoların yaklaşık yüzde 70’i proje sahasını da içeren deltanın güney kıyılarında besleniyor. Bölge flamingo dünya nüfusunun yüzde 10’una ev sahipliği yapıyor Kış aylarında yağışlarla birlikte sahanın göllenen alanlarında, deltada kışı geçiren kaşıkgaga, çamurcun ve fiyu gibi ördek türlerinin yanında yeşil düdükçün, küçük kumkuşu, karakarınlı kumkuşu, yeşilbacak, dere düdükçünü, gümüş yağmurcun gibi kıyı kuşları görülüyor, ıslak çayırlar üzerinde çayır incirkuşu ve kanallarda ise yalıçapkını kışı geçiriyor. Gediz Deltası’nda göç sırasında gözlemlenen çeltikçi, orman düdükçünü ve dövüşkenkuş ilkbahar göç döneminde göllenen alanda konaklıyor. Bu türlerin yanında yeşilbaş, flamingo, kızılbacak, incegagalı martı, küçük akbalıkçıl ve büyük akbalıkçıl gibi su kuşları ile kerkenez, saz delicesi ve şahin gibi yırtıcı kuş türleri alanı beslenmek için yıl boyunca kullanıyor.  Proje sahasındaki sondaj ve gözlem kuyularının alanı Türkiye’de uzunbacak ve mahmuzlu kızkuşu türlerinin doğal ortamında en yakından gözlenebildiği alanların başında geliyor ve her iki tür de bu alanda ürüyor. Doğa Derneği’nin çalışmalarına göre, projenin gerçekleşmesi halinde alanda üreyen ve beslenen kuşlar zarar görecek, yaşam alanları hızla yok olan pek çok kuş türünün yaşamı tehlikeye girecek."  "Gediz Deltası’ndaki hukuksuz projelere karşıyız" İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Şefika Yıldırım Sert de yaptığı açıklamada,  "İnsan Haklarının Başkenti İzmir’ vizyonuyla hareket eden İzmir Barosu, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir doğanın içinde, tüm canlılarla bir arada yaşamayı da evrensel bir hak olarak kabul etmektedir. Gediz Deltası kendine özgü ekosistemi ve barındırdığı sulak alanlarıyla çok farklı sayı ve türde canlıya ev sahipliği yapıyor. Bu alanı korumak, kentin, İzmirlilerin ve doğanın haklarını savunmak adına, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleriyle birlikte açtığımız bu dava, Avukatlık Kanunu’nun Barolara yüklediği görev ve sorumluluğun doğal bir sonucudur. Ayrıca kent dayanışmasının da etik bir gerekliliğidir. İzmir Barosu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da doğa, kent ve insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmaya, korumaya ve bu kavramlara işlerlik kazandırmaya devam edecektir." dedi.    Proje sahası olarak belirtilen ve 2 sondaj kuyusunun, 3 adet gözlem kuyusunun açılmasının planlandığı bölgenin biyoçeşitlilik açısından önem taşıdığını ve bu faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi halinde bölgenin ve barındırdığı biyoçeşitliliğin yok olacağını belirten Doğa Derneği Avukatı Cem Altıparmak ise konu hakkında yaptığı açıklamada "Gediz Deltası hem ulusal hem de uluslararası statüler ve sözleşmelerle koruma altında. Doğa Derneği’nin son yıllarda yaptığı araştırmalar, deltanın güney kıyılarının yani İzmir ili ile neredeyse iç içe geçmiş kısmının, nesli tehlikedeki kuşlar için sanılandan çok daha önemli olduğunu ortaya koydu. Bu bölgedeki sulak çayırlar, çamur düzlükleri ve kıyı alanının korunması gerektiğini bilimsel raporlar ve koruma statüleri söylüyor. Bu dava Gediz Deltası’nı şehirleşmenin olumsuz etkilerinden korumak için hayati önem taşıyor." ifadeleri kullandı. Davacılar arasında yer alan EGEÇEP vekili Avukat Leyla Bilgin de şunları kaydetti: "Projede her bir ÇED alanı içerisinde sondaj makinesi ve yerüstü tankların konumlandırılacağı beton platform, çamur dinlendirme havuzu, konteyner alanı, bitkisel toprak ve hafriyat toprağı depolama alanı bulunuyor. Bu kadar yapının alanın ekolojik döngüsünü yıkacağı aşikar. Bu yapılar ve alandaki hareketlilik yaban hayatı üzerinde strese yol açacak, habitat ve bitki örtüsü kaybedilecek, gürültü ve toz gibi sonuçlar ortaya çıkacak. Pek çok canlının üremesi, beslenmesi ve hayatta kalmasını sağlayan sulak alanları, korumak ve onarmak gerekirken bunun aksi projeler kabul edilemez."

