Bostanlı Sahili'nde Deniz Marulu Alarmı!
İzmir’in Karşıyaka ilçesine bağlı Bostanlı sahilinde deniz marulu yoğunluğu artış gösterdi. Uzmanlar, deniz kirliliği ve sıcaklık artışı nedeniyle yılın 12 ayı boyunca deniz marulu görülebileceğini belirtiyor. TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Körfez’in yıllardır kirlenmeye devam ettiğini vurgulayarak, özellikle fabrika atıklarının deniz marulu oluşumunda büyük rol oynadığını ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise deniz yüzeyini kaplayan yosunları temizlemek için çalışmalarını sürdürüyor.
Deniz Marulu Her Mevsim Görülüyor
İzmir Körfezi’nde sıklıkla görülen ve halk arasında "deniz marulu" olarak bilinen algler, bu kez Karşıyaka’nın Bostanlı sahilinde yoğun şekilde ortaya çıktı. Ocak ayında İnciraltı sahilinde iki kez görülen deniz marulu, Bostanlı kıyılarını da kapladı.
Konuyla ilgili açıklama yapan TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, deniz marullarının başlıca sebebinin deniz kirliliği olduğunu vurguladı. Körfezin yıllardır kirlenmeye devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar, “Körfez özellikle 2012’den sonra doygunluğa erişmeye başladı. Önceden nisan sonu ve kasım aylarında patlamalar yaşanıyordu, ancak artık yılın 12 ayı boyunca, hava sıcaklığı ortalamanın biraz üstüne çıktığında deniz marulu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
"Fabrikalardan Gelen Kirli Su En Büyük Etken"
Deniz marulunun yayılmasının nedenlerinden birinin fabrika atıkları olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, “Sıcaklık ve besin elementleri artınca verimlilik de artıyor, ancak besin değerleri aşırı yükseldiğinde ters tepki yapıyor. İç derelerden Körfez’e büyük bir kirlilik akışı var. Ocak ayında sıcaklık biraz yükseldiğinde bile iki defa üst üste patlama yaşandı. Buradaki deniz marulunun ana sebebi, özellikle fabrikalardan gelen kirli suyun denize karışmasıdır” diye konuştu.
"Arıtma Sistemleri Düzenli Çalıştırılmalı"
Deniz kirliliğinin önüne geçmek için arıtma sistemlerinin etkin şekilde çalıştırılması gerektiğini dile getiren Yaşar, 2002 yılında arıtma sistemlerinin devreye alındığında denizde büyük bir iyileşme gözlemlendiğini hatırlattı. "O dönemde Halkapınar’da piknik bile yapılıyordu. Ancak 2007 yılında derelerin altı betonlaştırılınca Körfez yeniden kokmaya başladı. Geçtiğimiz yıl tüm zamanların en büyük balık ölümleriyle karşı karşıya kaldık. Çözüm için jeokimyacı ve biyokimyacılarla çalışılması gerekiyor. Uzman desteği olmadan bu sorunun çözülmesi mümkün değil" dedi.