Eros'un Katili İbrahim Keloğlan'a 2 Yıl 6 Ay Hapis Cezası Haber

Eros'un Katili İbrahim Keloğlan'a 2 Yıl 6 Ay Hapis Cezası

İbrahim Keloğlan, Başakşehir'de Eros adlı kediyi asansörde tekmeleyerek öldürmek suçundan aldığı 1 yıl 3 ay hapis cezası, üst mahkemece bozuldu. Yeniden yargılanan Keloğlan, iyi hal indirimi uygulanarak "Kasten hayvan öldürme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık, yurtdışına çıkış yasağıyla adli kontrol hükümleri uygulandı. Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık İbrahim Keloğlan ve taraf avukatları katıldı. Ayrıca hayvan hakları savunucusu onlarca avukatta salonda hazır bulundu. Mahkeme İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nin davaya katılma talebini reddetti. Ayrıca siyasi partilerin ve birçok STK avukatları da davaya katılma talebinde bulundu. ''Her fırsatta dağlık ve köylük alalarda mama alıp hayvanları besledim. Bu bana terapi gibi geldi"  Söz hakkı verilmesi üzerine İbrahim Keloğlan, “Daha önceki ifademi tekrar ediyorum. Ben bir suç makinesi değilim. Yaşadığım bir anlık psikolojik çöküntüden dolayı öfke ve cinnet haliyle hayatım boyunca unutamayacağım bir hata yaptım. Ancak olaydan sonra hakkımda karar verilmesinin ardından her fırsatta dağlık ve köylük alalarda mama alıp hayvanları besledim. Bu bana terapi gibi geldi." dedi. Salonda gülüşmeler yaşandı. ''Psikolojik destek alacağım'' Savunmasına devam eden Keloğlan, "Bunlarla yetinmeyip bir hayvan barınağına bağışta bulundum. Elimden geldiğince bunları yapmaya devam edeceğim. Psikolojik destek alacağıma söz veriyorum. Bu olay yanlış lanse ettirilerek halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiler." dedi. Hakim sanığa "İçinden geleni söyle, ezber yapma" diye uyarıda bulundu. ''İnsan içine çıkamayacak hale geldim'' Bütün bilgilerinin teşhir ettirildiğini de söyleyen Keloğlan, şöyle devam etti: "İnsan içine çıkamayacak hale geldim. Alacağım hiç bir cezanın şimdiye kadar yaşadıklarımın yanında bir önemi yoktur. Söylediğim her şey doğru ve gerçektir. Çok pişmanım. Hatamı kabul ediyorum. Benim hala kedim var. Bu olaydan önce de kedim vardı. Bunların hepsi mevcut delillerle sabittir. Ben zaten hayvan sevgisi olan bir insanım. Müvekkilinin savunmasının ardından söz verilen Keloğlan'ın avukatı, “Müvekkilimin beraatini talep ediyoruz. Zaten kendisi toplum nezdinde cezasını çekmiştir. Bundan sonrasında da çekmeye devam edecektir. Müvekkilin olayın öncesinde yaşadıkları ve olay esnasındaki psikolojisi dikkate alınmasını talep ediyorum. Ben de bir kedi sahibiyim." dedi. Müşteki Ebubekir Fırat ise hayvanın sahibi olmadığını ancak kedinin bakımını üstlendiğini, kendisinin psikolojik olarak olaydan zarar gördüğünü söyledi. SAVCIDAN TUTUKLAMA TALEBİ Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Keloğlan'ın alt hadden ayrılarak üst hadde yakın hapis cezasıyla tutuklanarak cezalandırılmasını istedi. Mütalaanın açıklanmasının ardından mahkemeden alkış ve çığlık sesleri yükseldi. "KAÇMADIM" Son sözü sorulan İbrahim Keloğlan, “Devletime güveniyorum. Bu güne kadar hiç bir yere kaçmadım. Buradayım." dedi. SANIĞA SALDIRMAYA ÇALIŞTILAR Mahkemenin karar arası verdiği sırada salon boşaltılırken bazı hayvanseverler sanığa saldırmaya çalıştı. 2 YIL 6 AY HAPİS Mahkeme sanığı "Kasten hayvan öldürme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık hakkında yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümleri uygulandı. Eros'un katili İbrahim Keloğlan'ın cezası belli oldu - 2Duruşmayı takip eden hayvanseverler Keloğlan hakkındaki adli kontrol kararına ıslık ve alkışlarla tepki gösterdi. OLAYIN GEÇMİŞİ Olay 1 Ocak'ta İstanbul Başakşehir'deki bir binanın asansöründe yaşanmıştı. Sanık İbrahim Keloğlan'ın defarca tekmelediği kedi, 6 dakika süren işkencenin sonunda ölmüştü. Keloğlan, görüntülerin ortaya çıkmasının ardından 4 Ocak'ta tutuklanmış, 8 Şubat'ta da hakim karşısına çıkmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.